sözlük yazarlarının sportif başarıları

• 151

  masa tenisi, ortaokullar arası 2 antalya 1. liği (takım), 1 antalya tekler 3.lüğü, 1 türkiye 5.liği (takım). yıl 1997-2001
• 152

  otomotivciler bowling turnuvasında mercedes-benz olarak hatay ikinciliği. takımdan 2 kişinin ekmesine rağmen hayatında ile defa bowling salonuna gitmiş 2 arkadaşımızla başardık. kupa töreninden sonraki yemek güzeldi.
• 153

  az önce sona eren şirketimizin masa tenisi turnuvasında bronz madalya kazanımı.
  
  ilk turunda şirketimiz genel müdürünü elediğim * turnuvanın yarı finalinde şampiyona yenildim ama 3.lük maçını aynı ciddiyetle oynayıp müzemize bir kupa kazandırdım. tüm camiamıza hayırlı olsun.
• 154

  sene 2010 ya da 2009 .. her neyse.
  her ne kadar bu basarimi tezgahtar olarak ise alinmak icin basvurdugum koton magazalarinda is gorusmesinde "kendinizi ozel hissettiginiz, sizi farkli kilan bir basariniz" sorusuna yanit olarak anlatmis olsamda coluk cocuk sahibi olunca ne kadar kufur yedigimi anliyorum.o soruya ne cevap verilebilirdi ki? oyle döte boyle tarak..
  lisede futbol turnuvasi final macinda kalecimiz sakatlaninca once kaleye gecip bir penalti kurtarip, birde penalti golu attigimda gerceklesti hersey.. o gun bu gun dunyam degisti, oyle bir basari hikayesi bizimkisi..
  attigim o gol hem futbolculuk kariyerimi zedeledi hem de issiz kaldim, bu da boyle bir hikayemdir.
• 155

  1999-2000 eğitim-öğretim yılında okulumu değiştirip doğuş'a geçmiştim. okula yeni gelen öğrenciler için yeni bi sınıf oluşturmaşlardı ve o yıl düzenlenen futbol turnuvasında şampiyon olmuştuk. sene sonunda bayrak töreninde beden eğitimi hocasının " bu sene düzenlenen futbol turnuvasının şampiyonu 4-k !! 4-k sınıfını sahneye davet ediyoruz" demesiyle sahneye davet edilip ödül almıştık.*
• 156

  hayatım boyunca sporda yetenekli ya da başarılı olmadım. inektim ben. çok iyi ders çalışırım ama onun dışında maalesef spora ve sanata pek yeteneğim yok.
  
  lisede 10. sınıfta sınıflar arası voleybol turnuvası vardı. bizim takım güçlü ve iddialıydı. okul takımının en iyi 3 oyuncusu bizim sınıftaydı. yani çok büyük ihtimalle şampiyon olacaktık. şampiyon olan takıma okul isminin yazdığı tişörtler vereceklerdi. bana "gel seni de yazalım. yedeklerde olursun. şampiyon olunca sana da tişört verirler." dediler ve beni takıma aldılar. sadece 1 maçta oyuna girdim. onda da top elime 2 kere değdi. birini karşıladım ama diğeri fileye takıldı ve sayı kaybettik. ama sonuçta bizim takım okul şampiyonu oldu ve ben de o takımdaydım ve tişört kazandım. o tişört hala duruyor.*
• 157

  ne kadar başarı sayılırsa artık; lise voleybol takımında oynamak. aslında lise nufusumuz 180 kişi gibi komik bir sayı oldugundan* giriş gönüllülük esasına dayanıyordu, rezilliğe bak amk*. gerci bedenci beni özel olarak cagırmıstı ama benden bi cacık cıkmadı sonra. neyse zaten totalde de 2 mac yapmıstık birini kazanıp birini kaybetmiş elenmiştik.
  
  tek kazancım okuldan carptıgım 7 numaralı forma olmuştu, bedenciyi geri verdik diye kandırıp vermemiştik formaları. basarı olarak anlattıgım hikaye de hırsızlık gibi bişey oldu ama idare edin artık.*
• 158

  çeşitli halı saha futbol turnuvalarında alınmış şerefli galibiyetler. eski şampiyonlara geçirmeler, umulmadık maçlarda alınan galibiyetler, goller. bu maçlarda takımı sırtlama. sonuç itibariyle sanki bir gol kralıymışçasına herkes tarafından tanınma, sevilme.
• 159

  lise yıllarında 8 mahalle takımının katıldığı ve dörderli iki ayrı grup şeklinde düzenlenen mahalle turnuvasında şampiyonluk. zor bir turnuva olmuştu ve her iki gruptan çıkan, ilk iki takım birinciler-ikincilerle şeklinde eşleşmişti. fakat uzun uğraşlar sonucu şampiyon olmuştuk. kupa yerine 3 kilo fıstıklı baklava ile 3 tane 2.5 litrelik coca-colayı mideye indirmiştik.
  
  akabinde yine lise 1.sınıfta, sınıf takımı ile önce lise 1.sınıflar şampiyonluğu daha sonra da 1,2 ve 3.sınıf şampiyonalrı arasında düzenlenen bakırköy ticaret meslek lisesi şampiyonlar liginde okul şampiyonluğu.
  
  şimdi düşündümde, lise dönemi de bayağı parlak geçmiş arkadaş.
• 160

  henüz bu kadar mutsuz değilken, bu kadar çok sigara ve alkol tüketmiyorken bench press'te 90 görmüşlüğüm var. başarıdan sayılır mı bilmiyorum, hayatımın formda olmaya en yaklaştığım dönemleriydi.
  
  formda olmak sportif başarı değil mi lan yoksa?
  
  o sayılmıyorsa; çocukken betonda rövaşataya kalkar, hatta ara ara gol bile atardım rövaşatayla. bu da olmuyorsa, ben düz gol atamazdım. hep topuk, hep topuk... başka da bir numaram yok, bu da sayılmıyorsa eğer; sportif başarım da yok demektir.
• 161

  sualtı hokeyi 2011 türkiye gençler şampiyonası birinciliği.
• 162

  küçükken beşiktaş altyapısına seçilmem var ama buraya yazmamak lazım. feda diyip gitmedim beyler :(
• 163

  10 yaşındaki kızım bu sene * sinop'ta yapılan türkiye taekwondo federasyonu poomse şampiyonasında hem minik ikili takımda hem de minik bayan takımda türkiye ikincisi olarak 2 gümüş madalya aldı.
  
  evladım olduğu için sözlük hesabımı miras olarak bırakacağımdan bu başlık altında şimdiden yeri olsun.
  
  ellerinizden öper.
  
  ben bunu sözlük sevinme duvarına neden yazmadım acaba!
  
  sayın başkanımız ünal aysal bir taekwondo branşı elzem olmuştur artık, başka takımlara kaptırmayalım sarı-kırmızı yürekleri *
  
  edit: sayın başkanımıza mesaj
• 164

  26.12.2013 tarihinde ordu üniversitesi bahar şenliği kapsamında düzenlenen futbol turnuvası nda iibf'nin başında idari menejer olarak maça çıktım ve rakibimiz tıp fakültesini 7-0 gibi farklı bir skorla mağlup ettik. bu sene turnuvanın kesin favorisiyiz sözlük. geçen sen ben görevli değilken takım daha güçlüymüş ama ezeli rakibimiz fen - edebiyat fakültesi ile yapılan yarı final maçında kavga çıktığı için turnuvadan diskalifiye edilmişiz. hatta sahaya polis falan girmiş biber gazları da cabası. allahtan fen-edebiyat bu sene ilk maçta elenmiş de biz de kazasız belasız kupaya doğru ilerleyebiliriz.
• 165

  10-12 sene önceydi yanılmıyorsam. küçük bir çocukken taekwondo'da bir kere il 3. lüğü, bir kere il şampiyonluğu (doğu anadolu bölge dahil), bunların peşine de türkiye şampiyonasında 3. lük aldım. sonuncuyu kazanırken kırmızı-mavi kuşaktaydım. türkiye'nin en büyük taekwondo sporcularından birisi de benim hocamdı. aynı zamanda milli takım antrenörüydü ve babamın yakın arkadaşıydı. üstüme çok düştü benim, çok inandı bana. milli takıma girmemi çok istiyordu. kendisi zaten devam etmemi de çok istemişti. neyse.
  
  malumunuz, erzurum'un kışları soğuğu ve ulaşımının felciyle efsanedir. bizim evimiz spor salonuna epey uzaktı. ben daha bıyıkları terlememiş bir ergen bile değildim, toplu taşıma araçları eğer durakta teksem çoğu zaman durmuyordu bile*. bu lanet sebeplerden ötürü zorlanıyordum spora devam etmeye. bir gün geldi; okulum ve spor arasında seçim yapmak zorunda olduğumu gördüm. okulu seçmek benim için kaçınılmaz son gibiydi. ailemin de gönlü ondan yanaydı açıkçası. annem ve babam doktor olmamı çok istiyordu. neyse, okulu seçtim de noldu? *
  
  biraz hikaye tadında oldu da idare ediverin artık.
• 166

  ilkokul 7.sınıfta okul futbol turnuvasında şampiyon olmuştuk hem de finalde 8'leri yenerek. o zamanlar baya büyük görünüyordu bir yaş fark olmasına rağmen. sonucunda kazandığım madalya hala durur.
• 167

  lisede sınıflar arası şampiyonada 3. olmak. turnuva boyunca attığım 5 gol ile takıma destek olmak.
• 168

  minikler futbol takımında yeterli oyuncu sayısı olmadığından bir maç oynamıştım. hiç unutamam.*
• 169

  hiç unutmam küçükken satranç turnuvasına katılmıştım. ilk gün 3'te 3 yapıp zirveyi görmüştüm ikinci gün ise 3'te 0 yapmıştım. öğretmenim ikinci gün neden gitmedin turnuvaya demişti. * turnuvanın sonunda kış ayı 3.lüğü kazanmıştım ama. *
• 170

  (bkz: milli olan sözlük yazarları)
• 171

  ilkokul - ortaokul ve lise boyunca oynadigim butun takimlarda okul bazinda kaptanlik yaptim. mahalle maclarinda takimi kuran 2 kisiden biri hep bendim. (u: bunun ne demek oldugunu sampiyonlar ligi macina cikar gibi mahalle macina cikanlar bilir.... swh)
  
  11 eylul saldirisinin oldugu gun ise son antremanima cikmistim. okulda da durumum baya iyi oldugu icin okula devam etmeye karar verdim ve 16 yasindayken o zaman 2. lig'de oynayan antalya kepezspor'un altyapisindan ayrilmistim.
  
  hayatimda donum noktasi diyebilecegim, baya radikal birkac karar aldim fakat arkasina donup bakmayi seven bir insan olmadigim icin cok dusunmem ya farkli yapmis olsaydim diye. (u: i dont want to see the bacj, i want to see the front.... hayat felsefemdir o 1.5 dakikalik fatih terim videosu)
  
  fakat futbolu birakma kararimi hala irdelerim. cunku bu hayatta severek yapacagim 3-4 is varsa, bunlardan ilki ve en tutkulusu futbolcu olup galatasaray formasini terletmek olurdu. yillardir bu formayi giyip de hakkiyla terini akitmayan cok futbolcuya kufretmisimdir. ediyorum, edecegim de.
  
  kiymetini bilin ulan bu formanin.
  
  edit: 9 eylul duzeltmesi icin mocuishle'a tesekkurler.
• 172

  halı sahada sol ayakla gol attım beyler.
• 173

  ilkokul 1 ve 4 arasında babamın bruce lee izleyip izleyip beni karate'ye yazdırması ve sonucunda esneklik, kondisyon* sayesinde izmir'de almadık madalya kırılmadık kafa(u: benim katıldığım yaş kategorilerinde kafaya vurmak yasaktı. uzun zamandır yapmadığım için hangi cezayı aldığını unuttum çaktırmayın) bırakmamıştım. izmir'de benim yaş kategorimde kumite dalında* hep birinci olurdum ayıptır söylemesi. hep kafaya kafaya 3 pointleri alırdım evelallah. sonra muğla'da ege bölge şampiyonası olmuştu onda da ibne ferhat'ı 10 saniye* 9-0 yenerek 25 saniye gibi sürede yenmiştim öyle kalmıştı pezevenk* :( * ama kata dalında hep yenerdi beni. onun sayesinde arada yenilme duygusunu tadardım. o yüzden çok sayıda altın, gümüş ve nadir olarak bronz madalyalarım mevcuttur.
  
  neyse karate iyi hoş da böyle güzel bir spor bulalım uğraşına girip babamın da desteğiyle efes ile ilk adım basketbol okullarına yazılıp orada basketbol eğitimi almıştım. neyse güzel oynuyorduk bu oyunu* pek bi başarı sağlayamadım. okul takımında filan hep yedek oturdum amk ben :( esprili bir insan olduğumdan iyi malzeme çıkarmıştım bu işten. okulda hocalardan sözlülerde cabası.*
  
  sonuç olarak karate'de winner, basketbolda tam bir loser'ım :(
  
  not: nick altıma kötü entry girmek isteyen arkadaşlar ayık olun kareteciyim ;) (u: şaka şaka.şimdi kavga olsa koşarak uzaklaşırım amk böyle de hümanist bi insanım işte)
• 174

  zekice bir program ve günde 2-3 saat az uyuma pahasına salona devam etmenin ödülü olarak salon ahalisinin %70inin sırt aletleri önünde sıra beklediği bir antreman gününü bir sıra ilerdeki göğüs aletlerinde tek başına keyifli bir şekilde çalışarak geçirmek.
  
  bir de kimi sevdiysem yüzüme bakmadı, kaç kere "açıldıysam" her seferinde reddedildim.. bunlar da büyük başarılar. fenerahçee çok büyük kulüp taam mı?
• 175

  bugün halı saha turnuvasında yarı final oynadım. zaten direk çeyrek finalden başlamıştı. ama olsun artık yarı finalimiz var.