• 77
    hangi siyaset? halkı düşünmeyen iktidar ve muhalefetler birliği için mi ben siyaseti galatasaray'dan öne koyacağım?
    imkansız. o tren kaçtı. milliyetçi olabilirsin, dinine bağlı olabilirsin, türlü türlü düşüncelerin olabilir ancak siyaset dediğin zaman koca bir aldatmacadan ibaret olduğunu belli bir olgunluğa geldikten sonra anlayabilirsin.
    bu a parti b parti kavgası değil.
    bu memleketin siyaseti demogoji üzerine. laf salatasından öte gitmiyor.
    enflasyon %200 yaşam şartları her geçen gün ağırlaşıyor. ülkede para kalmamış, halkın üzerinden geçiniliyor. sonra siyasi fikir önde gelsin. vallahi ben izmir'liyim. hayatımda bir parti ile hiç bağ kurmadım. bundan sonra da kurmam. yok o atatürk partisi süper, öteki ılımlı islamcı allah korkusu var muhteşem. geçelim bunları.
    bunlar karın doyurmuyor. insanlar aç, evlerine et sokamıyor. 1 kilo kıyma 350 400 tl olmuş.
    benim için galatasaray bir ailedir. eşim çocuğun annem kim varsa kendime can gördüğüm aynı seviyededir. bir renge ve bir isme aitsem bu galatasaray'dır.
    hiçbir siyasi güç düşüncemi değiştiremez. hiçbir gs yöneticisi de bu düşüncemi değiştiremez.
    üniversite yıllarımı çok koyu bir komünist olarak geçirdikten sonra 23 yaşında askerliğe gittim. o yıllardan sonra yavaş yavaş gözüm açıldı. en son bu işin tak dediği yer istanbul belediye seçimlerinin iptali oldu.
    demokrasinin olmadığı, bir gücün hakim olduğu, ekonomik refahın olmadığı memleketlerin en temel sorunu bu.
    bir de şöyle bir safsata var. futbol afyondur, halkı uyutmak için.
    ingiltere, almanya, fransa, italya, ispanya.
    hepsi bizden daha fazla refah içinde ve futbol ile iç içeler.
    nasıl oluyor bu iş?
    alman halkı da protestosunu maçlarda yapıyor, fransız halkı da ha keza ingiliz halkı da.
    söylenecek çok söz var ancak başı sonu karışıyor işin. sonuçta çorbaya dönüyor.
    bu bakımdan yaşasın galatasaray sevdamız.
  • 78
    siyasi fikirler ile taraftarlık kıyaslanabilir bir şey midir ki biri birinin önüne geçebilsin anlam veremedim. bazı romantik gerekçelerle siyasi görüşlerini takımlarıyla özdeşleştirilen futbol takımlarını (livorno gibi) ve ülke özelindeki dinamikler sebebiyle siyasi temelde de simgeleşen takımları (river plate ve boca) dışarda bırakırsak siyasi fikirlerin hele ki ülkemizde taraftarlıkla bir ilişkisi olması mümkün değildir.

    bu durum tabii ki taraftarın bireysel olarak siyasi görüşleriyle takımlarını aynı potada eritmek istemesine engel değil fakat günün sonunda tamamen manasız bir uğraş. hele ki konu milyonlarca ve her kesimden taraftarı olan büyük takımlarsa. dolayısıyla siyasi bir varlık olarak kabul edebileceğimiz insanın tuttuğu futbol takımıyla ideolojisini karşılaştırması tamamen komedi. biri birinin önünde değil, alakasız iki husus. genelde bu ikisini birbiriyle ilişkilendirmeye çalışan kişiler ya siyasi olarak takımlarına bir kazanım elde etmek için rant peşinde koşuyordur, ya da romantik bir solcudur.

    aşırı solcu livorno ile güya onların ülkemiz temsilcisi adana demirspor taraftarları bir aralar güzel güzel aralarında paslaşıyorlardı, hatta bir dostluk maçı da yapmışlardı yanlış hatırlamıyorsam. günümüze gelirsek adana demirspor'un süper lige çıkması ve ligde kalması ise başkanları yani kulübün sahibi (malik) sayesinde. hani şu istediğimi alır satarım, kimse bana karışamaz başkan. sol ? malik ? adana demir ?...adana demirspor taraftarı romantik rüyalarına geri dönebilirler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın