82
temel fikir olarak karşı değilim ama anayasa değişikliği zamanında iki-üç süsten madde yüzünden sığır pozisyonuna düşen "yetmez ama evet"çi tayfa gibi de şu halini desteklemem doğal olarak olanaklı değil.
şu anda ülkemizdeki izdüşümü olarak ne yazık ki hayat bulmuş olan passolig ile ilgili yazım da burada; (bkz: #1466692)
malum bu ülkede son 10 küsür yıldır (ankara'da 20 küsür) her ne çıkarıldıysa "faydalı" diye, "yeni" diye, ne bileyim "halk için" diye, "demokrasi" diye, "barış" diye, "insanlık" diye, "özgürlük" diye; hep peşinden bi tarafımıza montaj çalışmalar çıktı.
bu da öyle.
bakıyoruz, e-bilet gerekli bir şey bence de.
nka ama.
yani normal koşullar altında ben bu ülkede e-bilet olsun, uygulansın isterim.
dünyada bu işin uygulamaları ile arayıp taradığım kaynaklar açıkçası bana çok yardımcı olmadı.
böyle şeyleri deneyimlemiş olmak çok daha değerli.
ama bizdeki malum passolig zımbırtısı üzerine yaptığım çalışmalar sonucunda naçizane ulaştığım fikir, bu işin altyapı sorumluluğunun federasyon ve kulüpler arasında paylaştırılması ile bunun kâr ve çıkar amaçlı bir araca dönüştürülmesi engellenebilir. biletlerin yüzde onluk bir kısmı eski usül satılmaya devam edilerek hem tek maç izlemek için gelen insanlar madur edilmemiş olur hem de kulüpler daha fazla bilet satabilmiş olur.
bunun üzerine daha çok konuşabiliriz ama sonuç olarak sırf maç izlemek isteyen insanları bir bankaya müşteri olmaya zorlamak, geçtim kanunları, karaktersizliktir.
bunun çaresi de kesinlikle katılıyorum ki stadyumlara gitmemektir.
50bin kişilik stadlara 5000 akbok gitsin, maçlar öyle izlensin derdindeler.
öyle de olsun madem.
dev piyasaları küçülsün.
dünyayı tersten görsünler...
şu anda ülkemizdeki izdüşümü olarak ne yazık ki hayat bulmuş olan passolig ile ilgili yazım da burada; (bkz: #1466692)
malum bu ülkede son 10 küsür yıldır (ankara'da 20 küsür) her ne çıkarıldıysa "faydalı" diye, "yeni" diye, ne bileyim "halk için" diye, "demokrasi" diye, "barış" diye, "insanlık" diye, "özgürlük" diye; hep peşinden bi tarafımıza montaj çalışmalar çıktı.
bu da öyle.
bakıyoruz, e-bilet gerekli bir şey bence de.
nka ama.
yani normal koşullar altında ben bu ülkede e-bilet olsun, uygulansın isterim.
dünyada bu işin uygulamaları ile arayıp taradığım kaynaklar açıkçası bana çok yardımcı olmadı.
böyle şeyleri deneyimlemiş olmak çok daha değerli.
ama bizdeki malum passolig zımbırtısı üzerine yaptığım çalışmalar sonucunda naçizane ulaştığım fikir, bu işin altyapı sorumluluğunun federasyon ve kulüpler arasında paylaştırılması ile bunun kâr ve çıkar amaçlı bir araca dönüştürülmesi engellenebilir. biletlerin yüzde onluk bir kısmı eski usül satılmaya devam edilerek hem tek maç izlemek için gelen insanlar madur edilmemiş olur hem de kulüpler daha fazla bilet satabilmiş olur.
bunun üzerine daha çok konuşabiliriz ama sonuç olarak sırf maç izlemek isteyen insanları bir bankaya müşteri olmaya zorlamak, geçtim kanunları, karaktersizliktir.
bunun çaresi de kesinlikle katılıyorum ki stadyumlara gitmemektir.
50bin kişilik stadlara 5000 akbok gitsin, maçlar öyle izlensin derdindeler.
öyle de olsun madem.
dev piyasaları küçülsün.
dünyayı tersten görsünler...