• 67
    tam 11 kişi ile gerçekleştirdik. gelen herkese teşekkür ederim. tıpkı yazılarda olduğu gibi kaliteli insanlar. sizlerle tanışmak büyük mutluluktu. gürültüsüz ve daha kaliteli bir ortamda tekrar en kısa zamanda buluşmak dileğiyle.

    güzel enstantaneler var:

    hagi ile adaş olduğumu öğrenmem güzeldi. ayrıca beklediğimden çok daha genç olması şaşırtıcı idi kendi adıma. çok genç yaşta sözlüğü kurduğunu anlamış oldum. tebrik ederim.

    çok değerli insanlarla tanıştık. tüm arkadaşların kendini ifade gücü ve tartışma şekli çok hoştu. sözlüğün kaliteli olması asla tesadüf değil.

    olumvarsabenyokum‘un da bir hanımefendi olduğunu görmüş olduk. zirvedeki tek hanımefendi idi.

    herkese tekrardan teşekkürler.
  • 69
    çok değerli insanları tanıma fırsatı bulduğum etkinlik.

    katılım az sayıda kişiyle gerçekleşmiş olsa da güzide sözlüğümüzün pek değerli yazarları ve okurları ile aynı havayı solumak, kadeh tokuşturmak, hasbihal eylemek ve aynı kare içinde bulunabilmiş olmak oldukça değerliydi.

    zirveden notlar ve gözlemlerim: daniel tozser her zamanki mütevazı tavırlarıyla görev adamı gibi takıldı.

    adaş iki insan hagi ve pivot santrfor acayip yakışıklı ve karizmatik adamlardı. özellikle pivot santrfor muazzam güzel ve etkili bir ses tonuna sahip.

    olumvarsabenyokum rumuzlu renktaşımız zirvenin tek kadın katılımcısı olarak değerli düşüncelerini bizlerle paylaştı ve çok da iyi hitabet yeteneği olduğunu düşünmekteyim.

    beni siz delirttiniz rumuzlu renktaşımız ile çok güzel rakı masası muhabbeti dönermiş onu fark ettim.*

    brezilyali kanat rumuzlu renktaşımız son saatlere doğru geldi ve zirvenin en genç katılımcısı oldu. çok sempatik ve bir o kadar da yakışıklı bir kardeşimizdi. sohbeti de gayet hoş idi. ayrıca kendisi bana tarzımı çok beğendiğini vs. söyleyerek övgülerde bulundu o vesileyle çok teşekkür ediyorum bir kez daha.*

    erman41 rumuzlu ağabeyimiz de henüz okur statüsünde olmasına ettiği isyanlar* dışında oldukça babacan bir insanmış, birgün buraları sayfalarca entryler ile donatması dileğiyle.

    borissimo rumuzlu renktaşımız ise diksiyonu çok temiz ve akıcı konuşan, bir nebze çocuklar duymasın dizisindeki havuç karakterini andıran sempatik bir insanmış. kendisi antalya'dan katıldı zirveye, sağ olsun var olsun.

    ve son olarak katılan diğer renktaşlarımızı da sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. pek sohbet etme şansımız olmadı onlarla ancak bu tarz organizasyonları arttırmak için ben elimden geleni yapmaya hazırım. herkese bu güzel gün için teşekkür ederim şahsım adına.

    son not: hagi'nin maaşları sarı kırmızı zarflar ile verme jesti çok hoştu. :p
  • 70
    sabahın üçünden beri ayakta olmanın, uçak yolculuğunun, son 4 saati ya yürüyerek ya da metroda vs ayakta geçirmenin yorgunluğuyla ve ağzıma kadar dolu olan mekanın gürültüsü/bir kıbrıslılın alışkın olamayacağı sayıda kalabalığın şaşkınlığıyla olduğum yere çökmekten başka bir katılım gösteremediğim zirve. bir de otele kabul edilme saatinde ve yolda gelirken gs store'da tek girişlik kart alma problemi yaşanınca biraz gecikmeli katılmak zorunda kaldım. bu bakımdan herkesten özür dilerim öncelikle.

    bir türlü organize olamayınca tanıdık bildik yer diye seçtiğimiz aslanım zirve için doğru mekan olsa da sanırım yanlış zamandı. dünyanın dört bir tarafından gelmiş alkollü ve heyecanlı renktaşların böğürtüsü, promili ve dumanı günde toplamda 600 kişiyi göremeyen biz kıbrıslıların dengesini şaşırtacak yoğunluktaydı. insanın iki yan taraftakini duymasını imkansız kılan ambiansa rağmen güzel muhabbet döndü. ancak o gürültüde masa uzamaya devam ettikçe malesef toplu bir muhabbet yapmak imkansızlaştı..

    herşeye rağmen kafanızda sadece nicklerden ve cümlelerden ibaret insanları kanlı canlı görmek ve düşündüğün gibi tertemiz dosdoğru insanlar olduğununun farkına varmak gerçekten çok mutlu ediciydi...

    bu çağrıya kulak verip gelen, gelmeye çalışan, niyetlenen herkese çok teşekkürler...
  • 71
    bugün 11.05 itibari ile antalya'ya geri dönüyorum. zirve ile alakalı en doğru yazının tam şu an çıkacağına inandigim için havalimanından yazıyorum :) önce gelen herkese teşekkür etmekle başlamalıyım. zannedersem sayımız +10 oldu sonlara doğru.

    hagi: genç, oldukça güler yüzlü, yolda yürürken dahi entry'mi silecek kadar sözlüğe bağlı, çok sıcak kanlı harika bir insandı. muzeci'de bahsetmiş yalnız maaşı biraz arttırırsa iyi olacak.

    daniel tozser: o da hagi gibi çok güler yüzlü, mütevazı, ve kıbrıslı. aksanından hemen anlaşılıyor zaten :) kendisiyle tanışmak şerefti.

    pivot santrfor: kendisiyle ve onunla gelen çok sevgili okur abim erman41 ile benim gibi erkenden gelmeleri vesilesiyle daha çok sohbet etme imkanı bulduk. çok hoş, çok dolu, beraber vakit geçirmekten son derece keyif alınacak insanlar.

    muzeci: çok güler yüzlü, inanılmaz nazik ve beyefendi bir arkadaşımız. kendisiyle sohbet etmek büyük zevkti. küpelere hasta oldum söyleyeyim :)

    beni siz delirttiniz: ahh ahh biraz vaktimiz olsa muazzam sohbetler dönecekti be hocam! kendisi çok sohbet, konuşkan birisi. umarım bir sonraki zirvede iki duble ile yapacağız sohbeti.

    olumvarsabenyokum: zirvenin tek kadın temsilcisi idi ve aramızda olmasından çok memnun oldum. umarım bir diğer zirve'de kendisiyle daha çok sohbet etme şansımız olur. fatih hoca düşmanıdır kendisi. (şaka) tekrarlıyorum (şaka)

    zirve sonrası akşam eve döndüğümde sadece nick'lerinden ve yazdıklarından ibaret olan yazarların aslında bundan çok daha fazlası olduğunu fark ettim. ve en önemlisi gelen herkesin gözüne baktiginizda iyi insan olduğunu anlıyorsunuz. benim top noktam buydu. bu kadar abi, abla, kardeş, dost kazandığım için mutluyum. sevgilerle!

    edit: hagi, baya green street holigans tarzı masa başına oturmanı unutamazdım. denk geldi desen de yemedim ahaha :)
  • 72
    gerçekten enerjisi yüksek ve güzel olan yazar ve okur arkadaşlarla tanıştım. gerçi şu an arkadaşları gerçek isimleri ile değil nickleri ile hatırlıyorum. ortam gürültülü olduğu ve oturum düzeninden dolayı herkesle aynı yoğunlukla diyolog kuramasakta kendi açımdan güzel bir zaman geçirdim. burada uzun zamandır nicklerini bildiğim yazar arkadaşlarla yüzyüze görüşmek güzeldi. kaideyi taciz eden istisna ve mocuishle ile de tanışmak isterdim artık başka zamana diyorum.kadın olarak günlük hayatta galatasaray ve futbol konuşma ortamım fazla olmuyor. genelde bura ile sınırlı kalıyor. bu anlamda yoğun bir galatasaray muhabbeti döndürmek beni mutlu etti. mektup gibi bitirecem bir daha ki sefere kadar kendinize iyi bakın arkadaşlar :))
  • 73
    öncelikle çaylak olarak yazdığımdan umarım bu konuda 5 entry etkisi yaratır. :)

    arkadaşlar maçta 3 puan alamamiz hepimizi üzdü. ancak bu kadar güzel insanlarla tanışmak bence 3 değil 10 puan değerindeydi.

    ilk olarak borissimo: kendisi ile pivot santrfor aracılığı ile buluştuk. alt kat üst kat derken sonunda buluşabildik. sanki yıllardır tanışıyor gibiydik. ne demişler: galatasaray bir his takımıdır.
    daniel tozser : sessiz, ağırbaşlı ve kıprıslı renktasimiz. seni de tanımak güzeldi.
    hagi: spiker demiş ya nasıl anlatayım bu golü size. teşekkürler hagi.
    muzeci: kapıdan ilk girdiğinde tanıdık sıcak kanlı kardeşimizi. bir sonraki bulusmada kete gelir sanirim.
    olumvarsabenyokum: ekibin tek bayan üyesiydi. bir sonraki bulusmada stadda olmak ümidi ile.
    beni siz delirttiniz: yıne bize çok şey katan ve katmaya devam edecek yazarımız. tam rakı masası sohbeti yapilacak arkadas demisler ya. lafta kalmasin kardesim. iyi ki tanidik seni de.

    son olarak değerli kurucumuz hagi' ye naçizane bir sorum olacak. müzecinin bahsettiği kırmızı zarfın rengi değişebiliyor mu ? düz beyaz da olur. büyük boy makbuldür.

    son kelam : sizi tanımak benim için büyük mutluluktu. teşekkürler arkadaşlar. en kısa sürede görüşmek üzere.
  • 74
    üzerinden bir sene geçmiş olan zirve...

    "hep baskete gidip geliyorsun bir gün de futbol maçına gel de yüz yüze görüşelim" laflarından gaz alıp açmıştım başlığını. maçtan iki gün öncesine kadar da sözlük tabiriyle üzerime kalmıştı. tabi muhatapların türk olduğunu, yumurta kapıya gelmeden işe başlamama genetiğini unutmuşuz.

    hagi'nin bir gün önce bildik tanıdık yer diyerek aslanım demesiyle ilk kurşun atılmış oldu bir nevi. tabi bir derbi günü nevizade'de toplanıp tanışmanın pek kolay olmayacağını herkes biliyordu ama son dakikada başka alternatif kalmamıştı.

    sabah 2:45'te çalan telefon alarmıyla başlamıştı gün benim için. havaalanında "ne alaka" denilen tanıdıklar dahil buraları görüyorsun herkes galatasaraylı bir kalabalık. 70-80 lira fark için sabahın köründe kalkan uçağa biniş ve manasız bi saatte daha da büyük bir buraları görüyorsun herkes galatasaraylı toplulukla sabiha gökçen havalimanında buluşma...

    missgese'nin bir gece önce attığı "biraz rahatsızım gelemeyeceğim" mesajı sonrası nasılsa vakit var diyerek kısa bir görüşme için kadıköy taraflarına geçtim. tabi sabahın köründe kalkan uçak sabahın köründen hemen sonra inmişti istanbul'a. anlamsız bir vakitte olunca vakit geçirmek için iskeleden yürümeye başladım, "google maps'e baka baka bağdat bulunur" diyerek. önce meşhur boğa'nın oradan geçtim, sonra da fenerbahçe stadı'nın önüne geldim.

    sırtımdaki çanta hariç sivil olmanın rahatlığıyla etrafında bir tur attım, yusuf fahir baba'ya bir fatiha okudum(!)*, sonra yola devam ettim. öğlen 12 gibi yine stadın önüne geri döndüğümde tek tük toplanmaya başlayan deplasman taraftarının arasında renk vermeden dolanıp metrobüse bindim. takip eden 3 saat tamamen hareket halinde geçti. metrobüstü, metroydu, arada otelin yerini şaşırıp 20 dakika boş yere yürümeydi, sonra tekrar taksim'e gitmeydi, beyoğlu store'da tek geçişlik kart almaydı derken 2 buçuk gibi başlayacağı söylenen zirve için hagi'yle buluşup mekana girdiğimizde sanırım saat 4 civarı olmuştu.

    tabi bütün hafta mesaili çalışmışsın haftasonu boşa çıksın diye. sabah 3'te kalkmışsın, uçağa binmişsin, otobüse binmişsin, 2 saat yürümüşsün, tekrar metroya bişeye binmişsin. bir de nevizade'nin o tıklım tıkış, promilli desibelli hali. adamda derman kalır mı? insanlar konuşuyor ben anlamıyorum, konuşuyorum sesim çıkmıyor öyle bir durum. zaten iki yanındakini duymak imkansız o gürültüde. masa kalabalıklaştıkça malesef bir selamlaşmadan öteye geçemedik malesef.

    ekipten samimi olduğum bir tek muzeci vardı, müthiş bir sevgiyle sarılıp kucaklaşmıştı. erman41 ve orjinal baskı retro forması, o ses tonuyla yeni bir dine davet etse kolay reddedemeyeceğin pivot santrfor ve ailemizin italyan erkee borissimo biz gittiğimizde çoktan muhabbeti koyulaştırmıştı. daha sonra olumvarsabenyokum, beni siz delirttiniz ve malesef hayal meyal uzaktan görüp nickini burdan öğrendiğim brezilyali kanat da dahil oldu ama hem yorgunluk hem de mekanın gürültüsü sebebiyle doğru dürüst iletişim kuramadık.

    zirveden maça gittik hagi ile birlikte, hayatımda ilk defa arena'da maç izlemem dışında geride hiçbir şey bırakmayan 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçını yaşadım. ertesi gün mecidiyeköy'e gittim. eski stadın orada gökdelenlerin arasında dolaştım, burger'da oturdum. akşam da yine bir sürü benzerimle beraber kıbrıs'a döndük.

    bir gün sonra mı iki gün sonra mı ne, borissimo'dan bir mesaj. "abi zirvedeki ekiple birlikte düzeyli ve kontrollü şekilde futbol konuşmak için bir whatsapp grubu kurmak istiyorum, katılır mısın?". tamam dedim, bir süre sonra bir gruba eklendim. aradan bir yıl geçti, grupta ne kontrolün "k"sine ne de futbolun "f"sine rastladım. sabah uyanıyorsun 300 mesaj, işe gidiyorsun mesela çekmeyen bir yere gidip geliyorsun 400 mesaj, toplantıya giriyosun çıkıyorsun 650 mesaj. korona oldun telefon susmuyor mesela, 2-3 gün sonra ancak durulunca eline alıp bir bakıyorsun 2500 mesaj...

    evrenin oluşmasından dünyanın sonuna kadar her konu konuşuluyor, futbol hariç...
    en iyisinden en kötüsüne her duygu/durum yaşanıyor grupta, kontrol hariç...

    bir güzel gün geçirecek bir etkinlik olsun diye açmıştım bu başlığı. sonra işler ne ara bu hale geldi ben de bilmiyorum...

    olumvarsabenyokum ve brezilyali kanat'ı tenzih ederim. onlar zirveden sonrasında kendilerini kurtarmayı başardılar. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın