• 16845
    geçen de yazmıştım. 2016-2017 sezonu'nda şampiyon olan beşiktaş'tan sonra en çok gol atan takımız. http://www.tff.org/default.aspx?pageID=198

    en iyi olduğumuz yer hücum bölgesiydi. çoğu maçta öne geçip skoru koruyamayıp puan kaybettik. en çok düzeltmemiz gereken yer takım savunması ve orta saha ile savunma bölgesi ve hal böyle iken, podolski ve bruma gitti. en önemli 2 skor tehdidimizi kaybettik ve şimdilerde de skora ve dahası oyunumuza en çok katkı veren isimlerden wesley sneijder'in gitmesi gerektiği planlı olarak yorumcular tarafından gündeme getirilip, konuşuluyor.

    (bkz: wesley sneijder aleyhine yapılan algı operasyonu)

    şu adam olmasa beğenmediğimiz sezonda avrupa kupalarından da uzak kalacaktık kimse onu konuşmuyor.

    eyvallah beklentimizin altında kalmıştır. potansiyeline çıkamamıştır ama takımda iyi olan kim vardı ki bu sezonda. yani bir sıralama yapılsa katkı anlamında bir değerlendirme yapılsa adı en son geçmesi gereken adam, konuşulmaz bile.

    maaşı fazla görünebilir de aslan besliyorsan yediğine bakmayacaksın.

    semih kaya, selçuk inan, serdar aziz, cavanda gibi kedilerin yediği mamalar ne olacak?

    kısacası sneijder'i de yollarsak en iyi olduğumuz noktada da, kimin geleceği ve ne katkı vereceği meçhulken oldukça zayıflamış olacağız.

    gerek var mı?

    2018 dünya kupası motivasyonu varken, 2 yıllık şampiyon olamamanın vereceği baskı ve hırs varken bu adamdan vazgeçmek saçmalık!

    --- alıntı ---
    “türkiye’nin dünya üçüncülüğüne katkım ne olmuştur, bilmiyorum. ama politik cevap vermek yerine direkt ve net olarak şunu söyleyebilirim; türkiye milli takımı’nda ben eksiktim. ben olsaydım türkiye üçüncü değil, şampiyon olurdu. çünkü ben buyum; üçüncülükle birincilik arasındaki farkı yaratan oyuncu…”

    gheorghe hagi

    --- alıntı ---

    hagi ve sneijder gibi isimler farkı yaratan oyunculardır. kıymetini bilelim.
  • 13853
    kadro kalitesi vasat ancak şuan ana sorunu kadro kalitesinden ziyade kondisyon olan futbol takımı. teknik direktör hamza hamzaoğlu yazın verdiği bi röpörtajda(2 günde bi röpörtaj veriyordu zaten) takıma bilerek çok yüklenmiyorum sezona formda giren takımlar erken düşüş yaşıyorlar. yavaş yavaş form tutturacağım demişti.

    bunu daha önce denedi mi bilmiyorum. denediyse de denemediyse de büyük bir kumar oynadı bunu yaparak. çünkü daha önce galatasaray gibi büyük ve bu seviyede oynayan bir takım çalıştırmamıştı.

    gelelim takımda en göze çarpan sorunlara;
    takımda inanılmaz bir kondisyon eksiği var. dolayısıyla oyuncular skoru bulduğu an geri yaslanıyor. ama geri yaslanmasından savunma falan yaptığını anlamasın kimse. geri yaslanırken savunma yapmak yerine grogi olmuş boksör gibi rakibi izliyoruz. allah büyük modunda rakibin kalemizde yarattığı tehlikeleri seyrediyor oyuncular. daha vahimi maçların son 30 dakikalarını skor ne olursa olsun grogi olmuş boksör gibi oynuyoruz. hani atak yapıyoruz ama yaparken buram buram yorgunluk yılmışlık akıyor.

    diğer bir sorun ise az antreman yapmaya bağlı sakatlıklar. bu takımda en çok kimler depar atıyor?
    1-koşu yoluna atılan toplara ölümüne depar atan burak yılmaz. ne oldu? bu toplardan birine depar atarken üst arka adeleden sakatlandı.
    2-işler sarpa saldığında ortadan topu alıp ok gibi fırlayan, sabri'nin cıvık performansı nedeniyle de hem stoper hem sağ bek mevkini aynı anda idare etmeye çalışan chedjou. yazın falza çalışmayan adaleleri isyan etti ve o da üst arka adeleden sakatlandı.
    3-sol kanata tempo koyan, kanadı oynadığı birçok maç boydan boya kullanan lionel carole. takımın en kondisyonlu, en fit, en depar atan en tempolu oynayan oyuncularından birisiydi. onun da arka adelesi isyan etti ve sonunda sakatlandı.
    4-jason denayer aslında transferin son günü geldi. kampı bizle geçirmedi. ama kendisi aslen sağ bek değil stoperdir. stoper eğitimi almış bir oyuncu için sağ bek oynamak demek ekstra efor demek. yaptığımız antremanların kalitesi düşük ki adelesi bu ekstra eforu kaldıramadı ve 2 kere sakatlandı.

    yani sneijder'in fazla antreman yapmadık sözü doğrulanır nitelikte. takım sahada kondisyon olarak dökülüyor. kendisini zorlayan adeleten 2-3 haftayı kapatıyor. bu durumu gören diğer oyuncular da sakatlanma korkusuyla kendilerini fazla zorlayamıyorlar da muhtemelen.

    yani empati yapıp düşünüyorum. benle aynı antremanları yapan takım arkadaşlarımdan maç içinde kendisini çok zorlayanın üst adelesinden sakatlandığını gördüğüm şu ortamda ben adelerimi fazla zorlamamaya çalışırdım.
  • 31885
    geleceği parlak olan futbol takımımız. elimizde çok yönlü genç oyuncularımız mevcut.
    bunlarında başında tabi ki özgür baran aksaka geliyor.
    yusuf demiri saymıyorum ana takımın bir parçası kendisi. diğer genç oyuncuları da dahil etmeliyiz.
    jankat yılmaz, hamza&efe akman, beknaz almazbekov, caner doğan ve baran demiroğlu gibi oyuncularımız mevcut.
    önümüzdeki yaz transfer sezonunda planlamayı bu oyunculara göre yapmalıyız.
    çevresine koyacağımız 12 yabancı oyuncu ile muazzam bir takım olabiliriz. sadece tek ihtiyacımız sabır olacak.
    o yüzden hazırlık maçında oyuncu ıslıklamak yerine onlara destek olmalıyız.
  • 11943
    şampiyon olmaması için çok büyük saçmalıklara imza atması gereken canım ciğerim.
    bu kanıya varmamın tek nedeni ise fikstürümüzün bize verdiği avantaj.
    aşağıda şampiyonluğa oynayan 3 takımın da fikstürünü kendi futbol cahili aklımla değerlendiriyorum, siz değerli sözlük yazarlarının da katkısını beklerim.*

    öncelikle skorlardan bağımsız olarak galibiyet(g), beraberlik(b) ve mağlubiyet(m) şeklinde bir hesaplama yaptığımı belirtmeliyim.

    galatasarayımızın fikstürü:

    kasımpaşa (d)---------g
    karabükspor ---------g
    trabzonspor (d)------b veya m
    gaziantepspor---------g
    akhisar (d) ------------g
    konyaspor------------g
    mersin (d)-------------g
    gençlerbirliği--------- g
    beşiktaş ----------- g
    rizespor(d)----------g veya b

    8 galibiyeti=24 puan
    2 beraberlik=2 puan veya 1 beraberlik=1 puan
    toplam=26 veya 25 puan

    fenerbahçenin fikstürü:

    beşiktaş ------g
    rizespor(d)-----b veya g
    bursaspor -----g veya b
    eskişehir(d)----g veya b
    balıkesir------ g
    sivas(d)-------g**
    erciyes-------g
    mersin(d) ------- g
    başakşehir(d)----b
    kasımpaşa-------g

    6 galibiyet=18 puan
    varsayım üzerine 4 beraberlik=4 puan
    veya 3 galibiyet 1 beraberlik=10
    toplam=28 ile 22 puan arası

    beşiktaş'ın fikstürü:

    fenerbahçe(d)----m
    başakşehir ------g veya b
    kasımpaşa(d)----g
    karabük---------g
    trabzon(d)------b
    gaziantep-------- g
    akhisar(d)------g
    konya----------g
    galatasaray(d)--m
    gençlerbirliği---g

    6 galibiyet=18 puan
    varsayım üzerine 2 beraberlik=2 puan
    veya 1 beraberlik 1 galibiyet= 4 puan

    toplam=24 ile 20 puan arası

    17.03.2015 tarihi itibariyle puan durumuna göre;
    galatasarayımızın: 52 puan
    beşiktaşın :54 puan
    fenerbahçe'nin :50 puan

    günümüz itibariyle elde edilen puanların üzerine yukarıdaki puanları eklersek**:
    galatasarayımız: 78 veya 77
    fenerbahçe: 78 ile 72 arası
    beşiktaş: 78 ile 74 arası

    1. varsayım, şu halde 3 takımın puanları eşit ise: derbilerin takımı beşiktaşın(!) aldıkları mağlubiyetler ile şansı yok, galatasaray ve fenerbahçe arasındaki sonuç ise hangi takımın beşiktaşı daha farklı yenmesine göre değişecek.*

    2. varsayım, 2 takımın puan eşitliği halinde: galatasaray'ın beşiktaş'a üstünlüğü söz konusu şampiyonuz, galatasaray fenerbahçe eşitliği halinde genel averaja bakar işler orda çok karışır :)

    3. varsayım durumunda zaten 4.yıldızımızı takıp sezonu şampiyon tamamlıyoruz.

    iş bu nedenlerden dolayı geçtiğimiz hafta sonu oynanan 14 mart 2015 galatasaray başakşehirspor maçı'nda ki gibi ağır saçmalamaz isek sezon sonu şampiyonuz aga.
  • 27510
    2020-2021 sezonunu 2. bitirmiş, yönetim ve teknik heyet olarak kaos içinde, elinde 11 oynatabileceği 7 kişi falan kalmış takımımız. üstüne bunlar yetmezmiş gibi 4 senedir futbol takımına beğen ya da beğenme bir oyun şablonu aşılamaya çalışan efsane teknik direktörü şuan için kulüpten ayrılmış durumda. bu arada ben bu oyunu beğenmeyen kısımdayım. asıl sıkıntı ve buhran burada başlıyor. fatih terim 4 yılın son 2 yılını başarısız, kupasız kapatmış ve koltuğu da boşaltmış durumda. yeni gelecek x yönetim ile çalışmak istemezse işte bomba kucağımızda patlar. kim gelirse gelsin sarri, zidane, okan buruk (bunlar sadece örnek olarak yazılmıştır) büyük bir baskı ve beklenti içinde kalacaktır. ekonominin kötü olması, malum pandemi yüzünde gelirin azalması derken iyi bir yapılanma kulübü olmadığımız için birden bire looser kimliğe bürünecek gibi duruyoruz. bu bakımdan kötü oyun bir yana son kez de olsa bu kaos içinden bizi çıkaracak yegane adam terim' dir. +1 olsun son olsun ve yerine geçecek adam için de şimdiden çalışmalar başlasın. gerekirse herkes taşın altına elini koysun yeni gelecek teknik direktör için istişareler beraber yapılsın. sonuçta her şey galatasaray için. ego değil galatasaray kazansın.
  • 12543
    öyle bir takımız ki şu anda sözleşmeli oyuncularımızın hepsini serbest bırakma şansımız olsa sadece muslera, melo, sneijder, semih, biraz selçuk ve burak dışında başka takımlarla kontrat imzalayabilecek oyuncumuz yok.

    şu an ki durumumuzu özetleyecek en iyi durum ise 2008 şampiyonluğudur. o sene olduğu gibi bu sene de biraz gaz ve biraz şans ile şampiyon olduk ve her şey unutuldu. takımın en az 6 ilk 11 oyuncusuna ihtiyacı varken ve takım gittikçe yaşlanmaya başlamışken, biz takım içi dengeler bozulmasın diye sabri ile 2 yıllık anlaşma yapıp tonla para vermekteyiz.

    tarihimizin en kötü sezonu olan 2010-2011 sezonu da işte tam böyle yanlışlar üzerine gelmişti. serdar özkan, mehmet batdal gibi transferler o sene de bomba transfer diye tanıtılmıştı tıpkı bilal gibi. işte o sezonun başlangıcı 2008 şampiyonluğu iken umarım ondan daha kötü bir sezonun başlangıcı da 2014-2015 şampiyonluğu ile gelen süreç olmaz. 2010-2011 sezonundan daha kötü bir sezon zaten küme düşmek olur herhalde.

    önümüzdeki günlerin iyi mi kötü mü olacağı ise aşağıdaki şartlara bağlı :

    1- aydın yılmaz ile sözleşme imzalanacak mı ?

    2- umut gündoğan, yekta, sercan, dany, furkan gibi gereksizler takımdan uzaklaştırılacak mı ?

    3- 32 yaşındaki adamlar yerine doğru düzgün transfer yapılacak mı ?

    4- hamza hoca bir zahmet takıma ağırlık koyabilecek mi ?

    5- takım içindeki yeniçeriler yada otobüsün arka beşlisi diye tanımlayacağımız çetecikler kendine çeki düzen verecek mi ?

    6- dolduğu zaman çok iyi akustiğe sahip olan stadın bitmek bilmeyen yolları yapılacak mı ?

    7- yönetim kendi çıkarlarının önüne galatasaray sevgisini koyabilecek mi ?

    bana sorarsanız bu yukarıda yazdıklarımdan hiç biri olmayacak. nasılsa gs store alışverişi yapan ve kombine alan taraftarımız var vuralım semeri onların sırtına.
  • 28533
    sanki takım bir lego oyuncak seti ve biz de o lego setten uzaya gidecek bir roket inşa ediyormuşuz gibi davranılan futbol takımımız.

    bu takımın ideal 11'i şudur: https://i.galatasaray11.com/3vkm4opy.jpg

    bu düzenden ama 45'te ama maçın başında ama 60'da ne zaman vaz geçersek bu takım dibe gidiyor. berkan - cicaldau ikilisi taşıyıcı sütun gibi adeta, olmadıkları anda inşa etmeye çalıştığımız bina 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçında adeta tepemize çöktü.

    tamam, kabul. boey sakat, marcao cezalı ve yerlerinde yedlin - luyindama (kayseri maçında alpaslan) ikilisi ile oynuyoruz. kabul, hiç itirazım yok bu konuya.

    ama bana bir takımın hücumdaki etkisizliğini sağ bek ve sol stoperin olmayışına bağlayarak bir açıklama yapamazsınız. olmaz. kabul etmem, edemem bunu.

    alanya maçı, stadda gözümüzle gördük. bizim etkili çıktığımız hücumdan çok alanya daha etkili hücumlara çıktı, en azından sonlandırdı. biz top kayıpları veya rakibin durdurduğu ataklar ile bitirdik hücumları. marcao olsa farklı mı olacak? ya da boey?

    kayseri maçındaki rotasyon kabul edilemez seviyede. çıkan kadro şu:

    https://i.galatasaray11.com/jvx8715y.jpg

    feghouli'den ne bekliyoruz? solda oğulcan'dan ne bekliyoruz? etrafında bu kadar dinamizm olmayan bir kadroda assunçao'dan ne bekliyoruz? atalay'ı hangi aklın ürünü olarak 79'da sahaya attık? yemin ediyorum deli çıkacağım.

    birisinin hocaya çıkıp şunu söylemesi lazım: hocam, uzay mekaniği değil bu. atomu falan parçalamıyoruz burada. bu futbol. dünyada en iyi bilenlerden birisi olduğun futbolu oynayacağız, hepi topu bu. bu takım lego seti değil kafana göre sadece ideal 11'inden 4-5 oyuncu oynasın kalanları rotasyonla, böyle bir düzen dünyada yok. berkan olmadan dinamizmin, cicaldau olmadan oyun aklın, kerem ve morutan olmadan deliciliğin yok sen bu adamları neşterle kesip (ikisini istanbul'da bırakarak o kadar artık) kayseri deplasmanında hikmet karaman'ın takımından puan almayı bekliyorsan hayal kurarsın! burası türkiye, premier lig değil ispanya değil fransa almanya değil, türkiye burası. burada tüm takımlar fizik güçleri ile oynuyor ve sana karşı istisnasız herkes önde bastığında senin çözüldüğünün artık farkında, değiştir şu kafa yapını ve o kafanın içerisindeki oyunu çünkü bu oyun bu lige uymadı, asla da uymayacak.

    oyuncular gençmiş de uyum sağlamamışlar henüz. tabi oyunculara birlikte oynamaları için bu zamanı benim vermem lazım. bir maç 45'te 3 değişiklik planı kaldır at, öbür maç birini çıkar diğer maç ötekini sonraki maç berikini. bir bırak hocam bir bırak bu çocuklar oynasın, 2-3 maç 90 tamamlasın birlikte. sen değişikliklerle - rotasyonla takımı sürekli lego gibi o parçayı sök öbürünü tak yok olmadı yarı yolda o parçayı değiştir vb. şekillerde oynarsan ne bu çocuklar birlikte oynama alışkanlığı kazanabilir, ne sen aklındakini bu çocuklara anlatabilirsin.

    cicaldau - morutan - kerem üçlüsü mesela. bak başlıyorum ligdeki 6 maçtaki durumlarına:

    https://gss.gs/iF6.png

    kerem - cicaldau ikilisinin 6 maçta birlikte oynadığı dakika 329 dakika.
    üçünün birlikte sahada kaldığı toplam 135 dakika.

    nasıl alışacaklar hocam? burası senin ileri hattın, aslında halil'i de denkleme katmam gerekirdi ama hadi o çok geç katıldığı için es geçiyorum. senin ileri hattının en önemli parçaları birbirleri ile oynamaya nasıl alışacaklar? 4 maç birlikte oynayabilirlerdi, 360 dakikaları var birlikte oynayabilecekleri 4 maçta sen 135 dakika üçünü birlikte oynatmışsın sonra "e genç çocuklar alışacaklar" diyorsun ama sahaya babel'i atıyorsun. babel'le mi alışacaklar birbirlerine bu çocuklar? feghouli ile mi? akıl alır gibi değil, bulamıyorum ben bunun çözümünü.

    valla bilmiyorum, çözümünü de bulamıyorum. açıkçası ben bulmak istiyor muyum emin de değilim. ama bir çözümü varsa bunu bulabileceğimiz tek plan var:

    ideal ilk 11 (sakatlık - ceza vb. durumlar harici) bozulmadan en az her maç 70-75 oynayacak. en az. 70 dakikanın altını kabul etmiyorum. ve bu çocuklara sabır gösterilecek kenar yönetim tarafından, babel'e feghouli'ye ömer bayram'a değil. atalay'ı oynatmak mı istiyoruz? yeri cicaldau'nun yeri, 70'de girer 20 oynar. barış alper mi oynayacak? yeri kerem'in yeri, 70'de girer 20 dakika oynar. oğulcan mı? yeri morutan'ın yeri, 70'de girer 20 dakika oynar. bu kadar. elbette rotasyon yaparsın, elbette sakatlık ceza vb. durumlar olur. ancak hücumdaki en kritik 3 oyuncunu (halil'i de sayarsak 4) oynatmayıp sahaya bitmiş feghouli - aylardır oynamamış oğulcan ve etrafındaki statik oyuna çaresiz ayak uydurmak zorunda kalan emre kılınç'ı bunların yerine sahaya sürüp sonra forvete de mami'yi koyup mami gol atamadığı zaman isyan edemezsin.

    ideal planı oluşturmak zo-run-da-yız! 540 dakikanın 329'u, 360 dakikanin 135'i bizi bu ideal plana bırak götürmeyi yaklaştırmaz bile. yanlış da olsa, hatalı da olsa, kayıp da olsa bir ideal plan oluşacak ve bu sistem oturana kadar bozulmayacak! her maç babel'i sahaya atarak olmaz zaten babel'in bu plana katacağı bir şey olamaz. az biraz bitcoin'inden, youtube kanalından, taraftarla (afedersiniz) taşak geçtiği twitter'ından ve rap'inden başka bir şeyi kalmayan saç boyası öğütücünün bizim yeni kuracağımız düzene bırakın dahil olmasını bu düzeni bozma olasılığından dolayı anında kapının önüne koyulması lazım.

    e sen bunları yapma sonra "1 ocakta var ya üfff taş olacak takım vurduğunu indirecek hele bir otursun" falan dersen, kimse sana 1 ocağa kadar "tamam hocam al batır 1 ocak'ta görüşürüz" demez, dememeli çünkü burası galatasaray spor kulübü.

    en büyük endişem bu "galatasaray'ın geleceği" dediğimiz çocukları da kaybetmemiz. kerem'i barış'ı cicaldau'yu morutan'ı hatta halil'i.

    bir şeyler değişmeli ama ne değişecek, bilmiyorum.

    edit: şu bilgiyi de buraya ekleyelim: https://twitter.com/.../1440928533736472578

    --- alıntı ---

    galatasaray bu sezon oynadığı 13 resmi maça, 13 farklı ilk 11 ile çıktı.

    sabah

    --- alıntı ---
  • 6422
    bu sezon* 2011-2012 sezonundakinden farklı oynamasının sebebi 2'li forvetindeki değişim olan takım. geçen seneki takımda top necati, baros* veya elmander'e ulaştığı anda kontra yeme şansımız imkansız gibiydi. topu o kadar iyi sakladılar, o kadar olumlu kullandılar ki -özellikle de elmander- takım olarak inanılmaz rahat hücuma çıkıyorduk. melo-selçuk-eboue-engin dörtlüsü büyük bir rahatlıkla rakip ceza sahasına giriyordu. stoperlerimiz de rahatlıkla rakip yarı alana yerleşiyordu. atağın sonunda ya gol atıyorduk ya top auta gidiyordu ya da kaleci falan kurtarıyordu. herkes rahatlıkla pozisyonuna dönüyordu. şimdi kimse o kadar rahat değil ve olayda en büyük mağdur eboue. bu adam geçen sene neredeyse hiç kontrataktan gelen rakip karşılamadı. ne zaman usain bolt deparıyla geriye koştuğunu gördük de, şimdi görelim ki. rakip sahaya yerleşiyordu, sadece rakip duran top kullanırken pozisyonuna dönüyordu. şimdi o eski eboue değil diyorlar, bence alakası yok. mesela selçuk. telegol'e baktım, selçuk ceza sahasına girmiyor, artık kaçak dövüşüyor diyorlar. muhabbete bak selçuk kaçak dövüşmek istediğinden ceza sahasına girmiyormuş. o adam asıl kaçak dövüşmek istese ceza sahasına girer, ondan kolay ne var. takımın top kaybı yapıp rakibe kontra şansı vereceğini bildiği için geride oynuyor selçuk.

    fatih terim'i çok seviyorum, lakin suçladığım durumlar var hocamızı. necati'nin gidişine göz yumması, umut bulut'u transfer etmesi ve 19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçına umut-burak ikilisiyle çıkıp, elmander'i yedek bırakması. fatih hocanın umut ve burak'ı bir kenara çekip, saha içinde sizin teknik direktörünüz elmander, o ne diyorsa öyle yapın demesi lazım, ama umut'un da burak'ın da kendi bildiğini okuduğunu görüyorum maçlarda. hadi umut'u geçtim, rakip sahaya yerleştiğimizde kaptırdığı toplarla kontrataktan gol yememizi sağlayacak, orası kesin, çünkü adamda top tutma olayı yok, ancak burak'ın elmander'i çok iyi izlemesi lazım. o düzelebilir ve elmander-burak ikilisiyle hem geçen seneki kadar rahat oynarız, hem de gol pozisyonu değerlendirme yüzdemiz artar.

    necati olayına kızıyorum, çünkü burak oyunumuza adapte olana kadar sahada olmalıydı. tribüne yollanmamalıydı. bu takımın düzelmesi için elmander'in sakatlanmaması, umut'un da sadece baskıya ihtiyaç duyduğumuz maçlarda oyuna sonradan girmesi lazım. umut iyi oyuncu olabilir, ama bu takımda değil. melo ve selçuk'a yakın oynayan, topu saklayan forvetlere ihtiyacımız var. umut'sa top melo ve selçuk'tayken rakip stoperlerin arasında zikzaklar çizmekten başka bir şey yapmıyor. zaten gelip top almaya çalıştığında öyle top kayıpları yapıyor ki, karşı takım yüzde yüzlük gol pozisyonları yakalıyor dönüşünde.

    umut bulut olmasa belki şuan ligde 7. falandık, ona teşekkür ederiz, ama bu sistemde olmayacak. eğer sercan daha yatkınsa burak düzelene kadar sercan-elmander ikilisinin oynamasına bile razıyım. topu hücumda tutamazsak bir hiçiz. melo ve selçuk hücuma katılana kadar top kaybı yapıyoruz. eboue inanılmaz bir bindirme yapıyor, tam o anda top kaybı yapılıyor ve onun kanadından gol yiyoruz. eboue'nin hiçbir suçu yok. takım defans-hücum arası bu kadar gelgite alışkın değil. hücum yaparken aktif olarak dinlenen takımımız, şimdi maç içinde çok efor sarfetmek zorunda kalıyor.

    fatih terim herkes defansımıza sorun buluyor, bana kalırsa sorun hücumda, daha fazla hücum yapmalıyız derken çok saçma geliyordu, çılgın hoca falan diyordum, yeni yeni farketmeye başladım bu durumu. çok haklıymış. eminim necati'yi göndererek yaptığı hatanın da farkına varmıştır. her şeyinde farkında. haftalar önce sorunları görmüş zaten. bence çözümünü de çoktan bulmuştur, umarım uygulaması kısa sürer.
  • 12009
    sözlükte stoper konusu gündem olmuşken araştırayım dedim.
    2014-2015 sezonu'nda tarih itibariyle çıktığı 41 maçın sadece 8'inde gol yemeyen takımdır.

    [biçim]
    tarih turnuva rakip gol stoper
    25.08.2015 sk fenerbahçe 0 aurelien chedjou - semih kaya
    30.08.2015 lig bursaspor 0 aurelien chedjou - semih kaya
    13.09.2015 lig eskişehirspor 0 aurelien chedjou - semih kaya
    16.09.2015 şl anderlecht 1 aurelien chedjou - semih kaya
    20.09.2015 lig balıkesirspor 2 aurelien chedjou - semih kaya
    26.09.2015 lig sivasspor 1 aurelien chedjou - semih kaya
    01.10.2015 şl arsenal 4 aurelien chedjou - semih kaya
    04.10.2015 lig erciyesspor 1 aurelien chedjou - semih kaya
    18.10.2015 lig fenerbahçe 1 aurelien chedjou - semih kaya
    22.10.2015 şl dortmund 4 aurelien chedjou - semih kaya
    26.10.2015 lig başakşehir 4 hakan balta - koray günter
    31.10.2015 lig kasımpaşa 1 aurelien chedjou - semih kaya
    04.11.2015 şl dortmund 4 aurelien chedjou - semih kaya
    08.11.2015 lig karabükspor 1 aurelien chedjou - koray günter
    22.11.2015 lig trabzonspor 3 aurelien chedjou - koray günter
    26.11.2015 şl anderlecht 2 aurelien chedjou - semih kaya
    29.11.2015 lig gaziantepspor 0 aurelien chedjou - semih kaya
    03.12.2015 kupa eskişehirspor 2 aurelien chedjou - semih kaya
    06.12.2015 lig akhisar bld 1 aurelien chedjou - semih kaya
    09.12.2015 şl arsenal 4 hakan balta - semih kaya
    13.12.2015 lig konyaspor 0 aurelien chedjou - semih kaya
    16.12.2015 kupa balçova 1 veysel sarı - hakan balta
    20.12.2015 lig mersin iy 2 aurelien chedjou - semih kaya
    23.12.2015 kupa diyarbakır 1 koray günter - emre can coşkun
    26.12.2015 lig g.birliği 1 hakan balta - semih kaya
    04.01.2015 lig beşiktaş 0 aurelien chedjou - semih kaya
    22.01.2015 kupa diyarbakır 2 hakan balta - felipe melo
    25.01.2015 lig rizespor 0 hakan balta - koray günter
    28.01.2015 kupa eskişehirspor 1 hakan balta - koray günter
    01.02.2015 lig bursaspor 2 aurelien chedjou - koray günter
    04.02.2015 kupa balçova 1 hakan balta - koray günter
    09.02.2015 lig eskişehirspor 1 aurelien chedjou - hakan balta
    12.02.2015 kupa konyaspor 1 aurelien chedjou - koray günter
    16.02.2015 lig balıkesirspor 1 aurelien chedjou - koray günter
    21.02.2015 lig sivasspor 2 aurelien chedjou - koray günter
    27.02.2015 lig erciyesspor 1 aurelien chedjou - koray günter
    03.03.2015 kupa manisaspor 0 hakan balta - semih kaya
    08.03.2015 lig fenerbahçe 1 aurelien chedjou - hakan balta
    14.03.2015 lig başakşehir 2 aurelien chedjou - koray günter
    21.03.2015 lig kasımpaşa 2 aurelien chedjou - hakan balta
    05.04.2015 lig karabükspor 2 aurelien chedjou - hakan balta
    [/biçim]
    -----------------------

    19 maç chedjou-semih ikilisi 26 gol yemiş: ortalama 1.37 gol
    8 maç chedjou-koray ikilisi 13 gol yemiş: ortalama 1.63 gol
    4 maç chedjou-hakan ikilisi 7 gol yemiş: ortalama 1.75 gol
    4 maç hakan-koray ikilisi 6 gol yemiş: ortalama 1.5 gol
    3 maç hakan-semih ikilisi 5 gol yemiş: ortalama 1.67 gol
    1 maç veysel-hakan ikilisi 1 gol yemiş: ortalama 1 gol
    1 maç koray-emre can ikilisi 1 gol yemiş: ortalama 1 gol
    1 maç hakan-melo ikilisi 2 gol yemiş: ortalama 2 gol

    -----------------------

    6 kere chedjou-semih ikilisi 90 dk'yı gol yemeden bitirmiş.
    1 kere hakan-koray ikilisi 90 dk'yı gol yemeden bitirmiş.
    1 kere hakan-semih ikilisi 90 dk'yı gol yemeden bitirmiş.
  • 25498
    20-21 sezonunda maçlara, falcao forvet, arda feghouli ya da babel kanat şeklinde çıkan takımım.

    falcao, top tam olarak ayağına gelse bile 2 metre top sürüp gol atabilir izlenimi vermiyor. tek vuruşu da iyi yaptığını görmedik. kafa zaten hiç göremedik.

    arda en iyi olduğu dönemlerde bile golcü değildi. yine ceza sahasının istediği bölgesinde ayağına top otursa bile kesin gol olur diyebileceğiniz biri değil.

    feghouli, canı isterse oynuyor. güvenilir değil. zaten golcüden çok hazırlayıcı.

    babel, bitiriciliği çok düşük. kanatta özellikle aşırı yavaş kalıyor.

    bu isimler ile zaten gol bulmamız kağıt üzerinde bile inandırıcı değil, bunun karşılığını da sahada da gördük.

    19 ekim 2020 galatasaray alanyaspor maçında terim bu sıkıntıyı çözmek için, en iyi ceza sahası oyuncumuz akbabayı oynattı, kılınçı kanata aldı. yine olmadı.

    gol sıkıntısını ocak ayına kadar çekeceğiz. buna oldukça eminim.
  • 19627
    o değil de, 5 ağustos 2018 galatasaray akhisarspor maçını kaybetmemiz bir anlamda hayırlı oldu. mağlubiyetin hayırlısı olur mu? evet olur. bakınız, 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçı. var oldukları bilinen ama bir şekilde halının altına süpürülen birtakım sorunlar lig ve şampiyonlar ligi süreci başlamadan önce bir kez daha gün yüzüne çıktı. bu şu aşamada iyi bir şey. problemlerin giderilebilmesi için hala vakit var. evet, kısmen geç kalındı haklı - haksız gerekçelerle lakin süre mevcut. hani denir ya "bir musibet bin nasihatten iyidir" diye, tam olarak bu noktadayız.

    iki hamleyle (çevik stoper + dinamik ve yaratıcı orta saha) kendine gelecek olan göz bebeğimiz.
  • 19193
    (bkz: 19 mayıs 2018 göztepe galatasaray maçı/#2418385)

    oyuncularımızın oruç tutması halinde yaşayacakları olası performans düşüklüğü nedeniyle taraftarların bir çekincesi vardı. bu nedenle konu hakkında bir haberi alıntılayan bir entry girdim. ancak maksadım dini ya da kişilerin özgürlüklerine dair bir tartışma yaratmak değildi. sadece herkesin kafası rahat olsun oyuncularımız oruç nedeniyle bir performans düşüklüğü yaşamayacak demekti. ama olay farklı yerelere gitmiş.

    kimsenin ne yapıp ne yapmayacağını karar verecek durumda değiliz hiç birimiz. takımımızda isteyen orucunu tutar ibadetini yapar, istemeyen tutmaz sonra kazasını tutar ya da onu da yapmaz. bizim işimiz değil bu. senede kaç para alıp almadıkları da bu konuda karar vermemiz için bize bir referans da vermez.

    aslanlar gibi çıksınlar şampiyon olsunlar, ibadetlerini de özgürce istedikleri gibi yapsınlar. başlarında zaten müslüman ve müslüman oyuncularla senelerce çalışmış bir hoca var. oyuncuları ile bu konuda gerekli görüşmeleri yapıp, adım gibi eminim kimseyi mecbur bırakmadan fikrini söyleyecektir ya da söylemiştir.

    bu konular bizim derdimiz değil ya da keskin cümlelerle şöyle olmalı böyle olmalı diyebileceğimiz konular değil bence.
  • 33969
    iki maçtır rakipler bizim yaptığımız saçma sapan hatalar ve kırıldığımız anlar dışında kalemize gelemiyor. oyun geçen seneye göre daha temposuz görünse de (bkz: 26 eylül 2023 istanbulspor galatasaray maçı)nda oldukça fazla pozisyon bulduk. tabi rakiplerin kalitesizliği de var ama galatasaray şuan yettiği kadar oynuyor. yine de hem bu sezon özelinde hem de geçmişten gelen kronikleşmiş problemlerimizin olduğu aşikar. bir kere sezona çok hazır başlamadık, hem fiziken hem de kafa olarak. takım çok dağınık. geçen seneye göre daha yavaş. kadro henüz oturmuş değil. çok bariz bir konsantrasyon bozukluğumuz var. telaşlı oynuyoruz, basit top kayıpları yaşıyoruz. biraz kırılgan olduk. mücadele gücümüz düşük. merkezimiz torreira dışında istikrarsız. hazır değiller. hoca da risk alacak hamleler yapmıyor bu bölge için. oyun ezberimizi değiştiriyoruz vs... tüm bunlar birleşince geçen sezon aldığımız keyfi alamıyoruz. kronikleşmiş sorunlar ise abi biz bu kadar nasıl kaçırıyoruz ya? kaçan penaltılar, direkten dönen toplar, boş kaleye atamamalar... kaç yıldır 10 net pozisyon bulsak bir iki tane anca atıyoruz(bir kaç maç hariç), kalemizde yarım pozisyon versek iki gol yiyoruz. sezon başlarını hırs olarak eksik geçiyoruz hep, gerçi bu gerçekten sorun mu yoksa böyle olması mı gerekiyor bilmiyorum. bir kaç bir şey daha vardı aslında yazarken aklımdan çıktı.
    ama sonuçta takımın bu hali bile lig için şuan yeterli. şu halinden geriye gitmesin yeter. zamanla daha iyi olacaktır. şampiyonlar ligi'nde daha konsantre olacağız. kalitemizi sahaya yansıtabilirsek ve mücadele gücümüzü arttırırsak güzel sonuçlar alabiliriz.
  • 10995
    şimdi çıkıp polemik yaratmak, bu güzel galibiyetimize gölge etmek istemiyorum ama yabancı futbolcuların takımımızı daha çok sahiplenmesi içimi acıtıyor. bruo alves'in kırmızı kart pozisyonunda sneijder ve melo ilk olarak tepki koyuyor. bu durum gerçekten sinirlerimi bozuyor, bazılarının şunu anlaması lazım bu takımın yıldızı sneijder, beyni, oyun kurucusu, herşeyi o. eğer bu adam senden fazla koşuyorsa takımda yerin yok. lafım burak yılmaz'a beyfendi elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor pres bile yapmıyor. sneijder 30 metre koşup şok pres yapıyor. zaten sahada yaptığın bir şey yok bari koş be adam. sen önde pres yapmazsan orta sahanın direnci kalmıyor.

    selçuk biraz kıpardandı bugün, yine kötüydü ancak en azından bir kaç pozisyonda eskisi gibi oyunu açtı. olcan çok iyiydi. bu adamları sevmiyorum anlamına gelmesin ancak sneijder'i sevmeyebilirsin ancak bazı şeyleri kabullenmeleri lazım. yoksa kız gibi trip atmak hem kendilerine hem de takıma zarar veriyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın