• 27
    sıçmış sıvamış yazardır, afedersin.
    sürüdeki mor inek olduğunu sanandır, afedersin.
    onu bunu beğenmeyip "anne ben emo oldum!" diyebilitesi** olan yazardır, afedersin.

    neymiş efendim?
    ne demiş muhterem emocanımız?

    --- alinti ---
    "... metin oktay kim? tanımam etmem, sadece ordan burdan duyduğum okuduğum kadarıyla. sahada duruşunu bilmem, konuşmasını bilmem, kişiliğini bilmem. tek bildiğim hayatta tutunacağı hiçbir şey olmayan, bu yüzden de galatasaray'a aşkla bağlanmış bir adam olduğudur..."
    --- alinti ---

    adama gülerler be birader. hem de ağızla değil götüyle gülerler.
    tutunacak bir dalı olmayan o adam; çoğumuz portakalda sakkaroz iken milyonlara tutunacak dal olmuştur. isim babası olduğu jenerasyon, bugün çoğumuzun babası yaşına gelmiştir.

    muhammed'i sevmek için illa ona o canlı iken mi iman etmek gerekir?
    komünist olmak için karl marks ile omuz omuza mı yürümek gerekir?
    hayır di mi?
    işte metin oktay'ı sevmek için de ağları delen o golü dolmabahçe stadı'nda tribünden görmek, ona küfür edenlerin önüne geçip elini göğsüne koyarak dimdik duruşuna şahit olmak, izmirspor'un* 30.000 tl'lik transfer teklifini izmir'e geri dönmek isteyen nişanlısının ısrarlarına rağmen reddederek çok sevdiği kulübünde kalışına ve bu nedenle nişanlısından ayrılışına tanık olmak da gerekmez.
    anlayacağınız, tam anlamı ile karşılıksız sevgidir içimizde ona hasıl olan.

    haa unutmadan "modern zaman putlarından biri" demişsin sevdiğime...
    haşa!
    put da neymiş?
    galatasaray birdir, metin 10un kulu ve elçisidir!...

    edit: imla
  • 23
    metin oktay' futbolcu eskisi

    tiksindim amına koyayım bu model yaratıp ona tapmasına insanların. metin oktay bildiğin modern zaman putlarından biri oldu.

    efsaneler yüzünden bu denli metin oktay manyağısınız

    yarrak afedersin

    tek bildiğim hayatta tutunacağı hiçbir şey olmayan, bu yüzden de galatasaray'a aşkla bağlanmış bir adam olduğudur.

    modern zaman putlarından biri

    gibi cümleleri olan, saçmalamada sınır tanımayan yazar,

    -madem metin oktay'ı tanımıyor nasıl o'nun tutunacak dalı olmadığına karar veriyor, belki de kendisi bilgisyarı olan "hiçbişeydir" bilemeyiz tabii,

    -sevip saygı duyacağı şeyler kendisini bağlar ama büyük bir çoğunluğun "bilinçli" sevdiği bir insan hakkında nasıl bu kadar umarsızca atıp tutar, 12 mart mahpusları için "genel af" kampanyasına imza atmıştır metin oktay "sadece" futboldan anlayan kültürsüzlerden biri değildi zaten olsa sadece iyi futbolcu olur ama o "büyük" futbolcuydu,

    -türkiye'nin "en büyük takımının" "en büyük futbolcusu" olarak "bizi sevenlere ihanet etmeyelim" diyebiliyorsa zaten kişiliği hakkında en büyük fikri veriyor demektir anlayana tabi.

    -edebiyatı şiiri seven, okuttuğu öğrenci ve yoksulların sayısını bile bilmeyen bir "adam"a densizlik yaparak "hakareti formata uydurarak" kendi "adam"lığı konusunda bizi yeterince bilgilendirdi sağolsun.

    -son olarak şu alttaki jubile maçı anısını okusun da daha da sözüm yok;
    -elimde mikforon tribünlerde inanılmaz bir kalabalık tribünlere baktım, bugune kadar hep size ''metin geliyor, metin geliyor'' diye bagırdım ama bugun ''metin gidiyor, metin gidiyor'' dedim ve tribünler hep birlikte aglamaya ba$ladı sahada 22 futbolcu aglıyo ben aglıyorum, fenerbahce'liler, galatasaray'lılar ...
    o dönemin fenerbahce kaptanı $ükrü o gün dogan ogluna metin adını veriyo.. metin oktay sevgisi böyle bişeydi.

    halit kıvanç

    bu da bonus olsun;

    http://www.youtube.com/watch?v=yrRwqPvNPb8
  • 81
    --- alıntı ---

    hala fikirlerden ziyade kişilerin tartışıldığı, olgunlaşma konusunda milimetre yol kat edemeyen sözlük oluşumu.

    tekrar: (bkz: cacık olmaz)

    --- alıntı ---

    boyle buyurmus kendileri. #447644 no'lu entrysinde ki fikirleri yerine, kendisi tartisildigi icin. okuyan da entryde dogru duzgun fikir belirtmis ici saglam elestirmis de gene ona saldirilmis zannedecek. -formata ne kadar uygun bilmiyorum ama pek de ilgilenmiyorum formatla, zaten formata uymuyorsa bu isi halleden muhbirler, moderetorler var, silerler bana neyin yanlis oldugunu soylerler ben de duzeltirim-

    arkadas buyurmus ki, galatasaray'in bu sene ki transfer butcesi 5 milyon euro
    --- alıntı ---
    transfer bütçesi 5 milyon euro olan takımla total futbol oynatacakmış. oldu, ben de kutup ayılarından halk oyunu ekibi kuracağım, oynadığı kadar artık.
    --- alıntı ---

    diger gelirleri siktir edip, sadece transfer gelirlerine bakalim bu sene, keita yaklasik 8.5 milyon euroya satildi, mehmet topal'da 4.5 milyon euroya. yani 13 milyon euroluk bir gelir var. alinan oyuncular ise 4.5 milyon euroya lorik cana, 4 futbolcu arti 1.5 milyon euroya da caglar birinci yani yaklasik 6 milyon euroluk harcama yapilmis. cok basit matematikle kasada su an 7 milyon euro var. ki bu paraya, tarihin en pahali lig ihalesinden gelen para, ali sami yen kombine satislari, aslantepe loca satislari, gsbonus, gsmobile, forma satislari vb gibi gelirler falan dahil degil. sen takimi bu kadar kucuk gorup, ona gore entry yazarsan, tabii ki de fikirlerin yerine niyetin tartisilir. yanlis bilgi verip, yanlis fikirler uretip sonra da lolololo bu sozlukte hic olgunlasamadi demek avamliktir.

    ayrica madem fikirleri tartismak istiyor; buyursun tartisalim:

    --- alıntı ---
    ilk sezonunda gene ütopik bir futbol aleminde yaşayan abimiz, ligin ilk yarısında nal toplamış, ikinci yarıda edgar davids transferiyle ligi 2. bitirmiştir.
    --- alıntı ---

    adaptasyon sureci, takim ici dinamiklerin oturmasi, sakatliklar, rijkaard'in takima kadar takimin rijkaard'in kafasinda ki sisteme uymasi vb gibi faktorlerin gene hepsi siktir edilmis, ve gelen lig ikinciligi edgar davids gibi, sadece mucadeleci kimligi ile on plana cikan orta sahaya baglamistir. ayni mantik ile ilerleyip biraz da abartirsak, barcelona'nin bu seneki basarisini yaya toure'ye falan da baglayabiliriz o zaman.

    --- alıntı ---
    ikinci sezonunda eşşek yükü transfer harcamalarıyla ligi şampiyon bitirmiş, şampiyonlar ligi'nde forvetinde mateja kezman gibi bir adamın bulunduğu chelsea'ye elenmiştir.
    --- alıntı ---

    2004-2005 sezonu baslamadan once barcelonadan ayrilan oyunculara bir bakalim:

    cocu
    kluivert
    reiziger
    luis garcía
    overmars
    luis enrique
    quaresma

    takimin efsane isimlerinden marc overmans ve luis enrique futbolu birakirken, 28 yasinda patrick kluivert, 31 yasinda michael reiziger klupten ayrilmislar. ayrilan oyuncularin yerine, forvete mallorca'dan samuel eto'o, orta sahaya porto'dan deco alinmis. bu transferlerin yani sira kadroya larsson, guily, belletti gibi rotasyona yonelik isimler katilmis. toplamda 58 milyon euro harcanmis. essek yukuyle denilen para 58 milyon euro ve bunun 45e yakini deco ve eto'o icin harcanmis. simdi adami transfer yapti diye suclayabilirmisiniz? klup zengin parasi var diye rijkaard suclanir mi? ya da daha dogru konusalim, rijkaard elestirilir mi? bu nasil bir mantik? sozlukte kluplerin finansal yapilari ve gelirleri ile ilgili yazilmis bir cok entry var okuyun. bir yanda duzenli bir sekilde, sadece takimina destek olmak icin cikan her urunu alan, ihtiyacini giderebiliyorsa resmi magazada gideren taraftar diger yanda; yaaaawwww somon kari rengi bu ne aq? mantigi ile forma almayan adam taraftarsa zaten finansal olarak bir mucadele beklenemez. maca zaten 3-0 geriden basliyoruz demektir. neyse bunu yeri gelmisken belirtelim ama konudan sapmayalim. forvetinde mateja kezman olan chelsea zirvasina gecelim.

    2004-2005 sezonunda "forvetinde mateja kezman olan chelsea" bugun yasayan en buyuk teknik direktor olan jose mourinho ile anlasmis, hem premier league'i hem de carling kupasini kazanmis, sampiyonlar ligi yari finalinde, o sene kupayi mucizevi ve efsanevi bir sekilde kazanan liverpool'a elenmis. o sene "forvetinde mateja kezman olan chelsea" de ayni zamanda arjen robben, didier drogba, peter cech gibi isimleri de saymaliyiz tabii. forvetinde mateja kezman olan fenerbahce esit degildir forvetinde mateja kezman olan chelsea. sen o sene premier league'i kazanmis chelsea'yi asagilayip sonra neden argumanlarim tartisilmiyor diye siksik edemezsin. cunku tartisilabilecek argumanla degil, berber remzi argumanlariyla geliyorsun bana.

    --- alıntı ---
    yani 5 senede 2 şampiyonluk 1 şampiyonlar ligi kazanmıştır. 3 sezon heba olup gitmiş, bu dönemde avrupa süper kupası da gelmemiştir. yani 1 milyar dolara yakın harcanan para, altyapı destekli kadroyla ancak 2 sene top oynayabilmiştir. bu da, rijkaard'ın elindeki malzemenin ne kadar işler olduğunu gösterir. hollanda ekolüne sahip olan barcelona altyapısı rijkaard'ı ihya etmiştir.
    --- alıntı ---

    bu ucuncu ve son argumanim. sikildim okunmayacagini bile bile bu kadar uzun yazmaktan. her seyden once bana rijkaard'in 5 senede barcelona'nin bir milyar dolarini harcadigini kanitla ben sana bu entry uzunlugunda ozur entrysi yazacagim. sonra da futboldan anlamadigim icin sozlugu birakacagim. ayriyeten 5 senede gelen 2 la liga sampiyonlugu, ve bir sampiyonlar ligi sampiyonlugunu begenmiyorsan, allah doyursun gozunu. 5 sene icinde sana 2 sampiyonluk bir de sampiyonlar ligi sampiyonlugu vaadetsem sana gotun duser lan, ciplak kosarsin. rijkaard bunu barcelona'da basarinca mi kucumsuyorsun? 5 yilda bir kere alindigi icin kucumsedigin sampiyonlar ligine sen 5 yildir katilamiyorsun. kapisindan almiyorlar seni. her sene tum buyuk klupler bu kupada mucadele etmek icin harciyor yuz milyonlarca euroyu. sen 5 senede bir kere kazandi diye rijkaard'i kucumsuyorsun/begenmiyorsun. adama tasak mi geciyorsun adam mi seciyorsun diye sorarlar.

    sonuc olarak, istedigi fikirlerin tartisilmasiysa, buyursun okusun. ama dedigim gibi bu fikirlerin hepsi ya rijkaard'i kotulemek icin yaratilmis yalan bilgilerle, ya da ici bos argumanlarla dolu. o yuzden kimse tartismiyor icinde olan fikirleri, cunku yazarin niyeti belli. resmen basarilari kucumseyip, yasanan olumsuzluklari, harcamalari abartarak rijkaard'i kotu gostermeye calismistir. yazarin bu oyununa gelmeyin, okudugunuz entryde ki bilgilere de arastirmadan inanmayin. boyle ucuz taraf gazetesi oyunlarina gelmeyin.
  • 43
    karşı karşıya gördüğümden sebep kendisi hakkında yazmaya yüz buluyorum kendimde.

    galatasaray-fenerbahçe maçını* toka, tcoşkun, gs, nkfvas, s3th, haz etmem rapidden ve şu an adını unuttuğum birkaç yazar ve yazar olmayan arkadaş daha günay restaurant karşısında bir yerde izledik. şişli'de, yol üstünde.

    metin oktay ile ilgili yazdığı yazı birçok kişiyi delirtmişti. ben de onaylamadım ama yüzüne çemkirmedim. ya da sözlükte ''yuuuuuuuhhh'' falan da demedim.

    zaten reel olunca böyle oluyor. kimse ile anlaşamayacağınız bir nokta yok. sadece klavye başında değil de birebirde* tanırsanız insanları o zaman biraz daha yumuşuyor üslup. yani burada adama salak, gitsin, adam değil falan demiyorsunuz. önce pm'den mesaj atıyorsunuz ''ciddi misin sen'' ya da '' ya bi siktir git olum'' falan diye. öyle daha hoş oluyor valla.

    tanıdığınız, gördüğünüz adamlar öyle kolay eleştirilmiyor. çünkü biliyosunuz karşınızdaki adam da siz gibi. aynısınız onunla. ortak yönlerinizi o zaman görüyorsunuz. bu modern zaman aptal kutusu bizi yanlış tanıtıyor birbirimize. gerçekte hiçbirimiz, birbirimizi ölümüne eleştirecek adamlar değiliz. ve hepimiz biliyoruz ki daima ortada buluşulacak bir ortak payda vardır. bakın şimdi size gerçek bir hikaye anlatayım;

    sözlüğe ilk girdiğim zamanlar zirve aşkıyla yanıp tutuşan ben her şeye atlıyordum. hagi de daha dün bir bugün iki mantalitesi ile beni takip ediyordu amaç nedir diye. o zamana kadar soğuk tavırlar ve de mesafeli şekilde ilerliyoduk. sonra darülaceze oldu, tanıştık ve anladık. kardeş gibi olduk, beraber yemek yedik, tribünde bağırdık, iş konuştuk,o oldu, bu oldu ve bir de baktık ki biz dostuz onunla. hepimiz birbirimizin aynısıyız. çok da farklı değil buradaki insanlar birbirinden.

    yani gördüğünüz adamı eleştirirsiniz ama sözlükteki hararetle tartışmassınız. sadece gülme ile şakalaşma ile geçer.

    birbirinize çok yüklenmeyin.

    soy ozan gibi sevecen,
    captano gibi babacan,
    feanor gibi matrak,
    harrycool gibi samimi,
    wasabi gibi manyak,
    lamore del calcio gibi şirin,
    nkfvas gibi anlaşılması ve konuşması zevkli
    s3th gibi efendi,
    vay acondios gibi delikanlı,
    barfly gibi destek olan,
    afffection gibi kardeş,
    prekazi8 gibi ortam çocuğu,
    kalifiye jurnal gibi sırdaş,
    bayan denmez kadın de gibi deli,
    thisisthebesttillwedobetter ve gs gibi abi bulamazsınız.

    herkes çok değerlidir. birisi bir şey yapıyorsa halis niyetle yapıyordur. kimse kimseyi çok fazla dert etmesin. kazmalar da var arada ama o kadar da olur.

    ps: unutmadan toka jr gibi yavşak, at hırsızı, adi ve giyme denildiği halde hediye alınmış gömleği giyip abisini deli eden de bulamazsınız. *
  • 201
    unlulere nazaketten "hos geldiniz" diyen herkesi koyun, unluleri caylak olmadan direkt yazar yapan modlari da uyanik olarak tanimlamis yazar. ayrica unlulerin de yazar olmasinin modlar tarafindan "daha cok tik" olarak avantaja dönusturuldugunu savunmakta.

    herhalde kendisi bu sözlugun sahibi ya da modu olsa sözlugun disariyla iliskisini keser bildigin terör estirirdi sözlukte. "noktayi yanlis mi koydun? bittin olm sen!" "hmm adam oturmus 20 paragraf emek vermis yazi yazmis ama baglac olan de ayri yazilmamis ucur gitsin." nasil olsa emegi,icerigi, espirisi, bir seyler yapma cabasi önemli degil.

    "eskiden buralar dutluktu ne guzeldi" mantigi ile ne kadar bir sosyal platform isletilir bilemiyorum ancak, gelen veya gelecek herkese edebiyat uzmani elinde dilbilgisi kitabiyla gezen tipler muamelesi yanlistir. adam ilkokul mezunudur senden daha cok paylasacak seyi vardir ama yazisi sana süslü gelmiyor diye adamin kellesini ucuramazsin??? bilerek trolluk yapip sözlugun midesini bulandirmaktansa, kisitli bilgileri ile sözluge o masum dusuncelerini yazan yazarlar her zaman bastacidir. senden daha iyi galatasaraylilar demiyorum, senden daha masum galatasaraylilardir. yurdisinda buyumustur, turk kulturu'nden uzak kalmistir ama kalbinin bir parcasi burada galatasaray icin atar. senden daha masum galatasaraylidir...

    yazarlarin yillarca televizyonda gördugu, kimisine hayranlik duydugu unlulere, dilbilgisinin ve galatasarayliligin sorgulandigi caylaklik muamelesi yapmak nerden cikiyor? adamlarla ayni ortamda yaziyorsun, bunu sözlugun basarisi olarak görecegine nedir bu hirs? eminim ki modlar, o sirada bekleyen caylaklarin da yazar olma sartlarindan emin olsa, hicbirini bekletmezdi. kaldi ki aramiza katilan unluler de yillarca televizyonlarda, yarismalarda,konferanslarda sunuculuk yapmis kisiler.

    unutmayalim; unlusu, unsuzu, modlari, dilbilgisi takintilisi, de'leri ayri yazmayani, ilkokul mezunu, doktora yapmisi, trolluk uzmani, dostlar, renktaslar ve galatasaray asigi bireyler olarak, "ortak paydamiz galatasaray" oldugu icin buradayiz... galatasarayli olmanin, yurekte galatasaray sevdasini tasimaktan ibaret olmadigina dair suphelerin mi var?

    (bkz: #923218)
  • 75
    "bu sözlüğün içine ediyor" gibi bir yorumu yapamam. nitekim bu sözlük benim babamın malı değil. şu sözlükte adminin de moderatörün de kabullenip sevdiği ender adamlardan biri haz etmem rapidden. bir insan moderatör olduğu sözlükteki bir adamın sözlüğün içine etmediğini söylüyorsa, başka yazarların o kişi için sözlüğün içine ettiğini söylemesi biraz havada kalır. kesinlikle sözlüğün içine ettiğine katılamıyorum. bilakis, ben bu adamın en ofsayt entrylerinden birini favori entrylerime koymuşum; öyle de eğrisiyle doğrusuyla sözlüğe yararlı bir adam olduğunu düşünürüm. ama, 1 ay öncesine kadar kendisine laf edene herkesten önce karşı çıkacak birisiyken, bir ay sonra yeri gelince kendisini eleştirecek seviyeye geldiysem; eskiden bende uyandırdığı saygı yerini başka duygulara bıraktıysa, kendisinden şu sözlükte kendisini en çok seven insanlardan birisi olarak ricada bulunuyorum ki yaptıkları işlerde daha özenli davransın.

    kendisi için ironik embesil yönlendirmesini yapan bir insan. burada da bir ironide bulunmuş. yaptığı ironileri beğenenler illa ki vardır; bunu da nickinin altına yazdıkları yine ironik görünümlü yazılarla gösteriyorlar. fakat bu durum biraz da "biz eğleniyoruz, siz de bizim eğlencemize katılmak zorundasınız" gibi bir durum. çünkü arda turan hakkında 20 tane entry bir saat içinde giriliyorsa, bunun 15 tanesi "giovani dos santostan 3 gömlek aşağı oyuncu:((((" şeklindeki ironik görünümlü entryler. halbuki daha önce de söyledim, ironi yazı ve konuşma dilinin en ustalık gerektiren alanlarından birisi bana göre. e gece saat 00:00da ironi yapmaya başlayıp, saat 03:00te yatana kadar devam edip, uyandığında kaldığın yerden devam edebileceğin bir şey değil ki. olmuyor işte, tek cümleyle 20 konuda yapılan ironi tutmuyor. bana frank rijkaard'ı saçma yollarla eleştirenleri aynı dili kullanarak yerin dibine sokma. bana seni yaptığın ironiler sevdirmedi ki be abi. şu sözlükte ilk günlerimde attığım mesaja ukalalık etmeden cevap veren olgun kişiliğin ve yazdığın uzun yazılar sevdirdi. bana bu sözlüğü ironiyle eleştirme; yeri gelince beni de uzun yazılarınla eleştir, ayarı ver, ama haz etmem rapidden olarak yap bunu. çünkü şu sözlükte senin uyandırdığın saygı ironilerinden değil. sözlüğe ilk kayıt olduğun gün bu ironileri yaptığını düşün, şimdiki konumunu * o zaman da elde edebilir miydin?

    bir de, bir yazında elano'yu ve giovani dos santos'u övmek için arda turan'a sallayanlara sinir olduğunu söylemiştin *. doğrudur, sen de bir yerde haklısın. ama, daha sonra yaptıkların papaza kızıp oruç bozmak gibi. sen arda turan hakkında desteksiz sallayanlara sinir oluyorsundur, ama giovani dos santos'a sen "kötü oyuncu" dediğinde sinirleri bozulacak insanlar olduğunu unutmamak lazım. ben onlardan biriyim, arda turan'ı savunmak için giovani dos santos'a bank asya 1. lig topçusu muamelesi çekme be abi. bal gibi biliyorsun giovani dos santos'un senin gösterdiğin kadar kötü futbolcu olmadığını. bana güzel güzel mevzuyu anlat; de ki "giovani dos santos şu şu sebeplerden galatasarayda tutunamadı". illa ki bunu yazarsın, bunu biliyorum. işte bunu bildiğim için sen "giovani dos santos'u arda turanla sabri sarıoğlu bitirdi:(((" deyip de işi bıraktığında bu yazdığına saygı gösteremiyorum.

    haz etmem rapidden şu sözlüğün en kral insanlarından. muhabbetim neredeyse hiç yok kendisiyle. buna rağmen ne kadar iyi bir insan olduğunu bilirim. sözümün üzerinde pek etkisi olacağını sanmam, ama inşallah dikkate alır. böyle giderse üzülen ben olurum, nitekim hala ciddi ciddi yazdığı yazıları ilgiyle okuyan bir insanım.
  • 182
    kendince ironi yapıp iyi oynayan oyuncularımızı eleştiren entryler girip, sözlük yazarlarını eleştirmektedir!! hatta benim şahsi görüşüm kendince dalga geçtiğini düşünmektedir. hayır anlıyorum çok uzun süredir yazmaktasın, tamam güzel yazıyor olabilirsin, ama yenildiğimiz bir maç sonrası yazarların bulunduğu psikolojiyi anlayıp onları daha ılımlı eleştirmek varken, onlarla dalga geçer gibi yorumlar yapma hakkını vermez ki bu sana. seni savunan da çıkar şimdi önce ki icraatların için ona yanarım, sanki ben geçmişine eleştiri getirdim, ama doğru kıdemli olana eleştiri getirmemek lazım.
  • 203
    (bkz: #923218) bu yazısında yazdıklarına katıldığımı söyleyemem. ünlü konusunda şunları söylemek istiyorum : yanlış hatırlamıyorsam behzat uygur'u sözlükten bir arkadaşımız gs tv'nin bir programında davet etmişti buraya. ve onun da hoşuna gitmişti sonrasında da yazar oldu zaten. behzat uygur buraya geldiğinde herkes gayet mutlu oldu sevindi. peki ya behzat uygur'u biri çağırmasaydı. kendisi sözlüğü keşfedip gelseydi. o da bizim aşamalarımızdan geçerdi ve öyle yazar olurdu. ama o davet edildi. evine davet ettiğin adama gelmeden üç ağza üç burna su çarp gel demezsin. evine davet ettiğin adamı direk kabul edersin. onu her şekilde kabul edersin. biz onları buraya davet ettik ve onları burada görmekten mutluluk duyuyoruz.

    sözlükte yazar alımlarında gecikme olduğu doğru olabilir. ama şunu da unutmamak lazım. buradaki moderatörlerin de bir işi bir okulu veya bir karısı bir çocuğu var. onlar her dakika burada entryleri kontrol etmek zorunda değiller. tamam bu onların görevi ama olası gecikmelerde hemen moderatörleri asıp kesmek saçma.

    captano'yu tanımam. bırak yüz yüze konuşmayı sosyal ortamda bile oturup iki çift laf etmişliğim yoktur. aynı şey hagi için de geçerli. ama el insaf ayıptır adamların ne suçu var yahu. onlar buraya emek vermiş burada saygı görülen yazarlar. belli ki ikisi baya yakın arkadaşlar. doğum gününü kutladı diye bu taşlama niye.

    ayrıca herkes yazım noktalama yanlışı yapabilir. senin yazında bile gördüm ben bir kaç tane. insanız sonuçta yahu kalp kırmaya ne gerek var burada

    (bkz: hepimiz renk kardeşiyiz)
App Store'dan indirin Google Play'den alın