• 1
    galatasaraylıdır, fenerlidir, karşıyakalıdır...vb.

    ülke olarak hepimizin üzüldüğü ve polisin şiddet olaylarını arttırdığı, başbakan denilen lavuğun* halkı din aracılığı ile birbirine kışkırttığı ve olayların daha da çetrefilleştiği, olayların başında bir insanın öldüğü, sonra o masum adamın, olmadığı halde dhkp-c li ilan edildiği güzel ülkemde bir başka sorundur.

    sorundur, zira taraftarlığı siyasi emellerine alet etmek, bunun üzerinden kişisel ego tatmini yapmak ve kanaatini, kendisiyle aynı siyasi fikirde bulunan insanlara tüm galatasaraylıların kanaatiymiş gibi göstermek en hafif tabiri ile yavşaklıktır.

    sağda solda galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusuna* karşıt görüş içeren partinin milletvekili diye ''sen artık galatasaray efsanesi değilsin'' yazabilecek kadar körleşen ve ''sen kimsin, kimi efsanelikten çıkarıyorsun'' cevabını almayan insanlar var. maalesef var.

    beşiktaş'a kendi elleriyle tt arena'yı peşkeş çeken -gezi'de çarşının başı çektiğini iddia eder ama ben daha çok galatasaray formalı insanlar gördüm- fenerbahçe'yi şike konusunda anlayışla karşılayabilecek kadar akli dengesini yitirecek insanlar mevcut. neden? ''benle beraber yanyana destek verdi'' kardeş kusura bakma da o yürüyüşe bebek katilleri de destek verdi. bu onları hoş görebileceğim anlamına gelmez.

    şike yaparak 17 takımın hakkını, futbolcuların emeklerini, taraftarların cebinden çıkan paraları da cukkalayan kulübe ve bunu meşrulaştırmak için götünü yırtan taraftarına da gezi olaylarında el ele bağırdık diye sahip çıkacak değilim. bunun üzerinden kendi taraftar grubumu da dünyanın en şerefsiz, en namussuz taraftar grubu ilan edecek kadar da karakterimi arkaya atamam.

    en basitinden, bu tür insanların karşı tarafı suçlarken takındıkları tavır ve attıkları iftiralar nedeniyle, 2 yıldır savaştığımız, araya çeşitli insanlar koyarak vazgeçirdiğimiz kişilerin buraları okuyarak iddia sahiplerine dava açmasını istiyorum.

    kendilerini* suçlarken, ellerinde delil ya da mağdur edilmiş bir kişi olmayan insanların sadece kendi fikirlerini öne çıkarmak ve karşı tarafı haksız ilan etmek için yaptıkları katlanamaz boyutlara geldi.

    asıl katlanamaz boyuta gelen, adalet isteyen ama bu adaleti sadece kendisine isteyen kişilerin, adaleti sadece fenerbahçe'ye uygulayan tff yönetiminden farksız olmadıkları ve bunu hala kavrayamadıklarıdır.

    bu söylenenler yüzünden, ne siyasi kimlik, ne dini kimlik bırakmadan sadece yukarıda yazılanlar için küfredilecek, linç edileceksem de karşıt fikirli herkesle savaşmaya hazırım.

    ethem sarısülük kardeşime, gaz sıkılan, dayak yiyen nice kardeşime yapmış olduğum destek, onlarla her platformda hep aynı fikirleri savunacağım anlamına gelmez.

    gezi parkında kol kola bağırdığımız insanlar yarın akşam şükrü saraçoğlu'nda uefa kararlarına karşı yürüyüş yapacaklarını ilan etseler peşlerinden gidecek yanlışı yanlışla örtecek sürü ile sıvacı var ve siyasi fikirleri o kadar kör etmiş ki gözlerini, onlarla aynı fikirde olmayan her türlü aşağılık muameleye maruz kalmaya müstehaktır.

    sözlüğe siyaset katmayalım diye konuşurken bunun için yırtınmıştık, boşuna yırtınmadığımızın da farkına acı bir şekilde varmış olduk.

    sözlüğün ve taraftarlık mefhumunun en temiz, en mahrem, en dokunulmaması gereken tarafları artık kirleniyor. yavaş yavaş da değil, birden. ve engellemeye çalışan da galiz küfürlere ve hakaretlere maruz kalıyor.

    ülke yönetiminin en temelini oluşturan genel problemler bir prototip şeklinde taraftarlığa da yansımış vaziyette ve yıllardır galatasaray kültüründe olan taraftar ayrımcılığı son zamanlarda had safhaya ulaşmış vaziyette.

    tek bir suçlu var, fikrinden ateşli bir şekilde vazgeçmeyen ve karşı tarafı hakir gören kesim. hangi fikirde olduğu önemli değil, karşı tarafı itibarsızlaştırma ve başkalaştırma çabası içinde ise suçu olan o'dur.
  • 2
    taraftarlıkla ultraslan olmayı karıştırmak bu insan tipini geçerli kılar. aslında bütün olayları tek tek incelemek gerekir. bir örgüte veya bir siyasi fikre insanın kendini hapsetmesi devamlı gelişim ve değişimin yaşandığı günümüzde tutarsızlıklara yol açar. maç sırasında galatasarayı desteklemek taraftarlıktan gelir. ne solculukla alakası vardır ne de faşizmle. ancak daha birkaç gün önce polis saldırısında yere düştüğünde seni kaldıran fenerbahçeliye senin arkana saklanan beşiktaşlıya alakasız bir maçta küfretmek taraftarlıkla açıklanmamalı açıklanamaz da. siyasi de değildir bu. insanlıkla alakalı birşeydir. kaldı ki 31 mayıs'tan beri yaşanan hiçbir şey siyasi değildir. insan olup olmamakla alakalıdır.
  • 3
    insandır. insanlık gereği ortada bir sebepte oluşmuşken denemek isteyendir. vicdanı vardır. kavga gürültüden usanmıştır. belki doğru zaman bu zamandır diyordur. olmazsa vazgeçebiliriz. ama denemek iyi olacaktır.

    lan bir beşiktaşlı ile konuşuyorum. mühendis oktay diyor, burak yılmaz'ın penaltısını ben yasin ile kazandığımda sen ne hissetin diyor, arif'in son dakika penaltısı içine sindi mi diyor, ankaragücü diyor * diyor yani. tutuldukları şeyler var adamlarında sana karşı. bak az şeyler değil bunlarda.

    sonra ben ona diyorum kardeş ali sami yen'e küfrettin, metin oktay'a küfrettin, eboue'ye maymun taklidi yaptın, sahaya yabancı maddeler attın. tutuluyorum sana diyorum.

    böyle sürüyor işte sidik yarışı.

    şimdi fırsatın var. seyrantepe'de 9 maç yapmasına izin vereceksin. adım atmış olacaksın. ne kötülüğü var bunun ?

    ama onlar bize inönü'yü vermemişti. evet ama işte yukarıda yazdım sende adamın taraftarını öldürdün misal. anlıyor musun ? geçmişe sünger çekmezsen olmayacak. anlıyor musun ?

    hazır sebebin varken bir kez dene.

    olmazsa en önde çarpışacak kişi ben olmazsam namerdim. ama denemezsen benimde sana karşı kırgınlığım hep baki kalacak.

    allaha çok şükür galatasaraylıyım. 10 yaşında burhan felek'te netaş galatasaray maçında paidar kaptanı canlı izlemişim. babam bolu'da deplasmanda inşaata sıkıştıran boluluların kürek darbelerini yemiş hastaneye kaldırılmış. ali sami yen'e veda maçında kapalı üstte hüngür hüngür ağlamış. dedem metin okaty'ın arkadaşıymış. az kumar oynamadık benim kahvede diye başlar anlatmaya.

    çarşılı galatasaraylı deyip olayı saptırıp götlük yapma. bak diyorum sana. ben galatasaraylıyım. babadan, dededen. hayatım ulan galatasaray benim.

    ama sadece bir kez olsun deneyelim diyorum. fırsatımız var.
  • 4
    futbolu, akıp giden hayatın diğer dinamiklerinden ayrıştırma yanılgısına düşmeyen, bir spor kulübüne duyduğu sevgiyi hayattan önemli değil de hayatın bir parçası olarak gören insandır.

    taraftar olmak güzeldir. takım tutun, takımınızı sevin. bu çok güzel, internet çağıyla birlikte epey yozlaştıysa da çok karşılıksız bir duygu. ama naçizane önerim, hayatta en çok galatasaray'ı sevmeyin, öyle olunca boku çıkıyor işin, hayattaki daha önemli şeyleri bir spor kulübüne duyduğun sevgi üzerinden değerlendirmeye başladığın an bitti çünkü, saçmaladın. en yakın arkadaşlarınızı galatasaray'dan daha çok sevmiyorsanız bu üzücü. sevip de evlendiyseniz ve eşinizi galatasaray'dan çok sevmiyorsanız durum vahim. spesifik durumları ayrı tutarak söylüyorum, galatasaray sevginizi annenizin, babanızın önüne koyuyorsanız durun bir utanın. insanı sevin, spordan önce. önce insan olun, sonra galatasaraylı. dünyanın en işe yaramaz adamının da sahip olabileceği bir duygu üzerinden tanımlamayın kendinizi sadece. dünya görüşünüzü, dünyayı ele alışınızı basit bir oyunun gerisinde tutmayın. dünyayı akıl ve bilimle algılamaya çalışın, bu basit oyun üzerinden değil.

    hayatta hiçbir şey siyasetten ayrı düşünülemez. futbol kadar siyasetle iç içe girmiş bir alan, siyasetten ayrı hiç düşünülemez. siyaseti de geçtim, insan hayatı söz konusuyken sen bir futbol takımının taraftarlığını önde tutuyorsan, aklı başında hiçbir insan sana "aman ne de iyi taraftar" demez. olsa olsa, "dünya görüşü gelişmemiş" der. örnek hakan şükür ise, hakan şükür'ü milyonlarca insan, 20 küsur yıldır, siyasi görüşünü bilerek sevdi. siyasi görüşünü taraftarlığının önüne koyan birçok insan da haykırdı hakan şükür'ün ismini tribünlerde. ama faşist bir hükûmet insanların canına kastederken devletten yana tavır alıyorsa hakan şükür, o insanlar da saf sevgisiyle yücelttiği, yükselttiği adama her türlü tepkiyi verme hakkına sahiptir. evet, hakan şükür artık birçok insan için galatasaray efsanesi değildir. galatasaray bir spor kulübüdür çünkü en nihayetinde, bir tane insanın canından değerli değildir. insan olmadan galatasaray da bir hiçtir, hakan şükür de. (bu arada "kanaatini, kendisiyle aynı siyasi fikirde bulunan insanlara tüm galatasaraylıların kanaatiymiş gibi göstermek en hafif tabiri ile yavşaklıktır" cümlesi ile bir sonraki cümle arasındaki çelişki en hafif tabiri ile üzücüdür.)

    son olarak, hangisinin hangisini kapsadığı üzerine ayrıca tartışma yürütülebilir ama türkiye'nin içinde bulunduğu ortam bir siyaset meselesinden de öte, bir insanlık meselesidir. hadi siyasi fikirlerini taraftarlığının önüne koymuyorsun, bari insanlığını taraftarlığının önüne koy. inan galatasaray için de öylesi daha güzel.
  • 5
    siyaset ile insanlik arasindaki farki bilmeyen insanlarca elestirilen insan.

    soz konusu akp milletvekili galatasaray artik efsanesi degildir, ama bu efsane olmama statusu fetullah hazretleri ile yakin iliskide oldugundan degil, efsanesi oldugu klubu taraftarlari formalariyla belki de iskence gorurken kilini kipirdatmayip o insanlara bir de sozlu gecirdigi icindir. cok gol atmakla efsane olunmaz, ornek bir karakter gosterilierek efsane olunur.

    biz demiyor muyduk "yetenegindir seni buraya getiren ama insanligindir bundan sonra onemli olan" diye? tam cumlesi bu degil ama onemi yok. anladiniz siz.

    kisacasi, hakan sukur artik bir galatasaray efsanesi degildir. belki gelmis gecmis en buyuk 3-4 forvetinden biridir ama bunun artik bir onemi yoktur.
  • 7
    türkiye cumhuriyet'inin, osmanlı'nın, selçuklu'nun ve daha nice devlet ve beyliklerin hatta göçebe toplulukların oluşturduğu binlerce yıllık türk tarihinde eşi benzeri görülmemiş katılımda ve sürede, sadece bir kesimin değil genel olarak halkın tabanın oluşturduğu bi topluluğun ayaklandığı şu günlerde siyaset ile taraftarlığı karıştırmayalım demek gerçekten komik oluyor.

    binlerce yıl diyorum, eşi benzeri görülmemiş diyorum şunu küçümsemeyi bırakın artık.

    bal gibi de siyasi fikirler şu günlerde taraftarlıkla aynı önemde hatta daha da önce. hangi ülkede yaşıyosunuz siz ?

    beşiktaş gelsin arenada oynasın, yada yükselenim çarşı vs. muhabbetlerine ben de sonuna kadar karşıyım. ama bunu eleştirmenin yeri bu başlık değil. siyasi fikirlerini taraftarlığının önüne koyan insan başlığını amacından saptırmayın. çarşı yalakalığı ve türevlerinin yeri çarşılı galatasaraylılar başlığı.

    özet: tarihinin en büyük ayaklanmasını geçiren ülkede yaşıyosan bal gibi de siyasi fikirlerini taraftarlığının önüne koyacaksın. galatasaray soyut bi kavram olabilir ama galatasaray taraftarı etli, kemikli insanlardan oluşmakta. maç günleri ortaya çıkan diğer günler ortadan kaybolan soyut varlıklar değiliz biz.
  • 8
    siyasi fikrini tüm galatasaraylıların siyasi fikriymiş gibi yansıtmak, ''devrimi, ayaklanmayı galatasaray yaptı'' demekle eşdeğer bir olgu ve bu olgunun içinde var olan binlerce demokratik düşünceyi binlerce üst kimliği yok saymak demek.

    hakan şükür efsane değildir demek faşistlik yapmak demek.

    demokrasi ararken senle aynı şeyi savunan insanların fikirlerini bir anda kullanarak olaya kendi siyasi açından bakmak demek demokrasi isterken demokrasiyi ezmen demek.

    benim adıma tt arena'ya beşiktaş gelsin ya da gelmesin demek(u: ultraslan'ın ki de dahil ama siz olayın bu boyutunu değil -rantçılar,karaborsacılar, katiller boyutunu önde sürüyorsunuz), gelsin ya da gelmesin diyenlerin de fikirlerini aşağılamak bölücülük yapmak demek. siyasi rant sağlamya ego tatminini her şeyden üstün tutmaya çalışmak demek.

    adama sorarlar senin fikrin var da karşındakinin yok mu diye? hem de sen demokrasiyi fikir özgürlüğünü savunurken faşizmle, siyasi rantınla bunları yapıyorsan.

    insanlık demek, güçsüz olana yardım edince tüm sorunların sona ereceği gerçeğiyle yaşamak değil güç algısından bağımsız hareket edebilmek demek.

    insanlık, doğru olduğuna inandığın hareketi yaparken o hareketin yanlış olduğunu düşünen insanları linç etmek de değil.

    belki de '' insanlığı sizden öğrenecek değiliz '' dersiniz de taşlar yerine oturur.

    (u: aynı zamanda oynadığı futbolla efsane olan adamı, siyasi fikirleri yüzünden efsanelikten çıkarır...)
  • 12
    metin kurt diye ölenlerin metin kurt' u izlememesi, okumaması, parasını almadığı için greve gittiğini belki bilmemesi, oynayamayıp kulübe yararlı olamadığı dönemde ise ben bu parayı haketmedim diyip geri götürememesi.

    oruç tutuyor diye hakan şükür için methiyeler düzülmesi, halbuki orucun yapılan işi etkilediği zaman haram olduğunun bilinmemesi.

    siyasi fikirler geçmesin taraftarlığın önüne. sembol isim aramaya da gerek yok.
    armamız yeter.

    türk olmayan takımları yendiğimiz kadrodaki futbolcularımıza sahip çıkalım. tamam her boku yapanı affedin demiyorum elbet ancak hayatında 5 kitap okumamış bazı futbolcuları da mazur görün.
  • 14
    galatasaray için direk zararlıdır.
    elimde imkan olsa stad girişlerine bir alet koyar tüm siyasi görüşleri maç bitene kadar silerim.
    nedenine gelince; burası isviçre değil
    bizim gibi ülkelerde işin bokunu çıkarmak adettendir, ayrışmak için bahaneyi kolay buluruz ve sonu kanlı kavgalı biter genel olarak kimsenin kendinden başkasına tahammülü olmadığı, karşı görüşü direk hain ilan ettiği bir ülkede yaşıyoruz.
    sözlük genelinde ve hatta bu başlık altında bile ayak üstü verilen fetvalar, birbirine ayar vermeler havada uçuşuyor
    sonra tribünde x olayı protesto edenleri dövüyorlar diye dert yanıyoruz yahu tam tersi bir güç dengesi olsa karşı taraf diğerlerini dövecek niye dürüst olmuyoruz.

    bunun sağı solu x y z partisi yok, bu ülke içerisindeki hiçbir kulüp belli bir siyasi görüşün temsilcisi değil aksini söyleyen hayal görüyordur,
    sol gelenekten gelen bir ailede baba fenerli çocuk galatasaraylı yada tam tersi, baba tarikat mensubu galatasaraylı çocuk bjk'li, aile x partili bjk'li torun fenerli gibi örnekler istisna değil normal bir görüntüdür bu ülkede.
    o yüzden galatasaray sadece solcuların, sağcıların, dincilerin, türklerin, kürtlerin, aborjin yada heteroseksüellerin takımıdır diyen biri en hafif ifadeyle türkiye'de yaşamıyordur ya ülke gerçeklerinden bihaberdir.

    kimse kusura bakmasın, bu kulübün gerçek sahibi taraftardır, lise ile gurur duyarım evladımı oraya gitmesi için teşvik ederim giderse kasım kasım kasılırım ama kulübün gerçek sahibi taraftardır ve o taraftarların 25 milyon farklı görüşü olması muhtemeldir,
    daha açık olayım akp denilen partiyi ve onun başındaki adamı bit kadar sevmem ama bir adam sırf akp'li yada o adamı seviyor diye galatasaray tribününde ona trip yapacak ona küfür edecek, siyasi görüşlerini eleştirecek değilim.

    senelerce ülkede ki en ileri demokrasi tribünlerde yaşandı onlarca farklı görüş bir o kadar farklı ırk kolkola omuz omuza tek bir paydada birleşti ve bunun böyle kalması gerekiyor, bunu bozan kim olursa olsun bırak kendi dünya görüşümle aynı adamı babamın oğlu olsa karşısında olurum, oluyorum, olmaya da devam edeceğim.
  • 16
    zamanında ingiltere'de, albert einstein'in isaac newton'u çürüten teorilerinden birinin kanıtlanmasını müteakip birçok bilimadamının olduğu ünlü bir salonda einstein'in haklı olduğunu açıklayan sunucu, konuşmasına newton'un koskoca portresine bakarak "üzgünüm sör nivtın fakat siz haksızdınız!" diyerek başlamış.

    aha da o dramatiklikte bir giriş için "evet her vitgenyştayn, siz haklıydınız!" diyerek başlamak isterim. ne demişti özetle ludwig wittgenstein, "eğer felsefe yapmak istiyorsan yeğen, önce sözcüklerini doğru seçecen." daha ciddi olmak gerekirse vikipedya'nın tanımıyla, "felsefenin araştırma nesnesi, günlük konuşma dilidir. biz kelimeleri, günlük kullanım metafizikleriyle bağlantılarız. felsefenin amacı (iyileştirme) terapidir. filozof bir problemi tıpkı bir hastalık gibi ele alır, inceler. ‘dil karmaşıklığı’na esir olmuş biri bu durumdan kurtarılmalıdır."

    evet kendisi karizmatik olmasının yanı sıra -http://upload.wikimedia.org/...by_Ben_Richards.jpg- oldukça haklıydı da. söz gelimi bu başlıkta eleştirilen insan, "siyasi görüşünü", "taraftarlığının" önüne koyuyor. biz de bu konuyu pek tabi ki kavramlara hapsolmuş biçimde tartışmaya çalışıyoruz.

    halbuki tartışmadan önce neyi tartıştığımızı bilmek zorundayız. bunun nedeni, bir başka zeki anca karizmaya tepki olarak doğmuş -http://1000kitap.com/..._118_1383312991.jpg- yazar george orwell'in "bin dokuz yüz seksen dört" ya da daha havalı şekliyle "nineteen eighty-four" adlı kitabındaki "newspeak" örneğiyle gösterdiği gibi bir süre sonra konuştuğumuz sözcüklerle meramımızı anlatamayacak hale gelmememiz. komplo teorisyeni tarzıyla söylemek gerekirse: onlar da zaten bunu istiyor!

    kitabı okumayan varsa eğer newspeak'ın ufak bir örneğini vereyim. romanın başlarında kahramanımızla konuşan dilbilimci hevesle gelecek planlarını anlatırken rejime katkı amacıyla en sonunda aynı kelimenin birkaç duygunun karşılığı olacağından hevesle bahseder. "iyi" ile "kötü"yü aynı kelimeyle, örneğin "bobo" kelimesiyle anlatmaya çalışsaydık bir şeyi iyi ya da kötü bulduğumuzu ne yazık ki anlam karmaşasına yol açmadan bilemezdik. bu durumda bir durum, olay ya da nesne hakkında "bobo" dediğimizde bir sonuca varamamış olurduk. bir şeyi tanımlayamamız, sözcüklerin anlam karşılamada yetersizliği ise iletişim yetersizliği ile beraber tabi ki totaliter rejimin devamını destekler nitelikte olurdu.

    "öyle mallık mı olur ulan?" tepkisi verecek arkadaşlar için ise örnek sözcüğümüz "bobo" yerine asıl tartıştığımız konu ve dolayısıyla sözcük grubu olan "siyasi fikir"i tartışma sahasına sokuyorum. çıkan oyuncu 9 numarayla bobo...

    siyaset kökeni "seyis"ten gelen *, özetle devlet ortaya çıktığından bu yana yürütme işlerine bakan sistem hakkındaki görüşlerin tümüdür. "devlet nedir?" sorusundan başlayarak bizi yönetenlerle ilgili düşündüğümüz, yazdığımız her şey siyaset tanımının içine girer. gayet tabi insanların yaşam tarzlarına doğrudan müdahale edilmesi, buna karşı protesto yapılması vb. konular da siyasetin içindedir. "siyaset" kelime olarak çekilip ekranda birkaç adamın batı avrupa televizyalarına özenip "parlamenter demokrasinin açmazları"nun konuşulması olarak kabul edilip toplumdan soyutlanmaya çalışılsa da özellikle bizimki gibi bir ülkede yaşamımızın akşamın bilmem kaçından sonra içki alamamamızı sağlayan faktörlerinin de, başörtülü kızlarımızın zamanında üniversiteye gidememesinin faktörlerinin de başında yer almaktadır ve bu tip sorunların konuşulacağı tek merciidir. "büyük usta" kültünün oluşturulmaya çalışıldığı, "o ne derse doğrudurculuğun" oynandığı bu zamanda, bu yerde siyaset konuşmak, protesto sırasında ölen insanlardan bahsetmek ve dolayısıyla üstüne basa basa söylüyorum siyaset yapmak insan onurunun en büyük gerekliliklerinden olmuş durumdadır.

    halkın yaşadığı sorunların temelinin yürütmeye dayandığı bir gerçek ise o halkın, halkın bir kişisi olan insanın ilk yapması gereken siyaset konuşmak, siyasetin en önemli ülke gündemi olduğunun farkına varmaktır. dolayısıyla bu insan, gururla söyleyebilirim ki benim.
  • 17
    allah aşkına bir adamı siyasi veya dünya görüşü sebebiyle övmeyin veya yermeyin. komik ve geri zekalı görünüyoruz.
    (bkz: fatih terim)
    (bkz: arda turan)
    (bkz: hakan şükür)
    hatta sözlük içinde bazılarına göre cumhurbaşkanlığı tanıtımına gittiği için galatasaray başkanı (bkz: ünal aysal) (gerçi onun gene bazılarına göre dokunulmazlığı var)
    fatih terim dilerse nazilerin, dilerse yeşilcilerin, dilerse eşcinsel haklarını savunanların açılışına vs katılabilir. kime ne? ünal aysal da gidebilir bana ne?
  • 19
    olması gereken budur. manyak mısınız nesiniz biri basit bir oyuna destekleyici taraf olmak, diğeri hayatını ilgilendiren her şey. bu başlık neyin kafası anlamakta güçlük çekiyorum. desen ki, galatasaray sözlük'te siyaseti sporun önüne koyan insan, sana destek veririm. ama hayatla ilgili bir konuda siyasetin önüne basit bir oyunu koymamı beklemeyin.
  • 23
    beşiktaşlı ve fenerbahçeli kardeşleriniz şike gibi şerefsiz bir suçu gazi mustafa kemal atatürk'ü kullanarak aklamaya çalıştı. ne şikesi memleket elden gidiyor dedi.

    bazı galatasaraylıların tercih ettiği adamlar bunlarmış.

    bunun bir de tersi var. rte öyle şey yapmaz, şikeyi falan aklamaz diye ortada dolanan galatasaraylı ve trabzonsporlular var. onlar zaten hepten ziyan.
  • 25
    valla siyasi değil de vatan haini olan efsanelerimizi artık benimsemediğim doğrudur. evet küçükken hep isimlerini haykırarak top koşturduk sokaklarda, evet müthiş anılarımız var onlarla ancak ülkemizin başına bela olmuş ya da edilmiş 3 terör örgütünden birine sempati duyan insanlara sırf zamanında galatasaray'da oynadılar diye sevgiyle bakmamı beklemeyin. ha sağcıyımdır onlar solcudur sevmem o bakımdan bu başlıktaki siyasi görüş önermesi doğrudur, ya da tam tersi bi durum varsa doğrudur ancak terör örgütlerine sempati besleyen insanlar isterlerse galatasaray'a avrupa kupası getirsinler, gözümde adi birer teröristten farksızdırlar.

    sırf bu yüzden eren'le anlaştığımızda malum hayali kürdistan demeçleri yüzünden sevinememiştim. neyse ki;

    https://www.instagram.com/...ken-by=derdiyok_eren

    bu paylaşımı yapmıştı da o demeçlerin aslının olmadığını anladım. zira kürdistan isteyen bi adam büyük ihtimalle türkiye'nin değerlerini iplemezdi.

    velhasılı, herkesin siyasi görüşü kendine arkadaşlar. ancak hak ve batılı ayıramayan insanların daima karşısındayım. çünkü o farklı, o farklı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın