• 63
    hayatımda yaşadığım en büyük şanssızlık olarak nitelendireceğim hikayemdir.

    o senelerde yıldız teknik üniversitesinde öğrenciyim. kampüsüm beşiktaşta ben ise kadıköyde oturuyorum. 10 aralık 2013 akşamı kadıköyde evimde izlemek için hazırlığımı yaptım ama maç ertelendiği için havada kaldı heyecanımda hazırlığımda.

    maçın 11 aralık 2013 e ertelendiği haberi geldi. sorun şu ki benimde aynı tarihte ve saatte çok önemli bir sınavım var. burada devreye canım okulumun 2 vize uygulaması devreye giriyor anasını satayım.

    maç sınavımın olduğu saaate ertelenmiş ancak havada baya kötü. maçın ertelenmiş olması sınavımında ertelenebilecek olma ihtimalini yeşertti içimde. heyecanla okulun sitesine girdim ve ertelenen sınavlara bakıyorum ama yok arkadaş o sınav hakkında tek bir duyuru bile yok. gece boyunca siteyi aşındırdım ancak o şanlı haber bir türlü düşmedi.

    hayır bir de ortalıkta bileti olmayanlarında maça girebileceği haberleri dolaşmaya başlayınca iyice titremeye başladım. ben maçı evde izleyebilmenin yollarını ararken birden karşıma statda izleme imkanı çıktı. daha büyük bir heyecanla sayfayı yenilemeye başladım ama yok sıçtığımın erteleme haberi düşmedi bir türlü.

    sınav benim için önemli olsa bile girmem ama neredeyse hayati bir öneme sahip. şöyle düşünün, bir önceki dönem repeat olmuşum ve kaldığım derslerin hepsi 2. dönem dersleri olduğu için güz döneminde sadece 5 ders alabilmişim. o derslerden biri de koşullu ders ve evet o koşullu olan ders de sınavının o şanlı güne denk geldiği ders. gel de girme yani.

    neyse sınav ertelenmedi. sinirden ağlayacak duruma geldim ve yattım. sabah heyecanla kalktım tekrar girdim siteye. dışarda kar var arenada maç var ama erteleme haberi yine yok anasını satayım. evde kaldığım diğer iki arkadaşımda beşiktaşlı. kalktım hazırlandım okula gitmek için evden çıkmadan son bir kez daha bakayım dedim siteye yok yok yok erteleme yine yok. evdeki beşiktaşlılar demlemişler çayı, yanılmıyorsam kır pideside almışlardı sıcacık evde bir tarihe tanıklık etmek için keyifle bekliyorlardı. benlede dalga geçmeyi ihmal etmediler tabi.

    eboue kenardan oyuna girmeyi beklerken ben de kapıyı açıp kendimi dışarı attım. acıyı düşünebiliyor musunuz ? bindim kadıköyden beşiktaş vapuruna. açtım twitterdan takip ediyorum. soğuktan mı heyecandan mı bilemiyorum ama sık sık ekranı aşağıya doğru çekerken elimin titremesiyle en üstteki tweete falan giriyorum. saçma sapan favlar alıyorum retweetler yapıyorum. maça gidemediğim için dersin hocasından bölümün dekanına kadar saydırıyorum. bir yandan da tevezli atakların golsüz sonuçlandığını bildiren tweetler okuyorum.

    vapurdan indim ve beşiktaş meydandan bir otobüse bindim o sırada devre falan oldu tabi. neyse okulun durağında indim ve fakülteye doğru yürüyorum buzda kaymamak için baya bir emek sarfediyorum. derken fakültenin kapısından içeri giricem kapıda bir dünya duyuru var. o duyurulardan birisi o an beni dünyanın en büyük küfürbazı haline getirdi. o duyurulardan birisi beni az daha eli kanlı bir katile dönüştürecekti. aynen beyler aynen. sınavın ertelendiği haberini fakülte kapısına asmış şerefsizler. ben evden çıktıktan beş dakka sonra girmişler siteye haberi.

    barboros bulvarından beşiktaşa doğru bir koşuşum var düşe kalka. karda buzda ama nasıl koşuyorum beşiktaşa doğru. hem düşüyorum hem küfür ediyorum.

    ilk gördüğüm kafeye girdim. çok kalabalık değildi. dört beş kişiden oluşan bir arkadaş grubu onlarında maçla alakaları yok zaten bir de ben varım kafede. ben kendimi kaybetmişim hala küfür ediyorum. derken o dakika geldi, o muazzam an geldi çattı. tek başımayım ama hiçbir şey umrumda değil nasıl bağırıyorum gol diye. sandalyeyi yere vuruyorum. adamlar bişey diyemiyorlar çünkü yanıma yaklaşamıyorlar. çıldırmışım bir kere. kendimi o arkadaş grubunun üstüne attım. sarılmam lazım birilerine. biriyle kucaklaşıp zıplamam lazım. neyse ki çocuklar anlayışlı çıktı da bana ayak uydurdular.

    maç bitti ne sinir var ne küfür. allahım diyorum nasıl olur ya. çıktık lan diyorum gruptan çıktık. devirdik koskoca juveyi diyorum. sırıta sırıta yürüyorum yolda.

    şu entryi girerken bile yüzlerce defa küfür etmişimdir hocaya. sizden tek isteğim sizde okurken küfür edin. isim vermeyim ama maliyet muhasebesi hocasının ta diye başlıyan küfürler ederseniz makbule geçer.

    o maçta bende statdaydım diyememin sebebini okudunuz. teşekkürler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın