resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 5801
    yahu arkadaş biz basının ibne olduğunu biliyoruz da, bunca gazetecinin arasında hiç mi bir tane delikanlı yok ? hiç mi bir tane gerçek galatasaraylı yok ?

    30 eylül 2015 astana galatasaray maçı sonrası basın toplantısını izliyorum, nerede abzürt saçma sapan soru var onu soruyorlar. yok burak yılmazın yerine umut bulut faydalı mı, yok astanada beğendiği oyuncu var mı ? yok ikinci yarı takım oyundan düşmüyor mu ?

    bir tane arkadaş ta çıkıp kendisine sormuyor.

    ey hamza hamzaoğlu

    koskocaman yaz döneminde o kadar konuştun durdun sağ bek için sabri yeterli bıdı bıdı bıdı. peki neden şampiyonlar liginde ve son oynanan lig maçlarında stoper olarak aldığın oyuncuyu sağ beke devşirmeye çalışıyorsun ?

    koskocaman yaz döneminde o kadar forvet ismi geçerken sen yok tatlı rekabet yok takım içi denge ayağına bir tane transfer yaptırmadın, şimdi kör topal umut ile oynuyorsun yarın bir gün buda sakatlandı kiminle mücadele etmeyi düşünüyorsun ? forvet diye oynattığın adam üç metrelik pozisyonda her topu kaleciye nişanlıyor bu seni çok mu mutlu ediyor ?

    takımda formayı gerçekten hak edenemi veriyorsun yoksa hal hatır edene mi ? selçuk inan denen adam 2 hafta sahalardan uzak kaldı orta sahamız bir parça toparlandı derken neden rodrigez gibi bir adamı kesip hemen selçuğu monte ediyorsun ?

    sinan gümüşe şans vereceğim diye söylenip duruyorsun, kendi evinde oynadığın bir antep maçı var ki 85 nci dakikada oyuna aldın sinanı, astana maçında 82 nci dakikada oyuna sokuyorsun. bumudur futbolcuya şans vermek ?

    hiç allah korkun yokmu hamza hoca ? göz göre göre her maçtan önce ve sonra iyiz iyi yoldayız diye atıp tutuyorsun, bunları söylerken hiç mi vicdanın sızlamıyor, hiç mi bu taraftarın ahlarını vahlarını işitmiyorsun ?

    senle alakalı değil, yıllar önce sözüm vardı erkek çocuğum olursa adını hamza koyacağım diye oğlumun adını hamza koydum. 4 aylık bebeğimi kucağıma alıp severken hamza diye seslenirken bu saçmalıkların geliyor aklıma çocuğumu bile senin yüzünden doğru düzgün sevemiyorum. yeter bu zülüm yeter bu inat.

    ya şu kuru inadını bir kenara bırak, yada işte kapı buda sapı hamza.

    düzenleme: imla.
  • 5804
    gitmesi gereken ama yalnız gitmemesi gereken teknik direktör. dursun özbek ile birlikte gitmek zorundalar. hamzaoğlu'nun tek gitmesi demek sadece bu vasıfsız yönetimin ekmeğine yağ sürmektir. çünkü hamzaoğlu gittikten sonra başarısız teknik direktörümüzü göndererek gereğini yaptık yerine de falanca hocayı getirdik diye kredi kazanacaklar. olası, dönemlik bir tesadüfi başarıda ise büyük başkan olacaktır dursun özbek.
  • 5809
    (bkz: depresyon depresyonoğlu)
    chedjeuo gıbi stoperin var niye semihle 30.09.15 astana gs maçına çıkarsın,neyin kafasını yaşadığını anlamaya çalıştığım adam.sabriyi son dakika oyuna sürmesi muhteşem taktik zekasını yansıtmıştır.sen galatasaray teknik direktörüsün,biraz ağırlığını koyacaksın yeniçerilere papuç bırakma,garip yerli futbolcu inadın yüzünden galatasaray kariyeri ne yazık ki bitecek.o sabri'ni bilal'ini selçuk'unu al götür bizden.gidin akhisar'da köftecilik yapın.

    gece sinirden uyuyamıyorum:(
  • 5811
    kendi ödelekliğini takıma da enjekte etmeye çalışan teknik direktör. zamanında real madrid'e 4.yü atmaya çalışırdık, o arada 2 yi 3 ü falan yerdik yine de çok mutlu olurduk başımız dik olurdu çünkü, şimdi bu şahsın sayesinde bozkır takımının birinden savunma bile yapmayı beceremeyerek ikinci golü yiyoruz, avrupa fatihi takım sikindirik bir köy takımına karşı 5 dakika gol yemeden savunma yapamıyor, en kısa zamanda defolman ümidiyle!!!
  • 5813
    önündeki fikstür düşünüldüğünde;

    başakşehir(d)
    gençlerbirliği
    benfica
    fenerbahçe(d)

    ekim ayından sağ çıkma olasılığı çok düşük teknik adam. birkaç maç ittire ittire gitse bile peş peşe gelecek benfica ve fenerbahçe hüsranlarıyla galatasaray'daki görevinin sonlanacağını düşünüyorum. transfere pek gerek görmedi bari oturup elindeki malzemeyi en iyi nasıl kullanacağını çözseydi. hazırlık maçlarında deneyeceği şeyleri resmi maçlarda deneyerek oluşan kayıplarla hem kendisinin, hem takımın hem de taraftarın moralini, motivasyonunu ciddi şekilde bozmuştur ve bedelini bizzat kendisi ödeyecektir.
  • 5815
    sabri sarioglu'nun sozlesmesinin otomatik olarak uzamasi icin bilincli caba sarf eden, takimdaki bazi futbolculara kulubun kendisinden daha fazla deger veren kisi.

    kendisine adam gibi adam falan fistik denilerek savunulmaya calisiliyor da hak yiyene adam denilir mi? sinan gumus'un sadece bir tanecik firsat almasi icin ne yapmasi gerekiyor? sinan'i oynatmak icin kesecegi futbolcu da galatasaray tarihinin gormus oldugu en buyuk kazma, umut bulut. haftalardir takimin en iyi futbolcusu olan rodriguez yerine selcuk inan israri nedir? haksizlik, adaletsizlik ne zamandan beridir adamlik diye aniliyor ey hamzaseviciler?
  • 5818
    8 aralık 2015 galatasaray fc astana maçı günü, sabah tuvalete kalktım ayıptır söylemesi. uykulu gözlerle girdim ve tuvaletimi yaptım. zihnim hala kapalı. elimi yıkıyorum. elime iki fincan verseler biri kahve dolu, birinde zarlar olsa. kemal sunal'ın filmindeki gibi zarları içip kahveyi tavlaya atarım o derece zihnim kapalı, gözlerim kapalı. neyse elimi yıkıyorum, bir yandan da kendi kendime konuşuyorum: "abi bu takımda ilk yazacağım adam jose rodriguez'dir. adamda her şey var. top kapıyor, iyi pas atıyor, dikine oynuyor, oyunu açıyor. en efektif adamımız. sneijder bile değil, ilk yazacağım rodriguez'dir." dedim kendi kendime. sonra tekrar yatağıma girip uyudum. akşamüstü ise pek de şaşırtıcı olmayan kadro haberimizi aldım. rodriguez yedekmiş... şaşırmadım. şaşırmıyorum artık. bana hamza hamzaoğlu kötü teknik direktör ama iyi adam demeyin. iyi adam hakedenin hakkını yer mi? emre çolak'ı ateşe attı. jose bir var bir yok. gelmeden bok attığı sneijder geçen sene kendisini şampiyon yaptı. şimdi podolski'ye sıra geldi, çeşitli imalarla onu da bitiriyor. sinan gümüş'e şans vereceğiz dedi. sinan 5 dakikalığına oyuna sonradan giriyor. sinan'ı da ümitlendirdi ama oynattığı yok. oyuna aldığı maçlarda da sinan sanki süper kahramanmış gibi gir kurtar misyonunda görev buluyor. çocuğu ne zaman düzgün oynattın da sonradan girip oyun çevirmesini bekliyorsun?

    biz yaz dönemi boyunca yazdık. galatasaray taraftarı skor taraftarı değil. bu kafayla başlarsak olmaz dedik. biz fenerbahçe transfer yaparken, transfer yapalım derdine düşmedik. eksikleri giderin. ismini duymadığımız adam gelsin ama eksikler giderilsin yeter dedik. o yüzden rodriguez, carole ve denayer transferlerine deli gibi sevindik. eksik bölgeleri söyledik durduk ama içimizden çıkaracağız diyip durdun. millet enayi çünkü transfere, scout'a dünya para akıtıyor. biz akıllıyız ya içimizden çıkarıyoruz. içimizden çıkarmak demek şu olsa, gençler oynayacak, altyapıdan çıkaracağız olsa tamam. hayatı boyunca orta saha oynamamış adamlar orta sahaya, sağ açık oynamayan adamlar sağ açığa, dünyada herkesin nerede oynadığını bildiği sneijder sol kanada. halı saha takımını bile biz böyle kurmuyoruz. galatasaray böyle kurulabilir mi?

    sağ bek lazım değil, defansın ortasına adam lazım dedin. defansın ortasına alınan adam sağ bek oynuyor. sağ bek olarak çok beğendiğin adam sabri, sol açığa giriyor oyun kurtarmak için. podolski bir sağda, bir solda. takımda forvet zaten yok. çünkü gerek duymadın. orta sahaya savaşçı adam, top kapacak adam lazımdı. aldırmadın. hala eldeki kırıntılarla iş yapabilecek bir kadro var ama ya iyi oynayanlar yedek ya da oynayanlar yanlış mevkide oynuyor.

    çok yazılır daha. herkes yazıyor. hepimiz yazıyoruz. ama yönetim adam almadı, hamza hamzaoğlu ne yapsın demeyin. çıkıp kendisi dedi içimizden çıkaracağız, bu çocuklar oynayacak, takımdan memnunum. kendisi 140 röportaj yaptıysa hepsinde takımdan memnunum dedi. bir kere bile deseydi; "eksikler var, transfer yapmamız lazım". o zaman derdim ki yönetim suçlu. kadrodan memnun olmayan adam çıkıp derdi. kimse de ona yüklenmezdi. gördüğüm en kötü başkan ve gördüğüm en kötü teknik direktör şu zamanda başımızda. allah hepimize sabır versin. kimsenin bu kadar üzülmeye hakkı yok.
  • 5823
    hoca hakkında ne zamandır görece uzun bi yazı yazmak istiyorum ama gerek twitter'da gerek başka yerde ne zaman bi laf etsem; bi yandan hakaret etmeden nefes alamayanlar, diğer yandan yeni gezegen keşfetmiş gibi bi coşkuyla aynı yorumları bin kez tekerleyenler akın ediyor ve bu durum yaşamdan aldığım lezzeti azaltıyordu. bu yüzden de uzak duruyordum yazmaktan ama şimdi yazayım, en azından kafam rahatlasın. hem de yaz boyu “hamzacı” şeklinde anılan biri olarak kaçtığım, sustuğum sanılmasın. ha bu kimin umurunda diyeceksiniz ama benim umurumda en azından. hiç umurunda olmayanlar çoktan yazıdan çıktı bile.

    ben hocayı severim. hala da severim. büyük bi karakter yanlışı yapmadığı sürece de sevmeye saymaya devam edeceğim. galatasaray tarihimin en umutsuz sezonlarından birinde devraldığı takımı, herkes "4" "4" diye dalga geçerken tutup şampiyon yaptığı 2014-2015 sezonunun anısı bende asla silinmeyecek.

    hoca efsane bir sezon sonucu art arda alınabilecek 3 kupayı da aldı. ancak daha şampiyonluk sonrası değişen profil fotoğrafları eski halini almadan eleştiriler başladı.
    eleştirilir.
    ilk yaptığı "fazla transfere gerek yok" açıklaması yadırgandı.
    yadırganabilir.
    çok ve gereksiz konuştuğu söylendi.
    dileyen katılabilir.

    bu evrede kimse takımı şampiyon yaparkenki hocalık katkısına ve takıma kat ettirdiği gelişime ses çıkartmıyordu. sonra onlar da başladı.
    takımın şampiyon olması sadece sneijder ve muslera'ya bağlandı.
    bağlanabilir.
    hiçbir maçta iyi oynamadığımız, şampiyonluğu şansa bala gelen gollerle kazandığımız söylendi.
    söylenebilir.
    seneye böyle giderse perişan olacağımız, gelenden geçenden 5 yiyeceğimiz söylendi.
    valla bu da olabilir.

    çoğuna katılmasam da, yaz döneminde yapılan bütün bu eleştirilerin doğru olma payı vardı. binlerce ihtimali olan bi oyun izliyoruz, art arda 20 maç bi insanın şansı yaver de gidebilir, her şey olabilir.

    burada bir parantez açayım. biz 2014-2015 sezonunda cidden şahane oynayarak maçları kazanmadık. ama zaten o haldeyken hocanın önceliği, bitmiş haldeki oyuncuları kendine getirip taraftarı takımla barıştırmak ve takımı tekrar maçlara favori çıkacak hale getirmek olmalıydı. getirdi de. kimse beklemiyorken, fenerbahçe çoktan 4 yıldızlı ürünlerin siparişini vermişken 4 yıldızı da getirdi. bunu bi de şahane futbol oynatarak yapsaydı, ben şu an hoca hakkındaki eleştirileri değil, guardiola’nın hocamın hangi pabucunu silmesi gerektiğini konuşuyordum.

    devam edelim. hocayla ilgili eleştirilerin hepsi, ciddi ciddi haklı olabilirdi. ve hocanın ciddi ciddi aslen berbat bir hoca olduğunu 2015-2016 sezonunda görebilirdik.
    yazın bu eleştirilerle ilgili çeşitli çözüm önerileri de vardı. işte burada “olmaz”lar başlıyor benim için.
    hocayı hemen hazır sözleşmesi bitmişken gönderelim dendi.
    gönderilmez.
    iyi bi hoca alıp hamzaoğlu’nu yardımcısı yapalım dendi.
    yapılmaz.
    hocanın önerilerini dinlemeyip yönetim taraftarın istediği transferlerle takımı kursun dendi.
    kurulmaz.

    benim futbol anlayışımda, hamzaoğlu kendi takımıyla 2. sezona başlama hakkını sonuna kadar hak etmiştir. şu an ligde ve avrupa’da 0 puanla -50şer averajda olsaydık bile, yine de hocaya kendi takımıyla başlama şansı vermek doğru karar diyecektim.

    hepimiz futbolu bildiğimizi düşünüyoruz. işte ikili orta sahanın biri sert ve dinamik, diğeri daha pasör ve yaratıcı olmalı. tamamı hücumcu kanatlarla 4-2-3-1 zor, 3’lü orta sahanın hücum defosu, statik forvetin deplasmanda zorlanması… biraz futbol muhabbeti yapmış herkesin ezberlediği şeyleri büyük sırmış gibi yıllardır birbirimize anlatıp duruyoruz. bu gayet normal çünkü bunlarla zaman geçiriyor, bunla keyif alıyoruz. herkes sezon başında kafasındaki ideal 11’i yazıyor. bazılarını seviyor favlıyorum. bazılarında herkes hemfikir oluyor. ama mesela timeline’da galatasaray hakkında güzel konuşan birini takımın başına geçireceğiz deseler, orada dur derim. çünkü burada temel futbol bilgisinin ötesinde bir şey daha gerekir: referans. sırf benim sevdiğim gibi 11 kuruyor diye bir kişiye takımımın emanet edilmesini istemem. beni ikna edecek bir referans isterim. geçmişte barcelona, italya milli takımı, leverkusen gibi referanslara sahip hocalarla bile ne durumda olduğumuzu görmüşken, türkiye liginde hali hazırda galatasaray’ı şampiyon yapmak, benim için iyi bir referanstı ve daha iyisinin kolay kolay geleceğini düşünmüyordum.

    hocanın takımda kalmasının sonuna kadar destekçisiydim ama birçok konuda kendisine katılmıyordum. mesela bence takım yeterli değildi, sağ bek şarttı, sağ açık farzdı, melo’ya yedek orta saha lazımdı. kafandaki plana uymadığı anda hocaya sövmek, belki akil yol. ama ben hoca dediğim insana, beni aşma şansı verme taraftarıyım. ne gerets’in 2006’daki mleda boleslav kadrosu, ne de fatih terim’in 2011’deki fenerbahçe maçı kadrosu, futbolu bilen taraftarın beklediği kadrolardı. terim de, gerets de kimsenin beklemediği kadroları sahaya sürdüler ve takıma altın değerinde oyuncu, oyun formatı ya da sezon kazandırdılar. bu doğrultuda hamza hocanın hiçbir hareketine katılmasam dahi, yapmasını saygıyla bekleyecektim. çünkü hoca takıma senden benden daha hakimdi, ve bizim ezber futbol 101 bilgimizle kurduğumuz kadroyu, kağıda dizdiğimiz düzeni aşabilirdi. çünkü hocanın bu takımla bir şampiyonluğu vardı, senin ve benim ise bu takımla bir şampiyonluğumuz yoktu.

    bu düşüncelerle hem aşırı tepkilerde hem de dezenformasyon haberlerde hocanın yanında yer aldım, birçok kişiye tepki verdim. hiçbir zaman hamza hoca muhteşem bir takım kuracak, göreceksiniz demedim. hamza hoca bir takım kuracak, görelim dedim.

    bu süreçte hocanın bana göre çok bariz hataları oldu. madde madde yazayım zaten yazı kontrolden çıktı:
    1- aslında hemen her demecinde transfer istediği halde, “olmasa da olur” kapısını hep açık bırakarak oyuncu istemiyor izlenimini verdi.
    2- bir yönetici gibi oyuncu maliyetlerine dikkat ederek takımın bütçesini düşündü. bu da ardı arkası kesilmez “hoca veto etti” haberlerini getirdi.
    3- yönetimi savunmak adına istediği transferler olmayınca bile “zaten bizim takım yeterli” diyerek realist durmayan bir görüntü çizdi.
    4- takımın yeterli olduğunu iddia ederek kendini dipsiz bir kuyuya attı. artık avrupa dahil her maçı kazanmak, en azından her takımla başa baş oynamak zorundaydı. çünkü “kadro yeterli idiyse niye kazanamadın. eğer yetersiz idiyse niye yeterli dedin.”
    5- takımda eksikler gören taraftarı da karşısına alarak sırtındaki yükü bin kat artırdı.
    6- geçen sezon şampiyonluğu getiren kenetlenmeyi, istemeden bile olsa, bozan yönetim ekibinin bir parçası oldu.
    7- bu kopmayı bitirip, bir seri yakalayarak taraftarla barışabileceği ilk haftalarda bir anda taktiği değiştirerek aldığı kötü sonuçlarla geçen sene yaptıklarını sorgulattı. güven erozyonu yaşattı.
    8- eleştirilerle arası çok kötü, genel olarak taraftar ve basınla iletişimi faciaydı. kendisine yapılan eleştirileri, taraftarlarla tamamen cepheleşmeye çekebilecek kadar kişisel algıladı.
    9- geçen sene müşfik ve iyi niyetli tavırlarıyla oyuncuların kalbini kazanmışken, bu sene yerli oyuncuların suiistimaliyle birlikte aynı tavırları kendi aleyhine işlemeye başladı.

    neyse bu kadar yeter. hoca bu sene kötü gidiyor. ama ben bir “hamzacı” olarak hocaya sezon başında verdiğim destekten dolayı pişman değilim. geçen sene kötü bir oyunla şampiyon yapmış olsa bile bu sene kendi takımını kurması ve nasıl oyun oynatacağını göstermesi haktı, hak yerini buldu. yaz boyunca hep bunu savundum, yine olsa savunurum.
    lakin takım cidden çok kötü oynuyor. değişiklikler, hamleler, kadroya alınan oyuncular vs bunlar bin tane değişkene bağlı olabilecek şeyler. bunlara takılma yanlısı değilim. daha genel bakma taraftarıyım ve genel olarak baktığımızda da takım çok kötü oynuyor. şu an takımın, geçen seneki ruh haline doğru sürüklenebileceğini gözlemliyor ve üzülüyorum. bana göre, 2014-2015’teki hamza hamzaoğlu gibi biri gelmedikçe, mevcut hamza hamzaoğlu görevine devam etmeli. hamzaoğlu “takımım şampiyonlar ligi için yeterli” tezini kanıtlayamadı, yönetimini transfer başarısızlığını üstüne aldı ve haliyle şu anki durumun sportif açıdan tek sorumlusu. ben yine de takımı ligde zirveye yürütecek ve avrupa’da en azından uefa’da yolumuza devam etmemizi sağlayacak formüle diğer adı geçen hocalardan daha yakın olduğuna inanıyorum. yapamayacağına emin olduğum yerde elbette çok sevmeme rağmen takımdan gitmesinin iyi olduğunu söylerim. çünkü hamza hocayı formamın arkasına adını yazdıracak kadar çok sevsem de, formamın önündeki armayı daha çok seviyorum.

    umarım işler iyiye gitmeye başlar ve böyle bir ayrılık yaşamayız.
  • 5824
    seni uyarmistik, yonetim sucu senin ustune atacak. sen cik televizyonlara eksik bolgeleri soyle topu onlara at diye. sen yapamadin simdi onlar senin ustune atacak ve seni kovacak. uzuluyor muyun? artik zerre kadar uzulmuyorum. sana bu gomlek fazla geldi. televizyonlara cikip artistlik yapmayi iyi biliyorsun ben kotu hocayim diye. yapsana o artistligi astana macindan sonra. agzima neler geliyor ama soyleyemiyorum. bizlere bu gunleri yasattigin icin hakkimi helal etmiyorum.
  • 5825
    30 eylul 2015 astana galatasaray macini aslinda bir once oynanan gaziantep macinda umut gol attiginda kaybetmistik. sahadaki futbola zerre bakmayan, basari kistasi tsl maclarindaki galibiyet olan hamza ve taraftar umut gol attiginda sevinirken basireti baglanmamis olanlar sampiyonlar liginde alinacak yaraya uzuluyorlardi. cunku skor hamza icin yeterliydi. forvette umut oynayacakti. o 3 kupa almisti. cok biliyordu ya, cok iyi hocaydi.

    30 eylul 2015 astana akhisar pardon astana galatasaray macindaki oyuncu degisikliklerine bakin allah askina. astana lan astana!!! mac 1-0 podolski cikiyor 3. onlibero rodriguez giriyor. rakip astana ve biz yaslaniyoruz. gol yesek kimle atacagiz dedik? hamza ise yine evliyalara sigindi. onu gecen sene koruyan evliyalara. peki ne oldu? yedik. denize dusen sinan gumus'e sarilir. cocuk da golu agzina atti hamza'nin. al ulan dedi korkak anadolu hocasi, bana guvensen belki de maci cok daha once koparacaktik dedi ama sen inat ugruna umut'a guvendin dedi. ne oldu peki? 89'da yedik. oyuncu degisikligi belli ki golden once hazirlanmisti. yani ben oyle olduguna inanmak istiyorum. sabri mac basini almak icin girmis olsun. yapilmamis sey degil. cunku melo galatasaray'dan buyuk degil ama sabri mac basini almazsa sikinti. kimse bana sabri'yi kurtarici olarak aldi demesin. benim basimda sabri'yi kurtarici olarak alacak adam diye birsey yok, olamaz.

    simdi sahne "astana maci hedef mac degil", "hamza hoca sezon sonu gitmemeliydi cunku 3 kupasi vardi", "hedef uefa" kafasinda. gelsinler erkek gibi savunsunlar hocalarini. astana'dan iki gol yiyen, 1 gol atinca yaslanan zihniyet uefa'da ne yapacaksa artik. asla! onlar sadece skorlarin arkasina saklanip hakaret etmeyi bilirler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın