51
niteliksiz entry hususundan gireyim diyorum. moderasyonca niteliksiz entry kabul edilen ve çöp kutumuzu ışıl ışıl aydınlatan silinmiş entry'ye bakınca, niteliksiz entry olma gerekçesi "tanım, bkz, örnek, alıntı vs. değil" olarak geçiyor. aslında bu konuda sözlükte atlanan yüzbinlerce entry vardır. örnek veriyorum, ben çok uzun zaman evvel podolski başlığına "alsak ya." diye yazmıştım. niteliksiz entry olma gerekçesine bakarsak; tanım, bkz, örnek, alıntı değil vs değerlendirme olarak doğru, silinmekte haklı bir entry. fakat orada vs. kavramı var. eğer kesin sınırlarla kurallar koymak istiyorsak o vs. ibaresinin oradan kaldırılması gerekir. çünkü ben vs.'yi öznel yargı olarak algılayabilirken bir başka yazar istek-dilek-arzu olarak algılayabilir. kurallar, genel-geçer, soyut ve nesnel olmalıdır. bu bağlamda ise vs. ibaresi nesnelliğe aykırıdır.
gelelim sözlük kuralları şablon metninde gözüme çarpan yanlışlığa. önceki entry'lerden birinde de söylendiği gibi üyelik ve yazar olma koşulları ğ maddesinde "galatasaray sözlük hiçbir gerekçe göstermeksizin entry ve/veya yazarlık hesabını silme hakkını saklı tutmaktadır" denmekte. birincisi, hiçbir hukuk düzeninde kişiye uygulanan yaptırım gerekçesiz uygulanmaz. kişi hangi nedenden dolayı yaptırıma uğradığını bilmelidir. ayrıca, eski kuralların geçerli olduğu platformda entry silinme nedeni gösterilmekte ve yazara isterse entry'sini yeniden tasarlaması için bir şans verilmektedir. aynı şekilde hesabı kapatılması düşünülen yazara kesinlikle gerekçesi bildirilmeli ve hatta belirlenen gün sayısı içerisinde savunma yapma şansı verilmelidir. neticede bu platform yazılı bir platformdur ve mimiklerin, vurguların özel olarak belirtilemediği yerlerde istenmeyen sonuçlar çıkabilir. kişi çok ağır hakaret etmiş gözükür, ancak orada bir olaya atıfta bulunmuştur. ikincisi de, gerekçe göstermeden entry silme ve yazarlık kapatma konusu, bizi halihazırda açıklık getirilmesi beklenen niteliksiz entry tartışmasından daha da geriye götürür. öyle ki, bir entry'nin niteliksiz olup olmadığını tartışmaya gerek kalmadan direk gerekçe gösterilmeden silinmesi ilgili ğ maddesine göre daha mantıklı olacaktır. ama ğ maddesi hepten mantıksız ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan bir yapıyı haiz bulunduğu veçhile ilga edilmelidir.
aklıma şu an için son gelen nokta da, sözlükteki tartışmalar üzerine olacak. yeni nesil yazar alımlarıyla büyüyen bir aile olan galatasaray sözlük, galatasaraylı'ya yakışır ve yaraşır bir tutum ve davranış hedef edinmelidir. buna göre, üzülerek söylüyorum ki sözlüğün kalitesi gittikçe düşüyor. açtığım her 10 başlıktan 7-8 tanesinde alttan alta imalar, inceden dokundurmalar mevcut. örneği çok sık verilen bir örnek ama, x hakkında bir düşünce belirtilir ve takip eden entry "falanca olanlar tarafından filanca olduğu düşünülen topçu" şumûlünde devam ettirilir. şimdi kimse burada bana masal anlatmasın. sırf galatasaray ile ya da spor ile ilgisi var diye kişisel kavgalar, tartışmalar taşınmamalıdır başlık altına. insanın ister istemez "amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" diyesi geliyor. başkalarını bilmiyorum ama ben bu sözlüğe kimsenin kavgasını, gürültüsünü, hakarete varan tartışmalarını okumak için girmiyorum. ve bence bu tarz tutumlar galatasaray sözlük'ün tematikliğine de aykırı. ben spor ile ilgili diye tai-chi başlığı altına girip "mehmet batdal'ı beğenip baros'u beğenmeyenlerce takıma katkı vereceği düşünülen oyuncuyu beğenenleri dövmekte kullanacağım spor." da yazarım ve bu gerçekten de diğer tartışmalar gibi formata uygun, öznel yargı belirten bir entry niteliğini taşır. aşağılama imalı yapılmış ya da açıkça söylenmiş, fark eder mi? o yüzden bu konu ciddiyet ve hassasiyetle üzerine düşülmesi gereken bir konudur. unutmadan söyleyeyim, benzer bir hususla ilgili olarak bir yazarın nick altını ilgili entry bkz ile gösterip yermek de bence önceki söylediğimle benzer noktalara sahiptir. zaten tekdüze bir sözlük olacak olsa idi burası herkes aynı görüşü paylaşır dururdu. farklı düşünceler, farklı yaklaşımlar çeşitlendirip renklendirecektir sözlüğü. ancak düşüncesi farklı diye ya da twitter'da/facebook'ta/msn'de kavga etti diye kavgasını sözlük ortamına taşımak gayet yersiz bir davranış. illa sözlükten atışılacaksa mesaj fasilitesi kullanılsın.
3 nokta üzerinde durdum :
1.si niteliksiz entry bahsi
2.si gerekçe göstermeksizin entry ve yazarlık silme
3.sü de yazarlar arası atışmalar
genel olarak 1. ve 3. maddelerin üzerinde durulmuş zaten, ama 2. maddeyi de yakalayan olsa da tek tük. bunlar şimdilik aklıma gelenler. sonradan bir aydınlanma yaşarsam ekleyeceğim.
ayrıca; hukukçu ekibine girip cezaî, hukukî ve usûlü ilgilendiren birtakım özel düzenlemelerde de yardımcı olabilirim ki, iyice büyüyen sözlükte yaptırımlara biraz daha ihtiyaç olacaktır.
gelelim sözlük kuralları şablon metninde gözüme çarpan yanlışlığa. önceki entry'lerden birinde de söylendiği gibi üyelik ve yazar olma koşulları ğ maddesinde "galatasaray sözlük hiçbir gerekçe göstermeksizin entry ve/veya yazarlık hesabını silme hakkını saklı tutmaktadır" denmekte. birincisi, hiçbir hukuk düzeninde kişiye uygulanan yaptırım gerekçesiz uygulanmaz. kişi hangi nedenden dolayı yaptırıma uğradığını bilmelidir. ayrıca, eski kuralların geçerli olduğu platformda entry silinme nedeni gösterilmekte ve yazara isterse entry'sini yeniden tasarlaması için bir şans verilmektedir. aynı şekilde hesabı kapatılması düşünülen yazara kesinlikle gerekçesi bildirilmeli ve hatta belirlenen gün sayısı içerisinde savunma yapma şansı verilmelidir. neticede bu platform yazılı bir platformdur ve mimiklerin, vurguların özel olarak belirtilemediği yerlerde istenmeyen sonuçlar çıkabilir. kişi çok ağır hakaret etmiş gözükür, ancak orada bir olaya atıfta bulunmuştur. ikincisi de, gerekçe göstermeden entry silme ve yazarlık kapatma konusu, bizi halihazırda açıklık getirilmesi beklenen niteliksiz entry tartışmasından daha da geriye götürür. öyle ki, bir entry'nin niteliksiz olup olmadığını tartışmaya gerek kalmadan direk gerekçe gösterilmeden silinmesi ilgili ğ maddesine göre daha mantıklı olacaktır. ama ğ maddesi hepten mantıksız ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan bir yapıyı haiz bulunduğu veçhile ilga edilmelidir.
aklıma şu an için son gelen nokta da, sözlükteki tartışmalar üzerine olacak. yeni nesil yazar alımlarıyla büyüyen bir aile olan galatasaray sözlük, galatasaraylı'ya yakışır ve yaraşır bir tutum ve davranış hedef edinmelidir. buna göre, üzülerek söylüyorum ki sözlüğün kalitesi gittikçe düşüyor. açtığım her 10 başlıktan 7-8 tanesinde alttan alta imalar, inceden dokundurmalar mevcut. örneği çok sık verilen bir örnek ama, x hakkında bir düşünce belirtilir ve takip eden entry "falanca olanlar tarafından filanca olduğu düşünülen topçu" şumûlünde devam ettirilir. şimdi kimse burada bana masal anlatmasın. sırf galatasaray ile ya da spor ile ilgisi var diye kişisel kavgalar, tartışmalar taşınmamalıdır başlık altına. insanın ister istemez "amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" diyesi geliyor. başkalarını bilmiyorum ama ben bu sözlüğe kimsenin kavgasını, gürültüsünü, hakarete varan tartışmalarını okumak için girmiyorum. ve bence bu tarz tutumlar galatasaray sözlük'ün tematikliğine de aykırı. ben spor ile ilgili diye tai-chi başlığı altına girip "mehmet batdal'ı beğenip baros'u beğenmeyenlerce takıma katkı vereceği düşünülen oyuncuyu beğenenleri dövmekte kullanacağım spor." da yazarım ve bu gerçekten de diğer tartışmalar gibi formata uygun, öznel yargı belirten bir entry niteliğini taşır. aşağılama imalı yapılmış ya da açıkça söylenmiş, fark eder mi? o yüzden bu konu ciddiyet ve hassasiyetle üzerine düşülmesi gereken bir konudur. unutmadan söyleyeyim, benzer bir hususla ilgili olarak bir yazarın nick altını ilgili entry bkz ile gösterip yermek de bence önceki söylediğimle benzer noktalara sahiptir. zaten tekdüze bir sözlük olacak olsa idi burası herkes aynı görüşü paylaşır dururdu. farklı düşünceler, farklı yaklaşımlar çeşitlendirip renklendirecektir sözlüğü. ancak düşüncesi farklı diye ya da twitter'da/facebook'ta/msn'de kavga etti diye kavgasını sözlük ortamına taşımak gayet yersiz bir davranış. illa sözlükten atışılacaksa mesaj fasilitesi kullanılsın.
3 nokta üzerinde durdum :
1.si niteliksiz entry bahsi
2.si gerekçe göstermeksizin entry ve yazarlık silme
3.sü de yazarlar arası atışmalar
genel olarak 1. ve 3. maddelerin üzerinde durulmuş zaten, ama 2. maddeyi de yakalayan olsa da tek tük. bunlar şimdilik aklıma gelenler. sonradan bir aydınlanma yaşarsam ekleyeceğim.
ayrıca; hukukçu ekibine girip cezaî, hukukî ve usûlü ilgilendiren birtakım özel düzenlemelerde de yardımcı olabilirim ki, iyice büyüyen sözlükte yaptırımlara biraz daha ihtiyaç olacaktır.