• 102
    sevgili rijkaard,
    galatasaraya gelmeden önce de seni çok severdim ama galatasaraya geldikten sonra artık başımızın tacı gözümüzün bebeği oldun. takımdaki hiç kimse senden daha önemli ve öncelikli değil benim için. tüm takımı gönderip yerine yüzme takımındakileri getirsen de umurumda olmaz, "üstadın bir bildiği vardır" der geçerim, izlemeye ve sonuna kadar desteklemeye devam ederim. sana güvenim ve inancım sonsuz. seni sarı kırmızı atkıyla görmek bana yeter.

    bugün galatasarayda bir devrim yapıldığını, futbol anlayışının değiştiğini ve doğum sancıları çektiğimizi görüyoruz. sana yönelik eleştiriler olsun tamam başımız üstüne, üzülürüz ama saygı duyarız. ancak senin için "futbolu bilmiyor" diyecek kadar yavşaklaşan yazarlar, çizerler, yorumcular, seyirciler, galatasaraylılar, galatasaraylı olmayanlar var ya onlara kibarca söylenecek bir söz bulamıyorum. şaşının biri kaleyi görmeden şut çekmiş gol olmuş, tekme tokat top oynayıp takımı sindirmiş sinirlendirmişler son dakikada gol atmışlar, atsınlar yensinler şampiyon olsunlar kümede kalsınlar. biz bize yeteriz, sen galatasarayla yoluna devam et, dediğin gibi "güzel günler göreceğiz".

    kıvırcık saçlarına
    ak düşmüş uçlarına
    cimbom taraftarına
    el salla frank rijkaard!

    .......

    seviyorum seni
    ekmeği tuza banıp banıp yer gibi
    geceleri ateşler içinde uyanarak ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
    frank rijkaard, lay lay lay lay lay lay, frank rijkaard ....

    kendine dikkat et, selametle.
  • 103
    değerli hocam;
    nasılsın?iyimisin? oğluşun nasıl yürüyor mu artık?
    hocam ilk geldiğini duyduğumda yok ya demiştim resmi sitede gördükten sonra bile inanasım gelmemişti.hatta hala da inanabilmiş değilim yani 5 sene barcayı çalıştırdın kupalar kaldırdın falan.hep izlerdik seni messiye ronaldinho ya taktik verirken mourinho ile atışırken hiç aklıma gelmezdi bizim takımın başına geçeceğin.ama nasıl oldu bilmiyorum haldun nasıl girdi aklına seni buraya getirdi. sen gelmiştin ya artık şampiyon bizdik sistem oturcak alışma süreci falan gözümüzde değildi şampiyonduk uefa da bizimdi.
    neyse konum bu değil.bişey sorcam dünki maça ayhan barış topal sarp 4 lüsü çıktı ya o ne içindi?yani lig zaten benim gözümde bitti bu oyuncuların kapasitelerini ölçeyim gelecek sezona gönderilecekleri belirleyeyim falanmı diye düşündün yoksa geçen hafta derbide* iyi oynamayanları cezalandırmakmıydı amacın.can you make some comments about ...???.eğer ligi falan sallıyosak artık söyle de kaybettikten sonra ağlamayayım sabah kalktığımda yüzümden düşen bin parça olmasın biraz ders dinleyebileyim.bugün hoca gastrointestinal sistemi anlattı ve gram dinlemedim sırama "galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır "yazdım. söylede onu sileyim bari ..
    kendine iyi bak
    sevgiler
    napiyoruz zipliyoruz ...
    ps: sana her daim saygım var
  • 105
    gun bugundur, gecen sene yine boyle bir puan kaybi sonrasi, senden iyi olmasin baska bir teknik direktorumuzu yollamistik. gunu kurtaricagiz derken, yine koca bir seneyi kaybetmistik.

    ama, bu sefer ayni hatayi yapmayacagiz.
    evet, sivas maci kadrosunu 1 ay tartisabiliriz.
    evet, 8 aydan sonra hala sadece 3 dakika pas oyunu oynamamiz buyuk sorundur.
    evet, sene basindaki hayallerimiz bambaskaydi.

    bu sefer biz bu yola bas koyduk. 2 sene sonra sen ayrildiktan sonra, turkiye'de herkes galatasaray'in oynadigi futbolu biliyor olacak. biz inandik, sen de inan.
  • 107
    sevgili, büyük surinamlı ve sevgili büyük galatasaray taraftarı;

    bu sütunlarda pek çok defa feryat, figanımı okudunuz. ne yazdıysam, ne söylediysem amacım, şiarım hep aynıydı benim. ne yaptıysam galatasaray için yaptım. gelip geçici neticelerle, tabelayla, tabeladan sonra atıp tutan sülüklerle hiç işim olmadı. amacım mevcut galatasaraylıların moralini yüksek tutmak, onların bilemediği benim bildiğim bir şeyler varsa aktarmak, bir iki ve daha fazla çocuğu galatasaraylı yapmaktır. bunda da karınca kararınca elimden gelenin fazlasını yaptığımı düşünmekteyim.

    yüzyılda olup olabilecek hadiseler vardır bazen. misal hagi'nin galatasaray'a gelişi, misal surinamlı'nın takımın başında oluşu. bin tane hata yapanlar, ancak 2 doğru yapabilmişlerdir bana göre. ve bu anlamda, herkesin saldırıya geçtiği anlarda durumdan vazife çıkararak bir kez daha feryat etmek istiyorum.

    11 tane eşşekle oynasa, her sene kümeye oynayan takımı olsa, hiç bir zaman şampiyon olamasa bile benim görüp görebileceğim, ölene kadar takımın başında olmasını istediğim hoca, büyük surinamlı'dır. ve bundan sonraki kalan maçlarda galatasaray taraftarından meleme, ağlama değil de maçın başından sonuna kadar ''kıvırcık saçlarına, ak düşmüş uçlarına'' diye tribünleri inletmelerini, dosta düşmana galatasaraylılığın ne olduğunu bir kez daha göstermelerini istiyor, bekliyor, emrediyorum. hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır, bu satıh galatasaray siperleridir. kanla irfanla kazandığımız mevzileri, bir avuç çapulcuya, sülüğe, seçildiklerini sanan adlarına yönetici denilen hokkabazlara bırakıp gidecek değiliz.

    ne oldu bize 1 ayda? diye kafa patlatalım biraz. kimseye inanmayın sakın, hepiniz en az sizlere dayatanlar kadar biliyorsunuz futbolu. gelinen noktada surinamlının suçu yok. eğer içimizi rahatlatacaksa sebeb, sorumlu arayacaksak, aramaya gerek yok. hepimiz biliyoruz, 2 sene daha gözümüzün önünde tezgahlayacaklar çok bildikleri orta oyununu. adnangiller aramızdan çekilmediği sürece yüzümüz gülmeyecek bizim.

    şampiyon kulüpler kupasını biz kurduk. adnangiller bulaşana kadar en çok katılan 3 takımdan biriydik. 6 sezon oluyor, unuttuk şampiyonlar ligi marşını. teslim aldıkları takıma senede 2 antrenör getirdiler, şimdi nerelerde oynadıkları belli olmayan futbolcuları transfer ettiler. her sene şu garip ülkenin dolarlarını futbolcu pazarlamacılarıyla bölüştüler. ve biz arada gelen kısmete şampiyonluklarla avutulduk durduk.

    evet son maçlara bakıyoruz şimdi. sebep olanların foyasını ortaya çıkardıktan sonra soruna bakıyoruz. sorun kafalarda, herkes futbol ayakla oynanıyor sanıyor, türkiye langırt ligi haricinde hiç bir büyük ligte futbol ayakla oynanmıyor. bütün oyunlar gibi futbol da ayakla değil, beyinle oynandığından bir arpa boyu ilerleyemiyoruz.

    son maçta saydık, 10.000 lerce taç atışı yapmıştır her halde sabri. surinamlı taç atmasını mı öğretsin? lise talebesine hocanın kalem tutmasını öğretmesi gibi bir şey. sırayla gidelim bakalım, bizim futbolcularımızın kafatasının içinde beyin var mı?

    kaleci aykut'u seyretmek mecburiyetinde kaldık. haftanın kurtarışını yapmış, batman gibi ters köşeye uçarken top ayağına çarpıp içeri girmediğine kurarış diye yutturuyorlar. bundan sonraki maçlarda o oynayacaksa, inanın 5. bile olmayacağız demektir. şimdi kaleci aykut'ta beyin olsa, kendisine gelen topları ragbi oyuıncusu gibi 70 metre uzağa atar mı? kalesine top gelmesin ister bir kaleci. her maç 0-0 bitse dünyanın her takımında oynar. topun gelmemesi için en verimli şey, topun kendi oyuncularında kalması. o ne yapıyor, her topu rakip takıma atıp kendisi daha çok topla buluşuyor. kaleci bile olmadığından gelenlerden biri elbet çerçeveyi buluyor. bulunca da geçmiş olsun.

    aykut'ta beyin yok, savunma da var mı peki? topu kaleciden alıp, 20 metre önündekilere aktarabilecek yeteneği olmayan kazmalardan oluşuyor savunma. son maçta lukas az daha bütün savunmayı dayaktan geçirecekti. aptallıklarını kapatmaktan helak oldu. kafası çalışmayan servet ne yapsın? topu şişirmeyi tercih ediyor, son maçta olmayan beyni taca at emri vermiş onu da gördük. sabri, hakan balta ürkeklikten, korkaklıktan en ufak bir bindirme yapamadılar. bir şekilde futbolcu lisansı verilmiş bu adamlara surinamlı 50 metre koşun mu diyecek?

    fakat biri var ki takımda bana göre şu ana kadar galatasaray'da oynamış en akıllı futbolcu. sıfır kabiliyetle, birilerinin basiret bağlanması veya benim kıllandığım sebeplerle kendini galatasaray'da oynuyor bulmuş. galatasaray'da olmasa kartalspor'da kadroya zor girebilecek bir lisanslı ayak tepicisi bu sene en çok oynayan futbolcu olmuş ve büyük aklı sayesinde takımı tek başına itin götüne sokmuştur. önce galatasaraylı olduğunu beyan ederek taraftarı kandırmış, sonra surinamlıyı. her maç, her futbolcunın her kareketi kayıt altında. en çok top kapan oyuncu olacaksın, akıllısın ne yaparsın? topun rakibe geçmesi için yırtınırsın. o zaman yapman gereken top bizdeyken araziye uyman, nasıl yapıyorsan cin olman, hayalet olman, seni arayıp bulamayan takım arkadaşın zaten sınırlı yeteneğiyle topu kaptırır nasıl olsa. o zaman sen devreye girersin, o kadar yemeye, ilaca, vitamine, antrenmana ben ankara'ya kadar koşarım. sen de koşacaksın it gibi, topu kapacaksın, en çok koşan futbolcu olup listeye gireceksin. kapınca ne yapacaksın peki? top kaptıranları da sayıyorlar, sen iyisimi geriye oyna, servet'e at o kaptırsın. ya da geçen sene lincoln'e yaptıkları gibi bu sene de elano'ya yapmalarına yardımcı olacaksın. eğer elano kötü kullanma ihtimali olan bir yerde ise, baskı altındaysa elano'ya atıp bir taşla iki kuş vuracaksın. birinci kuş isabetli pas atmış olacaksın, daha büyük kuş, elano topu kötü kullanıp, kaybedecek siz götünüzle güleceksiniz. her galatasaraylıyla bütün maçları tekrar izlemeye hazırım. bu sene açık ara şampiyon olmamışsak, dışardaki adnangillerden sonra içerdeki 16 numara yüzündendir. elano'nun kötü gözükmesinin, sabri'nin taçlarının rakibe gitmesinin, top kayıplarının, yediğimiz gollerin çoğunun tek başına sorumlusudur. gel gelelim galatasaray'ın gelmiş geçmiş en akıllı futbolcusudur. ben hariç, bütün camiayı uyutmuştur.

    elano hagi gibi adam geçebilen sonra pas atan biri değil. aklı ile futbol oynamaya çalışan tek futbolcumuzdur. elalemin 20 pasla 5 km koşarak topu götürebildikleri noktaya tek bir pasla götürmek istemektedir. ne yazık topları diri olduğu, boş bulunduğu kısaca uygun durumda alamadığından, aldığında da attığı yerlerde akıllı biri olmadığından asist yapmamış yazılmaktadır cv sinde. eğer galatasaray'ı bizim sevdiğimizin binde biri kadar seven oyuncularla oynayabilse şimdiye kadar asist kralı olurdu. geçen yıl az daha lincoln böyle biri olacak, kazmaların kapılarından birisini kapatacaktı. yaser'e yedirdiler, ilk yarının en verimli futbolcusunu. şimdi şaşı paslarını arıyor gözlerimiz. bu orta sahayla hagi olsaydı, çoktan ismi unutulmuştu, hepimiz küfür ediyor olacaktık. her futbolcu kendine oynuyor, kafasında beyin olmayan biri de keyta. van gogh'un çok iyi ressam olması gibi bir şey. fantastik futbolcu, üstün yetenekleri var ama omirilik soğanı yok. bir maçı alır, 10 maçta bir halt yiyemez. vurulması gereken yerde pas veriyor, pas vereceği yerde vuruyor. necati'nin yetenekli olanı.

    biraz da arda'ya sallayıp toparlayalım. arda'nın düşüşü tam bir acemilik. bekham yapacaklar ya, saldılar çocuğun üstüne medyatik bir kızı. ne oldum delisi oldu. dünya kupası hayalleri vardı, diğer milli futbolcularımız gibi. hepsi gibi o da bu sezonu bıraktı. milli maç motivasyonu kalmayınca hedefi küçülttü.
    semih, nihat, gökhan zan, hamit, kim varsa kulübelerde çürüyor. arda'da çürüyecekti belki takım tam kadro olsa. o da mehmet topal tarafından iptal edildi. o sakatlık pahalıya patladı bize. ne kadar kötü de oynasak arda turan bir şeyler yapar, bir kaç puan daha fazlamız olurdu. takımın kaptanı yok, hata yapıldığında, pis gol yendiğinde iki, misli oynayıp gireni çıkartacak derman, moral yok. belki bir çoğunun işine bile geliyor bu durum. seneye olmayacak çoğu, futbolcu cin, ben yoksam gerisi tufan diyor. yarın dünya kupası maçları var, oynaması muhtemel futbolcular topa girmiyor. bir tek müstesna var tabi bu takımda. dedik ya duran saat bile günde iki defa doğruyu göstermiş. lukas'ı gerimişler, eğer kaçmazsa tabi. takımda tek geçilecek futbolcu.

    evet galatasaray taraftarı, her zamanki gibi görev senin. sebep olanlar, oynayanlar hancıdır. bugün varlar yarın yoklar. biz buradayız, ömrümüz ne kadar vefa ederse tribünlerde olcağız. bundan sonraki bütün maçlara reykart için gidin. kıvırcık için bağırın. lukas hariç hiç bir futbolcuya özel muamele yapmayın. ağlamayın, arabesk şarkılar söyleyerek düşmanları sevindirmeyin. karnınızı doyuramayacağınız yerde aç olduğunuzu söylemeyin.

    göreyim sizi çocuklar, başınız öne eğilmesin, kollar kırılsın, ali sami yen içinde kalsın.
  • 109
    aslan hocam :

    işler kötü gitmeye başladığından beri sözlüğe fazla entry girmiyorum. okuyucu olarak takılıyorum ve ülkemizde ne kadar büyük futbol dehaları varmış onları görüyorum. bu sana yazdığım 4. mektup olucak #323827 #346217 #343651. daha önce de defalarca belirttim bu gidişle arkanda az kişi kalıcak diye ve ne yazık ki haklı çıkıyorum. senin hocalığınınh tartışıldığı bir ülkede sana destek olmaktan dolayı garip bir duygu içerisindeyim. oyunculuk ve antrenörlük kariyerin boyunca 24 (yirmi dört) ndefa şampiyonluk görmüş bir insana 24 yaşında olmayanlar sallıyorlar ya ben ne desem onu düşünüyorum. kampı kaldırdın benim oyuncularım sorumluluğunu bilir diye eleştiriye tuttular seni. sisteminden vazgeçmedin rakibe neden önlem almıyor dediler. burası senin bildiğin gibi bir yer değil hocam. sen al takımı kampa seneye 3 gün önceden başlasın. bak rakip takıma ona göre önlem al. maç bitsin başla hakemlere saydırmaya. sen bu takıma bir futbol ekolü oturtucan da ne olacak allah aşkına. biz kaos futbolu severiz hadi koçum hadi aslanım dan vazgeçemeyiz. hurra allah çıkarız mustafa sarplar servetler kahraman olur. boş ver hocam sen buraları biz kafamıza göre bir alman bakalım burda kazara şampiyon olalım avrupa'ya gidelim bir tarafımıza baka baka geri dönelim. biz sabır etmeyi bilmeyiz biz zannederiz ki barcelona 3 ayda kuruldu. real madrid başkanı şovmen sanarız 300 milyon euro harcadı diye. aradaki yılları kapatmak için harcadı ama o da olmadı ama ona bakmayız. ne yapacaksın hocam geriden oyun kuran stoperi biz halı saha, altyapıdan başlarız savunmadaki adama bağırmaya uzun çık diye. biz böyle anlarız futboldan senin anladığına da gelene kadar bekleyemeyiz. neyse hocam sen sıkma canını bu mektubu niye yazdım onu da bilmiyorum. şuna eminin seneye kadıköy'de fb'yi yen bak o zaman senden büyük hoca oluyor mu. en derin saygılarımla.
  • 110
    beni seç beni seç beni seç..

    şöyle ki..

    barış özbek, mehmet topal başta olmak üzere birçoğundan daha yetenekli,
    elano blumer, joao alves başta olmak üzere birçoğundan daha istekli,
    mustafa sarp, ayhan akman başta olmak üzere birçoğundan daha akıllıyım..

    vee..

    birkaç densizin yaptığı hareket sonucunda tüm camiaya küsecek, milyonların sevgisini hiçe sayacak, üstündeki formanın hakkını ve değerini idrak etmeyip
    gemisini sahipsiz bırakacak bir kaptan olmayacağımı da özellikle taahhüt ediyorum.

    saygılar frankie..
  • 112
    sayın rijkaard,

    sen uzaklarda daha muhtemelen galatasarayla ilgili çok bir şey bilmiyorken aşağıda adları yazılı kadro 2007-2008 turkcell süper ligini şampiyon olarak bitirdi. yakından tanımanın muhtemel olduğu futbolculara gizli bakınız verdim. evet doğru bildin gizli bakınız verdiklerim bu sene senin elinde de olan futbolcular. diğerleri ise şu an kadronda olmayanlar. onların yerine aldıklarını yazmayacağım. arada ki farkı görüp benim kalitesiz kadrom var diye konuştuğun için utanma diye.

    kaleciler : aykut erçetin, orkun uşak, fırat kocaoğlu
    savunma :emre güngör, rigobert song,hakan kadir balta, uğur uçar, volkan yaman, servet çetin
    orta saha : tobias jan hakan linderoth, okan buruk,barış özbek, cassio de souza soares lincoln, hasan şaş, mehmet topal, ahmed apimah barusso (kiralık), marcelo adrian carrusca, ayhan akman, sabri sarıoğlu, arda turan, mehmet güven,
    hücum : hakan şükür, shabani nonda, özgürcan özcan, çağrı yarkın, serkan çalık, ümit karan
    teknik direktör : karl-heinz feldkamp, cevat güler

    duydum ki 2010-2011 sezonu için takımda yine revizyon istiyormuşsun. büyük başkan bunların alayını sat moduna girmişsin. bizden resmen geleceğimizi ipotek altına almamızı, yepyeni bir takım kurup bir dünya borç altına girmemizi istiyormuşsun.
    diyelim ki biz güç bela paralar bulup sana istediğin futbolcuları aldık.yine başarısız olup kovulursan sonra umrunda olacak mı sana sunduğumuz imkanlar. bence olmayacak. sen aldığın milyonlarca euroyu kimbilir nerelerde yiyiyor olacaksın.
    yok öyle yağma rijkaard efendi. senin kadron kaliteli hemde çok kaliteli de sende dünyanın en iyi oyuncuları elinde olmadığı durumda başarı kazanabilecek b planlarını, c planlarını yapabilecek hocalık kabiliyeti yok.
    ensendeyim yakındır yol alıcaksın da olan klübümüzün paralarına, hayallerine olacak.

    hadi iyi tatiller sana.
  • 113
    sayın rijkaard

    bu ülkede işler bildiğin gibi yürümüyor. işin çok zor. sen bize futbol öğretme. şampiyon da yapma. yeter ki işlerin senin bildiğin gibi yürümesini bize öğret. hakeden kazansın. iyi olan kazansın. futbol zevk versin. bu kulüp ülke futbolunu daha önce değiştirdi, yine değiştirir.

    edit : başka bir entryden başka bir söz üzerine son cümleyi ekleme
  • 115
    değerli teknik direktörüm;

    matematik hesabı ile hayat konusunda bir takım çıkmazlardayım ve yardımına ihtiyacım var. şöyle ki;

    bir takım ile maç yapacağız. bizim takım 100 milyon € karşı taraf ise 3 milyon €. şimdi genel-geçer kurallara göre mi üstün sayılırız yani her ortamda mı üstün sayılırız yoksa sadece maddi anlamda mı?

    diyelim ki bir adam var; çok yüksek ticari zekası var ama çeşitli etkenlerden sebep zengin olamamış. bir de ticaret konusunda şansı yaver giden bir adam söz konusu ama o da kolay yoldan bir şekilde parayı bulmuş. diğerinin ticari zekasına üstün gelmiş. burada diğer etkenler bir ceteris paribus durumu yaratır mı?

    çok fazla yemek yiyip metobalizması nedeniyle zayıf kalan bir adam mı makbuldur yoksa normal şartlarda yemek yiyip ne yese yarayan bir adam mı?

    biz hangisiyiz?
  • 116
    sayın rijkaard,

    senin yüzünden birbirimize düştük sözlükte. aynı renge sevdalanmış kişiler birbirine artık kişilik bazında bile giydirip durmakta. lütfen işini iyi yap ben yanılmaya bütün sözlüğün söyleyeceği her lafa razıyım. lütfen oturduğun kulübenin hakkını ver ve bizi zaferlere ulaştır. hepimizin canı çok sıkkın ve buna çok ihtiyacımız var.

    saygılar
  • 117
    git sevgili hocam, ilk defa diyorum gerçekten de gitmeni istiyorum. eğer kalırsan seneye ateş güneş olayı yaşarız, iki takıma bölünürüz. bizdeki futbolcular istemediği hocaya kişnemezler. şu takımın son maçlarındaki ruhsuz hali dünyanın en kötü hocasında bile olmadı. ya tamamı değişecek bu futbolcuların, arda turan dahil ya da git hocam. bu futbolcularla oynarsan zaten 2011 i göstermezler sana.
  • 118
    değerli rijkaard...

    senden tek bir isteğim var. formanın hakkını vermeyen, başarıya aç olmayan, gözünde o ışığı görmediğin tüm futbolcularla yollarını ayır. galatasaray'da oynamak ne sadece kabiliyet işi, ne de sadece ruh işidir. takımda ne kadar zararlı, ne kadar fayda göstermeyen, ne kadar ruhsuz adam varsa hepsiyle ilişiğini kes. başarıya aç, hedefleri olan isimleri takıma getir. kendi tasarladığın, oynatmak isteğin sistemin oyuncularını transfer ettir...

    esenlikle kal...
  • 120
    hocam,

    maçlardan yenik ayrıldıktan sonra dinlediğin müziklere bir göz attım da,elimde senin tarzına uygun süper arşiv var..mail at ne bilim sms gönder ulaş bi şekilde bana...emin ol ki bi daha mağlup olmamak için elinden geleni yapacaksın,hatta ve hatta yenik durumda olduğumuz karşılaşmalarda orta sahaya bile dalıp oynayabilirsin o derece...senden habr bklyrm kib byes...
  • 121
    sayın franklin edmundo rijkaard,

    sevgili hocam,

    umarım artık ne kadar boktan bir ligimiz olduğunu daha iyi anlamışsındır. bu topraklar için fazlasın biliyorum ama hiçbir anlık başarı bize vaadettiğin takım ve sistemden daha kıymetli olamaz. lig bitti sayılır; işte en zorlu sezon geride kaldı... ümit ediyorum ki birçok şey öğrenmiş ve geçmiş deneyimlerin ile harmanlamışsındır. seni çok önceden beri bir figür olarak sever ve sana bir teknik adam olarak saygı duyardım. takımımızın başında olduğun için gurur duyuyorum ve 72 milleten insana adını gurula beyan ediyorum. kısacası sana inanıyorum, çünkü taraftarı olduğum takıma bağlılığım dışında bir futbol aşığı olarak güzel oyun, sevgi ve dayanışmanın bir arada tuttuğu bir takım ve en başta futbol denen bu sanatı güzel icra etmek taraftarıyım. sana yaz transfer sezonunda kolaylıklar ve işinde başarılar dilerim... bir not; eleştirilerin tamamını kulak arkası et demiyorum ama işin tadını kaçıran olursa hiç takma kafana, siktiret gitsin...

    polyanna taraftar
  • 123
    hocam öncelikle büyük adamsın, sınırsız desteği ve saygıyı hak edecek bir geçmişin var. kısacası size güveniyorum... ama bazen anlamadığım işler yapıyorsunuz - bunu söylerken kesinlikle bu işi sizden iyi ya da sizin kadar yapabileceğimi anlamayın - ; mesela galatasaray futbol takımı' na oynattığınız sistemden ötürü orta saha da aynı anda ayhan akman, barış özbek ve mustafa sarp' ı oynatmanıza bir anlam veremiyorum. ayrıca arada bir de olsa kalede aykut erçetin' e şans vermenize de çoğu kez bir anlam yükleyemiyorum. sadede gelirsem; sayın hocam siz koskoca barcelona' da rüyalarımızı süsleyen başarılara ulaşmış bir teknik direktörsünüz. bu barcelona' da xavi, iniesta, deco gibi orta saha oyuncularıyla çalışmışsınız - yani görmüş geçirmiş birisiniz -. bu adamların teknik direktörlüğünü yapmış olduğunuzdan ötürü ayhan akman, barış özbek, mustafa sarp gibi oyunculara galatasaray futbol takımı' nda aynı anda yer vermenizi yadırgıyorum. tamam hocam yokluktan anlarız. elinizde yok ama bu 3 lüyü aynı anda oynatacak kadar yokluk çekmediğimizi ben görebiliyorum. kaldı ki bu oyuncuları daha önceden de * biliyorsunuz. yani adamları tanımaya ihtiyacınız olduğunu pek sanmıyorum...
    son olarak bizler öyle rahat memleketlerin (u: ingiltere, fransa, almanya gibi ekonomik açıdan türkiye' den daha rahat olan ülkeler kastedilmiştir.) vatandaşlarından değiliz. çoğu vatandaşımız normal hayatlarında stres yaşar durur. yani şu futbol denen mereti bir nevi mutluluk aracı ya da sığınacak bir liman olarak görüyoruz. çünkü burası ilginç bir ülke hocam aniden bir kriz neyim patlak verebilir. çoğu insanın iş hayatında fazla garantisi yoktur. sürekli gelecek kaygısı yaşarız. sırf gelecekte işsiz kalmayalım, adam olalım diye öğrenim hayatımızın büyük kısmında ülke şartlarındaki büyük paraları dershanelere yatırırız.. daha açık nasıl söylesem biz hayattan kaçmak için futbola kendimizi fazla kaptırırız. bu yüzden normal hayatımızda yaşadığımız sıkıntıyı, belirsizliği, karamsarlığı taraftarı olduğumuz futbol takımında da yaşamak istemiyoruz. umarım bir şeyler ifade edebilmişimdir.
    2010-2011 sezonunda bol şans diliyorum...
  • 124
    hoca,

    suç sende değil gözünü boyadığın başkanda ve taraftarda. yoksa ben şahsen seninle bir bok olamayacağının çok farkındayım.

    herkes burada. hepimiz göreceğiz. sana destek vererek halt ettiklerini sananlar aslında armaya en büyük ihaneti yapıyor olduklarını anlayınca bakalım nasıl kaçacak delik arayacaklar.

    hepimiz buradayız hepimiz. yok öyle yan çizmek sonra.

    hepimiz buradayız ulan!!!

    saygılar...
  • 125
    hocam,

    şayet gerekli transferler yapılırsa-geç olsada tren kaçmış değil-başarılı olmaman için hiçbir sebep yok.

    yapılmazsa yazık olacak hepimize, yapılırsa zaten sonuca gidebilme şansımız bir hayli var.

    ama hocam, ilk defa, birazda sayende ilk defa, olası bir galatasaray şampiyonluğundan sonra "ne oldu lan? ne oldu? konuşuyordunuz?" diyeceğim adamlar, fenerbahçe veya beşiktaş taraftarı değil, benimle aynı takımı tutan galatasaraylılar olacak.

    böylede ilginç bir deneyim yaşatacaksın bana yönetim izin verirse.

    bekliyoruz hocam. umarım seni de bizi de harcamazlar. harcayacaklar gibi görünüyor ama...

    bekliyoruz...
App Store'dan indirin Google Play'den alın