resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 2655
    abi..

    bir bilsen neler geldi başımıza, bir anlasan şu ruh halimizi. kısa bir süre önce dediler ki bize, galatasaray tekrar o eski günlerine kavuşacak, avrupa'nın en büyüğü olacak dediler. bu iş için çok usta bi adam getirdiler, kıvırcık, kavruk bi adam. tatlı adamdı vesselam, sevdik biz o adamı.

    ama o adamın istediklerini yapmadılar. hep birilerinin kuyularını kazdılar, hep başka birilerini onun yerine getirdiler. o kavruk adam bak şu eleman iyi dedi, parasını verip alıvermediler,o kavruk adam buna ihtiyacım var dedi, boşver çok iyi para var bu işte dediler sattılar.

    sonunda o kavruk adamı iş yapmaktan kaçınan adamların eline bıraktılar. olmadı tabi be gicam, tutmadı. vazgeçtiler yavaş yavaş her şeyden. bizi de her şeyin o kavruk adamın hatası olduğuna inandırmaya çalışarak.

    ama biz inanmadık.

    sonra seni sundular önümüze. sendin be işte, kanlı, canlı, tekrar geldim, güzel günler görmeye geldim dedin. ben daha önce defalarca inanmamış mıydım sana? bugün gel, bugün yine inanırım, o gün de inandım. sonra o kuyu kazanlar var ya, yavaş yavaş senin de kuyunu kazdılar.

    biliyor musun hagi? gelmeni çok çok istedim. stada gelip seni görmek yeterdi bana, çok istedim. ama biliyordum üstadım, biliyordum ki o kuyu kazanlar seni de yok edeceklerdi. o yüzden içimden, ama hep içimden çığlıklar attım sana gelme diye. ama (gbkz: hagi durur mu?) hagi galatasaray ismini duyunca kalır mı durduğu yerde. geldin, umrunda olmadan geldin. 46 yaşında teknik adamlık kariyerini yakacağını bile bile geldin.

    geldiğin zaman buralarda yazdı insanlar, en büyük efsanemizi, hagi'yi yedirtmeyiz dediler. o her galatasaraylının kendi içlerinde olduğunu zanneden oluşum da bas bas bağırdı yedirtmicez hagi'yi diye.

    sonra bu insancıklar sana küfretti hagi. benim yüzüm kızarıyor, dudaklarım titriyor, utanıyorum inan. sana küfretti bu adamlar. çocuğu hastayken bile bir antrenman kaçırmayan, onu geç, geç onu, babası öldüğünde yüreğimde siyahlar oluşturan sakalını bırakıp gelip görevini yapan adama "küfür" ettiler, çalışmamakla suçladılar.

    seni steaua bükreş'li, galatasaraylı değil diye itham ettiler. seni tazminat budalası yaptılar. seni, seni be gica, en aklıselim olanlarından bazıları seni daum'la bir tuttu.

    ama gica, senden sonra, çok büyük galatasaraylılar da gördüm burda. vefalı adamlar. o adamlar sayesinde kalkacak galatasaray ayağa, müsterih ol.

    özür dilerim, onlar adına senden özür dilerim.

    o kadar çok özür borçluyuz ki sana, ben utanarak, sıkılarak, yüzüm kızararak, bize kazandırdıklarının üstüne sana yaptıklarımız için özür dilerim.

    hoşçakal..

    hoşçakal abi..

    hoşçakal baba...

    i love you hagi
  • 2656
    işte gidiyorum;
    birşey demeden
    arkamı dönmeden
    şikayet etmeden
    hiçbirşey almadan
    birşey vermeden
    yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

    ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
    yürüyorum sanki senin yanında
    sesin uzaklaşır herbir adımda
    ayak izim kalmadan gidiyorum

    gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
    gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
    bana kimse sen gibi sarılmadı
    işığımız sönmeden gidiyorum

    http://ufizy.com/#Hsbab3hpXRM/r/!/

    i love you hagi
  • 2658
    teknik direktörlüğü esfane olamamış galatasaray efsanesi. kesinlikle en az bit yıl daha şans verilmeliydi.orta alanda çift yönlü oyuncuları yakaladık culio ve yekta gibi. stancu alışmaya başladı ki çok faydalı olurdu hagi ile birlikte. yıllardır özlediğimiz çift yönlü mücadeleci oyun yapısına hagi ile ulaşabilirdik ki geldiğinden beri baya da yol katetti. yapılacak bir kaç iyi takviye ve savunma çalışmalarıyla hagi nin takımı avrupada da estirirdi hiç şüphem yok.sabredilse kolay kaybetmeyen bir takım olacaktık. üzgünüz ki galatasarayın en karışık zamanında kişisel çıkarların üstüne geldi ve yem olarak kullanıldı. harcandı açıkçası. hagi ile birlikte olası başarılı bir istikrar tablosu da harcandı. sizi bilmem ama benim hayalimdeki takım felsefesi dizilişi ve oyun kurgusuydu hagi nin kafasındakiler. çok umutluydum ne olursa olsun çok da iyi maçlar çıkardık.derbide kötü oynamadık oyuncu hatalarıyla kaybettik. sonuç olarak gitti profesör. yolu açık olsun...
  • 2665
    son donemlerde atilan iddialarin iyice sinir bozmaya basladigi,taraftarimizin tutumunun da iyice tuz biber ektigi efsanemizdir.su igrenc transfer iddialariyla ilgili nacizane bir degerlendime yapmak istiyorum.
    bogdan stancu olayiyla baslayalim.oncelikle hatirlatmakta fayda var ki galatasaray ilk yarinin 2/3unden fazlasini forvete devsirme oyunculardan gol bekleyerek oynadi,forvet degil bakin forvete devsirilen farkli farkli oyuncularla.bunun cezasini da az gol yemesine ragmen daha da az gol atarak ilk onu zorlayarak odemis bir galatasaray.keza bir onceki sezonun ikinci yarisini da hepimiz biliyoruz.su durumda oncelikle nereye transfer gerekiyor?forvet dediginizi duyar gibiyim.
    varan 1-galatasaray muthis boyutlardaki forvet sikintisi nedeniyle iki yildir muzdarip bir takimdir,forvete acil ihtiyaci vardir.
    peki devre arasi transfer doneminde kimin alinabilecegini zannediyorsunuz? david villa mi, samuel eto'o mu?kaldi ki egri oturup dogru konusalim,karpaty lviv'e elenmis,turkiye'de ilk ona zor girmis,taraftar protestolari uefa sitesinde yanki bulmus bir takima galatasaray gibi bir kulup olsa bile hangi yildiz gelir,gelse ne kadar para alir,ne kadar top oynar?cizdigimiz galatasaray portesine bir disaridan bakin tarafsizca,futbolcu gozuyle.
    varan 2-sezon ortasi galatasaray'in yildiz transferi yapmasi uzay fiyatlariyla yasli yildizlar disinda mumkun degildi.
    hagi dogal olarak simdi bazilarimiz hatirlamasakta tipki hepimiz gibi oncelikle forvet ve kaleye transfer istedi.diyeceksiniz ki neden stancu baska futbolcu mu yoktu?hayir efendim hagi'nin gozuyle olaya bakarsaniz su sartlar altinda en akillicasi ve hayirlisi stancu'ydu.
    neden en akillicasi?bazilari oyle anlatiyor ki sanki takim 6-7 puan farkla lider,diger takimlar zaten rezil,sampiyonluk garanti,takimdaki butun yabancilar full performans hagi gitti bu sartlar altinda ne oldugu belirsiz genc bir oyuncuya 5 m euro verdi.yok iste oyle degil.senin takiminin kumar oynama luksu yoktu,hagi'nin tanidigi guvenebilecegi oyunculara ihtiyaci vardi.stancu,culio,zapata ucu de hagi'nin romen liginden tanidigi,bildigi oyuncular.yani galatasaray'in tutup bilmem nerden 2 m euroya bir forvet alip,onu deneyecek,yanilacak hatta su yildizi kiralayalim deneyelim diyecek sansi yoktu.belli basli alinabilecek oyuncular vardi bunlardan biri de romanya liginde gol krali olmus bogdan stancu ydu ve 5 milyon euro odenerek devre arasinda alindi.devre arasi transfer borsasinin fiyatlari malum 5 milyon euro bir tarafa ne paralar ucusur o devrede.
    varan 3-bogdan stancu galatasaray'a alttan alta cizilen imaj gibi,genc yetenek olarak,sirf sonra pazarlama dusuncesiyle,zaten kendi takiminin dislanmis yedek oyuncusu olarak gelecege yatirim falan filan diye alinmamistir,ilk onbire acilen monte edilmek uzere,romanya milli takiminin oyuncusu ve genc yasta romen ligi gol krali olan,gelecek vad eden bir yasta alinmis steau'nun kilit oyuncularindan birisidir.ayrica diger bir acidan da iyilesen baros'un bir sure yedegi,yan forveti,yardimcisi vb. de olabilecek yasta bir oyuncudur.yani stancu romen ligi gol krali olarak,hagi'nin stilini bildigi,begendigi ve takdir ettigi bir oyuncudur.hicbir transferin nasil oynayacagi bilinmez,her transfer form olarak tehlikelidir,ama hagi acisindan stancu en iyi taninan ve bilinen aday oldugu icin en az tehlikelisidir ve fiyatida 23 yasinda bir devre arasi transferi olarak,bulundugu ligin gol krali ve takiminin onemli oyuncusu olarak oyle abes de degildir.
    bu durumdaki bir forveti 5 milyon euroya transfer etti diye bir adami komisyon aldi diye suclamak ya fazla gaza gelmektir,ya futbolu pek bilmemektir,ya da art niyettir.
    diger transferler
    emmanuel culio transferinde fiyatla ilgili iddia yok bu da cok cirkin esasinda.culio galatasaray'a 2 m euro kusurlu bir fiyata geldi.peki stancu-fuyat egrisini tartisan sevgili medyamiz,2 milyon euroluk culio'nun su rezil orta sahaya sagladigi katkinin devre arasi kac milyon euroluk bir transfere denk geldigini niye irdelemiyor?cluj'da da iyi bir futbol oynayan bu adamin transferinde yapilan performans-fiyat dengesi niye ortuluyor?
    robinson zapata olayina gelince.hagi'nin onune super kaleci alternatiflerini alma firsati konup da hagi'nin zapata diye tuttudugunu sanmiyorum.eger ust duzey bir kaleci transferi sansi yoksa en mantiklilardandi yine zapata.cunku steau'da bir donem iyi bir performans ortaya koymus,bonservisi elinde,tecrubeli bir kaleciydi.bekleneni veremedi,cok kotu maclar cikariyor fakat hagi de neticede muneccim degil.steau'daki zapata ile burdaki zapata arasindaki fark cok fazla.bunu gorse zaten kendisi de getirmezdi buna eminim.fakat yine stancu'daki benzer sebepler nedeniyle getirdi.sunu unutmamak lazim ki netice kotu oldu diye baslangictaki niyet kotu demek degildir.
    misimovic olayi
    yonetimin parmagi oldugu artik gun yuzune cikti.yonetimden bahsedip sinir bozmak istemiyorum.
    yani kisacasi hagi benzer sebeplerle tamamen basari inanciyla bu oyunculari almistir.ben hagi'nin teknik direktorluk doneminin cok basarili gectigini iddia eden birisi degilim.fakat niyet ayri sonuc ayri.basarilidir,basarisizdir tartisilir fakat netice sebebiyle bu guzel adami komisyonculuk,paragozluk,irkcilikla suclamak ayiptir,eski anilara yaziktir.sayginin kaybedilmemesi gereken,sayili degerden biridir.dikkat ediniz nerden bu iddialar ortaya ciksa hemen pesi sira yaninda alex reklami yapilan bir haber yer aliyor.anlatabildim mi acaba sebebini?
    son sozum degerli medyaya.komisyoncu,tesvikci ariyorsaniz turkiye ligi 2000-2001 sezonuna el atin bolca bulursunuz.hele ki son haftalarda...

    edit:futbolcu-kulup yanlisi uyari icin sethgeckoya tesekkurler
  • 2666
    senin yokluğunda tüm futbolculardan medet umduk, hep bizi ifade etsinler, hep formanın hakkını versinler senin gibi istedik. azına da çoğuna da razı olduk, en ufak çırpıntıda umutlandık. inan bana ne dün ne bugün gelecek tüm yabancılar da türkler de senin 10'da 1'in olamayacak. sen başkaydın be hagi. hocayken de oyuncuyken de. gururumsun, sebebimsin sen. bu renklere gönül vermemdeki en büyük etkensin. üç yıl sonra beş yıl sonra kırkbeş yıl sonra herkesi unuturum, ama bir seni unutmam hagi. bastığın yerlere yüzümü süreyim, hayatımı değiştirdin sen. karşı karşıya gelsek senin için birşey ifade edebilecek bir hal alırım hagi, ne babam ne patronun ne karım bu hale getirebildi, getirebilecek. o kadar büyük adamsın sen.

    ben ekran başında gözyaşı dökerken bu amına soktuğumun futbolcuları seni yolcularken eli sikinde köpükler saçarak oturduğu yerden gülücükler saça dursun, sen benimsin. onların varlığını sikeyim.

    şurda senin tartışıldığını gördüm ya, şimdi neden galatasaraylısın diye sorsalar cevaplarımın çoğunu alıp da gidiyorsun hagi.

    senin hakkında düşündüklerimi şöyle dile getirdi müslüm baba;

    ne çabuk tükendi olduğun günler,
    yine mi hasretle yaşayacağım?
    dün gelmiş gibisin, doymadım sana.
    ne olur, bir gün daha kal.
  • 2667
    giden, sözleri kifayetsiz bırakıp...

    şu yürekleri yakan sezonda, o ateşe su serpen tek bir şey vardı oysa ki: onu tekrar sarıyla görmek, kırmızıyla görmek...

    gelirken hiç sevinmedim, gidişinin böyle olacağını öngörmek çok zor değildi. kimlerin kimlerin gidişini seyretmedik ki son yıllarda? ama hiçbirisi onunki gibi acı vermedi. günün birinde aramızdan ona ''defol git ulan!'' diye bağıracak, hatta çok daha ağırlarını söyleyebilecek nankörlerin çıkacağını tahmin etmek hiç de zor değildi...

    herkes eleştirilirdi. o da eleştirilecek şeyler yapmıştı. ama ona küfredilemezdi! ona küfredenlerle aynı tribünde olmak mı? hepsinden acı veren buydu işte. onu, o küfürlerle birlikte başını öne eğip soyunma odasına giderken görmek... insanın boğazını düğümleyen şey buydu işte...

    gitti...
  • 2669
    hagi'nin vedasi adli videoyu izleyince galatasaray'in official facebook'unda, bi burkuldum.
    ortami gordum, 1 gr uzuntu yok kimsede.
    servet telefonu bile kapatayim demiyor,
    muna koyim emiliano insua ayaga bile kalkmiyor, insan nezaketen bile olsa kendinden buyugunu ugurlarken ayaga kalkar.

    lan yemin ediyorum sinirlendim, seni forvete koyup degerini yukselten adamla tassak gecer ' hey how are you doing? ' demen neyin nesi ya?
    ulan o hagi lan, hagi!
    lan ordaki futbolculari toplasan o hagi'nin sol tassagindaki 3 kila tekabul edemezsiniz.

    ulan servet, zaten seni sevmezdim, o formayi cikarincaya kadar ensendeyim.
    ne yapsan affettiremezsin, affettiremezsiniz.
    boyle laubalilik olur mu mina koyum?

    adnan polat sana her yapilani hakediyorsun, hagi'yi de boyle harcadin ya senin de pesindeyim.

    http://on.fb.me/gJCkuD
    facebook olmayanlara geliyor : http://galatasaray.com/news/football/cqhcmQcy6S
  • 2670
    http://www.fotomac.com.tr/...4/01/gsaray-kuculmus

    --- alıntı ---

    peçete gibi atamazlar
    galatasaray'da görevini bülent ünder'e devreden gheorghe hagi, "ben peçete gibi buruşturulup kenara atılacak biri değilim" dedi. türkiye'den ayrılmadan önce spor basınının bir numarası fotomaç'a özel açıklamalarda bulunan rumen çalıştırıcı, "galatasaray ile 1.5 yıllık sözleşme imzalamıştım. ancak başkanımız adnan polat ile yaptığımız son görüşmede bana 'sezon sonuna kadar kalabilirsin ama önümüzdeki sezon planlarımızda yoksun' dedi. ben de görevi hemen bırakmayı uygun gördüm. ben sokağa atılacak biri değilim. benim bir saygınlığım var" diye konuştu.

    acilen çözüm bulunmalı
    haksızlığa uğradığını ve bunları hak etmediğini ifade eden hagi sözlerini şöyle sürdürdü: "5 yıl sonra geldiğimde en çok üzüldüğüm nokta galatasaray'ın küçüldüğünü görmek oldu. eski büyük galatasaray gitmiş, yerine küçük bir galatasaray gelmiş. bunun en önemli sebebi bence iç kavgalar. ne yazık ki kimse bunu görmüyor. güçlü olmak için önce kulüp içinde birlik ve beraberlik lazım. ama gördüm ki galatasaray devamlı içten yıkılıyor. buna acilen çözüm bulmaları gerekiyor. ben kalmışım, gitmişim çok önemli değil, önemli olan galatasaray'ın büyüklüğü...

    hakemler bizi doğradı
    beni en çok şaşırtan konulardan birisi de florya'da ne konuşuyorsak, ne olduysa dışarı sızmasıydı. biz eskiden büyük bir aileydik. yaşananlar florya'da kalırdı. bu kez gördüm ki yaşanan her şey bir gün sonra gazetelerin manşetinde çıkıyor. bunlar bizi çok yıprattı. florya'da herkes birbirleriyle konuşmaya korkar hale geldi. bunu önlemek için çok uğraştım ama başarılı olamadım. ayrıca hakemler bizi doğradı. en az 8 penaltımız verilmedi. gösterilen ve gösterilmeyen kartlarla hep aleyhimize çalıştılar. bu hatalar sahada ter döken futbolcularımızı olumsuz etkiledi ve haklıydılar.

    adımı lekeletmem
    küçük boylu alex iyi oynadığımız derbide adeta bizi tek başına yıktı. bu da kaliteli futbolcu farkı işte! rakibimiz bunu da iyi kullandı. oysa biz fenerbahçe derbisinde galibiyeti çok hak etmiştik. misimovic çok terbiyesiz bir futbolcuydu. ne bana, ne arkadaşlarına saygısı vardı. garanti para aldığı için yan gelip yatmak istedi ama müsaade etmedim. benim hakkımda yapılan haksızlıklardan birisi de transferlerden komisyon aldığım dedikodusudur. bu çok ayıp bir şey. ben hagi'yim. böyle şeylerle adımı lekeleyecek bir insan değilim. beni başka teknik direktörlerle karıştırmayın."

    tugay'a kırılmadım
    "futbolcularla ve tugay'la kavga ettiğim çok yazıldı. geçmişe dönüp bir bakın lütfen. ben kiminle ne zaman kavga ettim. benim herkese saygım var. tugay konusuna gelince o benim kardeşim gibidir. çok sevdiğim bir insan asla onunla kavga etmedim. ben ayrıldıktan sonra göreve devam etmesine de bozulmadım. tugay doğrusunu yaptı. o da benim gibi galatasaray'ı seven birisi."

    koşan takım yarattım
    "ben rijkaard'dan iyi bir takım teslim alıp kötü yapmadım. geldiğimde kötü durumdaydı. geldikten sonra sahada çok koşan bir takım yarattım. önceden 'galatasaray sahada geziyor' diyenler sonra 'en azından artık savaşıyorlar' demeye başladı. galatasaray'ın benim yönetimimde kötü oynadığı maç en fazla ikidir. fakat şanssızlık ve hakem hataları nedeniyle birçok maçı kazanamadık."

    zapata hatalı değildi
    transferler konusunda çok üzüldüm. başta da stancu için! o genç ve yetenekli bir oyuncu. kimse ona zaman tanımadı. yeni transferlerin her zaman uyum süreci vardır. stancu 2 gol attı ama saha içinde çalışkan ve özveriliydi. baros ve kewell sakatlanınca stancu'yu aldım. zapata belki çok gol yedi ama hangisinde hatası vardı. geçen sezon romanya'nın en iyi kalecisi seçilmişti.

    --- alıntı ---

    #allahimsinhagi
  • 2674
    "eski büyük galatasaray gitmiş, yerine küçük bir galatasaray gelmiş. bunun en önemli sebebi bence iç kavgalar. ne yazık ki kimse bunu görmüyor. güçlü olmak için önce kulüp içinde birlik ve beraberlik lazım. ama gördüm ki galatasaray devamlı içten yıkılıyor. buna acilen çözüm bulmaları gerekiyor. ben kalmışım, gitmişim çok önemli değil, önemli olan galatasaray'ın büyüklüğü..." cümleleri ile sıçmış sıvamış eski teknik direktörümüz.

    hem diyorsun ki "eski büyük galatasaray gitmiş, yerine küçük bir galatasaray gelmiş...", hem de galatasaray'a son 10 yılda en korkak futbolu oynatanların o cesur ve büyük gheorghe hagi ile büyük kaptan bülent korkmaz olduğunu görmüyorsun.
    70'ten sonra sanki barcelona ile real madrid ile oynar gibi skoru korumak için mustafa sarp'ı, ayhan akman'ı oyuna alan hagi, utanmadan sıkılmadan galatasaray'ın büyüklüğüne laf ediyor.

    diyorsun ki "bunun en önemli sebebi bence iç kavgalar. ne yazık ki kimse bunu görmüyor. güçlü olmak için önce kulüp içinde birlik ve beraberlik lazım. ama gördüm ki galatasaray devamlı içten yıkılıyor. buna acilen çözüm bulmaları gerekiyor...",
    bunları söyleyen hagi acaba tugay ile ne kadar birlik ve beraberlik içerisinde idi?(u: evet ben de okudum kavga etmedik hiç diyordu ama allah aşkına nerede rijkaard-neskens, fatih terim-bülent ünder, daum-koch uyumu nerede hagi'nin tugay'a olan tavrı?) takımda misimovic'in kovulmasından sonra ne kadar bir birlik ve beraberlik ortamı sağlamıştı? romanya'dan getirip kaleye koyduğu o zapata denen kovadan sonra ufuk ve aykut'a biz bile hasret duyaren acaba o aykut ve ufuk, akabinde takımın geri kalanı kendilerini ne kadar haklı bir rekabet içerisinde hissedebiliyordu?

    diyor ki hagi'miz "geldikten sonra sahada çok koşan bir takım yarattım".
    vay arkadaş! herhalde kendisinin koşan takımdan kastı ilk yarı ve ikinci yarının ilk 15-20 dakikaları koşup son 25-30 dk boyunca g*tünden soluyan bir takım olmalı ki bu cümleyi kurmuş. aksi halde son dakikalarda oyundan düşerek üst üste maçlar kaybeden bir takımın hocası bu cümleyi söyleyemez, utanır.

    haa bir de demiş ki "zapata belki çok gol yedi ama hangisinde hatası vardı. geçen sezon romanya'nın en iyi kalecisi seçilmişti...".
    bu cümlesi için yorum yazmaya bile değmez diye düşünüyorum...

    velhasıl, son kelamları ile bir atasözünü hatırlatmış eski futbolcu.
    bu hagi başka bi hagi olmuş, yani eski çamlar bardak olmuş...
  • 2675
    galatasaray'a küçülmüş diyerek hepimizin gördüğü ama dillendiremediği bir gerçeği yüzümüze vurmuştur.

    ama küçülmekten kastının ne olduğunu göremeyenler, görüp de görmezden gelenler buldular fırsatını vuruyor o'na yine, vursunlar.
    hagi'yi küçümseyen cümlelerle, küfürle karışık tanımlamalarla nefretini kusanlar zerre sikimde değil. galatasaraylıyım deyip de hagi'ye her türlü lafı yutkunmadan söyleyebilenler sikimde olmaz çünkü. sonra kimse kimsenin galatasaraylılığını ölçemez diye ağlıyosunuz amına koyim, yüz kere söyledim yine söylüyorum, galatasaraylı değilsin demek illaki fenerbahçelisin demek değil. galatasaray'ı tutuyorum demekle galatasaraylı olunmuyor işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın