• 1
    bu işe hemen atlamamak lazım diyorum. her takımın anlaşmalı olduğu bankalardan kendi adlarına yapılmış kredi kartı veya banka kartı var. ileride her takım "ben kendi kartımla sokarım tribüne" derse eğer iş değişir. tabi şuan bu sistem bir an önce devreye girerse her hafta maça giden insan mecbur bu zımbırtıdan almak zorunda. çok sık maça gidemediğim için benim için sorun yok şu an beklemedeyim. tamam peki her şeyi geçtim de, içeri girdikten sonra herkes kendi koltuğuna oturma işi nasıl olacak. bence bu olay imkansız. 5 kişi birlikte maça gittiği zaman nasıl olacak? bir kişi 10 sıra aşağıda, bir kişi 5 sıra yukarıda mı oturacak. anlaşılan düzene girene kadar maça giden taraftarla ızdırap olacak bir uygulama geliyor gibi
    http://goo.gl/DpmM1a
  • 2
    bu yaşıma kadar futbolla gayet içli dışlı olmuşumdur. sıkı bir galatasaray taraftarıyım. 2 sezondur kombinem var ve kaçırdığım maç sayısı 4 veya 5'tir. basketbol takımının başında oktay mahmuti'nin olduğu sezonda da basketbol kombinem vardı ve içerideki play-off maçlarını kaçırmamıştım. ne hastalık, ne uzun ve zahmetli dönüş yolu hiçbir zaman engel olmamıştır benim maça gitmeme. kısacası futbolu ve basketbolu seven, galatasaray maçlarında da tribünden eksik olmayan bir taraftar(d)ım.

    fakat...

    passolig denen zımbırtı kavramının detaylarını gördükten sonra ciddi ciddi futbol ve basketbolla ilişkimi seyirci düzeyine indirmeye karar verdim (hoş, maçlar da şifreli kanalda ve bu maçları izlemek için de para ödemek zorundasınız). kombine sahibi bir taraftar olarak bu sezonun geri kalanını passolig'e ihtiyaç duymadan kombinemle geçirebilir miyim net fikrim yok fakat passolig'i almayı kesinlikle düşünmüyorum. buradaki sıkıntı paranın sadece yandaş çalık grubu'na aktarılacak olması da değil, tamamen passolig'in uygulanma şekliyle alakalı benim derdim. ben şu ana kadar bir maç için arkadaşıma "hadi kalk maça gidelim" diyebiliyordum ama artık maça girebilmesi için herkesin passolig'e sahip olması gerek. bunu alırken tanımlanan bilgilerin de kesin ve değiştirilemez olması da ayrı saçmalık. 15 tl'lik ücretin tek seferlik değil, her yıl yenileme bedeli olarak ödenmesinden hiç bahsetmiyorum bile. yani amaç gerçekten e-bilet uygulamasını yürürlüğe sokmaksa daha farklı şeyler düşünülebilirdi. mesela para tek seferlik yatırılırdı ve tek banka üzerinden gitmek yerine birçok farklı banka alternatif olarak sunulabilirdi. ama mevcut şartlar gösteriyor ki bu düzenleme üzerinden çalışılmadan, en iyisi nasıl olur diye düşünülmeden, alelacele getirilmiş bir uygulama. o yüzden tepki göstermemiz de çok doğal.

    sonuç olarak her şampiyonlar ligi maçında babamın "televizyon veriyor işte, gitme ne gerek var. hem dönüş sıkıntı, geç saat vsvs" isyanlarına aldırmayıp maça giden, dönüşte biten otobüs/minibüs seferlerinden dolayı taksiye para bayılan, kar/yağmur/çamur/hastalık dinlemeden maça giden ve maç günlerinde hiçbir plan yapmayıp o günümü maça ayıran ben; passolig yüzünden taraftarlığımı rafa kaldırmaya karar verdim. böyle düşünen sadece ben de değilim üstelik. bu uygulamadan sonra özellikle takip edilsin maça giden taraftar sayısı ve önceki dönemle kıyaslansın, aradaki uçurum bariz olarak görünecektir. kısacası siyasi iktidar ve tff yönetimi el birliğiyle ülkedeki taraftarlığı ve spora olan ilgiyi bitirmeye ant içmiş görünüyorlar. hafta sonu kadınlar ve çocuklara ücretsiz olacak 19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçında boş tribünleri gördüğünüzde ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. çünkü bu maçta kombineler geçmiyor ve kadınların ücretsiz maç biletlerini alabilmeleri için de önce passolig temin etmeleri gerekiyor. gerçekten müthiş kafa.

    ekleme: tam olarak bunları anlatmak istemiştim:
    https://twitter.com/...s/457226234758311936
    https://twitter.com/...s/457863533506486272
    https://twitter.com/...s/460129138192683008

    gerçekten helal olsun aq. ülkede zaten olmayan taraftar ve tribün kültürlerini iyice bitirdiler.
  • 3
    "fenerbahçe kulübü, 200 bin tl ceza ödemeyi göze alarak kalan 2 iç saha maçında e-bilet sistemini uygulamama kararı aldı."
    https://twitter.com/...s/456548943136952320

    işte tepki dediğin böyle olur! sorsalar bana fenerden iyi tff yalayıcısı yoktur derim, ama adamlar tavrını lak diye yerleştirmiş. aynı atağı imkanı olan tüm kulüpler yapmalı.
  • 5
    bu haftaki maç sadece ve kadınlara olduğundan ve ligin tadı tuzu kalmadığından diye düşünüyordum galatasaraylıların passolig karşısındaki genel sessizliği... nihayet burada daha yüksek sesle tartışıldığını görmek güzel... passolig’e neden karşı çıkmalıyız? ilk linkte benim kişisel nedenlerim var, hemen altındakinde ise sistemin saçmalığı hakkında yazdıklarım...
    http://www.iskenderbaydar.com/benden-passo-lig/
    http://www.iskenderbaydar.com/passolig-dedikleri/
  • 6
    kendi çapımda yaptığım araştırmalar neticesinde ulaşabildiklerim şöyle:

    1. tff'nin bu işle ilgili olarak bazı kaynaklarda 104, bazı kaynaklarda 110 tur süren bir ihale düzenlediği söyleniyor. üşenmedim, ekap.kik.gov.tr'den de araştırdım ama ihale ilgili net bir bilgiye ulaşamadım. ama sonuç olarak bu ihaleyi alan aktifbank ve dolayısıyla çalık grubu.
    aktifbank kimdir?
    http://www.aktifbank.com.tr adresinden detaylarına ulaşabilirsiniz. ama örneğin konsolide finansal tablolar sekmesinde en son 31.12.2010 tablosu bulunuyor. en güncel tabloları 3 yıl öncesine ait.
    aktifbank bddk'dan kartlı ödeme sistemleri alanında faaliyet konusunda 2013 temmuz'unda izin almış. yani kartlı ödeme sistemleri alanında 1 yıllık bile bir tecrübesi bulunmayan bir banka. "ne olacak ki?" demeyin. kartlı ödeme sistemleri öyle yabana atılacak, herkesin altından kalkabileceği bir iş değildir. bir anda aktifbank'ın bu sistemlerine neresinden bakarsanız en az 2,5 milyon insan dahil olacak ve bu sistemi kullanacak. bu sistemde çoğunlukla anlık yoğunluklar yaşanacak. şöyle ki, maç saatlerinin genelde aynı olduğunu düşünürsek bir anda bu sisteme 100-150 bin insan yüklenecek. aktifbank'ın sistemlerinin bu yoğunluğu kaldırıp kaldıramayacağından emin değilim açıkçası. çünkü bir bankanın bddk'dan kartlı ödeme sistemleri hususunda onay alabilmesi çok da zor değil keza bddk, kullanıcıların olası sıkıntılarından ziyade bankaların sağladığı teminatlar ve temel yeterliliklere bakarak verir bu onayları. velhasıl, atıyorum 19:00'da başlayan 4 maç olduğunu düşünün, bu sistemin vaadettiği gibi insanlar maça 1 saat-yarım saat kala stada gelmek isteyecekler ve kartları ile giriş yapmak isteyecekler. dediğim gibi, ben aktifbank'ın veri tabanının bu kadar yoğun veri akışına karşılık verebilecek yetkinlikte olduğuna inanmıyorum. bu konuda bence taraftarları en azından 1-2 sezon ciddi bir zulüm bekliyor.

    tff'nin ihale koşulları şeffaf olmadığından, bu konuda yeterlilik garantisinin aranıp aranmadığı da bilinmiyor ve söz konusu olan sıradan vatandaşın konforu ve rahatlığı olduğuna göre, aranmadığını iddia etmek ve düşünmek beklenen bir davranış olur.

    aktifbank'ın bağlı olduğu çalık grubunun malumunuz olduğu üzere kısa vadeli borç toplamı 1.3 milyar dolar :) s&p'ye göre yatırım yapılmaktan oldukça uzak yani.

    2. sağlanan hizmet ve güvenlik seviyesinde artış olacağı; bunun da bir maliyeti olduğu argümanı var.
    şimdi söylendiği kadarıyla aktifbank, 10 yıl içinde kulüplere 150 milyon lira aktaracakmış.
    şimdi sevgili kardeşlerim,
    http://www.transfermarkt.com.tr/...tatistik/basics.html
    şurada liglerin seyircilerle ilgili ortalama istatistikleri var.
    güncel sezonda şu ana kadar süper lig'de 3.363.116, 1. ligde 1.207.734 ziyaretçi rakamı gerçekleşmiş. toplamda bir defalık geleceklerin çoğunluğunun gelmeyeceğini beklersek; yani % 10'luk bir kesimin bu uygulama sebebiyle maçlara gelmeyeceğini düşünürsek 4 milyon gibi bir rakama ulaşıyoruz.
    kart bedellerinin 15-25 tl olduğunu biliyoruz.
    ortalama 20 tl'den 80 milyon tl'lik bir rakam oluşuyor.
    bunun rahatlıkla 60 milyon tl'lik kısmının net kâr olduğunu söyleyebiliriz.
    maç başına tahsil edilecek 2 lira var ki bunun 1,06 tl'sinin bankaya kalacağı banka yetkililerince ifade edilmiş; 4,24 milyon tl de buradan elde edilecek bir net kâr söz konusu.
    dolayısıyla, sezon başına 65 milyon tl civarında bir kârın doğacağını söyleyebiliriz.

    aktifbank'ın sistemin kurulması için gereken 100 milyon tl'yi sağlayacağı da söylenenler arasında.
    dolayısıyla, kart ücretlerinin ve maç başına ücretin değişmeyeceğini kabul etsek bile (komik evet (: ) 5. yıldan itibaren (ki 80 milyon rakamının da artmayacağını ve 20 milyonluk kötümser maliyetin de azalmayacağını varsayarak) aktifbank kemiksiz kâra geçmeye başlıyor.
    genel müdür yardımcıları en erken 8,5 yıl sonra bu işten kâra geçmeye başlayacaklarını açıklamış :)

    bayanlar-baylar, şu ana kadar yalnızca işin stadyum kısmıyla ve inanın bana, piyasayı iyi bilen, kart maliyetlerini ve operasyonel maliyetleri iyi bilen biri olarak gerçekçiliğin en kötümser noktalarına dayanarak bu kaba hesapları yaptım.

    bunun takdirini size bırakarak işin diğer bir pis boyutuna geçmek istiyorum:

    3. passolig sözleşme hükümleri.
    bilmiyorum okudunuz mu ama okuyun.
    şuradan üye olur gibi devam edin ve okuyun lütfen.
    https://www.passolig.com.tr/uye-ol
    ben burada birkaç maddeyi paylaşacağım;

    --- alıntı ---
    2. iletmiş olduğunuz veya site üzerinden bildirdiğiniz tüm bilgi ve içeriklerin güncel, doğru ve güvenilir olması sizin sorumluluğunuzdadır. kullanım koşulları’nı onaylayarak bildirmiş olduğunuz kişisel bilgilerinizin aktif bank’ın iştirakleri, bağlı bulunduğu grup şirketleri ile türkiye futbol federasyonu, ilgili program ortakları veya anlaşmalı kurum/kuruluşlar ile paylaşılabileceğini, aktif bank veya bu kurum/kuruluşlar tarafından sunulan ürün ve hizmetler ile ilgili tanıtım, reklam, kampanya, promosyon, duyuru vb. pazarlama faaliyetlerine dair ticari elektronik iletilerin e-posta, telefon, cep telefonu (sms), faks, mektup, basılı evrak vb. yöntemler ile tarafınıza gönderilmesini kabul etmektesiniz.
    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    4. site üzerinden girmiş olduğunuz bilgilerin güvenliği dijital veri sertifikası ile korunmaktadır. bu nedenle verilen bilgiler üçüncü kişiler tarafından görülemez. site’nin virüslere karşı korunması için gerekli önlemler alınmış olmakla birlikte bu konuda bir garanti verilmemektedir. bilgisayar virüslerinden korunma konusunda gerekli önlemleri almak sizin sorumluluğunuzdadır.
    --- alıntı ---

    benim ilk maddemde belirttiğim olası teknik aksaklıkların peşin kabulü;

    --- alıntı ---
    5. site’nin kullanımı sırasında herhangi bir arıza, hata, eksiklik, kesinti, nakilde gecikme, bilgisayar virüsü, hat veya sistem arızası ya da mücbir sebepler sonucu işlemin kesintiye uğramasından, izinsiz olarak kayıtlara girilmesi, değiştirilmesi veya kullanılmasından, doğrudan veya dolaylı ortaya çıkan herhangi bir zarardan aktif bank ve/veya çalışanları sorumlu değildir.
    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    11. aktif bank, site üzerinden kendi kontrolünde olmayan üçüncü kişilere ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka internet sitelerine ve/veya portallara, dosyalara veya içeriklere yönlendirme yapabilir. bu yönlendirmeler, internet sitesini veya siteyi işleten kişinin desteklendiği ya da internet sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. site üzerindeki yönlendirmeler üzerinden erişilen portallar, internet siteleri, dosyalar ve içerikler, sunulan hizmetler, ürünler veya bunların içeriği hakkında aktif bank’ın herhangi bir sorumluluğu ve/veya taahhüdü yoktur.
    --- alıntı ---

    neyse işte, devamını okuyun.
    bunca yıllık bankacıyım, ben böyle çakal-çukal sözleşme görmedim :)

    özetle, 3. maddem için söyleceğim odur ki, durduk yere insanlara maliyet çıkaran, bu maliyet rakamlarının kontrolünü tek tarafa yükleyen, bu maliyetlerden ayrı olarak daha insanlara ne maliyetler doğuracağı belli olmayan böyle bir iş söz konusu olduğunda, sunulacak olan hizmet ve sağlanacak faydalar hiçbir şey değildir.

    rakamlar ve sözleşmenin içeriği ortada.
    normalde, aktifbank ayarında bir oluşumun, yani tecrübesiz, piyasada yeni, kaynak sorunu bulunan ancak bağlantıları sebebiyle en azından batmayacağı kesin bir oluşumun, böyle bir işin tff ve kulüpler tarafını ilgilendiren kısımlarını bedelsiz yapması beklenir, beklenmelidir.
    ben sana 10 yılda kafadan en az 20 milyon yeni müşteri getireyim ama hem sen bunların bilgilerinden, kartlarından yani etinden-sütünden faydalan hem de sana üstüne işin kendisinden de fayda sağlayayım.

    saçmalık...

    4. kişisel bilgilerin gizliliği...
    bu devirde ben bu konunun teknik gerekçelerle neden rahatsızlık yarattığını açıklamak gereği bile duymuyorum.
    çocuk katliamların emrini "ben verdim ben" diye göğsünü gere gere hönküren bir başbakan varken, milletin rızkının ırzına geçmek ve tahtı kendisi kontrol etmek isteyen her bir oluşum hem birbirini hem milleti dinler-izlerken, maça gitmek için insanlardan anne kızlık soyadı bilgisi istemek...
    neyse...

    ne yapılmalı?
    açıkçası bana sorarsanız yapılabilecek tek şey -üzgünüm ama- maçlara gitmemektir.
    "kulübümüz zarar görür!"
    doğru.
    görsün de zaten.
    kulübüm bu vakte kadar bu maddelerle birlikte bu işe isyan etmediyse, kamuoyu oluşturmadıysa, üzerine gitmediyse kulübüm de zarar görsün.
    kulübüm de demek ki kendisine gelecek kaynağın peşinde...
    kulübüm beni-seni-onu, yani eşitler arasında sonuncuları korumuyor-kollamıyorsa kusura bakmasın biz de onu korumayacak-kollamayacağız.
    taraftarlar bir an önce organize olmalı ve taleplerini netleştirerek derhal bir eylem planı hazırlamalıdır.

    tek bir kişi bile passolig almasın da, görün bakalım bu sistem nasıl da iki saat içinde değişiveriyor ;)
  • 10
    hayır hepsini her şeyi anlarım, çünkü bu ülkede hep birileri bir işin kaymağını yemiştir, düzen aynı kalmış düzülen aynı kalmıştır.

    da anlamadığım şey şu: ulan sen koskoca futbol kulübüsün. en küçüğünüzün bir il nüfusu kadar taraftarı var.
    ve birileri sadece bize değil size de birşeyler geçirmeye çalışıyor.
    anladığım kadarıyla her kulüp stadına bu passolig sistemi kurulması için 1 milyon avro masraf çıkıyormuş. ulan bu paraya mersin idman yurdu as kadro kuruyor. kayserispor arjantinden adını zor okuduğumuz ama ligde en az 15 gol atan adam alıyor. yani öyle küçük bir paradan bahsetmiyoruz . 1 milyon avro.

    hadi diyelim bu parayı kulüp değil tff ödeyecek 37 kulüp var 37 milyon avroyu nasıl karşılayacak bu adamlar? iran ve türk pasaportlu şarkıcı eşi olan bir adamdan(!) yardım falan mı alacaklar?

    masrafı üstlenecek tarafın ihaleyi kazanan ciner holding olduğunu düşünsek adam kazandığının bilmem kaç katını 1 senede bu sistemi yaptırmaya mı gömecek yoksa kazanç olarak bizim hiiiiiiiiç bilmediğimiz başka miktarlar mı var?

    yemin ediyorum şu ülkede dönen işler, siyasetiyle ekonomisiyle futboluyla artık midemi bulandırıyor!

    http://zete.com/...-astronomik-paralar/
  • 11
    http://zete.com/...-astronomik-paralar/

    bu linkte verilen bilgilerde maddi bazı hatalar var.

    birincisi ciner holding değil çalık holding'e bağlıdır aktifbank.
    ikincisi, 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun, elektronik biletin illa da bankalar aracılığıyla verilmesini dayatmadığından doğrudan passolig'in oluşmasına neden olmamıştır.
    ilgili kanunun gösterdiği üzere kanun e-bilet düzenlenmesini şart koşmakla birlikte bunun bir gruba veya bankaya paslanmasına yol veren bakanlar kurulu kararı olup, daha önce de yazdığım giride belirttiğim üzere bu işte ne ihalenin detaylarına ne de kanunen var olması gereken bakanlar kurulu kararına ulaşılabilmektedir;
    bu bir e-biletin varlığını zorunlu kılan madde:

    --- alıntı ---
    spor alanlarının güvenlik ve düzenine ilişkin tedbirler

    madde 5

    (4) spor müsabakalarının yapıldığı alanlara girişi sağlayacak biletler, elektronik sistem üzerinden oluşturulur. bilet satın almak isteyen kişilerle ilgili olarak, üzerinde adı, soyadı, türkiye cumhuriyeti kimlik numarası ve fotoğrafı olan bir elektronik kart oluşturulur. kişinin yabancı olması halinde kart üzerinde türkiye cumhuriyeti kimlik numarası yerine uyruğu olduğu devletin adı ile türkiye’ye giriş yaptığı pasaportun seri numarası kaydedilir. bilet satışları kişilere özgü elektronik kart üzerinden yapılabilir. spor müsabakalarına, kişi ancak adına düzenlenen elektronik kart ile izleyici olarak girebilir. spor müsabakasına izleyici olarak girecek kişilerin kontrolünü ev sahibi kulüp yapmakla yükümlüdür. bu yükümlülük ev sahibi olmayan müsabakalarda, müsabakaya katılan her iki kulüp; milli müsabakalarda ise, ilgili federasyon tarafından yerine getirilir.
    --- alıntı ---

    bu "e-bilet'in bakanlar kurulu kararı ile rant çeşmesine dönüştürülebilmesine olanak sağlayan" madde:

    --- alıntı ---
    yönetmelik

    madde 24 – (1) bu kanun kapsamında yer alan spor dalının bağlı bulunduğu federasyon, spor kulüpleri, taraftar dernekleri ve müsabaka amirlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile saha içi ve dışında alınacak güvenlik önlemleri, biletlerin basılması ve satışa sunulması, müsabaka alanlarının düzenlenmesi, spor alanlarına giriş ve çıkışlar ile uygulanacak güvenlik sistemleri, sağlık, emniyet ve itfaiye teşkilâtının alacağı önlemler ve bu kanunun kapsamına giren diğer konular hakkındaki usul ve esaslar, ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınarak gençlik ve spor genel müdürlüğünün bağlı olduğu bakanın teklifi üzerine bakanlar kurulunca yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.
    --- alıntı ---

    bu e-bilet'in nasıl düzenlebileceğine ilişkin yazım (illa passolig'e dönüştürülmesi, bankalara paslanması gerekmiyor);
    (bkz: #1469219)

    bu da çalık holding ve aktifbank'ı da kapsayan passolig yazım;

    (bkz: #1466692)

    niyetim kesinlikle reklam değil, sadece daha çok kişiye ulaşabilmek ve bilgi kirliliklerini engellemek.
    ayrıca, bildiğim kadarıyla bu sistemlerin kurulmasını banka fonlayacak ama banka o fonun kaynağını nereden alacak, devletten ucuz tahvil mi alır ne yapar, vergi avantajı mı tanımlanır, bu iş için teşvik mi alır bilemiyorum.

    velhasıl, "eylemler 2 gün daha sürerse passolig düşecekmiş kesin bilgi yayalım! rt rt upupup" yapmamak gerek diye düşünüyorum...
  • 15
    https://pbs.twimg.com/media/BpX9HeaCcAAX3dL.png

    karaborsanın teknolojiye indirgenmiş hali olacak. hatta bu durum karaborsacının hoşuna bile gidecektir emin ol. karaborsacının elinde akıllı bir telefonun olması yetecek anladığım kadarıyla. öncesinde avcı, avını stad girişinde bekler avını yakaladığı gibi kapıya kadar götürür kartını okutur parasını alır, sonra yeni av peşine düşerdi. teknoloji çağında bu geri kalmışlık öehhh.. şimdi ise hükümetimiz saolsun, allah onların evlerine ateşler sals.. öhöhöh neyse konuya gelelim, şimdi ise mevcut kombinesini herhangi bir yerde passoligi olan bir kişiye passo.com.tr üzerinden tanıtıp parasını alacak, haa tabi bunu yaparken de cüzi! bir ücret alacaktır haliyle.. allah sizde bela vermişşşşş allah sizde çocigini almiş...
  • 17
    süper lig maçları bu boş tribünlere oynanmaya devam ederse rafa kaldırılması muhtemel uygulamadır.
    sürekli tribün şiddetine çözüm olduğu vurgusu yapılıyor. yapılan ankette ise sadece katılanların sadece %8'i "şiddeti önler" görüşünü savunmuş, %56,5 önlemeyeceğini, %35 de caydırıcı olabileceğini düşünmüş;
    http://soruyorum.com.tr/...-ve-siddeti-onler-mi

    passolig olmadığı zaman bile statlardaki doluluk oranı çok yüksek olmayan ülkemizde ciddi ciddi bunun çözüm mekanizması olduğunu düşünen bir kafa yapısı hakim.
    hani "ülke futbolunun gelişmesini engellemek için ne yapabiliriz?" diye düşünen bir grup insanı toplayıp federasyona yerleştirsen ancak bu kadar olur.
  • 22
    türk futbolunun mihenk taşı, türkiye'nin en ciddi ve kaliteli futbol programı derin futboldan!!! da tam destek görmüş.

    http://i.hizliresim.com/8Ed6lQ.jpg

    sanki sadece bunlar maç izliyor. hani statların halini görmesek inanacağız. passolig saçmalığı futbolun üstünden yakın zamanda kalkacak o zaman da ne kadar gereksiz olduğunu tartışacak bu her devrin adamları.
  • 23
    hem internette, hem arkadaş ortamında gördüğüm kadarıyla passolig birilerinin cebini dolduruyor olması sebebiyle eleştiriliyor. olayın fişleme boyutu, iktidar yalayıcılarının cebinin dolmasının yanında pek dikkat çekmeyen bir durum herhalde. ama asıl sıkıntılı nokta passolig uygulamasının "cep doldurma" boyutu olmasa birçok kişi tarafından onay alacak olmasında yatıyor. sistemin türkiye standartlarına yakışır bir şekilde eksik gedik işleyişi, tribün kültürüyle ters düşme, taraftara sormadan etmeden yukarıdan bir "taraftarlık kuralları" belirleyenlerin kurallarına uymadığın halde cezalandırılabilecek olman... say say bitmiyor bu uygulamanın getirdiği veya getireceği mantıksızlıklar.

    çoğu insanın "ücretsiz passolig" sistemine tamam diyecek durumda olması maçlarda yaşadıklarından kaynaklanıyor. türkiye gerçeğidir, en ufak fırsatı buldu mu millet sapıtır. ben astım hastasıyım, her maç günü metro beklerken hayatımı riske atıyordum resmen. tüm istasyon duman bulutu, sana hava alacak yer kalmıyor. güvenlik olmadığını gören, olsa da "bu kadar kişi içinde bana laf etmeye götü yemez lan" diyen arkadaş içinde ne ukte kalmışsa orda salıveriyor. içki şişeleri, fosur fosur sigaralar, güvenli olmadığını bas bas bağırmana rağmen hareket halindeki vagonu sallayanlar... stadında birayı alıp içen alman taraftarında şunun onda biri yok. olay alkolden öte yani. memleketin taraftar kültürü de diğer çoğu unsuru gibi. eksik ve geri. aynı unsur milletin huzurunu maçta da kaçırıyor. bizde tribün dediğin "vahşi" olmalıymış biri bir algı var. rakip takıma sonuna kadar vahşi ol da, renkdaşından ne istiyorsun be arkadaş? kendi gibi olmayanın maç zevkinin içine sıçan bu güruhlar kimler, burda tribünle içli dışlı olanlar iyi bilir. passolig'e en büyük kozu verenler de işte bunlar. sorsan en büyük galatasaraylı, en büyük fenerli, en büyük beşiktaşlı olanlar. "hayatlarını armaya adayanlar."

    dediğim gibi bu yukarıda bahsettiğim şeylerden rahatsız olan, bunları bir daha yaşamak istemeyen, maçını izlemek isteyen insana passolig çok makul bir uygulamaymış gibi geliyor. yasakla, olsun bitsin... ama bu zihniyet de, en az yukarıda bahsettiğim "eksik" taraftar zihniyeti kadar sakıncalı ve eksik. memleketimin güzide mantığı burada da devreye giriyor. öyle batı hayranı biri değilimdir ama, ekşisözlük'te gördüğüm şu entry hiç aklımdan çıkmaz:

    "televizyonda bir haber programı izliyorum. konu sokaklarda içki içenler. cihangir, kadıköy vs. içenler oraya buraya işediği için semt sakinleri şikayetçi. türklerin hepsi, bu rezalet yasaklansın, buralarda içki içmesinler şeklinde gidiyor. aynı semtte yaşayan bir alman kadın ise buraya neden bir umumi tuvalet yapılmıyor diye soruyor, başka bir ingiliz semt sakinine soruyorlar, festivallerde falan kullanılan plastik portatif tuvaletlerden istiyor. sokak röportajlarındaki türklerin hiç biri çözüm düşünmüyor ve hemen hepsi yasaklama taraftarı, aynı semtte yaşayan 2 avrupalı ise, çözüm peşinde koşuyor. türkler, devleti, yasaklayarak çözüm bulan, avrupalılar ise hizmet ederek çözüm bulan bir mekanizma olarak görüyorlar. bence çok önemli bir fark."
    (https://eksisozluk.com/entry/30395274)

    işte memleketim zihniyeti, aynen bu olayda da geçerli. adam içip sapıtıyor mu, alkolü yasakla; ; kadın kocasından dayak mı yemiş, adamın kulağını çek kadını evine geri gönder, 3 gün sonra cenazesini kaldır; taraftar sapıtıyor mu, alma içeri. hepsi ayrı ayrı gözükse de birbiriyle çok alakalı, maalesef çok alakalı. passolig'e e-bilet'e gelmeden önce, bu ülkenin insanının bilinçlenmesi lazım. sapıtanı stada almadın, aklı başına mı geldi? aynı taşkınlığı kahvede maçını izlerken yapacak. bunlar yaşanmadı mı bu memlekette? hala neyin derdindeyiz ki?

    yapılması gerekenler açık seçik ortadayken, hala bir sike yaramayacak iki günlük çözümlerin peşindeyiz. yasaklayın abi, "bu adam niye böyle davranıyor" diye soracağınız yerde yasaklayın. en rahatı o, bize en uygunu o çünkü.

    zihniyetiniz de, rantınız da yerin dibine girsin.

    bu da bonus: https://medium.com/@/...gerce-i-e7b170699056
  • 24
    --- alıntı ---

    meyvelerini vermeye baslamistir.

    galatasaray ve fenerbahçe derbisinden sonra 19 kişi hakkında “6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanuna muhalefet” suçundan işlem yapılarak, 2’si çocuk 19 taraftara seyirden men cezası verildi.

    istanbul emniyet müdürlüğü’nden yapılan açıklamada 11 kişinin stada usulsüz girdiği, 2 kişinin alkollü olduğu halde dışarı çıkmadığı, 2 kişinin stada yasak madde soktuğu, 3 kişinin kimliği hakkında yalan beyanda bulunduğu, 1 kişinin de stada usulsüz seyirci aldığı belirtildi.

    --- alıntı ---

    2 taraftarimizi alkollu oldugu gerekcesiyle resmen seyirden men etmisler!

    http://collegian.csufresno.edu/...s/2007/09/n_beer.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın