• 51
    niteliksiz entry hususundan gireyim diyorum. moderasyonca niteliksiz entry kabul edilen ve çöp kutumuzu ışıl ışıl aydınlatan silinmiş entry'ye bakınca, niteliksiz entry olma gerekçesi "tanım, bkz, örnek, alıntı vs. değil" olarak geçiyor. aslında bu konuda sözlükte atlanan yüzbinlerce entry vardır. örnek veriyorum, ben çok uzun zaman evvel podolski başlığına "alsak ya." diye yazmıştım. niteliksiz entry olma gerekçesine bakarsak; tanım, bkz, örnek, alıntı değil vs değerlendirme olarak doğru, silinmekte haklı bir entry. fakat orada vs. kavramı var. eğer kesin sınırlarla kurallar koymak istiyorsak o vs. ibaresinin oradan kaldırılması gerekir. çünkü ben vs.'yi öznel yargı olarak algılayabilirken bir başka yazar istek-dilek-arzu olarak algılayabilir. kurallar, genel-geçer, soyut ve nesnel olmalıdır. bu bağlamda ise vs. ibaresi nesnelliğe aykırıdır.

    gelelim sözlük kuralları şablon metninde gözüme çarpan yanlışlığa. önceki entry'lerden birinde de söylendiği gibi üyelik ve yazar olma koşulları ğ maddesinde "galatasaray sözlük hiçbir gerekçe göstermeksizin entry ve/veya yazarlık hesabını silme hakkını saklı tutmaktadır" denmekte. birincisi, hiçbir hukuk düzeninde kişiye uygulanan yaptırım gerekçesiz uygulanmaz. kişi hangi nedenden dolayı yaptırıma uğradığını bilmelidir. ayrıca, eski kuralların geçerli olduğu platformda entry silinme nedeni gösterilmekte ve yazara isterse entry'sini yeniden tasarlaması için bir şans verilmektedir. aynı şekilde hesabı kapatılması düşünülen yazara kesinlikle gerekçesi bildirilmeli ve hatta belirlenen gün sayısı içerisinde savunma yapma şansı verilmelidir. neticede bu platform yazılı bir platformdur ve mimiklerin, vurguların özel olarak belirtilemediği yerlerde istenmeyen sonuçlar çıkabilir. kişi çok ağır hakaret etmiş gözükür, ancak orada bir olaya atıfta bulunmuştur. ikincisi de, gerekçe göstermeden entry silme ve yazarlık kapatma konusu, bizi halihazırda açıklık getirilmesi beklenen niteliksiz entry tartışmasından daha da geriye götürür. öyle ki, bir entry'nin niteliksiz olup olmadığını tartışmaya gerek kalmadan direk gerekçe gösterilmeden silinmesi ilgili ğ maddesine göre daha mantıklı olacaktır. ama ğ maddesi hepten mantıksız ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan bir yapıyı haiz bulunduğu veçhile ilga edilmelidir.

    aklıma şu an için son gelen nokta da, sözlükteki tartışmalar üzerine olacak. yeni nesil yazar alımlarıyla büyüyen bir aile olan galatasaray sözlük, galatasaraylı'ya yakışır ve yaraşır bir tutum ve davranış hedef edinmelidir. buna göre, üzülerek söylüyorum ki sözlüğün kalitesi gittikçe düşüyor. açtığım her 10 başlıktan 7-8 tanesinde alttan alta imalar, inceden dokundurmalar mevcut. örneği çok sık verilen bir örnek ama, x hakkında bir düşünce belirtilir ve takip eden entry "falanca olanlar tarafından filanca olduğu düşünülen topçu" şumûlünde devam ettirilir. şimdi kimse burada bana masal anlatmasın. sırf galatasaray ile ya da spor ile ilgisi var diye kişisel kavgalar, tartışmalar taşınmamalıdır başlık altına. insanın ister istemez "amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" diyesi geliyor. başkalarını bilmiyorum ama ben bu sözlüğe kimsenin kavgasını, gürültüsünü, hakarete varan tartışmalarını okumak için girmiyorum. ve bence bu tarz tutumlar galatasaray sözlük'ün tematikliğine de aykırı. ben spor ile ilgili diye tai-chi başlığı altına girip "mehmet batdal'ı beğenip baros'u beğenmeyenlerce takıma katkı vereceği düşünülen oyuncuyu beğenenleri dövmekte kullanacağım spor." da yazarım ve bu gerçekten de diğer tartışmalar gibi formata uygun, öznel yargı belirten bir entry niteliğini taşır. aşağılama imalı yapılmış ya da açıkça söylenmiş, fark eder mi? o yüzden bu konu ciddiyet ve hassasiyetle üzerine düşülmesi gereken bir konudur. unutmadan söyleyeyim, benzer bir hususla ilgili olarak bir yazarın nick altını ilgili entry bkz ile gösterip yermek de bence önceki söylediğimle benzer noktalara sahiptir. zaten tekdüze bir sözlük olacak olsa idi burası herkes aynı görüşü paylaşır dururdu. farklı düşünceler, farklı yaklaşımlar çeşitlendirip renklendirecektir sözlüğü. ancak düşüncesi farklı diye ya da twitter'da/facebook'ta/msn'de kavga etti diye kavgasını sözlük ortamına taşımak gayet yersiz bir davranış. illa sözlükten atışılacaksa mesaj fasilitesi kullanılsın.

    3 nokta üzerinde durdum :

    1.si niteliksiz entry bahsi
    2.si gerekçe göstermeksizin entry ve yazarlık silme
    3.sü de yazarlar arası atışmalar

    genel olarak 1. ve 3. maddelerin üzerinde durulmuş zaten, ama 2. maddeyi de yakalayan olsa da tek tük. bunlar şimdilik aklıma gelenler. sonradan bir aydınlanma yaşarsam ekleyeceğim.

    ayrıca; hukukçu ekibine girip cezaî, hukukî ve usûlü ilgilendiren birtakım özel düzenlemelerde de yardımcı olabilirim ki, iyice büyüyen sözlükte yaptırımlara biraz daha ihtiyaç olacaktır.
  • 52
    üye olma koşulları altında bulunan;

    "galatasaray sözlük herhangi bir gerekçe göstermeksizin entry’lerinizi ve/veya yazar kaydınızı silme hakkını saklı tutmaktadır."

    maddesi daha farklı şeyler düşünülerek hazıranmıştı. fakat şimdi görüldüğü üzere yanlış anlaşılmalara müsait bir madde bu. bu sebeple bu maddeyi kaldırıyoruz.

    madde hazırlanırken kasıt; hesabı kapatılan kimseye gerekçeli bildirim yapılmayacağını belirtmekti. zira yazar alımları döneminde binlerce başvurusu sırasında o kadar alakasız başvurular oluyor ki, teker teker "şu sebeple yazarlığınızı kabul etmedik" bildirimlerini kullanıcıya geçmek için 7/24 mesai harcamanız gerekiyor.

    madde açık olmadığı için yanlış anlaşılması olağan. yoksa maddenin canımızın istediği gibi dilediğimiz hesabı kapatırız gibi bir anlamı yoktu.
  • 53
    sözlük kuralları katı olmasının yanında aslında oldukça makul gözükmektedir. başlık içerisinde tanım içerdiği sürece fikirlerimizi ve duygularımızı her şekilde aktarabiliyoruz.

    başlık içerisinde verilen düşünce direkt olarak başlıkla uyuşmayabilir fakat tanım başlığı karşıladığı için sıkıntı yaratmayacaktır. tanım sonrası verilen 2. cümle ya da paragraflar öznel olarak kabul edilir, edilmelidir. bu durumda yazarların daha açık bir şekilde yazmaları gerekmektedir. moderatörlerin bile öznellik, nesnellik çatışmasına girmesi ve silinen entrylerin yanlış anlaşılması doğaldır.

    fakat;

    örneğin sözlük kurallarında şu örnekte:

    - örnek -
    başlık: adnan sezgin’in galatasaray başkanı olması
    entry: galatasaray’a başkan olamayacak insan. (illegal: tanımlanan başlıktaki durum değil başlıktaki kişi)

    başlıktaki durum, "adnan sezgin'in kesinlikle beceremeyeceği bir görevdir. galatasaray camiasının desteklemediği bir isim olmasından dolayı galatasaray'a başkan olamayacak insan." şeklinde nitelendiğinde uygun hale geliyorsa, bu daha net bir şekilde yazılmalı. insanların kafası karışabilir.

    sözlükte her gün onlarca hata yapılıyor, kuralların fazla esnek olması hata yapmaya tetikliyor olabilir. yazarlardan istenen biraz daha açık ve 10 gün sonra okunduğunda rahatlıkla anlaşılabilecek entryler girilmesi.

    örneğin, sabri sarıoğlu ile alakalı bir transfer söylentisi olduğunda her yazar görüşünü belirtmek için tanım ve nitelik kazandırmak amacıyla aynı tanımı kopyala yapıştır yaparak devam eden cümlede düşüncesini aktaracaktır.

    şekil a:

    (x yazarı) - şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz. kesinlikle gitmelidir.

    (y yazarı) - şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz. sabri'yi istemeyen galatasaraylı değildir.

    (z yazarı) - şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz. takımda kalması yararlı olacaktır.

    şekilde, her yazarın girdiği entryin bir sonrakine cevap veriyormuşcasına yazdığı açıkça görülmektedir. sözlük formatında ne zaman kim gibi soruların cevap verilebilirliği sonucunda entryler nitelikli kabul ediliyor. sözlük formatına uydurmak amacıyla bir çok arkadaşımız da bu yöntemi uygulayacaktır hiç şüphesiz.

    "7 - önceli entry’lere cevap niteliğinde" maddesiyle açıkça çelişmektedir. eğer 10 gün sonra anlayacağız diye her entry'de zaman ve olayı detaylı şekilde belirteceksek, belirttiğimiz tarihten ve olaydan sonra bildirilen öznel yargı ister istemez bir önceki entry ile çelişebilir bu çok doğaldır. o halde cevap niteliğinde olamayacaksa ya da belirtilmediği sürece geçerli sayılamayacaksa neden siliniyor? bu pek sağlıklı olmayacaktır.

    kuralların esnekliği ile katılığı arasında bir keyfiyet görmemek mümkün değil. tüm yazarların robot gibi aynı kalıpta tanımlar girip ardından gelen cümlelerin öznelliği sözlüğün canlılığını ve samimiyetini kıracaktır herşeyden önce.

    biraz karışık oldu gibi, sürç-i lisan ettiysek affola.
  • 54
    bir önceki entry'e cevaben;

    (x yazarı) - şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz. kesinlikle gitmelidir.
    (y yazarı) - şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz. sabri'yi istemeyen galatasaraylı değildir.
    (z yazarı) - şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz. takımda kalması yararlı olacaktır.

    sırf formata uydurmak için girilen ilgili entry'lerde tanım kısımları "şu tarih, bu gün, şu yıl kadro dışı kalan oyuncumuz." olduğu için, diğer iki entry de ekstra bir tanım, örnek, alıntı, ya da bkz içermediği için, y ve z yazarlarının entry'leri "daha önce yazılmış zaten bu" sebebiyle silinir.
  • 55
    yine yeni yeniden tc kimlik numaramızı, hesap doğrulama adı altında isteyen kurallar bütünü. daha önce de gündeme gelmiş, yazarların tepkisi ve eleştrileri doğrultusunda iptal edilmişti. o zaman da karşı çıkmıştım, şimdi de çıkıyorum. fotoğraf da zorunlu olsun hatta, nickinizin yanında görünsün ki rahat fişleme yapılabilsin. burası da sözlük hüviyetinden çıkıp forum tandansına kavuşsun.* bu demek değil ki, nick arkasına sığınıp hakaret etmek serbestisi getirsin. elbette belli yasal ve ahlaki kurallara uyma zorunluluğu olacak. hakaret veya iftira gibi suç unsuru taşıyan ve dava konusu edilen bir entry olduysa, savcılık kanalıyla zaten ip adresinden şahsa ulaşılabilmekte. peki o zaman suç unsuru taşımayan, takımına sahip çıkma ve toplumda bilinç oluşturma adına yazan yazarların kişisel bilgi verme zorunluluğu niye olsun ? internette uygulanan her türlü sansüre, yasaklara ve kişisel bilgi ihlaline karşı çıkarken kendi içimizde neden zıt bir tutum oluşturalım ki ? server hacklendi, sonuçta dolaplarda tutulmuyor bu bilgiler. adımız-soyismimiz ve tc kimlik numaramız kötü niyetli kişilerin eline geçse bunun tazmin tarafı hiç hesaba katılıyor mu ? daha bir ay öncesine kadar dışişleri bakanlığı internet sitesi hacklendi. diplomatların bilgileri ifşa edildi. devlet korumasındaydı bu gizli bilgiler. demek istediğim ele geçirilebilir olduğu ve tehlike arz ettiği. biz burada gönüllü olarak yazıyoruz. herhangi bir beklenti içinde olmadan. bu riski niye göze alalım ? bu platformun en temel yapısı, isim, kişi veya ünvan gözetmeden taraftarlık olgusu içinde aşık olduğumuz renkleri tartışmak, bilgi almak, keyif almak, kah üzülüp kah sevinmek. futbolun (sporun) birleştirici unsurunu söylerken, kişileri teşhir edici bir yapı tamamen tezat şahsi kanaatim.
  • 56
    kaos teorisi ve galatasaray sözlük sadece sözlük değildir yönüyle; (bkz: sözlük anayasası/#815959)
    galatasaray'ın haklarını savunmak yönüyle; (bkz: sözlük anayasası/#824954)

    a. galatasaray sözlüğün takıma zarar verdiğini düşünmekteyim.
    sosyal mecra'da genç ve duygusal oyuncuların haklarında yazılanları takip ettiğini bilmekteyim. bunu fatih hoca ile karşılaştığımızda özellikle sordum bazı oyuncuların internette haklarında yazılanlar sebebiyle morallerinin bozulduğunu ayrıca maç esnasında ıslıklar sebebiyle tirtir titreyen oyuncular olduğunu açıkladı. bunun sebebi kötü sonuçlarda veya olumsuz durumlarda fren yapamayan yazarlar ve maalesef sahamızdaki bilinçsiz ve sabırsız taraftar oluşumudur. bu sebeple takıma veya oyunculara zarar veren yazıların silinmesini istemekteyim. buna benzer uygulama nisan ve mayıs 2012 aylarında modlar tarafından uygulandı. eleştiri evet ama zarar veren yazılara bir son verilmeli.

    b. galatasaray için sorunların çözümü ve projeler sözlük modları ve yazarları tarafından geliştirilmeli. bu konu sözlük kurallarına eklenmeli.

    c. birlikte hareket kavramı geliştirilmeli.

    d. kadroculuk önlenmeli.
  • 58
    imla hataları içeren girilerin hızlı bir şekilde düzeltilmesi veya imha edilmesi için imla timi kurulması fikri bana da çok mantıklı geliyor. böyle bir tim oluşturularak sadece imla hatalarını ihbar etmeleri için yetki verilebilir ya da daha iyimser bir tim olarak sistemli bir şekilde çalışılarak imla hataları içeren girilerin yazarlarına mesaj yolu ile uyarı gönderilebilir. tim tarafından imla hataları ile bir bilgilendirme metni hazırlanır, yazarların kusurları durumunda yaptıkları ana imla hatasının bilgilendirilmesinin yanı sıra bu metin de her seferinde gönderilerek gelecekteki yapılması muhtemel hataların da önüne geçilebilir.

    eminim yazarlara yaptıkları imla hataları sonucunda mesaj yolu ile bilgilendirme yapan arkadaşlar vardır veya ihbar yetkisine sahip yazarlar ihbarda bulunuyordur ama sistematik bir şekilde çalışacak bir tim ile çok daha iyi sonuçlar elde edinilebileceği düşüncesindeyim.
  • 59
    bizim buraya girmekteki amacımız fikir alışverişinde bulunmak, bazı konulardaki fikirlerimizi sunmak ve gs'lı kimliğimizi bu tür platformlarda yaşatmak. ben şahsen kimsenin burayı bir gazete, dergi gibi köşe yazısı, makale yazabileceği veya yazmak için geldiğini düşünmüyorum. tabiki de noktaydı, virgüldü bazı noktalama işaretlerine ve kurallarına uyulsun fakat oturupta "makale" yazarcasına aman noktadan sonra büyük harfle başlamadım aman bilmem nerde ki "de" ayrı" yazılacaktı falan gibilerinden tartışmaların yaşanmasına karşıyım. sonuç olarak ne türk dil kurumu üyesiyiz nede dil bilgisi öğretmeni.

    bir de şu "öznellik" durumu var. yahu arkadaş kime ne bilmem nerdeki futbol otoritesinin kime ne dediğinden. benim burdaki amacım konular hakkındaki kendi yorumumu yazmak. biz yazarlar olarak bizim yorumumuz önemli değilse afedersin yemişim otoritesini. bence öznellik olayı kaldırılmalı ve herkesin görüşlerini özgürce belirtebilmesi için imkan sağlanmalıdır. sonuç olarak burda amaç düşüncelerimizi ifade etmek.

    eyvallah küfür, hakaret gibi söylemlere getirilecek yaptırımlara kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. aksine bunların engellenmesi için daha da kısıtlama getirilebilir. tek isteğim var insanları bu sözlükten soğutmayın ve sözlüğü bazı yaptırımlarla sıkıcı hale getirmeyin. emeği geçen herkese teşekkürler.
  • 61
    kimlik numarası kuralı ile beni benden almış kurallardır. savcılıktan temiz kağıdı ve ikametgah il muhaberi de istenmemesi bende üzüntü yarattı. sözlüğe üye mi oluyoruz yoksa bankadan kredi mi çekeceğiz? bu nedenle bu ve benzeri bazı konuların tartışılmasının şart olduğu kurallardır diye tanımlayabilirim. galatasaray için bu sözlükte yazar olmak istiyorum. kimlik bilgisi gibi ekstra bilgilerin sözlüğe veya yazarlara katacağı bir şey olduğuna inanmıyorum. belki facebook veya twitter hesapları ile giriş yapılabilir. böylece sosyal paylaşım sitelerinde diğer takımlar için paylaşım içinde olanlar ortaya çıkarılabilir.
    her türlü küfürün yasaklanması, küfür edenlerin yazarlığının önce 1 ay askıya alınması ve çaylak olarak tekrar sözlüğe dönmesi, küfürün tekrarında yazarlığın son bulması kuralı getirilmelidir, yazarlar arası mesajlarda ki üslup belli saygı kurallarını içermelidir.
  • 62
    golü atan adamın 1 metre geride olduğu pozisyonun bile aylarca ofsayt mı diye tartışıldığı bir ülke için çok fazla yoruma açık bazı maddeleri bulunan bir taslağın tartışıldığı aktivite. göz ucuyla okuduğum kadarıyla yeni kurallar; hakkıyla 3 ay bile uygulanabilirse sözlüğü gereksiz kalabalıklardan, saçma sapan entrylerden ve tartışmalardan arındıracaktır.
  • 63
    yazanların ellerine sağlık. gerçekten çok açıklayıcı.
    özellikle karaborsa karşıtlığı için tekrar teşekkürler. karaborsa için ihbar kısmı da eklenebilir.
    mesela: adam arkadaşımın acil işi çıktı, bilet lazım olana bir pm kadar yakınım diyor. ve genel satış fiyatından 1 kuruş fazla söylüyor. bunu pm ile yapıyorsa bu adamda atılmalı.
    isteğim imkansız ama keşke küfür de olmasa. ( en azından kısıtlama gelmesi bile güzel)
    ben çok tepki alan kimlik olayını destekliyorum. saklamayacağız diyorlar, sadece gerçek misin onu test edip sileceğim diyor. aslında şifre ile saklanması iyi olabilir, adam 2. 3. hesap açamaz, ban yerse yeni hesapla giremez. ayrıca 16 yaş da buradan gözükür mü? gözükürse çok iyi olur. net çağının belası her yerin çocuk dolması. buna da bir önlem olur.

    ekleme : 2009 yılı çok geri, milletin ( modların, ihbarcıların ) canı çıkar. bence kurallar konulduğu andan itibaren işlemeli.
  • 64
    özellikle niteliksiz entry bölümü fazlasıyla katı ve rahatsız edici.

    a) en fazla bir ya da birkaç cümlelik ve tamamen öznel yargı içeren entry’ler bu sebeple silinir. öznel yargı içeren bir entry’nin bu sebeple silinmemesi için öznel yargının en az birkaç cümleyle desteklenmesi gerekmektedir.

    - örnek -
    başlık: lionel messi
    entry: dünyanın en iyi futbolcusu. (illegal)
    entry: dünyanın en iyi futbolcusu değil. (illegal)
    entry: birçok futbol otoritesi tarafından dünyanın faal en iyi futbolcusu olarak kabul edilen arjantili yetenek. (legal)

    bu öznel yargı kuralı gelirse nur topu gibi bir tartışma konumuz daha olur. örnekteki entry biraz uç olmuş. yeni bir örnekle konuyu açmak istiyorum.

    başlık: lionel messi
    entry: kıvrak yapısı nedeniyle dünyanın en iyi dikine çalım atabilen futbolcusu.

    öznel yargı ise bu da öznel yargı. zaten sözlüğün yüzde 90'ı öznel yargılardan oluşuyor. insanlar buraya sözlük formatının mantığına paralel olarak kendi düşüncelerini yazmaya geliyor. ve kimse fikrini bir çok futbol otoritesine ve ya messi'nin kıvrak yapısı olduğunu onaylayan anatomi bilimcilerine dayandırmak zorunda olmamalı.

    yok eğer örnek olarak yazdığım entry legal ise, öznel yargı kavramının sınırları neye göre belirlenecek? modların keyfine bağlı olması bir çok sıkıntıyı ve standartsızlığı da beraberinde getirecektir.

    özellikle niteliksiz entry bölümünün üzerine uzun uzadıya tartışılmaya ihtiyacı var fakat çöze çöze gitmek en iyisi o yüzden sadece ilk bölümüne dair fikir belirtmek istedim.

    bu haliyle bende biraz galatasaray sözlük'ten galatasaraypedia'ya evrimleşiyormuş gibi bir izlenim bıraktı. bu hali sözlüğü sol frame'in akmadığı, sıkıcı ve katı bir yere dönüştürür.
  • 67
    yazarlara nesillere göre sözlük puanı verilsin. tecrübesi çok olan yazara daha az puan, az olan yazara daha fazla puan verilsin. sözlükte 6.ayının dolduran her yazar da tecrübeli sayılıp eşit puanlar alsın. bu puanlar aylık olarak hesaplanabilir. hemen bir örnekle açıklayalım.

    x yazarı 2.nesil yazar ve ağustos ayında 10 sözlük puanı var, sözlük kurallarına aykırı davranacağı her harekette puan kaybedecek, puan kaybı da farklı dercelerde olmalı, yazım hatası yaparsa 1 puan, küfür içeren entry 4 puan gibi. bunun yanısıra puan toplama şansı da olmalı tabi ki. destansı entry yazarsa 5 puan, on numara entry listesine girebilirse 2 puan, ağustos ayında hiç puanı silinmezse bir dahaki aya +2 puan devir, her yaptığı doğru ihbarda 0.5 puan kazanabilir.

    sözlük puanını sıfırlayan yazara ise kaç günde puanını sıfırladıysa ters orantılı olarak okur moduna geçme cezası verilebilir. ve yine 6 ayda 3 kere okur moduna geçirilen yazara uzun süreli okur cezası verilmesi de mümkün.

    bu veya bunun türevi şeklinde bir sistemle, sözlük içinde iç kontrol sağlanabilir. bu durumda hem moderasyonun iş yükü azalır, hem de yaarlar daha çok dikkat eder.
  • 68
    olduğu kadarıyla sözlüğün yeni kurallarını okudum. hukuken sorun içeren kısmı "haberi olmasa bile her yazarın yeni kuralları kabul ettiğine" ilişkin maddedir. zaten sözlüğün takdirinde olan entry silme, içerik belirleme ve yazar uçurma gibi prensiplerde problem yok. onların bir kurala bağlı kalmadan dahi sözlük yetkililerince gerçekleştirilmesi hukuken caizdir ancak özellikle yazarlar tarafından girilen içeriğin telif hakları ile ilgili kısım türk yasaları önünde geçersizdir.

    şöyle ki telif hakkı kanunlarca korunmuş bir haktır. ancak bu hakka sahip kişilerin geçerli ve şekil şartlarına uygun bir devir iradesi ve bu iradenin açıklanması suretiyle devri yada kullanım hakkının verilmesi mümkündür. dolayısıyla entry girmiş yazarın bu konuda bir onayı olmadan sözlük bizim yeni kurallarımız böyle diyip kendi kendine gelin güvey olamaz. ha olur ama bu entryleri bir yerde kullanırsa kendisine açılacak davaların da sonuçlarına katlanır. bu davalarda o maddeler sözlüğe hiç bir hak tanımaz.

    benim sözlük yöneticilerine önerim çok çeşitli konularda çok çeşitli telif hakları vardır. bu hakların devir şekillerini düzenleyen ciddi yasalar da vardır. o nedenle sözlüğün bu konuda koyduğu kurallar sözlüğe hiç bir hak sağlamaz. atıyorum bir arkadaşımız kalkıp galatasaray marşı bestelemiş olsun. sözlükte yaptığı bu yeni kurallara göre gidip o marşın notasyon bilgileri dahil herhangi bir unsurunu gidip kullansın. sonuçları gerçekten sözlük adına sıkıcı olabilir. en güzeli bu sevdadan vazgeçmek. bir entry kullanılmak isteniyorsa ilgili yazarından izin almak en temizidir. yani burdan verilen onaya rağmen yazar gidip sözlüğe dava açabilir ve kazanabilir.

    kaldı ki bu konuda başka sorunlar da vardır. mesela tip sözleşme ve genel işlem koşulu kavramı. mevcut yazarları telif hakları konusundaki kurallara uymaya zorlamak, bu yeni kuralların bilfiil mesela yürürlüğe girmesiyle birlikte ekranda belirtilecek kabul ediyorum etmiyorum diye bir modulden kabul edilmesi halinde bile özellikle telif hakları ile ilgili bu irade beyanının geçerli olmadığı rahatlıkla iddia edilebilir. basit bir dille yazılmış ve aydınlatıcı olacağına inandığım şu makaleyi okuyabilirsiniz http://demirdemirhukuk.com/AA-Makale2.pdf 1 temmuz itibariyle yeni borçlar kanunu da yürürlüğe girmiştir. kaldı ki girmeden de kişisel fikrim rahatlıkla bu kuralların telif haklarıyla ilgili kısmı genel işlem koşullarına aykırılık dolayısıyla geçeriszdir. çünkü bu tarz dayatmalar taraflardan birinin irade beyanını sakatlayarak geçerli olmasını engeller.
  • 69
    her ne kadar kurallar, sözlük yazarlarının fikirlerine ve yorumlarına açık gösterilse de modlar o kaba saba tutumundan hiç bir şey kaybetmemişler.

    kurallara çok yüzeysel göz gezdirdim. öncelikle ilgi alanımız dışında diye ne idüğü belirsiz, tamamen keyfi uygulanan bir kurala dikkat çekmişler. ve bu kuralın dışına çıkacaklara oba altından sopa gösterilmiş. bu iş için başka sözlükler varmış, çeşitlilik iyimiş. defolup gidin dememek için binbir takla atılmış.
    galatasaray bütünleştiricidir, insanları dışlamak, ayrıştırmak ne ola ki? sizin haddinize mi?

    aklımda kalanlar;

    tanım yapma zorunluluğu ne ola ki? okulda mıyız, nedir bu kasıntı hal ve tavırlar?
    ayrıca bir entry'de "tanım : " diye ifade kullanmanın neresi zararlı?

    niteliksiz entry konusu var ki, okuyunca gülmekten kendimi alamıyorum. altına da bir sabri sarıoğlu ile ilgili hiç bir sorunu olmayan sözde illegal bir örnek vermişler. lütfen azıcık samimi olun ve biraz esnek. mantıklı mı yahu, biraz düşünseniz cevabını bulacaksınız. niteliksiz entry demişken otu boku hunharca silen neverfall'a selam ederim. halen aynı mı ki acaba.

    bir de, çıktığı götü beğenmez misali; sürekli ekşi sözlükten veya sözlük camiasındaki kurallardan bağımsız olduğunuz vurgusunu yapmayın. sözlük genel bir format, nihayetinde burası da bir klon sözlük.

    neyse efenim; yazarlarına değer vermeyen ve giderek ultraslanvari yönetici davranışları sergilenen bir yerde kolay kolay yazmam.. umarım gidişat tersine döner, gerçekten galatasaray adını hakeden bir yer olur burası.
  • 70
    kuralları okudum. içeriğe girmeden önce dili (lafzı) hakkında birşeyler söylemek gerek ortada hukuki bir dil varsa örneğin üye ve yazar tanımlamalarında kullanılan ''özel kimse'' tabiri yerine ''gerçek kişi'' ya da ''özel kişi'' tabirini kullanmak daha doğru olur. iyicene ayrıntıya girmeye vaktim olmadığından bunun gibi kullanımlara dikkat edilmesi gerek diyerek gözden kaçanları sizlere bırakıyorum. içeriğe girecek olursak 16 yaş sınırından benim aklıma direk liseliler geliyor. haliyle bu arkadaşlar da heyecanlı oluyor. 18 yaş sınırı yazar olmak için daha iyi bir sınır gibi sanki. sporcu isminin kullanıcı adı olarak seçilmesinin önüne geçilmesi en güzel maddelerden biri ama bununla yetinilmemeli mesela yabancı futbolcular genelde soyadları ile anılıyor yani soyadı kullanımının da belli ölçülerde önüne geçilmesi gerek. burada kullanıcı adı alacak kişinin illa futbolcu ismi ya da lakabı veya sporla ilgili bir tabir kullanma zorunluluğu içerisinde olmadığını bilmesi gerekiyor. geçen aylar da tc kimlik no tartışması olmuştu ve ben vermemiştim. yeni kurallarla bu tartışma gene gündeme gelecek belli ki. bekleyip görelim. yeni ekipler kurularak iş bölümü çerçevesinde bir ekip çalışmasının yaratılması da en olumlu bulduğum maddeler olmuş. pilot olma sebeplerinin g maddesinin tamamını göremedim. şablon olduğundan olabilir ya da ben de bir problem var.
  • 71
    niteliksiz entry konusunda muallakta olan şeyler var. mesela "1-1 bitecek olan maç" niteliksiz entry kapsamına giriyor (bu tip entryler bana da gereksiz geliyor) ama ben buna "son 20 yılda 0-0 giden maçlarda 40.dk dan sonra yediğimiz gole mutlaka cevap vermişiz" diye eklersem legal entry oluyor [şimdi bu istatistiği araştır araştırabilirsen:) ].

    bir de öznel yargı konusunda anladığım kadarıyla; oktay derelioğlu eto bitmiş, %90 bitmiş deyince legal oluyor. ben deyince illegal. çok geniş kapsamlı gibi geldi bana. her ne kadar tüm kurallara katılsam da bu belirttiğim kurallar, yorumu kısıtlayarak yazarları tek tip hale getirecek gibi. bunu otokontrolle yaparsak daha iyi olur kanımca.
  • 72
    öncelikle yeni maddelerin mümkün olduğu kadar eğip bükülemeyecek şekilde hazırlanması gerekiyor. aksi takdirde ya aynı sorunlar devam eder ya da bu başlık tekrar hortlar bir şekilde.

    bunun için naçizane önerilerim:

    1) lafı dolandırmadan: (bkz: #1015691) bu çok önemli bir olay. kaç tane entrymi tekrar yazmak zorunda kaldım manasız şekilde. gereksiz entry sayısını arttırmaktan başka bir şey değil. ama kendi entryme referans verip "ben demiştim demeyi ezberledim gitmeyi" yazarsam o zaman silinmesi tabii ki yerinde olacaktır.

    2) gördüğüm kadarıyla herkesin öncelik verdiği konu niteliksiz entry kavramı. yeni haliyle de havada kaldığını düşünüyorum bu tanımın. bir modun niteliksiz bulduğunu diğer mod bulmayacaktır.

    örneğin:

    - rahat bir oyunla kazanacağımızı düşündüğüm karşılaşma -illegal denmiş

    peki şöyle yazılsaydı:

    - erken bir gol bulabilirsek zorlanmadan kazanacağımızı düşündüğüm karşılaşma -illegal?

    ilk entry gereksiz görünebilir ama ikincisi gereksiz gelmiyor bana. ligde bu tip maçlar olur çünkü. bunun yerine tanım kasarak aynı entry tekrar yazılabilir. ortaya şöyle bir şey çıkar:

    - erken gol atıldığı takdirde galibiyet almanın kolaylaşacağı karşılaşma. -sanırım legal. ama fazla zorlama değil mi?

    bir diğer konu:

    sabri sarıoğlu ya da herhangi bir oyuncunun başlığına "dünya'nın en iyi futbolcusu" yazmanın da gereksiz olmadığını düşünüyorum. bana göre gerçekten öyle olabilir. bunun ayrımı da yapılamaz. öznel yargı kavramı çok muallak bir konu. evet ekşi ile aynı olacağız diye bir kaide yok ama bence sözlüğün mantığına aykırı. sonuçta tanım yapıyorum ve düşüncemi belirtiyorum. nihat doğan'a göre yüzyılın en iyi futbolcusu demekle dünya'nın en iyi futbolcusu demek arasındaki fark nedir? biri legalken diğeri neden değil?

    bence gereksiz kastırmaktansa* biraz daha rahat bırakılmalı bu niteliksiz entry meselesi. zaten sözlükte konu kısıtlaması olduğu için yazacak fazla alan bulamayan yazarlar birbirine giriyorlar. halbuki bunun yerine öznel yargılarını sözlük formatı dahilinde güzel güzel paylaşsalar çok daha hoş bir ortam olur.

    3) karma, ofsaytlar, onlar kesinlikle devam etmeli. bunlar sözlüğün tuzu biberi. yazım okunmuş mu beğenilmiş mi beğenilmemiş mi bilmek yazma isteğimi de aynı zamanda nitelikli yazma isteğimi de arttırır. pek çok yazar için böyle olduğunu düşünüyorum. sayısal değerler de girilebilir. benim için özellikle güzel olur zira entrylerim anında on ve of bölümünde beliriyor. ulan hangisi daha çok beğenildi, sözlük hangi fikre daha yakın bilsem valla güzel olur. of-on listem neredeyse tamamen aynı. enteresan.

    4) niteliksiz entry konusu biraz daha serbestleşsin ya da sınırları daha iyi belirlensin derken kesinlikle daha az kural getirilmeli ya da çok despotsunuz biraz yumuşayın şeklinde bir anlam çıkmasın. bence aksine sözlük formatını muhafaza açısından daha fazla kural getirilmeli. zira forum mantığını buraya yerleştirmek isteyen düzinelerce yazar var. antulaşmak isteyen bir dolu insan var.

    benim bahsettiğim kuralların daha net olması ve ceza tanımlarının tanımların mümkün olduğunca kişiden kişiye moddan moda değişmeyecek şekilde yapılması. bu herkesin işini kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum.
  • 73
    --- alıntı ---

    üye olma koşulları altında bulunan;

    "galatasaray sözlük herhangi bir gerekçe göstermeksizin entry’lerinizi ve/veya yazar kaydınızı silme hakkını saklı tutmaktadır."

    maddesi daha farklı şeyler düşünülerek hazıranmıştı. fakat şimdi görüldüğü üzere yanlış anlaşılmalara müsait bir madde bu. bu sebeple bu maddeyi kaldırıyoruz.

    madde hazırlanırken kasıt; hesabı kapatılan kimseye gerekçeli bildirim yapılmayacağını belirtmekti. zira yazar alımları döneminde binlerce başvurusu sırasında o kadar alakasız başvurular oluyor ki, teker teker "şu sebeple yazarlığınızı kabul etmedik" bildirimlerini kullanıcıya geçmek için 7/24 mesai harcamanız gerekiyor.

    madde açık olmadığı için yanlış anlaşılması olağan. yoksa maddenin canımızın istediği gibi dilediğimiz hesabı kapatırız gibi bir anlamı yoktu.

    --- alıntı ---

    hagi bahsedilen madde ile ilgili gerekli açıklamayı yazmış zaten. lütfen önce her şeyi okuyalım, ondan sonra yorum getirelim.
  • 74
    nick altı entryleri ve linç başlatma:

    yazarlar bir entry'i beğenmediklerinde *, entry'nin yazarının başlığına önce ilgili entry'i bakınız ile verip daha sonra bazen sadece fikirler üzerinden, bazen de durumu kişiselleştirerek entry yazarını "eleştiriyorlar". girilen bu entry diğer yazarların dikkatini çektiğinde*, olay çığırından çıkıyor. 3-5-10 entry derken giderek linç boyutuna ulaşıyor. sonunda birisi çıkıp diyor ki; "bunun sözlükte işi ne bilmiyorum".
    bir kişiyi, fikirlerinden yola çıkarak aşağılamak ya da yazma hakkını elinden almaya çalışmak yanlıştır.
    özellikle şöyle entry'ler görüyorum son zamanlarda; "özel hayatında problemleri var herhalde", "x futbolcusu kendisini iyi benzetmiş sanırım", "bunun hayatı çok berbat bir durumda, tek başarısı da galatasaray sözlük yazarı olmak, acısını da sözlükten çıkarıyor". bunu yapmanın ne gibi bir açıklaması, ne gibi bir amacı olabilir gerçekten bilmiyorum. fikirlerini temellendirebilen, aktarabilen ve hakkıyla savunabilen insanların, hakaret etmek ve bel altı vurmak* gibi yollara başvurduğunu görmedim hiç.
    yazılan entry sözlük kurallarına uymuyor mu? mesaj atıp uyarılabilinir yazar. "nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımı bilmiyorum" diyen de ihbar edebilir.
    yazılan entry kurallara uygun ama içerdiği fikir çok mu saçma? ofsayt butonu bunun için var. olmadı yazarına karşıt görüşleri paylaşan bir mesaj atılır. o da olmadı diyelim. başlığa; cevap niteliğinde entry'e kaçmadan, ayar verme derdine düşmeden kendi görüşlerimizi yazabiliriz.
    yazarın nick altına gidip incitici, aşağılayıcı ifadelerle saldırmak gibi bir hakkımız yok. bu davranışın ciddi yaptırımları olmalı; ilk yapıldığında belli bir süre ceza verip, tekrarlanması durumunda uçurmak gibi.

    benzer şekilde; hedef gösterme:

    sevmediğimiz bir sürü insan var. volkan demirel, ercan saatçi, lube ayar vs. bu insanlara televizyon izlerken "keşke birisi şunun ağzını kırsa" demekle, o söylediğimizi buraya yazmak arasında ciddi bir fark var. aynı şekilde, sevmediğimiz futbolculara atılan yabancı maddeleri akla uygun, doğal bir sonuç gibi göstermeye çalışmak da yanlış.
    bir diğer örnek de sıradan bir rakip takım taraftarının twitter, facebook gibi sitelerde yazdıklarını ekran görüntüsü alıp buraya koymak.
    rakip takımın taraftarı gerçekten saçma bir şey yazdıysa ve bu, sözlükte paylaşılmak isteniyorsa, paylaşılırken en azından kişilerin adları, kullanıcı adları ve fotoğrafları sansürlenmeli.
    örneğin kadın bir fb taraftarı twitter'da; "newcastle maçı 2-2 bitti ama önemli olan bizim newcastle gibi bir avrupa deviyle maç yapabilmemiz, 6s'liler çatlasın!!!!1" yazdı. biz de bunu, link vererek ya da ekran görüntüsüyle sözlükte paylaştık. entry'i okuyan insanlardan bazıları -bunu yapan kişi sayısı 5 de olabilir, 50 de olabilir- bu taraftara küfürlü tweet attı. kişi, bir şekilde yazdıklarının galatasaray sözlük'te paylaşıldığını, kendisine küfür eden kişilerin sözlük sayesinde profiline geldiğini öğrendiğinde, hukuki olarak hem yazarlara hem de sözlüğe sıkıntı yaratacak durumlar ortaya çıkabilir.
    bu yüzden bu tür hedef gösterme niteliği taşıyan entry'lerin önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. ceza kapsamının sınırları, verilecek cezanın türü-ağırlığı daha ayrıntılı bir şekilde konuşulup belirlenebilir.

    niteliksiz entry:

    isyan eden yazarları anlıyorum. ama entry'i niteliksiz entry sınırından kurtarmanın zor olmadığını düşünüyorum. hepimizin kendine ait fikirleri var, ama bu fikirlerin oluşmasına neden olan nesnel unsurlar var. örneğin; x futbolcusu başlığına: "hiç sevmediğim adam. gıcık oluyorum." yazarsanız bu, okuyanın kafasında pek bir şey oluşturmaz. hatta okuduktan yaklaşık 5 dakika falan sonra tamamen unutulur. ama bu futbolcuyu sevmemenizin elbette bir nedeni var. izlediğiniz maçlardaki hareketleri, verdiği bir demeç vs... işte yazılan tamamen öznel yargı bunlarla desteklendiğinde o entry artık "niteliksiz entry" gerekçesiyle silinmez, silinmemelidir. sözlük yukarıda da yazıldığı gibi, fikirleri yazmak için var. düşüncelerimizi başkalarının söylemleriyle desteklemek zorunda da değiliz, ama onları temellendirebilmeliyiz. aksi takdirde tek cümlelik "severim, sevmem, gitsin, gitmesin, bize gelmeli, bize gelmemeli" gibi, havada kalan ifadelerle dolar başlıklar.
    örneğin; "takıma yararlı olmayan futbolcu." yazmak yerine, "takımın hızına ayak uyduramıyor, paslaşma konusunda çok sıkıntılı, y futbolcusuyla oyun tarzı uyuşmadığı için anlaşamıyor, a,b,c maçlarında yokları oynadı. takıma yararı yok" dersek, ya da "acilen gönderilmesi lazım." yerine fikrimizi "yanındaki oyuncularla anlaşamadı, istikrarsız olmasının riskini göze alamayız, a futbolcusuna b maçı içinde yaptığı şu hareket galatasaray futbolcusuna yakışmaz." gibi ifadelerle desteklersek, yine kendi fikirlerimizi yazmış oluruz. ama okuyanın kafasında, neden öyle düşündüğümüze dair bir şeyler de oluştururuz.

    cezalar:

    yazarlar aldıkları cezanın nedeni, süresi konusunda soru işareti bırakmayacak şekilde bilgilendirilmeli. bu konuda şeffaf olunması gerekir.
    aynı şekilde entry silerken ya da ihbar ederken, "açıklama" kısmının -özellikle niteliksiz entry gibi bazı silinme sebeplerinde- doldurulması zorunlu hale getirilebilir. böylece yazarlar neden ceza aldıklarını ya da neden entrylerinin silindiğini bilip ona göre hareket edebilirler ya da haksızlığa uğradıklarını düşündükleri durumlarda itiraz edebilirler.

    çaylaklık:

    bildiğim kadarıyla şu anda çaylakların oylama hakkı yok. çaylaklık döneminin amacı biraz da yazar adayının sözlüğe uyumunu sağlamaksa; çaylaklara belirli bir sayıda oy kullanma hakkı verilebilir. örneğin haftada 10, toplamda 50 oy hakkı. bunların seri kullanımı yasak olmalı elbette, oy hakkının hepsini 10 ya da of vererek kullanan çaylağın yazarlığı onaylanmaz. yazar adayı sadece yazmaya odaklanmak yerine bir yandan da okumuş olur. burada haftalık bir sınır koymanın amacı, yazar olmak için hepsinin 1 günde, rastgele verilmediğinden emin olmak. elbette bu oylar yine rastgele verilebilinir, ama 1 haftada 10 tane oy hakkı olan yazar adayının bunları rastgele harcayacağını düşünmüyorum.
    bu da öyle bir fikir işte.

    düzenleme: en önemlisini unutmuşum, yazarlara 1 harfe kadar nick değişiklik hakkı verilsin. (u: :()
    1 harf. sadece 1 harf. nolur. lütfen. (u: :()
  • 75
    şöyle kabaca bakınca en çok niteliksiz entry üzerinde toplanılmış. bence yazarlar tabi olarak düşüncelerini yazacaktır. zaten sözlüğün güzelliği buradadır. ancak entrynin tanım kalıbına uygun bir fiille bitirilme kasıntısı rahatsız edici olmaktan öte artık illegal olmaya yönelmiş. haklılık payı var, görecelilik riski de var. ancak bu tarz fikir içeren entrylerde aranan en önemli, belki de tek özellik gerekçe gösterme.

    - yazardan kendi fikrini öznel fikrini yazmadan önce nesnel verilerle sebep belirtmesi isteniyor. gayet açık.

    - gizli bakınız'lar vurgu için kullanılmamalıdır. bir galatasaray sözlük yazarı cümlelerindeki öğe yerleşimiyle gayet istediği vurguyu verebilmelidir. son çare "tırnak işareti" var, parantez değil!

    - ironi kavramı iyi kullanılınca renk verir. desteğim tam. ancak bazen abartı kullanıldığı entry'ler oluyor. bu bir yazarın tarzı olarak nitelendirilmemelidir. yazının sonuna "bu entry şu derecede ironi içerir" gibi bir bilgi vermeye gerek kalmamalıdır. gerek kalıyorsa bence niteliksiz sayılmalıdır.

    - t.c. kimlik numarası olayını ben de doğru bulmuyorum.

    - serbest çağrışımlar renkli olabiliyor, ancak ayrı bir başlık altında toplanırsa daha güzel olabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın