• 26634
    3 maçtır kazanıyoruz fakat doğrularıda görmemiz gerekiyor.

    birincisi,
    kalan 14 maçımız var.
    bu 14 maçın arasından, beşiktaş ve trabzon maçlarında luyindamaya ihtiyacımız var.
    fakat kalan 12 maçta kesinlikle donk'un oynaması gerekiyor.
    ama donk'u oynatırsan beşiktaş ve trabzon maçlarına luyındama hazır çıkmayacak.
    artı olarak sene sonu satmak istediğimiz bir oyuncu luyindama. oynatmazsak piyasası düşecek.
    fakat oynatırsak da diger 12 maçın hiçbiri kolay olmayacak.
    fatih hocanın da aynı çıkmazın içerisinde olduğunu düşünüyorum.

    ikincisi
    feguli dönüyor. falcao dönüyor.
    bu iki adamı kaç hafta daha yedek bırakarak sonradan oyuna sokabilirsin.
    takımdaki en çok kazanan 2 oyuncu yedek olacak bir süre daha. bu iki oyuncunun yedek kalma süreleri uzarsa sorun çıkartarak takımdaki havayı bozabilirler.

    üçüncüsü onyekuru.
    ilk devre kanatlarımızda arda ve feguli oynadığı için rakip takımlar bizi önde pres yaparak karşılıyordu.
    onyekuru geldiği ilk haftalarda çok iyi oynamasının sebebi de bu. ilk geldiği maçlarda çokça arkaya sarktı.
    fakat zamanla rakip takımlar buna çözüm buldular.
    artık onyekuruya ilk haftalardaki kadar alan kalmıyor.
    o da son maçlarda çok etkisiz.
    feguli tam olarak forma girdiğinde yine bazı maçlarda solda arda, sağda feguli ile başlayarak, skoru aldığımızda onyekuru oyuna girebilir.

    dördüncüsü belhanda.
    sözleşmesini yenilemeyeceksek adama açıkça belirtmemiz gerekiyor. bu adam salak değil sene sonunda yollanacağını o da çok iyi biliyor. bunu açıkça söylememiz gerekiyor. eğer karakterli bir oyuncuysa sene sonuna kadar elinden geleni yapar, karakterli değilse 21 kişilik kadroya alınmaması gerekiyor. ha bu adamı kadroya almazsan
    feguliyi de kaybetme ihtimalin var. o yüzden bu
    sorun da güzel bir şekilde çözülmeli.

    altıncısı.
    orta sahadaki tüm oyuncular dikine oynuyor. etebo, gedson ve emre kılınç üçlüsünü beşiktaş ve trabzon maçlarında kullanmak mantıklı fakat daha kolay maçlarda set oyunu oynayabilen oyuncular kullanmamız gerekiyor. fegulinin sakatlığı geçtiğinde kesinlikle orta sahaya geçmesi gerekiyor.
    ligin sonu geldikçe rakipler daha da sertleşecektir.
    ligin ilk maçlarında en iyi oyunumuzu oynadığımız dönemlerde arda, feguli, belhanda üçlüsü sahadaydı.
    yine bazı maçlarda bu üçlüye ihtiyaç duyabiliriz.
    full tempo, önde pres yaparak bu ligin sonu gelmez.
  • 31248
    garip bir yapılanma yaşamış takımım.

    aşağıda ilk11 ve yedek takım kadroları var. türkiye süper liginde takımlarin yedek kadrosunun da güçlüğü olduğu çok dönem olmuştur. ancak yerli kuralını da katarsak yedek 11in belki de daha güçlü olduğu bir dönem hatırlamıyorum.

    ılk 11:
    muslera
    boey nelson abdülkerim pva
    lucas sergio
    yunus mertens kerem
    ıcardi

    yedek 11:
    okan
    dubois emin mathias kazımcan
    berkan midtsjo
    rashica mata yusuf
    seferovic
  • 33025
    mevcut haliyle ön elemedeki zayıf rakipleri eleyemecekse hiç transfer yapmasına gerek olmayan takımım. bana göre transferde acele etmeye gerek yok. şu haliyle bile nasıl oynayabileceğini gösterdi zaten as kadro olmayan kadrosuyla dahi.* forvetsiz de çıksa sol beksiz de çıksa o rakipleri elemesi gerekir. futbolda her şey olabilir ama kuş taşa da çarpmasın bir zahmet.
  • 24731
    2019-2020 sezonunda bir önceki sezondaki gibi arap atı gibi arkadan gelip şampiyon olacakken sıralamada 3. girdiği covid-19 arası sonrası ligi 56 puanla 6. sırada tamamlayan takımdır. 55 gol atıp 37 gol yemiştir. en az gol yiyen takımlar sıralamasında alanyaspor ile 2.liği paylaşmaktadır. 15 galibiyet 11 beraberlik ve 8 yenilgi aldı. 19 maçta puan kaybetmiş bu sezonki takım. yalnızca 15 maç kazanabilmiş. covid-19 arası öncesi açık ara en az gol yiyen takımken covid-19 arası sonrası bu fark kapanmış ve 2.liği alanyaspor ile paylaşmıştır.

    2020-2021 sezonunda artık arap atı olmamak üzere kurulmalıdır. en baştan itibaren lider gidilmese de en azından puan farkı 6'dan fazla geri düşülecek şekilde olmamalıdır. yeniden arap atı olacaksa da yüksek bir puan farkından geri gelmeye çalışmasına gerek kalmamalıdır.
  • 29877
    (bkz: #3335871)
    takım kendi düşünme melekelerini kaybetti iyice, verilen yönerge neyse, ona kitlenip başka hiçbir şey yapmıyor.

    t.d.: geriden oyun kuralım.
    kaleciler: 10 topun 9'unu stopere atayım. (pena hariç, takımda sayılı beyni olan oyunculardan)
    t.d.: tacı çizgiye paralel atalım.
    oyuncular: herkes dizilsin bakalım çizgiye.... 9 rakip çizgide, 9 takım arkadaşı çizgide.
    t.d.: kornerde topu penaltı noktasına atın.
    oyuncular: 10 topun 10'unu da penaltı noktasına atıyor. rakip kayseri gibi konsantrasyon kaybederse, golü bulursun. yoksa rakip dizer o küçük alana 6 adam, penaltı noktasından gol mol atamazsın.

    kimse kusura bakmasın, terim varken, galatasaray her yapacağı hareketi önceden rakibine sezdiren bir boksöre benziyordu. torrent geldi, artık yapacağı hamleleri 3 saniye önceden bağırarak rakibe söyleyen boksöre döndü. karşısındaki rakipten devamlı kontra yiyip, nakavt olmamızın sebebi budur.

    şimdi hemen bir örnek vererek entryimi sonlandırayım. defansta çalım atmanın riskli ve yapılmaması gerektiğini hepimiz biliyoruz. senaryomuzda kendi ceza sahasında marcao tek başına, top ayağında. pena kalede bekliyor. dakika 90, kalan 9 galatasaraylı kişi rakip ceza sahasında.
    rakip 9 kişi kendi ceza sahasını savunuyor.
    senaryo a: rakibin forveti jardel, tek başına marcao'ya baskı yapıyor.
    senaryo b: rakibin forveti elmander, tek başına marcao'ya baskı yapıyor.
    bu iki durumda da risk ve doğru hareket aynıysa, ben hiçbir şey bilmiyorum.
  • 31596
    bu sezon ilk (muhtemelen de son) analizim olacak hakkında takımın.

    diyeceksiniz ki "böyle silik bir oyunu bekleyip de mi yaptın?" ama alakası yok. bir çok kişi bir teknik adamı / yeni takımı değerlendirme sürecini lig başladıktan sonraki 10 hafta gibi değerlendiriyor, o yüzden bugünü bekledim. 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçına denk gelmiş olması bir tesadüf durumu benim için.

    biz 9. haftadayız ancak son maçtan önceki haftayı bay geçtik, yani 10 hafta. bay geçilen hafta da sayılır, çünkü tam bir takım olarak çalışma ve "eksiklerini giderip iyi yönlerine odaklanma" fırsatı verir o bir haftalık ara sana. daha dinç oyuncular ile daha sindire sindire bir çalışma yapılabilir.

    biz 3 gün izin verdik o arada da neyse onu konuşmak bile istemiyorum şimdi.

    girizgahın içerisinde söylemem gerekir: ben okan buruk'u istemedim. hani derler ya "ilk günden beri" diye, öyle bir ilk gün bile yok. eksi 150. günden beri falan istemedim okan'ı. kara gözlü kara kaşlı yağız bir delikanlı gelsin diye değil, kapasitesini (bence) görüp değerlendirebildiğim için. hatta okan buruk başlığındaki eski entry'lerime bakabilirsiniz kendisi ile ilgili düşüncemi öğrenmek için. ama özet geçeceksem eğer okan buruk = hamza hamzaoğlu. birisini sneijder şampiyon yaptı, diğerini yapan gücü zaten biliyoruz.

    bu kadar girizgah yeterli diye düşünüyorum, artık başlayabiliriz.

    bir takımın gelişiminden bahsederken bu duruma "maç maç" bakmak gerekir. hangi maçta takım üzerine koyarak gelmiş, hangisinde gelişim göstermemiş, hangisinde geri gitmiş bunların hepsinin değerlendirilmesi gerekir. ki burada kurulan kadro bir kaç oyuncu haricinde sıfırdan kurulduğu için birlikte oynama alışkanlığı ve takım oyununu da aynı potada eritmeliyiz bence. sonuçta gelen adamı istemesek de hakkaniyetli bir inceleme koyacaksak ortaya bunu yapmamız gerekir.

    1 - 7 ağustos 2022 antalyaspor galatasaray maçı

    okan buruk yönetimindeki ilk resmi maç. topla oynama %55.8 lehimize. 410 pas yapıp %83.4 isabet yakalamışız, rakip yarı sahada bu yüzde %72.9 olarak gerçekleşmiş. neticesinde 13 şut çekmişiz, 4'ü kaleyi bulmuş.

    antalyaspor da 12 şut çekmiş, 4'ü kalemizi bulmuş. ve antalyaspor bunu %60.7 rakip sahada pas isabeti ile yapmış, maç boyu toplam 328 pas denerken.

    gelelim xg ve kaçan net pozisyona. bizim xg'miz 1 olarak gerçekleşmiş, antalyaspor'un 1.15 ve daha ilginç olanı antalyaspor'un "2 net kaçan pozisyonu" var, bizim yok. ve antalyaspor bunu 13 kez rakip ceza sahasında topla buluşurken yapmış, bizim rcs'da topla buluşmamız tam 22.

    nasıl kazandığımızı hatırlıyor musunuz? 89'da giren gomis'in 90'da attığı golü? artık "hak ettiği" golü bulmak için yüklenen antalya'nın şans eseri önümüzde kalan topunu zor bela kale önüne kadar getirip de midtsjö'nün gomis'i görmeyi akıl ettiği pozisyonu?

    ben bir şey demiyorum.

    kaynak: https://www.mackolik.com/...9bopj999n0natexo7lsk
    özet: https://www.beinsports.com.tr/...alatasaray-mac-ozeti

    2 - 13 ağustos 2022 galatasaray giresunspor maçı

    ders niteliğinde istatistikler çıkaran maç.

    topla oynama %66 lehimize, 552 pasta %86,2 isabet. rakip yarı sahada %77.4 isabet. 31 kez rakip ceza sahasında topla buluşma, toplamda 14 şut girişimi.

    sonuç mu? 1-0 kaybettik biz bu maçı. *

    14 şutta çerçeveyi tutan sadece ama sadece 2 şutumuz var. giresun'u söylemedim bu arada, özellikle. giresunspor 5 şut çekip 4'ünde isabet buldu. yani bizim %14 ile (hadi küsüratı küçük olsa da ben buna %15 diyeyim sizin gönlünüz olsun) giresunspor %80'le isabetli şut çekmiş bize %80. sen 14 şutta 0.98 xg üretebilmişsin, giresun 5 şutta 1.00 üretmiş. üstelik adamlar bunu orta açmadan yapmış, maç boyunca orta denemeleri sadece 3 adet, 1'i isabetli olmuş. sen? 36 orta denemişsin otuz altı! ama 8 isabetin var.

    attıkları gol her ne kadar bizim hatamız olsa da, hataya zorlanacak bir pozisyon var mı? tartışılır. yakınında yöresinde kimse yokken kalecinin degaj yaptığı bir topu rakibe böylesine hediye etmek, neyse.

    ben halen bir şey demiyorum.

    3 - 19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı

    topla oynama %59 senin lehine, 480 pas denemişsin ve %82 isabet bulmuşsun, rakip sahada %74,3 isabetli pas yapmışsın. 24 (yirmi dört) tane şut çekmişsin ama maçı 1-0 ve 86'da gomis'in attığı gol ile alıyorsun.

    bak bütün bu yaptıklarının 85 dakika boyunca etkisi ne? 24 şut çekmişsin değil mi, hadi gol hariç diyelim 23. xg beklentin 1.94 olmuş. 23 şutun 19'unda çerçeveyi bulmuşsun, %41.7 şut isabeti yaratmışsın. ama ceza sahası içinden şutun kaç? 11. golü nasıl buldun? ceza sahası dışından beklenmedik bir şutla.

    oyun olarak önceki 2 maça göre bir gelişme var mı? bir nebze. ama halen gol bulamıyorsun ve golün ceza sahası dışından kimsenin beklemediği bir şuttan geliyor.

    buna da bir şey demeyeyim ben ama görüntü iyi yönde hareketlendiğini gösteriyor bir önceki maça göre.

    4 - 28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçı

    çok fazla detayına girmek istemiyorum, bu maçtaki en kritik data şu:

    %58 topla oynamışsın, 447 pas denemiş ve rakip yarı sahada %70 oranla isabetli pas yapmışsın. bu maçta 65 dakika sahada kalan forvetin haris seferoviç'in topla buluşma sayısı: 26. ve sahadaki en az topla buluşan isim.

    hücuma gitmek için yaptığın çalışmaların doğru olmadığının en büyük örneği bu metriktir.

    ---

    daha yazacak çok şey var. maç maç hepsini tek tek yazmak da bir daha izleyip analiz etmek de istemiyorum.

    ama özetinde şuna geleceğim: kolay gol yiyen ve zor gol atan bir takım 2022 - 2023 sezonundaki galatasaray futbol takımı. bunun en bariz görünümü maçların skor tablosu. kazandığımız maçlar hep 1 farklı, gol yemediğimiz maç sayısı 9 maçta 4 tane. kasımpaşa'dan bile 2 gol yedik, yahu dün akşam kayseri'den biz 2 gol yedik.

    bir futbol maçını kazanmak için ne yapmalısın? gol atmalısın değil mi? iyi oyunun meyvesi gol olmalı.

    çünkü top sende, pası sen yapıyorsun, rakip sahaya sen giriyorsun, hücumsal anlamdaki tüm metriklerde rakiplerinden her maç öndesin ama bunu skora yansıtamıyorsun.

    yıllardır inatla söylediğim bir şey var, tekrar etmekten ben yoruldum:

    galatasaray'ın yıllardır süregelen tek bir problemi var. 1. diğer problemlerin hepsi ikincil, hepsi zamanla çözülebilir problemler ancak temel problem orada durdukça diğer problemlere ne okan buruk dönüp bakabilir ne de x bir teknik adam. çünkü bu temel problem o kadar büyük ki diğer problemleri düzeltsen de bunu çözmediğin sürece kimseyi mutlu edemezsin.

    nedir bu temel problem?

    galatasaray'ın topu kaleye götürme sorunu var! forvetine, golcüsüne topu götürmekte başarısız!

    bu yüzden forvete değil icardi, gomis, seferoviç, mostafa, o, bu şu getirin şu anda dünyanın en iyi ve en formda forveti erling haaland'ı yine aynı sorunlarla, yine aynı kısır maçlarla uğraşmak zorunda kalacağız.

    yahu 9 maç, kazandıklarının hepsini (tekrar ediyorum, altını çiziyorum bakın hepsini) 1 farkla kazanmışsın. oyun olarak dominant olabilirsin, rakibe oyununu kabul ettirebilirsin ama sen gol bulamıyorsun! golü atacak adama topu götüremiyorsun!

    attığın gollerin hepsine bak, aç hepsini tekrardan izle. bir tane takım oyunundan gelen, organizasyondan gelen, planlı programlı 1 tane gol gösterin bana bilmem kaç senedir. var mı? yok.

    çözebiliyor musun? belli ki çözemiyoruz.

    ben artık yoruldum bu döngüden. forvet alıyoruz, rekorlar kıran adamları getiriyoruz ve adam bizde atamayınca diyoruz ki "böyle forvet mi olur?" ve onu gönderip başkasını alıyoruz.

    gomis'in gidişinden beridir döngüye bakalım:

    diagne - mitrogolu - eren derdiyok - falcao - andone - adem - mostafa - halil - yeniden gomis - seferovic - mertens ve en sonunda icardi.

    bizde hiç bir sorun yok ama bu isimlerin hepsi sorunlu öyle mi? yani bizim topu taşıma problemimiz yok, sorun bu adamlarda öyle mi?

    çocuklar güler ya. yapmayın etmeyin.

    bu sorun çözülmediği sürece geri kalan tüm sorunları çözün isterseniz, duran topundan topun sahadaki hareket hızına, pas kanallarına, sisteme, taktiğe aklınıza ne geliyorsa tüm sorunları kaldırın ortadan yine de başarısız görüneceksiniz.

    şampiyon olsanız bile "iyi oynamadan olduk" diyecek taraftarınız, neden? çünkü baskın oyunun meyvesi golleri bulamıyoruz. bir şekilde o hücumda çoğalsak da atağı sonlandıramıyoruz. ya da sonlandırıyoruz ama isabetsiz, dağlara taşlara şutlarla.

    peki bunun çözümü ne?

    bunu ben bulacaksam arkadaşlar bırakın takımın başına ben geçeyim, siz bulacaksanız siz geçin. ama buna çözüm bulabilecek, üretebilecek bir teknik direktörü bizim bu takımın başına geçirmemiz, hem de zaman kaybetmeden ivedi bir hızla geçirmemiz şart. çünkü yaptığımız harcamalar sağolsun, muhtemelen sezon sonunda yeniden ffp kıskacına gireceğiz şampiyon olmadığımız takdirde, büyük başgan dursun bey sağolsun aynı noktaya getirdi harcamaları ile takımı.

    harcamanın karşılığını alacak mıyız, yoksa sadece harcamış olmaktan memnun muyuz?

    bazı yazarlar diyorlar ya "fenerbahçeleşti taraftar" diye, durumun bunun tam tersi olduğunu idrak edecek kapasitede olmadan bu eleştiriyi yaptıklarını düşünüyorum.

    çünkü fenerbahçeleşmek demek salt harcamış olmaktan memnun olmak demek. onlar için şampiyonluğun önemi yoktur, van persie indi mi? indi. nani geldi mi? geldi. valbuena gelsin, o gitsin mesut gelsin diye diye bu haldeler.

    transfer obezi bir transfer dönemi geçirdik, kimi bulsak aldık. bu kadar harcama ile bu takımın başarılı olması şart. bu başarı sizce okan buruk ile gelebilir mi gelemez mi?

    bence gelemez. ki bu kadar harcamanın da aslında okan buruk için yapıldığını söylemek çok da abesle iştigal olmaz diye düşünüyorum kendi açımdan. nasıl ki hamza hamzaoğlu'nu sneijder şampiyon yaptı, bu transferleri onaylarken de bence okan buruk "o kurtarmazsa bu kurtarır alalım gelsin" düşüncesinde hareket etti bence. yoksa seferoviç yeniyken icardi'ye gerek var mıydı? ya da mertens alınmışken mata zorunlu muydu? orta sahada 2 tane merkez ile oynayacakken ve sergio ile midtsjö'ye karar vermişken oraya torreira alınması?

    bir de bunları bir amaç uğruna birleştirmek, hepsini mutlu etmeye çalışmak var.

    şahsi kanaatim şudur: mevcut kadro okan buruk için bir kaç gömlek büyük. ya da şöyle düzelteyim, okan buruk mevcut gömleği sırtına geçirirse "o ne ya babanın gömleğini mi giydin?" diye dalga geçilen lise-1 öğrencisi gibi oluyor.

    kendisine duymadığım sevgi ayrı, önceki olayları da ayrı. teknik direktör okan buruk olarak bakıyorum ben olaya. ve gittiği her yerde "başarılı" dediği dönemde bir şekilde desteklenen takımlara gittiğini unutuyoruz bence bu değerlendirmeyi yaparken. başakşehir'deki şampiyonluk, rize ile kümede kalması vs. hepsi.

    okan'ın başakşehir'den nasıl gönderildiğini hatırlıyor musunuz? şampiyon olduğu başakşehir ile 2. yılında 17 maçın 7'sini kaybetti, 5'inde berabere kaldı ve 5 maç kazanabildi sadece. yerine adamlar aykut kocaman getirmese şampiyon yaptığı başakşehir ile düşebilirdi bile belki.

    "dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç" şarkısına daha gelmemişken, zararın neresinden dönersek kar olarak bakmak galatasaray'ın bu sezon şampiyon olma olasılığı için bence yapılması gereken hamledir.

    bu sezonki ilk analiz yazım olacak demiştim, muhtemelen okan buruk hakkındaki son da olur. dursun aydın özbek başkan olduğu sürece yapmayacağım demiştim ama sözlükte bu konunun o kadar farklı değerlendirilmesine dayanamadığım için bir kaç şey karaladım son entry'mden 27 gün sonra.

    bakalım bir daha ne zamana gireriz böyle bişey daha :)
  • 34667
    bu takım hakkında geçen sezona göre takım kötü deniyor ama aynı aylarda iki galatasaray'ın da performansını kıyaslıyoruz. elimizdeki parametre kapı gibi istatistikler. ama yok yani her türlü bu galatasaray daha iyi. ligde çıktığı 16 maçın 14'ünden galip ayrılan, üstelik bunu yorucu bir şampiyonlar ligi fikstüründe yapan takıma fazlaca insafsız ve sabırsız davranılıyor. bu sene avrupa kupası oynayan takımların bazılarında ne oldu biliyor musunuz? o fikstürde sağlıklı bile kalamadılar. 10-15 sakat veren takımlar var. bakıyoruz galatasaray'a, böyle bir problemi olmadı. şampiyon takıma bu kadar transfer gerekmez diyen de vardı, bu kadar yeni kadroya gerek yok, üstelik sakatlık ve form geçmişi sıkıntılı oyunculardan bu kadar almayın, uyum sıkıntısı olabilir dendi. bu görüşe katılanlardanım. ama bu noktada taraftar talep etti, yönetim kadroyu yeniledi. şimdi de deniyor ki yanlış yaptık. taraftara anket açıp sorsanız bu takımdan 10 futbolcuyu gönderir, çünkü çöptür. 10 tane daha yeni oyuncu ister. çünkü asla gözü doymaz bazılarının. ey sevgili galatasaray yönetimi, taraftarı asla dinlemeyin. bu takımı siz kurdunuz, tam aksine bu takımı koruyun. zaten yapamadığınız sol bek ve merkez orta saha transferini yapın, gerisini okan buruk'a bırakın.

    bu takımın major hiçbir sıkıntısı yok. fenerbahçe maçı öncesi 5.viteste top oynamasını bekleyen ve bütün bir sezonu anlık değerlendiren taraftardan başka bir sorunu yok. kerem çöptür, bizim seviyemiz değildir mesela, bir bakmışsın 3 puanı getiren aksiyonu yaratmış. ama olsun haftaya sallarız kendisine. ligde gol ve asist kralı oyuncuya sürekli sallarlar mesela. okan buruk'un mevcut oyuncu hakkında fikrinin bir önemi bile yoktur. bu arkadaşlar hayat tecrübesiyle yüzde yüz haklıdır her konuda, okan buruk nereden bilecek tabi. buldukları her fırsatı kaçırmazlar ama sürekli yanılan da kendileri olur.

    şu aralar iyice forma girecek takımdır. uyum sorunu yeni yeni aşılacak. avrupa fikstürü olmadan bu takım lige konsantre olacak. takım kötü değil, oyuncular kötü değil, gölge etmeyin yeter.
  • 24877
    şu an belli başlı bölgelerde bulunan geniş ve kaliteli oyuncu kalitesini koruyarak ve eksik bölgelere de kadronun ortalama kalitesinin üzerinde takviyeler yaparak sezona başlamasını istediğim takımımız.

    mesela kanat ve forvet rotasyonunda şu an elimiz rahat diye onu bunu yok paraya göndermeyelim, azıcık maliyetten kurtulacağız diye olmadık sakatlık vb. sonrası sıkışacağımıza bu sene rahat rahat arkamıza yaslanarak topumuzu oynayalım şampiyonluğu alalım sezon sonu gerekirse 3'e 5'e bakmadan satalım ne kadar fazlalık varsa.

    diagne; 8 aydır ayağına top değmiyor, değmesin kardeşim yükle idmanda, pestilini çıkar. anadolu külüplerine ne futboldan uzak kalmış adamlar geliyor da optimum verimi alıp bir de büyüklere kakalıyorlar adamları. yapalım biz de aynısını çok mu zor.

    babel; neymiş ağırmış, oyunu yavaşlatıyormuş. koy kardeşim kanata koyma, diagne'nin yanına koy falcao'nun yanına koy adem'in yanına koy, sahte 9'a koy, yalancı forvet koy, yap bir şeyler her türlü verim alırız, kağnı hızında da olsa 2 sene önce epl'de rahat rahat top oynayan adam stsl'de her türlü oynar.

    falcao: neymiş sakatlanıyormuş, formsuzmuş, pozisyona giremiyormuş. kur abi oyun planını falcao'nun üzerine kur koy gerekirse yanına diagne'yi ya da adem'i onlar boğuşsun bu aradan sıyrılsın ya da tam tersi, çok mu zor. özellikle iç saha maçlarında dengeli kadro dengeli oyun oynamak zorunda değiliz, yıkalım onların yarı sahasına oyunu, 3 yersek 5 atalım gerekirse arkası zaten sağlam.

    feg: neymiş geç form tutuyormuş 34 maçın 20'sinde yokmuş, form mu tutmuyor çek arkaya yükle, idmanda pestilini çıkar anası ağlasın gerekirse 2 gün yürüyemesin 2 hafta idman ağrılarından kadroya giremesin adam mı yok sağ açık oynayacak takımda, tillahi var ama paşam form tutacak da oynayacak diye yumuşak yüz göstermeye de gerek yok, alıyorsa parasını gününde çatır çatır oynayacak ilk günden.

    arda: neymiş futbol ondan ayrılalı 2 sene olmuş, şu anadolu kulüpleri için verdiğim örneğin aynısı onun için de geçerli, ne adamlar geliyor futbol topu görse artık bomba sanacak herifleri 2 ayda parlatıp bomba gibi yapıyorlar, yüklen kardeşim varınla yoğunla adam et, çok mu zor koskoca galatasaray spor kulübüsün sen elinde her imkan var.

    belhanda: neymiş vurdumduymazmış, pas hatası yapıyormuş, şutu yokmuş bilmem ne. koy kardeşim arkasına formayı yakaladı mı bırakmayacak genç bir kardeşimizi, o oynasın, formayı kaptırdı diye de salma adamı idmanda canını çıkart gerekiyorsa ya adam gibi oynamak ya idmanda canını bırakmak zorunda kalsın. çok mu zor. terse ters, serte sert bunu uygulamak gayet basit.

    artık eyvallahı olmayan bir galatasaray teknik yönetimi istiyorum ben, sıkıldım artık o form tutacak, bu maçı umursayacak, öbürü kalitesini hatırlayacak, diğeri futbolcu olduğunu yeniden idrak edecek de bize faydalı olacak muhabbetinden, oynayan oynasın oynamayan 5 kuruşa gitsin muhabbeti de istemiyorum, oynayan oynasın oynamayan idmanlarda nefessiz kalsın, bak o zaman nasıl oynuyor.
  • 13590
    29 ekim 2015 galatasaray eskişehirspor maçıyla birlikte denayer'i yeniden kazanmış takım.

    bence denayer artık defansta oynamaya başlamalı ve defansı sadece tandem değil orta saha ile birlikte düşünürsek selçuk'un yanında chedjou denenmeli. belki çok koşmaz ama pozisyon bilgisi, adam markajı, top tekniği ile o bölgede çok etkili olacağını düşünüyorum. defansta son adam olmadığı için çok daha rahat rakiple mücadele edecek ve orada direncimizi arttıracaktır. bilal'i beğenmiyorum hala da bunda ısrarlıyım. o bölgeye 1 selçuk yeterli. iki selçuk olmaz. birinin değişik özellikte olması lazım.

    yasin'de büyük bir düşüş göze çarpıyor, geçen sene gibi değil birşeyler eksik yasin'de. bana özgüven eksikliği gibi geliyor.

    olcan güzel form yakaladı. böyle devam ederse carole iyileşse bile sol açığa yasin'in yerine geçebilir.
  • 33992
    kornerleri düz ayaklı adamlara kullandırması gereken takım. sağ taraftan sol ayaklı, sol taraftan sağ ayaklı kullandığında içe kavisli topları ya kaleci alıyor ya da ön direkte rahatlıkla uzaklaştırılıyor. düz ayaklı topçuların kornerleri kaleden uzaklaşarak gittiği için, hem kalecilerin topu alması zor hem savunması.

    hücumcu için de düz ayaktan gelen orta daha avantajlı. koşu yolu ile topun gidiş yönünün ters olması yapılacak şutun da kalitesini arttırır.

    (bkz: 30 eylül 2023 galatasaray ankaragücü maçı)
  • 13617
    şampiyonlar liginin ön liberosu olmayan tek takımı. en kötü forvet hattına sahip takımı. sabri ve umut gibi başka hiç bir şampiyonlar ligi takımında üstüne para bile verse oynayamayacak olan futbolcuları var. hocası zaten net kötü. şampiyonlar ligi seviyesinde olmadıktan sonra ligde şampiyon olup tekrar şampiyonlar ligine gitsek ne olur.

    kimse para yok demesin. umut,burak,sabri vb. futbolcuları 500bin-1m bandında satarak alman 2. liginden yada belçika liginden hiç olmadı carole ve rodrigez gibi ispanya-fransa 2liglerinden oyuncu almayıp da ama paramız yok demek salaklıktır. bakın bizimkilere salak demiyorum. bunu yapmak salaklıktır diyorum.
  • 17722
    önünü kesmek için tekrar yabancı sınırı saçmalığı getirirse, mümkünü varsa başka bir ligde mücadele etmesi gereken takımım. aksi takdirde ekonomik olarak çökeceğiz. yasal prosedürlerini bilmiyorum fakat keşke bir başka ligde mücadele etme şansımız olsa. eğer bu gerçekleşirse süper lig 5 yılda macaristan liginden daha beter bir konuma gelir.
  • 34822
    afedersiniz siktiğimin topunun kale direklerinin içinden geçip gol olmadığı için çok kötü oynadığı düşünülen takımımız. pozisyona girmesek efendim kalemizde pozisyon görsek, takımın şut atamasa anlam vereceğim ama takım kötü değil ama bazı oyuncular kötü onların kötülüğünü bile idare edebilecek düzeyde iyi oynayan bir takımımız var. kerem ile icardi son 2 aydır, mertens, zaha, tete, sezon başından beri kötü. ziyech bir var 5 yok ama bu takım bu haliyle bile pozisyon bile vermeden ortalama 25 şut çekerek en az 3-4 xg üretip kalesinde 1 xg bile vermeden yoluna devam etti. üstelik çok ağır bir şampiyonlar ligi fikstüründen geçti. ben takımdan özellikle zaha ve ziyechle vedalaşarak yoluna devam etmesini isterim ancak olmasa bile bir şekilde kerem ile icardi toparlayınca her şeyin çok daha iyi olacağından zerrece şüphem yok.
    ama malesef sezon başından beri yaşananların dün oynanan (bkz: 11 ocak 2024 sivasspor galatasaray maçı) ile birlikte yaptığı zirve ile şampiyonluğa inancım konusu zayıfladı çünkü en azından önceden düşmanlık etmeye az biraz çekinirlerdi artık çekinmek bir kenara dursun özellikle belli ediyorlar. ülkenin tüm erkleri şampiyon galatasaray olmasın diye ant içmiş gibiler.
  • 19299
    önümüzdeki sene şampiyonlar liginde oynayacak, antrenörü fatih terim olan takım. ancak sorun şu ki gomis ve garry hariç hücumda pek heyecan vermiyor ki bu oyuncular da zaten top class oyuncular değil. bizim top class oyuncumuz maalesef yok. pres gücümüz iyi ama feghouli'nin kesin form tutması lazım. top class futbolcumuz varken drogba indirip sneijder vuruyordu ve böylece gruptan çıkabiliyorduk, bu tarz adamlar olmadan işimiz zor. umarım bir yolunu bulup bu tarz bir oyuncu alabiliriz.
  • 31890
    iskeleti idare edebilecek bir yedek kulübesine sahip olmayan takım. midtsjö ile dubois yerlerine oynadıkları as oyuncuların eksikliklerini çok ciddi hissettirmez. ancak bir çok mevkide as ile yedek arasında neredeyse gece ile gündüz farkı var.

    muslera, nelsson, apo, torreira, sergio, rashica, icardi gibi isimlerin yokluğunda idare edilecek seviyede bile değil yedek kulübesi. bu isimlerin yarısı olmadığında kalite çok düşüyor. 2022 dünya kupası arasında oynanan hazırlık maçlarında galibiyet yok, iyi oyun yok. birkaç bireysel performans dışında ve maç kondisyonu eksik oyuncuların açıklarını kapatması dışında gerçekten kötü bir dönemdi bizler için.

    2022-2023 ara transfer döneminde ilk 11'den evvel yedek kulübesini güçlendirmek gerek. tabi öncelikle seviyesi düşük oyuncularla yolları ayırmak şart.
  • 20082
    daha önce kaybedilen akhisar maçından sonra düzgün kapanan takım gs için puan tehtididir çünkü gs kilit açamıyor, açınca kontrayla dağıtıyor demiştim. bunda santrafor eksikliğini kendi adıma biraz küçümsemiştim ama takımda ceza sahasında net bitiricinin gitmesi bizi daha çok etkilemiş gözüküyor. iki haftadır rodri’nin kaçırdıklarını gomis atar ve kilidi açardı.

    bu arada yanlış anlaşılmasın, rodri olmazsa o atakların çoğu olmaz zaten ama bitirici eksikliği ilk kilit açışta bizi olması gerekenden fazla etkilemiş gözüküyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın