resim
Domènec Torrent Font
Görev:Teknik Direktör
Takım:San Luis
Yaş:62
Uyruk:İspanya
  • 2501
    galatasaray’dan hayatı boyunca göremeyeceği paraları kazanacak olan futbol sektöründen ekmek kazanan profesyonel. teknik direktör demek bile komik kalıyor, çiğ bir tat bırakıyor, kekremsi bir tat bırakıyor. o kulübede torrent’in oturuyor olması renk verdiğimiz bu gönüllere yapılan bir ayıp, bu ayıbın da sorumlusu elbette ki burak elmas.

    tazminatını bırakması durumunda yine de iyi anabilirim kendisini. galatasaray’ın orta sahasına para yığması gerekiyor ve açıkçası 1 euro’nun bile önemi var.
  • 2502
    geldiği günden beri çalıştırdığı takımın tribünü tarafından ıslıklanıp, zerre sahip çıkılmayan teknik direktör. bugün de altyapıdaki çocukları neden a takıma almadı diye saçma bir tartışmaya konu oldu.

    her maç ve her an diken üstünde olup, kendi takımı taraftarı tarafından sahip çıkılmayıp, aidiyet hissetmesine resmen bir tane sebep sundurulmamasına karşın, kendisinin altyapı cart curt hikayesinden eleştirilmesi komediden başka bir olay değil.

    her gün medyada eleştirilen, çaycı lakabı takılmış, terimsever twitter liselileri tarafından dillere dolanmış ayrıca devraldığı takımın küme hattına yakın olmasının vermiş olduğu tarihi kritik dönemece şahit olmuş bir hoca. oyununu beğendiremediği toplum ise ışık kaan'ın ilk 11 başladığı ilk maçı sonrası ortaya çıkan göbek muhabbeti fotoğraflarını sunulmuş olan bir ortam. bu adam bu zihniyetlerin arasından sıyrılıp kulüpte kalmak istiyorsa oynayacağı her maçı almak ve taraftarın gözünü doldurmak zorunda ancak 1.5 senelik sözleşmeli adam sene sonu gideceğinin sinyalini sezon bitmeden alırsa ne altyapıdaki çocuğu babasının hayrına kadroya yapıştırır ne kulübün geleceğini düşünür. bunlardan önce ilk başta kendini ender futbol bilgini taraftarımıza sevdirmek, beğendirmesi gerekiyor. bu kritik dönemde kimseye sabredecek lüksümüz yok ki eldeki futbolcu meslekli şahısların sahip olduğu yetenek de açıkca ortada kimse kimsenin hatasını örtebilecek kaliteye, yeteneğe sahip değil.

    ayrıca ismail kartal ile yapılan kıyaslama berbat bir olay. kıyasa koyulan ismail kartal senelerdir süper ligde takım çalıştırmış ülke futboluna iyi/kötü hakim olan, dinamiklerini bilen isim. müthiş güçlü kadro sahibi ki galatasaray futbol takımında direkt 11'e yazılacak isim olan ozan tufan'ı kadro dışı bırakabilecek lükse sahip.

    gelir gelmez şişirilmiş valerien ismael'in devraldığı beşiktaş'ın oynadığı kötü futbol sunmamasıyla birlikte sahip olduğu kadroda geçen sene şampiyon yapıp ligin ayarlarıyla oynamış ve saçma şekilde feghoulinin geçmiş zamanlarıyla kıyaslanan (ki bu bile bazı kesim taraftarın komikliğini gösteriyor asşdaçsldö) ghezzal, premier ligden gelmiş belçika milli takımı forveti batshuayi falan var. bunlarla bizim 15 kiloluk rumenleri kıyaslamak ne yazık ki aynı kefede değil.

    kısacası sahip olduğu kadro kalitesinin lig dinamikleri için fenerbahçe, beşiktaş gibi kadrolardan çok çok uzakta olduğunu ve toplu oyunda anadolu takımından hallice yeteneklere sahip olduğunu söyleyelim.
  • 2504
    tazminatını almadan gitmeyecek gibi duran adam.

    adama da hiçbir şey diyemem. hayatı boyunca kazanamayacağı parayı 6 ayda kazanacak adam bu parayı bırakır mı?!

    ulan para yok diye pulgar diye adam getirdiniz, hocaya tazminat bağladınız ve gedson'a vereceğiniz paranın yarısını çarçur ettiniz bile.

    burak elmas ve çapsız yöneticilerinin yatacak yeri yok.
  • 2505
    2021-2022 sezonunun 33. haftası itibariyle, kalan 5 maçta 7 puan alabilirse ligin ilk yarısındaki terim performansıyla aynı yere varmış olacak. ilk haftaları çıkarınca, 18 maçta 24 puan.

    bu performans o kadar kötü bir performans ki terim'in bitmek tükenmek bilmeyen kredisi dahi tükendi. torrent için çanlar çalıyor. zaten bir mucize yaratması gerekiyordu, yaratamadı.

    en iyimser senaryoda, 5 maçta 15 puan alsak totalde 18 maçta 32 puan ediyor. şu anda ise 13 maçta 17 puanı var. düşme hattı takımları için iyi bir ortalama.
  • 2506
    10 nisan 2022 fenerbahçe galatasaray maçı sonrası medyada oluşan algının açıkça etkilediği görülen teknik direktör. her iki başkan adayının da "sonuçlara göre bakarız" minvalinde verdiği demeçler, onu biraz daha maç-maç ve skor odaklı bakmaya itmiş gözüküyor. bu açıdan şu sözleri çok manidar:

    "malatyaspor maçı medyada önemsiz gibi görülüyor olabilir ama benim için önemliydi."
    "biz günün sonunda daha fazla puan kazanırsak, sonunda takdir yukarıdaki insanların olur."

    şu an gençleri düşünmemesi biraz da bununla ilişkili gözüküyor ki kendi penceresinden haksız sayılmaz. torrent değil kim olsa, benzer davranırdı diye düşünüyorum. bu durumu da maalesef ki başkan adayları ve medya yarattı.

    herkes kendisi üzerinden, geneli olumsuz olmak kaydıyla, pek çok şey söylüyor. zaten taraftarın deşarj aracı gibi oldu. ilgili-ilgisiz her türlü başarısızlığın fatura edilebileceği bir konumda şu an. bu bakımdan kendisininin yerinde olmak zor olsa gerek.

    kulüp efsanesinin bile "yalnız hissediyorum" deyip, buz kovalarının üzerinde maçları takip ettiği bir ortam vardı ki şimdi daha da büyük bir kaos hakim. ne başkan var ne camia, ne taraftar...tüm bu kaosun ortasına düşen bir katalan.

    her şeyi siyah ya da beyaz düşünenler için bu bir torrent övgüsü de değildir. insan psikoloji açısından zor bir durum.

    demeçlerinin tamamı için: (bkz: #3368503)

    (bkz: 18 nisan 2022 galatasaray yeni malatyaspor maçı)
  • 2508
    lig sonuncusu malatyaspor'a karşı üç adet defansif orta sahayla maça başlayan mevcut hocamız. ilk 11 ve yedek kulübesinde de tercih hataları vardı.

    küme düşmesi kesinleşen göztepe ve rizespor'u yendiğimiz gibi, "ligden düşme kaldırılsın" diyen bir federasyonumuz olmazsa seneye bir alt ligde mücadele edecek malatyaspor'a da acımadık. :)

    (bkz: 18 nisan 2022 galatasaray yeni malatyaspor maçı)

    torrent'e bundan sonraki kariyerinde başarılar dilerim. guardiola'nın yanına dönecek ya da bizden alacağı ikramiyeyle emekli olup torun tombalak sevecektir.
  • 2509
    kendisinin en büyük şansı terim'den sonra gelmiş olmasıdır. yoksa böyle akılalmaz şekilde sosyal medyada örgütlü şekilde komedi argümanlarla propagandası yapılmazdı. normal bir zamanda gelse -ki kendisi çapında ve kariyerinde bir "teknik direktör" olduğundan dolayı bu imkansız- 2 ayda gönderilmişti. kendisini savunan tek insanoğlu bulamazdınız. aylarca burada bu adam tartışıldı, konuşuldu. sosyal medyada örgütlü hesaplar tarafından rezalet oynadığımız maçlarda bile komik argümanlarla övüldü.
    yok baskı ortamıymış, yok diken üstündeymiş ya arkadaş bu adam 60 yaşında 100 resmi maça anca çıkmış başka ne zaman gelecekti? 3 aydır bir oyunumuz yok yahu. bir set oyunu yok adamın. takım kötü berbat diyoruz da ligde en çok pozisyona giren takımdı. avrupa ligi gruplarından yenilgisiz çıktı. elbette sorunları eksikleri var. ama ileri giden tek bir şey olmaz mı? bir oyuncuya dokunuş olmaz mı?

    kendisi kariyerinin sonunda vurduğu voleyle katalan gençlerine kişisel gelişim dersi verebilir hayata dair. bu hikayeyi yazdı adam. tebrik etmek lazım.

    edit: kendisi hakkında yazdığınız olumsuz her entry anında en ofsaytlar arasında giriyor ama kendisini savunan kimmiş diye soruluyor. sosyal medyada whatsapp gruplarında organize olan galatasaray'ın bülent uslu tarzı taraftarları burada da birikmiş olacak ki aynı anda basıyorlar ofsaytı. savunacak yüz ve kelime bulamadıklarından bu günlerde oylarıyla destek oluyorlar rezil hocalarına. ofsayt yemem umrumda değil bu arada bu absürt güruhu çok değil 1-2 sene sonra komik argümanlarıyla hatırlayacağız. tabii entrylerini silmezlerse.
  • 2511
    çok yüklenildiğini düşündüğüm teknik direktörümüz. kendisinin hangi şartlar altında göreve geldiğini unutmamakta fayda var. geldiği zaman diliminde elinde bulduğu takım son 9 maçta 1 galibiyet çıkarabilmiş bir takımdı. moral açısından ise takımın durumu yerlerdeydi. eğer fatih terim ve domenec torrent'i bu sezon bazında ligde karşılaştıracak olursak,

    fatih terim'in bulunduğu 20 maçlık periyotta galatasaray 7 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 mağlubiyet almıştır. domenec torrent ise şu ana kadar takımla birlikte maça çıktığı 13 maçta 5 galibiyet, 2 beraberlik ve 6 mağlubiyet ile oynamaktır. yani görüldüğü üzere bu sene bazında fatih terim ile arasında büyük bir farklılık bulunmamaktadır. tahminimce ise fatih terim dönemine kıyasla kalan maçlarda takım daha uyumlu ve daha dinamik bir halde oynadığı için fatih terim döneminde kazanılan puandan daha fazlası kazanılacaktır.

    ayrıca unutulan bir başka nokta da elindeki oyuncuları domenec torrent kendisi seçmemiştir, bu nedenle istediği oyunun sahaya tam olarak yansıtılamaması çok normaldir. yine de bazen istediği oyuna yakın enstantaneler maç içerisinde gözükmektedir.

    ek olarak 23 ocak ve 6 şubat aralığındaki 2 hafta da takımıyla birlikte geçirdiği küçük bir hazırlık sürecinden sonraki karnesinin 5 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet olduğu gözden kaçmamalıdır. şu an ki ekonomik durumu da göz önünde bulundurursak bence gelecek seneye devam etmesi faydalı gözükmektedir. en kötü ihtimalle gelecek sene ilk on maçlık performansına bakılıp bu duruma göre yeniden değerlendirme yapılabilir, bu durumda da yine karlı çıkacağımızı düşünüyorum çünkü oyunculara gerçekten çok iyi bir kondisyon yüklemesi yapılıyor, onun yerine gelecek hocaya en azından kondisyonu iyi bir takım bırakılmış olur.
  • 2512
    onca kaos içerisinde kendini mi, takımı mi düşüneceğine karar verememiş, bunun sebebi de 1. adam tecrübesizliği olan teknik direktör
    bu adamlar yüksek vizyonlu şirketlerde 2. veya 3. adam olarak çalışan, şans eseri orta ölçekli şirketlerden gelen 1,adamlık teklifini geri cevirmeyip, sonrasında ortalığı bok eden yönetici tipi ile aynıdır.

    bu konuda kitap yazmış olan (bkz: cagaman caga) bizi farklı örneklerle aydınlatabilir.

    başkanı 2.adam, teknik direktörü 2.adam olan takımdan da zaten bir başarı beklemek hayal satmaktır.

    bir mucize olması gerekirdi. mucize için bile biraz yetenek olmalı aslında.

    hala genç oyuncuları oynatmayan, arda turan'i bilmem kaç hafta oynatmayip kadıköy deplasmanında sahaya süren, bokunda altın bulduğu an halil'i sahaya atan bir teknik direktörden bahsediyoruz.

    ayrıca burak elmas'da şeffaflık derken sadece mali degil, teknik direktör seçimindeki analizi de paylaşırsa bizim goremeyip kendisinin görebildiği bu yetkinliği onun gözünden bakıp görebiliriz.

    son olarak hoca gittikten sonra hızla artan imparotorrentcilere de selam olsun.

    neymiş dtsa. adam onda bile hedef şaşırdı bize sapladı.
  • 2513
    kendisi ölümüne eleştirildiği, her maç öncesi deliler gibi yuhalandığı, her türlü hakareti hem sosyal hem konvansiyonel medyada yediği halde hâlâ hakkında "savunulduğu" algısı yaratılan adam. bu kadar ezberci, ben dedim olducu insanların ülkesinde başka sonuç beklenemezdi ama olmayan bir şeyin olduğuna dair göz göre göre yapılan ezbere konuşmaların suyu çıktı artık.

    kim bu adamı savunuyor ben anlamadım ki? galatasaray tarihinde en büyük terbiyesizliklere muhatap olan teknik adam unvanını geldiğinin ilk haftasında ele geçirmiş bir adam için hâlâ nasıl bu yorumlar yapılıyor, şaka mı bu?

    hadi geçtim sosyal medyayı, konvansiyonel çöp kutusunu. galatasaray sözlük gibi nispeten nezih (yani...) bir yerde dahi kendisine edilen hakaretin haddi hesabı yok. ihbar edip sildiriyoruz diye yok olmuyor o hakaretler. azalsa da bu trend devam ediyor ve biz her gün, her allahın günü "terim nefretinden dolayı savunulan..." tarzı, aynı tornadan çıkmış bir sürü yorum görüyoruz.

    kendisine karşı yumuşak yaklaşanlar varsa da onlar da torrent'i savunmuyor, sadece kendisiyle empati kurup üzerine gitmiyor. bunun sebebi de terim'den sonra gelmesi değil, berbat performans gösteren bir hocanın ardından (ismi önemsiz, kim olursa olsun odak nokta kötü performans), onun kurduğu eksik ve dengesiz kadronun başına geçmesi. bu kadar.
  • 2515
    söz konusu fatih terim olunca maaşının her kuruşunda muhasebeci kesilen taraftarlar; torrent bu rezil futbolunun karşılığında tam 2.5 milyon euro maaş alıyor ses seda yok. 33'lük babel oynadı ömer oynadı diye hocayı eleştirenler güncel 11 görünce sesler çıkıyor. fatih terim zamanında pozisyona girip gol atamıyorduk, torrent zamanında pozisyona giremiyoruz, alladılar pulladılar hocaya yardımcı arıyoruz diye muhteşem futbol aklı ışıtan bey ile buldukları taktik dehası sayın hocamız torrent'i bize teknik direktör olarak getirdiler elinize sağlık burak başkan.
  • 2516
    oyun anlamında geldiği günden bu yana ışıltılı birşeyler hâlen bulamamış teknik direktör.
    geldiği günden bu yana, maç maç değil de genel havaya bakarak bi değerlendirme yapacak olursak, oldukça dağınık bir görüntü çizmiştir. bir kadro veya bir oyun bulamamıştır. yapacağı denemeleri, kampta yetenekli gençlerle yapıp, bu sezon işimizi görecek bi oyun oynatabilirdi. geldiğinde kulüp, kafa olarak kopmuştu şampiyonluktan. böyle anlarda sonuca hızlı gitmek lazım. takıma ihtiyacı olan şeyi vermek lazım. ama torrent hoca, bana kalırsa yanlışı seçti ve hâlen doğru oyuncu grubuna uygun bir taktik geliştirme aşamasında. galatasaray bu değil. yaşlanmış topçulara uygun taktik varyasyonlar geliştireceğine, bunu kampta gençlerle deneyebilirdi. neyse, çok uzatmadan lafı bitirelim. ihtiyacımız olan adam bu değildi. kendisi çok donanımlı harika bir adam olabilir fakat yanlış zamanda ve yanlış yerde.
  • 2517
    bu kadar baskı, haksız eleştiri, itibar suikasti ve hakarete maruz kaldığı halde hala işini yapmaya devam eden teknik direktörümüz.

    torrent'e neden mobbing uygulanıyor? hem de kendi taraftarımız bunu yapıyor. neden?

    sanki torrent'in elinde manchester city kadrosu var da, neden guardiola gibi olamadın deniyor adeta.

    * galatasaray kadrosu kötü bir kadrodur.
    * galatasaray kadrosu, kadro mühendisliği yapılmadan oluşturulmuş, toplama bir takımdır.
    * galatasaray kadrosu, şampiyonluğa oynayabilecek, başarılı olabilecek yetenekte ve potansiyelde oyuncular içermemektedir. zaten bu nedenle yalnızca, kerem, marcao ve nelsson konuşulmakta. bu üç oyuncu dışında kaliteli ve fark yaratabilecek oyuncumuz yoktur. torrent'in tek transferi inaki pena'dır, o da oynadığı maçlarda fark yaratmış ve başarılı olmuştur.

    futbol futbolcularla oynanır. bir futbol takımının iyi futbol oynayabilmesi için, öncelikle o futbol takımının iyi oyunculardan kurulu olması gerekir. bu takımı torrent kurmadı.

    peki bundan başka torrent'i suçlayacak ne var? taktiksel hata mı yaptı? takımı mı çalıştırmadı? bir teknik direktör'ün yapması gereken ve torrent'in yapmadığı veya yapamadığı ne var?

    en son yapılan eleştiriler ise, 18.04.2022 malatyaspor maçında gençler neden oynatılmamış? takım maç kazanamazsa torrent kötü. gençlerle çıkıp maçı kazanamasa, torrent kötü. torrent deneyimli oyuncularla oynayıp maçı kazanınca, vay efendim, neden gençler oynatılmadı. bu gerçekten anlamsız bir eleştiri. mevcut düzende, torrent'e gençleri oynatabilme rahatlığı sağlanmadı. hal böyleyken, kendisinden beklenen yalnızca maç kazanması iken, o da maç kazanmaya çalışıyor.

    torrent'e saldırılmasını anlamsız buluyorum.
  • 2518
    bu adama geldiği günden beri istisnasız her maç sonu hakaret edildi. neymiş efendim 100 maça bile çıkmamış. adamın kaç yıllık yardımcılık tecrübesi var. yok yani adam sanki aşçıymış da biz onu direk takımımızın başına getirmişiz gibi bir algı var. bu adam yıllardır futbolun içinde. hem de bu işi tam olarak 'profesyonel' yapan iki büyük takımın teknik ekibinde yer almış bir adam. adam sanki ilk defa futbolcu görüyor, ilk defa tesis görüyor gibi muamele görüyor hem taraftardan hem de basın vs. den. kendimi adamın yerine koyuyorum gerçekten çok zor işi.
    yani kaç yıldır pas futbolu oynayacağımız yada kimilerine göre 'oynadığımız' söyleniyor ama kadro öyle bir kadro ki pas futbolu için uygun 5 oyuncu bile yok. kadronun pas futbolu için uygun olduğuna öyle inandırmışlar ki sizi gidip yine aynı akıma uygun bir teknik direktör getirmişsiniz. hadi bakalım malzeme bu bir de senin 'pas futbolu' nu görelim. yani gerçekten bizim sorunumuz bu oyunu oynatamayan bir teknik direktör müydü? bence bizim en büyük sorunumuz kadromuzun pas futboluna uygunsuzluğu. fatih hoca ve burak elmas o kadar kötü tercihlerde bulundular ki şu an bu kadroyu torrent'e uygun hale getirmek imkansız. açıkçası ben bu takımın bu saatten sonra başka bir oyuna uyumlandırılabileceğinden de çok şüpheliyim.
  • 2519
    adam fatih terim'in son dönem replikası resmen.

    ben sene başı bi süre takımı izlesem sonra 3-4 ay izlemeye ara versem ve tekrar izlemeye başlasam fatih hocanın artık bırakması gerektiğini, takımın sezon başından beri hiç ilerleme kaydetmediğini falan düşünürüm, söyler yazardım.

    bir hoca değişimi hiç bir şekilde etki etmez mi takıma? etmiyor demek ki. hem de ne iyi anlamda ne kötü anlamda fatih hoca hiç ayrılmamış gibi gerçekten, kendisini tebrik ediyorum.

    kendi adıma fatih hoca gönderilsin deme sebeplerimin hepsini aynen tekrarlıyor, önümüzdeki sezonda şans isteyen hoca gönderilen hocayı taklit etmez ortaya yeni bişeyler koyar!
  • 2520
    galatasaray sözlükte daha 2 hafta önce haftanın en odsayt entrylerinin 20 entrysinin tamamı kendisini eleştiren entryler ile doluyken 'kim savunuyor bu adamı' çıkışlarına kahkaha ile güldüğüm spor adamı.

    3 taraftar stadta yuhalıyormuş da çaycı deniyormuş da... açın ekşi sözlüğü her gün fatih terim'e neler dendiğine bakın mesela. liverpool'a yenildi diye guardiola'ya bile neler deniyor. her maça gitmesek örgütlü bir yuhalama var sanacağız. ua ses çıkarmıyor zaten.

    kendisinin en büyük şansı fatih terim'den sonra gelmesi ve yabancı olmasıdır. bu sebeplerle de ya sahadan alakasız basın toplantıları harika ya gibi soyut argümanlarla ya da takımın kondisyonu arttı gibi yalan argümanlarla haftalarca övülmüştür. takımsa ileri gitmeyi bırakın geri gitmiştir.

    işin komiği de terim genç oynatmıyor, babel-feg oynatıyor diyenler- ki torrent'e nazaran oynatmıyordu bile denebilir- bugün morutan'ın, halil'in, barış'ın hic edilip torrent döneminin en büyük hücum silahının babel olmasına meşruiyet yaratmak için sosyolojiden giriyor psikolojiden çıkıyor.

    ha torrent çok suçlu mu? hayır. riekerink bugün nasıl iskenderunspor'da ceo ise torrent de yarın en fazla almeria'da u19 hocası olacak. kimse de torrent'e öfkeli değil zaten. ama terim'i sevmeyenlerin, sırf kendisinden sonra geldiği için terim'de sevmediği yönlerin tam zıttı bir karakter anlatısı yapmamışlar gibi direksiyon çevirişi çok komik.
  • 2521
    karşısında küme düşmüş ve nerdeyse terlemeden maçı bitiren bir takım vardı. şu ortamda takımı motive etmek zaten imkansıza yakın; bu konuda hakkını verelim, ama taraftarın tepki koyduğu şey şu ki: bir maç daha kazanırsak kümede kalmayı matematiksel olarak garantileyeceğiz- şu maçta, hiç değilse yedeklerde altyapı oyuncusu tutması kötü mü olurdu yani? izlediğiniz maçtan keyif aldınız mı? galibiyete sevindiniz mi? kazanmanın (3 puan almış olmanın) huzuru dışında bir duygu hissettiniz mi?

    eziyete dönen bir sezonun sonlarında, geleceğe dair heyecanlanacak bir şey arıyor olmanın adı, torrent nefreti- terimcilik- nifakçılık- sosyal medya taraftarlığı mı olmak zorunda?

    arda oyuna girdi ve iki şey yaptı; kontrol edip pas vereceği yerde, kendisini eski arda sanıp şık topuk pası yapmayı denedi madara oldu ve kendisine götüyle gülen taraftarı duydu. ardından birkaç dakika sonra otuz metre depar atıp manasız bir top kazanıp göze girmeye çalıştı. şimdi bunun karşısında, oyuna beknaz'ın girdiğini hayal edin... onun heyecanını izlemek, ona bunu yaşatmak varken niye bunu yaşıyoruz? en kötüsünü de hayal edin etmişken; beknaz bir hata yaptı ve maçı kaybettik; taraftar onu ıslıklar mıydı alkışlar mıydı?

    rezil bir sezonun şu noktasında, kendisinden bunu beklemiş olmak çok mu acayip?

    (bkz: 18 nisan 2022 galatasaray yeni malatyaspor maçı)
  • 2522
    kadro kötü diyerek savunulan bir garip antrenör.
    antalyaspor kadrosu bizim kadromuzdan kat be kat iyi çünkü. nuri şahin 34 yaşında tecrübesiz şekilde takımı adam etti.
    konyaspor kadrosu bizim kadromuzdan çok çok iyi. ilhan palut 45 yaşında ligdeki her takıma kök söktürüyor. hem de ilk defa değil.
    alanyaspor kadrosu uçuyor zaten. farioli 33 yaşında bir şeyler veriyor takıma.
    adan demirspor kadrosu toplama değil çünkü harika kadro yapılanması var. montella 47 yaşında italya da öğrendiği her şeyi burada başarıyla uyguluyor.
    ha keza kasımpaşa bir kadro var adamlarda üf. sami uğurlu teknik direktörü tanımıyorum ancak ilk etapta başarılı.
    aklımızla alay ediliyor sayın galatasaray'lılar diye bağırmak istiyorum artık.
    son söz galatasaray'ın başında bu gözlerin gördüğü en kötü teknik direktör demeye dilim varmıyor teknik çalıştırıcı.
  • 2523
    ışık hızıyla tükettiğimiz isimlerden biri daha. lafa geldi mi fenerbahçe maçı bizim için önemli değil diyoruz ama derbi mağlubiyeti sonrası sözlükte torrent’e genel bakış 180 derece değişti. rüzgarın estiği yöne savrulup durmayalım artık. hoca geldiğinden beri tüm medya ve bir grup taraftar acımasızca eleştirdi adamı. adamın başarısız olması için zaten fazlasıyla uygun bir ortam varken bir de biz köstek olduk. derdimiz galatasaray değil de kişilermiş gibi davrandık. birilerine olan öfkemizi hocadan çıkardık.

    malesef içinde bulunduğumuz düzen sesi çok çıkanın haklı olduğu bir düzen. basın toplantılarında nelerin gelişmesi gerektiğine dair analiz yapmak yerine her fırsatta takımdaki oyunculara atsaydı topu üzerindeki baskıyı bir nebze azaltabilirdi belki. ama o belki de oyuncuların üzerindeki baskıyı daha da arttırarak, kendi oyuncularımızı değersizleştirmemek için bu yola başvurmadı.

    hoca muhtemelen önümüzdeki sezon takımın başında kalamayacak. bunu galatasaray için kaçırılmış bir fırsat olarak görüyorum. çünkü biliyorum ki mevcut takıma hocanın kafasındaki özelliklere sahip birkaç oyuncu eklenmesi halinde takımdaki yaratıcılık sorunu çözülecek.

    bağırıp çağıran, asan kesen, sorumluluğu hep başkalarına atan ama hitabeti güçlü olan liderler değil şov peşinde olmayan, bilginin peşinde koşan, bilimi uygulayan insanlar taşıyacak galatasaray’ı ileri.
  • 2524
    sezon sonu yolların ayrılacağını düşündüğüm mevcut antrenörümüz.(teknik direktör demeye dilim varmadı) ligde sonradan takım çalıştırıp da bu kadar düşük puan ortalaması yapmak hele galatasaray'da çok zor bir işti. kendisini tebrik ederim.oyun olarak iyi gitmeyen takıma hiçbir artı değer katamadığı gibi bir de geriletme yaşatmıştır. geldiğinde hala ilk 4 sıra şansımız varken şimdi ligde kalmayı garantileyeceğiz diye konuşuyoruz.
    en major hatası da nou camptan alışılagelmiş uel deplasmanları planıyla çıkan takımımız rövanşta öne geçmesine rağmen defansta konsantre ve sağlam duramamış bunu becerememiştir (uel'de en iyi yaptığımız işti bu sezon) . defansımız rövanşta bu kadar gedik verince de pisi pisine barçaya elendik ve şu an west ham'ın yarı finalde rakibi olma şansını çok ucuz bir şekilde kaybettik. hala üzülürüm bu duruma. kendisi gözümde bırakın tudoru riekerinki, prandelli hagi bülent ünder düzeyinde hatta daha da yetersiz ve kötü bir çalıştırıcıdır.
  • 2525
    nasreddin hoca bir gün eşşeğiyle şehirden köye dönüyormuş *. gel gelelim, eşşeği yolda gördüğü eşşek bokunu gördükçe kokluyormuş. bir, iki, üç derken hoca duruma içerlemiş, eşşeğinin kokladığı her boku heybesine atmaya başlamış. akşam olmuş, akşam vakti ahıra vardıklarında heybesini eşşeğin yemliğine boşaltmış. eşşek somurtmuş, yememiş. hoca da demiş ki "niye somurtuyorsun? sen kokladın ben topladım" demiş.

    torrent'i savunmak asla ayıp değildir ("biz orta doğu toplumları" diye başlayan beylik sosyolojik tespitler müstesna). keşke ben de bunu becerebilsem, sîneme vura vura desem ki "ben galatasaray teknik direktörü domenec torrent olsa da savundum, riekerink olsa da savundum" diyebilsem. ha, arada sırada ben de bunu deniyorum ama "neresini savunacaksın lan bu adamın?" diyorum, elle tutulur bir noktasını bulamayınca bırakıyorum. yine de bir gün savunmayı başarabilirsem bunu asla gizlemeyeceğim, "kim savunuyor lan???" çıkışında bulunmayacağım sevgili gs sözlükçü kardeşlerim, ağabeylerim ve ablalarım. zira savunmak demek behemehal "tck'nın filanca maddesinin bilmem kaçıncı fıkrası" demekle olmuyor işte, çok sevdiğin kızın kısa eteğine laf eden anne-babaya "bu kız alışveriş mi yaptı??? bu dolabı kendisi mi dizdi de eleştiriyorsunuz???" demek de bir yerde savunmak oluyor; saygıdeğer gs sözlükçü kardeşlerim, ağabeylerim ve ablalarım.

    ben; çok saygıdeğer burak elmas başkanımdan * torrent hamlesi geldiğinde çok zekice bir hamle geldiğini düşünmüştüm (savunmak gibi olmasın da). aklımdan geçen, burak elmas'ın, fatih terim gibi ağır bir taşın (kaya) ardından gelecek sönük bir figürün (söz temsil, valerien ismael) tepkileri doğrudan üstüne geçmemesi için birkaç haftalığına geçiş dönemi kabilinden (önder karaveli örneğinde olduğu gibi) domenec torrent'i getirdiği ve bir süre kendisiyle devam edip yeni gelecek hocanın üstünden şimşekleri topladıktan sonra, ölümü gösterip sıtmaya razı ederek yeni hocanın yükünü hafifleteceği ve torrent'in de (en başta söylendiği gibi) yardımcı ekipte görevine devam edeceği şeklinde iyimser düşüncelerdi. hoş, aldığı maaşla ilgili söylentileri duyunca işin hiç de öyle olmadığını anlamam çok uzun sürmedi.

    ha, yine de her galatasaraylının fikri aynı olmadı (olmak zorunda da değil). birtakım saygıdeğer galatasaraylının eğilimi, torrent'i eleştirmek yönünde oldu. öyle ya, 2019'da kazanılan şampiyonluğun ardından bile birtakım internet ünlülerinin yol göstermesiyle (haşa) hazreti ömer'e kılıç çekip adaletten şaşarsa kellesini almakla tehdit eden sahabe gibi başarısızlık olursa ismi önemsiz, kim olursa olsun eleştirmekten çekinmeyeceğini söyleyen insanlardı bunlar (sonuç: yeni sezonun ilk maçından sonra * twitter'da istifa hashtagi çalışmaları). tabii her taraftar o kadar da fikri hür vicdanı hür olmayacağı için (bu fikri hür vicdanı hür payesi ne hikmetse adamına göre kullanılıyor, adamına göre rafa kaldırılıyor) torrent gelir gelmez, anadolu'nun bilinmeyen bir yerinde kimsenin bilmediği bir kamp yeri bulan bir gencin "ufff hafız bir kamp yeri buldum, kekik kokularından genzin açılıyor" dediği gibi kimselerin göremediği cevheri görmüş gibi övgüleri başlamıştı. bakın; kalbinde torrent sempatisinin zerresi olan herkes aynıydı demiyorum. ben bir kitlenin hepsine kefil olamam, hepsi için aynı şeyi söyleyemem. size de öyle olmamanızı salık veririm muhterem hazirun *.

    işte; onlara göre, torrent messi'yi kanattan merkeze çeken bir karar mekanizması idi. bundesliga'da her takımın kornerlerini çalışıyordu, o kornerlerin dönüşünde bayern münih rakiplerine 3'er 5'er sallıyordu. grup vitamin'in solisti rahmetli gökhan'ın ömrü vefa etseymiş gruptan ayrılıp torrent ile düet yapacakmış. guardiola'nın zoom'dan bizim takımı yöneteceğini iddia eden biri bile vardı ama o konu dışı. o kadarını torrent'in kendisi bile iddia edemezdi.

    gelir gelmez torrent hakkında bunlar söylenince biz de harbi takımı uçuracak kaçıracak sandık. eee aradan geçti üç maç (16-23 ocak 22 aralığındaki hatay, kasımpaşa, trabzon üçgeni) üç maçta üç yenilgiyi aldık mı? e tabii, biz gariban galatasaray taraftarı da "noluyoruz birader" demeye başladık. ne de olsa rijkaard sonrası hagi'yi görüyorduk, kadıköy deplasmanında takım yepyeni bir kimliğe bürünüyordu. fatih terim sonrası mancini'yi görüyorduk, torino deplasmanında afyonspor deplasmanı gibi rahat oynuyorduk. prandelli sonrası hamza hamzaoğlu'nda bile bambaşka bir takım izliyorduk ama torrent geldikten sonra takımın şu şekilde kıpırdanmasını bekliyorduk https://gss.gs/52z.jpg tabii bizim aklımız ermediği için, denildi ki "şimdi millî ara var, hoca takıma bir alışsın, ondan sonra görürüz" denildi. e biz de çaresiz beklemeye koyulduk.

    millî aradan sonra 10 kişi kalan alanya deplasmanı, kayseri maçı, skandal bir 45 dakikanın oynandığı göztepe deplasmanı derken torrent hakkında biz garip gureba galatasaraylılar yine haddi aşarak sorgulayıcı bir tutum sergilemeye başladık. aaa, bir de gördük ki meğer bir hocanın takıma etki edebilmesi için önce o takımı kendisinin kurması gerekirmiş. 2013'te göreve gelen mancini, 2014'te gelen hamzaoğlu, 2017'de gelen fatih terim filan hep sıfırdan inşa etmişler meğer takımlarını.

    sonra da tabii insanlar kör değil. internet çağında kamboçya ligi'ni dahi takip eden insanların olduğu dünyada yanı başımızdaki beşiktaş'ın, fenerbahçe'nin yeni getirdikleri ismail kartal gibi hocaların takımlarına nasıl etki ettiklerini gördük. tabii sorgulamaya başladığımızda duyduk ki meğer bizim kadromuz "çöp"müş *. a-ha, daha 3 ay önce takımın başındaki adam için "gencecik çocukların hakkına girip köreltiyor onları" dememize yol açan kadro aslında bir rüyaymış. iyi ama hadi beşiktaş'ta pjanic gibi, alex gibi başarıya aç süper starlar var; fenerbahçe'ye bakıyorum, sağ bek osayi-samuel, ortada zajc oynuyor, crespo mrespo var. bizim kadro çöp de onların kadro gökten zembille mi inmiş? delikanlı gibi söyleyin; fenerbahçe kadrosundan kaç kişiyi alırsınız da direkt galatasaray 11'ine koyarsınız? şahsen benim tek imrendiğim nokta as kalecileri sakatlanınca yedekten soktukları tabanca gibi bir kalecilerinin olması ve ikisinin de türk olması. biz pena diye bir kaleci alıyoruz, adamın istatistikleri ismail çipe'den hallice. ayağı iyiymiş, ayağı iyiyse nal çaktırsın da hipodroma çıksın.

    bir de senelerdir doğru düzgün transfer yapamamış (sattığın kadar al muhabbeti) kulüp cicaldau'ya 6 milyon verdi diye batacakmış. senin ezeli rakibin samatta'ya (misal) o parayı veriyorken batmıyor ama sen cicaldau'ya 6 milyon verip avrupa ligi'nde o parayı amorti ettiğinde batıyorsun, öyle mi? e 2022 piyasasında bir cicaldau transferi ile batan kulüp batsın bir zahmet. ama söze gelince takımın eski hocası 24 milyon euro para harcatmış, o yüzden kulüp batmış (hâlâ o adama komisyon iftirası atanlar var da neyse) ama bunun torrent ile alâkasını daha çözemedim.

    evet, haklısınız. bunlar bir insanı (sırf fatih terim'den sonra geldi diye) savunmak değil. mancini'den sonra gelmiş prandelli'yi el birliğiyle * linç ediyorduk ama torrent'i sütten çıkmış ak kaşık gösteren bunca yorumun hiçbirinin fatih terim'den sonra gelmesi ile bir alâkası yok *; hatta bunlar savunma bile değil. bunlar koklamadır saygıdeğer galatasaray camiası. onlar kokladı, biz de topluyoruz.

    10 sene sonra 2 satır yazalım dedik, kendi çöplüğüme dönerken diyorum ki kırdığımız olduysa affola. torrent; samimi bir ortam oluştu, sen de tazminatta uzlaş da bu defter kapansın. öptüm. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın