74
nick altı entryleri ve linç başlatma:
yazarlar bir entry'i beğenmediklerinde *, entry'nin yazarının başlığına önce ilgili entry'i bakınız ile verip daha sonra bazen sadece fikirler üzerinden, bazen de durumu kişiselleştirerek entry yazarını "eleştiriyorlar". girilen bu entry diğer yazarların dikkatini çektiğinde*, olay çığırından çıkıyor. 3-5-10 entry derken giderek linç boyutuna ulaşıyor. sonunda birisi çıkıp diyor ki; "bunun sözlükte işi ne bilmiyorum".
bir kişiyi, fikirlerinden yola çıkarak aşağılamak ya da yazma hakkını elinden almaya çalışmak yanlıştır.
özellikle şöyle entry'ler görüyorum son zamanlarda; "özel hayatında problemleri var herhalde", "x futbolcusu kendisini iyi benzetmiş sanırım", "bunun hayatı çok berbat bir durumda, tek başarısı da galatasaray sözlük yazarı olmak, acısını da sözlükten çıkarıyor". bunu yapmanın ne gibi bir açıklaması, ne gibi bir amacı olabilir gerçekten bilmiyorum. fikirlerini temellendirebilen, aktarabilen ve hakkıyla savunabilen insanların, hakaret etmek ve bel altı vurmak* gibi yollara başvurduğunu görmedim hiç.
yazılan entry sözlük kurallarına uymuyor mu? mesaj atıp uyarılabilinir yazar. "nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımı bilmiyorum" diyen de ihbar edebilir.
yazılan entry kurallara uygun ama içerdiği fikir çok mu saçma? ofsayt butonu bunun için var. olmadı yazarına karşıt görüşleri paylaşan bir mesaj atılır. o da olmadı diyelim. başlığa; cevap niteliğinde entry'e kaçmadan, ayar verme derdine düşmeden kendi görüşlerimizi yazabiliriz.
yazarın nick altına gidip incitici, aşağılayıcı ifadelerle saldırmak gibi bir hakkımız yok. bu davranışın ciddi yaptırımları olmalı; ilk yapıldığında belli bir süre ceza verip, tekrarlanması durumunda uçurmak gibi.
benzer şekilde; hedef gösterme:
sevmediğimiz bir sürü insan var. volkan demirel, ercan saatçi, lube ayar vs. bu insanlara televizyon izlerken "keşke birisi şunun ağzını kırsa" demekle, o söylediğimizi buraya yazmak arasında ciddi bir fark var. aynı şekilde, sevmediğimiz futbolculara atılan yabancı maddeleri akla uygun, doğal bir sonuç gibi göstermeye çalışmak da yanlış.
bir diğer örnek de sıradan bir rakip takım taraftarının twitter, facebook gibi sitelerde yazdıklarını ekran görüntüsü alıp buraya koymak.
rakip takımın taraftarı gerçekten saçma bir şey yazdıysa ve bu, sözlükte paylaşılmak isteniyorsa, paylaşılırken en azından kişilerin adları, kullanıcı adları ve fotoğrafları sansürlenmeli.
örneğin kadın bir fb taraftarı twitter'da; "newcastle maçı 2-2 bitti ama önemli olan bizim newcastle gibi bir avrupa deviyle maç yapabilmemiz, 6s'liler çatlasın!!!!1" yazdı. biz de bunu, link vererek ya da ekran görüntüsüyle sözlükte paylaştık. entry'i okuyan insanlardan bazıları -bunu yapan kişi sayısı 5 de olabilir, 50 de olabilir- bu taraftara küfürlü tweet attı. kişi, bir şekilde yazdıklarının galatasaray sözlük'te paylaşıldığını, kendisine küfür eden kişilerin sözlük sayesinde profiline geldiğini öğrendiğinde, hukuki olarak hem yazarlara hem de sözlüğe sıkıntı yaratacak durumlar ortaya çıkabilir.
bu yüzden bu tür hedef gösterme niteliği taşıyan entry'lerin önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. ceza kapsamının sınırları, verilecek cezanın türü-ağırlığı daha ayrıntılı bir şekilde konuşulup belirlenebilir.
niteliksiz entry:
isyan eden yazarları anlıyorum. ama entry'i niteliksiz entry sınırından kurtarmanın zor olmadığını düşünüyorum. hepimizin kendine ait fikirleri var, ama bu fikirlerin oluşmasına neden olan nesnel unsurlar var. örneğin; x futbolcusu başlığına: "hiç sevmediğim adam. gıcık oluyorum." yazarsanız bu, okuyanın kafasında pek bir şey oluşturmaz. hatta okuduktan yaklaşık 5 dakika falan sonra tamamen unutulur. ama bu futbolcuyu sevmemenizin elbette bir nedeni var. izlediğiniz maçlardaki hareketleri, verdiği bir demeç vs... işte yazılan tamamen öznel yargı bunlarla desteklendiğinde o entry artık "niteliksiz entry" gerekçesiyle silinmez, silinmemelidir. sözlük yukarıda da yazıldığı gibi, fikirleri yazmak için var. düşüncelerimizi başkalarının söylemleriyle desteklemek zorunda da değiliz, ama onları temellendirebilmeliyiz. aksi takdirde tek cümlelik "severim, sevmem, gitsin, gitmesin, bize gelmeli, bize gelmemeli" gibi, havada kalan ifadelerle dolar başlıklar.
örneğin; "takıma yararlı olmayan futbolcu." yazmak yerine, "takımın hızına ayak uyduramıyor, paslaşma konusunda çok sıkıntılı, y futbolcusuyla oyun tarzı uyuşmadığı için anlaşamıyor, a,b,c maçlarında yokları oynadı. takıma yararı yok" dersek, ya da "acilen gönderilmesi lazım." yerine fikrimizi "yanındaki oyuncularla anlaşamadı, istikrarsız olmasının riskini göze alamayız, a futbolcusuna b maçı içinde yaptığı şu hareket galatasaray futbolcusuna yakışmaz." gibi ifadelerle desteklersek, yine kendi fikirlerimizi yazmış oluruz. ama okuyanın kafasında, neden öyle düşündüğümüze dair bir şeyler de oluştururuz.
cezalar:
yazarlar aldıkları cezanın nedeni, süresi konusunda soru işareti bırakmayacak şekilde bilgilendirilmeli. bu konuda şeffaf olunması gerekir.
aynı şekilde entry silerken ya da ihbar ederken, "açıklama" kısmının -özellikle niteliksiz entry gibi bazı silinme sebeplerinde- doldurulması zorunlu hale getirilebilir. böylece yazarlar neden ceza aldıklarını ya da neden entrylerinin silindiğini bilip ona göre hareket edebilirler ya da haksızlığa uğradıklarını düşündükleri durumlarda itiraz edebilirler.
çaylaklık:
bildiğim kadarıyla şu anda çaylakların oylama hakkı yok. çaylaklık döneminin amacı biraz da yazar adayının sözlüğe uyumunu sağlamaksa; çaylaklara belirli bir sayıda oy kullanma hakkı verilebilir. örneğin haftada 10, toplamda 50 oy hakkı. bunların seri kullanımı yasak olmalı elbette, oy hakkının hepsini 10 ya da of vererek kullanan çaylağın yazarlığı onaylanmaz. yazar adayı sadece yazmaya odaklanmak yerine bir yandan da okumuş olur. burada haftalık bir sınır koymanın amacı, yazar olmak için hepsinin 1 günde, rastgele verilmediğinden emin olmak. elbette bu oylar yine rastgele verilebilinir, ama 1 haftada 10 tane oy hakkı olan yazar adayının bunları rastgele harcayacağını düşünmüyorum.
bu da öyle bir fikir işte.
düzenleme: en önemlisini unutmuşum, yazarlara 1 harfe kadar nick değişiklik hakkı verilsin. (u: :()
1 harf. sadece 1 harf. nolur. lütfen. (u: :()
yazarlar bir entry'i beğenmediklerinde *, entry'nin yazarının başlığına önce ilgili entry'i bakınız ile verip daha sonra bazen sadece fikirler üzerinden, bazen de durumu kişiselleştirerek entry yazarını "eleştiriyorlar". girilen bu entry diğer yazarların dikkatini çektiğinde*, olay çığırından çıkıyor. 3-5-10 entry derken giderek linç boyutuna ulaşıyor. sonunda birisi çıkıp diyor ki; "bunun sözlükte işi ne bilmiyorum".
bir kişiyi, fikirlerinden yola çıkarak aşağılamak ya da yazma hakkını elinden almaya çalışmak yanlıştır.
özellikle şöyle entry'ler görüyorum son zamanlarda; "özel hayatında problemleri var herhalde", "x futbolcusu kendisini iyi benzetmiş sanırım", "bunun hayatı çok berbat bir durumda, tek başarısı da galatasaray sözlük yazarı olmak, acısını da sözlükten çıkarıyor". bunu yapmanın ne gibi bir açıklaması, ne gibi bir amacı olabilir gerçekten bilmiyorum. fikirlerini temellendirebilen, aktarabilen ve hakkıyla savunabilen insanların, hakaret etmek ve bel altı vurmak* gibi yollara başvurduğunu görmedim hiç.
yazılan entry sözlük kurallarına uymuyor mu? mesaj atıp uyarılabilinir yazar. "nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımı bilmiyorum" diyen de ihbar edebilir.
yazılan entry kurallara uygun ama içerdiği fikir çok mu saçma? ofsayt butonu bunun için var. olmadı yazarına karşıt görüşleri paylaşan bir mesaj atılır. o da olmadı diyelim. başlığa; cevap niteliğinde entry'e kaçmadan, ayar verme derdine düşmeden kendi görüşlerimizi yazabiliriz.
yazarın nick altına gidip incitici, aşağılayıcı ifadelerle saldırmak gibi bir hakkımız yok. bu davranışın ciddi yaptırımları olmalı; ilk yapıldığında belli bir süre ceza verip, tekrarlanması durumunda uçurmak gibi.
benzer şekilde; hedef gösterme:
sevmediğimiz bir sürü insan var. volkan demirel, ercan saatçi, lube ayar vs. bu insanlara televizyon izlerken "keşke birisi şunun ağzını kırsa" demekle, o söylediğimizi buraya yazmak arasında ciddi bir fark var. aynı şekilde, sevmediğimiz futbolculara atılan yabancı maddeleri akla uygun, doğal bir sonuç gibi göstermeye çalışmak da yanlış.
bir diğer örnek de sıradan bir rakip takım taraftarının twitter, facebook gibi sitelerde yazdıklarını ekran görüntüsü alıp buraya koymak.
rakip takımın taraftarı gerçekten saçma bir şey yazdıysa ve bu, sözlükte paylaşılmak isteniyorsa, paylaşılırken en azından kişilerin adları, kullanıcı adları ve fotoğrafları sansürlenmeli.
örneğin kadın bir fb taraftarı twitter'da; "newcastle maçı 2-2 bitti ama önemli olan bizim newcastle gibi bir avrupa deviyle maç yapabilmemiz, 6s'liler çatlasın!!!!1" yazdı. biz de bunu, link vererek ya da ekran görüntüsüyle sözlükte paylaştık. entry'i okuyan insanlardan bazıları -bunu yapan kişi sayısı 5 de olabilir, 50 de olabilir- bu taraftara küfürlü tweet attı. kişi, bir şekilde yazdıklarının galatasaray sözlük'te paylaşıldığını, kendisine küfür eden kişilerin sözlük sayesinde profiline geldiğini öğrendiğinde, hukuki olarak hem yazarlara hem de sözlüğe sıkıntı yaratacak durumlar ortaya çıkabilir.
bu yüzden bu tür hedef gösterme niteliği taşıyan entry'lerin önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. ceza kapsamının sınırları, verilecek cezanın türü-ağırlığı daha ayrıntılı bir şekilde konuşulup belirlenebilir.
niteliksiz entry:
isyan eden yazarları anlıyorum. ama entry'i niteliksiz entry sınırından kurtarmanın zor olmadığını düşünüyorum. hepimizin kendine ait fikirleri var, ama bu fikirlerin oluşmasına neden olan nesnel unsurlar var. örneğin; x futbolcusu başlığına: "hiç sevmediğim adam. gıcık oluyorum." yazarsanız bu, okuyanın kafasında pek bir şey oluşturmaz. hatta okuduktan yaklaşık 5 dakika falan sonra tamamen unutulur. ama bu futbolcuyu sevmemenizin elbette bir nedeni var. izlediğiniz maçlardaki hareketleri, verdiği bir demeç vs... işte yazılan tamamen öznel yargı bunlarla desteklendiğinde o entry artık "niteliksiz entry" gerekçesiyle silinmez, silinmemelidir. sözlük yukarıda da yazıldığı gibi, fikirleri yazmak için var. düşüncelerimizi başkalarının söylemleriyle desteklemek zorunda da değiliz, ama onları temellendirebilmeliyiz. aksi takdirde tek cümlelik "severim, sevmem, gitsin, gitmesin, bize gelmeli, bize gelmemeli" gibi, havada kalan ifadelerle dolar başlıklar.
örneğin; "takıma yararlı olmayan futbolcu." yazmak yerine, "takımın hızına ayak uyduramıyor, paslaşma konusunda çok sıkıntılı, y futbolcusuyla oyun tarzı uyuşmadığı için anlaşamıyor, a,b,c maçlarında yokları oynadı. takıma yararı yok" dersek, ya da "acilen gönderilmesi lazım." yerine fikrimizi "yanındaki oyuncularla anlaşamadı, istikrarsız olmasının riskini göze alamayız, a futbolcusuna b maçı içinde yaptığı şu hareket galatasaray futbolcusuna yakışmaz." gibi ifadelerle desteklersek, yine kendi fikirlerimizi yazmış oluruz. ama okuyanın kafasında, neden öyle düşündüğümüze dair bir şeyler de oluştururuz.
cezalar:
yazarlar aldıkları cezanın nedeni, süresi konusunda soru işareti bırakmayacak şekilde bilgilendirilmeli. bu konuda şeffaf olunması gerekir.
aynı şekilde entry silerken ya da ihbar ederken, "açıklama" kısmının -özellikle niteliksiz entry gibi bazı silinme sebeplerinde- doldurulması zorunlu hale getirilebilir. böylece yazarlar neden ceza aldıklarını ya da neden entrylerinin silindiğini bilip ona göre hareket edebilirler ya da haksızlığa uğradıklarını düşündükleri durumlarda itiraz edebilirler.
çaylaklık:
bildiğim kadarıyla şu anda çaylakların oylama hakkı yok. çaylaklık döneminin amacı biraz da yazar adayının sözlüğe uyumunu sağlamaksa; çaylaklara belirli bir sayıda oy kullanma hakkı verilebilir. örneğin haftada 10, toplamda 50 oy hakkı. bunların seri kullanımı yasak olmalı elbette, oy hakkının hepsini 10 ya da of vererek kullanan çaylağın yazarlığı onaylanmaz. yazar adayı sadece yazmaya odaklanmak yerine bir yandan da okumuş olur. burada haftalık bir sınır koymanın amacı, yazar olmak için hepsinin 1 günde, rastgele verilmediğinden emin olmak. elbette bu oylar yine rastgele verilebilinir, ama 1 haftada 10 tane oy hakkı olan yazar adayının bunları rastgele harcayacağını düşünmüyorum.
bu da öyle bir fikir işte.
düzenleme: en önemlisini unutmuşum, yazarlara 1 harfe kadar nick değişiklik hakkı verilsin. (u: :()
1 harf. sadece 1 harf. nolur. lütfen. (u: :()