• 15826
    riekerink ile yola devam edilmesi gerektiğini düşünen biri olarak söylüyorum, puan durumu yanıltmasın, kötü top oynamaktadır. defans hattı evlere şenliktir, bunda çok kolay geçilen orta sahamızın da etkisi vardır. belki tolga ciğerci ile de jong birlikte oynarsa biraz toparlarlar takımı.

    3 transfer hakkım olsa biriyle stoper, biriyle orta saha, biriyle de sağ bek alırım. ancak işin kötü tarafı galatasaray'ın ihtiyaç duyduğu bu 3 transfer oldukça maliyetli olacaktır.

    ayrıca bekleri niçin çizgiye inmiyor, bu problem niye çözülemiyor anlamıyorum. rakip takımlar beklerimizin arkasına çalışarak anamızı ağlatıyolar. bizde carole, bruma, yasin gibi çok kolay çalım atan adamlar varken; sneijder ve podolski'ye sahipken bu organizasyonları yapmıyor olmamız gerçekten şaşkınlık verici.
  • 15827
    (bkz: antalyaspor/#2079549)

    bakın bu çok kritik bir bilgi aslında. tespiti yapan arkadaşı tanımıyorum ama teşekkür etmek lazım.özellikle hamzaoğlu döneminde başladı bu bizde. biz hamzaoğlu döneminden beri zor maçları kazanan, kilit açan takım olma huyumuzdan vazgeçtik. ya da mevcut kadro yapısı ve mentalitesi ile vazgeçmek zorunda kaldık. hatırlayın hamzaoğlu dönemini de, bir tane iyi bursa, fener, belediye maçı oynadık mı? şu an takımımızın en büyük eksiği budur. tekrar bizim, zor geçeceği düşünülen maçları kazanma alışkanlığımız geri kazanılmalı. şampiyonluk yolu anadoludan geçer diye bir geyik vardır yıllardır süper ligde. eskide kaldı o. artık şampiyonluk yolu ligin üst bandındaki takımları yenmekten geçiyor.
  • 15828
    fikstür avantajını iyi kullanmıştır.
    ligin başında iyi fikstüre sahip olduğumuzu, ortalarinda zorlanacağını sonunda da nispeten rahat maçlara sahip olduğumuzu ta en başında yorumlamıştı burada bir yazar arkadas. ne kadar doğru bir entrymis.
    ortaları bizi çok zorladı. ama kazanirken de mutlu olmadik bu sene. hala bir şeyler hatta çok şeyler eksik. neyse günü kurtararak ilerleyecekse de ilerleyelim. bir şekilde ilerleyelim de şampiyon olalım. kimse günü kurtararak şampiyon oldu demeyecek. şampiyon galatasaray diyecek.
  • 15832
    riekerink ile devam ettiği müddetçe şampiyonluk şansı bulunmayan takım. takımı kurarken oyuncuyla pazarlık yapan adamla şampiyon olunmaz.

    göz var izan var. bir halt oynamıyoruz ve bunun nedeni riekerink. ha gider, devre arası bir hoca buluruz, mehmet özbek ve alp yalman'da adamın işine karışmazlarsa güle oynaya alırız şampiyonluğu. diğer türlü kendimizi kandırırız.
  • 15834
    çok fazla eksiği olan takım. en büyük avantajı ligde an itibari ile dominat bir takımın bulunmayışı. iyi oynayan bir takım göremiyorum. beşiktaş denilebilir ama onlarda ardışık bir şekilde trabzon maçından beri korunuyorlar. devre arası doğru takviye ve en önemlisi iyi bir antrenör bulmadan işi zor olacak olan takım. oyuncu grubu hocaya saygı duymuyor veya yitirmiş durumda. çıkan oyuncuların hal ve tavırlarından belli bir durum bu. oyun olarak da kısırız son antep maçını saymazsak. maç kazandık şuana kadar ama rahat aldığımız maç yok 14 hafta geçti ligde.
  • 15836
    çok yetersiz teknik heyeti olan takım

    taktik hazırlık, oyuncu gelişimi, fizik/kondüsyon hazırlığı, rakip analizi, oyuna müdahele, insan yönetimi, medya ilişkileri vs.. her açıdan yerlerde sürünüyor. rikerink olmadı, olmaması da doğal. olsa zaten büyük süpriz olurdu.

    hocadan tasarruf edilmez. bütçen yoktur ucuz futbolcu alırsın ya da hiç almazsın ama galatasaray her zaman kendine yakışan 1. sınıf teknik adamlarla çalışır, çalışmalıdır. cavanda, sabri, hamit, sightorson, umut gündoğan, josue, endoğan, jem paul vb.. bir sürü oynatmadığın veya faydalanamadığın adama verdiğin para ile 4-5 milyonluk €'luk bir teknik heyet bütçesi çıkartırdın eğer mesele para olsaydı. sadece rikerink de değil yardımcıları da çapsızlık abidesi. hiç bir halta yaramayan; tek yaptığı iş sadece hizip yaratmak olan herhangi teknik direktörlük eğitimi olmayan ayhan akman ve orhan atik gibi yetersiz bir teknik heyet de cabası.

    ama mesele para değil, mesele kukla gibi kontrol edilecek birisi olması. kendi egolarını tatmin etmek, kendi şöhretlerini köpürtmek için galatasaray'ı kullanan bir sürü çapulcu, isimsiz kişilerce yönetim koltuğu işgal edilmiştir. dursun özbek'in başkan olduğu günden beridir yaşattığı utançların, skandalların haddi hesabı yok. yazmaya kalksak sayfalar yetmez. kendisi de seçtiği yönetim de asla galatasaray'a layık ve o kalibrede insanlar değiller. çapsızlar sürüsü!!! ama belli ki iktidar gücünü arkasınja almı; her yerde en ön saflarda görünme çabası içinde. kendi gemisini yürütmek için galatasaray'dan ala yer mi olur? riva ve florya ise truva atının son perdesi. hiçbir firma ile konuşmadan, ihale vs. yapmadan oldu bitti şeklinde emlak konutla anlaşmaksa zaten herşeyi ayan beyan ortaya koyuyor aslında.

    yani kısacası bu ahval ve şerait içinde galatasaray'ın futboldan çıkışı önce adam gibi bir teknik dirtektör ve ekiple; yılların kronikleşmiş hastalıklarına melhem olacak isabetli transferlerle ve artık gönderilmesi bir namus/şeref meselesi haline gelmiş bir takım kanser futbolcuların gitmesiyle mümkündür. ama gel gör ki bu dönüşümü, atılımı bu yönetim mi yapacak? üstelik kaderin cilvesine bak ki kısa/orta vadede çok fazla dibi görmeden belki de bu takıma şampiyonluk getirecek kişi de fatih terim maalesef!!!. ve onunla paket olarak gelecek abdurrahim albayrak ve dürüst. içimizde açılan derin yaraya rağmen hepimizin bildiği ama kabullenmek istemediği bir durum. galatasaray için buna razı mı geleceğiz? yeter ki düzlüğe çıkalım, sünepe halimizden kurtulalım, yine eski şanlı şaşalı günlerimize dönelim diye eskinin gönül yaralarını, hayinliklerini sineye mi çekeceğiz?

    çünkü artık şuna inandık ve kanaat getirdik ki; o hep hayalini kurduğumuz tuchel/klopp tarzı uzun vadeli proje adamları buralara gelmeyecekler. gelseler bile onların yeşermesi, yeşerttirebilmesi için gerekli futbol atmosferi/iklimi olmadığı için futbol cahilleri damgası yemeye mahkum olacaklar. güldürmeyin allah aşkına mehmet/dursun özbek biraderler mi o iklimi yaratcak o ortamı kuracak?

    bize layık olan fatih terim'dir. alem buysa kral o'dur. oyunu kuralına göre oynamayı bilen, bizi sünepeleştirmekten kurtaracak olan da o'dur. biz de o vurdukça yaşa sezar diye kendimizden geçeceğiz, unutacağız sanki eski şanlı temiz! günlerdeki gibi oldu sanacağız herşey. ama doğrulardan, hakikatten, olması gerekenden hep daha fazla uzaklaiaşarak kendimizi kandırmaya devam edeceğiz. burdan başka bir şey çıkmaz. burası çöl! orta doğu bataklığı!!!
  • 15837
    maalesef 2016/2017 sezonunu mevcut şartlarda şampiyon tamamlayabilmesi imkansıza yakın olan takımımızdır.

    ancak belli ki fikstür avantajı ve rakiplerin ekstra puan kayıpları hemen pembe rüyalar görmemize neden olmuş.

    maalesef camiaya liderlik edebilen, galatasaray başkanı apoletini omuzlarında taşıyabilecek kapasite ve karizmaya sahip bir başkanımız; yok.

    maalesef futbol takımına liderlik edebilen, yeterli taktik-disiplin bilgi birikimine sahip, baskı altında dahi takımı galibiyetlere taşıyabilecek bir teknik direktörümüz; yok.

    maalesef saha içinde liderlik edebilen, arkadaşları oyundan düştüğünde onları ayağa kaldırabilecek, tüm takım arkadaşlarının ona saygı ve sevgi duyduğu bir kaptanımız; yok.

    bakın doğru on birden, transfer ihtiyacından, kötü oyundan bahsetmeye dahi gerek yok. takımda bu denli "lidersizlik" varken, sezonu lider olarak tamamlayabileceğimize inanmak hayalperestlikten başka bir şey değildir. umarım tarih beni haksız çıkarır ancak tahminimce 25. haftayı şampiyonluk potasında göremeyecek takımdır.
  • 15838
    tabelaya göre iyimser olanların, hamza hoca dönemindeki gibi gelecek faciayı göremediği takımız. taşıma suyla bu iş bir yere kadar ilerler, siz iyi futbol oynamıyor ve iyiye gitme emaresi göstermiyorsanız eninde sonunda kötü sonuçlar üst üste gelecektir. teknik direktörümüzün bu takıma defans yaptıramadığı ortada ve bu kadar rahat geçilen bir orta saha ile şampiyonluk çok uzak.
  • 15839
    amenna, avrupa'ya gitsek yine sçariz ama bu kabiz futbol ile bile liderin sadece 3 puan gerisinde isek, demek ki bir $eyler oluyor.

    lakin aslinda aksini görmek isterdim.

    hayalimdeki galatasaray:

    2017/18 sezonu:
    ligde 4., 5. siralarda. ya$ ortalamasi 22, en ya$li oyuncusu muslera. 4 tane 19luk, digerleri 20-24 arasi. ari gibi ko$uyorlar, sabri yok, selçuk yok, de jong yok hatta sneijder bile yok.

    gelecek vaad eden bir takim görmek istiyorum. sneijderle, poldiyle, selçukla, hele hele sabri ile olcak i$ degil.

    varsin 2-3 sene $ampiyon olmayip avrupa ligi ile yetinsin.
  • 15842
    benim 35 senedir gördüğüm orta sahası en kırılgan ve defansı en dengesiz galatasaray takımı, son antep maçı itibarı ile. biraz daha organize ve dirençli bir rakiple oynayana kadar rüya görüyoruz sadece.

    isimlere tek tek baktığımızda bir sıkıntı yok, elbette gönül süper isim almak ister ama sorunu transfer ile çözmeye kalkmak gerizekalılık.

    aynı ekip lucescu veya feldkamp'ın elinde bu futbolu oynarmıydı? kendimize bunu soralım sadece ve sorun kendiliğinden ortaya çıksın.
  • 15843
    19luk 20lik gelecek vaad eden adamlardan kurulması istenen takım. gerçekten iyi niyetli ve güzel bir düşünce ama bizde öyle bir şey olması imkansıza yakın çünkü kendimizle çelişiyoruz. varsın şampiyonluk gelmesin 2-3 yıl ama gençler oynasın deniliyor. şanpiyonluk gelmemesi hatta 4. 5. olmamız demek bolca puan kaybı, kaybedilen puan demek. iyi oynayan bi takımsa zaten şampiyonluğa yakın olur. gençler iyi oynamadıkça takım hakkında " bu yeteneksiz çapsız topçulardan cacık olmaz daha x takımını bile yenemiyolar galatasarayı bu hale getirenler utansın" tarzında yorumlar yapılır.

    türkiyenin ve galatasarayın genel taraftar profiline bakarsak da, isterse babası olsun şampiyon olamazsa gider hele öyle ben bu gençlere güvendim diyip 5. olursa teneke bağlayıp yollanır takımdan. hiç öyle ben sistem takımı kurdum 3 yıl sonra iyi duruma geleceğiz laflarına aldırmaz kimse.

    tamam bunlar güzel ve mantıklı düşünceler ama türkiyede sökmez. biz daha takıma 1 tane genç oyuncu monte edemiyoruz. monte ettiğimizi sandığımız adam da anadolu takımına 2 maç iyi oynayınca ben oldum havasına giriyor.

    (bkz: sinan gümüş)
  • 15844
    hücumcularının acilen bencilliği bırakmaları lazım. kimse uygun durumdaki arkadaşına bakmıyor hepsi aşırı güven ve ispat için kendi vuruyor. mesela geçmişte hakan şükür gol atmaktan çok attırmayı severdi. bu felsefe takıma hakim olmazsa sıkıntılar devam eder. zaten takımın defansı içler acısı, gol yemeden maçları tamamlayamıyoruz, yediğimizden fazlasını atmamız zaruri. devre arası da mutlaka defansın göbeğine takviye yapılmalı.
  • 15847
    şaka bir yana senelerdir ideal kadrosunu üst üste 4-5 maç sahaya süremeyen takım.
    18 aralık osmalıspor gaatasaray maçı öncesi sakatlara bak... podolski, tolga ciğerci, serdar. e bu bildiğin iskelet. takımın iskeleti sakat amk. hakikaten de mevkilerindeki en kaliteli oyuncular. bu 3'ünün üzerine türkiye'deki hangi takımın oyuncularını koysan şampiyonluğa oynar. özellikle son haftalarda hücum aksiyonlarımızın hareketlenmesinde eren yerine podolski tercihi büyük etkendi. şu haliyle 15. haftadan puan çıkaramazsak ve 16. haftada da beraberlik alırsak jor'u suçlamam. kafa topu alacak oyuncumuz yok. orta sahaya ve defansa sertlik katacak tek oyuncumuz de jong, sneijder ile kollektif uyum gösterecek tek futbolcumuz sakat...

    malesef bu maliyetlerde transfer yapıyosan galatasaray'a, o oyuncu sezon içerisinde devamlılık gösterebilmeli. bu sezon transfer edilmiş ve sakatlanmamış futbolcumuz var mı? yok. üstelik hepsi uzun süreli sakatlıklar yaşadı. burda ben yönetimi suçlamayıp kimi suçlayayım amk.

    levent nazifoğlu'na bakıyorum, transferlerin bir numaralı karar vericisi kendisi.
    e arkadaş tamam serdar hata yapıyo falan ama fena oynamıyo. tolga galatasaray'ın aradığı adam. de jong tolga ile birlikte iyi oynar. kolbeinn transferini sakatlık yaşamasa da saçma bulduğumu zaten daha ilk gün yazmıştım... evet iyi futbolcular. ligde fark yaratabilirler. ama oynayamıyorlar işte. bir maç hepsi birarada oynayamadı. bu işte bir yanlışlık var. millet gidip 3 kuruşa n'diaye gibi transferler yapıyor. biz eren'e 4, serdar'a 4... önümüze gelene 2 milyon eu maaş... böyle kasa mı döner?
  • 15849
    en büyük sorunu iki mücadeleye girmekten kaçınmasıdır (bir de pas attıktan sonra durduğu yerden aval aval pas atılan oyuncuyu/topu izleme var ama o ayrı bir konu şu anda) . top kendiyken oyuncular gerektiğinde çalıma gitmek yerine ilk fırsatta pas atmayı deniyorlar. top rakipteyken de topla gelen oyuncuya ortalama 2 metre civarı bir mesafeden bakarak, pas atarken topu kaptırmalarını bekliyorlar. 3-4 senedir takım böyle oynuyor hani topla gelen adama yaklaşayım rahatsız edeyim, ayağımı sokayım belki kaparım falan diye birşey yok. ancak ceza sahasına kadar gelince müdahele edilmeye çalışılıyor.

    çok genç ve mücadeleci bir takım değiliz tamam ama karşı takıma da top sendeyken sen oyna, top bendeyken de ben oynayayım demek pek mantıklı değil. çoğu maçta rakipler neredeyse altı pasa kadar gelip bir şekilde kaçırıyorlar ya da muslera güzel işler yapıyor da yemiyoruz golleri ama gün gelir ilk yarıda verdiğimiz 3 pozisyonun 2 si gol olur sonra nasıl çıkaracağız diye kara kara düşünürüz.

    yazarken düşündüm de bir daha, diğer yazdığım o pas attıktan sonra koşmama ile birlikte baya baya bizim 'koşmama' sorunumuz var. top bizdeyken zaten koşmuyoruz, ataklar hep merasimle gerçekleşiyor, top rakipteyken de aynı şekilde sadece pozisyon alıp geriye çekilme şeklinde bir davranış var. ee olm ne zaman koşacaksınız siz ? ne zaman mücadele edeceksiniz ? maç izlerken bunları görünce sinirleniyordum, bak yine sinirlendim. eski koşan, mücadele eden galatasaraylardan biriyle karşılaşma şansımız olsa delik deşik ederler bu takımı. neyse ki avrupada oynamıyoruz bu sene..
App Store'dan indirin Google Play'den alın