resim
Sérgio Miguel Relvas de Oliveira
Takım:Galatasaray
Mevki:Merkez Orta Saha
Yaş:32
Boy:1.81
Uyruk:Portekiz
  • 1927
    sırtı dönük top aldığındaki performansını çok pozitif bulmuyorum, eski kıvraklığında ve cesaretinde değil; zaten o yüzden biraz kaçak oynadığı için son dönemdeki bütün oyun kurma yükü torriera'ya yıkıldı. mertens de ileride bütün sene 10 numara rolünde çok kritik bir işi, çok basit göstererek yaptı ama 10 numara rolünde sergio'nun etkisiz olacağını veya çok top kaybı yapacağını düşünüyorum. sergio takımda kalakca bu bir sistem değişikliğyile 4-3-3'e dönersek, yanında tempolu bir box-to-box ile ofansif oyun kurucu olarak olabilir. bunun dışındaki rollerde bu sene falsolarını deneyimlemeye başlayacağız.
  • 1929
    bu sezonki üretkenliğimizin azımsanmayacak kısmından sorumlu olan maestro. kendisi gibi bir üretken bir 8 numarayı rotasyona sokup yerine ana plan olarak çakılı bir 6 numara aldığımız surette takımın 10 numarası hagi falan değilse kısır hamideye döneriz. bu duruma uygun bir planlama yapılmalı. sağlam duracağız, defansif olarak geçit vermeyeceğiz derken seri lemina nzonzi dönemlerindeki gibi maç başı 2 isabetli şut 0.50 xg ile her maçı tamamlamayalım. defansif olarak sağlam durmamız gereken paris saint germain, real madrid, manchester city gibi takımlara karşı yılda epi topu en fazla 5 maç oynarız. onlardan 1 puan almak için yılda 30 35 defa kapalı defansı açmak için uğraşacağımız anadolu maçlarını çöpe atmayalım. sergio ise halen daha 3 senelik ağır bir kontrata sahip. kendisi yerine illaki bir oyuncu alınacaksa bu dengeli, oyunun her yönünü iyi düzeyde oynayabilecek bir oyuncu olmalı.
  • 1930
    portekizli selçuk inan. hiçbir fark yok aralarında. selçuk'un kötü olduğu söylenen 14-15 sezonundaki performansı bu sezonki oliveira kadar vardı. performansından genel olarak çok rahatsızım. şöyle de kötü bir durum söz konusu yerine adam alınca yaklaşık 3 lira maaş verdiğimiz yedeğimiz olacak. bu bizim kaldırabileceğimiz bir durum değil. yok mu araplardan bizi oliveira'dan kurtaracak koca yürekli bir takım?
  • 1931
    (bkz: odadaki fil)

    sezonun son 10 maçında iyice dökülmeye başlamıştı, tek kulvarda ilerlediğimiz bir sezonda bile son 10 maçta su kaynatıyorsa önümüzdeki sene avrupa ve ligde başarı beklerken kendisi nasıl bir performans gösterecek çok merak ediyorum.

    tipik bir cenk ergün transferi olduğu için florya'nın tapusu arkadaşa verilmiş durumda, atsan atılmaz satsan satılmaz. yerine aynı kalitede bir adamı alsan sergio'ya dünya kadar para vermeye devam mı edeceğiz? bence kendisinin defoları önümüzdeki sezon iyice ortaya çıkacak son 10 maç torreira'nın götü patladı orta sahada takımı toparlayacağım diye.

    düşünüyorum düşünüyorum bu işin içinden çıkamıyorum iki ucu boklu değnek. insanlar pek konuşmuyor ama gerçekler ortada.
  • 1932
    geçen sezon* birçok maçta takımımızın en çok koşan oyuncularından biri olurdu.
    hücumda işimize yarardı çünkü boşlukları iyi görürdü. ters toplar, araya paslar vs.
    takımımızı sahiplendi ve yine takımımızın sevilen oyuncularından biri oldu.

    yahu kondisyonu iyi, hücumda işimize yarıyor, takımımızı sahipleniyor falan da, peki abi bu adamın eksiği ne?
    tabi ki de fiziksel yetersizlik. fiziksel yetersizlikten kastım ise tamamen güçsüzlükten ibaret. yani adam rüzgarda bile devriliyor. omuz omuza mücadelelerin neredeyse hepsinde kendini yere atıyor ve aynı zamanda çok kolay siniyor. orta saha gibi sertlik dozajının üst seviye olduğu bir mevkide böyle yumuşak kalması defansif açıdan bizi çok zorluyordu. sol beki saymazsak geri üçlümüz ortalama üstü seviyede olmasaydı mertens ile beraber çok küfür yerdi.
    neden mertens ile beraber diyorum?
    çünkü mertens son haftalarda resmen etkisiz elemandı. mücadelesi vardı ama hücumda hep bir şeyler eksikti. mesela son 7 haftada rashica, kerem, icardi, hatta zaniolo bile katkı verdi ama mertens'in hiçbir katkısı olmadı. e şimdi mertens'in etkisiz kalması, arkasındaki oliveira'nın da hücuma daha fazla destek vermesine neden oldu ve bu sefer oliveira'da zaten az buçuk yaptığı defansı hiç yapamaz hale geldi ve tüm yük torreira'da kaldı. neyse ki torreira dimdik ayakta kaldı. aksi takdirde halimiz duman olurdu.

    ha ama mesela arkasında torreira ve torreira benzeri 2 isimle çok iyi oynar. tabi böyle bir durumda herkes iyi oynar.*
    velhasıl-ı kelam, gelecek sezon ki uzun maratonda ligi idare edebilir ama avrupa kupalarında pert eder. bu yüzden mevkisine mutlaka transfer yapılmalı ve oyuncuları da idareli kullanarak maksimum verim almalıyız.
  • 1933
    bu kadar eften püften eleştirilen başka bir futbolcu daha görmedim. aman bir futbolcunun formu düşmesin.

    10 numarası mertens(36) olan bir takımın orta 2'lisinden birini oynuyor. ve oynadığı takımdan bahsedilirken de son yılların en iyi savunma takımı olduğundan söz edilebiliyorsa, belli ki bu arkadaşın yaptığı şeyler fiziksel becerilerle ilgili bir durum değil zaten. sezonun en güçlü oyununu oynayıp başakşehir'e salladığın 7 golün 6'sı bu adamın kaptığı toptan geldi ama sorsan 7 atmışız fakat ne asisti ne golü var diye yine eleştirilir.

    31'ine basmış, 3'lüde oynaması gereken bir fiziksel yapıya bürünmüş topçuyla 2'li oynayıp, hem de hayvani bir savunma takımı çıkarabiliyor, tüm derbilerde de dominant bir oyun oynayabiliyorsan eh biraz saygı duymak gerekiyor. ortasahada 2 dribling atacak diye dilenilen gedson'u şu ortasahaya atsan 4 haftada bir ''ne oynadı be'' diye entry girmek dışında ne bu kadar komplike bir takım oluşturur, ne de ofansif anlamda şu sürekliliği sağlardın. bazı şeylerin suyunu çıkarmamak gerekiyor.
  • 1935
    hakkindaki elestirileri anlamakta gucluk cekiyorum.

    bu arkadasin iyi performans verirken bir anda "bozulmasinin" sebebi, kendisi degil. butun takimlar sizin oyun sisteminize onlem aliyor. sizin en iyi yaptiginiz 2-3 seyi yapmamaniz icin duzen kuruyor, adam tembihliyor. fenerbahce'nin oyunu sizce oyuncular saldigi icin mi o hale geldi? hayir. biz fenerbahce kotu takim oldugu icin mi icerde disarida 3 attik? hayir. onlem aldik, taktik belirledik, iyi olduklari alanlari kisitlayip kotu olduklari alanlara yoneldik; bu yuzden iki fener macinda da baris ve berkan'dan inanilmaz verim aldik. icardi'nin oldugu yerde baris'in baslamasinin sizce tek sebebi "aslanim kocum goster kendini" gazi miydi?

    selcuk inan'in frikikleri zamaninda hangi hoca unuttum, "gerekirse birakin sut ceksinler ama ceza sahasi disinda faul yapmayin" dedigini anlatmisti youtube'da bi kanalda.

    kendisi gayet iyi oyuncu. star oyuncu olmadigi icin messi gibi, ronaldi gibi, mbappe gibi "onlem alindiginda" siyrilmasi kolay degil. kaldi ki, misal, turkiye'nin basindayken fransa'da mbappe'yi ve norvec'tehaaland'i durdurmayi basarmisti senol gunes.

    evet, kendisi dunyanin 7 harikasindan biri degil, ancak siz okan buruk'un kendisine ilk maclarda verdigi gorevleri mi verdigini dusunuyorsunuz? sizce gercekten bu arkadasin uretkenliginin azalmasi sadece kendi performans kaybi mi? hayir. adama onlem alininca istediklerini yapamadigi icin farkli gorevler veriliyordu bu adama, sergio'dan beklenenlerin benzerlerini "o baskidan siyrilabilen" bir yada iki oyuncumuza veriyordu belli ki okan hoca.

    futbolu sadece duz gozle izleyip, iki gram dahi dusunmeden yorum yapan nesile hic asina degilim.
  • 1936
    bu adam gol veya asist yapmadığı için* çok iyi yaptığı şeyler görünmüyor sanırım. bütün takımı bir maestro gibi yönetiyor. baskı anlarında tek pasla oyunu açıyor. süper lig için gayet üst düzey bir oyuncu. ama ligin başlarında çok güzel şutlar çıkarıyordu. her maç direkten bir topu çıkıyordu. o şutları son haftalarda pek göremedik, bunları daha çok denemeli.

    sezon içerisinde büyük bir bölümde oldukça iyi oynamıştır. olmadığı maçlarda değeri anlaşılan oyunculardan. son 6-7 maç düştü diye bütün bir sezon çok kötüymüş gibi bir algı oluştu insanlarda. aynı algı mertens için de var mesela. oysa ligin büyük bölümünde bu iki ismin çok büyük emeği var. bu adamları rotasyona da sokmadık, sokamadık. hal böyleyken bu kadar üzerlerinin çizilmesi saçmalık gibi görünüyor.

    alabiliyorsak tabii ki yerine daha iyisini alalım. keza top class takımlarla oynarsak şampiyonlar liginde yetersiz olacaktır ama onun haricinde yok selçuk inan’ın bitik hali, yok gereksiz, yok süper lig için bile yetersiz gibi tanımlar komik oluyor. ayrıca ilginç bir winner aurası var. neredeyse gittiği bütün takımlarda kupa kazanmış adam.
  • 1937
    süre almadığı fenerbahçe maçında takımın çoğu promilli ve antrenmansızken 3 gol atmış. en çok üretmen gereken derbi maçında olivierasız pozisyon üretmişsin. gidiyosun deplasmandaki beşiktaş maçına bakıyosun bu adamın kaptırdığı top yüzünden ve orta sahadaki baskıyı kıramayışı yüzünden yenilmişsin. maestro olsaydı kırılırdı o baskı. malesef bunu söylemek istemezdim ama kontratı nedeniyle kazıktır. yedek oyuncu için o paralar fazladır. umarım talip bulunur ve gider.

    (bkz: 2022-2023 sezonu)
  • 1938
    gs taraftarının dönem dönem sarmaya karar verdiği oyuncumuz. futbol gol veya asistten ibaret değil. kötü oynadığı maçlarda oldu ama sanki sezonu rezalet oynamış gibi yorumlar yapılıyor. şampiyon olduk ve bu adam maçların büyük çoğunluğunda 11deydi. gol asist katkısı bence de az ama kesinlikle şampiyonluk faktörlerinden biriydi bu sene. fener maçında kilidi açan da kendisi. fiziksel olarak düştüğü falan da yok zaten bu tarz bir oyuncuydu.
  • 1940
    geçen sezonun en iyilerinden birisi olan futbolcumuz. bir takım orta sahası kadar güçlüdür ve biz geçen sezon oyun olarak çok güçlüydük. kendisi hakkında yazılanlar eleştiriden çok takıntıya dönüşmeye başladı ve taraftarımızın en büyük sıkıntısı da bu. misal, bu takıntılar yüzünden adamların maçlarda yaptığı çok iyi şeyler gözardı edilip sadece kötü işlerine bakılıyor. nitekim, bundan da en fazla nasibini alan bu sezon oliveira oldu. bana kalırsa da gelecek sezon oliveira yerine daha genç ve dinamik bir adamla oynamalıyız ama bunun yolunun saf takıntıdan geçtiğini sanmıyorum.
  • 1941
    kendisini 6-7 maçlık dönemde en sert eleştiren isim ben olabilirim sözlükte, ekran görüntüleriyle ve rakamlarla baya üstüne gittim çünkü bir çuval inciri berbat etmek üzereydi ki torriera'nın insan üstü performansı olmasa edebilirdi bile.

    fakat sezon genelinde takıma yaptığı olumlu katkı yadsınamaz. takımın önemli isimlerinden biriydi.

    işte bu iki farklı görüşü aynı anda kabul etmek çoğu renktaş için zor görünüyor. bir kısım bardağa dolu tarafından bakıyor, diğeri boş. fakat ben teknik ekibin bardağın hem dolu hem boş tarafına bakıp ince bir hesap yaptığını düşünüyorum. dünya siyah beyaz değil. gri alanları okuyabilmek lazım. sergio bizim için gri bölgede ve bu kötü bir şey de değil. kadroyu planlarken bütün parçaları artılarıyla eksileriyle ve bütün içindeki rolleriyle değerlendirmek lazım.
  • 1942
    kendisine dair en güldüğüm yorum tiplerinden biri 8 numaraya sergio oliveira yerine zakharyan’ı alırsak güzel olur tadındaki yorumlardı.

    zakharyan’ın oliveira’dan daha iyi savunma yaptığına dair ne görmüşlerdi acaba? ben üç dört maçını saçma sapan ru. uzantılı yerlerden bulup izledim. çocuğun oliveira’dan daha iyi yaptığı hiçbir defansif aksiyon yoktu. bence hücumda da oliveira daha iyi de neyse oralara girmeyelim bu başlık oliveira’ya ait.

    oliveira hakkında iki yanlış tespit var. birincisi oliveira hareketsiz bir oyuncu sanılıyor ama değil. koşu mesafesi gayet iyi hatta takımın en iyileri arasına giriyordu çoğunlukla. ikincisi oliveira hiç defans yapmıyor gibi algı var o da yanlış bence, oliveira pozisyon kapatarak savunma yapmaya çalışıyor. savunma sadece harala gürele rakibe basmakla olmuyor. boşluk kapatmak da bir savunma çeşidi. ben oliveira’dan en az bir sezon daha verim alacağımıza inanıyorum.

    oliveira mükemmel olsa da bizim orta sahamıza ekleme yapmamız lazım. sayıca eksiğiz, nitelik olarak da hedef avrupaysa yine eksiğiz. oliveira takıntısıyla transfer yapmak yerine bu pencereden bakıp oyuncu almak lazım. elbette oliveira’nın yapamadıklarını yaparsa güzel olur. bonus olur.
  • 1943
    iki kaliteli transfer haberi alan taraftar tarafından topun ağzına konulmuş futbolcumuz. önümüzdeki sezon 3 kulvarda oynayacağımızı düşünmeden parades getirip kendisini yollamak isteyenler var. sezonda yaklaşık 50 maçı parades oynasın değil mi? seneye hem ligi hem şampiyonlar ligini beraber tökezlemeden götürmek için birden fazla kaliteli isme ihtiyaç var. mesela emre can haberi çıkınca 'torreira varken ne gerek var' diyenler hangi kafadalar çok merak ediyorum. yaz başından beri herhangi bir 6 numara haberi için de bu goygoyu yaptılar.

    erden timur'un ufkumuzu açtığı vizyonumuzu geliştirdiği yerde bazı taraftarlar ve gsli yorumcular bunu çok yanlış anlayıp oyuncu beğenmemeye başladı. bu çok tehlikeli ve kibirden başka bir şey değil.

    evet, seneye sergio büyük ihtimal yedek kalacak. benim gibi ortasaha fetişi birine göre 433 formasyonda iyi bir 8 numarayla birlikte 3. ortasaha olarak da oynayabilir. ligde hala rahatça oynayabilir. yani sergio tamamen kizaga çekilecek bir futbolcu değil. geçen sene bize izletemediği tek şey frikik golleriydi. sergio'nun aldığı maaşa da itiraz edenler 13. biten sezonun ardından şampiyon olmanın bazı bedelleri olmalıydı. bu tip oyuncuları o enkaz kadronun üstüne anca bu şekilde getirebiliyorsun. çok şükür ki o kadar para harcayıp fb gibi olmadık. uzun lafın kısası, eldekileri kötülemenin bir anlamı yok. sergio, mertens bu sene takimi şampiyon yapan ve aslan payını hakeden oyunculardi.
  • 1944
    sezonun başlarında daha ilerde konumlandığı için tehlikeli şutlar çekiyordu, hatırlarsanız şanssızlıktan direkleri dövdüğü birçok şutu vardı.

    sezonun ilerlerleyen bölümlerinde gerek mertensin yaşı gerek illerdeki baskıda doğru kişinin toreirra olduğu gerçeği ile daha geride konumlandı ve defansif anlamda kerem'in açıklarını kapamaya gayret etti.

    bu yukarıdaki örnekler bu adamı değersizleştirmez, tam tersi kendi adıma daha da değerli kılar, bence bu değişikliğe ayak uydurması kendisinin egosunun olmadığının kanıtıdır yoksa ben ilerde oynayıp şut çekmek istiyorum, her frikikte topun başında ben olmalıyım diye tribe girebilirdi, hatırlayalım koca sezon yedeği olmayan bir iki oyuncudan biri kendisi.

    rica ederim elimizdeki değerleri iki paralık etmeyelim, küstürmeyelim ve hemen değersizleştirmeyelim, biz bu adama yatırım yaptık ve ilk sezon karşılığını da aldık.

    ikinci sezonunda ise kendisini yedekleyerek daha az yorulmasını sağlamamız gerekir ama ben eminim ki önemli maçlarda sahada kendisini görmek isteyeceğiz.

    takım adına en büyük temennim yeni transferler ile arkadaşlık ortamının bozulmaması, bunun yanında rekabetin artması.

    not: eleme maçlarına kadar as transferler yetişmez ise ayağına bakacağımız bir iki topcudan biri bu arkadaş olacak hatırlatırım...
  • 1945
    kadroda düzenli oynamasına rağmen "sürekli" olarak eleştirilen tek topçu olabilir bu sezon. düzenli olarak oynayan isimlere tek tek bakalım: muslera (dönemsel düştü ara sıra eleştirildi), boey (yok), nelsson (yok), abdülkerim (sezon başında birkaç hafta acaba dedirtti), sol bek (adekugbe yetersiz, kazım gençti), torreira (sezon ortası birkaç hafta sendeledi), rashica (birkaç hafta tabela yapmamasıyla eleştirildi), mertens (sezon sonu sakatlıktan sonra düştü), kerem (sezon başı kritize edildi), icardi (yok).

    ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz bunu kabul etsek iyi olur. bu arkadaşı eleştirenleri artık gereksiz eleştiri yapıyorlarmış gibi değerlendirmesek mi? göz var izan var çünkü.

    sezonun başında fiziksel olarak durumu yerlerdeyken "sergio geç form tutuyo" oldu ilk 7-8 hafta. klasını konuşturup saman alevi gibi parladığı yerlerde buna istinaden bekledi herkes. takım kadrosunu, ritmini, oyununu bulduğunda bu sefer gereksiz top kayıplarıyla, topu oyalamasıyla takımı bazen yavaşlattı bazen yordu geriye koşturdu, o zaman da konuşmak günah gibiydi bu arkadaş hakkında. dikine oynayan tek oyuncu, onsuz oyun kalitemiz düşüyor gibi eleştirilerle takımda vazgeçilmez olduğuna vurgular yapıldı. diagonal pas yapanı başımızın tacı yapıp topçu diyoruz elletmiyoruz laf getirmiyoruz, biraz garibiz açıkçası.

    hücumda zenginlik katıyor mu? kesinlikle. oyunun çehresini de değiştiriyor sergio. ama bu kadar maliyete rağmen, hücumumuza verdiği bu katkının yanında bir de her maç farklı yerlerde ortaya çıkan saçmasapan defolarını gördükçe taraftar da doğal olarak bir sorguluyor. çünkü bu paralara biraz daha stabilite ve güven veren bir profili hak ediyoruz açıkçası. arkasında şu oynasa şöyle olur, yanında bu olsa böyle olur... berkan da olur böyle. zajc da öyle olur. üstelik ikisi de daha az maliyetli biri savunmanı daha akıcı hale getirir diğeri hücumunu. bize 4 yıllık 15m+'ya mal olan bi adamdan tek başına bi stabilite beklemek en doğal hakkımız diye düşünüyorum. kimse her sezon 10 gol 20 asist yapsın diye beklemiyor, sadece arkamıza yaslanıp "sergio var orada" diyebilelim isterdim ben açıkçası.

    kendisine negatif olmamakla birlikte, şampiyonluktaki payının maliyetine göre aşırı düşük olduğunu düşünenlerdenim. beni sadece bu vatandaşı eleştirenlere gösterilen tutum tetikliyor ara sıra. ve eminim işler yolunda gitmeseydi kellesi alınacak ilk isim olurdu düzenli oynayan oyuncular arasında.
  • 1947
    yanlış transferdi, yollar ayrılırsa mutlu olurum. bunu kötü oyuncu olduğunu düşündüğüm için demiyorum, aksine bence iyi oyuncu. bu sezon da bazı maçlarda çok iyi oynadı ama benim için kendisi özelliklerindeki bir oyuncu okan buruk'un galatasaray'ında iskeleti oluşturan parça olamaz. o yüzden de maliyeti yüksek kalır bu şartlar altında.

    muslera-nelsonn-abdülkerim-torreira-kerem--zaniolo-icardi

    benim için bu sezon özelinde galatasaray omurgası budur. seneye icardi olmazsa bir forvet gelir, zaniolo da umarım mertesn yerine geçer ve form tutar.

    oliveira kadroda kalırsa kesinlikle katkı sunar. oyunu iyi okuyan, zeki, teknik bir adam. ancak rotasyon oyuncusu. rotasyon oyuncusundan kastım yedekten girer değil, yeri gelir 10 maç üst üste 11'de çıkar ama bir torreira değil kendisi. oyun yapısı olarak söylemiyorum bunu, sahadaki rolü, aktifliği, istikrarı için diyorum yoksa torreira gibi savunma yapsın demiyorum. torreira'yı her takıma karşı oynatırsın ya da yazdığım ve takımın iskeleti dediğim isimleri her takıma karşı oynatırsın. mesela gedson bizde olsa ki hala içimde ukdedir, her takıma karşı oynatırsın. ama oliveira her takıma karşı oynatılırsa seni bazen üzebilir ya da tüm düzeni biraz ona göre değiştirmek zorundasın oynatacaksan. böyle bir durum için fazla maliyetli kendisi.

    umarım derdimi anlatabilmişimdir.
  • 1948
    ligde bize karşı kapanan rakiplere karşı gayet faydalı bir oyuncu. tek topla savunma arkasına koşan oyuncuya pozisyon yaratıyor, yüksek mesafe kat ettiği için rakip ceza sahasının çevresinde dolaşıyor, şut özelliği fena değil, yedirebilirse tehlikeli bölgeden faul de alıyor. daha allah'tan belanı mı arıyorsun diye sorarlar adama.

    evet bu sezonun sonunda mertens'in fiziksel olarak gerilemesi oliveira'yı da kötü etkiledi, ortasahada iki tane ikili mücadele özürlüsü adamı taşımakta zorlandık. fakat burada görevini yapamadığı için değişmesi gereken adam oliveira değil mertens'ti, oliveira sezon başında ne oynuyorsa sezon sonunda da stabil biçimde aynı katkıyı veriyordu. ha, oliveira şampiyonlar ligi maçlarında ezileceği için mümkünse onun yerine de transfer yapıp hem mertens'i hem oliveira'yı yedek bırakmak en güzeli olur ama sadece mertens'i yedeğe çekmemizi sağlayacak bir ortasaha oyuncusu transferi yaparsak en azından lig maçlarında sorun yaşamayız.

    çünkü ligde oynayacağımız 38 maçın 32-33 tanesinde rakipler defans öncelikli oyun oynayıp 0-0'a yatıyor ve oliveira tam bu maçların adamı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın