• 1
    son zamanlarda maalesef galatasaray sözlükte var olan durum. sözlükte farklı fikirlere inanılmaz bir tahammülsüzlük var. eskiden böyle değildi burası. bir futbolcuyu beğenmiyorum yazardın, ofsayt entrylere girer giderdi. şimdi öyle değil.

    zaniolo 30 ediyorsa satılsın dersen sapıtmış olarak görülüyorsun.
    rashica istersen vasat sever olarak tanımlayanlar var.
    morutan satılsın dersen kalacak, çok katkı sağlayacak diye üstüne biniliyor.
    oliveira'nın kontratından rahatsızlığını dile getirirsen bin bir tepki ile karşılaşıyorsun.
    cicaldau'nun falan çöp olduğunu, angelinho'nun defansif zaaflarıyla bize uymayacağını düşünmek ihanet bazı arkadaşlara göre.

    hiç kimse galatasaray'ın kötülüğünü istemiyor burada. isteyen varsa da zamanla yakalanıyor zaten. kulübe çok fazla katkı sağlayamayacağını düşünülen bir futbolcu için satılmasını temenni edebilir bir yazar. bu kimseyi sapıtmış veya vasat sevici yapmaz.

    fikirler tek değil arkadaşlar. burası galatasaray sözlük. biz galatasarayız. burada biri zaniolo gitsin ister, birisi kalsın ister, biri muslera gitsin ister, biri kalsın ister, hatta biri icardi'nin maliyetini fazla bile bulup eleştirebilir. beğenirsen 10 butonu orada, beğenmezsen ofsayt orada. kafası size uymayan kafaya sahip yazarlara hakaret boyutunda konuşmaya son verin artık, yakışmıyor buraya.
  • 3
    galatasaray sözlük'te böyle bir durum az da olsa vardır ancak aksi durumdaki yangıncı taraftar sayısı daha fazladır.

    abi insanlar hiç ders almıyor yaa, 2-3 maç izleyerek bir oyuncunun genel durumu hakkında fikir beyan edilmez.

    açın bakın eski entrylere:
    - sacha boey için çöp deniliyordu, bugün geldiği nokta ortada.
    - abdulkerim bardakcı ilk transfer edildiğinde marcao yerine bu vasat adam mı alınır denildi, geçtiğimiz sezon herkesi utandırdı.
    - kerem aktürkoğlu için yazılanları söylemeyeceğim bile, çocuk geçtiğimiz sezon çift haneli asist, gol sayılarına ulaştı.

    abi bu örnekler gözümüzün önünde yaşanmadı mı?
    bugün angelino'nun, bakambu'nun, halil'in başlığına yazılanların aynısı o günlerde apo'nun, boey'in, kerem'in başlığına yazılıyordu.

    ee, haksız çıktınız işte.
    belki bu yeni transferlerimiz için de haksız çıkacaksınız, hemen vasat, balon, yetersiz vs yazarak nasıl hüküm sahibi olabiliyorsunuz.

    acele karar vermeyin.
    izleyelim, hep birlikte görelim.
    yarım sezonda, bir sezonda hiçbir şey yapamayan adamı o zaman gönderelim, eleştirelim.

    ancak sezon öncesi kamp döneminde, 1-2 maçla kendi oyuncusuna vasat, balon, yetersiz yazan adamın iyi niyetinden şüphe ederim ben.
    kimse kusura bakmasın.
  • 4
    birine formsuz, konsantrasyonu düşük demek bir eleştiridir fakat birine çöp, balon, leş, topçu değil demek bir eleştiri değildir maalesef. sözlük de insanların girip öfkesini kustuğu bir ortam olmamalı benim nazarımda. normalde kaybedilen maç sonrası sözlüğün haline döndü bir anda bu gece. 13. olduğumuz sezonda girmek dahi istemiyordum, yaşam enerjimi çekiyordu burası adeta.

    hakaretamiz bir şey gördüğümde basıyorum ofsaytı. hemen düşman kesilmeye hazırız birbirimize. burası hepimizin kimse kusura bakmasın.
  • 6
    aslında sözlükte doğrudan farklı fikirlere tepki gösterilmiyor. sorun şurada; her farklı fikire, her sert eleştiriye "linç", bunları dile getirenlere de "yangıncı tayfa" gözüyle bakılıyor olmasında.

    hakaret ve yasa dışı bir durum olmadıkça, isteyen istediği gibi eleştirisini yapabilir. sen farklı bir dilde bunu ifade edersin, başkası daha farklı bir dilde ifade eder memnuniyetsizliğini. ifadelerdeki farkı ortaya çıkaran (yetişme tarzı, sosyal çevre, eğitim...vs gibi) bir çok değişken vardır. herkesten birebir aynı seviyede eleştiriyi görmeyi bekleyemezsiniz.

    örneğin canım x futbolcuyu eleştirmek istediyse (kanunlara ve bulunduğum ortamın/platformun kurallarına uyarak) cayır cayır eleştiririm ve bu eleştirimi de herhangi bir kişinin "eleştiri nasıl olmalı" kıstaslarına uyacak şekilde yapma mecburiyetim yoktur. ama sen benim eleştiri şeklimi eleştirdiğin zaman orada anlaşmazlık çıkmama ihtimali olamaz. bu da ister istemez gereksiz gerginlik yaratır.

    netice olarak, her sert eleştiriye "linç", her sert eleştiriyi yapana da "yangıncı tayfa" diye yaftalamayı bırakırsak sorun çözülür diye düşünüyorum. bırakın isteyen istediği şekilde eleştirisini yapsın.
  • 7
    böyle bir başlık açmayı düşünüyordum, tam da zamanında açıldığını fark ettim. maalesef son bir senede zirve yapmış olaydır. tahammülsüzlük, en ufak konuda hemen ikiye bölünme, atıp tutma ve maalesef seviyesiz noktalara giden tartışmalar.

    her şeyden evvel sözlükte zaten birisinin görüşüne veya herhangi bir şekilde entrysine cevap girmek yasak. ya da öyle olması gerekiyor, ben yanlış bilmiyorum değil mi? burası forum değil öncelikle sözlük. lakin bu son zamanlarda sözlüğün en çok çiğnenen kuralı olabilir. dolaylı yoldan lafı uzatarak yapılmaya çalışılsa da, çok sık bir şekilde hemen her konunun altında görüyorum, sürekli birileri birilerine cevap yetiştiriyor. bu gerçekten inanılmaz bir şey. tamam haklısınız.

    ben artık x futbolcusunun altında şunu görmekten gerçekten bıktım sözlük;
    -y takımı için yeterli seviyedeki futbolcu.
    -y takımının kapısından giremeyecek topçu.

    edit: gidişat gerçekten çok kötü. yarın bir gün yetkililer yumruğu masaya vurup, bir süreliğine şu nesilden sonraki yazarlara entry girişini kapatıyoruz, bir çok kişi ve entry incelemeye alınacak, yazar sayısı yarıya düşürülecek ve bundan sonra kurallar daha sıkı uygulanacak falan dense şaşırmam, hani öyle bir noktaya gidiyoruz gibi hissediyorum.
  • 8
    sözlük bir kenara, galatasaray kültüründe linç yoktur. . herkes istediği gibi eleştiri yapabilir ancak başarısız olan herkes gider. galatasaray ve dolayısıyla galatasaray sözlük ülke sathında herkesin fikrini özgürce belirtebildiği ender kurumlardandır. bu bir kenara.

    ancak kendi şahsım adına buradan bazı yazar arkadaşlarıma naçizane sitem etmek istiyorum. şöyleki hem galatasaray'a hem de futbolculara olan fikirleri çok çabuk değişebiliyor. bir hafta göklere çıkardıklarını 3 gün sonra yerin dibine sokuyorlar. futbol kritiği böyle olmaz. sabretmeden de kimseyi kazanamazsınız.
  • 10
    sözlükte farklı fikirlere tahammülsüzlük benim hiç görmediğim, varsa da münferit bir olgudur. aksine son derece demokratik bir şekilde herkes her şeyi yazıp çizebiliyor, sözlükte şöyle 1-2 gün takılınsa net görülebilen bir şey bu konuşma özgürlüğü... hatta çoğu zaman terbiye sınırlarının kıyısında dolaşan girdilerle bile karşılaşabiliyorsunuz.

    tüketim toplumu olgusu maalesef taraftarları da zehirliyor bir müddettir. 21-22 sezonunda 13. olduğumuzdan beridir bir negatif ve toksiklik aldı gidiyor. kendi oyuncumuzu kötüleme, sabırsızlık, eleştiri maskesiyle ar damarı çatlamış ve izandan yoksun sözler etme gibi tonla kötü alışkanlık edindi çoğu taraftar maalesef. bunları da sırf "ben demiştim" diyebilmek, 2-3 kişi ile "haklılık" mastürbasyonu yapmak için yapıyorlar bir de, en çok da bunu anlamıyorum zaten...

    buna da bir kulp bulmuşlar ve göğüslerini gere gere yangıncı taraftarız biz vasata tahammül etmeyiz vs.. gibi argümanlarla haklı çıkarmaya çalışıyorlar. vasata elbette amenna demeyeceğiz ama bir de ülke/ekonomi gerçekleri var bundan hiç bahsetmezler. her mevkiye 2 icardi tarzı adam (giren çıkan fark etmemesi adına) alamayız biz.

    kendilerinin istediği vasatsız takım man city / real madrid ve bütçeleri bizim 5-10 katımız. gerçeklerle yüzleşmek ve bizim "vasat" oyunculara da ihtiyacımız olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. görev adamı olacak ve bir ya da iki işi iyi yapacak adamlar da lazım bize.

    futbolu oynayanlar premier league ekipleri ve kalan 4 büyük avrupa liglerinin kalburüstü takımları. biz moneyball oynuyoruz... bize derinlemesine pas atamasa da, gol-asist yapamasa da; enerji katacak, her maç 10 top kesecek, pili bitene kadar pres yapacak adam da lazım; kanattan yağ gibi akıp gidemese de ceza sahasına 10 orta kesecek, rakip beki kovalayacak , gerekirse ters kademeye girecek kanat oyuncusu da lazım... örnekler daha da çoğaltılır ancak demek istediğim şu ki biz her şeyi mükemmel yapan ve giren çıkanın fark etmediği bir takım asla olamayacağız maddi olarak yukardaki bahsettiğim takımların seviyesine gelmediğimiz sürece... biz ancak takımın bütün parçalarını birleştirdiğinde bütünsel olarak yapmak istediklerini yapan bir takım olacağız ve bu da 1 senede olacak bir şey değil ne yazık ki. bunu kabullenmediğimiz sürece bu kör dövüşü devam eder.

    dip not: 2011 yapımı moneyball (kazanma sanatı) filmini kendini yangıncı taraftar olarak addeden bütün galatasaraylılara şiddetle öneririm. ne demek istediğimi yaşanmış/gerçek bir hikayeyle çok daha detaylı anlatan bir spor filmi. izleyip beğenmezseniz de mesaj kutum açıktır.*
  • 12
    son zamanlarda birinin nick altına gidip "xxx diyen yazar, nedenini açıklamalı" veya "negatif yazıyor" gibi yazılar oldukça arttı.

    kimse size bir şey açıklamak zorunda değil. sürekli negatif şeyler yazan bir yazar da olabilir.

    gidip o kişinin profil altına bunu belirtmeyi korkaklık olarak görüyorum. bir derdiniz varsa gider mesaj atarsınız, mesaj alımı kapalıysa da bloklarsınız ve bahsettiğiniz negatifliği görmezsiniz. bunun dışında yapılan şey, milleti galeyana getirip, kişiyi linç ettirmekten öteye geçmiyor ve bu durum son zamanlarda moda oldu iyice.

    insanları engellemeyi sevmiyorum ama birinin düşüncesini beğenmediği için gidip de o kişinin nick altına bir şeyler yazıp, o yazarı milletin önüne atan bir tip görürsem engeli basacağım.

    ekleme: trollük yapanları hariç tutuyorum.
  • 14
    fikirleri hem ifade ediş biçiminden, hem de taraftarlık olgusundan kaynaklanan durum. hepimiz fevri çıkışlar yapabiliyoruz anlık gazla.

    okan buruk başlığında açık açık istifa et yazamayıp roberto mancini başlığında bir yerlere söz verme hocam kıvraklığındaki entrylere ise bir zahmet tahammül etmeyelim. geçen sene asist kralı olmuş adama çöp diyen entrylere de öyle. zira bunlar ya husumetle ya da öfkeyle yazılmış entryler. makul düşünceden uzak entry tipleri. ligin ilk maçında berabere kaldık diye geçen sezonun tüm oyuncuları çöp damgası yiyorsa, burada bir arıza vardır. hatalar vardır düzeltilir, takım hakkında makul dille yorum yapılabilir. ancak başlıklar altında asıp kesmek fikirse eğer, buna tahammül etmemek de normal.

    ben bu sözlükte makul dille yazılmış eleştiri metinlerinin tahammülsüzlüğe kurban gittiğine nadir şahitlik etmişimdir. ofsayt listelerine girerler, bu kadar. çok ince ve ustalıkla bezenmiş tartışmalar da süregeldi bu sözlükte, onları okumak zaten bir keyif. ancak lego oynar gibi onu sök bunu tak kabilinden transfer yorumları, yönetim transfer beceremiyor gibi mesnetsiz yorumlara en azından ben tahammülsüzüm. çünkü işin iç yüzünü bilmiyorsunuz. oyuncularla beraber değilsiniz, sosyal medyada gördükleriniz kadar yani olanlar. haliyle bütüne hakim olmadan ahkam kesmeler bana çok garip geliyor.

    gördüğümüz tek yer var, o da sahada oynanan futbol. onun hakkında da sakinlikle yazdığımız sürece, tahammülsüzlük diye bir durum oluşmaz kanaatindeyim.

    kerem’e kibar yolla ayağını s*k*yim yazınca çok liberal bir düşünce yapısı sunmuş olmuyorsunuz. politik yolla küfür etmiş oluyorsunuz. bu tarz entryler sadece öfke yaratıyor. buna tahammül edilmez. bir süre sonra görmezden gelinirsiniz.
  • 15
    sakin kalmak önemli. herkes galatasaraylı herkes o hedef kupayı ya da en az yarı finali istiyor.

    fırsat transferi vs ihtiyac transferinde anlaşmazlıklar oluyor.

    değerlendirirken şu unutulmamalı; o görüşü bildiren adam da galatasaray başarısını istiyor.

    o bakış açısı belki daha mantıklı olabilir. mesela ben sergio ramos transferini istiyorum. istemeyen arkadaşların da endişeleri okuyorum, anlıyorum.

    hedefimiz ortak, tahammülü koruyup ortak akılda buluşabiliriz.

    (bkz: kapalı tribün lütfen sakin olalım)
  • 16
    açıklıyorsun, yazıyorsun, sabır diyorsun, şartlar diyorsun, sayfalar döküyorsun, kelimeler kullanıyorsun…

    farklı fikir: 2+2=5

    irrasyonel şeyler var bence ve bu farklı fikirlere saygı ya da tahammül kapsamında değerlendirilmemeli. mesela gideyim her gün mbappe sayfasında bu dönemde alınmadığı için eleştiri yapayım sonra farklı fikire tahammülsüzsünüz.
  • 17
    her fikre saygı duyulmaz. karşıt fikir olsa bile belirli bir mantık çerçevesinde olan karşıt fikre saygı duyulur. ne olursa olsun burası bir platform. bana göre kimse maç içerisinde nabzı yüksekken anlık tepkilerini her yeri asıp kesercesine buraya yazmamalı. eleştiri farklıdır, anlık refleks ile buraya gelip hocayı, oyuncuları ve yönetimi kılıçtan geçirmek farklıdır. ben de o yüzden genellikle entrylerimi maç gününde değil sakin kafa ile farklı bir günde yazıp eleştirimi yaparım.
  • 18
    dert edilecek bir durum olduğunu düşünmediğim son zamanların popüler trendi. sanırım engelle butonu ile ilgili bir problem var. o biraz körüklüyor bu olayı.

    hele iki tane adam gelip başlık altına yazıp linç kampanyası başlatsa ne olur başlatmasa ne olur.

    normalde fikirlerini beğenmediğiniz yazarları engelleyip geçmek en güzel taktik ama engellediğim yazarların entry'lerini hala görüyorum. yönetim göreve :(

    engele rağmen entry'ler gözükünce ve her nick kontrol edildiğinde aynı yazarı görünce (ben de yaşadım, belli ki başkalarına da yaşatıyorum) o zaman sözlükten alınan keyif de düşebiliyor. çünkü yankı odası istiyoruz burada kardeşim :(

    ha gidip başlık altına yazmak sadece basit insanların yapacağı bir iş. bir insan niye başlık altı yazar ki açıkla desen açıklayamazlar. herkes hoşlanmadığı yazar başlığının altına tuzlukla koşsa işin içinden çıkılamaz. ama dediğim engelle zamazingosu efektif çalışmadığı için ben şu an hoş görüyorum. engelle butonu düzelene kadar yumulun başlıklara *.
  • 19
    saygısızlık ve provokasyon olmadığı sürece herkes dilediğini yazabilir. biz suyun karşı yakasından ayıran en keskin özelliklerden biri de budur. tek bir ses ve milyonlarca taraftarın biat yaklaşımıyla bir yere varılmaz.

    farklı fikirler yapıcı eleştiriler sorun değil de doğru dürüst yazmayıp sadece puan kayıpları sonrası ortaya çıkan ve yangına körükle gidenlere ekstra dikkat etmek gerek.

    kendi adıma yeri geliyor bir yazdığım haftanın en beğenilenlerine giriyor yeri geliyor en ofsaytlarına giriyor. ofsayt yazıların bazılarında zaman içinde sözlüğün benimle aynı yere geldiğine şahit olsam da yapacak bir şey yok.

    sadece torrent dönemini asla affetmeyeceğim. neredeyse sözlüğü bırakacaktım. ne çok fatih terim düşmanı ve burak elmas trollü varmış. sadece imparator yerine geldi diye o çapsızı öve öve bitiremediler. halbuki daha geldiği gün olmayacağı belliydi.
  • 20
    günümüzde çok azdır.

    5-6 sene öncesine kadar linç kültürümüz daha fazlaydı. bugünlerde sık yazan bazı yazarlar o günlerde burada olsaydı ya bırakmıştı yazmayı ya da dayanamaz milletle tartışır huzuru kaçırıyor diye ceza alırdı. linç edileni savunmak sözlük adminleri için bile kolay değildi o zamanlar.

    bence sözlük yazarları bugünlerde karşıt fikirlere son derece tahammülkar.
  • 21
    sözlükten gelip tüme varmam gerekirse genel olarak hayatta farklı fikirleri dinlemenizi ama hoşunuza gitmediyse fazla önemsememenizi tavsiye ederim. bu kadar dert edecek üzerine kafanızı kalbinizi yoracak bir durum yok. hele hele futbol gibi konularda bir insan benim dediğimin en tersini de söylese ben fazla umursamıyorum açıkçası çünkü hayatı bu kadar ciddiye almamak lazım.

    bugüne kadar da kimseyi engellemedim sözlükte herkes kendi düşüncesini yazıyor sonuçta beğenmezsem diğer yorumları okurum. size de bunları fazla kafaya takmamanızı ve rahat olmanızı tavsiye ederim fazla ciddi olmanın manası yok makale yazmıyor burda kimse. ince düşünene kalın girer demişler nihayetinde.
  • 22
    gelip burda futbolculara, teknik kadroya, yönetime de küfretseniz bir şekilde savunacaklar olduğu için farklı fikirlere tahammülsüzlük olduğu yanılgısı çok komik. zaten ortalığı karıştıran yazarların çoğunluğuna mesaj yoluyla ulaşamıyorsunuz. ya cevap vermiyorlar ya da mesaj alımları kapalı. kusura bakılmasın ama ben bu sözlükte ordan oraya atlayıp her şeye bir kulp bulan insanları da hoşgörüyle karşılayamam. farklı fikir de şu he;

    - okan buruk istifa etsin
    - erden timur satış konusunda derdest edilsin
    - fenerbahçe hakemle kazanmadı
    - malawi 10. liginde x takım bile maç kazanmış biz kazanamadık
    - hoca oyuncu değiştirmeyi bilmiyor
    - çok kötü transfer dönemi geçiriyoruz*

    valla diğerlerini bilmem ama ortalığı karıştırmaya çalışan insanlara ben tepki gösteririm. hakaret etmeden bana da tepki gösterebilirsiniz ben öyle yapıyorum.
  • 23
    eleştiri ayrı karalamak ayrı.
    günde binlerce kişi okuyor burayı. sosyal medyaya da yön veriyor. yok öyle karalamak rahatça. "kolsuz muslera biz bununla bir daha şampiyon olamayız" dersen, saçma saçma sosyal medya hesaplarının gazına gelip burada oyuncu linçlersen kusura bakma bir dur demek lazım. dünyadaki sjw zorbalığı neyse sözlükte de ffs (farklı fikirleri sevelim) zorbalığı baş gösterdi.

    yok abicim doğrudan ya da dolaylı olarak galatasaraya zarar veriyorsa ne karalamayı kabul ederim ne iftirayı.
  • 24
    devamlı futbolcuları, yönetimi, teknik heyeti kötülemeyi düstur edinmişlerin bir çoğu; bu davranışlarını "farklı fikir" altında masum göstermeye çalışıyorlar. bir "taraftar" oluşumu içerisinde, kusura bakmayın ama gerçek taraftarlar bu planlı kötüleme eylemini hiç bir şekilde kabul etmeyecek ve gerektiğinde sert tepki gösterecektir. derdiniz eleştiri ise bunu usturuplu bir biçimde takıma zarar vermeden yapın.
  • 25
    benden farklı düşünen kişilerin, fikrini beğenmediğim için mağduriyet yaratma durumu. benim, senin düşünmene saygı duyuyor olmam, dile getirdiğin saçma sapan fikirlere de saygı duyuyorum anlamına gelmez. fikrine tepki göstermeyi tahammülsüzlük olarak algılıyorsan, sen de benim fikrime tahammülsüzsün demektir. eğer "ben aykırı düşünüyorum arkadaş" diyorsan, bunun karşılığındaki sonuçlardan da şikayet etmek yerine bu tepkileri gurur nişanesi olarak göğsüne takmalısın.

    bu cümlelerden sonra "ayranın dökülmesiyle" ilgili avam bir benzetme de yapmak istemiyorum ama bazen lazım oluyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın