• 8876
    20. şampiyonluğa en yakın ve buralardan bayaa bi entry sildirecek takım.

    arkadaş ne karamsar adamlarsınız. yani şuraya yazan adamlar az buçuk teknolojiden anlar, kaynaklara bakar bu leş medyaya inanmaz falan diyordum başlarda ama hikaye.twitter olsa eyvallah, anlık sinirlerle yazılır lakin bildiğin tespit üzerine tespit, saatler-günler sonra.

    bak vatandaş senin en kafa rakiplerinin ikisi de tescilli şikeci. başkanı suçlu, yöneticisi, avukatı, futbolcusu vs. hepsi lekeli. taraftarı napıyor? sonuna kadar yanında ve savunuyor. bu taraftarın desteği sana saçma gelebilir ancak bu kadar büyük kitleler birşeyi savunuyorsa, erk'te herhangi bir yaptırım öncesi 100000 kere düşünüyor ve sonunda dokunamayacağına karar veriyor. ilk fırsatta, başkanına, kaptanına sallamıyor. tribündeki adama laf anlatmaya çalışıyorsun ancak kafa basmıyor pek tabii o adrenalini salgılarken. bari şurada azıcık kendinize gelin, el-insaf yahu. ya takıma destek olun ya da gölge etmeyin başka birşey istemez!

    https://twitter.com/...s/407448414821961728
    geçen sene ve bu senenin puan durumu, cl de ise tek maçta yine gruptan çıkma şansı var. geçen sene de manu maçıyla çıktık, hatırlayın! formsuzluğu her takım yaşar dönem dönem, sabredin. sabredemiyorsanız da kendi kendinize ayarlanın.
  • 8877
    geçen sene ile bu sene aldığı puan arasında sadece 2 puan fark olan takım.

    tespit doğru aslında geçen senede iyi başlamadık sonra açıldık bir şeyler yaptık filan ama bu seneyi geçen seneden ayıran en büyük fark rakip.

    rakip son dakikalarda attığı gollerle normal seyrinde devam eden ligi farklı bir boyuta taşımış bizim de işimizi zorlaştırmıştır

    fenerbahçe'nin bu sezon son dakikada attığı goller olmasaydı veya 13 haftada 4 defa olmasaydı şu an puan farkı bizi yendikleri halde 3 veya 5 olurdu.

    hatta antalya'nın siyahi oyuncusu 88. dakikada boş kaleye gol atabilseydi işler çok daha farklı olabilirdi.

    takım kötü oynuyor ama şansızlıkların da arkası kesilmiyor.
  • 8878
    top oynamayan takımımızdır. sanki ek iş olarak futbolculuk yapıyorlarmış gibi vurdumduymaz top oynuyorlar. sezon boyunca adam gibi oynadıkları maç sayısı beşi geçmez ki bu adam gibi oynadıkları maçların bir kısmında da puan kaybettiler. işin ilginci bunu sezon başında yapıyorlar. yani ligin ikinci yarısı düşüşe geçseler ilk yarıda çok iyi oynadılar yoruldular diyeceğiz. ligin ilk gününden bugüne kadar bu takım oynamak istemiyor. önde de olsalar geride de olsalar, 0-0 başlarken bile bu takım mücadele etmiyor. son düdüğü bekliyor. herkes fener puan kaybedecek diye bekliyor ikinci devrede. hadi 17 maçta 10 galibiyet alsınlar. bizim takım onları geçebilecek oyunu oynamıyor. önceki iki sezondan farklı olarak arada bariz mücadele ve beceri farkı var. puanları eşit olabilir ama o önceki iki takım şampiyon olur, maç kazanır diyorduk. o takımlar mücadele ediyordu ve gol atma, gol yememe konusunda kat kat becerikliydi. kasımpaşa'yı bile kesin yeneriz diyemiyorsak sebebi bu mücadeledir. takım bugün mücadeleye başlasın hala üç kulvarda şampiyonluk adayı. lig için geç kalınmış değil. türkiye kupası başlamadı bile. avrupa'da uefa'ya gideceğiz gibi görünüyor. seviyesi çok düştü uefa'nın. yeterki bir toparlansınlar. yeterki koşun, basın, ısırın, vurun, kırın, parçalayın.
  • 8879
    içerisinde birtakım zıtlıklar barındıran takım. mesela sabri-chedjou-semih-riera dörtlüsünden oluşan bir defans hattın varsa çift santrafor oynamak veya 3'lü forvet ile sahaya çıkmak bence bunlardan biri. böyle bir dizilişle orta ayar takımlardan puan alabilirsin ama önemli maçlarda, pas yüzdesi yüksek takımlara karşı aciz kalırsın. ancak kadronda drogba, burak, umut gibi santraforlar varken bunlardan ikisini kulübede oturtmak da bu zıtlıklardan biridir. aynı şekilde tek santraforlu sisteme geçtiğinde 5'li orta saha hattına selçuk ve melo dışında banko yazacağın adam bulamıyorsan o takımda sorun var demektir. şu an ortasahada bu adamlar dışında çift yönlü oynayacak adam yok, onu geçtim sadece ileride veya sadece geride kendi işini layıkıyla yapacak adam da yok.

    takım kadar önemli bir de kaptanlık meselesi var tabi. daha eskisi hakkında yorum yapamam ama cüneyt tanman'ı, tugay kerimoğlu'nu, bülent korkmaz'ı, hakan şükür'ü kaptan olarak izlemiş bu gözler şu an hiç bir ağırlığı olmayan, sözünü dinletemeyen, cıvık bir adamı, sabri'yi kaptan olarak izlemekte malesef.
  • 8880
    kadro planlaması sezon başında gerektiği gibi yapılmayan, ligin ortasında hocası değişen bir takımın yaşayacağı sıkıntıları çeken takımımızdır. devre arasına kadar ligi olabildiğince az hasarla götürmek, yine devre arasında gönderilecek ve gelecek oyunlar, iyi bir kamp dönemi ile birlikte düzlüğe çıkacağız. ayrıca, fikstür avantajımız olduğunu da unutmamak gerek. beşiktaş ve fenerbahçe derbilerini içeride, ligin kalbur üstü takımları olan eskişehir, bursa, kayseri, kasımpaşa ile de içeride oynayacağız. fenerbahçe ise, ikinci yarı tüm derbilerini deplasmanda oynayacak. eskişehir, sivas, kayseri gibi takımlarla da deplasmanda oynayacak. karamsarlığa ve ümitsizliğe kapılmadan, artık baygınlık getirecek hale gelen kendi ayağımıza sıkma huyundan vazgeçerek, birlik olarak, kenetlenerek 4. yıldızı alacağız. yeter ki; tüpçünün, aziz'in, rıdvan'ın ve onun gibilerin ekmeklerine yağ sürmeyelim. oyunlarına gelmeyelim.
  • 8881
    takım harbiden savunma yapamıyor, bu ister lig maçları olsun ister şampiyonlar ligi maçları olsun belli oluyor; şampiyonlar liginde,şu ana kadar yapılan maçlar baz alındığında* anderlechtile beraber en fazla gol yiyen takım sıralamasında 3.lüğü paylaşıyor, fakat ligde şu an birinci basamakta bulunan rakibinden 1 gol daha az yemiş durumda ve dördüncü sırada rakibinden 9 puan geride...

    hem geçen sene hem de bu sene atılan ve yenilen gol sayılarına bakınca bu takımın başına savunma anlayışı olan bir hoca değil de atak futbolu oynatan bir hocanın getirilmesi gerektiğini gösteriyor. geçen sene 17 gol yemiş ama 28 gol atıp liderlik koltuğunda otururken, bu sene sadece 14 gol yemiş durumdayken galatasaray defansını konuşuyoruz *hep beraber ama sadece 20 gol atmış olması da ofansif düşüncenin takımda yavaş yavaş yok olduğunu gösteriyor, karşı kaleyi kaç kez denedik, rakip takımlar kaç kez denedi şu haftaya kadar çok merak ediyorum.

    mancini belki savunmadaki zaafları tamamen ortadan kaldırabilir, sıkıntıları çözebilir ve galatasaray'a savunma yaptırmayı başarabilir. fakat galatasaray'da mircea lucescu dışında savunma yapıp kontraatak futboluyla şampiyonluk kazandıran başka bir teknik direktör hatırlamıyorum ki o da sene sonu şampiyonluğa rağmen gönderilmişti. daha önce başka bir entry'mde de yazmıştım, roberto mancini'ye ara transfer dönemine kadar zaman verilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. fakat mancini, savunmada kötü olduğumuz için komple savunma çalıştırmaya devam ederse bu takımı, bir süre sonra golsüz beraberlikler veya sadece yenildiğimiz maçlar göreceğiz.

    bu takım baskı yediğinde kalecisine dönmeden*, düzgün pas yaparak atağa çıkan*,sadece merkezinde selçuk inan olup aralara kaçanlara paslar dağıtacağı veya didier drogba'ya şişirme paslar atıp onun yeteneklerine bağlı olarak gerektiğinde asist gerektiğinde gol atmasını beklediğimiz ataklar değil de farklı atak organizasyonları kullanabilen, yeri geldiğinde çeşitli duran top organizasyonlarıyla hem rakibini şaşırtan hem de taraftarını heyecanlandıran işler yapması gerekiyor.

    ara transfer dönemine kadar istediği kadar savunma çalıştırsın roberto mancini ama ara transfer dönemindeki kampta artık savunma değil, istediği kondisyon yüklemelerinin yanında tüm takımı atak organizasyonlarına çalıştırması gerekiyor yoksa sene sonunu görebileceğinden kuşkuluyum...

    tv'den duyduklarımla sonradan gelen edit: 1 aralık 2013 kasımpaşa galatasaray maçında ilk yarı 2 şut atmışız, 60.dakikaya kadar da isabetli bir şutumuz yokmuş, o şutu çeken de takımın sağ beki sabri sarıoğlu.ligtv'nin yalancısıyım.
  • 8882
    2012/13 sezonu 13. hafta itibariyle;

    attığı 28 gole karşılık yediği 17 golle; 7 galibiyeti, 4 beraberliği ve 2 mağlubiyeti bulunuyor. (1. sırada)

    2013/14 sezonunun aynı haftasında ise;

    attığı 24 gole karşılık yediği 14 golle; 6 galibiyeti, 5 beraberliği ve 2 mağlubiyeti bulunuyor. (4. sırada)

    yabancı sınırını temel alarak kadrolarını güçlendiren rakipleri dolayısıyla hemen hemen aynı performansta geçen sene liderken bu sene 4. olan takımdır, 13. hafta itibariyle.
  • 8884
    geçen senenin 13. haftasında 25 puanla lider olan takım. bir önceki sene de yine 25 puanla 2. sırada bulunuyordu.
    hani son iki senenin uçanı kaçanı avlayan takımı bu sene niye böyle diyorsunuz ya. ona buna sallıyorsunuz. şu an takım geçen senekilerden çok da kötü diil.

    üstelik yerli oyuncularımıza son 2 senede doğru düzgün hiçbir takviye yapılmamıştır. elimizdeki yerlilerde bu iki senede 2 yıl yaşlandılar. ve de yıpratıcı bir şampiyonlar ligi gurubuna düştük. cluj'la braga'yla maç yapmıyoruz. juventus, real madrid'le maç yapıyoruz. üstelik senin bütün takımı toplayan teknik direktörün'de gitmiş. bakın gönderilmiş demiyorum, gitmiş. elinde bir buçuk senedir oynamamış bir engin var, hamit devreyi kapatmış. semih iğnelerle sahaya çıkıyor. yabancı sınırı gelmiş birde üstüne. drogba desen doksan dakikayı artık kaldıramıyor. zaten bu adama dilediğin gibi faul yapmakta serbest. takımının en önemli adamı muslera sakat kaç maçtır, şınayder gibi hucumda ki oyun kurucun, liderin de türk doktorlarından ümidini kesip italyalara gitmiş.

    e bu takım bu kadar arkadaşlar. ne yapalım? dün akşam izlediğim kadarıyla canla başla mücadele ettiler adamlar. ama bu kadar yapabiliyorlar. ne yapalım yani? kendimizi mi ısıralım?

    bence biraz sakin olalım arkadaşlar. bırakın onlar oynasın bizde izleyelim. hep sevinmek istemek bencilliktir. biraz da üzülelim be noolacak? hayır yani noolacak?
  • 8885
    bu takım bu sene fenerbahçe, kasımpaşa ,eskişehir, beşiktaş ve bursaspor deplasmanını 13. hafta itibariyle tamamladı.
    fenerbahçe maçında rakibine sezonun en kötü futbolunu oynattı, beşiktaş maçında hem kazandı hem beşiktaşı mahvetti, bursaspor'a tek pozisyonla berabere kaldı, eskişehir maçında üç tane %100'lük pozisyon kaçırdığı için berabere kaldı, etkili hücum hattı olan kasımpaşa'yı ise tek golle sınırladı. peki bakınca ne görüyoruz; tamam biz kötüyüz ama bu takımların hiçbirisi bizden daha iyi değillerdi bu maçlarda. sonuç olarak akıllı iki- üç transferle fikstür avantajını da kullanarak yine zirveye oyanayabiliriz.hem de çok rahat.
  • 8886
    yeniden yapılanmaya acilen ihtiyaç duyan takımdır. maalesef acı da olsa gerçek bu. takımdan gitmesi gereken isimler var. takım olgusunu galatasaray ruhunu bünyesinde sindiremeyen oyuncular da var. ama asıl yapılanma yönetim ve teknik kadroda yapılmalı.

    1. önce yeni bir yönetim lazım. yeni bir başkan da hatta. fakat olağanüstü seçim ihtimali uzak olduğu için yönetim ve başkan kalacaktır.
    2. daha sonra yeni teknik ekip lazım. ama mancini ve ekibini yollamak çok maliyetli olacağı için mancini her türlü kalacaktır.
    3. bu durumda hem yönetim, hem başkan hem de teknik kadro yola devam edecektir.

    dolayısıyla; bu sene başarı imkansız. geçmiş olsun.

    fakat gelecek sezon için yapılmasını umduğum kadro değişiklikleri şunlar:

    1.drogba: kendini takımdan üstün görüyor. duran top mevzusu olsun, 50 metreden kaleye vurmalar olsun vs. kendisi süper bir yarar sağlamaktan ziyade takım arkadaşlarını içten içe rahatsız etmektedir. sezon sonu yolcu olmalı.

    2. eboue: artık türkiye liginde miladını doldurdu. gereksiz hareketleri herkesi bezdirdi.

    3. sneijder: sakatlık sorunları olsun, taktik kuruluşa uymaması olsun, mücadele gücü eksikliği olsun, star muamalesi beklemesi olsun her açıdan nazlı bir oyuncu. bize uzun vadede yarar sağlamaz. gitmeli.

    4. dany: geçen sene iyiydi ama artık kabak tadı verdi.

    5. riera: bitmiş okeye dönüyor.

    6. amrabat: gelmesi hataydı.

    7. ceyhun: kadroda olup 11de oynaması yektaya hakaret.

    8. sabri: anadolunun kutsal topraklarına yeteneğini götürmesi lazım. biraz da onlar faydalansın.

    9. burak yılmaz: aklı karışık. seneye kalsa bile fayda vermez. belkide bu sezon başı gitmeliydi.

    10. engin baytar: artık fayda vermez.

    mutlaka kalması gerekenleri saymak gerekirse: muslera, chedjou, semih, gökhan zan, hakan, melo, selçuk, bruma, emre çolak, umut, hamit. gerisi ortada.

    evet tablo budur. takıma köklü bir değşiklik lazım. çünkü takımda doymuşluk, bıkkınlık ve tükenmişlik sendromu var. gitsin dediğim herkes için mantıklı bi sebep var. hepsinin ayrı ayrı sorunları var. kalması gerekenler de belli.

    yepyeni bir kadro lazım bize. yeni bir heyecan lazım.
  • 8887
    yapılması gereken basit şeyleri yapmayan, futbolun gereklerini yerine getirmeyen, sahaya doğruları koymayan ve dolayısıyla başarılı olamayan takımdır. takımımızdır.

    son iki senenin açık ara en iyi futbolunu oynayan ve ilk sezonda 9, ikinci sezonda 10 puan fark atmış şampiyon takım bana göre şuan 3 şeyi, aslında yapabildiği şeyi yapmıyor, yapamıyor.

    1. ikili mücadelelerin kıymetini bilmiyoruz. bunu ilk olarak mental ikinci olarak fiziksel eksikliğe bağlıyorum ki başka açıklaması olamaz. o her topun kıymetli olduğunu, topa dokunmanın bile bir atağı başlamadan bitirdiğinin bilincinde olan takım gitmiş, yerine çıtkırıldım oynayan, bir türlü dengeyi sağlayamayan bir takım gelmiş.

    2. fatih terim'in sarı kırmızı formaya yerleştirdiği bir gelenek midir bilinmez, galatasaray pres gücüyle özdeşleşmiş bir takım. aslında bana göre futbolun en önemli üç etmeninden biri ve biz bunu layıkıyla yapamıyoruz. etkili ve isabetli bölgesel pres, oyunu sıkıştırdığımız anlarda da adamlara bireysel olarak pres yapmak rakibi bunaltmak, hataya zorlamak, direncini kırmak için müthiş bir silah. ancak biz bu sezonun başından beri topu ve rakibi bekliyoruz. bu sebeple de durdurulamaz bir hızla gol + pozisyon yiyoruz.

    3. ciddiyetimizi ve hırsımızı kaybetmiş, mutsuz, bezgin, keyifsiz, moralsiziz. geçen iki senede her maça şampiyonluk parolasıyla çıkan ve her maçın kendi içinde öneminin bilincinde olan takım bu sene maçların %90'ına rehavet içinde çıkıyor. futbolcuların saha içinde yaptıkları ve vücut dilleri kendilerini resmen ele veriyor. bunun üzerine birde oyuncuların ciddiyetsiz tavırları eklenince anadolu takımından farkımız kalmıyor.

    bunları bir şekilde çözmeliyiz. futbolcu bazında değerlendirdiğimizde uefa avrupa liginde finale, ligde de açık ara şampiyonluğa oynayacak bir takımımız var. doğru şekilde motive edilip doğru şekilde kullanmak ve futbolcuların artık bu saydığım üç olumsuz etmeni ortadan kaldırması gerekiyor.

    kötü bir takım değiliz. gayet yetenekli ve türkiye ligi için fersah fersah yeterli bir takımız. ancak sebebini bilemiyorum ama her hafta daha fazla dibe batıyor, her hafta kendi ayağımıza sıkıyoruz.
  • 8889
    tv de yayınlanan futbol programlarının %80inde konuşulmasına anlam veremiyorum.
    gs tv de bile bu kadar galatasaraya futbol takımı konuşulmuyor. dün kasımpaşa maçında ilk yarı berbat ötesi,ikinci yarı berbat bir futbol oynamış 1 puan ile sahadan ayrılmış olmasına rağmen kendi kanalında 'baklava' tarifi konuşuluyordu.

    konuşmakta da haklı yönleri çoktur. kendine kendine yönetimi,hocası, futbolcusu gündemi belirlemede çok etkililier. maşallahımız var.

    en istikrarsız, bir maçı bir maçını tutmayan, sansasyonelleri bitmeyen, bizans oyunlarının ardı arkası kesilmeyen sevgili kulubüm bizi yaşlandırmaya devam ediyor .
    teşekkürler sevdamız, teşekkürler futbol takımımız..
  • 8891
    öncelikle 9 puanı kapatamayacak bir futbol takımı değildir. biraz kıpırdanabilse ligi hallaç pamuğu gibi atacaktır. ancak her şeyin başında en azından ocak sonuna kadar sabır gelmektedir ve bu sabrı gösterecek olan taraftarlardır. avrupa için de umutluyum, eğer bir maçlık sağlam bir motivasyon, sonsuz destekle juventus geçilebilir, geçilemezse de real madrid'in alacağı bir galibiyet sonrası uefa'da krallar gibi yola devam edilebilir. ayrıca allah korusun avrupa'ya veda etmek de dünyanın sonu değildir.

    artık şunu en azından kabullenelim, fatih terim artık yok. gönderilmesi doğrudur, yanlıştır artık tartışmanın da bir alemi yok, çünkü fatih terim artık yok ve uzun bir süre olmayacak. son 10 senede türkiye o kadar elit teknik direktörü yedi ki, olası 2 3 haftalık bir tökezleme döneminde mancini'yi de tepe taklak etmeye çalışacaklar. lütfen galeyana gelmeyelim, takıma da kendisine de biraz sabır gösterelim, güvenelim.

    daha önce de yazdım, yine yazıyorum. premier lig'i kazanmış 5 hoca sayın desem, sayacağınız 5 isimden biri şu an bizim hocamız. ama milyon dolarları vardı diyeceklere de cevabım, zaten o dönem m. united ve chelsea çakıl taşı ile alış veriş yapıyorlardı. adam öyle ya da böyle dünyanın en büyük en prestijli liginde şampiyon olarak geldi buraya ve tek başarısı da bu değil.

    elindeki kadro ne yazık ki kötü yapılanma, şansızlık ve sakatlıklar nedeniyle şu an oldukça kısıtlı:

    - sol bekte sağ bek
    - sol bekte sol açık
    - sol bekte stoper
    - sağ bekte stoper
    - sağ açıkta forvet
    - kalede ne yazık ki muslera'sız

    oynadı bu takım geçtiğimiz 1 ayda hem de defalarca.

    en azından 2 ay gıkımızı çıkarmayalım, elimizden gelen desteği verelim ve sabırlı olalım çok bir şey istemiyorum.

    kötü skorlar sonrası, yöneticiye, oyuncuya, eski - yeni teknik direktöre ve hatta kondisyonere sallamayı en azından bir süre bir kenara bırakalım.

    defalarca söylendi, ben de yine söylüyorum şimdi kayıtsız şartsız takıma destek olalım.
  • 8893
    sorunu hem savunma hem de hücum olan takım. saha içerisinde oyunun iki tarafında da akıl tutulması yaşanıyor. hücuma çıkarken ne yapacağını bilmeyen oyuncular, topsuz oyunda da sıçıyorlar. bu yüzden de eskisine oranla pozisyon kısırlığı yaşıyoruz. fatih terim döneminde oynanan coşkulu futbolda da akıllı hücum etmiyordu takım, rakibi baskıya alıp bir şekilde pozisyon üretiyordu.

    savunmadaki sıçışı anlatacak kelime yok. chedjou, dany, semih, eboue, sabri, riera geri dörtlüde oynayıp da yaptığı hatayla gol yedirmeyen oyuncu yok. hepsi başı kesi tavuk adamarın. ulan hadi hepsini anlıyorum da semih neden böyle hala anlayamadım.

    edit: http://www.rerererarara.net/sozluk.php?id=1352494
  • 8894
    2014 şubatında yerli rotasyonu olarak şu kadroyla görmek istediğim takım.

    ----------------------muslera--------------------

    tarık ç.------semih k.------uğur d.------ishak d.

    bruma--------melo---------selçuk---------nani

    --------------------sneijder----------------------

    --------------------drogba----------------------

    diğer alınabilecek oyuncular: sinan bolat, ömer toprak*, ahmet çalık, ali adnan, aytaç kara, batalla.

    kesin gitmesi gerekenler: chedjou, riera, amrabat, sabri, aydın yılmaz

    edit: oyuncu ekleme gereği duydum.
  • 8895
    ben karsiyim boyle 10 tane futbolcu gonderip 10 tane yeni futbolcu almasina.. avrupa'da kactane buyuk takimlar bunu yapiyor.. iyi kotu oyuncu yetistiriyorlar ve o yetistirdikleri genc isimleri takima monte ediyorlar.. bizdeki durum cok farkli.. eger takim iyi sonuclar almiyorsa.. medya'nin dolayli baskisindan yoneticilerin demecleri derken.. taraftarin sesi derken.. takimin yarisi gonderilir.. menerlik oyunu gibi onlarca yeni isim alinir.. ve bu nitekim buyuk bir risktir.

    sonucta bu isimlerle 2011-2012 sezonu ve 2012-2013 sezonunu domine ettik.. ha diyorlarki abilik yapabilecek birisi yokmus.. felan bu aralar medyada cok duyuyorum.. bence abilik gibi sifatlar.. turk futbolunun hastalikli bolgeleridir.. realde abi var mi ? yada bayernde ? yada dortmundta.. evet lider futbolcu ozeligi oyuncularimiz bir hayli fazla.. sneijder,drogba,selcuk inan,felipe melo gibi ama lider sifati olmayan hatta dogru durust oyniyamayan kaptanimiz var.. bence ince ve kucuk detaylar.. bu olumsuz gelismelerde buyuk rol oynuyor.. nasilki serbest vuruslarda.. topun basina drogba gecmesi gibi..

    eger gercekten bu takima yeni isimler alinacaksa.. bu lutfen 23 yasi altindaki isimler olsun.. gelecegi karanlik altinda birakmamak lazim
App Store'dan indirin Google Play'den alın