• 22001
    hazırlık maçları ölçü olmaz, takım hazır değil diyenlere katılmıyorum. fatih hocamız bir buçuk senedir başımızda ve 2 sene üst üste takımı şampiyon yaptı. takımda bazı şeylerin oturmuş olması, belli bir oyun planının olması gerekiyor. ancak ne bir oyun planımız var ne de oynadığımız oyun zevk veriyor. bence bu oyunla ligde şampiyon, şampiyonlar liginde elek oluruz.
  • 22003
    2018/2019 sezonunda içerideki 3-0lık malatya maçı ve deplasmandaki porto maçı hariç zevk veren futbol oynamamış takım. tankı ile tüfeği ile üzerimize gelen bir tff vardı, pragmatist davrandık, şampiyon olduk. buraya kadar tamam ama artık belli bir oyun şablonu oturtmamız, bireysel yeteneklerden çok sisteme bağlı olmamız gerekiyor. ligde şampiyonluk, avrupada dayak yeme artık hiçbirimiz için yeterli olmayacak.
  • 22004
    radamel falcao'nun sorunları çözmeyeceği takım. 6 numara transferi de sorunları çözemeyecek. futbolcu kalitesinde sorun yok çünkü. hücumda pas futbolu oynamak isteyen, defansta ne yaptığı belli olmayan. düzensiz, münferit preslerle zaman zaman pres futbolu oynuyormuş gibi yapan bir takımız. her şeyi biraz yapıyoruz ama hiçbir şeyi tam yapamıyoruz.

    geçen sezon fatih hoca bir maç sonu röportajında; "kanatlarımızdan biri hızlı diğeri pasör. bu takımımıza çok şey katıyor. hücum planımızı çeşitlendiriyor." demişti.

    öyleyse biz neden sezonunun en iyi futbolcusu sağ kanattaki pasör feghouli'yken gidip sol kanada babel'i aldık. hızlı kanat transferi feghouli'nin yerine emre mor şeklinde gerçekleşti. şu an feghouli belki de takımın en iyi futbolcusu fakat babel-emre mor kanat ikilisi en doğru tercih. kanat ikilisini feghouli-babel yaptığımızda aşırı statik, rakibi tehdit edemeyen kanatlarımız oluyor.

    bu gibi bir sürü cevabı olmayan sorunlar var.
  • 22005
    emre mor’un gelişimine göre hızlı kanat kendisi, pasör kanadın babel olacağını düşündüğüm takımımız. fegho ise 10 numara veya ss pozisyonunda babel ile değişmeli oynayabilecek yetide. bu durumda 4 4 1 1 dizilimi en mantıklı seçim gibi duruyor eldeki mevcut oyuncularımızla. ama emre hazır değilken şimdiki karambol futbola mahkumuz sanırım. iki pasör kanat, rakibin dengesini bozamayıp kaos ortamı yaratamıyor olmamıza sebebiyet veriyor. özellikle 3 yıldır rodri ve onyekuru gibi çok hızlı isimlere alışmış ve skor yükünü onlara bağlamışken. bence falcao’ya bu kadar emek ve enerji harcayacağımıza onyekuru + bir def orta saha ile gayet fit olacaktık. diagne’yi de “satılırsa satılır olmazsa gol kralı elimizde” mantığıyla tok satıcı rolünde daha sıhhatli pazarlamalıydık.

    orta saha dizilimi:
    def orta saha-seri-belhanda-soso şeklinde gerçekleştiğinde emre’ye yer kalmıyor. bu durumda diamond adı verilen 4 4 1 1’e dönmek gerekiyor ve bu da kanat verimini düşürmek anlamına geliyor.
    def orta saha-seri-solda babel-sağda emre mor olunca belhanda’dan vazegçiyoruz. bu da ilerideki oyun aklımızın sadece soso ile sınırlı kalacağı anlamına geliyor. soso, seri, emre, belhanda, def orta saha sanırım aynı anda oynayamayacak. ben çözemedim buradaki denklemi. kadromuz biraz tuhaf gibi kağıt üzerine yazdığımızda. babel yerine santrfor kullansak 4 3 3’ü oynayabiliyoruz ama bu sefer de de babel’in oyun zekası ve tecrübesi dışarıda kalıyor.
    emre mor’un da ilk 11’de oyunda olduğu bir denklemi çözüp bana mesaj yazabilen olursa editlemekten mutluluk duyarım.
  • 22006
    (bkz: galatasaray futbol takımı/#2728337)

    dün bir galatasaray tutkunu nickli yazar takımdaki oyuncuların yaşlarını yazmış, biraz daha detaya inelim;

    muslera 33
    mariano 33
    nagatomo 33
    luyindama 25
    marcao 23
    seri 28
    donk 33
    belhanda 29
    feghouli 30
    babel 33
    falcao 33

    falcao'nun transfer edildiğini varsayarsak takımın gün itibariyle ilk 11 çıkacak kadrosunun yaş ortalaması 30.27 ve bu maalesef çok yaşlı bir takım olduğumuzu gösteriyor. bu ortalamayı en azından 27-28'e çekemezsek özellikle avrupa maçlarında maçın belli bölümleri hariç temponun t'sini yapamayız ve rakip tarafından fizik olarak nasıl ezildiğimizi yaşayarak görürüz.

    uefa kupasını kazanan kadronun yaş ortalaması da yüksekti(29.54) fakat aradan geçen 20 sene içinde futbol çok değişti, gelişti. günümüz futbolunda artık güç, kuvvet, kondisyon, dayanıklılık, tempo yapabilme gibi fiziksel özellikler gerektiren donanıma sahip olmadıkça tekniğe taktiğe sadık kalabilmek çok ama çok zor. bunu yaşlı bir kadroyla uygulamaya çalışmak çok daha zor. en basitinden maç içinde bekleri hücuma destek versinler diye ileri çıkardın, yediğin bir kontrada rakibin 20 yaşında fişek gibi 2 kanat oyuncusuna nasıl yetişecek bizim 33lük bekler? 23-24 yaş ortalamasına sahip bir rakibin hücuma çıkış hızıyla seninki bir olacak mı? veya savunmaya yerleşme hızı? topsuz oyundaki dinamizmi?

    ha eğer hedef yerel başarı ise bir şekilde şampiyonluğa oynar ve kazanırız fakat avrupa maçlarında rakiplerde domuz gibi oyuncular olacak. 18-20 yaşında çocuklar tarafından silindir gibi ezilme ihtimalimiz bir hayli yüksek, tıpkı geçen sezon içerde oynadığımız schalke ve benfica maçları gibi. bana göre kısa vadedeki en büyük sorunumuz; çok yaşlı ve fiziksel olarak güçlü olmayan bir takım olmamız. bu yüzden ne tempo yapabiliyoruz, ne alan parselleyebiliyoruz, ne pres yapabiliyoruz, ne hızlı hücuma çıkabiliyoruz ne de savunmaya dönebiliyoruz.

    başlayan liglerdeki bazı takımların son lig maçına çıktıkları ilk 11'lerin yaş ortalaması:

    liverpool 26.1
    manchester city 26.3
    manchester united 24.6
    chelsea 25.6
    tottenham 26.8
    arsenal 26.0
    psg 26.0
    lyon 24.4
    lille 23.2
    monaco 25.1
    ajax 25.1
    psv 24.0

    *akhisar kupa finalindeki galatasaray 30.5

    son bir not; takımımızın piyasa değeri güncel transfermarkt verilerine göre 98 milyon euro. kiralık seri ve kullanmayacağımız diagne + kostas'ı çıkarınca takımın değeri 57 milyon euroya düşüyor. italya serie a'yı 16. sırada bitirip 3 puan ile ligde kalan fiorentina'nın forveti federico chiesa'nın değeri ise 60 milyon euro, yani tüm takımı satsak bir chiesa etmiyor. bu ekonomik şartlarda türk futbolunun neden avrupa ile mücadele edemeyeceğini gösteren en net veri. o yüzden aslında çok da kafa yormamak en temizi.
  • 22008
    kadro değeri düşük görünmekle birlikte net bir kriter değildir kalitesini göstermek için. örneğin sen sahaya doğru yayılsan, sistemin otursa marcao ve luyindama değerini ikiye katlar. zaten takımlar böyle değer kazanırlar. söyle düşünelim bize avrupa şampiyonluğu getiren o efsane 2000 kadrosu kaç paraya kuruldu, şampiyon olduğunda oyunculara güncel piyasa şartlarına göre değer biçilse toplam değer ne çıkardı? o takımda sadece hakan şükür 30, emre 50 milyon euro ederdi günümüz piyasasında.
  • 22009
    yine iskeleti kurulamamış takımdır. yine bir yerleri eksik olarak antrenmanlar yapıldı. ve yine bir yerleri eksik olarak lige başlanıyor. sonra hep beraber konuşurlar, en iyi biz biliriz diye.

    evet abicim siz iyi bilirsiniz. fatih hoca bir sürü kupası olan bir adamdır. ancak artık takımı futbol oynamalı. takımı güzel bir hazırlı dönemi geçirmedi.

    yönetimin arkasındayız. ama yeter abicim artık. şu takım bir sezonda tam kadro başlasın. tam kadro çalışsın. bir kere de plan yaptık, yönettik, transferleri bitirdik desinler. her sene sezon biterken planlar yapılıyor ama takımın hep bir yerleri eksik.

    edit: selçuk inan olayını unutmuşum. tam 5 sene önce takımdan şutlanması gereken adam hala oynuyor. kimse bana anlatmasın. selçuk inan yabancı olsaydı çoktan şutlanmıştı teknik adamı tarafından.
  • 22011
    yaşlanan ve buna önümüzdeki transfer dönemlerinde bir önlem alınması gereken takım. 33'lük beklerimiz mariano ve nagatomo bu sene kontratlarının son senesindeler. ben ikisinin de gelecek sene ülkelerine döneceklerini düşünüyorum. bu yüzden bu sene beklerde bir değişiklik beklemiyorum ancak umarım gelecek sene için umarım şimdiden hem sağ bek hem de sol için potansiyelli ve para getirebilecek isimler düşünülmeye başlamıştır. altyapıdaki ramazan civelek ve süleyman luş'un da kullanılmasını kesinlikle isterim.
    yine takımımızla ismi geçen mehmet özcan'ın da transferi bu açıdan oldukça önemli. orta sahaya alınacak kişi büyük ihtimalle kiralık olacaktır zira diagne gitmek istemiyor. gelecek sene seri ve muhtemel kiralık orta saha takımdan ayrıldığı zaman bu ikiliden birisini mehmet özcan ile doldurabilirsek çok büyük iş yapmış oluruz, hem de muhtemel yerli sınırı öncesi elimiz güçlenmiş olur.
  • 22012
    takımın 6 numarası yok.

    üstüne ilk 11'in yarısından fazlası yaz döneminde ağır bir şampiyona dönemi geçirdi.

    muslera - luyindama - seri - feghouli - belhanda - diagne.

    bu oyuncular ne fiziksel ne de mental olarak hazır değil olamazlar da zaten.

    sezon başı kamp yüklemesi diye bir şey vardır biliyoruz değil mi? takıma katılalı 2 hafta olmamış futbolcular neye nasıl hazır olabilirler ki bu kadar kısa sürede?

    bütün bunların üstüne marcao'nun kilo fazlalığı, mariano ve nagatomo'nun malum halleri fiorentina maçındaki * can sıkıcı tabloyu yarattı.

    tek bir maç üzerinden 'bu sezon da şampiyonlar liginde bitiğiz' geyiği kasmak için fazla erken.

    şampiyonlar ligi bir başlasın görelim takımın halini ondan sonra dilediğinize gelişi güzel söversiniz. sadece biraz sabır.
  • 22013
    geçen sene ki bek sorununu çözemeyen takım. mariano ferreira filho ' geçen sene birçok maçta özellikle derbilerde inanılmaz kötü performans göstermesine rağmen önümüzde ki seneye de onla giriyoruz. kendisi özellikle derbilerde arada bir orta açmak dışında ofansif anlamda da defansif anlamda da bitikdi. zaten sürekli git gel yapan bir bek değil fakat 3 pas da yapamıyordu üst üste. bir de defansif anlamda kötü olunca hiç çekilmiyordu. nagatomo desen zaten ofansif anlamda zayıf. fiziği de iyi olmayınca özellikle şampiyonlar liginde çok eziliyordu. bu iki oyuncunun da yaz transfer döneminde gönderilip daha genç oyuncu alınması lazımdı fakat diagneyi erkenden okutamadığımız için forvet, orta saha sorunları öncelik olduğu için arka plana atıldı. oysa takımın yavaş oyunun bir sebebi de bu bekler. tek pas yapamadıkları için kontrol edip düzeltip dönene kadar rakip forvetler tarafından baskı yeyip geriye dönüp oyun hızını düşünüyoruz. ligde beklerimiz yaşlı olduğu için dönüşlerde sıkıntı yaşıyoruz ve oyunu rakip sahaya tamamen yığamadan takım boyunu kısaltamadığımız için 3.bölgede pozisyona girmede zorlanıyoruz. belhada' ya geçen sene bu kadar yüklenilmesinin sebebi de buydu. bekler görevini yapmadığı için 3. alanda yanında arkadaşı olmuyor ve geriye oynuyordu. devre arasında bek sorunu daha çok öne çıkabilir. umarım iyi satışlar yapıp buralara kaliteli oyuncular alabiliriz.
  • 22014
    seneye ne yapıp edip kaan ayhan' ı alması gereken takım. 1.si türk ve olası yabancı kuralında elimizi rahatlatacak. sağ bek, ön libero, stoper mevkilerinde oynayabiliyor tam bir joker. fatih hoca zamanında ilk milli takıma girmişti 2. ligde iken ve sağ bek oynatmıştı. hatta o zaman fenerliler şener niye oynamıyor diye eleştiriyorlardı * . neyse zaten milli takımda ki halini görüyoruz fizikli, hızlı ve ayağı iyi olan bir topçu. yakın zamanda evlendi ve eş durumundan dolayı türkiye' de oynamaya sıcak bakabilir.
  • 22015
    3 gün sonra ligler başlıyor ve önünde çok önemli iş kalemleri duruyor;
    - pas yapabilen mücadeleci orta saha transferi
    - diagne’nin makul ücretle yollanabilmesi
    - falcao/(olmuyorsa da alternatifi) transferi

    gönül isterki 2 senedir takım oyununu oturtmuş olalım, oyun şablonlarımız belli olsun; birlikte hareket eden, defans ve hücum kurguları sistematik; hareketli ve tempolu bir takım olalım..
    ama hala buna çok uzağız, yine bireysel anlık performanslar üzerinden yürüyeceğiz gibi görünüyor. e hal böyle olunca taraftarın da transferden medet ummasından doğal birşey olamaz..
  • 22017
    2017-18 ve 2018-19 yıllarının şampiyonu ve yine bahsi geçen yıllarda olduğu gibi sıkıntılar içerisinde 2019-20 sezonunu 3 gün sonra açacak takım.

    ağustos başına kadar geçen sürede güzel hamlelerle kulübeye ve as takıma gayet iyi takviyeler yapılmış olsa da son 15 gündür olduğumuz yerde sayıyoruz ve asıl önemli eksikleriyle alakalı bir türlü gelişme olmuyor.

    sattığın kadar al kuralına göre şu an -€3m bütçemiz var. diagne'nin hiçbir yere gittiği yok gibi görünüyor. diagne satılmazsa ikinci bir planımız yok gibi duruyor bütçeyi artıya çekmek için. falcao ise hem taraftarı hem yönetimi bitmediği her gün yoran bir transfer haline geldi.

    ozornwafor kaydedilmeyecek diye düşünürsek tek stoper yedeğimiz ahmet çalık, hadi bir de donk olsun ki orta sahada da yedek olarak o var. ilk 11'den ayrılan fernando yerine savunma yönü kuvvetli bir isme ekmek su gibi muhtacız. bu ismi bulsak bile yedeklerini konuşmaya başladığımızda yine işler berbat bir hale bürünüyor.

    6 numara, yedek yerli stoper, yedek yerli orta saha ve falcao veya bir başka forvet alıp diagne ile de yolların acilen ayrılması gerekiyor. her sene son günlere kalıp mutlaka bir eksikle sezona başlamaktan yorulduk, umarım bu sene sorunsuz başlarız. şunu da eklemeden geçemeyeceğim, mevcut haliyle bile süper lig şampiyonluğunun açık ara favorisidir..
  • 22018
    bir sonraki sezonun kadrosunu kurmak için şimdiden çalışmaya başlaması gereken takım. belli ki bu sezon da istikrarlı bir oyun ve yapıya kavuşamayacağız. yaş ortalaması ve maaş skalasının düşürülmesi gerekiyor. bunun nedenlerini de bugünden gözlemleyebiliyoruz hem bu sebeplerden dolayı oyuncu satamıyoruz hem de saha içinde dinamizmimiz çok düşük. oyuncuların yaşından ötürü geç form tutması da cabası. başarısızlık durumunda ekonomik anlamda sıkıntı çekecek olmamız da bir başka problem. bu yüzden şampiyon olsak da olmasak da ekonomik olarak sürdürülebilir bir kadroya ihtiyacımız var.

    kağıt üzerinde fena bir kadro gibi gözükmese de beklerin yaşları, muhtemelen ilk yarının sonlarına kadar form tutamayacak olmaları bizi özellikle oyun kurulumunda ve geriye dönüşlerde oldukça rahatsız edecek gibi. yine 33luk falcao'nun arkasına çıkan haberlere göre 30 yaşlarında bir orta saha daha bakıyoruz. fatih terim ocak ve temmuz aylarında kadroda ciddi bir yapılanmaya gideceğinden bahsetmişti şampiyonlar ligindeki başarısızlıktan sonra ancak ekonomik sebepler ve kadronun malum sebeplerinden ötürü istediğimiz yapıyı oluşturamadığımızı düşünüyorum.

    burda yapabileceğimiz iki seçenek var ilki bonservissiz oyunculara ciddi şekilde yönelmek ancak bu durumda hem vereceğiniz maaşı yükseltmek zorunda kalıyorsunuz hem de yine yaş ortalamasını düşürmek mümkün olmuyor.
    bu yüzden elimizde kalan tek seçenek alt yapıdaki yüksek potansiyelli oyuncular ve şuanki kadrodan verim alabileceğimiz oyuncular ile yola devam etmek. özellikle işık kaan, öğün çalışkan,abdussamed karnucu, süleyman luş, ferhan evren, atalay, mustafa kapı, yunus, ali yavuz, mutlu doğan, bilalli, firat güllü, erencan gibi oyuncular önümüzdeki sezon ihtiyacımız olan mevkilerde önceliklerimiz arasında olmalı.

    okan
    linnes, luyindama, marcao, süleyman luş*
    atalay* abdulsamed* mustafa kapı*
    yunus*, falcao, babel

    * isimler tabi ki değişebilir o günün performansına göre; genç düşük maliyetli transferler de yapılabilir ya da mesela emre mor'a yatırım yapılabilir ancak, başarı yakalamak adına genç oyunculara şans vermekten, isimsiz oyuncuları transfer etmekten çekinmememiz gerekiyor. gerekli zaman tanınır, başarı kavramı kupa kazanıp kazanmamaktan farklı bir noktaya evrilirse türkiye şartlarında daha gerçekçi ücretlere, toplam 20-22 milyon maaş bütçesi ile sürdürülebilir bir kadroya sahip olabiliriz.

    şampiyon olmayalım, şampiyonlar ligine gitmeyelim demiyorum ancak malum ffp kriterleri yüzünden önümüzdeki tek kurtuluşun bu olduğunu düşünüyorum. yoksa iki değil beş sene de geçse hala bir oyun anlayışı, istikrarlı bir yapı kuramamaktan şikayet etmeye devam ederiz. kısa aralıklarla sil baştan kadrolar kurmaya çalışırız.
  • 22019
    yine her şeyin arap saçı olduğu takımımız.
    bence eğer diagne'yi gönderemeyeceğimiz kesinleştiyse falcao'dan vazgeçmeliyiz ve bir 6 numara alıp transferi kapatmalıyız. diagne 8-10m€ neyse gönderilirse o zaman amenna lakin diagne kalacaksa ve biz falcao'yu da alacaksak o iş yaş. olay çıkmaza giriyor çünkü. falcao'yu alıyorsan falcao oynar, diagne yedek bile kalmaz muhtemelen tribüne çıkar. henüz 6 ay kadar önce tam 13m€'yu gömdüğün, mevcut durumda da 4 senelik daha sözleşmesi olan adamı tribüne gönderirsen piyasası da biter, oyunu da geriler ki diagne "çok çalışıp formayı alabilirim" kafasında bir adam değil, %99.9 ihtimalle küsüp yatacaktır. senin 13m€ ? öldü. yıllık 2.3m€'dan 4 sene sözleşme ile birlikte 9.2m€ ? öldü.
    13m€ bayıldığımız adamı tazminat verip gönderirsek sıçıp batırmanın zirvesi olur bu 100 yıl sonra bile konuşulur. zaten 30 gol atmış adamı pazarlayamamak da bayağı bildiğin sıçmaktır. bu ülkeden ne adamlar ne paralara gitti. bu adam satılamadıysa kimse demesin "taraftar şöyle yaptı taraftar böyle yaptı" falan filan. pazarlama bir beceridir ve bu taraftarın değil yönetimin işidir. gomis'i 6m€'ya sattıklarında belliydi bunu beceremedikleri ve diagne'de de tam çuvalladılar. diagne pazarlama stratejisini iyi kıvıran bir yönetim olsa 20-25m€'ya bile giderdi.
    an itibariyle önem sıralı olarak diagne'nin satılması, kaliteli 6 numara alınması, falcao/kaliteli forvet alınması gerek. hiçbiri gerçekleşmezse de hiç şaşırmam.
  • 22021
    top kendisindeyken, rakip pas opsiyonlarını kısıtladığında bir çözüm üretemeyen takım. 11 ağustos 2019 galatasaray fiorentina maçı'nda gözüme en net çarpan sorun buydu. emre mor, rakibin bu oyununda adam eksilterek etkili oldu. kimse top almak için yaklaşmadı, kaçmadı, verkaça girmedi. bir diğer sorun alan savunmasındaki aksamalar. teknik ekibin durumu analiz ettiğini, ona göre adımlar atılacağını düşünüyorum.
  • 22024
    mevcut ffp kısıtlamaları ve avrupadaki rakiplerin mali güçleri düşünüldüğünde en azından kısa vadede derdi yurtdışı başarıları olamayan takımdır.

    avrupa katılımı ile maddi gelir öncelik. bunun için de yerel başarı elzem. hayalperestliğe gerek yok. cl’de gruptan çıkmak, uefa’da çeyrek final oynamak şu dönemde büyük başarıdır. bir anda avrupada başarılar gelmiyor. süreklilik gerekli. bunu da akımızdan çıkarmadan değerlendirme yapmamız gerekir.
  • 22025
    belini doğrultana kadar avrupa'da başarıyı hedefleyecek kalibrede bir kadro kurma lüksü yoktur. çeyrek finale kalacağım diye fazladan 10 milyon euro'nun altına girersin, play off turunda city gelir köyüne yollar. ya da grupta real madrid-juventus gibi bir ikiliye denk gelirsin gruptan çıkamazsın. çıksan bile avrupa'ya fazla odaklanıp ligde ipin ucunu kaçırırsan seneye yine başa dönersin. aynısını 2017-2018 sezonunda beşiktaş denedi. iki sene arka arkaya şampiyon olmanın verdiği rahatlıkla pahalı bir kadro kurdular, kura şansıyla başarılı da oldular. aynı sezon şampiyonluğu kaybedince yine iflasın eşiğine geldiler. gözümüzün önünde bu kadar net bir örnek varken hala maaşları zor ödeyen bir kulüp için avrupa tatavası yapmak mantıksız.

    hazır borçlar devlet bankalarıyla yapılandırılmışken önümüzde yanılmıyorsam faiz ödemeyeceğimiz 2-3 sene var. bu zaman zarfında minimum harcamayla lig şampiyonluğunu koparıp eritebildiğimiz kadar borcu eritmemiz lazım. yoksa bırakın başarıyı şampiyonlar liginde kalıcı olmak bile senelik 50-60 milyon euro faiz ödeyen bir kulüp için gerçekçi bir hedef değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın