• 301
    arkadaş biri bana açıklasın yönetimin işi sadece transfer midir? bugün galatasaray yönetimi başlığına giriyorum, neredeyse tümü transfer ile ilgili entryler. biriside demiyor ki, şirket birleşmesi oldu, store tarihinin en iyi geliri elde edildi, türk telekom arena bitti bitiyor, projeler bitti vs... fakat bu yönetim henüz kesinleşmemiş bir adam yüzünden bir kalemde silinebiliyor. biz bu kadar nankör bir taraftar mi olduk?

    neymiş kewell gitmesinmiş... arkadaşım tamam biz taraftarız bazı futbolcular konusunda duygusal olabilir, bu yönde karar verebiliriz. olabilir. ancak yöneticilik ciddi bir iştir. işinin ehli insanlar vardır ve o koltuğa oturduysanız, duygularınızı bir kenara bırakmak zorundasınız. yönetiminde yapması gereken budur ve gördüğüm kadarıyla bunu beceriyorlar. eleştirilcek yanları yok mu? var ama sadece transfer yönünden itin bi taraflarına sokmak son derece gereksiz ve saçma.

    eğer yönetim bizim elimizde olsa imiş, gerçekten durumumuz vahimmiş.
  • 303
    harry kewell ve giovani dos santos konusunda kendilerine fazla acımasız davranıldığını düşünüyorum.

    öncelikle, kewell'ın sözleşmesini uzatmayı denediklerine şüphem yok. daha önce yazdığım bazı entry'lerde, kewell'ın artık futbol hayatını bitirmek istediğinden kısaca bahsetmiştim; ama farz edin ki ben haksızım(ki öyle olmak istiyorum). farz edelim ki kewell önümüzdeki sezon, iki sezon önceki fizik gücünde futbol oynayabilir durumda olacak; o zaman talibi çıkmaz mı bu adamın? gitmek isterse kızabilir misin? ben kewell geldiğinden beri galatasaray'da sadece 2 sezon kalmayı planladığını düşünmüşümdür; bence bunda yanlış bir şey yok, kızmıyorum yani kewell'a bunun için.

    sezon ortasında kewell için sevilla, roma dedikoduları havalarda uçuşmuyor muydu? hepsi doğru değilse bile takibe alındığına eminim; sakatlığının beklenenden uzun sürmesiyle vazgeçmiş olabilirler. ama farz et ki kewell dünya kupası'nda çatır çatır oynayarak "ben daha ölmedim!" diye cümle aleme mesajın allahını verdi; tekrar sıraya girmez mi sevilla'lar, roma'lar? ya da onlar değilse bile başka üst düzey kulüpler...

    11 aralık 2010 antalyaspor galatasaray maçı'ndan sonra kewell'ın "ben kalmak istiyorum, ama yönetimden bir hareket yok..." demesini de hep abuk buldum. kewell'ın "ben iki seneliğine geldim, sezon sonunda bana eyvallah." demesi, yani başka bir deyişle gerçeği söylemesi, taraftarla arasını açardı. yönetim bu konuda suçu üstüne alarak(nasıl olsa folloş oldular anasını satayım, taraftar her konuda onlara sallıyor) kewell'ın hedef tahtasına konmasını engellemek istemiş olabilir. ulan yoksa, aklınız mantığınız alıyor mu bunu; adam yanacak kavrulacak kalmak için, performansı olabilecek en üst düzeyde, kulübü de bir yabancı oyuncunun benimseyebileceği maksimum düzeyde benimsiyor ama yönetim adamla sözleşme imzalamak istemiyor...

    tabi bütün bunları da kewell'ın futbol oynayabilecek durumda olduğunu varsayarak söylüyoruz; dünya kupası'ndan sonra "karımı, çocuklarımı özledim ulan!" diye isyan edip jübileyi yapacğını tahmin ediyorum ben. evet; avusturalya'daki doktoru 5 yıl daha futbol oynayabilecek durumda olduğunu söylemiş, ama bunu kewell galatasaray sağlık ekibi'nin elinden geçmeden önce söylemiş.

    giovani'ye gelince...

    tottenham hotspurs ligi 4. olarak bitirdi; şampiyonlar ligi'ndeler. gio'ya "kal" demeye yüzümüz var mı? galatasaray'a gelirken "oha, ne güzel lan?! ligi 2. olarak bitiriyorsun, şampiyonlar ligi'ne gidiyorsun. türkiye ligi'ni ikinci bitirmekte ne var ki?" diye düşünüyordu. takım fenerbahçe'nin ardından ikinci sırada devam ederken, galatasaray taraftarı(!!!) onun için "poker face, ruhsuz*, aydın yılmaz!" diyordu; 2.'lik zora girince gio'nun oynamaya başladığı futbol karşısında mest oldular, ama yetmedi. şimdi tottenham gio'ya "lazımsın, toplan gel!" dese, hangimiz kızabiliriz; daha da önemlisi, buna şaşırır mıyız? niye şaşırayım...

    galatasaray'ın çok şahane yönetildiğini falan düşünmüyorum, fakat giovani ve kewell'ın takımda tutulması için gereken her şeyin fazlasıyla yapıldığına eminim; ama işte yetmiyor... onu da geçtim; gio ve kewell için "kesin rijkaard istemiyor diye yolluyorlardır, ben zaten hiç sevmiyom onu, sktrsin gitsin kıvırcık; böhüüü..." yazanlar var.

    vay benim sözlüğüme vay...
  • 306
    1. 2010 yılı itibariyle bence çok hataları olan, güvenimi sarsan yönetimdir. ama biz kimleri kimleri gördük. hem teknik heyetin hem de yönetim kadrosunun hatalardan ders çıkarıp, verecekleri kararları terazide tartmadan alacaklarını sanmıyorum.
    2. taraftarın aksine ne günlük ne de dünlük argümanlarla geleceğin planlamasını yapması gereken yönetimdir. taraftarların tepkilerini göze alıp galatasaray için başta frank rijkaard olmak üzere birlikte kafa yorduklarına eminim. ve bizim bilmediğimiz nice konuları gözden geçirerek verdikleri veya verecekleri kararların ben arkasında olacağım. anlık tepkilerden korkmasınlar, taraftar bu; dün havalimanında karşıladığını yuhalar, dün kewell için çocuğunu kesenler bugün "evet gitmeli" der. çok mu kolay yaptıkları iş allah aşkına? bu kadar kolay olmamalı peşin hükümler vermek.
    ezilmiş tipik türk kadınının "ben bilmem beyim bilir" misali bir durumdan bahsetmiyorum. yeri geldi mi tepkimizi de vereceğiz. ama yaptıklarımız galatasaray'a öncelikle zarar vermemeli. ben demiyorum semih gelirse baş tacı et; daha ilk günden adamı bitirip taraftara düşman etme. çünkü hiçbir faydası yok; tam tersi çok büyük zararı var.
    selametle.
  • 307
    2010-11 sezonu icin takimdan gonderilmesi dusunulen futbolcular; arda ile ayni kanatta oynayan ve arda'nin bu yuzden sag kanatta oynayip somurttugu harry kewell, sezonun buyuk bolumunde arda'nin pas atmadigi elano blumer, yine defalarca arda'nin pas atmadigini soyledigimiz, bunu gazetelerde dile getiren giovani dos santos ve arda'nin idmanda yumrukladigi caner erkin.. kimse kalkip bana tesadufden bahsetmesin..

    edit: serdar ozkan..
  • 310
    eğer bu kurul gio dos santos'u takıma kazandırmazsa "yok ekolmüş, yok galatasaray geleceğiymiş" ekseninde geçen her türlü söylemleri benim gözümde inandırıcılığını kaybedecek. henüz 21 yaşında olan ve takımda kalmak isteyen bir oyuncu için girişimde bulunmuyorsa, ki hocanın adamı takımda istediği ayan beyan ortada, bırak futbol şubesini başkalarına. hem transferleri hocanın verdiği listeden yapacağız diyeceksin hem de hocanın istediği ve takıma az biraz alışmış adamı almayacaksın. sebep? 7 milyon istiyorlarmış. dünyanın neresinde gio gibi adamı beleşe bırakırlar ? tarihte kaç kere gelir böyle fırsat? bir daha 21 yaşındaki bir yeteneğin bizim takımda kalmak istemesi gibi durum olur mu ?
    ama yok abi. taraftar ses çıkarmazsa, dillendirmezse getirirler bi tane daha düşüşte adam oley çekeriz. takımdan gidiceği daha sezon ortasında belli olan kewell, mental olarak biz taraftarların bitirdiği arda, allah düşman başına vermesin leo gibi adamların gündemi meşgul etmemesi lazım. bunların böyle olacağı zaten belliydi. bence kewell kalsın,arda adam seçiyo, leonun bacısına yürüyeyim diyerek, dillendirerek takıma bir şey kazandıramayız. bırak semihi konuşmayı abi, stoch kim anasını satayım elinde gio gibi adam var sen neyin derdindesin. yönetim eğer vizyon sahibi olduğunu belli etmek istiyorsa bassın parayı alsın gioyu. yoksa bıraksın hedefler konusunda konuşmayı.
    ha unutmadan bu yönetim, futbol takımını bir ekol takımı yapmak istiyorsa rijkaardla hiç gün geçirmeden sözleşme uzatmalı. rijkaard sadece bir sene daha takımın başında kalacaksa ne adamı yoralım ne biz yorulalım. çıksınlar hocayla 2-3 sene daha sözleşme imzalasınlar basındaki kerkenezleri de az biraz sustursunlar. böylece hocanın elini güçlendirmiş oluruz. önümüzdeki bir kaç ay bu yönetimin geleceğini belirleyecek. akıllı adımlar atmazsa bir dahaki seçim, son seçimde arkasında bulduğu taraftar desteğini bulamayacak. gerçi taraftar desteği seçmenlerin sikinde mi derseniz bir şey diyemem. susarım.
  • 311
    devre arasında shabani nonda'yı göndererek hata yaptığı çok kez söylendi yönetimin. ancak nonda değil de kewell yollansa eminim "böyle futbolcu yollanır mı", "kewell çok kaliteli bir oyuncu", "taraftarın göz bebeği", "duruşuyla taraftarın sevgilisi" tarzı haberler ve yorumlar çıkacak ve yönetime yine sallanacaktı. empati kuruyorum, kendimi yönetimin yerine koyuyorum. nonda geldiğinden bu yana iyi maçlar çıkardı. ama madalyonun diğer yüzü var. formsuz olduğu dönemler iyi olduğu dönemden daha fazla. attığı goller önemliydi ama çoğu golü kazanılan maçlarda atılan çoklu goller. yani en azından 2 gol. ilk aklıma gelen 2-0 kazandığımız sivasspor ve 1-0 kazandığımız karlı havada oynanan gaziantepspor maçı. nonda dünyaları kaçırmıştı bu maçlarda. yanılmıyorsam bir de bucaspor maçı. taraftar neredeyse ıslıklayacaktı onu sami yende. ama gerek attığı gollerin hatırına gerek takımın iyi gidiyor olması sebebiyle alkışla destek verildi. oyuncu tabi ki kötü oynayabilir buna itirazım yok ama kötü bir nonda çekilecek gibi değildi bunları unutmamak gerek. nonda'yı da suçlamamak lazım tabi. çok ciddi sakatlıklar geçirdi. baros'un yedeği olarak uzun süre bekledi vs. ama yönetim o dönem nonda'yı göndermekle doğru olanı yaptı. kewell'ın kredisi ve karizması kalması için ona yardımcı oldu. sakatlığının bu kadar uzun süreceği bilinse belki de o yollanırdı. yine de suçlanacak biri varsa yönetim değil, sağlık ekibidir. yönetim ancak sağlık ekibini değiştirmediği için suçlanabilir.
  • 312
    galatasaray'i rezil etmek için elinden geleni ardina koymayan bir yönetimdir. tiksiniyorum. adnan polat'tan da çevresindekilerden de, kulüp yönetmeyi muhasebecilik yapmak sananlardan da.

    yazdigim entry'lerde daha 2 ay önce bakalim "uzun vadeli" planlarinizin altini dolduracak, sözlerinizin arkasinda duracak omurganiz var mi demi$tim. agzinizi her açtiginizda çam devirdiginizin, camia kültürünü dinamitlediginizin farkinda misiniz demi$tim. omurganin olmadigini da biliyordum, bahsettigim farkindaligin da... tekrar kanitlami$ oldular. temennim frank rijkaard'in bu kulübü derhal birakmasi ve avrupa'da gerçekten "büyük" ve fi tarihinde yakalanmi$ bir ba$arinin mirasini yiyen, tek aktivitesi milliyetçi popülizm ve mental mastürbasyon olmaktan öte bir kulübe gidip i$ini gücünü yapmasi bu gittikçe rezille$en camiadan kendini ve ismini kurtarmasidir.

    bütün bu olan bitenden sonra hala "rijkaard arda'dan yararlanmayi bilmiyor", "rijkaard transfer yapmayi bilmiyor" diyenler var ya. onlari da allaha havale ediyorum. sizi ancak o adam eder.
  • 314
    bir türlü çözemediğim yönetim vesselam..geleceği mi kurtarıyorlar yoksa bir gün rijkaar gidince yine eskiye döncez deyip o zamanın planlarını mı yapıyorlar ?
    gidip elanoyu getiriyorlar hoop bi bakmışız gökhan zan da gelmiş..biz burda giovanni dos santosun bonservisini alsak falan diyoruz hayallere dalıyoruz adamlar bize santos yok serdar özkan diyor..
    hayır anlamadığım nokta niye bu nerede beleş oraya yerleş politikası..neyse mali açıdan düzlüğe çıkana kadar bi şekilde geçiştirmekse yaptıkları şey bundan 1-2 yıl sonrası için farklı şeyler düşünüyorlarsa hele bi de rijkaarda kal burda demek için hazırlık yapıyorlarsa vallaha şimdiden helal olsun onlara derim bir yılcık da idare ederim serdar özkanla mehmet batdalla..
  • 318
    şu ana kadar sürekli savunmama rağmen giderek daha kötü bir hal alandır. son olarak koskoca galatasaray başkanının ilgileniyoruz dediği futbolcunun ertesi gün ezeli rakibe imza atması da bunu göstermektedir. bundan 10 gün önce dükkanıma orkun usak geldi, hangi takıma gidiyorsun dediğimde, futbolda imza atmadan konuşulmaz dedi, işin garibi bu kuralı orkun biliyordu ancak adnan polatın haberi yoktu.
  • 320
    stoch meselesi umarım kendileri için bir uyarı olmuştur. off season hamleleri şu ana kadar tamamen panik havası ile yapılıyor. serdar özkan gibi isimleri transfer etmenin başka bir açıklaması yok. mehmet batdal falan geçelim bunları. genç yetenek dediğimiz adamlar 24 yaşına gelmiş. rijkaard'mı istedi bu adamları? hiç sanmıyorum. eminim rijkaard ön libero lazım diye yırtınırken kanat oyuncusu peşinde koşmanın mantıklı bir açıklaması vardır. gio gibi bir adamın opsiyonunu kullanmamak ayrı bir komedi. kewell'ı ise yeniden alacaklarını söylüyorlar. kewell'ın fedakar davranması için dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok.

    hele bir de elano ve keita gibi isimlerin satılıp, takımı çökerten ayhan,barış ve mustafa sarp gibi isimlerin kadroda tutulması büyük skandal olacaktır.

    şu anda yönetimde bir panik havası hakim. halbuki adam akıllı iki transfer ile bu takımın sınıf atlayacağını anlamaları lazım. konuşmaları gereken tek kişi frank rijkaard. adnan sezgin değil.

    gene de fenerbahçe ile sidik yarışına girmedikleri için kendilerini tebrik ederim.
  • 321
    bu girinin yazıldığı tarih itibariyle adnan polat başkanlığındaki yönetim kastediliyor olup, kulüp yönetimi açısından çok zayıf bulsam da, kongreye kadar en azından başlattıkları veya sonlandırmak üzere oldukları projeleri bitirmeleri için şans verilmesinden yana olduğum, kongre günü ise (bkz: emir sarıgül) 'ün listeye dahil edildiğini öğrediğim andan itibaren hiçbir beklentimin olmadığı yönetimdir. umarım stadı bitirmeye muvaffak olurlar, sonrası için ise;

    (bkz: ya nasip)
App Store'dan indirin Google Play'den alın