3501
ultraslan 2001 yılında 90'lı yıllarda da galatasaray kapalısını mesken edinmiş insanların bir araya gelerek oluşturduğu, önderliğini alpaslan dikmen'in yaptığı galatasaray taraftar topluluğudur.
kurulduktan sonra çabucak büyüyen, tüm galatasaraylılar ultraslan'dır felsefesi ile yola çıkmış gruptur.
tanımları yaptıktan sonra bol bol giydireceğim kısma geliyoruz.
yaşım gereği takip etmeye başladığım dönem 2005-06 sonrasına denk gelir. o dönem ali sami yen kapalısında pankarttan geçilmezdi. hell, sultans, parçalı, yeni açıkta gümüşhane, karşı aklıma hemen gelenler. daha önceleri yürüyedur'da varmış.
ben başlangıcı yürüyedur ile yapmak istiyorum. forumlarda sözlüklerde bol bol efsanesi dolaşan dinlediklerim ve okuduklarım sonrası ise gerçekten efsane olduklarına kanaat getirdiğim gruptur. bu adamlar gri ninja polarları ile kapalıda oradan bile farklı olduklarını belli ederler. tribün kültürüne meraklıların bildiği forum yazılarından çok dinlediğim şeyleri paylaşmak isterim. çalıştığım yerde çok iyi bir beşiktaşlı kapalı kutudan çıkma üni ve gençlik yıllarını orada geçirmiş birisi vardı. konuş konuş konu tabi ki oraya geldi. galatasaray tribününde çok kolpa adam var derdi. geçirir geçirir ama her zaman bu adamları ayırırdı. bir de yürüyedur vardı. onlar iyiydi bak onu ayır diğerleri fasa fiso derdi. okuduklarım bu cümleyi destekler nitelikte şeylerdi. daha sonra şu an faal olarak görüştüğüm bu sefer üni yıllarını kapalıda geçirmiş, şu anda da aynı tribünü paylaştığım bir abi de eski kapalı günlerinden konuşurken bu adamlara ayrı bir parantez açmıştır hep. onur bu adamlar gerçekten farklıydı. bütün kapalı onları bilirdi çoğunlukta severdi. çünkü işi bilen güzel yapan adamlardı. derken bu adamları da tribüne küstürüp gönderdiler. okuduklarımda bu operasyonun başını tayfa grubunun çektiğini okudum. günümüzde de ultraslan'ın alt grup olmasına izin verilen iki gruptan biri olduğu için hiç şaşırmıyorum. hatta diğer gruplarında tribünden çekilmesinde başrolü bu adamların aldığını düşünüyorum.
hell, sultans, parçalı, karşı bu tribünün renkleri işi bilen eski adamların barındığı gruplardı. sözlük ve jargonda bilinen isimleri ile dinazorlarıydı bunlar tribünlerin. o günlerde fenerli arkadaşlarla stad ve tribün konuşurken beni hep üste çıkaran göğsümü kabartan, bakın oğlum 25bin kişilik sami yen'den 50 bin kişilik saraçoğlundan daha çok ses çıkıyor. dememi sağlayan şeylerdi.
sormak istediğim şey bu adamlarla ne alıp veremediğiniz vardı? yine dinlediğim hikayelerin temeline oturan konu ise ranttı. tribünde büyük rant var. onlarda paylaşmaya veya ortadan kaldırmaya yanaşmıyorlar denildi hep.
yine anlatılan bir hikaye, lig maçı var. elimde iki tane bilet kaldı kapalıdan satmaya çalışıyorum. üç kişi koluma girip beni otoparka götürdüler. 3. kattayız. bıçak çekip kafamı korkuluktan aşağıya sarkıttılar. bir an öleceğim sandım ve geri adım atmasaydım emindim beni öldüreceklerine. bana burası bizim çöplüğümüz anlıyor musun? dediler orada bazı şeyleri anladım.
alın size bir hikaye daha o zaman, olimpiyat stadındaki fenerbahçe maçı için karabükten 35 kişi geliyoruz. kulübe geldik alpaslan abiyle beraber ben 35 bileti aldım. hemen arkamızdan siyah bir arabadan bir adam indi alpaslan abiye kafasıyla selam verip geçti ve eline bir tomar bilet aldı.
diğer grupların ayrılış sürecini inanın net bilgilerim yok ancak onlar tribünden ayrıldıktan sonrada ultraslan'ın hali ortada. arena'da diğer 3 tribünün nefret ettiiği bir oluşum. ultraslancılar ve karşıtları olarak ayrılmış vaziyetteyiz. böyle bir taraftar grubu nasıl başarılı olabilir ki?
tribünün eskilerini, sevilenlerini, dinazorlarını tribünden kovup üniversiteye yeni gemiş çocukları kombine parasıyla kazıplayıp kombine satıp orada çoluğa çocuğa tribün yaptırarak nasıl bir saygı kazanabilirsin? tüm türkiye'nin ayağa kalktığı ve hassasiyet gösterdiği zamanlarda kafanı kuma gömerek nasıl sempati ve destek toplayabilirsin?
zamanda ileriye doğru da gidiyoruz aynı zamanda. gelelim tek yumruk, boys of hell ve 417 olaylarına.
ben bu 3. yılım kombinem var ve güney üstte bulunuyorum. şunu bilin ki güney altta tek yumruk medyada gösterilenden çok daha fazla sayıda dayak yedi. burada tek yumruğu eleştirirsin veya beğenmeyebilirsin ancak onu yok saymak tribünlerden atmaya çalışmak senin haddine değil. o adamların da kendi gruplarını kurma ve bağırma hakkı var. sen kimsin ki o adamları sadece siyasi görüşlerinden dolayı dövüyorsun? ultraslan kendisinden başka oluşacak herhangi bir güce tahammülü olmayan artık o eski gücü de olmayan çoluğun çocuğun eline kalmış kendi taraftarından bile saygı görmeyen oluşumdur artık.
boys of hell olayı için bildiğim durum ise şudur. fesih edilme sürecine dair bir bilgim yok ancak yaşanan şu olay bazı şeylere ışık tutar nitelikte. yanlış hatırlamıyorsam sivas deplasmanına giderken yolda ultraslan tarafından beğenilmeyen slogan atan çocuk deplasman otobüsüne dönüş yolunda alınmıyor. şimdi bu rezalete bakabilir misiniz? zaten çok geçmiyor ki ultraslan boys of hell grubunu fesih ettiğini açıklıyor.
417 olayına gelirsek, bu yıl passolig yüzünden yoklar ancak önceki yıllarda arena tribünlerinde çokça sempati topladıkları gerçek. ultraslan tribünleri dışındakilerin bir şey başlatsa da destek olsak diye dönem dönem gözünün içine baktığı insanlardı. passolig olayı dışında da o grubun içinden olan yiğit ağbaba hakkında ''rantçı'' ifadelerini kullanıp adamı tribünden soğutma çabalarına girişmişlerdir. ben yiğit ağbaba'yı tanımıyorum sadece twitter'dan takip ederim ancak dinlediklerim okuduklarım kendisinin de yazdıkları asla böyle bir işin içinde olmayacağıdır.
bu 3 olayın dışında galatasaray üzerinden ceplerini doldurduklarına dair en net bilgiler ise şunlardır. ben facebook üzerinden istanbul üniversitesi ultraslan grubunu takip ediyordum. daha sonra bu grup sebebi açıklanmayan şekilde kapalı grup haline geldi veya kapalı yeni grup kuruldu ve paylaşımlar durdu. grubun o dönemki başının adını vermek yakışmaz ancak yaptıklarını burada paylaşmak lazım. varan 1:sezon başında inidirimli olarak 750 tl'ye satışa sunulan kombineler almak isteyenlere 1000 lira fiyat çekmesidir. bu aradaki fark kimin cebine girmiştir? varan2: kombineyi ben alsam bile kombine bana ulaşmıyor bir havuzda toplanıyor. maça gelemediğin zamanda ise önce bir uyarı sonrada sezon ortasında kombinen iptal edilebiliyordu. şimdi bu nasıl bir rezilliktir? yok bugün 3'te şurdayız. vay attığım mesaja dönemedin. seni yazdım kenara gibi ifadeler ultraslan içindeki seviyeyi ortaya koyan şeyler.
ayrıca ultraslan galatasaray için kurulmuş bir oluşumsa ultraslan ürünlerinin parası kimin cebine girmektedir?
bakın bu adamların galatasaray umurunda falan değil, bu işlerin içinden gelmiş insanların bana söylediği gibi bu adamlar için tek önemli olan şey rant galatasaray üzerinden ceplerini dolduruyorlar anlayacağınız. bu kadar grubu sevilen insanı tribünden sürdükleri yetmiyormuş gibi yeni bir gruba veya oluşuma da mahal vermiyorlar. dedikodu, tehdit, dayak her türlü şey var bu adamlarda.
bunların hepsinin dışında liseli veya üniversiteye yeni gelip ultraslan'dan kombine aldık aauuvv ben tribüncüyüm sikerim atarım gibi salak hareketleri de mevcut. yukarıda 3-5 kişi cebini dolduruyor bunlarda bi bok yaptıklarını sanıyorlar işte.
son olarak galatasaray kadın basketbol maçında geldi. şube koordinatörü murat özyer'i istafaya çağıran gruba öyle bir saldırdılar ki(artık saldırdılar diyorum çünkü üzerlerine öyle çullanmalarının başka bir açıklaması yok.) adamı tartakladılar sonra da spor bürodaki kankileriyle beraber çıkıp gittiler salondan.
neyse konuştukça daha çok sinirlendiğim rezil bir grup.
ben bu oluşumdan çokça nefret eden birisiyim. bir an önce yıkılması gerekmektedir. yönetimin şu an problemleri başından aşkındır ancak en kısa sürede tribünlerden temizlenmesi gereken bir oluşumdur.
kurulduktan sonra çabucak büyüyen, tüm galatasaraylılar ultraslan'dır felsefesi ile yola çıkmış gruptur.
tanımları yaptıktan sonra bol bol giydireceğim kısma geliyoruz.
yaşım gereği takip etmeye başladığım dönem 2005-06 sonrasına denk gelir. o dönem ali sami yen kapalısında pankarttan geçilmezdi. hell, sultans, parçalı, yeni açıkta gümüşhane, karşı aklıma hemen gelenler. daha önceleri yürüyedur'da varmış.
ben başlangıcı yürüyedur ile yapmak istiyorum. forumlarda sözlüklerde bol bol efsanesi dolaşan dinlediklerim ve okuduklarım sonrası ise gerçekten efsane olduklarına kanaat getirdiğim gruptur. bu adamlar gri ninja polarları ile kapalıda oradan bile farklı olduklarını belli ederler. tribün kültürüne meraklıların bildiği forum yazılarından çok dinlediğim şeyleri paylaşmak isterim. çalıştığım yerde çok iyi bir beşiktaşlı kapalı kutudan çıkma üni ve gençlik yıllarını orada geçirmiş birisi vardı. konuş konuş konu tabi ki oraya geldi. galatasaray tribününde çok kolpa adam var derdi. geçirir geçirir ama her zaman bu adamları ayırırdı. bir de yürüyedur vardı. onlar iyiydi bak onu ayır diğerleri fasa fiso derdi. okuduklarım bu cümleyi destekler nitelikte şeylerdi. daha sonra şu an faal olarak görüştüğüm bu sefer üni yıllarını kapalıda geçirmiş, şu anda da aynı tribünü paylaştığım bir abi de eski kapalı günlerinden konuşurken bu adamlara ayrı bir parantez açmıştır hep. onur bu adamlar gerçekten farklıydı. bütün kapalı onları bilirdi çoğunlukta severdi. çünkü işi bilen güzel yapan adamlardı. derken bu adamları da tribüne küstürüp gönderdiler. okuduklarımda bu operasyonun başını tayfa grubunun çektiğini okudum. günümüzde de ultraslan'ın alt grup olmasına izin verilen iki gruptan biri olduğu için hiç şaşırmıyorum. hatta diğer gruplarında tribünden çekilmesinde başrolü bu adamların aldığını düşünüyorum.
hell, sultans, parçalı, karşı bu tribünün renkleri işi bilen eski adamların barındığı gruplardı. sözlük ve jargonda bilinen isimleri ile dinazorlarıydı bunlar tribünlerin. o günlerde fenerli arkadaşlarla stad ve tribün konuşurken beni hep üste çıkaran göğsümü kabartan, bakın oğlum 25bin kişilik sami yen'den 50 bin kişilik saraçoğlundan daha çok ses çıkıyor. dememi sağlayan şeylerdi.
sormak istediğim şey bu adamlarla ne alıp veremediğiniz vardı? yine dinlediğim hikayelerin temeline oturan konu ise ranttı. tribünde büyük rant var. onlarda paylaşmaya veya ortadan kaldırmaya yanaşmıyorlar denildi hep.
yine anlatılan bir hikaye, lig maçı var. elimde iki tane bilet kaldı kapalıdan satmaya çalışıyorum. üç kişi koluma girip beni otoparka götürdüler. 3. kattayız. bıçak çekip kafamı korkuluktan aşağıya sarkıttılar. bir an öleceğim sandım ve geri adım atmasaydım emindim beni öldüreceklerine. bana burası bizim çöplüğümüz anlıyor musun? dediler orada bazı şeyleri anladım.
alın size bir hikaye daha o zaman, olimpiyat stadındaki fenerbahçe maçı için karabükten 35 kişi geliyoruz. kulübe geldik alpaslan abiyle beraber ben 35 bileti aldım. hemen arkamızdan siyah bir arabadan bir adam indi alpaslan abiye kafasıyla selam verip geçti ve eline bir tomar bilet aldı.
diğer grupların ayrılış sürecini inanın net bilgilerim yok ancak onlar tribünden ayrıldıktan sonrada ultraslan'ın hali ortada. arena'da diğer 3 tribünün nefret ettiiği bir oluşum. ultraslancılar ve karşıtları olarak ayrılmış vaziyetteyiz. böyle bir taraftar grubu nasıl başarılı olabilir ki?
tribünün eskilerini, sevilenlerini, dinazorlarını tribünden kovup üniversiteye yeni gemiş çocukları kombine parasıyla kazıplayıp kombine satıp orada çoluğa çocuğa tribün yaptırarak nasıl bir saygı kazanabilirsin? tüm türkiye'nin ayağa kalktığı ve hassasiyet gösterdiği zamanlarda kafanı kuma gömerek nasıl sempati ve destek toplayabilirsin?
zamanda ileriye doğru da gidiyoruz aynı zamanda. gelelim tek yumruk, boys of hell ve 417 olaylarına.
ben bu 3. yılım kombinem var ve güney üstte bulunuyorum. şunu bilin ki güney altta tek yumruk medyada gösterilenden çok daha fazla sayıda dayak yedi. burada tek yumruğu eleştirirsin veya beğenmeyebilirsin ancak onu yok saymak tribünlerden atmaya çalışmak senin haddine değil. o adamların da kendi gruplarını kurma ve bağırma hakkı var. sen kimsin ki o adamları sadece siyasi görüşlerinden dolayı dövüyorsun? ultraslan kendisinden başka oluşacak herhangi bir güce tahammülü olmayan artık o eski gücü de olmayan çoluğun çocuğun eline kalmış kendi taraftarından bile saygı görmeyen oluşumdur artık.
boys of hell olayı için bildiğim durum ise şudur. fesih edilme sürecine dair bir bilgim yok ancak yaşanan şu olay bazı şeylere ışık tutar nitelikte. yanlış hatırlamıyorsam sivas deplasmanına giderken yolda ultraslan tarafından beğenilmeyen slogan atan çocuk deplasman otobüsüne dönüş yolunda alınmıyor. şimdi bu rezalete bakabilir misiniz? zaten çok geçmiyor ki ultraslan boys of hell grubunu fesih ettiğini açıklıyor.
417 olayına gelirsek, bu yıl passolig yüzünden yoklar ancak önceki yıllarda arena tribünlerinde çokça sempati topladıkları gerçek. ultraslan tribünleri dışındakilerin bir şey başlatsa da destek olsak diye dönem dönem gözünün içine baktığı insanlardı. passolig olayı dışında da o grubun içinden olan yiğit ağbaba hakkında ''rantçı'' ifadelerini kullanıp adamı tribünden soğutma çabalarına girişmişlerdir. ben yiğit ağbaba'yı tanımıyorum sadece twitter'dan takip ederim ancak dinlediklerim okuduklarım kendisinin de yazdıkları asla böyle bir işin içinde olmayacağıdır.
bu 3 olayın dışında galatasaray üzerinden ceplerini doldurduklarına dair en net bilgiler ise şunlardır. ben facebook üzerinden istanbul üniversitesi ultraslan grubunu takip ediyordum. daha sonra bu grup sebebi açıklanmayan şekilde kapalı grup haline geldi veya kapalı yeni grup kuruldu ve paylaşımlar durdu. grubun o dönemki başının adını vermek yakışmaz ancak yaptıklarını burada paylaşmak lazım. varan 1:sezon başında inidirimli olarak 750 tl'ye satışa sunulan kombineler almak isteyenlere 1000 lira fiyat çekmesidir. bu aradaki fark kimin cebine girmiştir? varan2: kombineyi ben alsam bile kombine bana ulaşmıyor bir havuzda toplanıyor. maça gelemediğin zamanda ise önce bir uyarı sonrada sezon ortasında kombinen iptal edilebiliyordu. şimdi bu nasıl bir rezilliktir? yok bugün 3'te şurdayız. vay attığım mesaja dönemedin. seni yazdım kenara gibi ifadeler ultraslan içindeki seviyeyi ortaya koyan şeyler.
ayrıca ultraslan galatasaray için kurulmuş bir oluşumsa ultraslan ürünlerinin parası kimin cebine girmektedir?
bakın bu adamların galatasaray umurunda falan değil, bu işlerin içinden gelmiş insanların bana söylediği gibi bu adamlar için tek önemli olan şey rant galatasaray üzerinden ceplerini dolduruyorlar anlayacağınız. bu kadar grubu sevilen insanı tribünden sürdükleri yetmiyormuş gibi yeni bir gruba veya oluşuma da mahal vermiyorlar. dedikodu, tehdit, dayak her türlü şey var bu adamlarda.
bunların hepsinin dışında liseli veya üniversiteye yeni gelip ultraslan'dan kombine aldık aauuvv ben tribüncüyüm sikerim atarım gibi salak hareketleri de mevcut. yukarıda 3-5 kişi cebini dolduruyor bunlarda bi bok yaptıklarını sanıyorlar işte.
son olarak galatasaray kadın basketbol maçında geldi. şube koordinatörü murat özyer'i istafaya çağıran gruba öyle bir saldırdılar ki(artık saldırdılar diyorum çünkü üzerlerine öyle çullanmalarının başka bir açıklaması yok.) adamı tartakladılar sonra da spor bürodaki kankileriyle beraber çıkıp gittiler salondan.
neyse konuştukça daha çok sinirlendiğim rezil bir grup.
ben bu oluşumdan çokça nefret eden birisiyim. bir an önce yıkılması gerekmektedir. yönetimin şu an problemleri başından aşkındır ancak en kısa sürede tribünlerden temizlenmesi gereken bir oluşumdur.
