yeni girdiğimiz bu haftadan itibaren ismi büyük maçlar oynayacak canımız ciğerimiz. bakın zorlu bir periyot falan demedim, sadece fikstürde arka arkaya ismi büyük olan maçlara çıkacağız. öncelikle psikolojik olarak buna hazırlanmak lazım. fener ve trabzon karmasıyla oynamayacağız, fener ve trabzon ile 1 gün ara ile oynamayacağız. pazar günü fenerbahçe ile ondan sonraki hafta ise trabzon ile oynayacağız. yani yalandan işi abartmaya gerek yok, gerilmeye gerek yok. galatasaray şu an kadro kalitesi ve oyun olarak fener'den 5 gömlek, trabzon'dan 10 gömlek daha iyi takım. arka arkaya oynayacak olmamız bunu değiştirmiyor. tek tek bakınca gayet favori olarak çıkacağımız maçlar. 11-12 sezonunda içeride fener'e 3 atıp, ertesi hafta elini kolunu sallaya sallaya trabzon'a da 3 atmadık mı? harry potter okuyanlar/izleyenler bilir; evrendeki herkes, hikayenin kötü adamı olan voldemort hakkında konuşurken ''kim olduğunu bilirsin sen'' der. korkudan böyle derler, ismini bile anmak istemezler. bir kişi hariç: dumbledore. ve dumbledore şöyle der: ''adını bile söylemekten korktuğun bir şeyi nasıl mağlup edeceksin ki?''
biz de şu an o durumdayız. kritik viraj, zorlu periyot gibi şeyler söyleyerek takımı ve kendimizi geriyoruz sadece.
şimdi psikolojik kısımı geçtiğimize göre gelelim bu maçlara. öncelikle önümüzde belki de tüm bu maçların rahat geçmesini sağlayacak bir fener maçı var: (bkz:
22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
bu maçı kaybetmek bize çok şey kaybettirmez ama kazanmak çok şey kazandırır. her şeyden önce bir kere galibiyet serisi devam etmiş olur ve millet kara kara ''lan bu galatasaray nasıl puan kaybedecek'' diye düşünmeye başlar. derbi galibiyeti zaten moralli ve inanmış camianın motivasyonunu ikiye katlar. taraftar ve takım resmen şampiyonluk havasına girer. bu maç derbi maçı olduğu için tahminde bulunmak zor dolayısıyla sadece sonuçlar üzerinden oluşacak senaryolar yazabiliriz. bu maçı kazanmanın en kilit noktası ise ertesi gün oynanacak beşiktaş-başakşehir maçı. beşiktaş 3 haftadır kazanamıyor. lens ve negredo gibi isimler iyice baskı altında ve şu ara en formda oyuncuları olan babel yok. başahşehir ise zaten büyük maçlarda hep kendini gösteren bir takım. biz fener'i yendiğimiz takdirde beşiktaş'ı resmen ateşe atmış olacağız. yani aynı haftadan 2 rakibimizle puan farkını direk olarak çift hanelere çıkarma şansımız çok yüksek kazanırsak.
bu dediğim senaryo olursa trabzon'a çok rahat gideriz. berbat bir savunması olan, çok kırılgan bir oyun yapısı olan, evinde son 2 maçta 10 gol yemiş, hoca değiştirmiş trabzon'a çok rahat gideriz. zaten yukarıda yazdıklarım olursa da bu maç bizim ''şampiyon galatasaray'' yazdırma maçımız olur. zaten trabzon ve fener maçlarından 4 veya 6 puan çıkarmak demek çok net bir mesaj olur kaldı ki 6 puan alabileceğimize gerçekten inanıyorum.
allah yardımcımız olsun, sonuna kadar inanıyorum ki; önce fener'e, sonra trabzon'a basacak ve şampiyon cimbom yazdıracağız.