51
benimde bir hikayem var bugünle ilgili.
10 aralıktan başlayalım. okuldayım, arkadaşlarla bütün gün maçı konuşuyoruz falan. sonra son derslere doğru bende bir halsizlik başladı. neyse dedim maç saati kendime gelirim. sonra eve gelince maalesef talihsiz bir haber aldım ve sonra da işler kötüye gitmeye başladı. ya bakın ben hayatımda böyle bir şey görmedim. odada maçla ilgili yorumları dinliyorum falan ama git gide kafa düşüyor bildiğin. yok yani resmen vücudum kafamı taşıyamıyor. bakın ne bir öksürük, ne bir akıntı, karın ağrısı hiçbir şey yok ama resmen kafam vücuduma ağır geliyor. sabah sapa sağlam olan ben maçtan 1 saat önce kafamı kaldıramaz hale geldim ve ne ara, nasıl bu hale geldiğimi hiç anlamadım. en sonunda kafamı koydum masaya öyle gözler falan kapalı yorumları dinliyorum bir yandan da sürekli bizimkilere ''uyursam falan kesinlikle kaldırın'' diye uyarı üstüne uyarı yapıyorum. ama bir yandan olayın şokundayım dediğim gibi ne olduğunu anlamadım çünkü. neyse maç saati geldi, kalktım içeri geçtim maçı izliyoruz. yarı baygın bir şekilde izliyorum maçı üzerimde battaniyeler, boynumu falan hareket ettiremeden-ki böyle önemli bir maçta bu haldeysem maç olmasa ölü gibi uyurdum herhalde- sonra kar yağmaya başladı işte. artık içime mi doğdu nedir babama dedim ki: ''keşke şu maç tatil olsa be.'' çünkü gerçekten o maçı öyle izlemekten zerre keyif almıyordum. ve gerçekten maç tatil oldu, ben de zaten tatil olmasından 10 dakika sonra uyuyakaldım direk.
gelelim 11 aralık gününe...
sabah uyandım, okul var tabii. akşamki kadar halsiz değilim ama bu sefer de akıntı, ağrı falan var. yine de okula tabii ki gidilmeyecek. dedim ya kötü bir haber aldım diye, ailede ben hariç herkes şehir dışında o yüzden. neyse gitmedim okula. bizim sınıfta gerçekten galatasaray'ı yaşayan 3-4 arkadaş daha var, onları aradım hepsi okula gitmiş. burada izleriz falan diyorlar ama ben okulumu biliyorum, olmaz öyle bir şey. neyse ben evde zombi gibi dolaşarak maçı bekliyorum. maç saati geldi çattı. akşamki halimde değilim, bilinçli bir şekilde maçı izliyorum akıntılar ve öksürükler eşliğinde. maç tabii gittikçe heyecanlı hale geliyor, ben de iyice moda giriyorum.
işte n'oluyorsa sneijder'in golünde oluyor. 1.5 gündür zombi gibi olan ben bir bağırıyorum, evde amaçsızca oraya buraya koşuyorum... ister inanın ister inanmayın o andan sonra hastalıktan eser kalmıyor. bildiğin o gol beni iyileştiriyor yani kendime geliyorum resmen. zaten kimler kendine gelmedi ki o golden sonra?
hala merak ederim; maçtan 2 saat önce ne oldu da ben kafamı kaldıramayacak hale geldim ve gol anında ne oldu da ben bir anda sağlığıma kavuştum. başka hiçbir yerde, hiçbir zaman başıma böyle bir iş gelmedi çünkü.
benim de 11 aralık 2013 hikayem bu sözlük. bu arada bizimkiler de sınıfta 60 ile 75.dakika arasını izleyebilmiş, sonra hoca kapattırmış. hepsi çok pişmandı okula gittikleri için.*
(bkz: ulan gaassaray)
10 aralıktan başlayalım. okuldayım, arkadaşlarla bütün gün maçı konuşuyoruz falan. sonra son derslere doğru bende bir halsizlik başladı. neyse dedim maç saati kendime gelirim. sonra eve gelince maalesef talihsiz bir haber aldım ve sonra da işler kötüye gitmeye başladı. ya bakın ben hayatımda böyle bir şey görmedim. odada maçla ilgili yorumları dinliyorum falan ama git gide kafa düşüyor bildiğin. yok yani resmen vücudum kafamı taşıyamıyor. bakın ne bir öksürük, ne bir akıntı, karın ağrısı hiçbir şey yok ama resmen kafam vücuduma ağır geliyor. sabah sapa sağlam olan ben maçtan 1 saat önce kafamı kaldıramaz hale geldim ve ne ara, nasıl bu hale geldiğimi hiç anlamadım. en sonunda kafamı koydum masaya öyle gözler falan kapalı yorumları dinliyorum bir yandan da sürekli bizimkilere ''uyursam falan kesinlikle kaldırın'' diye uyarı üstüne uyarı yapıyorum. ama bir yandan olayın şokundayım dediğim gibi ne olduğunu anlamadım çünkü. neyse maç saati geldi, kalktım içeri geçtim maçı izliyoruz. yarı baygın bir şekilde izliyorum maçı üzerimde battaniyeler, boynumu falan hareket ettiremeden-ki böyle önemli bir maçta bu haldeysem maç olmasa ölü gibi uyurdum herhalde- sonra kar yağmaya başladı işte. artık içime mi doğdu nedir babama dedim ki: ''keşke şu maç tatil olsa be.'' çünkü gerçekten o maçı öyle izlemekten zerre keyif almıyordum. ve gerçekten maç tatil oldu, ben de zaten tatil olmasından 10 dakika sonra uyuyakaldım direk.
gelelim 11 aralık gününe...
sabah uyandım, okul var tabii. akşamki kadar halsiz değilim ama bu sefer de akıntı, ağrı falan var. yine de okula tabii ki gidilmeyecek. dedim ya kötü bir haber aldım diye, ailede ben hariç herkes şehir dışında o yüzden. neyse gitmedim okula. bizim sınıfta gerçekten galatasaray'ı yaşayan 3-4 arkadaş daha var, onları aradım hepsi okula gitmiş. burada izleriz falan diyorlar ama ben okulumu biliyorum, olmaz öyle bir şey. neyse ben evde zombi gibi dolaşarak maçı bekliyorum. maç saati geldi çattı. akşamki halimde değilim, bilinçli bir şekilde maçı izliyorum akıntılar ve öksürükler eşliğinde. maç tabii gittikçe heyecanlı hale geliyor, ben de iyice moda giriyorum.
işte n'oluyorsa sneijder'in golünde oluyor. 1.5 gündür zombi gibi olan ben bir bağırıyorum, evde amaçsızca oraya buraya koşuyorum... ister inanın ister inanmayın o andan sonra hastalıktan eser kalmıyor. bildiğin o gol beni iyileştiriyor yani kendime geliyorum resmen. zaten kimler kendine gelmedi ki o golden sonra?
hala merak ederim; maçtan 2 saat önce ne oldu da ben kafamı kaldıramayacak hale geldim ve gol anında ne oldu da ben bir anda sağlığıma kavuştum. başka hiçbir yerde, hiçbir zaman başıma böyle bir iş gelmedi çünkü.
benim de 11 aralık 2013 hikayem bu sözlük. bu arada bizimkiler de sınıfta 60 ile 75.dakika arasını izleyebilmiş, sonra hoca kapattırmış. hepsi çok pişmandı okula gittikleri için.*
(bkz: ulan gaassaray)