• 54
    birinin önde birinin arkada olmasına gerek duymuyorum birey olarak. çünkü aynı kategoride değiller. ama ortak ve ayrı yaklaşımlarım var ikisine de

    sosyal hayatımda bulunduğum tüm ortamlarda her ikisine olan desteğimin sebeplerini de açıklıyorum.

    yine sosyal hayatımda desteklediğim taraflara eleştiriler getirmekten de çekinmiyorum.

    yine sosyal hayatımda ayrıştığı noktalar ise, taraftarlığımın yüzde 80’i duygusal sebepler aslında. yani değişme ihtimali yok. siyasi düşüncem ise mümkün olduğunca rasyonel. tüm tarafların artılarını eksilerini kendi süzgecimden geçirip bir karar veriyorum. zamanla değişebiliyor.

    kurumsal hayatımda ise her ikisi de gündem maddesi değil. çünkü ne alakası var?

    bu ülkede her konunun ya hep ya hiç noktasına getirilmesiden de çok yoruluyorum.
  • 55
    hakkında çok da konuşmaya gerek olmayan taraftar. sabaha kadar anlamayacakları bir şeyleri burada yazmak yerine kendilerine bakış açımı aşağıya bırakıyorum.

    bir insan okuduğunu anlayabilecek, düşündüklerini sözlü ve yazılı olarak aktarabilecek kadar gelişmişse, kendi yolunu bulabilmelidir. yolun nereye çıktığı ise kendisi dışında kimseyi ilgilendirmez. kendisi gelişemeyen bir insanı aydınlatmaya çalışmak, zaman kaybından bir şey değildir. hele ki yanlış insanlara ayrılan zaman kendinize de zarar vermeye başlar.

    bu söylediklerim yanlış yorumlanmasın desem de okuduğunu idrak edemeyenler tarafından yanlış anlaşılacak, umrumda mı ? tabi ki değil.

    çok güzel bir atasözümüz var; bir musibet, bin nasihattan iyidir. kimileri yaşayarak öğrenmek zorunda kalacak, kimileri yaşasa da anlayamayarak ot gibi bu dünyadan göçüp gidecektir.
  • 56
    konu galatasaray olduğunda siyasi görüşün anlamı yok benim için, maç izlerken yanımdaki akpli mi chpli mi fark etmeksizin o sevinci beraber paylaşırım, o an aynı duyguda birleşiriz.

    ama konu siyaset olduğunda da galatasaray bağlam dışı. galatasaray başkanı hazzetmediğim bir adaya destek açıkladığında galatasaraylı diye sahiplenmem, bilakis galatasaray başkanlığını böyle bir işe alet ettiği için tepki gösteririm.
  • 57
    birbiriyle alakasız iki şeyi karıştırmayan akıllı insandır. bir yerde yaşam düzeyi, ekonomik gelişmeler, ülke kalınması, toplumsal adalet gibi dünya hayatının en önemli konuları var, diğer yerde en basite indirgeyince sadece spor.

    bunu daha yukarıda tutan bunca insanın olmasına da şaşırdım açıkçası. galatasaray taraftarını "tek dünya görüşü galatasaray olan bizler" diyerek genellemek ise bambaşka kafalar. ne bileyim, genelde 25ten sonra bırakılır böyle düşünceler.
  • 59
    akıllı insandır.

    futbolu yaşadığı bölgenin, ülkenin siyasetinin önüne koyan insanın nazarımda kuş kadar aklı yoktur. şunu şöyle örnekleyebiliriz, ülke yönetimi el değiştiriyor bildiğimiz 20. yüzyıl başı diktatörlerinden biri geliyor ve federasyonuna diyor ki xyz takımı bizim kalemiz olacak, bunun şampiyon olması için elinizden geleni yapın. mesele bu raddeye gelene kadar da mı taraftarlığın görüşlerinin önünde olacak? ya da diyelim siyasi erk galatasaray’ı ittiriyor, ancak aynı siyasi erk karşıt görüşlerinden dolayı oğlunu alıp işkence ediyor. taraftarlığını siyasi görüşlerinin önüne mi koyacaksın?

    siyaset yaşadığınız yerin her alanını belirler. bunda söz sahibi olup olmamak seçeneğe bağlı bir durum değil, insan olmanın onuru ile alakalı bir zorunluluktur.
  • 62
    kavramsal olarak birbirinden bağımsız, ancak pratikte birinin diğerinin alt kümesi olduğu iki alanı birbiriyle kıyaslamak hata bana kalırsa. siyasi fikirler dediğimizde hayatımızın her alanını etkileyen bir kavramdan söz ediyoruz. bireysel hak ve özgürlüklerimizi, yaşam kalitemizi, güvenliğimizi, refahımızı, sosyal güvencemizi, eğitim / sağlık / iş olanaklarımızı vs. etkileyen çok geniş bir alan. yaşadığımız ülkede, her anımızda etkisi olan bir hususu, bir kulübe gönül vermekle mukayese etmek anlamsız kalıyor.

    esasında siyasi fikirlerden kaynaklı doğru uygulamaların sonucu olarak taraftarlıktan keyif alınabilir. doğru bir siyasi anlayış çatısı altında alım gücün artar, çoluk çocuk stadyuma giderken iki kez düşünmezsin. otopark parası, yemek parası, bilet parası diye kafanda soru işaretleri belirmez. haftasonu yapılacak hoş bir aktiviteye dönüşür. forma fiyatlarına bakıp elin boş mağazadan çıkmazsın. evde isen de kaçak yayın linki aramazsın.

    keza benzer şekilde spor ve siyasetin ayrışmasıyla dengeli bir rekabete şahit olma imkanı doğar. belediyelerin, siyasi partilerin, şehirde bilinirlik kazanmak isteyip sonrasında kulüpleri batık hale getirip buhar olan iş insanlarının futbola dahil olmasının önüne geçersin. böylece koca koca şehirlerin sembol kulüplerinin kapısının mühürlenmesini engellersin.

    yani özetle demek istediğim şu; siyasi anlayış, doğru politikalar hayatın her alanını etkilediği gibi tuttuğunuz takımı da etkiliyor. spor kulübünü, taraftarlığı bundan bağımsız düşünmek mümkün değildir.
  • 63
    kesinlikle benimdir bu. bizim ülke özelinde konuşursam; (şahsen siyaseti sevmiyor olsam da) siyaset doğrudan ve dolaylı şekilde hayatımızı yönlendirdiği için tabii ki her türlü taraftarlığımın önüne koyarım.

    mesela fanatik fbli insan ile gayet dostluk kurabilirken, 20 yıldır başımızda olan yapının fanatiği ile dostluğu geçtim, 10 metre yakınından geçmem. çünkü bu durum artık siyasi görüşten ziyade, karşınızdaki kişinin karakteri hakkında çok ciddi bilgiler verir. malum yapı destekçisi olmak, bir siyasi görüşü destekleme durumu olmaktan çıkalı çok olmuştur maalesef. fbli insanın fbyi tercih etmesinin bana zararı dokunmaz iken, diğer tipin tercihleri benim hayat kalitemi sevmektedir, evet "sevmek". o yüzden ikisini karşılaştırdığım zaman siyasetin yanında futbol taraftarlığı bomboş kalır.
  • 64
    yunanlılar anadolu'yu işgal ettiği zaman üstlerine çiçek atıp alkışlayanlar bunu hangi motivasyonla yapmış olabilir diye hep merak ederdim, galiba bugün bu soruma cevap bulmuş oldum. demek ki abd türkiye'yi işgal edip 10 sene galatasaray şampiyonluğu müjdelese gayet sevinçle karşılayacak insanlar varmış.

    siyasi fikirlerini taraftarlığının önüne koyan insan bu ülkenin hala parçalanmamış olmasının tek sebebidir.
  • 65
    eğer siyasi fikirleri gerçekten iyi niyetli ve hak/hukuk çerçevesindeyse, tuttuğu takım da adil şartlarda mücadele etmeyi kendine şiar edinmişse böyle bir durumda kalmaması gereken bir kişidir.

    eğer bu iki görüş çelişiyorsa karşı karşıya geliyorsa zaten ya fikirlerinde ya da desteklenen takımın faaliyetlerinde bir omurgasızlık vardır. bu durumda da siyasi fikirlerini ya da desteklediği takımın hal ve hareketlerini pekala eleştirebilir.

    nihayetinde ne siyasi fikirler doğrultusunda desteklenen siyasi oluşumlar ne de taraftarlığın öznesi olan takım şahsın kendi fikirlerine birebir şekilde hareket etmediği için körü körüne de ikisinin de doğru kabul edilmesi saçmalıl oluyor.
  • 67
    fenerbahçeli değildir. bu fenerbahçe camiası atatürkçü'yüm der atatürk'e suikastten yargılanan başkanına toz kondurmaz. ali ismail korkmaz der, şikeden ceza alması gerekirken recep tayyip erdoğan tarafından kurtarılır. bunlar kadar kimliğinin merkezine futbol taraftarlığını koymuş bir topluluk yoktur. kendi hayırlarına olacaksa bırakın başka partiye oy vermeyi müstemleke olmayı kabul ederler.
  • 68
    benimdir, akli dengesi iyi olan her insanın da böyle olması gerektiğini düşünüyorum. ayrıca ülkemizdeki futbol aşkının sebebinin de ülkenin rezil durumda olmasıdır. türkiye avrupa birliği'nde olsa, gdp pc'si 30k dolar olsa, hukuk sistemi avrupa insan hakları mahkemesi tarafından güvenilir kabul edilse, asgari ücretli çalışan oranı almanya'daki gibi %5 olsa bu ülkedeki taraftar sayısı yarıya düşer. enflasyon ve kura girmiyorum bile.
  • 72
    bir insanın siyasi görüşü ile taraftarlığı çelişiyorsa ya siyasi görüşünden taraftarı olduğu camia lehine haksız menfaat bekliyordur ya da taraftarı olduğu takımın hakkını gasbedebilen yanş temelde hak yiyen bir görüşü savunuyordur.

    bir fikre körüne bağlı olmak yanlış bi şey arkadaşlar, taraftar olarak da siyasi görüş olarak da adil olanı, hakkaniyetli olanı savunuyorsak çelişmemesi gerekiyor görüşlermizin zaten.
  • 73
    çoktur. yoksa nihat özdemir, yıldırım demirören'in tff başkanı olması ve şike aklanması gibi olaylar yaşanmazdı.

    ümit özdağ'ın farklı yerlere çekilen açıklamasından sonra gündem oldu ama gene söylüyorum 17 mart 2022 galatasaray barcelona maçında arapların senin tribününde barcelona desteklemesi mevzusu üzerinden çok geçmedi. herkes kararını ona göre versin ona göre konuşsun.
  • 75
    ülkedeki siyaset, tek gayesi "karın doyurmak" için popülizm eksenine oturmuşken taraftarlıkla örtüşür halde zaten. normalde ikisinin alakasının olmaması gerekir ancak ülkede normal olan şey en iyimser ölçümlerde bile yüzde 65 olan enflasyon. mantıklı düşünecek alan bulmak zorlaşıyor tepkili sade vatandaş için. ilkeler, din, atatürkçülük, bu kavramlarla "kurabiye fener" arasında bir fark olmalı mesela öyle değil mi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın