• 426
    bitse de kurtulsak dediğim virüs.

    arena'yı özledim. seyirciyi coşkuyu..
    kenarda terim'in kızmasını.. şampiyonlar ligi maçında ki o gerginliği..
    evimizdeki serimizi.. çoşkulu galibiyetleri..
    falcao'yu, muslera'yı, terim'i, ömer'i, donk'u ve diğer ekibi..

    tam bahar günleri.. şampiyonluk kokusu olacakken bu lanet virüsle uğraşıyor dünya..

    allah sizi bildiği gibi yapsın çin.
  • 428
    evde kalabilen arkadaşlar, dışarı hic bir şekilde çıkmayın. alış-veriş için bile. önümüzdeki 15 gün en azından. evde kalamayan arkadaşlar sizde çok dikkatli olun. gerçekten ellerinizi yıkayın ve yüzünüze değdirmemeye çalışın. gozluk kullanın en azından elleriniz gözlerinize gitmez ve havada var olan virüsler etkilemez. evinizi ve bulunduğunuz ortamları havalandirin (ceryan yaptırın. ). bu şekilde virüslerin etkisi azalıyor. dünya genelini etkileyen bu virüsün aşısı ve semptomlarını iyileştiren ilacı en kısa zamanda bulunur. insanın bu günlerde bilim insanı olası geliyor.
  • 431
    insanlık tarihinin dönüm noktalarından biri olmayı başaran virüs. şartlar ne olursa olsun herkesin kendi önlemini alması ve ona odaklanması çok büyük önem taşıyor. dünyanın dört bir tarafından hatta ülkenin her tarafından da dramatik haberler geliyor. ancak bu haberleri dramatik bir haber olarak algılamak lazım. kendi izolasyonunu sağlayabilen, dışarı çıktığında da tedbirlerini eksiksiz alabilen kişiler için bu haberler hastalığın tehlikesini vs. arttıran unsurlar değil.

    bu alışkın olmadığımız, pek çok rutinimizin bozulması sebebiyle afalladığımız dönemde bir de boş yere kendi kendimize ekstra panik yaratmamıza gerek yok. dışarıya çıkmak, işinize gitmek zorundaysanız da dünyanın sonuna gelmiş gibi düşünüp kendinizi daha da üzmeyin. evet evde kalınsa riskler çok çok daha azalacak ama yılgınlığa ve paniğe kapılmayıp tedbiri elden bırakmadan yola devam etmek gerekiyor...

    fatih terim'in dediği gibi oyun disiplininden kopmak yok. bugünleri de atlatacağız...
  • 433
    1 ay önce 5 liraya çözülecek coronavirüs probleminin, 2 ay sonra 555 liraya çözülemeyeceğini nihayet anlamaya başladılar. şimdi büyüyen sorunu 55 liraya çözmek için bağış istiyorlar. yani ihmalin fatura farkını senden istiyorlar. konunun kaba özeti bu maalesef.

    hasta olmamak, hasta etmemek, devlete olan maddi borçları mümkünse ötelememek ve sıfırlamak. bunlar bağışdan önemli. ben bunları yaptım. bağış yaparsam da haluk levent'i ararım.
  • 436
    gerçekten beni benden alıp bitiren, götüren, sömüren vs. her şeyi yapan bir virüs. allah kahretsin.

    sağlığımda bir sıkıntı yok, 13'ünden itibaren evden çalışıyorum ve evden dışarı çıkmıyorum. ama sorun şu ki, evden çalışmıyorum, evden ızdırapçekiyorum.

    bunun en büyük sebebi de ülkedeki ekonomik durum. görece olarak iyi bir firmada satınalma müdürü olarak görev yapıyorum. şirketlerin nakit akışındaki sorun, bütçeler, ödemeler, faturalar, vadeler, tedarikçiler vs. kimle konuşsam, 1 tane olumlu görüşme yapamıyorum. 13'ünden beri 737 tane telefon görüşmesi yapmışım ve herkes kan ağlıyor, sektörler bitik durumda. bu konuştuğum kişiler de, iyi şirketlerde ismi olan, ülkedeki lokomotif kurumlar. fakat hepsi şu anda çok kötü durumda. ben hem evi, hem ailemi, hem eşimi yönetmek durumundayım. tamamen onlara destek veriyorum. fakat gün içerisindeki konuştuğum herkesteki bozuk ve kötü psikolojiden etkilenmemek de elde değil.

    bir şekilde bu süreç bitecek, hepimiz sosyal hayatlarımıza geri döneceğiz. fakat bu ekonomik buhranın acısı çok kötü çıkacaktır orası da bir gerçek. zorluklarla 5.7-5.8 bandında tutmaya çalışılan dolar kuru bile bir anda 6.5'lara geldi, nereye gidebileceğine dair hiç bir fikrimiz yok ki bu dönemde bile amerika karşılıksız para basma sürecine girdi. bizim devletimiz ise, bize yardım etmek için, bizden para istiyor.

    artık acayip bunaldım, virüs filan şu anda umurumda bile değil. tabi bu kadar rahat konuşuyorum da, başıma gelse, yanımdakilerden birine bir şey olsa, muhtemelen şu yazdıklarım uçar gider. bir an önce hayatımdan şu süreci ve aşamaları atmak, def etmek istiyorum. biri gelip dese ki, hadi 1 ağustos'tan itibaren yaşamaya devam edeceksin, herhalde şu anda direk kabul ederim.

    ne bileyim be sözlük, şöyle dönüp baksam, yazdıklarımda elle tutulur bir şey yok ama bir yandan da hayatımızı çok etkileyecek konular var. allah herkese sabır ve şifa versin. sorunsuz bir şekilde bu sürecin atlatılmasını diliyorum.

    #evdekalın
  • 437
    31 mart 2020'de 15422 test yapılıp 2704 pozitif vaka tespit edilmiş.

    test vaka oranı hala %17. yani pozitif buldukça oran azalmıyor ne yazık ki, azalmayacak da.

    planlı karantina veya sokağa çıkma yasağı olmadıkça da böyle bir beklentide olmamak gerek.

    son 24 saatte 46 vatandaşımızı daha kaybettik, toplam kaybımız 214.

    3 ay sonra bağıra bağıra gelen salgını bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar ya şu virüs bizim ülkeden çıkmış olsa nüfusu %5-10 kaybederdik herhalde.
  • 438
    kişisel önlemlerini yeterince alan bireylerin bulaşma ihtimali olmayan hastalık. genelde bunu "doktorlar nasıl bulaşıyor" diyerek çürütenler oluyor. doktorlar kuralları yeterince bilse de hastaya yakın temas kurmak, sosyal mesafe olayını uygulayamamak, gerektiğinde nefesine ya da tükürüğüne maruz kalmak, çok yoğun çalışmadan dolayı bilinçsizce ya da yorgunluktan virüsü ellerinden göz ya da kulak gibi uzuvlarıyla istem dışı taşıma gibi şekillerde bulaşıyorlar.

    evden çıkmamak, kendini izole etmek tabi ki riski sıfırlıyor. ancak özellikle iş sebebiyle dışarıya çıkmak zorunda kalan insanların kendini kurbanlık koyun gibi hissetmemesi, bu hissiyatla "zaten hasta olurum" düşüncesine kapılıp tedbiri elden bırakmaması gerekiyor. sosyal mesafe denen 1.5-2 metre mesafeyi koruyamadığınız anlarda bile göz-burun-kulak-ağız yoluyla doğrudan birilerinin nefesine/tükürüğüne maruz kalmamaya çalışırsanız, bunlar olmasa da elinizi ilk fırsatta tekrardan temizlerseniz riski ortadan kaldırmanız mümkün olacaktır.

    bu süreçte açıkçası herkes doktor oldu. kimisi iyi niyetle, kimisi art niyetle, kimisi işte laf ola bir şeyler anlatıp duruyor. ancak pek çok uzmanın, dünya sağlık örgütü'nün açıklamaları da bu doğrultuda genelde.
  • 439
    1 nisan 2020 günü 14396 test yapılmış ve 2148 vaka pozitif.toplam vaka 15679.

    test-vaka oranı %15.

    bugün de 63 vatandaşımız hayatını kaybetmiş. toplam kaybımız 277 oldu.

    son 24 saatten iyileşen 90 vatandaşımız var.

    çok tehlikeli bir düşmanla karşı karşıyayız. istediğin kadar elini yıka, dezenfekte et, dikkatli ol 1 sn'lik dikkat bozukluğu ile alabiliyorsun virüsü.

    maske, eldiven vs önemli değil.

    tüm gün evde otursan da 2 dakika markete çıktığında bile virüslü ürüne, tezgaha veya kapıya dokunduktan sonra burnun, gözün kaşındı refleks olarak dokunduysan geçmiş olsun.

    önemli olan eldiven , ağzı burnu kapatmak değil. elleri ne olursa olsun yüz bölgesinden uzak tutmak gerekiyor.

    edit: illere göre dağılımı da ekleyelim:

    vaka: https://pbs.twimg.com/...g&name=4096x4096
    vefat: https://pbs.twimg.com/...g&name=4096x4096
  • 442
    asi bulununcaya kadar -ki sars asisi yuzunden cok daha titizler ve acele edilmeyecek- malesef bir sekilde herkese bulasacak virusun olusturdugu pandeminin adi covid-19. bir metre mesafe, maske, dokunma gibi keskin önlemlere ragmen hala yayiliyor olmasinin tek sebebi var o da hava yolu. mikro partikeller ki 0.5p boyunda oldugu söyleniyor bulundugu ortamda yarim saat havada kalabiliyor. havadan daha hafif. bizim ulasabilecegimiz en kral maskeler bile 2.5p’ye kadar zor suzuyor. o yuzden onca önleme kat kat giysilere ragmen saglik calisanlari virus kapiyor. bundan kacis yok arkadaslar.

    virusler genelde agresif baslayip sonra siddetini dusururler. bunun da sebebi hayatta kalma icguduleridir. tum canli ve yari canlilarda ”default” gelir. simdi korona elinin altinda surekli insan bedeni oldugu icin agresif bir sekilde öldurup cogaliyor. ancak bilinen vakalarin disinda viruse cok fazla maruz kalmamislar arasinda hafif soguk alginligi, kirilganlik, keyifsizlik vs. durumlariyla hastaligi atlatanlar var. hicbir semptom göstermeden virusu gecirip bagisiklik kazananlar var. bir nevi dogal asi gibi dusunun ve nufus %30-40 civarinda bagisiklik kazandiginda virus agresifligini yitirir, öldurme ve bulasma orani duser. korona’da da bu böyle olacak. tipki sars gibi.

    tum ulkeyi karantina altina almak, evde kapali kalmak, sokaga cikma yasagi gibi önlemler cözum gibi durabilir. hatta bugun ulkeyi kapatalim kimse 1 ay sokaga cikmasin virus biter. ancak sokaga ciktigimiz anda tekrar basa döneriz cunku toplum bagisikligi denen mekanizma henuz oturmamis olacaktir. yukaridaki önlemlerin tek artisi virusun yayilma hizini yavaslatmak ve hastalanlarla daha fazla ilgilenebilmek icin. bir nevi viruse karsi zaman kazaniyoruz.

    malesef toplum bilinci ve ortak akli zayif ulkelerde -ki turkiye, amerika, italya, ispanya, fransa vs. bunlara guzel bir örnek- virus cok siddetli gececek ve agir darbe vuracak. toplum bilinci yuksek ulkelerde ise cok buyuk yikim olusturmayacak. toplum bilinci viruste sudur; virusu ciddiye almak, uyarilari dikkatle takip etmek ve verilen direktiflere harfiyen uymak. bakiniz guney kore, japonya vs. gibi hamleleri dogru yapan ulkeler virusu yavaslatmayi ve zaman kazanmayi basardilar. bu ulkelerde hayat 1-2 ay sonra normale döner. 3-5 ay daha sikintilari olur ve duzen tekrar yerine oturur.

    fransa’da ”yaslilar sokaga cikmasin” dendi isyan edip sallamadilar. okullar kapatildiginda ”oooo tatil” deyip gezmeye cikan italya ve ispanya’nin durumu ortada. spring break’e (sex-uyusturucu-alkol) denk gelen virus vakalari ile amerika perisan. hacilari sanki cok degerli ve özel varliklarmis gibi sokaga salanlar, instagram’da ev partilerinden video atanlar malumunuz. tum uyarilara ragmen bankta oturan yaslilarimiz ”camiye gitmemiz engellenemez” diyen cemaatimiz, hastaneden kacan koronalimiz derken ortak aklimizin ve toplum bilincimizin ne kadar zayif oldugunu net bir sekilde görduk.

    ok yaydan cikti. simdi virusu hafif siyriklarla atlatip bagisiklik kazananlarin sayisina bakmali ve bu rakam %40’in ustundeyse normal hayata geri dönulmeli. virusler aktif konumdayken agresif yönde mutasyon gecirmezler. hayatlarinin devami icin yasayan bir bedene ihtiyaclari olacak. hepsini öldurerek bir yere varamazlar. toplum bagisikligi kazanmis nufuslarda viruslerin bulasma gucleri zayiflar, bedeni hasta etmeden ve öldurmeden sessizlige gömulurler. tipki diger virusler gibi hayatin bir parcasi olurlar.

    bu sureci durduramayiz ama yavaslatabiliriz. bu surecte kendimize, sevdiklerimize ve cevremizdekilere zarar vermeden mumkun oldugunca zaman kazanmaya calisin. aslinda insanlardan uzak acik hava, ev ortamindan daha guvenli. evinizi surekli havalandirin, sirkulasyona dikkat edin. hijyene, gunluk dus almaya gayret edin ki birden agir bir virus yiginina maruz kalmayasiniz. sahilde guneslenmek gibi dusunun. amaciniz guzel bir ten sahibi olmak yani viruse bagisiklik kazanmak. gunese cok maruz kalirsaniz gunes yanigi olursunuz. ama koruyucu kullanip yavas yavas abartmadan guneslenince sutlu cikolata gibi nefis bir teniniz olur.

    ha bir de ”turklere genetik olarak virus bulasmiyor” veya ”abartmayin alt tarafi grip salgini” diyen doktor musvettelerini ciddiye almayin.
  • 444
    bir istanbul'lu ve işe gitmek zorunda olan biri olarak her gün endişe ile sokağa çıkıyorum. veriler, hastalığın istanbul'da inanılmaz ölçüde yayıldığını gösteriyor. bunda en büyük etki bilinçsiz halk ve her gün binlerce kişinin işe gidip-gelmek için mecburen kullandığı toplu taşıma araçları. zaten hastalığın ülkemize geldiğinde yıkıcı ölçüde yayılacağını tahmin etmek çok zor değildi. normal şartlarda istanbul'da sokağa çıkma yasağı gelmesi, hastalığı yavaşlatmada önemli bir koruyu önlem olabilir. ama bu seçenek şu an için gündemde değil gibi? milletçe en az hasarla, bu salgını atlatmak dileğiyle.
  • 445
    viruslerde ölum orani toplam vaka, yas grubu, kronik hastalik, iyilesen ve ölen uzerinden hesaplanir ve asi bulunduktan sonraki iyilesme surecini de bu hesaba dahil edip rakamin cok yuksege cikmadigini ispatlamaya calisirlar. ancak gercek ölum orani asinin olmadigi kapanan dosyalar uzerinden ölen insan sayisina göre yapilmalidir. dogrusu budur. bir virusun ne kadar ölumcul oldugunu gösterir ve ölen kisinin yasina, disine, kusuna bakmadan ”ölen insan” olarak bakilmalidir.

    virus bulastiginda iki secenegimiz var. ya sagliga kavusmak ya ölmek. vakalarin baska sonucu yoktur. ölmek veya ölmemek olarak bakilir. hali hazirda viruslu amansiz yasam mucadelesi verenlerin sonucu henuz belli olmadigindan, hesaba katilmamalidir. bu durumda viruse bulasmis, hayatindan virus gecmis insan sayisina baktigimizda ölum orani an itibariyle %20’dir ve bu rakamin 15-20 gun önce %9’larda oldugunu unutmayalim.

    cin sokaga cikma yasagi ve karantina uygulayip virusun yayilmasini yavaslatti bu dogru ve asi bulununcaya kadar zaman kazaniyorlar. ancak yasak ve karantina cözum degildir. toplum bagisiklik kazanmadigi surece virus bitmez. bu viruse karsi bagisiklik kazanmanin uc yolu var.

    birincisi zor yol olan viruse bulasmak ve vucudun bununla savasmasini beklemek.

    ikincisi virusun agresifliginin azalmasi ki ciktigi gunden beri ufak tefek 40 mutasyona ugramis bir virusten bahsediyoruz zamanla sakinlesecektir.

    ucuncusu ise aşı.

    bu ucunden biri gerceklesmedikce karantina, yasak vs. hepsi gecici cözum. nitekim yasak kalktiginda bagisikligi olmayanlar ikinci ve hatta ucuncu dalgayi baslatabilir.

    ancak unutulmasin ki tip bu kadar gelismis degilken dahi insanoglu en azili pandemilerden kurtuldu. bundan da kurtulacagiz. su an en garanti yöntem viruse bulasmadan asi cikincaya veya firtina dininceye kadar sabirla dayanmak. cunku viruse bulastiginizda birey olarak ölme riskiniz medikal destek aldiginizda bile an itibariyle %20. olur da saglik sistemi cökerse bu risk cok cok daha yuksek. italya’da her turlu korumaya, önleme, uzay elbisesi seviyesinde giysilere ragmen 46 doktor öldurdu bu virus.
  • 446
    günlerdir yazayim mi, yazmayim mi diye dü$ünüyorum. zira mainstream'in aksine bir görü$ berlittiginizde hemen linç ediliyorsunuz. ister katilin, ister katilmayan, isterseniz de linç edin. ancak bir kez okuyun, ara$tirin. uzun bir yazi olmayacak.

    korku ve panik (1):
    öncelikle ortada bir virüs var. evet. ancak bu virüs 2009 yilinda etkisini gösteren domuz gribi kadar bile tehlikeli degil. basit bir dille $öyle anlatmaya çali$ayim:

    100 ki$i enfekte olmu$
    10 test yapilmi$
    10 ki$iden 2si ölmü$
    ölüm orani %20
    peki o test edilmeyen 90 ki$iye nerede?
    ölen ki$ilerin bir kismi farkli hastaliklardan ölüyorlar ve kayitlara korona olarak geçiyorlar. genoa'li italyan (matteo bassetti) doktoru izlemenizi tavisiye ederim. ara$tirisaniz bulursunuz.

    komplo teorisyeni degilim, sadece büyük resme bakmaya çali$iyorum. varsayimlar üzerine degil, somut delillere dayanarak puzzle'i tamamlamaya çali$iyorum. puzzle'i asla tamamlayamayacagimi biliyorum fakat birilerinin gözüme sokmaya çali$tiklari resimlerden yüz çevirip, kendi resmimi çizmeye çal$iyorum.

    biyolojik sava$lar (2):
    çin bu sentetik virüsü a$isi ile birlikte kendi labaratuvarlarinda olu$turdu. hazirlikli idi. örnegin virüs pekin ve shangai'a siçramadi. çin borsasi iflas emedi. kisa sürede hastaneler in$a ettiler. bilinçli, programli ilerlediler ve tüm dünyaya bakin nasilde virüsle ba$a çiktik mesaji verdiler. asil amaçlari dünya piyasasini çökerterek petrolün fiyatini dü$ürmekti ve bunu ba$ardilar. ayriyeten farkinda iseniz kuzey kore ve rusya'ya siçramadi hastalik. it, iti isirmiyor anlayacaginiz.

    qiao liang ve wang xiangsui'nin unrestricted warfare: china's master plan to destroy america kitabin bir göz atin:
    https://www.amazon.com/...merica/dp/1626543054

    kim bunlar, amaçlari ne (3):
    temel hedef dünya nüfusunu 500milyona dü$ürmek. sonrasinda altina endeksli olmayan dijital para.
    georgia guidestones'daki yazitlara bakin.
    denver havalimanini biraz ara$tirin.
    çin dedim fakat bunlar çini de ellerinde tutuyorlar. mao'yu çinin ba$ina musallat eden ki$iler bunlar ve dünya üzerinde 40a yakin aile. içlerinde rotschildler, rockfellerlar, bill gatesler ve buffetlar var. dünya saglik örgütünün en büyük finansörleri. bun insanlar ülkeleri kullaniyorlar.

    yakin gelecek (4):
    çin (saydigim ki$ilerin destegi ile) dünya devi olmada 1 adim daha önce çikacak. avrupa birligi büyük darbe alacak. italyanlar zaten iflas bayragini çektiler, sirada ispanya ve yunanistan var. ingilizler ayrildi. avrupa birbirine dü$erse $a$irmam.

    tavsiye:
    ekranlarda çikan ölüm oranlarini çok ciddiye almayin, mümkünse takp etmeyin. bir sayfa hazirlami$lar, ülkelere göre dünya üzerinde ne kadar enfekte olan insan var, kaçi öldü falan filan. bu sayilara aldanip manipüle olmayin. mevsimlik gripten farki yok. $u an tahmin edilenden çok daha fazla insan enfekte olmu$ durumda. ölü, enfekte sayisina aldanip manipüle olmayin.

    ancak bir gerçek var. virüs ya$li ve bagi$iklik sistemi zayif yani zaten bazi agir hastaliklarla (kanser, bögrek, akciger yetmezligi vs.) mücadele etmek zorunda olan insanlar üzerinde çok daha etkili. fakat bu grip içinde geçerli. ü$enmeyin, dünya üzerinde her yil basit bir gripten ölen insanlarin sayisini ara$tirin.

    son olarak evde kalip kalmama konusunda kararsizim. ben $ahsen i$ime gidip geliyorum ve herhangi bir önlem de almiyorum. sadece insanlara mesafeli duruyorum. sebebi aktif bir ta$iyici olabilme potansiyelim. benim yüzümden agir hastaligi olan insanlarin ve ya$lilarin ölmesini istemiyorum.

    ayik olun.
  • 448
    bu virüsü ciddiye alıyorum çünkü; senin yüzünden başka birisine bulaşıyor. yani söylemek istediğim bu virüsün zararı sadece kendimize değil.

    her yıl gripten, bilmem neyden dolayı kaç tane insan ölüyor söylemleri ise bana çok saçma ve mantıksız geliyor. ben grip yüzünden kimseyi kaybetmedim ama annem ve babam 65 yaşında insanlar. allah korusun, allah yazdıysa bozsun ama bu virüs yüzünden onları kaybetme ihtimalim var mı? maalesef var.

    veya dışarıdaki ahmet amca'ya, aysel teyze'ye de bulaştırmak istemem. kendimize saygımız yoksa, karşımızdakine olsun. bunu virüsü ciddiye almayıp bana bir şey olmazcılara, hâlen sokaklarda keyfi şekilde gezenlere ve başka hastalıklarla karşılaştırıp istatistik paylaşanlara söylüyorum. panik yapmayın ama ciddiye alın.
  • 449
    atip tutan ”oyun buyuk yegen” diyen komplo teorisyenlerinin hesabi surekli yanlis yaptigi ve konuyu basit bir grip gibi gördugu pandemi. butun dunya 3-5 ailenin elindeymis, cin’i bile yönetiyorlarmis, herkese cip takacaklarmis. :)))

    diyelim bu dogru olsun. neyi degistireceksin? hayatinda kac kisiyi gripten kaybettin? cikar yasli anneni babani sokaga yiyorsa? madem resim buyuk. arastirin falan.

    bu virusu oldugundan daha tehlikeli yapan iste bu zihniyet. toplum bilinci ortak akil yok. virusu ciddiye almayan ulkelerde durum ortada.

    siz bilirsiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın