"ben bir futbol dilencisiyim. dünyanın dört bir yanını dolaşıyor, stadyumlarda yalvarıyorum: allah rızası için güzel bir maç!"-eduardo galeano
aha sonunda başlığıda açılmış!
herkesin içindeki derttir. karın ağrısıdır, küçüktür, ama mide bulandırır, bazısının gece kabuslarına girer. anfield'da ki fi tarihindeki efsane maçları unutmazda buca atatürk stadında geçen hafta ne olduğunu hatırlamaz. barcelona'nın mes que un club mottosu hakkında saatlerce konuşurda, karşıyaka'nın o gece bu sene mottosunu hiç s.klemez. çoğu sportoto süper ligi aşağılar, skora yönelik futbolu sevmez, galatasaray oyun olarak mesela bir bursaspor gibi olsun istemez. mourinho'yu sevmez, lucescu'yu sevmez. cruyff'a tapar. rijkaard'ın arkasındadır, guardiola gibi, wenger gibi hocaları sever.
aslında bunların hepsi yanlıştır. futbolda sizin gibi düşünmeyen ne düşünüyorsa, ona yükleyebilirsiniz "dilenciliği". öylede bir ifadedir bu "dilenci." ha, arada "peki sen kimsin?" yazısınıda hatırlatmayı unutmayın bu dilencilere. kendisini tuhaf bir şekilde kompleks haline getirmiş kitle tarafından kısaca
dilo olarak adlandırılır.
dilenci bilir ki, kendisini dert edinenlerin kusarak üzerine attıkları, yediklerinden başka birşey değildir. dilenci
türk futbolu sevicisinin, skorseverin neyle beslendiğini iyi bilir. dilenci düşmanı kesimin, kendi klavyelerinden çıkmış mottosu: "şampiyon yap bizi, götümüzden sik bizi." dir.
kısacası, çok matah bir bok değildirde, futbolda iyiyle kötüyü, başarılıyla başarısızı, kaliteliyle kalitesizi sağlıklı bir şekilde ayırt eden ve futbolun, başka herhangi bir şey gibi, asla sadece kendisi olamayacağı gerçeğini iyi bilen kişidir futbol dilencisi, pardon, dilo. karşı taraf bu başlık altındada bolca görüldüğü gibi kendisiyle kendice makara yaparda, oturup tek bir ciddi eleştiri getiremez.
ülkemizde en bilinen örnek, güzel insan
ali ece. banada dedikleri oldu ama ben o kadar iddialı değilim, günün birinde olabilmeyi
diloyor-pardon-diliyorum.