resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 1067
    büyük galatasaray taraftarının sahip çıkması gereken teknik direktör.

    belli ki yine birileri galatasaray'ın menfaatini düşünen bir personelin ayağını kaydırma talimatını vermiş.

    sosyal medyanın da gazetelerin de yorumcuların da gazına gelmeyiniz. sözlükte bile kripto fenerli ve tinerciler barınıyor.

    en nihayetinde biz taraftarlar bu adamı koruyup takımda tutacağız. yoksa yönetimin riekerink'i medyanın oyuncağı ettiği gibi tudor'u da maymun ederler.

    uzun süreden sonra ilk defa bu kadar umutla doldum geleceğimiz adına. çünkü bu adam öyle bi adam. yedirmeyiz.
  • 3963
    temmuz ağustos ayında herif kameralar karşısında ne dediyse bir bir dedikleri gerçekleşmeye başlayan adam.

    bir ara selçuk inan in ne dakar büyük bir karakter olduğundan galatasaray için ne kadar bulunmaz bir hint kumaşı oldugundan falan bahsetmisti de bütün sözlük kendisine ana avrat kaymiştik. en sonunda selçuk konusunda da haklı cikarsa kendimi intihar ederim.
  • 2275
    bir tane türk transfer etmemiş, en delikanlı teknik direktörün yapmadığını yapıp sabri'yi yollamış, 34'lük hakan balta belini döndüremezken, burada kalsın deniyorken takımdan kesmiş ama buna rağmen yerli sevici diye bir saçmalık ile eleştirilebilen teknik direktör.

    çok acayip insanlarsınız. serdar sakat, hakan ağır, chedjou gidiciyken semih oynadı diye, bir tane takımın iç oyuncusu yokken selçuk oynadı diye, 11 gol atıp her maç eşşek gibi çalışan yasin oynadı diye adamı yerli sevici gibi gerçekten suyunun suyu olacak bahaneyle eleştiriyorsunuz.

    cidden her gün monitöre kafa atacak hale geliyorum şu saçmalıkları görünce. yaz başı adem'i, emre akbaba'yı alacak diye gömüyordunuz, şimdi başka bir şey çıktı. yarın bambaşka bir şey bulursunuz. neymiş; daha tatilden bile dönmeyen sneijder hazretleri varken belhanda'yı almış. sneijder 33 yaşında, kalsa bu sene 34 olacak. seneye de bi üç yıl daha imzalayacaksınız sanki. yeni takım kuruyorsun, oraya da 26-27 yaşında, 4 yıllığına bir adam alıyorsun ve 33 yaşındaki topçun gidebilir diye suyunun suyundan sayfalarca, günlerce yazı yazıyorsun.

    sonra bir de utanmadan vizyonsuz yönetim vs diyorsun.

    başarılı olur olmaz tartışmak başka. saçmalıklar üzerinden senaryo yazmak başka.

    bunların dışında kendisi ile ilgili şu an için olumlu görüşlere sahibim. çünkü adam zır deli. zır deli olmasa hakan'ı, sabri'yi karşısına almaz, wes'e allah muamelesi yapar, bir tane bile eldeki kadroyu zorlayabilecek isim istemez, keyfine bakardı. bunun yerine kadroyu silkeliyor. kamp sonrası daha çok kadro dışı olacaktır.

    umuyorum ki şeytanın bacağını kıracak ve bizi futbolcuya bağlı düzenden kurtarabilecektir.
  • 2061
    4'lu savunma oynatacagini söyledi, bu cepte. sneijder'in menajeriyle sürekli konusuyoruz, 1 yil kontrati var durumuna bakacagiz dedi.
    belhanda gelirse ve sneijder kalirsa birlikte oynatacak sisteme bakariz dedi. bu söylediklerinden ve mimiklerinden ben sneijder'in yerine belhanda'yi dusundugunu algiladim. dilerim yanilirim ve sneijder kalir, birlikte oynatabilecegi bir sistem bulur :/

    15-20 gol atacak bir forvet olmali dedi. gomis'i tarif etti gibi.
    ust duzey bir stoper dedi. yalnizca maicon gelecek galiba.

    orta sahaya dair tek yorum yapilmadi ama super lig"den hangi 3 oyuncuyu istersiniz sorusuna "atiba, kjaer, cengiz" derken ilk atiba'yi soylemesinden zaten aklinda olan belli.

    gecen sezondan 4-5 oyuncu degisecek mi soruna daha da fazla olabilir dedi.

    hoca eksiklerin farkinda ama tedaviyi yapabilecek mi gorecegiz.

    dilerim basarili olursun hoca, artik yeni hoca konusmak istemiyoruz.
  • 213
    igor tudor hakkında, yazın karabük cephesinden edindiğim iki bilgiyi aktarayım. çok güzel adamdır.

    karabükspor, aslında 3 tane rumen hocayla görüşmüş. biriyle maddi konularda anlaşamamışlar. diğer ikisi de (dan petrescu ve adını hatırlayamadığım biri daha) anlaşmalarına rağmen başka takımlara imza atmışlar. eski futbolcuları anthony seric vasıtasıyla tudor gündeme gelmiş. anlaşmışlar ama tek şartı olmuş tudor'un: ''eşimin tahlil sonuçlarını bekliyoruz. kanser çıkma durumu var, eğer böyle bir olay olursa tamamen bırakacağım teknik direktörlüğü.'' neyse,temiz çıkmış sonuçlar ve anlaşmışlar.

    anlaştıktan sonra, genelde transferleri yönetim yapmış. tudor'a demişler bütçe bu, aldıklarımız da bunlar. o da 9 isime onay vermiş, alınmasını doğru bulmuş vs. yalnız kadrodaki bazı isimleri veto etmiş, yapılan transferler de iş görmez demiş. yönetimle bir kriz yaşar gibi olmuşlar. daha sonra idmanlarda görmüş ki, yanıldığı isimler var. hemen onların durumunu da iletmiş ve kadroya dahil etmiş. bu da başkanın hoşuna gitmiş. önyargıları olmayan ve hatalarından dönen bir yapısı var diye.
  • 1073
    sakatlıklar nedeniyle boş boş eleştirilen hocamız için yapılan haberlerle ilgili bir kaç metin paylaşacağım ki okuduğumuzu iyi anlayalım.

    ilk olarak resmi sitemizden 14 mart 2017 tarihli idman raporunda aynen yazanı koyuyorum.

    ahmet çalık, lukas podolski ve lionel carole, kendileri için hazırlanan özel program dâhilinde çalıştı.

    ne diyor? çalıştı diyor. tedavi edildi demiyor. çalıştı diyor. demek ki sakat, oynayamaz gibi durum değil. takım doktoru yener ince'nin dediği gibi bazı oyuncuları korumak için zaman zaman bu tarz programlar uyguluyorlar. hatta 11 mart 2017 galatasaray gençlerbirliği maçından sonra yener ince ne dedi? carole'ün daha erken çıkmasını bekliyorduk, durumundan zaten haberimiz vardı, beklediğimizden daha çok oynadı. kritik bir durumu yok anlamında açıklamalarda bulundu.

    ikinci olarak genelde haberleri doğru çıkan futbolarena sitesinin haberinden;

    nevzat dindar'ın iddiasına göre, hafta sonunda trabzonspor ile karşılaşacak olan galatasaray'da lukas podolski, ahmet çalık ve lionel carole de sakatlandı. bu konu hakkında yaptığımız araştırmalara göre sarı kırmızılı takımda sağlık kurulunun programı dahilinde bugünkü antrenmana katılmayan lionel carole, ahmet çalık ve lukas podolski'nin, hafta sonunda sahada olacağı belirtildi.

    bu sitenin haberine göre 18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçında sahada olacaklarmış. yani neymiş? öyle abuk subuk, yalan yanlış haber yapanların gazına gelmemek lazım. okuduğumuzu iyi anlamak, iyi araştırmak lazım. ilk antrenmanları ile ilgili ben de tudor'a ilişkin çekincelerimi bir entryde belirtmiştim. arzu edenler açıp okuyabilir. ancak olmayan şeyler üzerinden her hangi birine saldırmak, üstüne bir de yanlış yönde yönlendirmek için defalarca haber yaptığı bilinen insanları dikkate alarak bunu yapmak beni çileden çıkarıyor.

    ayrıca diğer sakatlarımızdan eren floryadaki zemin yüzünden sakatlanırken, chedjou topun dikeni nedeniyle sıkıntı yaşıyor, hakan balta ise bel spazmı geçirdi. yani bu üç oyuncudan ikisinin suçlusu herhalde tudor değil. geriye kaldı de jong ve semih. semih'in bir sakatlık geçmişine bakılsın ondan sonra değerlendirelim bence. bunda da tudor'a çok laf edemeyiz. de jong kaldı geriye. hadi bu da tudor nedeni ile olsun. tek bir oyuncu yani. adam kendi idmanlarımın yüzde 16-17'sini yaptırdım diyor. bu kadarını kaldıramıyorsa de jong ya da herhangi bir oyuncu buyursun gitsin zaten.

    sonuç olarak biraz araştıralım, okuyalım. sosyal medyada gördüğünüz her şeye mutlak doğru diye atlamayın.
  • 3615
    fikri takip yaptığım konulardan biri, resmen ibretlik bir süreç oluyor ilgiyle takip ediyorum.
    aşağıda yazacaklarım futbol kısmını eleştiren arkadaşlara yönelik değildir baştan belirteyim herkes yanılabilir ki ortada kazanılmış bir şey yok daha işin başındayız "ali lukunku'yu çok izledim la çok harika topçu" diyen arkadaşımla kaç yıl geçmesine karşın dalga geçiyorum (yok yani o yıllarda benle birlikte bir akdeniz ilinde akşamları sağda solda içiyor gündüzleri iş güç koşturuyordun nerede "çok" izledin de kefil oldun) gereksiz yere kimse kırılmasın benim alex telles'i beğenmeme ısrarım vardır mesela konuyu düzgün tartışabilen insanlarla her yerde tartışırım ama konu altında illa bir tane zerzavat çıkıp olayı kişiselleştirir böyle tiplere iki çift laf eder onun haricinde okur mantıklı yerleri bak doğru der geçerim demem o ki bahsedeceğim tipler 2 ay önceye kadar "aynı yalanları" her gün ısrarla yazdıklarından her seslerini çıkardıklarında "olayın aslında ne olduğunun" unutulmaması için ara sıra buraya uğramak gerekiyor sanırım ayrıca yazacaklarım sonuçlar ile ilgili olmadığından ne uefa'dan elenmesi ne harikalar yaratmasının bir önemi yok isterse 10 maç üst üste yenilsin fikrim değişmeyecek ama görüyorum ki iş farklı noktaya geliyor depolasığım entry'i şimdi yollamam daha uygun olacak.

    öncelikle öyle kimse destek vermedi işlerini geçiniz zamanında mesaj kutusu kendisine destek verdiğim için işgal edilmiş biri olarak teog sınavına giren ergen bir genç tarafından ata sözlerinin anlamını bilmediğim hakkında nutuk dinlemişliğim var şimdi kendisine methiyeler dizen sosyal medya taraftarına tıpkı osmanlı maçında tribünleri alkışlarken ki bom boş yüz ifadesiyle bakıyorum çünkü hepsi olmasa bile biliyorum, ilk mağlup olduğunda olmasa bile futbolda olağan sayılabilecek kötü bir dönem geçirse hırvat çomarı, komisyoncu, yalancı ve gönderilen futbolcular, eski takımlarında ki sorunlar gün yüzüne çıkacak fatih terim'i sevmiyoruz ama o gelmeli tivitleri havalarda uçuşacak.

    adam geldi koskoca galatasaray'a geliyordu belli bir profesyonellik vardır diyerek şok etkisi yapmak için sistem değiştirdi baktı olmadı olmuyor yönetmedi idare etti, yani kişiliği sorunlu bir adam gibi eski teknik direktörün sistemine dönmem ben uleyn demedi sabri, semih, selçuk,yasin, bruma, sneijder, djong, hakan balta ve aklıma gelmeyen kim varsa katlandı ve sezonu kapattı, kapattığı ile açması bir oldu takımın iskeleti eskimiş dedi taraftarın taptığı veya nefret ettiği diye ayırmadı olaya son derece profesyonel baktı bu arkadaşlar benim sistemime uygun değil dedi o kadar (bruma hariç onun için söylediği disiplinsiz kelimesi ile birlikte bile kendisini çok seviyorum ama böyle olmaz dedi)ve para edebilecek ya da takım bulabilecek olanları gönderdi ve iddia ediyorum yarın selçuk ve yasin takım buldum desin aynı şekilde gönderecektir ama kim o kadar para versin bu ikiliye adını yazamadığım takımı seçmemiz hepimiz adına ve onun adına şansızlık oldu çünkü 3 transfere rağmen o takım geçen senenin zihniyeti ile sahadaydı ve açıkçası ilk maç 15 dakika sonrası hiç şaşırmadım elenmemize, elendik ve adama cümle alem çökerken galatasaray için harika bir sezon olacak diye çıkardı masaya vurdu ben bile seni gönderecekler hacı sana ne dedim ama adam hamleleri yapmaya devam etti, çok beğendiği ndiae'yi ısrarla istsedi hemde değerinden fazla etmesine ve taraftarın büyük çoğunluğunun karşı çıkmasına rağmen (maliyetine bende itiraz ettim) bunlar yaptığı hamleler ve devamında lig açıldı bir takım gördük ki galatasaray geleneği olan pres yapıyor maçı kazandık ne yazıldı ? "ne yapıyor ki yea oyuncu kalitesi ile kazandık" oysa tudor'un sene başında yaptığı söylenen ve çarpıtılan açıklamasnın özü şuydu "biz tek 10 numaranın eline bakıyoruz araya top atsın bir şey yapsın oysa koşan ısıran ön alanda pres yapan bir takım olursa rakibi eksik yakaladığımızda her oyuncu 10 numara gibi asist yapar çünkü rakip eksiktir" bunu dahi görmemek için ciddi bir çaba var.

    değinmek istediğim konu zamanında o kadar uyarıya rağmen medya da ki haberleri gösterip "iftiracı" "yalancı" "karakteri sorunlu" "komisyoncu" gibi bilgi temelli olmayan girdilerdir ayrıca bunları yazanlar arsızlığı sürdürdüğü için şikayet ettiğim zaman hükümsüz ihbar olarak geri dönüş almıştım (ve hatta bülent timurlenk çakması entry giren zerzavatın biri ahahaha iftiracı ne demek onu bilmiyor minvalinde girdiler yazmıştı, 80 lerin sonu ve 90 ların başında paçozlar taksim'e çıkıp soyunarak meşhur olmaya çalışırdı sözlükte ise bu farklı şekilde işliyor) sürekli yazdım ısrarla yazacağım başkasından aldığı ve emin olmadığı bilgilerle (ki burada ki kaynak eşsiz türk spor basını) bir insanın kişiliği hakkında hakarete varan şeyleri yazan tipler kişilikleri sorunlu tiplerdir (gssözlük modern in engelleme özelliği çok işlevli oluyor bu tiplere karşı) yoksa şöyle oynattı böyle oynattı kısmını konuşmak, yazmak işin keyifli yanı, tudor'un anasına avradına sövmediği kalan yazar sözlükten uçurulduğunda "büyük adamdı" "gönderilmesi doğru değil" girdileri okuduk itirazımın asıl nedeni bu yoksa toprağı bol olsun johan cruyff boşuna dememiş futbol basit oyundur diye o nedenle herkes konu hakkında istediği şeyi savunabilir, 1-2-7 dizilişi ile oynamalıyız diyen bile olabilir güler geçersiniz ama sorun bu değil, dün riekerink'e hakaretler savuranlara, sneijder'e göbekli dediği için milleteinsanlık dersi veren tipler tudor'a karşı sırf belli futbolculara olan tapınma halleri nedeniyle "kişiliği sorunlu" kampaynası yapıp bel altı vurdular diyeceğim o ki tudor kalır gider veya 5 sene şampiyon yapar farketmez, bu kulübün asli sorunlarından biri bu tip ortamlarda futbolcuya dayalı sisteme karşıyız abi diyerek oyunculara tapan taraftarlardır. sakin ha olayı dramatize etip efsane futbolcuların adını anmaya kalkmayın bünye kaldırmaz bu sefer kırıcı girişirim.

    algı dediğiniz şeyde bu tipler tarafından oluşturuyor arsızlıkları burada avantaja dönüşüyor adam kafasında bir gerçek algısı oluşturmuş ve buna militan aidiyetiyle öyle bağlı ki karşısında ki insana saldırmak için her yolu kullanmaktan çekinmiyor.

    örnek olarak analiz yapıyorum çok cool'um halleriyle todor gomis'i kıskanıp kesebilir diyen ruh hastası gördüm daha ötesi var mı? neyini kıskanacak mesela diyorum, liseli çocukların güleceği magazinel varsayımlar havada uçuşuyor kafa sneijder'de kalmış o gitti ya batmamız lazım ki beyimiz haklı çıksın "lan ben anlaşılmayan bir dehayım " diyerek mutlu olsun. tudor gomis'i kesebilir mi ? vallahi isterse ve sorumluluğunu alıyorsa ilk 11'den ister keser ister doğrar bu takımın patronu oysa gemiyi limana getirip getirmediğine bakarım mağlup olduğunda çıkar maç sonu basın mensuplarının karşısına soruları cevaplar, taraftarın tepkisini alır adamın inandığı şeyin peşinden gidiyorsa ben o adama saygı duyarım ve arttırıyorum gün gelir kendi sistemine aykırı haraket ettiği için reges'i bile kesebilir ama bunu "çok gol attı ondan dolayı kıskandı ve kesti, orta sahada çok harika oynadı göz battı ya o yüzden kesti" diye ısrarla yazmak ruh hastalığı göstergesidir çünkü niyet okumaya girer adam çıkıp "hayır x oyuncuyu kestim çünkü bu takımın her şeyi benim istediğimi yapmaya mecbursun dedi ve kestim" derse, göt olur kalırsın, dedikodu üzerinden akıl ve fikir yürütmek sadece bu topraklarda iş yapar.

    x kişiye göre tudor kötü bir teknik direktör olabilir bunun için farklı nedenler sunabilir, yahu tamam bir adam sürekli tudor kötü çünkü sneijder ve bruma'yı gönderdi de diyebilir buna da kabul ama bunu adam gibi direk söyler öyle teknik, taktik lafların arasına sıkıştırıp yapmaz buna karşılık tudor'un yaptığı ise çok net "kendileri ile bir problemim yok oyun tarzıma uymuyorlardı gönderdim" diyor beğenirsin beğenmezsin ama adam çıkıp "bruma evde otururken bana yeteneksiz demiş o yüzden gönderdim, arkadaşın kuzeni duymuş" şeklinde bir açıklama yaparsa ver eline bavulu tudor'u gönder çünkü bu da bildiğin anlamda ruh hastalığıdır.

    ama biliyoruz ki birileri eşsiz kar tanesi olduğu için oturduğu yerden her olaya her konuya o kadar hakim ki tudor'un yediğini ne kadar işleyip ne kadarını dışkı olarak boşalttığını bile bilir bir bakışta kimin yollu olduğunu bile anlar o nedenle "todor noopmoş ko" tipi entry girmeye devam ederek sıvamaya devam edebilir.

    performansı nedeniyle fikirler değişebilir gayet normal ama bize planlarını anlatmadı nedir yahu ? adam nerede çıkıp dedi ben takımı selçuk üzerine kuruyorum, semih benim prensim, sabri değişmez adamım, sneijder'den nefret ediyorum, emre akbaba'yı alıp komisyonu cukklayacağım... konuyu saptırmayın kendisini savunan insanlar ısrarla bu noktaların net olmadığını bir durun bir bekleyin derken birileri burayı sıvırıyordu resmen, dünyanın neresinde görülmüş taraftara planları anlatmak ? oldu bir de rakı masası kurup derdinizi dinleseydi minareye kılıf aranıyor "yalancı" "iftiracı" "hırvat çomarı" "kindar" "komisyon cukkallayacak" yazmamak için illa planları duymak mı gerekiyor ne güzel memleket, şimdi olay "çıkın oynayın diyor başka numarası yok" "tudor naapmış" "taktik vermiyor" seviyesine evrildi.

    şu darbe kalkışması olduktan sonra iş yerinde sağda solda konuşan eş dost akrabaya dediklerimi yazarak sonlandırayım, "vallahi benim de aklıma yatmayan şeyler var biz normal vatandaşız gerçekten ne olup bittiğini tıpkı 12 eylül'de olduğu gibi neler döndüğünü en erken 25 sene sonra öğrenebiliriz o nedenle koca koca laflar etmenin alemi yok" ama bunun yerine elde ki bilgi kırıntıları ile milyonlarca komplo teorisi yazılıp çiziliyor, bekleyin, biriktirin, bugün doğru bildiğiniz yarın yanlış çıktığında gurur yapmayın, fikrinizi sonuna kadar savunun ama yanılma ihtimaliniz olduğunu da bi zahmet unutmayın.
  • 6853
    kendisinin gönderilme nedeni alınan kötü sonuçlardir. eğer 2 hafta daha geç gönderilseydi büyük ihtimalle şampiyon olamayacak ve sene başında harcadığımiz paralarin bedeli daha ağır olacaktı. onun döneminde rakip presimizi geçtiği anda mala bağlıyorduk. oynanan set hücumları bile tempo üzerineydi. ilk senesinde takımı aldığında öyle ya da böyle şampiyonluk potasindaydi ve sonrasında şenol güneş bizim için "galatasaray'da raketin içindeydi sonra ne oldu anlamadık" dedi.

    2. senesine ostersund ile başladı. hea bana kalırsa elenmemiz doğaldı ve elendikten sonra kendisine sorulan sorular tam anlamıyla şeref yoksunluguydu. yalnız terim bize böyle bir olay yaşatmadı ve şuan ligi'nde liderin 1 puan gerisinde olan randers'i eledik. hemde 2 maçta da oyun olarak üstünlük gösteren taraf olarak. randers'in sene başında trabzonspor'u eleyen kopenhag ile arasındaki puan farkı 7 bu arada. modern futboldan anlamayan adam sarri ve sampaoli'nin takımlarıni yenemez. ayrıca modern futbol çok boş bir kalıp. 2 sene önce "atletico madrid gibi oynatiyor" diye erol bulut'u bile övebiliyordunuz.
  • 1999
    jan olde riekerink'e daha fazla inanıyordum. ancak yönetim tarafından takım içerisindeki otoritesi sıfırlanmak suretiyle hoca mundar edildi. üzerine yapılan saçma sapan transferler ve önlemek için hiç bir şey yapılmayan fahiş hakem hataları da eklenince sonuç kaçınılmaz oldu. gitmesi gereken yönetim ise bir türkiye gerçeği olarak hala yerinde...

    tudor ile alakalı kafamda soru işaretleri var. ancak adamın geçen sezon politik davrandım demesi önemli bir done benim için. fakat rahat ve uzun süreli bir çalışma ortamında abdullah avcı'nın bile başarılı olduğu düşünülürse artık bizim de birilerine sabretmemiz gerekiyor. bu kadar başarı bağımlısı bir topluluk olmamalıyız. zombilerin brains brains diye dolaştığı gibi başarı başarı diye dolaşıyoruz. ama bu noktada emek ve çaba harcamayı unutuyoruz. keşke riekerink'e tam güvenip kaynak ve vakit ayırsaydık.

    tudor'a gelirsek aslında o veya bir başkası. her sene herşeyi yeniden inşa etmekten bıktım. taş üstüne taş koymalıyız. bunu da sabrederek yapabiliriz. artık birilerine zaman tanımanın vakti geldi. her başarısızlıkta insanları beden eğitimi öğretmeni ilan ederek kovmaya devam edersek kaybetmeye devam edeceğiz.

    mustafa denizli gibi fahiş hatalar yapan çağdışı bir teknik adam değilse birilerine en az 3 sezon tanımanın tam zamanı.
  • 5796
    az önce spor haberlerinde süper ligdeki ilk 4 takımın birbirlerine karşı ikili averaj durumları söylenirken hiç iyi anmadığım eski teknik direktörümüz.

    fatih terim yönetiminde hem bjk hem de ibfk’ya karşı 2-0lık net galibiyetler almış olsak da bu faydasızın rezillikleri sonucunda her iki takıma da ikili averajda gerideyiz.

    yine de yolu açık olsun.

    edit: imla
  • 6532
    genelleme yaparsak kendisine karşı ya ciddi bir nefret var ya da ciddi bir sevgi. bunun sebebini de fatih terim'le kıyaslanması olarak görüyorum. fatih terim'i sevenler kendisinden nefret etmek zorunda hissediyor veya tam tersi. buna gerek yok. her teknik direktöre nasıl yaklaşılıyorsa kendisine de öyle yaklaşılmalı. körkütük takım fanatikliğini bile anlamakta güçlük çekiyorken bunun bir de teknik direktör versiyonu ile uğraşmak yorucu. bu spordan zevk almaya çalışalım.
  • 1222
    muhtemelen sözlüğün yaş ortalamasını yükselten biriyim.* son 2 sezona kadar galatasaray'ın daima hücum oynaması gerektiğini, savunmayı 2. plana atıp her zaman önde pres yaparak rakip takımı bunaltarak skora gitmesi taraftarı biriydim. biriydim diyorum çünkü fikirlerim değişti.

    porto cl şampiyonu olurken defans yaptı, chelsea otobüs çekti, onu geçtim barcelona yeri geliyor 10 kişi kapanıyor, morinho'nun real madrid'i defans nedir nasıl yapılır dersi veriyordu. defans olmadan olmaz.

    kabul etmek gerekir ki galatasaray ne bayern münih, ne real madrid, ne de barcelona büyüklüğünde bir takım. biz malesef küçük olsun bizim olsun mantığıyla gittiğimiz sürece hep küçük kalacağız. futbol ile ilgilenen bir ingilize sorsak, desek ki galatasaray'ın muadili diğer avrupa takımlları kimlerdir? eğer cevabın içinde porto, sevilla, roma varsa kendimizi şanslı saymalıyız.

    biz küçük ormanın en büyük aslanıyız. bunu kabul edelim. ha nasıl büyürüz, kupalar kazanarak, olmadık işler yaparak. bunu da defans yaparak sağlayacağız. başka yolu yok.

    igor tudor hocamız conte gibi, morinho gibi önce gol yememeyi düşünüp defans kurar, ileriye de yıldırım gibi çıkarsak (morinho'nun real madrid'i gibi) hem avrupa'da hem türkiye'de çok iyi işler yapar ve büyürüz.
  • 4136
    ben bu adam yüzünden sözlüğü bırakıyordum, şimdi desteklenmesi gerektiği görüşündeyim. 10 yeni transferle, itin götüne sokulan tolga'dan x faktör gizli forvet, serdar aziz'den stoper performansı alan ve dahası 9 haftada 7 g 2 b alan hocayı desteklemek benim boynumun borcudur.

    fatih terim 3. gelişinde eboue'yi sol kanatta, orta sahada, sabri'yi yine orta sahada oynatmıştı ligin başında. lige de öyle çok iyi girmemiştik.

    tudor'un eksiği çok, kabul ediyorum ama oyuncular kendisine inanıyor, ve takım iyi çalışıyor, bakın bu çok önemlidir. istediğin kadar profesyonel ol, hoca için de oynar oyuncu. yoksa barcelona, r.madrid falan hiç hoca değiştirmezdi.

    kaldı ki ligdeki performansı şu ana kadar gayet iyi. diğer takımları saymıyorum şampiyon olabileceğine de inanmıyorum, rakiplerimiz olan fener'le, beşiktaş'a 8 puan fark koymuş. konya, antalya, bursa deplasmanları, içeride fener maçı geçti.

    şu ts deplasmanından da 3 puan alırsak ki çok inanıyorum, önümüz açık. derbiyi kazanamadığımız üzerinden eleştirilecekse de maçın başında oynadığımız oyun ortadayken, serdar'ın sakatlığı tüm hazırlığı, planı, emeği piç etti. ona rağmen oyun dengedeydi ve 2.yarıda yüklenirken, penaltımız verilmemişken, tam maça ağırlık koymuşken 10 kişi kaldık. bu saatten sonra da 8 puan gerimizdeki fenerbahçe pozisyona giremedi. maçı da kaybetmeyerek, bence iyi iş çıkardı.

    bazı şeyleri sanırım çok kolay sanıyoruz biz. biraz da şımarıklık var bizim taraftarlarda. 2 yıldır neler yaşadığımızı unuttuk sanırım. yoksa şu tarihte, böyle eleştirilerin bize bir katkısı yok.

    elimizdeki en iyi seçenek şu an hoca. ben bıktım sürekli hoca değiştirmekten. zaten bunu gerektirecek bir şey de yok.

    saçma sapan bir döneme girilmediği sürece de destekleyeceğim, ben bir ışık gördüm elimden geldiğince de o ışığa ulaşmak için yardımcı olacağım.
  • 5140
    seninle yıldızım hiç bir zaman barışmayacak ama şunu bil, birileri de sana belki taraftarın bu duygularını tercüme eder, sana bizim dışımızda kimse böyle bir laf edemez, ettirtmeyiz biz.

    yönetim falan arkanda durmayabilir bir kansızın sana söylediği laflar karşısında, sen sadece şunu bil, böyle kansızlara karşı arkanda milyonlar var. sen galatasaray'ın hocasısın, kimse sana bu lafları edemez.

    arkadaş hayat gerçekten çok enteresan, en sevmediğin üç kişiyi say desen kendisini de sayarım, maç sonunu izlememiştim, pazar sabahı bir kalktım, itin biri havlamış, kendimi tudor'un arkasında buldum. şu an o kadar gaza geldim ki, boş stada gidip adını haykırasım var.

    kimsenin kendisi hakkında fikirlerini değiştirmesine gerek yok, ama bu basın toplantısına karşı hepimizin arkasında durmamız gereken hoca.

    son bir söz de yönetime olsun, ne kansız, ne onursuz, ne ilkesiz adamlarsınız be siz, ben yönetici olacağım, o herifi o stattan çıkarttırmaz, tüm avukatları daha o saat, tff'nin ve savcılığın kapısında hazır ederdim. hiç mi bulunduğunuz makamın, sorumluluklarınızın, bu camianın değerlerinin farkında değilsiniz?

    sevabı ile günahı ile galatasaray'ın hocasıdır. çok kanıma dokundu okan'ın açıklamaları ve sonrasındaki sessizlik.
  • 4105
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında kendisinin tek hatası sarı kartlı belhanda'yı oyunda tutmak oldu. yerine selçuk ya da rodriguez'i almalıydı. onun dışında fernando'nun fb tarafından markaja alınacağını doğru tahmin etti ve buna çözüm olabilecek bir taktik anlayışla sahaya çıktı fakat maalesef serdar aziz'in sakatlığı ve hakemin her pozisyona faul çalması tüm hafta yapılan taktik çalışmaların çöpe gitmesine sebep oldu. benim kendisine güvenim tam, bir derbi maçıyla harcayacak değilim. şampiyon olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın