• 3280
    stad gibi aslinda. yikilip yeniden insa edilmeli. uce bese bakmadan birkaci haric tamami satilmali. a2 ve yine yeni genc transferlerle yeni bir takim yaratilmali, yine galatasaraylilik ruhu yakalanmali. halihazirdaki takimin sadece futbolu degil, ruhu da cirkin, ne tarihine yakisiyor, ne de renklerine. itici. kaba. kustah. aslinda yakistigi bir sey var dogrusunu soylemek gerekirse. o da yonetim. hicbir sey tesaduf degil. yonetime bak takimini al ya da al takimi vur yonetime. hangisini isterseniz.
  • 3282
    basketbolda çok dile getirilen bir tabir vardır 'topu pota altına indirmek'

    topu pota altına indirmek demek en kolay basket atma yoludur. potaya çk yakın olduğun için isabet kaydememe şansı %10-20 civarındadır. döner atarsın, hook-shot atarsın, rakibe feyk atıp boş şekilde sayı yaparsın, vs.. yani çok çeşitli şekilde sayı yaparsın. hele pota altında shaq gibi adam varsa hemen hanene sayıyı yazarsın.

    şimdi neden bunları yazdığıma geleyim.

    bizim takım en büyük sorunu pota altında shaq kadar sayı atma olasılığı çok yüksek olan milan baros var. pota altından kastım ceza sahası. bizböylesine sayı yapma potansiyeline sahip adamı ceza sahasından topla buluşturamadığımızda gol pozisyonlarımız az oluyor, attığımız gol adedi az oluyor. halbuki ceza sahasında topla buluşan bir baros demek gol demektir. gol olmasa bile çok tehlikeli pozisyon demektir. peki biz ne yapıyoruz? kaleden oldukça uzakta topla buluşturuyoruz baros'u. haliyle gol atma şansı az oluyor.

    hatırlayalım arda-lincoln-kewell-baros'lu kadromuzun olduğu sezonu. milan baros her maç en az 3 kere ceza sahasında topla buluşuyordu. sonucunda gol kralı olmuştu.

    gheorghe hagi'nin oyun sistemi gol yememek üzerine kurulu olduğundan milan baros harcanıyor. takım olarak gol atamıyoruz.

    18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçında ceza sahasında topla 1 defa buluştu ve sonucunda gol geldi. golü kendisi atabilirdi fakat kaleci kurtardı dönen topu kazım gol yaptı.
  • 3283
    bir kaç ata sözü ile anlatayım
    ''at sahibine göre kişner'' -----> adnan polat
    ''balık baştan kokar''------> adnan polat
    ''başarısız bir kalabalıktan hiç bir hayır gelmez''(machiavelli)-----> ultraslan
    ''bütün insanların kabiliyetlerine göre işi olmalı, bunun aksine hareket edilmesini padişah engellemeli''(nizamülmülk)---------> hakanbalta,servet,aydın,barış,ayhan,sarp,zapata....
    ''ava çıkınca avlanmaya hazır olun. yanınıza en iyi ok ve yayınızı alın. ormanda hayvanları kovalarken size en uygun olan giysileri giyin.'' --------> hagi,skibbe,gerets,rijkaard ve niceleri
    ve son olarak
    ''arslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri karşısındakilere arslan kesilir. eğer arslanlara köpek baş olursa, o arslanların hepsi köpek gibi olur. ''
  • 3284
    süper lig 2010-2011 sezonunun 27. haftasından itibaren, şahsi kanaatimce şöyle bir yol izlemesi gereken takım:

    gidilecek florya'ya, tugay bir köşeye ayrılacak, hagi dahil herkese denilecek ki "lig bitti beyler, toplayın çantaları, hadi siz gidin tatil yapın, düşünün, gerekiyorsa takım arayın, kalıp kalmayacağınıza karar verin, istiyorsanız tek başınıza anteman yapın, sezon bittiğinde gelin bir görüşelim"

    sonra da alacak tugay kerimoğlu a2 takımını, sezon sonuna kadar onlarla maçlara çıkacak. o çocuklarda biraz maç tecrübesi olacak, kendini belli edenler seneye a takıma alınacak, birbirlerine ısınacaklar.

    ne kaldı ki bu sene? ne ümidimiz var ki kardeşim. "e ama küme düşme tehlikesi bik bik" diyenlere sağlam bir şamar yollarım. mevcut takımdakilerin bu tehlikeyi a2 oyuncularından daha az yaşatacağını iddia edebileniniz var mı?

    bari seneye bir yapı oluşur, elimizde alternatif olur.
  • 3286
    milli takımın avusturya ile yapacağı maç için seçilen kadroya 6 futbolcuyla en çok futbolcu gönderen takımdır. ki bunların içinden servet arda ve yekta kesin ilk onbir oyuncusudur kanaatimce. hatta hakan balta'yı da sayabiliriz gibi geliyor. yani aslında hala kötü bir takım değil sadece kötü yönetiliyor... ahh adnan polat ahh, yatacak yerin yok...
  • 3287
    --- alıntı ---
    ligin 1. haftasında sivasspor deplasmanında 14 ağustos 2010'da mehmet yıldız, neill'le güreş tutar. faulü yine sivasspor kazanır, orta gelir golü yersiniz.

    ligin 2. haftasında bursaspor'a karşı 22 ağustos'ta volkan şen sarı kartı varken topu herkesin gözü önünde eline alır. hakem göz göre göre volkan'ı oyundan atamaz. siz 0-2 yenilirsiniz.

    ligin 7. haftasında 1 ekim 2010'da maç başlar başlamaz neill emenike'nin önündeki topa vurduğunda, bu kadar komik bir penaltı çalınır, siz yine yenilirsiniz.

    ligin 8. haftasında ankaragücü maçında rakip hareketli topu oyuna sokar, hakem görmezden gelir, siz kontradan golü yersiniz. rijkaard gider, yenilirsiniz.

    ligin 12. haftasında hagi ile işler iyi başlamışken manisaspor maçı 0-0 iken rakibin elle kestiği pozisyon penaltı değeri kazanmaz, yüklenir yüklenir galatasaray golü bulamaz, manisaspor kazanır, siz yenilirsiniz.

    ligin 13. haftasında galatasaray kayseri deplasmanında 0-0 kalır. bir elano'ya yapılan penaltı bir de rakibin elle kestiği pozisyonda galatasaray'ın iki penaltısı verilmez.

    ligin 19. haftasında bursaspor kenny miller'in hem ofsayttan hem de elle kontrol edip attığı golle öne geçer, siz yine yenilirsiniz.

    ligin 24. haftasında karabükspor karşısında maç başında kazım'a bariz bir penaltı yapılır fakat düdük tabiki çalınmaz...

    --- alıntı ---
    18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı'nda yapılan hakem hatalarını da göze alırsak 25 puanımız hakemler tarafından çalınmış. tabii ki bu maçların hepsini kazanacağımız diye bir kural yok ama ortada böyle de bir gerçek var. tamam biz çok kötüyüz, hatta bok gibiyiz ama bu durumun oluşmasında hakemlerin hiç mi suçu yok. hakemlerin fenerbahçe'ye karşı nasıl bir itici güç sağladıklarını düşünürsek bu söylediklerim daha kolay anlaşılır...
  • 3288
    6 mayıs 2001 tarihi ile birlikte baslayan gs-fb derbilerinde kimi zaman gozle gorulur sekilde, kimi zaman ince ince kıyıma ugramıs futbol takımıdır.

    aha yine mazeret uretiyorlar demeyin, acın bi son 10 yıla bakın. olimpiyatta lucianonun 2-2 iken kose atısında topu elle kesmesi, gecen sene kadıkoyde ofsayttan yedigimiz gol, olmayan penaltı, rovansında g.santosa verilmeyen penaltı, prates'e durum 1-1 iken kadıkoyde yapılan ve verilmeyen faul sonrası yedigimiz gol, 4-0 lık macta saidou'nun atılması, fırat aydınus'u asy'de orta sahada selcuk'un rakibinin bogazına attıgı tekmeye 2. sarı kartı gosterememesi, carlos'un keita'ya tırmandıgı pozisyon , dunku macta verilmeyen net gol , vb vb ,vb, vb. yazmaya usendim digerlerini.

    fenerin bana son 10 yıldır mırın kırın ettigi tek derbi macını soyleyin hadi. cuneyt cakır'ın fenere 3 kırmızı kart gosterdigi 2-1 aldıgımız kupa macı haric.
  • 3290
    düzelip eski haline dönmesi için florya'da tsunami gibi bir şeyin olması gereken takım. ufuk (saçma sapan yabancı kaleciler geleceğine kendisini tercih ederim), sabri, arda, yekta ve biraz da servet dışında yerli futbolcu kadrosunu tamamen değiştirmemiz gerekiyor. üçer tane üst düzey yabancı ve türk oyuncu alınarak, teoride takım düzlüğe çıkarılır, uygulaması da takımın başındaki hocaya kalır. ama avrupada oynamayan bir takıma, hangi üst düzey oyuncu gelir orasını da bilemiyorum, bu durumda da doğal olarak bu sene kadroda olan çoğu futbolcu seneye de bu takım için oynamaya devam edecektir. (u: zaten adnan polat da -blöf yapıp gaz amaçlı konuşmadıysa- bu futbolcu kadrosunun büyük bir kısmı gelecek sene de bizimle birlikte olacak demişti) kısacası bu transfer döneminde izlenecek olan transfer politikası galatasaray'ı ya vezir edecektir, ya da rezil...
  • 3291
    herşeyin tükendiği noktada bulunan takımım.
    bu noktanın bir avantajı vardır, elinizde hiçbir şey olmadığı için "sil baştan" yapmanız kolay olur. yapılacak olan tek şey budur.
    gerekli olan futbolcular ise; girdiği pozisyonların en azından üçte birini gol yapabilecek ofansif oyuncular, kendi etrafında hızlıca dönebilen savunma oyuncuları, en azından 5 metreye pas yapabilen orta saha oyuncuları ve kendisine doğru gelen topa bombaymış gibi bakmayan bir kalecidir. bulması o kadar da zor değildir.

    bırakmış falan değiliz, bırakacak da değiliz elbette. ama feci halde ayıp oluyor artık. birilerinin bırakması lazım acilen.
  • 3292
    mücadele gücüne kimse laf edemez ama takım bütünlüğü yok. takım bütünlüğü olsa geriden gelip maç kazanır, yada öndeyken maçı kazanmasını bilir. bence gösterdikleri performansla hakan balta, ayhan, aydın; yeteneksiz tayfasından mustafa, barış, zapata, kendisini çok sevsem de kewell, takımdan ayrılmalı. alex ve semihe kafa attıran servet ve gökhan da ilave edilebilir. kalan haftaları heba etmeden a2'den alternatif olabilecek futbolcular kadroya girmeli artık lig bitmeden *
  • 3296
    geleceğe yönelik ihtimaller ve tahminler gözönüne serildiğinde başarının belli sebeplerden dolayı uzakta olduğu aşikar olan takımımız.

    şöyleki;

    adnan polat'ın istifa etmeyeceği ihtimali %99
    hagi'nin gönderileceği ve yeni sezonda yeni teknik direktörün gelme ihtimali %100
    bir sonraki yıl adnan polat'ın olmayacağı ihtimali %100
    yeni yönetimin yeni teknik heyet kuracağı, seçim vaadi futbolcular getireceği ihtimali %99

    yani 2009-2010 sezonu başlangıcı gibi görünüyor her şey. adnan polat geldi, büyük umutlarla ve büyük projelerle rijkaard geldi, florya'da devrim yapıldı, yeniçeriler diskalifiye edildi, yıldızlar alındı, uyum sorunu yaşandı, sistem sorunu yaşandı, yönetim sorunu yaşandı ve maalesef başarısızlık geldi.

    bu yılki başarısızlıktan sonra, yüzdelerle ifade edilmiş tüm bu ihtimaller gerçekleşirse iki yıl sonra şuanki mevcut kadrodan 1-2 futbolcu dışında kimsenin kalmayacağı aşikardır.

    çözüm ise;

    adnan polat yönetiminin sezon sonunda istifa etmesidir. istifa etmeyeceğini varsayarsak (ki çok büyük ihtimal), bir sonraki seçimleri kazanacağını bile varsayarsak (ki çok düşük ihtimal) ne yapıp edip, şuan, derhal, tugay kerimoğlu'nu altyapının başına getirerek önümüzdeki yıl için yerli futbolcu takviyesine başlaması gerekir. ayrıca, yerli futbolculara yönelik ayrı bir scout ekibi kurarak gerek paf takım, gerekse de a takım için yurtiçi ve yurtdışından türk oyuncular takip edilerek kulübe transferi sağlanmalıdır. gidecekse de, kalacaksa da galatasaray menfaatlerini zerre kadar düşünüyorsa bunu yapmalıdır.

    zira iki yıl sonra, hatta çok uzağa gitmeden önümüzdeki yıl takımda büyük sirkülasyon olacağı, galatasaray'ın maddi ve manevi bu sirkülasyona hazırlıklı olması vizyon sahibi bir yöneticinin düşünmesi gereken başlıca konudur.

    galatasaray'ın hak ve menfaatleri koltuk sevdası, ego ve kişisel husumetler ile karıştırılmayacak kadar önemlidir. galatasaray'ın hak ve menfaatlerini düşünen yönetici, taraftar, futbolcu her kim olursa olsun bir adım sonrasını düşünmek, çok iyi planlamak zorundadır.

    bunu beceremiyorsa çekip gitmelidir.
  • 3298
    yeni sezona şube çapında çok büyük bir revizyonla girmesi gereken takım. bu revizyon yönetimden futbolcuya, teknik ekibe hatta taraftara kadar yapılmalı. gerçekten düzgün işler yapıldığını görebilirsek biraz daha sabır gösterebiliriz. işte taraftar revizyonu bu sabır gösterilerek yapılacak. futbolcu revizyonu büyük paralarla alınacak ünlü yabancılarla değil, genç ve yetenekli isimlerle yapılmalı. bunu da teknik ekip revizyonunda gelecek isim yapmalı ki bu kısım en önemlisi. bana göre kalli feldkamp sportif direktör olmalı. o, futbolcudan ve takım kurma işinden gerçekten iyi anlıyor. 2008 takımını düşünün. mehmet topallar, barış özbekler, hakan baltalar, servet çetinlerle ucuz bir maliyetle genç ve dinamik bir takım kurulmuş, o takım daha sonra avrupa 3. olan milli takımın temelini oluşturmuştu. arda turan'ın bu dönemdeki performansı da dikkat çekicidir ayrıca. öte yandan kalli 96-2000 takımının da ilk kibritini çakan adamdır. zaten 96-2000 takımı bizim için önemli bir referans. daha öne başarılı olunmuş bir sistemdir o ve ateşi yakan kalli'nin küçük alevini harlayan fatih terim sayesinde kurulmuştur o takım. peki nasıl bir takımdı o takım? evet o takımda ciddi anlamda yıldız diyebileceğiniz en fazla 5 yabancı gelir akla ki bu 5 adam da 4 yıla dağılır. hadi isimlerini de verelim. hagi, popescu, taffarel, ilie, filipescu... sadece bu 5 yabacı düzenli forma şansı bulmuşlardır 5 senede. takımın iskeleti, alt yapıdan yetişen; bülent korkmaz, fatih akyel, okan buruk, suat kaya, tugay kerimoğlu daha sonra da emre belözoğlu ve anadolu'dan (hatta ikinci lig'den) gelen ucuz maliyetli genç ve yetenekli oyunculardan oluşuyordu. hakan ünsal(karabük), vedat incefe(karabük-takımda devamlı şans bulamaması kendi hatalarından ileri gelir), ergün penbe(gençlerbirliği), ümit davala(diyarbakıspor), arif erdem(zeytinburnu), hakan şükür(bursaspor) gibi isimlerdi bunlar. tabi bunların yanında alt yapıdan ufuk talay, faruk atalay gibi; anadolu'dan da osman bozkut, evren turhan gibi başarısız isimle de oldu, yine olacak. bu isimlerin kimisi kalli, kimisi fatih terim döneminde geldi. ben isterimki bugün bu iki isim birlikte çalışsınlar. egosu kuvvetli bu iki adamın bir arada çalışması çok da mümkün değil ama ben ideal olanı söylüyorum. buna göre takımın yeni sezonda yapısı şöyle olabilir;

    sportif direktör: karl heinz feldkamp

    teknik direktör: fatih terim

    yardımcısı: tugay kerimoğlu(üstteki 2 ustanın yanında ne olacağını düşünsenize)

    kaleci antrenörü: eser özaltındere (türkiye'nin en iyi kaleci antrenörü. fransa'nın sıradan takımlarından metz'den gelen gelen mondragon'un o yaşta geldiği noktaya bakınız. zapata'dan bile bir şeyler çıkarabilir.)

    olası transferler: orhan şam, sakıb aytaç, alper potuk, şahin aygüneş gibi anadolu'nun genç yetenekleri(birinci lig, 2.lig hepsi olabilir) ve son senelerde oluşan almanya pazarı. ayrıca 3 tane kaliteli yabancı.

    sözün özü, bana göre takımı daha önce deneyip başarılı olduğumuz sistemler gözeterek tekrardan kurmalıyız. şayet kalli ve fatih terim birlikte çalışmayı kabul etmezlerse fatih terim tek başına da gelebilir. ama 96'daki zihniyetiyle gelmeli ve burada başarılı olmanın kendi kariyeri açısından da son şansı olduğunu bilmeli.

    not: bu arada anadolu'dan takip edip yetenekli olduğuna inandığınız gençler varsa ekleyebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın