• 176
    her zamanki gibi uzun uzun bu maçla ilgili düşüncelerimi seninle paylaşmak isterim sözlük, ama inan ki yazacak çok şey maalesef yok, o kadar sıkıcıydı maç.
    iş arkadaşım, futbol manyağı matthias a şu maçı izletseydim ve beyaz formalılar ligin ilk yarısı boyunca hep böyle oynadılar ve lider olarak tamamladılar diye ekleseydim, herhalde "sizin liginize sokayım, bir daha da beni sizin liginizden maç izlemeye çağırma" derdi. gerçekten ligin ilk devresinin özeti gibiydi bu maç. sakın bana " lig lideriyiz, ş. liginde son 16 ya kaldık" gibi argümanlarla gelmeyin, açın geçen sene trabzon deplasmanında kısıtlı! kadroyla oynadığımız 3-0 lık maçı ve bugünkü maç ile karşılaştırın, resimdeki 7 farkı bulun, ne demek istediğim daha iyi özümsenecektir.
  • 177
    haftalardır düşük olan formumuzu trabzonda 2 puan bırakarak süsledik.
    net: kötü oynuyoruz. fb, braga, sivas, trabzon. bu kez istediğimizi alamak tek fark bu, bu maçta.
    öyle bir hava oluştu ki şl, lig çantada keklik. yok öyle. dürtelim ki uytansın. şimdi bana hıncal ı getirin.
    hazmedemiyorum. bu maça beraberlik için çıkılmasını hazmedemiyorum. maç bitti bizimkilere baktim bir tane yüzü asık yok terim de dahil. yazik bunca galibiyet bekleyen taraftara. pozisyosuz maç tamamladık. bir gol atalım bari demedik. yüklenme zaten yoktu.
  • 179
    tamam kabul kötü oynadık, tüm oyuncularımızda bitse de gitsek havaları vardı doğru, hatta bazıları trabzonspor taraftarından etkilendi kendilerini kanıtlama çabası içine girdi* ona da ok.

    ama üzerinde çok durulacak, adamlarımızı asıp kesmeye hiç gerek yok. bu maçın aynısı geçen yıl antalyaspor ile oynadık, hatta şimdi baktım maçın hakemi bile aynıymış.

    benim o zamanlar misafir olduğum sözlüğümüzde maç ile ilgili yazılanlar burada :21 ekim 2011 antalyaspor galatasaray maçı. bu maçın sonrasında ve sezon sonuna kadar nasıl oynadı takım ,neler yaptı herkes biliyor.

    yani demem o dur ki biraz sakin arkadaşlar bu kadar çabuk unutmayalım bazı şeyleri, vazgeçmeyelim sonuna kadar desteklemekten.

    bir de şunu ekleyeyim önce galatasaray, sonra sözlük...
  • 180
    verilmiş sadakamız varmış da medya maymunu, şebeği olmamışız. aksi taktirde yarın sabah kovulmuştum. eğer kovmamışlar ise de, bu maç için yazacak hiç bir şeyim yok diye not bırakır.kendim siktir olur giderdim. elimde not kağıdı, maçı her zaman ki gibi dikkatle izledim, iki takıntılı futbolcumuzun istatistiğini tuttum. fazla merak etmeyin, birincisi amrabat'tı. çıkana kadar 28 kere topla buluştu, bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir, bu küçük takımın, sıradan futbolcusu bir defa doğruyu gösterdi. gözlerime inanamadım, gol pası verdi. sanırım burak'da aynı fikirdeydi, topu beklemedi, gol pozisyonu, tehlike bile olamadan kayboldu. 27 defa topu kaptırdı. kendisini boka bakar gibi seyrettim. bir şeye daha inanamadım, fatih terim ilk defa benimle aynı fikirdeydi, kementi salladı içeri doğru amrabat'ı aldı.

    aslında klasik küçük takım hocası görüşüyle başladı maç. ne olursa olsun, kazanan takım bozulmaz felsefesi aynı takımı sahaya çıkardı.iyi ki yenemedik, yoksa devre arasında misal messi gelse yedek bekleyecekti. demek ki imparatore bir önceki maçta, sondan bir önceki kötü maçını oynadığının farkında değildi, olsaydı, ligin en kötü futbolunu bu gece oynamazdı. kendi kalesine bir gol, ardından serbest vuruştan ikincisi, ve kaleye gelen ilk topun tabelaya yazılışıyla, kadıköy'ü uçuruma göndermeyi yeterli görmüştü. ve hafta boyunca yaptırdığı çalışmalarda, ilk 11 i hak eden bir futbolcu da çıkmamıştı. ne yapsın hoca? çıksa oynatmaz mı?

    tek rakip, bir gün önce çarpılmış, sonuç takıma motivasyon sağlayacağına, kasko vazifesi görmüş. pert olsak, yenilsek bile önemli değil modunda bir takım ve futbol seyrettik. maçtan sonra yorum dinlemediğime yemin ederim.muhtemelen fatih terim aldığı 1 puana sevinmiş, oynattığı futbolu, futbolcularını övmüştür. polyanna, allaha şükürcü taraftar neticeden memnundur muhakkak. bizim gibi nankör, iyi oyun delisi olan, iyi oynasın ama yenilsin diyenler, kötü oynadıktan sonra alınan puana, puanlara lanet edenler için ızdırap maçıydı trabzon'da maç diye tezgahlanan soytarılık.

    tutuklu kaldığım ikinci oyuncumuz muslera'ydı. iki kere top kurtardı, beni şaşırttı. şaşırmak iyidir, insana ufuk açar, şaşırmayan insanlar yarı ölüdür. 42 senedir maç seyrederim, 1000 maç seyretmiş olsam 2000 kaleci seyretmişim demektir. kurtarışları tek eliyle yapan kaleci ilk defa gördüm. kendisine gelen topları her maçta olduğu gibi şişirip rakibe attı. gol yemediğimize göre hatice'yi de mutlu etti. ve bu sene oynadığı en büyük maçını oynadı. allah razı olsun.

    ne yazayım bilmiyorum, maçla ilgili hiç bir şey hatırlamıyorum. 40 gün 40 gece oynansa bırak golü gol pozisyonu bile olmayacak bir maçı izlemek durumunda kaldık. maçı kalabalık bir kafede izledim. homurdanmalardan, seyredenlerin çoğunun fenerli olduğu anlaşılıyordu. hayat garip, fenerliler, trabzon'un ocağına düşmüş, gol atması için gök tanrıya yalvarıyorlardı.bir maç için edilen duaları, yukarısı dikkate almadı. neticede adı büyük kendisi aşşağılık bir maç bitti. benim için galatasaray bu maçta yenilmiştir.

    17 lig maçı izledik. hiç birinde galatasaray iyi oynamadı. bu kadar kötü oyunla rakibine 6 puan fark attı. beterin beteri var diye kendimizi teselli edecek değiliz. bu kadar kötü futbolu büyük takıma, kendi takımıma yakıştıramıyorum. sıkıldım, maçlar iptal 5 sene futbol yok deseler 6 puan farkla lider olmamıza rağmen ilk ben sevinirim. fener maçından sonra yazdığım son cümleyi ne yazık ki tekrarlıyorum.

    bu kadar kötü futbolu oynatanlara, oynayanlara yazıklar olsun. ytabzon taraftarı kötü futbola dayanamayıp, bir pozisyonda her iki takım futbolcusuna çatapat attı. atan trabzonluya bin selam ediyorum. iki takım futbolcusuna birden taciz atışı yapan taraftar, bizim hislerimize tercüman olmuş. keşke bu eyleme diğerleri de destek verip, asimo semih hariç bütün futbolcuları dövselermiş
  • 183
    oda arkadaşımın yıkılmasına sebep olmuş maç. adam spor toto'da 14 bildi, her şey çok güzeldi. 15 bilseydi eğer, başka hiç 15 bilenin olmadığı bu haftada 700.000 tl gibi bir para alacaktı. evet sözlük, yanlış duymadın, 700.000 tl. yazıyla yediyüzbintele. yediyüzbin lan!

    ama noldu, galatasaray trabzonspor'u yenemedi. malaga real'i yendi, karabük fener'i yendi ama adamı yatıran aşık olduğu renkler oldu, şu an kendisi çok karışık duygular içinde.

    odacak yastayız :(
  • 186
    bir önceki akşam şampiyonluk yolunda en büyük rakibimiz olarak bellediğimiz takımın, kendi sahasında 3-1 yenilmesi sonrası, bu maçta galibiyet bekliyorduk. çünkü alacağımız 3 puan sayesinde hem takipçimiz ile puan farkını açacaktık, hem de devre arası tatiline moralli girecektik. üstelik bir önceki hafta da fenerbahçe'yi kendi sahamızda 2-1 mağlup etmiştik. artık vitesi yükselterek kendi yolumuza bakmamamız için hiçbir sebep yoktu. fakat biz bu beklentiler ile televizyon / bilgisayarın karşısına geçerken futbolcularımız tatil havasına çoktan girmişti bile. galatasaray taraftarı, takımının her maçını kazanmasını ister elbet, fakat kazanamadığında da takıma sırtını dönmez, desteğini çekmez. puan kaybı olacaktır fakat galatasaraylı futbolcuların kötü oynama, daha doğrusu 90 dakikayı top oynamadan geçirmek gibi bir lüksleri olmadığını düşünüyorum. tatil öncesi ilk devrenin son maçı olması, bu karşılaşmanın 34. haftalık maratondaki diğer engellerden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    ilk yarıda %58, ikinci yarıda %55, toplamda %57 oranında topla oynamışız. toplam ve isabetli paslarda (444/389) trabzonspor'a (323/280) fark atmışız. buna rağmen kaleye attığımız tek şut ve umursamaz, bilinçsiz bir oyun var. attığımız paslar yeşil zemin üzerinde süzülerek diğer oyuncuya gidiyor. ben anlam veremiyorum bu kadar isteksiz, temposuz bir oyun oynamamıza. üstelik trabzonspor deplasmanı ligin en zor deplasmanlarından biriyken ve sen rakibini bu kadar zayıf, güçsüz yakalamışken laubali, tempodan yoksun bir oyun oynayarak galibiyete burun kıvırman çok anlamsız. çektiğim eziyete katlanarak 90 dakika maçı izledim; tek söyleyebileceğim 10 dakika, yalnızca 10 dakika bile bildiğimiz saldırgan, atak, ısıran, basan galatasaray gibi oynasaydık çok rahat alırdık bu maçı. fakat işkence gibi geçen, hayatımızdan 90 dakika çalan maçı bu beklentiyle izleyenler de umduklarını bulamadı. karabükspor, braga, mersin idman yurdu üçgenine bir yenisi daha eklendi.

    karşılaşmada ortaya koyduğumuz oyunu ve maç sonrası hanemize yazılan +1 puanı düşününce iyi açıdan bakmaya çalışsam da karşımızdaki rakibi görünce kazanamadığımıza üzülüyorum. beklediğimiz üzere yalnızca 10 dakika "kazanma düşüncesi" ile oynayabilseydik, trabzonspor'un bize karşı koymaya direnci olmadığından maç sonunda puan farkını açmış ve devre arasına da hem takım hem de taraftar olarak daha pozitif girmiş olabilirdik. maça dair aklımda kalan bazı noktalar da şunlar; eboue ilk yarıda tek bir düzgün pas bile alamadı. ya çok hızlı, ya çok sert, ya da isabetsiz toplar atıldı. eboue'nin performans düşüklüğünden bahsederken bunların da dikkate alınması gerekmekte. bunun dışında hazırlık pasları, semih-dany-selçuk-melo arasında paslaşmalar ilk yarı boyunca oynadığımız 20 küsür maçtaki görüntümüzün tamamen aynısıydı fakat 3. bölgede yaptığımız tek bir doğru iş yok. bize karşı koyabilecek kapasitede olmayan bir rakip orta sahası bulmuşken daha arzulu, daha istekli oynayabilseydik, şu an aldığımız rahat galibiyetten söz ediyor olacaktık. gol pozisyonundan sayabileceğimiz 2 pozisyon geliyor aklıma, onlar da ilk yarı ve ikinci yarı olmak üzere burak'ın çok müsait durumlarda bulunan umut ve hamit'e pas atmak yerine kaleyi düşünerek heba ettiğimiz pozisyonlardı. hiçbir şey ortaya koyamadığımız bu maçta bile açıkçası kazanma şansını yakalamıştık. tek sorun yakaladığımız pozisyonlarda yapmamız gerekenleri doğru şekilde yapamamak oldu.

    ilk yarı boyunca günleri, haftaları takımın iyiye gideceği beklentisi ile geçirdik. şimdi belki de bunun için bize en çok fayda sağlayacak olan döneme, devre arasına girdik. gerek şampiyonlar ligi'nde üst tura çıkarak üzerimizdeki stresi atmış olmamız, gerekse mental ve fiziken dinlenme fırsatı yakaladığımız bu ara sonrası, ikinci devrede çok daha iyi bir galatasaray beklemek hakkımız. ayrıca fenerbahçe ile aramızda olan 5 puan farktan bahsetmek yanlış olur, antalyaspor akhisar ile erteleme maçını kazanması durumunda puan eşitliği olacak. tüm bunlara rağmen ligin zirvesinde bulunmamız tatmin edici; fakat ligin, rakiplerin durumları ortadayken mevcut performansımızın çok daha iyisini yapamamamız için de hiçbir neden yok. çünkü bu sene de şampiyonluk lazım ve bizim bildiğimiz galatasaray, 34 hafta sonunda arkasındaki takımın minimum 10 puan önünde bu başarıyı yakalayacaktır, yakalamalıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın