resim
Adnan Polat
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 79
    bugün, yiğit şardan ve mehmet helvacı ile birlikte yaptığı basın toplantısından bazı alıntılar;

    -----alıntı-----
    "hamburg ve eskişehirspor maçından sonra medyada yer alan haberler nedeniyle basın toplantısı yapma ihtiyacı duyduk"

    "uefa kupası'nda hamburg maçında aldığımız sonuç hepimizi çok üzdü. burada çalışanlar bu tip durumlarda daha çok üzülüyor"

    "biz mart sonuna kadar avrupa'daki heyecanı devam ettirdik. aslında hedefimiz daha farklıydı ama olmadı."

    "biz galatasaray'ın yeniden yapılanma sürecini yaşıyoruz. bu süreç içinde hem ligde hem avrupa'da başarılı olmak zor"

    "uefa kupası'nı kazandığımız zaman altyapıdan gelen ve biribiriyle çok uzun zaman oynayan bir grup vardı ve 3 tane de dünya yıldızı oyuncumuz vardı."

    "kısa vadede aldığımız sonuçlar bizi üzdü ama bu yapılanma sürecinde orta vadede umudumuz artıyor. şampiyonluk konusunda hedefimizden hiçbir zaman sapmadık. en az rakiplerimiz kadar şansımız var. bu şampiyonluğumuzu da alacağımıza inanıyoruz"

    "2007-2008-2009 yıllarında bonservis anlamında 25.5 milyon dolar para harcadık. buna futbolcu yetiştirme, transfer komisyonları da dahil. basında 60-70 civarı rakamlar geçiyor. bunlar tamamen yalan, yanlış bilgiler."

    "sakatlara baktığımızda toplam iki yıla bakıldığında 27 oyuncumuz ameliyat olmuş. bu yıl sadece 23 oyuncumuz ameliyat oldu. bunlar maçlarda darbeye dayalı sakatlıklar. maçı yöneten hakemler inşallah daha futbola uygun şekilde yönetim gösterirler."

    "yönetim olarak, takım olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdürüceğiz ve mayıs ayı bittiğinde herkes sonucu görecek. o yüzden kimse kendini şampiyon ilan etmesin. hele bizim olduğumuz yerde bunu söylemek imkansız."

    "türk telekom stadı'nı toki yapıyor. bizim tek yaptırımımız stadın zamanda yetişip yetişmeyeceği ile ilgili, programının kontrolüdür. kesin çözümü ise finansmanın temin edilmesi ile ilgilidir. bu haftasonuna kadar finans anlamında bu işi halledileceği bilgisini aldık. iki yöneticimiz bununla ilgili takibini sürdürüyor.

    "galatasaray'ın değeri 65 milyon dolardı. 4 ay evvel ölçüm yapıldı. galatasaray'ın değeri 159 milyon dolar oldu. bu da yaptığımız yatırımların iyi olduğunu gösteriyor."

    "mehmet ali helvacı'nın tff başkanı yapacağımıza dair bir haber çıktı. bunu duyunca inanamadık. haberi yapan arkadaşın hayal gücü bayağı yüksekmiş."

    "ekonomik kriz nedeniyle projelerimizi finanse etmemiz kolay olmuyor"

    "lincoln bizim oyuncumuz. burası talimatlar çerçevesinde yönetiliyor. hangi oyuncu olursa olsun bunun sonuçlarına katlanır. lincoln bunlara karşı geldi ve cezasına katlanacak. şu ana kadar toplam 159 bin euro para cezasına çarptırılmıştır. bu büyük bir rakam ama bizim amacımız oyuncuyu kazanmak."

    "bülent hoca'ya ve ekibine güvenimiz, inancımız tam. ilk iki maçta kahraman ilan edilen bülent korkmaz, son dönemdeki sonuçlarla acımasızca eleştirildi. bu yüzden bunlara anlam veremiyorum"

    yiğit şardan;

    "galatasaray mobile projesi nisan ayında hayata geçecek. taraftar kartı projemizde en kısa zamanda hayata geçecek."

    "yeni stadın pazarlaması konusunda iki yurtdışı kaynaklı şirketle çalışacağız"

    "yeni statla birlikte galatasaray için yeni bir dönem başlayacak."

    "27 nisan'da 'sözün bittiği yer' adlı bir çalışmamız olacak ve çok sayıda ünlü isimle film çalışması yapacağız."

    mehmet helvaci;

    "federasyonda üstlendiğim göreve hasan doğan'ın talebiyle başlamıştım."

    "kardeşim hukuk profesörü, fifa ve uefa'da birçok komisyonun içerisinde."

    "federasyondan herhangi bir görev beklentim yok"

    ve yeniden sözü adnan polat aldi;

    "kalli ile ilgili birçok haber çıkıyor. kalli'nin esas görevi altyapı ile ilgili ama dışarıda futbolcu da bakıyor. onla ilgili bize rapor verecek. biz de değerlendireceğiz. kalli ile ilgili yanlış haberler çıkmasın. profesyonel takımla feldkamp'ın alakası yok."

    "eski adı yalan haber olan yani adı sanal haber olan haberler yapmayın. sizden isteğimiz doğru haber yapmanız."

    "biz burada esir ticareti yapmıyoruz. bir futbolcu gitmek isterse, gider. tabi istediğimiz şartlar oluştuğunda. galatasaray'da bir oyuncunun oynaması için öncelikle istemesi gerekli. lincoln eğer ben gitmek istiyorum derse, alıcısı da varsa gider."

    "federasyonu kurulduğu günden beri destekledik. herkese eşit davranmasını istedik. onlarla kan davası gütmüyoruz. karalarında düzelme olursa yine onlara yaklaşırız ama düzelme göremiyoruz"

    "federasyonu kurulduğu günden beri destekledik. herkese eşit davranmasını istedik. onlarla kan davası gütmüyoruz. karalarında düzelme olursa yine onlara yaklaşırız ama düzelme göremiyoruz"

    "yanlış felsefelerle birçok hakemimiz yıprandı. bir şeyler düzelirse, biz de ilişkilerimiz sıcak bir noktaya taşırız."

    "lincoln'ün atıldığı kayseri maçından önce birisi bana 'galatasaray hakemler tarafından kıyılacak' dedi. bu tip söylemler bizde şüphe uyandırıyor."

    "lincoln'ün atılacağı bilgisini veren federasyona çok yakın bir arkadaşım."

    "konya'da ve sivas'ta o zeminlerde futbol oynanmazdı. futbol şartlarının iyi olmasını istiyoruz. antalya maçında zaman geçiren hakeme 90+3. dakikada sarı kart gösteriyor. şaka gibi..."

    "milli maça gitmeyeceğim. gitsem bile şeref tribününde izlemem. anti-futbol karşısında bir şeyler yaparlarsa, ben 5 şey yapacağım."

    "fenerbahçe maçı öncesi fenerbahçe'ye yemek daveti göndereceğiz. fenerbahçe kabul eder mi, etmez mi bilemiyorum ama galatasaray adası'nda onlarla yemek yemek isteriz"

    "lincoln'ü çağırıp, konuşacağım. onun transferinde ben de çok uğraşmıştım. ben her oyuncumla zaman zaman konuşurum."

    "adnan sezgin ile ilgili en ufak bir sorunumuz yok. futbol aş'nin genel müdürü'dür. görev tanımı bellidir.

    "bülent korkmaz beni futbolculuğunda hiç yanıltmadı. teknik direktörlüğünde de yanıltmayacaktır.

    "aslantepe projesini altında başbakan'ın imzası var. hamburg maçında bile bu konuyu konuştuk. başbakan'a tabi ki güveniyorum. kesinlikle biteceğine inanıyorum. bu stat belki zamanında bitmeyecek ama birkaç ay sonra bitecek."

    "biz son derece dikkatliyiz. hamburg maçında 3-5 dakikalık konsantrasyon eksikliği bizim çeyrek finale çıkmamızı engelledi. bunlar futbolda olabilecek şeyler."

    "riva arazisinda çok önemli aşamlar kaydedildi. ruhsat aşamasına geldik."

    "bu sene kalamış'ı yapmak istiyorduk ama bu sefer lodso bizi sıkıntıya soktu. milyon dolar zararımız oldu."

    "galatasaray'ın gelecekteki transfer politikası şu anda yapılmış durumda. sizin haberiniz yok"

    ve yeniden yiğit şardan

    "murat özyer basketbol takımını istediğimiz moral seviyeye getiremedi."

    "basketbolda yaptığımız iki transfer takımın kimyasını bozdu."

    son olarak adnan polat:

    "oyuncularıma, 'kim ne parayı verirse versin sizi o takıma göndermem' dedim. üst düzey bir takım olması gerekiyor."
    -----alıntı-----

    kaynak:sporx
  • 82
    (alinti: adnan polat, izinsiz olarak brezilya'ya giden lincoln ile, döndükten sonra bir görüşme yaptığını kaydederek, şunları söyledi: ''yönetmelikten ötürü ceza alacağını, galatasaray'ın kendisinden beklentilerini aktardım, o da beni haklı buldu. bana, takımdan ayrılmak istemediğini, galatasaray'ı çok sevdiğini ve burada mutlu olduğunu söyledi. takımı için elinden geleni yapacağını, hocası görev verdiğinde de mücadelesini ortaya koyacağını belirtti. bundan sonra konu hocada. performans olarak, fiziksel olarak yeterli görürse oynatır, görmezse oynatmaz. lincoln'ün üstün yetenekli bir futbolcu olduğunu hepimiz biliyoruz. kendisini bu anlamda biraz sorumluluğa davet ettim, o da anlayışla karşıladı. onu kazanmak istediğimizi söyledim. bakalım söylediklerimiz ne kadar etkili olacak, göreceğiz.''

    ''bülent hocayla 2009-2010 sezonu sonuna kadar...''

    adnan polat, teknik direktör bülent korkmaz'ın, 2009-2010 sezonu sonuna kadar takımın başında olacağını açıkladı. bülent korkmaz'a yapılan eleştirileri haksız bulduğunu, kendisiyle gelecek sezonun sonuna kadar sözleşmeleri bulunduğunu ifade eden polat, ''kimse onu yıpratmaya ve karalamaya çalışmasın. 2009-2010 sezonu sonuna kadar sözleşmemiz var, sonuna kadar arkasında durmak istiyoruz. kendisi de üst düzeyde gayret gösteriyor'' dedi. bir teknik adamın, elindeki iyi kadroyu kullanamaması ve tekrar tekrar hatalar yapması sonrası eleştirilebileceğini anlatan polat, bülent korkmaz'ın, çalışmalarını yansıtacak zaman dahi bulamadığına değinerek, ''elindeki kısıtlı kadroyla, uluslararası takımlar karşısında mücadele veren, forvette oynayan oyuncusunu stoper oynatmak zorunda kalan bir hocayı eleştirmek haksızlık'' ifadelerini kullandı.

    ''takimi arda'nin etrafinda kuracağiz''

    adnan polat, gelecek sezon için transfer çalışmalarına başladıklarını açıklarken, sarı-kırmızılı takımın genç yıldızı arda turan'ın kilit pozisyonda olacağını söyledi. oluşturulacak takım için, ''gelecek sezon transfer politikamızda arda'yı sahaya koyacağız, takımı onun etrafına kuracağız'' diyen polat, ''önümüzdeki 9 haftalık performans, galatasaray takımı futbolcularının bir kısmının kaderini de belirleyecek. gidecek, kalacak oyuncular konusu, kalan haftalarda futbolcuların göstereceği performansa ve bülent korkmaz'ın vereceği rapora bağlı'' şeklinde konuştu.

    fenerbahçe'ye yemek daveti

    adnan polat, konuk ekiplerin yöneticilerine galatasaray adası'nda yemek verme geleneğini, fenerbahçe karşısında da sürdürmek istediklerini yinelerken, hafta başında sarı-lacivertli kulübe yazılı bir davet göndereceğini açıkladı. daha önce de benzer bir davet yaptıklarını, ancak olumlu cevap alamadıklarını söyleyen başkan polat, ''bu kez kabul ederlerse çok mutlu oluruz. ilişkilerimiz hiç olmadığı kadar iyi bir düzeyde. gelirlerse mutlu olur, gelmezlerse üzülürüz, ama her durumda kendilerini ali sami yen stadı'nda en iyi şekilde ağırlarız'' dedi. )
  • 84
    kendisi başkan olmadan önce, bayan basketbol takımı ligden düşmüş, erkek basketbol takımı play out tan zor kurtulmuş, erkek voleybol takımı ligin en vasat ekibi, bayan voleybol takımı 2. ligde mücadele ediyordu. yönetime el attığında bayan basketbol takımı önce birinci lige yükseldi sonra avrupa kupalarında yarı final oynadı, kıl payı şampiyonluğu kaçırdı ve en büyük kupa olan cumhurbaşkanlığı kupasını ezeli rakibini farklı yenerek kazandı. şimdi avrupa finalinde ve şampiyonluğun en güçlü adayı. erkek basketbol takımı ligin en iyi takımlarından biri haline geldi, saygı duyulacak kalitede oyuncular takıma dahil oldu. erkek voleybol takımı gelecek için umut saçtı. bayan voleybol takımı son avrupa şampiyonu güneş sigortayı eledi ve yarı finale yükseldi.

    şimdi bunları neden yazdım herkes çok merak ediyordur. galatasaray başkanı demek sadece galatasaray futbol takımını başarılı yapacak demek değildir. galatasaray başkanı olmak demek galatasarayın adını heryerde 1 numaraya taşımak demektir. adnan polat başkanımızda bunun için uğrasıyor. her kulvarda güçlü bir galatasaray yaratmak için.

    futbol takımına baktığınızda 2005 yılının şampiyonlar ligi şampiyonu liverpool un hücum hattındaki iki oyuncu artık galatasarayda. adnan polat ı beğenmeyenler inamoto, bratu, petre, lukunku, tamas gibi oyuncuları çok beğeniyorlardı sanırım.

    adnan polat galatasaray takımının başkanıdır galatasaray kulübünün liderliğini en iyi sağlayacak olan kişidir.

    *
  • 90
    günlerdir dostluk , dostluk diye uğraşmış hatta aziz yıldırım ı bile tribünlere getirmeyi başarmıştır. fair play, dostluk, kardeşlik. peki sonuç? volkan demirel tribünlere cinsel organını gösterdi, sahada kavga çıktı, 2 tane kırmızı kart gördük ve üstüne de ceza gelecek. evet işte dostluk, barış , kardeşlik. kendimi bildim bileli aynı hikaye. ne zaman ali sami yen de galatasaray - fb derbisi oynanacak o zaman esmeye başlar bu dostluk rüzgarları. maçtan önce demeçler verilir, yemek davetleri olur, türlü çeşitli girişimler yapılır. üstüne gelir sahada her türlü pisliği yaparlar ama bizim başkanımız hala dostluk der, kardeşlik der. nedense kadıköy de olmaz bunlar, orada her türlü pislik olur ama dostluk olmaz. evet doğrusu da budur, bunlarla dostluk olmaz, olamaz, olmamalıdır da.

    http://www.ligtv.com.tr/...=1&hid=55126
  • 95
    sportif direktörlük bakımından özhan canaydın'dan on kat daha başkan. galatasaray spor kulübü denince benim aklıma sadece futbol değil, basketbol, yüzme, hentbol, voleybol ve daha nicesi geliyor. özhan canaydın döneminde bu branşlarımız kümeye oynarken, kendisinin yönetiminde avrupada teker teker kupa kaldırmaya başlamışlardır. tek yapması gereken daha doğru adamları seçmesi ve daha düzgün açıklamalar yapması.
  • 97
    rahat uyudunuz mu sayın yöneticilerimiz. maçtan sonra sayın başkanımız, tezgaha kurban gittiğimizi söyledi. hatta ilk defa fenerbahçe ile işbirlikçi olup, birlikte kumpasa getirildiğimizi anlatmaya çalıştı, bozuk diksiyon, kontrabas sesiyle. bende rahat ettim artık, madem ki bilerek yapılmış onca şey, üzülmeye ne gerek var dedim ve kendi payıma rahat uyudum!

    bir şeyi çok merak eder dururum yıllardır. başımızdaki kaderimizin karar vericileri, kendi işlerinde acaba nasıllar. örnek, ege seramik'e bir genel müdür makamına eşşek yükü para ödeyerek bir odacıyı transfer etse, 6 ay sonra fabrika sendelediğinde, yine bir eşşek yükü tazminat ödeyerek odacıyı kovup, yerine bir ton daha para vererek bir çaycıyı getirse ne olur?

    hiç bir şey olmaz kendi parasıdır, sokağa atarmı, içinizde kimbilir ne cevherler vardır, gidin bakalım iş isteyin verirler mi. maskeli balodayız sanıyorlar kendilerini ancak maskeleri bile yok. milyonlarca galatasaray'lının üzüleceğine sevineceğine, üç beş zengin galatasaray'lı karar veriyor. sistem aynı sistem, toplasan 20 kişi yoklar, sırayla para harcıyorlar. sırayla bezdiriyorlar bizi canımızdan. blogları okuyorum, gece bütün spor yazarlarını okudum. hiç biri bizim bloglardaki gibi yazmamış. niye yazsın, kendileri de sistemin içindeler. koskoca ülkenin en büyük iki takımı 3-5 kodamanın elinde maskaraya döndü. tek bir şut yok, 3 pas yapan yok, sanki beraberlik ikisinede yarıyor gibi en ufak bir kaygı yok. bizde hoca bile yok, var da zararımıza. ilk yarım saatte 2 oyuncusu değişmiş takıma karşı en ufak bir hamlesi yok. uzatmalarda nonda'yı oyuna sokarken ne düşündü acaba. manda yemiş semiz nonda'yı her halde kavga çıkınca boksör olarak kullanmayı düşünmüştür.

    lincoln'ü gözümüzden sonra gönlümüzden de düşürmeyi becerdi işte daha neyapsın. bir de utanmadan daha her şey bitmedi, kredimiz tükendi diyor. her maçı yensen ne olacak, bundan sonra kaç kişi maça gidecek? kaç kişi yeni sezon kombinesini alacak? duygularımız sevgimiz bu kadar ucuzmu bizim? her şey paramıdır sizin için? akılları sıra kurnazlar, fener'i yenip o gazla 8 ay sonraki, maçın parasını kapacaklar. kapınca ne yapacaksın ki parayı? fosil feldkamp'a tazminat mı ödeyeceksin?

    yenemedin, kes cezayı futbolcuya, yine yenemedin hocayı kov, sen getirmemişin gibi. o da olmadı hakemlere bilet kes, olmadı komplo üret, bizi indirdiler de. sakın deme ama ben ne anlarım galatasaray başkanlığından. taraftarız biz çekeriz cefa, unutur gideriz bir sonraki maç herşeyi. bülent korkmaz'ın hanımı 2002 den beri ilk defa maça geliyormuş. insan kocasının oynadığı, oynattığı takımın maçına bile gelmezmi? gelmez, bunların hiç biri futbolu da galatasaray'ıda sevmez. kendileri işin içinde yoksa en büyük maçta bile ergün penbe misali bowling oynar yine maç seyretmez.

    aslında bizde seyretmiyoruz ağalar. sanmayın ki maça gelenler futbolu sevdikleri için geliyorlar. bedava loca ver bakalım bir kişi çıkar mı fenerbahçe stadında maç seyredecek. şu devre arasında işemek için sidik gölünün içine daldığımın stadı onların sırça köşklerinden daha mamur niçin gelir bizlere. biz formayı, renkleri seviyoruz abiler. o formanın içindekileri de sevmemiz ömür alıyor. bir ömür süresince 2 kişi çıkar yada çıkmaz. formanın dışındayken de sevmemiz için metin oktay olsun isteriz, arda turan olsun isteriz.

    galatasaray'ın şu ligte 5. olması için futbolcuya bile ihtiyaç yok. boşuna para vermeyin bari şu son iki ay. hepsine izin verin, seneye oynatmayacaklarınızı şimdiden gönderin. hayallerimizi, umutlarımızı, heyecanımızı aldınız bizden. en yoğun galatasaray'lı taraftarın 23.000 kişisi tribünlerdeydi. ikinci yarı soluk bile veremez olduk, bırakın bağırmayı. korner atmaya gidecek adam yok, maç bitiminde bari kavga edelim dediler. seyirciye şirin görünmek için yok yere dalaştılar. pozisyon yok, maç bitmiş, elektrikli bir durum yok 4 kişi oyundan atılıyor. sonra hakeme bok atıyorlar. hakem ne yapsın futbolcuların hepsi üç kağıtçı, çoğu ahlaksız.

    her sene yeni bir takım kurup, hayal tüccarlığı yapanlar, bir sene de siz olmayın, çekin gidin, maça gelmeyin, hiç kimseyi transfer etmeyin. başımızda hoca falan da istemez. yok gitmeyecekseniz benden paso, ben gidiyorum. bu tiyatroyu artık seyredemeyeceğim. benim sevdiğim, uğruna ölümlere gidip geldiğim takım bu takım değil. artık umudum yok, hiç bir zaman da olmayacak.

    suçlu sorumlu aramayın boşuna, tek bir suçlu vardır o da galatasaray başkanı'dır. monşer adnan'ın yerine embesil özhan'ı, çırak bülent'in yerine çaylak skibbe'yi arayacağımı biri söylese kavga ederdim. ettim de zaten(atahan kardeş'le).

    büyük galatasaray taraftarı, okumuş, okuyan gençlik, ne yapın yapın kapalı tribün ruhunu yönetim kademelerine taşıyın. inanın bizim zamanımızda böyle bir kaygı yoktu. o zaman oynayanlar da, yöneticiler de kirlenmemişti. biz kirli değildik. saf bir galatasaray'lıydık. şimdi ki hokkabazlar olsaydı inanın ne yapar yapar o biz bu makamları bunlara bu kadar kolay teslim etmezdik. bizden geçti, gelecek sizindir, gösterin kendinizi.
  • 99
    20:45'i yaşadık senle beraber, bu sene başlangıcında büyük umutlarımız vardı.

    fernando meira, harry kewell gibi isimler kadromuza dahil olmuştu. yeni bir teknik direktörümüz olmuştu. başlarda kewell'ın sakatlığı, yaşı çok konuşuldu ama sen bize güven verdin ve sana inandık. ilk maçına çıkar çıkmaz daha ayağına top gelmeden gol attı harry kewell, o maç çalımları top sürüşü oyunu okuyuşu, çok beğenmişti ve de bonservis bedeli olmadan almıştık. fc steaua bükreş tarafından şampiyonlar liginden uzaklaştırıldık. ilk maçta kaleci hatasından iki gol yedik daha sonraki maçta ofsayttan gol yedik ve elendik. sen bize bi söz verdin, saraçoğluna finale gideceğiz diye. eyvallah dedik, üzerinde morgan de sanctis'i ve milan baros'u aldın. umutlarımızı daha da arttırdın. lige iyi başladık, puan kayıplarımız oldu. göz dolduran bir futbol oynuyorduk. güzel goller atıyorduk. uefa'da bellizona'yı biraz zorlanarak da olsa geçtik, hedefimizde ilerliyorduk. lincoln çok güzel top oynuyor, istatistikleri baştan yaratıyordu, baros 3 maçta 6 golle gidiyordu, kewell ve arda iyidi. sakatlık problemlerimiz devam ediyordu lakin yerleri dolduruluyordu. ligde kötü değildik, uefada gruplarda çok iyi oynayıp tek mağlubiyetle grubumuzdan çıktık. lincoln sorunsuzdu, takım iyiydi, kondüsyon eksiklerimiz vardı ama ilerliyorduk. hala defansta sorunlarımız vardı çok gol yiyorduk fakat yediğimizden fazla atıp galip geliyorduk. bordeux ile 0-0 berabere kaldık deplasmanda, avantajlı bir skordu, ve sonrasında. . .

    lig'deki 5-2'lik mağlubiyet. sen teknik direktörü gönderdin. gönderdiğinde ligde liderle 8 puan farkımız vardı ama önümüzde 13 maç vardı.

    sonra bülent korkmaz geldi takımın başına. sana olan güvenimiz devam ediyordu. takımın ruhu eksik bülent hoca bu eksiği kapatır dedik. bordeux'yu 4-3 ile son dakika da sabri sarıoğlu ile geçtik başkanım sen düşün. hamburg maçı geldi ve bülent korkmaz lincoln'ü oyundan aldı. şahsi fikrime göre yersiz bir değişiklikti. skora yatmak istedik, ama ilerde nonda vardı. lincoln'ün al bari hiç bişiyi atamadın bunu at bari diyerek verdiği pası bile atamayan bir nonda. skora yattık nonda top saklamaya çalıştı mehmet güven defansif oynadı ve maç 1-1 bitti. lincoln çıkarken, coach hey coach diye hocaya seslenmesi olay oldu. problemler başladı. maçlarımızda nadir gol pozisyonlarına girip nadir gol atabiliyorduk eski oyunumuzdan eser yoktu. hamburg'a 2-0'dan 2-3 yenildik lincoln gene oyundan alındı. ligde durumumuz kötüleşti. lincoln izinsiz ülkesine gitti filan derken fener maçı geldi. 3. olma şansın ve liderle puan farkını kapatabilceğin fikstür olarak şanslı çıktığın maçtan çok kötü futbol ile beraberlikle döndük. biz dizine yattık sen komple teorileri ürettin. hatalarını hep başkalarına yükledin.

    başkanım ben borç harç bilmem ben taraftarım maçımı izler desteğimi yapar ne olursa olsun can-ı gönülden taparım. her zaman tapındığımın karşılığını alamam ama yine de taparım. şimdi sana soruyorum sayın başkanım, bu gidişimizin sorumlusu kim? şampiyonluğu artık geçtim seneye avrupa umutlarımızı bile yıktınız. ama hala galatasaraydır candır diyerekten umutluyuz.

    değişim şart başkanım bunu sende görüyorsun. biz bu kadar seviyoruz bu kulübü ve bize bi açıklama borçlusun bence. ama kaçamak açıklamalarla komplo teorilerini değil. biz bunu bunu yaptık şurda hatalıydık bunun için şu önlemleri aldık demelisin sayın başkan. kalan maçların hepsini de almalısın başkan. hakemlere, federasyona, eski teknik direktör'e suçu atmamalısın. onlar hatalı veya değil fark etmez. bu teknik direktörleri takımın başına sen getiriyorsun. onların hatalarından sen sorumlusun. skibbe'yi arar oldum başkanım. sen iyi bir gidişatta teknik direktörünü harcayabiliyorsun. peki senin kötü gidişatında bu taraftar seni harcama hakkına sahip değil mi o zaman? ama biz taraftarız bizim işimiz desteklemek. tribünden yönetim istifa diye bağırsak hani o komplo teorine alet ettiğin ve sonra seni yüz üstü bırakan aziz başkan var ya sende onun gibi o koltukta oturmaya devam edeceksin başkanım. bize yapıcı çözüm önerileriyle ve dürüst olarak gel biz seni daha çok sevelim daha çok destekleyelim.

    bize bir açıklama borçlusun başkanım. bizim bu kadar umutlarımızı yıkmana, bu kadar kötü futbola alınan kötü sonuçlara karşın bize bunu borçlusun. dürüst olarak hatalarına kabul ederek ve bunların çözüm önerilerini bizlere de göstererek bir açıklama yap artık başkanım. bu kadarını hak ediyoruz. biz körü körüne destekleyen koyun sürüsü değiliz. biz galatasaray taraftarıyız. bizi artık adam yerine koyup ona göre hareket et lütfen başkanım.

  • 100
    yönetimde adnan sezgin'le birlikte çalıştığı 90'lı yılların ortalarında, gene bugünkü hatalara aynı imzayı koymuş başkanımız. her sene deneme tahtasına çevirilen teknik kadro, gönderilen-getirilen nice oyuncu, kadro istikrarsızlığı...

    takım motivasyonunun da ötesinde yapılan ucuz çığırtkanlık da cabası oluyor.

    derbi sonrası; 'iki takım ligden düşürüldü' ne demek ya? sanki mükemmel futbol ortaya koymuşuz gibi, topu başkalarına atmak neyin nesi? hadi geçtim, kendi hakkımızı savunamuyormuşçasına, başkalarını ortak etme durumu ne?

App Store'dan indirin Google Play'den alın