• 715
    2019-2020 cemil usta sezonunda 18 takımın oynadığı 17 farklı stadın toplam kapasitesi 495,428* iken, 18 kulübün satabildiği kombine bilet toplamı 163,000 civarlarında iken, aktif olarak 3,773,823 üyesi bulunan yasal haraç ve karaborsa şeyi.

    bu sezonki üyelik ücreti 50 liradan çarparsak bir senelik "cukka"sı 188,691,150 lira yapıyor.

    peki karşılığında türk futbol izleyicisine ne verdi?

    toplu ceza alma olayı bitti mi? bitmedi...
    saha olayları bitti mi? bitmedi...
    sporda şiddet azaldı mı? azalmadı...
    herkes kendi koltuğuna mı oturuyor? oturmuyor...

    ama işte güzel para... durmak yok yolunmaya devam...
  • 40
    kendi çapımda yaptığım araştırmalar neticesinde ulaşabildiklerim şöyle:

    1. tff'nin bu işle ilgili olarak bazı kaynaklarda 104, bazı kaynaklarda 110 tur süren bir ihale düzenlediği söyleniyor. üşenmedim, ekap.kik.gov.tr'den de araştırdım ama ihale ilgili net bir bilgiye ulaşamadım. ama sonuç olarak bu ihaleyi alan aktifbank ve dolayısıyla çalık grubu.
    aktifbank kimdir?
    http://www.aktifbank.com.tr adresinden detaylarına ulaşabilirsiniz. ama örneğin konsolide finansal tablolar sekmesinde en son 31.12.2010 tablosu bulunuyor. en güncel tabloları 3 yıl öncesine ait.
    aktifbank bddk'dan kartlı ödeme sistemleri alanında faaliyet konusunda 2013 temmuz'unda izin almış. yani kartlı ödeme sistemleri alanında 1 yıllık bile bir tecrübesi bulunmayan bir banka. "ne olacak ki?" demeyin. kartlı ödeme sistemleri öyle yabana atılacak, herkesin altından kalkabileceği bir iş değildir. bir anda aktifbank'ın bu sistemlerine neresinden bakarsanız en az 2,5 milyon insan dahil olacak ve bu sistemi kullanacak. bu sistemde çoğunlukla anlık yoğunluklar yaşanacak. şöyle ki, maç saatlerinin genelde aynı olduğunu düşünürsek bir anda bu sisteme 100-150 bin insan yüklenecek. aktifbank'ın sistemlerinin bu yoğunluğu kaldırıp kaldıramayacağından emin değilim açıkçası. çünkü bir bankanın bddk'dan kartlı ödeme sistemleri hususunda onay alabilmesi çok da zor değil keza bddk, kullanıcıların olası sıkıntılarından ziyade bankaların sağladığı teminatlar ve temel yeterliliklere bakarak verir bu onayları. velhasıl, atıyorum 19:00'da başlayan 4 maç olduğunu düşünün, bu sistemin vaadettiği gibi insanlar maça 1 saat-yarım saat kala stada gelmek isteyecekler ve kartları ile giriş yapmak isteyecekler. dediğim gibi, ben aktifbank'ın veri tabanının bu kadar yoğun veri akışına karşılık verebilecek yetkinlikte olduğuna inanmıyorum. bu konuda bence taraftarları en azından 1-2 sezon ciddi bir zulüm bekliyor.

    tff'nin ihale koşulları şeffaf olmadığından, bu konuda yeterlilik garantisinin aranıp aranmadığı da bilinmiyor ve söz konusu olan sıradan vatandaşın konforu ve rahatlığı olduğuna göre, aranmadığını iddia etmek ve düşünmek beklenen bir davranış olur.

    aktifbank'ın bağlı olduğu çalık grubunun malumunuz olduğu üzere kısa vadeli borç toplamı 1.3 milyar dolar :) s&p'ye göre yatırım yapılmaktan oldukça uzak yani.

    2. sağlanan hizmet ve güvenlik seviyesinde artış olacağı; bunun da bir maliyeti olduğu argümanı var.
    şimdi söylendiği kadarıyla aktifbank, 10 yıl içinde kulüplere 150 milyon lira aktaracakmış.
    şimdi sevgili kardeşlerim,
    http://www.transfermarkt.com.tr/...tatistik/basics.html
    şurada liglerin seyircilerle ilgili ortalama istatistikleri var.
    güncel sezonda şu ana kadar süper lig'de 3.363.116, 1. ligde 1.207.734 ziyaretçi rakamı gerçekleşmiş. toplamda bir defalık geleceklerin çoğunluğunun gelmeyeceğini beklersek; yani % 10'luk bir kesimin bu uygulama sebebiyle maçlara gelmeyeceğini düşünürsek 4 milyon gibi bir rakama ulaşıyoruz.
    kart bedellerinin 15-25 tl olduğunu biliyoruz.
    ortalama 20 tl'den 80 milyon tl'lik bir rakam oluşuyor.
    bunun rahatlıkla 60 milyon tl'lik kısmının net kâr olduğunu söyleyebiliriz.
    maç başına tahsil edilecek 2 lira var ki bunun 1,06 tl'sinin bankaya kalacağı banka yetkililerince ifade edilmiş; 4,24 milyon tl de buradan elde edilecek bir net kâr söz konusu.
    dolayısıyla, sezon başına 65 milyon tl civarında bir kârın doğacağını söyleyebiliriz.

    aktifbank'ın sistemin kurulması için gereken 100 milyon tl'yi sağlayacağı da söylenenler arasında.
    dolayısıyla, kart ücretlerinin ve maç başına ücretin değişmeyeceğini kabul etsek bile (komik evet (: ) 5. yıldan itibaren (ki 80 milyon rakamının da artmayacağını ve 20 milyonluk kötümser maliyetin de azalmayacağını varsayarak) aktifbank kemiksiz kâra geçmeye başlıyor.
    genel müdür yardımcıları en erken 8,5 yıl sonra bu işten kâra geçmeye başlayacaklarını açıklamış :)

    bayanlar-baylar, şu ana kadar yalnızca işin stadyum kısmıyla ve inanın bana, piyasayı iyi bilen, kart maliyetlerini ve operasyonel maliyetleri iyi bilen biri olarak gerçekçiliğin en kötümser noktalarına dayanarak bu kaba hesapları yaptım.

    bunun takdirini size bırakarak işin diğer bir pis boyutuna geçmek istiyorum:

    3. passolig sözleşme hükümleri.
    bilmiyorum okudunuz mu ama okuyun.
    şuradan üye olur gibi devam edin ve okuyun lütfen.
    https://www.passolig.com.tr/uye-ol
    ben burada birkaç maddeyi paylaşacağım;

    --- alıntı ---
    2. iletmiş olduğunuz veya site üzerinden bildirdiğiniz tüm bilgi ve içeriklerin güncel, doğru ve güvenilir olması sizin sorumluluğunuzdadır. kullanım koşulları’nı onaylayarak bildirmiş olduğunuz kişisel bilgilerinizin aktif bank’ın iştirakleri, bağlı bulunduğu grup şirketleri ile türkiye futbol federasyonu, ilgili program ortakları veya anlaşmalı kurum/kuruluşlar ile paylaşılabileceğini, aktif bank veya bu kurum/kuruluşlar tarafından sunulan ürün ve hizmetler ile ilgili tanıtım, reklam, kampanya, promosyon, duyuru vb. pazarlama faaliyetlerine dair ticari elektronik iletilerin e-posta, telefon, cep telefonu (sms), faks, mektup, basılı evrak vb. yöntemler ile tarafınıza gönderilmesini kabul etmektesiniz.
    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    4. site üzerinden girmiş olduğunuz bilgilerin güvenliği dijital veri sertifikası ile korunmaktadır. bu nedenle verilen bilgiler üçüncü kişiler tarafından görülemez. site’nin virüslere karşı korunması için gerekli önlemler alınmış olmakla birlikte bu konuda bir garanti verilmemektedir. bilgisayar virüslerinden korunma konusunda gerekli önlemleri almak sizin sorumluluğunuzdadır.
    --- alıntı ---

    benim ilk maddemde belirttiğim olası teknik aksaklıkların peşin kabulü;

    --- alıntı ---
    5. site’nin kullanımı sırasında herhangi bir arıza, hata, eksiklik, kesinti, nakilde gecikme, bilgisayar virüsü, hat veya sistem arızası ya da mücbir sebepler sonucu işlemin kesintiye uğramasından, izinsiz olarak kayıtlara girilmesi, değiştirilmesi veya kullanılmasından, doğrudan veya dolaylı ortaya çıkan herhangi bir zarardan aktif bank ve/veya çalışanları sorumlu değildir.
    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    11. aktif bank, site üzerinden kendi kontrolünde olmayan üçüncü kişilere ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka internet sitelerine ve/veya portallara, dosyalara veya içeriklere yönlendirme yapabilir. bu yönlendirmeler, internet sitesini veya siteyi işleten kişinin desteklendiği ya da internet sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. site üzerindeki yönlendirmeler üzerinden erişilen portallar, internet siteleri, dosyalar ve içerikler, sunulan hizmetler, ürünler veya bunların içeriği hakkında aktif bank’ın herhangi bir sorumluluğu ve/veya taahhüdü yoktur.
    --- alıntı ---

    neyse işte, devamını okuyun.
    bunca yıllık bankacıyım, ben böyle çakal-çukal sözleşme görmedim :)

    özetle, 3. maddem için söyleceğim odur ki, durduk yere insanlara maliyet çıkaran, bu maliyet rakamlarının kontrolünü tek tarafa yükleyen, bu maliyetlerden ayrı olarak daha insanlara ne maliyetler doğuracağı belli olmayan böyle bir iş söz konusu olduğunda, sunulacak olan hizmet ve sağlanacak faydalar hiçbir şey değildir.

    rakamlar ve sözleşmenin içeriği ortada.
    normalde, aktifbank ayarında bir oluşumun, yani tecrübesiz, piyasada yeni, kaynak sorunu bulunan ancak bağlantıları sebebiyle en azından batmayacağı kesin bir oluşumun, böyle bir işin tff ve kulüpler tarafını ilgilendiren kısımlarını bedelsiz yapması beklenir, beklenmelidir.
    ben sana 10 yılda kafadan en az 20 milyon yeni müşteri getireyim ama hem sen bunların bilgilerinden, kartlarından yani etinden-sütünden faydalan hem de sana üstüne işin kendisinden de fayda sağlayayım.

    saçmalık...

    4. kişisel bilgilerin gizliliği...
    bu devirde ben bu konunun teknik gerekçelerle neden rahatsızlık yarattığını açıklamak gereği bile duymuyorum.
    çocuk katliamların emrini "ben verdim ben" diye göğsünü gere gere hönküren bir başbakan varken, milletin rızkının ırzına geçmek ve tahtı kendisi kontrol etmek isteyen her bir oluşum hem birbirini hem milleti dinler-izlerken, maça gitmek için insanlardan anne kızlık soyadı bilgisi istemek...
    neyse...

    ne yapılmalı?
    açıkçası bana sorarsanız yapılabilecek tek şey -üzgünüm ama- maçlara gitmemektir.
    "kulübümüz zarar görür!"
    doğru.
    görsün de zaten.
    kulübüm bu vakte kadar bu maddelerle birlikte bu işe isyan etmediyse, kamuoyu oluşturmadıysa, üzerine gitmediyse kulübüm de zarar görsün.
    kulübüm de demek ki kendisine gelecek kaynağın peşinde...
    kulübüm beni-seni-onu, yani eşitler arasında sonuncuları korumuyor-kollamıyorsa kusura bakmasın biz de onu korumayacak-kollamayacağız.
    taraftarlar bir an önce organize olmalı ve taleplerini netleştirerek derhal bir eylem planı hazırlamalıdır.

    tek bir kişi bile passolig almasın da, görün bakalım bu sistem nasıl da iki saat içinde değişiveriyor ;)
  • 437
    bağlı olduğu aktifbank ve emri altında çalışan müşteri ilişkilerinde de kanı bozuklar bulunduran oluşum.

    bu ahlaksız firmanın hangi yollarla hayatımızın içine sokulduğu malum, yaptıkları başka bir itliği sizlerle paylaşmak istiyorum.

    geçtiğimiz günlerde galatasaray' ın bir karşılaşmasına iş amacıyla türkiye' de bulunan yabancı misafirimizi davet ettim ve kendisi adına passolig kart çıkartma talebinde bulundum.

    internet ortamında yapmış olduğum işlem tüm bilgileri doğru girmeme rağmen başarısız oldu ve benim kartımdan 29 lira masraf çekildi, ben de bu sebepten dolayı müşteri ilişkilerini aradım, kartımdan 29tl çekildiğini ve üyeliğin oluşmadığını söyledim. yetkili kişi işlemin bir kez daha yapılması gerektiğini ve yapılan ekstra çekimin 2 gün içinde tarafıma yatırılacağını söyledi. haliyle bende misafirimizi şampiyonlar ligi maçına götürmek istediğimden işlemi tekrarladım.

    karşılaşmadan 2 gün sonra paranın tarafıma geçmediğine dair müşteri hizmetlerini aradım, bir talep oluşturdular ve kendilerine talep dosyasına eklemek adına kart hesap özetimi gösteren bir mail göndermemi istediler, daha telefondayken istenilen maili oluşturup gönderdim.

    aradan 2-3 gün geçtikten sonra durumla ilgili bilgi almak için saygıdeğer aktifbank müşteri hizmetlerini aradım, arayınca bu ahlaksızların yetkililerine ulaşmak yüzlerce şikayet aldıklarından dolayı tabii ki kolay değil. bubi tuzağı gibi olan menüde oradan oraya sizi alakasız yerlere aktarıyorlar. zorlu birkaç aramadan sonra, yetkili kişiye ulaşabildim. müşteri ilişkilerindeki kişi talep oluşmadığını söyledi, ben de bu kişiyi telefonu kapattırmadan bir mail daha gönderip dosyayı oluşturana kadar telefonda tuttum.

    talep oluşturulduktan sonra neredeyse 10 gün geçti ve müşteri ilişkileriyle 3-4 defa daha görüştüm, bugün nihayet tarafıma dönüş yaptılar. fakat görüşmek istedikleri kişi ben değil, kart çıkartmış olduğum türkiye' den binlerce kilometre uzakta olan bir iş adamı şahsiyet. şikayeti oluşturan ve kartından fazla para çekilen ben, görüşmek istedikleri kişi passolig kartın sahibi. neden? sebebi çok basit, çünkü ona ulaşamayacaklarını biliyorlar.

    buradan kendilerine açık çağrı yapayım olur da bankalarının veya bağlı oldukları holdingin mensubu birileri buraları okuyordur. ne 29 lira paraya ihtiyacım var, ne de sizinle görüşürken yapmış olduğum 29 liralık telefon faturası umrumda. iktidar yalakası kuruluşunuzdan o 29 lirayı gerekirse durumu hukuksal boyuta taşıyarak bir şekilde alacağım. istediğiniz kadar siz bu ülkedeki insanların hakkını gasp etmeye çalışın, haklı olduğum bir durumda haksız duruma düşürülüp yasal olmayan bir yolla paramın üstüne yatmaya çalışmanızı kabul edemem.
  • 717
    tam beş yıldır galatasaray'ı stadyumda izlememe engel olan resmi dolandırıcılık ve fişleme uygulaması.

    2006-2007 sezonundan başlayarak 2013-2014 sezonu dahil her yıl kombine aldım. gezi'yi takip eden sezonda (2013-2014) birileri toplu halde bağıran insanlardan rahatsız olunca hem insanları daha rahat fişlemek hem de ceplerini biraz daha boşaltmak için bu lanet şeyi çıkardı. o günden beri de maça gitmedim. bundan sonra da bu uygulama (bu haliyle) devam ettiği sürece de gitmem. maksat futbolun işleyişine kolaylık kazandırmak, taraftara hizmet etmek veya toplum düzenini sağlamak falan değil zira. "aman senede 50 liradan ne olacak" dedikçe yandaşların cebine milyonlar akmaya devam edecek.

    her takımdan, benim gibi düşünen arkadaşlarımın tamamı dayanamayıp peyderpey bu zıkkımı satın aldı. şimdi her fırsatta (aramızdaki samimiyete de dayanarak) ama ciddi ama şakayla karışık yüzlerine vuruyorum. hepsinin de bir bahanesi var* şakası bir tarafa satın alan kimseyi suçlamıyorum. insanlar tutkuyla bağlı oldukları bir şeye erişmek için geri kalan durumları göz ardı edebilir, bu gayet insani ve anlaşılabilir bir durum. benim yaptığım kendi çapımda don kişotluk. yel değirmenlerine savaş açtım.* hatta bu sezon satış başlayınca bir an tekrar kombine almayı düşündüm ama sonra "ulan 5 senedir boşuna mı sancı çekiyorum" deyip yine vazgeçtim.

    bu kartı-uygulamayı, her ne zıkkımsa artık, kullanan milyonlarca insan olsa da, arkasında devlet kurumları olsa da bu haliyle gayrimeşrudur. kullanan insanlara teker teker sorulsun, çok büyük bir kısmı kaldırılmasını isteyecektir. bu meret çıkmadan önce var olan hiç bir sorun çözülememiştir. çünkü dayatılmasındaki amaç bu değildir. 5 yılda bir adım ileri gidememiş, yüz milyonlarca belki de milyarlarca liralık bir uygulama olabilir mi? buna ödenen paralar neyi finanse ediyor? kapılara kurulan kameraları mı? kaç para ulan bi kamera!! düşün artık insanların yakasından, ne olur rahat bırakın bizi! insanların her attıkları adımda, içtikleri her yudumda, yedikleri her lokmada, gördükleri, dokundukları her şeyde devleti veya devletin dayattıklarını en derinden hissetmek zorunda kaldığı bir ortamda huzurlu olmaları beklenebilir mi? ben maç izlemek için neden bir bankaya haraç ödemek zorundayım? ben kendi adıma bu sorulara içerisinde kamu yararı barındıran bir cevap veremiyorum. merkezi-otoriter devlet anlayışını benimsemeyip de cevap verebilen varsa lütfen bana da anlatsın.

    dediğim gibi alan kimseyi yargılamıyorum, haşa haddim de değil ama umarım bu lanet şey tez zamanda tarihin utanç çöplüğünde yerini alır. galatasarayımı çok özledim. kimseye ütülmeden topsuz alandaki oyunu izlemek, "ulan falcao be! topsuz oyunu bile başka be!" diye hönkürmek benim de hakkım :(
  • 702
    14 nisan 2014 itibariyle uygulanmaya başlayan, boykot ettiğim, birkaç kere bireysel boykotumun hiçbir işe yaramamasından dolayı vazgeçme eşiğine gelsem de, ranta para kazandırmamak adına sevdiğim renkleri evimden desteklemek zorunda kaldığım kartlı fişleme sistemi. burada bazı şeyler defalarca yazıldı ama ben de mümkün olduğunca yorum katmadan birkaç şey yazacağım.

    1981’de kurulan çalık holding, 1999 yılında aktif bank’ı kuruyor. aynı yıl berat albayrak ilgili holdinge giriyor. 2006 yılında berat albayrak türkiye’ye dönüyor ve 2007 yılında çalık holding genel müdürü oluyor. 2007’de aktif bank yeniden yapılanmaya gidiyor. 2008’de iki kamu bankasından kredi alınarak (halkbank,vakıfbank) tmsf’nin el koyduğu atv’yi satın alıyorlar. 2013’e kadar genel müdürlük görevini yöneten albayrak görevden ayrılıyor. 2014 itibariyle de passolig başlıyor. bu arada abisi serhat albayrak ise atv’nin başında. (hala da öyle olması lazım, hatta direkt hükümete yakın fatih tezcan’ın dediğine göre medyanın birçok kanalının yönetimini sağlıyor.)

    internette abone sayısıyla ilgili bulduğum son haber 11 temmuz 2018 tarihli ve bu tarih itibariyle 3.903.000 üyesi var passolig’in. bizler(taraftar) her yıl yenileme için ortalama 35 lira verdik. bu yıl 41.5 lira olan passokart yenileme ücreti ile kazanılan geliri siz hesaplayın artık.

    evet galatasaray her şeyimiz ama stada gitmeyince sevdiğimize uzak olsak da sevgimizden hiçbir şey kaybetmiyoruz, üstüne hasretimiz artıyor. çok zor bir durum anlayacağınız ama bence başarabildiğimiz kadar engel olmamız lazım bu duruma. buraya kadar olan her şey sporla ilgiliydi. passolig, atv -ki atv diyince spor yayınları ve kanalı ile ilgili yaşadığımız sıkıntıları gözünüzün önüne getirin- gibi. ekstra olarak şu linki de bırakıyorum, bu link sözlüğün ilgi alanı dışı fakat geçen her dakikamız siyaset tarafından yönetilirken passolig ile para kazandırdığımız bankayı daha yakından tanımak gerekliliğini hissettim. ilgili haber sadece birkaç sitede var, onlardan birini atıyorum. aktifbank tarafından yalanlanmış sonrasında fakat haber buydu ve benim almamamın devamlılığını sağlamıştı.

    https://ilerihaber.org/icerik/baslik-79419.html

    not: maçlara giden dostlarım benim için de bağırırsa çok mutlu olurum. ben evden destekliyorum ama sesim futbolcularımıza ulaşmıyordur illa ki.

    kısacası rant sistemi ve bu rant sonucu oluşan gelir birçok alanda galatasaray üzerine olumsuz olarak sirayet ediyor.
  • 721
    birilerinin cebi dolması için yapılmış çok çok organize bir oluşumdur. o kadar organize ki kuruşuna kadar. tamamen hava parası verip bilet alamıyorsunuz. anadolu takım taraftarı için problem olmayabilir ama bu sistemde emeği geçen hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. biletler tamamen karaborsaya peşkeş çekiliyor. bunda ultraslan ve yönetimin de payı olabilir bilmiyorum. ilgili problemler yüzünden (bkz: 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçı)' na gidemedim. bu sistemi bu şekilde yöneten bütün paydaşlara hakkımı helal etmiyorum.
  • 182
    seneye kalkmayacak olan uygulama.
    adam damadının bankasına zilyon dolar kazandırdı. bırakır mı lan yakamızı?

    şubesi, atm'si olmayan bankanın yüzbinlerce müşterisi, kart sahibi oldu zırt diye.

    ne olacak ben sana söyliim:

    seneye istanbul kart da bu passolig'e dahil edilecek. sonuçta istanbul da adamın elinde devlet de.

    indirim mindirim ayağına herkesi banka müşterisi yapacaklar. yok bilmem ne mağazasında indirim, bilmem ne restoranında kaldırım vs vs vs...

    sonra bi bakmışsın ki herkesin elinde bi aktif bank kartı.

    ister maça gir, ister otobüse bin, ister götüne sok, sen bilirsin diyecekler. ama o kartı almadan size hayat yok diyecekler.

    bir üst level'ini de tahmin ediyorum ama onu sonra söyleyeceğim.
  • 723
    -tribün olayları engellenecek dendi, olmadı.
    -cezalar bireysel olacak dendi, olmadı.
    -karaborsanın önüne geçilecek dendi, olmadı.
    -herkes her kartla istediği maça gidebilecek dendi, gidemiyor.
    -istediğiniz bankadan çıkartamıyorsunuz. sadece devlete yakın tek bir bankadan çıkartabiliyorsunuz.
    -her sene kart aidatı ödemeniz zorunlu, ödemezseniz bilet alamıyorsunuz.

    e-bilet'e değil, passolig'e karşıyım ve saydığım bu olumsuz durumlar düzelecek gibi de gözükmüyor.
  • 588
    yurt dışında yaşıyoruz, kardeşim beşiktaş maçı için uçak bileti ayarladı, maça gidip geri dönecek. ilk golü tff'den yedi. pazartesi öğle vakti geri dönecekti, maçı pazartesi'ye koydular, bileti yandı, salı öğle vaktine yeni bir uçak bileti daha ayarladı.

    15-16 sezonunda 3-3 biten antalya maçına gitmiştik en son, passoligimizi zar zor ayarlamıştık. tarihi geçmiş, uzatma mümkün değil dediler, yeni başvuru yaptı. ama kartını anca istanbul'a gittiği zaman stat gişesinden alabileceği için numarasını vsyr bilmiyor. login de yapamıyor. haliyle yurt dışından passolig yardım hattını aradı. ki zaten bu noktaya ulaşabilmek için bile kaç defa görüştü adamlarla işte o uzatma konusunda falan.

    bomba haber şimdi geliyor. türkçe yardım hattı çok uzun sürdüğü için ingilizce seçmiş bizim bilader. açmışlar telefonu başlamış karşıdaki tarzanca konuşmaya. sonra demiş ki ben sizi anlamıyorum, başka dil biliyormusunuz. bizim kardeş demiş ki, almanca konuşurmusun? yok demiş. eeeh demiş ne konuşuyorsun? türkçe konuşuyorum sadece demiş. iyi türkçe konuşalım madem demiş kardeşim, başlamış derdini anlatmaya. karşıdaki kız bunun lafını bölüp, ozaman sizi öbür hata bağlamam lazım efendim, bu hat ingilizce hatı demiş.
    bizim birader kafayı yiyor haliyle, lan demiş zaten ingilizce konuşuyordum, sen konuşamadın napayım, bana ingilizce konuşan birini ver ozaman, yurt dışından arıyorum, giren çıkan bana zaten, hem maden ingilizce bilmiyorsun telefonu neden açıyorsun fln. kız demiş ki 10-15 dakika sonra birdaha deneyin, belki ingilizce konuşan biri olur.
    ya madem telefonu açtın, neden bana yardım etmiyorsun iki dakika deyince özür dilemiş ve kapatmış kız.

    çocuk istanbul'a gidip maç izleyemeyecek bu gidişle.
  • 257
    öfkem o kadar büyük ki o nedenle fazla yoruma girmeden, bu akşam yani 20 aralık 2014 galatasaray mersin idman yurdu maçı'nda galatasaray taraftarına yaşattıkları rezaleti kronolojik şekilde aktarmaya çalışacağım.

    burası ali sami yen stadı metro çıkışındaki passolig gişeleri.

    saat 18:45 civarı, maça 15 dk. var. bir süredir sırada bekliyoruz, gişeler de görünüyor ama sadece bekliyoruz. ilerleme filan yok. rezilliği belgelemeye başlıyorum.
    https://gss.gs/x62.jpg
    https://gss.gs/c2M.jpg
    https://gss.gs/B5n.jpg

    gişelerde bekliyor insanlar ama sıra ilerlemiyor.

    diğer taraftaki gişelerin açıldığını söylüyorlar (stad girişi tarafındaki) ve oraya koşuyoruz. yüzlerce metre mesafe var arada. saat 18:55 civarı, maç başlamak üzere.
    https://gss.gs/E5o.jpg
    https://gss.gs/f46.jpg
    https://gss.gs/PMw.jpg

    bu arada maç başlıyor. stadyumdan sesler yükseliyor, goller oluyor ama biz hala sırada bekliyoruz ama gişeden bir kişinin kart alıp çıkması dakikalar sürüyor.
    https://gss.gs/gzX.jpg
    https://gss.gs/Uir.jpg

    ben kartımı alıp çıkarken bir sürü insan hala sırada bekliyordu.

    maç başlamış dakika 27 ve skor 1-2 yani üç gol olmuş ama biz ancak girebiliyoruz stada. kan, ter içinde.
    https://gss.gs/X0c.jpg

    hem insanları bu kartı almaya mecbur edip hem de bu rezilliği çektirme hakkını nereden buluyor bu banka. kombineye binlerce lira ödeyelim, zorla aldırdığınız karta 25 tl ödeyelim sonra da maça giremeyelim.

    50 bin kişilik stada 3-5 tane gişe koymuşlar, doğru düzgün çalışmıyor bile. oldu olacak banka gibi qmatik filan da koyun, hiç giremesin insanlar maça. o zaman tribün olayları da olmaz. mis.

    bundan 20 sene önce stad girişindeki gişeden alırdık biletleri öyle girerdik stada sene olmuş 2014 o günleri aradım resmen.

    yazıklar olsun alayınıza.
  • 587
    dün bursaspor fenerbahçe maçını tribünden izlemek istedim. biletimi alıp stada doğru yola koyuldum fakat çift geçiş hatası nedeniyle turnikeden geçemedim. bir şekilde içeri girip tribünlerde yerimi aldım fakat bu benim kafama takıldı. müşteri hizmetlerini aradığımda temsilci ile aramızda geçen diyalog şu şekilde oldu:

    -dün turnikelerden çift giriş hatası nedeniyle geçemedim. bursa'da oturuyorum, bu şimdilik büyük bir sorun değildi ama yarın galatasaray maçı için bursa'dan istanbul'a gittiğimde bana böyle bir sıkıntı yaşamayacağımın garantisini verebiliyor musunuz?

    -evet efendim bir daha böyle bir sıkıntı olmayacak. sizin bilgilerinizle giriş yapılmış olmalı.

    -benim bilgilerimle nasıl giriş yapılabiliyor? kart elimde kimseye vermedim.

    -sizin bilgilerinizle tek girişlik kart çıkarılmış olabilir.

    -kimlik belgesi olmadan herhangi biri benim adıma tek geçişlik kart çıkarabiliyor mu?

    -evet kimlik numaranız ile çıkarılabilir.

    -çok güvenliymiş gerçekten. bu kartlara fotoğraf niye basılıyor peki? ayrıca ben galatasaraylıyım. bursaspor maçına gideceğimi bilen kimse yok. benim adıma tek geçiş kart çıkarmaları için benim bu maça bilet aldığımı bilmeleri gerekmiyor mu?

    -kem küm. dilerseniz sizin adınıza bir şikayet talebi daha oluşturalım. araştırıp dönüş yapacağız.

    -bir soru daha sormak istiyorum. öyle ki çok güvenli sisteme rağmen içeriye bu şekilde girilebiliyor. güvenlikle ilgili bir sorun olsa bunun benim üzerime yıkılmayacağından nasıl emin olabilirim? sonuçta stadyumda bileti olmayan bir kişi var ve bileti olmasına rağmen giremeyen bir kişi daha.

    -stadyumda değilseniz kamera incelemeleri sonucu orada olmadığınız ortaya çıkacaktır zaten.

    -müthişsiniz..

    -size geri dönüş yapacağız.

    kafama takılan ve korktuğum şey şu: bu konuyla ilgili biraz araştırma yaptım. peş peşe bilet aldığı halde maça giremeyenler oluyormuş. beşiktaş maçına gitmeyi düşünüyorum. o kadar masraf yapıp istanbul'dan maçı izlemeden dönersem çıldırırım.
  • 741
    dünyanın en saçma uygulaması. tamamen kafasına göre kurallar koyarak parasını verdiğin maça gitmeyi engelleyen bir oluşum. sonra futbola ilgi neden azaldı? azalır tabi. başka bir örneği var mı allah aşkına hiçbir ülkede ? yine birilerine rant sağlamak için bir çuval inciri berbat ettiler bu sistemi getirerek. bir tane akıllı da çıkıp isyan etmiyor bu duruma. avrupa’da herkes salak zaten hala biletli sistem işliyor. akıl edemediler orada onlar. acilen türk futbolundan uzaklaştırılmalı bu fırsatçı, işbilmez oluşum.
  • 625
    ne demişti tarkan; olmadı, olduramadık.... evet olmadı kardeşim bu proje. ne saha olayları azaldı ne tribün kapatmalar. potansiyel 80 milyon lig maçı seyircisini bu zımbırtı ile 4 milyona düşürdüler. üstüne yanılmıyorsam kartta yazan takımınız dışındaki takımların maçlarına gidemiyorsunuz .

    kaldırın şu kart uygulanmasını, bırakın insanlar potansiyel terörist muamelesi görmeden istediği maçlara gidebilsin. şehir veya yurt dışından gelen akrabalarını maçlara götürebilsinler. hemen hemen her stat yenilendi. donat kameralarla her yeri. bırak blok blok incelemeyi, icabında taraftarın içtiği sigaranın markasını bile şak diye öğrenirsin.

    fiyatları da ucuzlatalım biraz, lan dolsun şu statlar yahu. seyircisiz futbol olur mu amk?
App Store'dan indirin Google Play'den alın