• 13479
    okuyan bilir, cok toleransliyim, cok pollyanna'yim. ama galatasaray sampiyonlar ligi'nde son 10 macindan galibiyet cikaramadi. onumuzde 2 adet benfica ve 1 adet atletico maci var son mac iceride astana macin'na kadar. bu sayinin 12-13'lere cikma ihtimali var. bunun sorumlulari def edilsin istiyorum boyle bir rezillik ugruna babam olsa tolere etmem. hele hele ocak ayi gelemden sneijder'le sozlesme imzalanmazsa sahaya taraftar muz varilleri atsa, baskana yumurtali saldiri yapsa ayakta alkislarim.
  • 13480
    bu sıralar hamza hoca'nın takımdan gidişi konuşuluyor. hatta çoğu kişiye göre gitti bile, sadece uzatmaları oynuyor. hamza hoca'nın yetersiz olduğu birçok nokta olduğunun ben de farkındayım ama bana göre takımın en büyük sorunu kadro yapısı.

    öyle kötü bir kadro mühendisliği yapılmış ki gerçekten akıl alır gibi değil. üstelik bu kadro kurulurken verilen yüksek ücretler de cabası. yani bu kadroyu tekrar düzeltmek de öyle kolay iş değil. çoğu arkadaşımız bek konusunda kesin transfere ihtiyaç olduğunu düşünüyor ama bir şekilde bek konusunun idare edilebileceğini düşünüyorum. günümüz futbolunda maç kazandıran da şampiyon yapan olgu da orta sahadır. orta sahan ne kadar kuvvetliyse takımın da o kadar kuvvetlidir.

    bizdeki oyuncularla (selçuk inan, bilal kısa,jose rodriguez, hamit altıntop, emre çolak, jem paul karacan) iyi bir orta saha düzeni kurmak mümkün değildir. hiç bir hocanın kesmediği selçuk inan gibi temposuz, ağır ve ikili mücadele kazanma oranı düşük bir oyuncunun liderlik ettiği orta sahası olan bir takımdan iyi futbol beklemek, bir japon sanat filminden tempo ve aksiyon beklemekten daha mantıksızdır bana göre.

    bir de bunların üstüne forvet hattın burak yılmaz ve umut bulut gibi top tutamayan, teknik becerileri çok kısıtlı, taraftar tepkisinden çok çabuk etkilenen 2 oyuncudan oluşuyorsa işler o futbol takımı için iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.

    bu sezonu kurtarmak çok zor görünüyor. devre arasında yapılacak transferlerin ne kadar verimli olacağı müphem. zaten bu kadro için çok elzem bir transfer hamlesi olabilecek kevin groskreutz transferini yetiştiremeyen bir yönetimden devre arasında kaliteli transfer beklemek de abesle iştigaldir.

    sonuç olarak bu şartlar altında hamza hoca giderse eğer kim gelirse gelsin bu kadro yapısıyla çok fazla başarı şansı olduğunu düşünmüyorum. en büyük dileğim iyi bir yönetim kurulu ve kaliteli bir hoca ile gelecek sezonun akıllı hamlelerle planlanmasıdır. türkiye gibi herşeyin kısa vadeli yaşandığı bir coğrafyada şimdi gelecek bir hocaya fazla sabredilmeyeceği için bu sezonu geçiştirecek bir hoca en idealidir. hiç olmazsa potansiyeli yüksek bir hocayı erkenden getirip harcamayalım.
  • 13481
    denenebilecek kısa vadeli hamlelerden biri aynı orta saha dizilişini soldan sağa yasin-bilal-sneijder-selçuk-jose şeklinde gerçekleştirmek olabilir. açıkça görülüyor ki yasin ile podolski'nin kanatları paylaştığı durumlarda ne ofansif ne de defansif olarak hiç başarılı değiliz. en azından jose ile zaten fazlasıyla yumuşak olan selçuk-bilal merkezini destekleriz. jose'nin öncelikli mevkisi merkez olsa da bize gelmeden önceki sezonunu istikrarlı bir şekilde sağ kanatta geçirdiğini hatırlamakta fayda var. böylece sağ kanadı da defansif olarak güçlendirip her ne kadar istemesem de sabri'yi beke atarız. denayer'de chedjou ya da hakan ile daha verimli olabileceği tandeme geçer.

    podolski yasin ya da burak ile dönüşümlü oynamalı ve semih acilen kızağa çekilmeli. kevin devre arası forma giymeye başladığında tıpkı denayer gibi enerjisi ile fark yaratan isimlerden biri olacaktır.
  • 13482
    şu an kadro yapısındaki eksik ve şişikler, %95 denge dengeoğlu'nun hatasıdır. bak yönetim kısmını geçtim işin, onlarda bi cacık yok zaten, hiç bir işe yaradıkları da yok. ama bizim kahraman, üç kupalı teknik direktör yüzünden kadromuz bugün bu halde. kimse kendini aaa bak hamza suçsuzmuş, yönetimin bok yemesiymiş falan diye kandırmasın. bu takımı kurduran kendisi. gross'u saymıyorum sonuçta kadroda yok. aldığı adamlar;

    sabri - bonservis yok - 2m euro maaş

    cenk - 600.000€ bonservis - 1m euro maaş

    podolski - 2,5m € bonservis - 3m euro maaş

    jpk -bonservis yok - 700.000 €

    bilal - bonservis yok - 700.000€

    carole - 1,8m €bonservis - 700.000€

    denayer - 500.000€- 800.000€

    yani toplam , 5,5m € bonservis ve yıllık 8m € yıllık ücret.

    şimdi türkiyeye gelirdi gelmezdi muhabbeti yüzünden huntelaar , maxi gibi isimler yazmıyorum.

    yedek kaleci gökhan değirmenci - bonservis yok , 300.000€ maaş

    sağ bek - cavanda , 1,750m € - 800.000€ maaş

    orta saha mbia - 2m € imza parası - 2,5m € maaş

    sol bek carole - 1,8m euro imza parası - 700.000€maaş

    forvet - eto'o / de sutter / adebayor / fernandao vb. 5m €bütçe.

    son olarak da bruma takımda kalacak.

    toplam ne oldu şimdi, dengeoğlu 5m bonservis 7,2m yıllık ücretle 14m civarı bir paraya elimizdeki kadroyu kurdu. ben sadece türkiyeye gelen oyuncular ile, bak yurt dışındaki kelepirleri falan yazmadım bile , ayrıca tqakımdan daha çer çöp de gönderiridim umut olcan falan onları da yazmadım, forvet transferi ile 16m euro harcayıp;

    muslera - carole - denayer - chedjou - cavanda - yasin - mbia - jose rodriguez - bruma - sneijder - eto'o gibi bir onbir ve;

    gökhan - hakan - semih - selçuk - emre - sinan gümüş - burak yılmaz

    gibi bir 18 oluşturabildim. şimdi, ben bunu bedavaya yaparken, dengeoğlu bunu 1,5m euro alıp yılda yapamıyorsa, o zaman sorun ben de mi, yönetimde mi, bizim marka değerimizde mi, yoksa kendi tanıdığı adamlar dışındaki adamları kontrol edemeyeceğinden korkan, denge dengeoğlunda mı?

    yorum sizin.

    edit: jose'yi unutmuşum yazarken, iki tarafa da ekleyeceğimizi düşünürsek, fark etmiyor , dengeler bozulmuyor yani
  • 13483
    tabi ki problem kadro yapısıyla alakalı olan takım. ama futbol takım kadrosu değil tüm camianın kadrosu.
    futbol takım kadrosunda bu problemi oluşturan da berbat transfer politikasıdır.
    şu adam iyi kafaya çıkıyor al defansa.
    bu çocuk 15 maçta 10 gol atmış al forvete.
    bu ortasaha bilmem kaç asisti var al.
    10 numara topçu muthiş kariyeri var al.

    böyle kadro kurulmaz ki. bir oyun sistemin olur ona göre topçuları oynatırsın.
    mesela celtic gibi oyunu taa cizgilere açıyorsundur, savunmadan uzun topla çıkıyorsundur, alırsın boylu poslu adamları oynarlar.
    ya da ben daha çok yerden kısa paslarla çıkacağım ayağa top oynayacağım dersin ona göre topçular alırsın.
    ben şok preslerle top kazanıp hücuma çıkacağım dersin ona göre topçular oynatırsın.
    böyle bir sürü varyasyon var.
    önce galatasaray'ın geçmişini ve başarılı olduğu yılları referans alıp ekolünü iyi irdelemek lazım.
    galatasaray'dan bir barcelona yapamazsın. tutmaz olmaz. en başta tribün bunu kucaklamaz.
    dediğim gibi galatasaray'ın belli başlı bir ekolü vardır bunu az çok hepimiz biliyoruz.
    bu ekole uygun bir hoca getirmekle işe başlanmalıdır. galatasaray takımı savunmada kalıp uzun ve koşu yoluna toplarla gol ararsa başarılı olamaz.
    bu oyunu en iyi uygulayan takım olsa bile istediği skorlara ulaşamaz.
    galatasaray'ın 10 numarası hagi gibi melo gibi olmalıdır. bakın ikisi farklı mevkide oyuncular ama ikisinin de hırs, azim mücadele gibi ortak noktaları var.
    yanlış anlaşılmasın sneijder de böyle bir adam o yüzdendir ki kötü oynasa bile taraftar onu sever. ama onun bir suçu yok,10 numaranın melo'dan alınıp sneijder'e verilmesi galatasaray ekolü için terstir. ne olurdu sneijder bizim efsane 14 numaramız olarak kalsa ? cruyff öyle değil mi ? inanın ben de sneijder'i çok seviyorum ama melo'dan 10 numaranın alınmasını bakın işte hala unutamıyorum.
    fener'in efsanesi alex. eminim burada çoğu insan ona gıpta ile bakmıştır. ama alex biz de olsaydı emin olun şu an adını kimse hatırlamıyor olurdu, lincoln kadar bile hatırlanmazdı.

    galatasaray'ın forveti burak veya drogba olmaz.messi de olmaz. galatasaray'ın forveti hamal olur, hakan sukur olur, elmander olur. hatta dünyanın en yeteneksiz forveti umut'un bile çoğu taraftarın gözünde burak'dan daha tercih edilesi olması da bundandır.
    burak 50 maçta 500 gol atsa bile bu camianın ekolüyle uyuşmaz. uzun vadeli başarılar elde edilmez.
    hayallere kapılmadan ekolümüzü iyi tanımak buna göre hareket etmek lazım.
    galatasaray en çok sarı kart görüp uefadan uyarı alan ekoldür, faulsuz maçı bitiren değil.
    galatasaray bacak aralarının ortasaha da top sektiren dünya yıldızlarının şampiyonluk bile getirse baş tacı edilmediği yerdir.
    tarihimizde örnekleri çok.

    galatasaray ne kadar eleştirilse de abdurrahim albayrak ruhuna sahip olduğu zaman başarılı olmuştur, olacaktır.
    galatasaray başkanı klas adam olmak zorundandır. borca sokmuş bilmem ne yapmış onu bilmem, galatasaray başkanı eline mikrofonu alıp sahanın ortasında anırmaz, o yüzden faruk süren'dir, ünal aysal'dır. adnan polat olamamıştır.
    kıyafetiyle dalga geçilen adam da olamaz. galatasaray baskanı geri planda olur ama gerektiğinde kükrediğinde kimsenin sesi çıkamaz.
    galatasaray ben yaptımcıların değil işini sessiz sakin yapıp locasında kendine yapılan tezahuratlara ufak bir gülümsemeyle karşılık veren alçakgönüllü yöneticilerin başarılı olduğu yerdir.

    galatasaray hocası rakip de aslında çok iyi takım demez, siz de her maça galibiyet istiyorsunuz caanıımm diyenlerin değil, çok kızgınız ama eski terim gibi kaybettiğinde benim suçum diyebilenlerin başarılı olduğu yerdir.
    ataman gibi galatasaray'ın olduğu yerde favori rakip olamaz diyenlerin mekanıdır.
    galatasaray inanç ile ego patlaması arasındaki ince cizgiyi ayarlayamazsa ekolünden uzaklaşır başarısız olur.

    galatasaray kaptanı, selçuk gibi elleri açık çaresiz bakmaz,
    hakan balta gibi küfür eder.
    hamit gibi roportaj vermez, ne kadar doğru söylese de takım arkadaşlarını taraftarın önüne atmaz.
    denayer gibi olur, bana sag bek oynar mısın dediler ben de oynarım dedim der ve oynar trip atmaz.
    benim mevkiğim burası değil o yüzden kötü oynuyorum demez.
    yasin gibi roportaj verir, daha iyisini yapacağım der. fedakarlık yapar. metrobusle idmana gider gerekirse.

    hani diyorsunuz ya seviye. işte yasin galatasaray seviyesinin topçusu değil diyorsunuz ya hiç anlamıyorum. asıl yasin tam bir galatasaray topçusudur. ilk geldiği gün dedim bunu. kim alıp getirdiyse helal olsun.

    bu böyle uzun uzun yazılır arkadaşlar. katılan olur katılmayan olur ama ben 30 yaşında bir galatasaraylı olarak tarihte bunları gördüm yaşadım.
    inanın bize harika topçular geldi ama kariyerlerini bitirdiler sadece.
    hep aynı kısır döngüyü yaşıyoruz. elmander geleceği dönem bakın bu sözlükte bile yazılmış drogba'nın adının geçtiği yerde ben elmander istemem yazmış adam.
    ben onu suçlamıyorum hepimiz iluzyon yaşıyoruz bazen yıldızların parlaklığı gözlerimizi kör ediyor. ben de yaşıyorum. ama bir adım geri atıp büyük resmi gördüğümde kızıyorum kendime.

    aslında bu kadar uzatmama gerek yoktu, bu yazının ana fikri aslında şudur;
    ekolümüze uygun bir yönetim kurulu, ekolümüze uygun bir hoca ve o hocanın kendine uygun oyuncularıyla biz arzuladığımız hedeflere koşarız.
  • 13485
    kadro yapısının bu kadar kötü olmasının sebebi % 100 hamzasson olan futbol takımımız.

    bunu ben dahil bir çok yazar arkadaşımız defalarca yazdı. geçen sezon şampiyon olduk fakat takımın aksayan bölgeleri kabak gibi ortadaydı. hamza efendi takımın başına 1 aralık 2014 tarihinde geldi. ilk yarıyı saymazsak koca bir 6 ay takımın başında görev yaptı ve bu alarm veren bölgelerle alakalı nasıl önlemler alması gerektiğine dair önünde yeteri kadar zaman vardı.

    yapacağı şey aslına bakarsanız çok basitti.

    eksik bölgeler hangileriydi? sırayla sayarsak;

    1- ortalama bir yedek kaleci

    2- iyi bir sağ bek

    3- iyi bir stoper

    4- iyi bir defansif orta saha (nedeni gayet basit çünkü felipe melo'nun gideceği ya da gitmek isteyeceği transfer sezonu başından değil, daha geçen sezon ortasından belliydi zaten.)

    5- iyi bir sağ/açık (tercihen solak)

    6- iyi bir forvet (aslına bakarsanız mevcut durumu dikkate alırsak ortalamanın bir tık üstü bir forvet yeterliydi.)

    görüldüğü üzere, yedek kaleciyi saymazsak takımın tam tamına 5 bölgesine rekabet arttırıcı değil direkt olarak ilk onbir oynayacak kapasitede 5 oyuncu transferi şart şartoğlu'ydu.

    hal böyleyken kulübün mali durumunun kötü olduğunu ama aynı zamanda da işini bilen bir teknik adamın şunları yapması gerekirdi;

    1- iyi bir scout ekibi kurmak, mevcut scout ekibi yeterli değilse de bir an önce yönetime daha iyi bir scout ekibi kurulması yönünde talepte bulunmak.

    2- scout ekibine geniş çaplı bir araştırma yapması yönünde talimat verip, scout ekibinin sunduğu oyuncularla alakalı geceli gündüzlü çalışmak. (işi ne amk, yıllık 2milyon doları bana verseler direkt kendim gider yerinde araştırma yaparım.)

    3- elemeler sonucunda yetenek / maliyet oranı yüksek oyuncularla alakalı yönetime raporunu sunmak.

    4- scout ekibinin bulduğu oyuncular dışında, sene sonu sözleşmesi bitecek ya da kulüplerinin kiralamayı düşündüğü jason denayer gibi genç ve potansiyelli oyuncularla alakalı bir liste yapıp bu listeyi yine yönetime sunmak.

    5- mevcut kadrodaki sercan yıldırım, yekta kurtuluş, umut bulut, olcan adın, dany ve benzerleri gibi ne oldukları belli çer çöp futbolculara 2. kamp dönemi sonu değil daha sezon sonu gelmeden kulüp bulmaları konusunda bildiride bulunmak.

    bu 5 yol izlenmiş olsaydı, kulübün mali yapısını olağanüstü sarsmadan eksik bölgelere takviye yapılması işten bile değildi. maliyeti düşük ama takıma katkıları takımın bir kaç oyuncusu dışında alayından fazla olan jason denayer ve jose rodriguez martinez örnekleri gün gibi ortada.

    kendisinin yukarıda saydığım ve mevcut durumda izlemesi gereken 5 yoldan hangi birini izlediği konusunda ortada net bir bilgimiz yok fakat transfer araştırmalarına "hele bir bilmem kimin düğünü geçsin bakarız yaaaw." diyen birinin bu 5 yoldan hiç birini izlemediği gayet ortada. bu da entrynin ilk cümlesinde de yazdığım gibi mevcut kadro yapısının bu kadar kötü olmasının sebebinin % 100 hamza hamzaoğlu olduğu sonucuna bizi kolayca götürmektedir.
  • 13494
    3 ekim 2015 istanbul başakşehir galatasaray maçında oyun planı olmadan ve maçın büyük bölümünü kaleye isabetsiz şutu olmadan geçirdi. maalesef oynanan oyun umut vermiyor. eğer ekim veya kasım ayında forma girip iyi oynayacaksak bu galibiyetler tatlı galibiyetler olabilir ama gelecek için çok endişe verici. özellikle orta sahanın yumuşak kalması da bunda en büyük etken. melo gittikten sonra maalesef orta sahada topu ters yöne aktaran ve rakibi ısıran bir adamın eksikliğini de ilerleyen haftalarda çokça göreceğiz. mutlaka üçlü orta sahaya geçip orta alanda kontrolü bırakmamamız lazım. özellikle jose pas paylaşımında çok etkili ve dikine oynayan bir isim. selçuk ise al geriye ver yana, maalesef çok formsuz.
  • 13495
    elindeki fiyat/performans felaketlerini dusununce ortaya cikan performansa cok da sasirmak zor.

    galatasaray oyuncularina yillik yaklasik 40 milyon euro civarinda garanti ucret oduyor. bunun yaklasik %30'u cok az veya hic verim alinamayan dzemaili, koray, tarik, hamit, jem, olcan ve umut bulut'a odeniyor- bu oyuncular ortalama 1.5 milyon euro kazaniyorlar ve karsiliginda neredeyse hicbirsey vermiyorlar. buna ek olarak selcuk, burak, semih, sabri gibi yararli olsalar da hakettiklerinin uzerinde kontratlara sahip olan oyuncular var. grosskreutz'un cope giden yarim sezonluk ucretini filan katmiyorum bile... diger yandan: sezon basindan beri takimin en iyi hamleleri olarak gozuken carole, denayer, jose'nin ortalama yillik ucreti 750 bin euro.

    isin ozeti su- galatasaray oyunculara odedigi paranin yarisini cope atiyor. bu kadar basit. kulup markete gidiyor, iki poset alisveris yapiyor, sadece biriyle eve donuyor. o posetin de coguna fazla para odemis, kullanamiyor.

    ***

    fenerbahce 2015 mayisinda sampiyonlugu kaybettikten sonra egemen korkmaz, selcuk sahin, emre belozoglu, bekir irtegun, pierre webo, dirk kuyt'un kontratlari bitti. ortalama 33 yasinda 6 oyuncu.

    galatasaray'i malesef boyle bir gelecek beklemiyor. bu sene sonunda hakan balta, sabri sarioglu ve hamit'in kontratlari bitiyor. malesef bu oyuncularin yerleri doldurulmadigi icin gerekli temizlik hamit'le sinirli kalacak. 2017'de chedjou, umut bulut, bilal, furkan, sercan, dzemaili kontratlari bitiyor. 2018'de ise muslera devam edecektir ancak jem, koray, yasin, podolski, sneijder, bruma, ontivero, umut gundogan... 2019'a geldim, ki 4 sene sonrasindan bahsediyoruz, selcuk, burak, tarik'in kontratlari ancak sonlaniyor...

    kisacasi galatasaray onumuzdeki senelerde parasini yuzde yuz dogru harcasa da cope giden %50'yi ancak 4 seneye yayilmis bicimde dusurebilecek. bu surenin de zaten finansal fair play kiskacinda gececegi belli. bir de ek olarak, dolar'in liraya karsi degerlenmesi sonucu gelirlerin giderlere gore deger kaybini da ekleyince tablo acik.

    galatasaray'in en kisasi 5 yillik bir kalkinma planina ihtiyaci var.

    ***

    bu 5 senede galatasarayin kac sampiyonluk kazanacagi muamma. galatasaray 96-00'i domine ettikten sonra duraklama donemine girmis, 2002'yi hala ayakta kalan iskelet ve tecrubeyle kazanmis olsa da 2006'ya kadarki surede baska sampiyonluk elde edememisti- ki o 2006'yi da ne sartlarda kazandigimiz ortada. ben 11-13 arasini 96-2000'e benzetiyorum: ulkenin en iyi takimi, avrupa'da basarilar, ust duzey kadro. yani gecen yilki sampiyonluk da bazi yonlerden 2002'ye benziyor: sampiyon oldugumuz gun dahi takimin gelecegi hakkinda cok ciddi soru isaretleri vardi.

    yani eger dogru bir plan yapilmazsa galatasaray benzer bir doneme girecek gibi.

    ***

    peki neler yapilmali?

    1. genc, ve kesinlikle fiyat/performans olarak turkiye seviyesi icin de degil, avrupa seviyesinde transferler yapilmali. yani jose, yani carole, yani denayer. bu tur transferler icin ozellikle city, madrid, chelsea gibi kuluplerin kiraladigi oyuncular buyuk firsat, tipki denayer gibi.

    2. artik yonetimin daha profesyonel olmasi gerek. hakan balta'yi severim, sabri hakkinda taraftarin %90'indan daha olumlu fikirlerim vardir ama artik yolun sonu. olcan, tarik ve benzerlerine ciddi ultimatomlar verilmeli- eger gercekten kontratlarinin sonuna kadar yatip paralarini alma istegindelerse bu onlarin hakki, bunu kadro disi olarak yapmaya devam edebilirler. galatasaray nasilsa bu oyunculara bu paralari odemek zorunda, en azindan diger oyunculara bir mesaj verilebilir.

    3. galatasaray yabanci agirlikli bir kadroyu yonetebilecek bir altyapi ve ustyapiyi florya'ya kurmali. tercumanlar, psikologlar, gerekirse yabanci dil dersleri... yine, hamzaoglu'na taraftarin %90'indan daha olumlu yaklasiyor olsam da yabanci oyuncularla iletisiminden cok supheliyim. ekibi de ayni sekilde. kulup icinde belli bir havanin saglanabilmesine kafa yorulmali kesinlikle.

    4. galatasaray kesinlikle fakir bir kulup degil. bu sene yapilan hata zaten s.o.s. veren iskelete takviye gerekirken hem bu takviyeyi yapmayip hem de daha zayiflamasina izin vermekti. kulup kesinlikle bu gecis surecinde tepede kalabilmek icin iskelet oyuncularla ilgili vizyon gostermeli. muslera ve sneijder elde. hakan balta ve denayer'in ayrilisiyla ust duzey bir stoper, melo'nun yerine ust duzey bir orta saha, ve burak/umut'un yapamadigini yapacak ust duzey bir snatrforu 2016 ocak'inda ve yazinda kadroya katmak zorunda galatasaray. ki bu oyuncularin pahali olmasi da bir zorunluluk degil- galatasaray ujfalusi'yi, melo'yu, hatta hagi'yi, popescu'yu cok ucuk paralara transfer etmedi.

    5. galatasaray artik oyuncu satacak. burak yilmaz'a 10 milyon veriliyorsa (ne kadar dogru bilmiyorum), kulubun oyuncuyu aninda satmasi gerek, bu vizyon ve planlamaya ihtiyac var. melo'da, telles'te gordugumuz profesyonel tavir surdurulmeli. gerekirse bahsedilen iskelet oyunculari icin dahi. fenerbahce yillardir degisilmezi sow'u, besiktas golcusu ba'yi goz kirpmadan sattiysa galatasaray da bunu yapabilmeli.

    6. galatasaray planlarini kesinlikle ama kesinlikle taraftara iyi aktaracak. ibrahimovic gosterip niasse'ye yonelirseniz tepki cekersiniz. isin kotusu 1-2 milyon euro'ya elinizdeki tum santrforlardan daha iyi bir oyuncuyu tepkiden dolayi transfer edemez hale gelirsiniz.

    7. galatasaray bu 5 senelik surecte kesinlikle avrupa sahnesinden uzak kalmamak zorunda. evet uefa kupasi ideal degil, ama galatasaray'in avrupada statusunu korumasi icin cok onemli bir kulvar. galatasaray bu statusunu korumasi durumunda avrupa liginde her daim 1. torbada olur, sampiyonlar liginde de 3. torbanin altina dusmez.

    ***

    bu 5 sene sonunda galatasaray da, rakibi fenerbahce de muhtemelen 4 yildizli olacak. biz yine tek avrupa kupasi olan takim olacagiz...

    ama 2000'in, 2014'un galatasaray'i olabilecek miyiz?

    asil mesele bu.
  • 13499
    en son geçen yıl için "bu senesi çöp olan takım" demiştim.

    bu sene onu bile diyemiyorum. ne oynanan belli ne oynayan belli ne oynatan belli. belirsizlikler havuzunda yüzüyoruz.

    lan o değil de hamza hoca nasıl bir güven patlaması yaşadı da bu hallere geldi ben en çok onu merak ediyorum.

    neyse en kısa zaman yönetim ve teknik heyet değişikliğine gitmesini dilediğim takımım.
  • 13500
    2-3 hafta içinde teknik direktör değiştirirse bu haliyle bile şampiyon olma imkanı bulunan takımımız...

    galatasaray'ın huyudur, kötü başlayan sezonlarda hoca ya da yönetim değişikliğine gidildiğinde takım anlamsız ancak keyifli bir reaksiyon verir, genelde o seneler şampiyonlukla neticelenir...

    oyuncu, yapılanma ve potansiyel olarak şampiyonluk şansımız yok denecek kadar az...
    ancak kan değişimiyle yaşanabilecek reaksiyon bu takıma beklenmedik şeyler getirebilmekte, daha önce de yaşadık...

    yeni gelecek yönetimin ya da hocanın çok iyi olması da gerekmiyor, hoca, takıma katkısı neredeyse sıfırlanmış isimleri keser, doğru kadro seçimleri yapar, yönetim de takımın sinerjisini sağlamak amacıyla abdurrahim albayrak ve ali dürüst'ü florya'ya getirirse, emin olun rakipler "hay anasını arkadaş" şeklinde tepki vereceklerdir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın