• 231
    hani çok şımarık ve patavatsız insanlar için kullanılan bir tabir var ya: "hiç dayak yemediği için böyle" diye.

    şimdilerde sosyal medyada uçan kaçan, büyük büyük konuşan 2000 ve sonrasında doğan fenerbahçe taraftarının böyle olmasındaki sebeplerden biri de bu maça tanık olmamalarıdır. akıllarının yetmemesidir.

    elbette fenerbahçe camiası buna benzer maçlar, skandallar da yaşamıştır. ama böyle bir travmayı canlı kanlı yaşayan adamın hali diğerlerine oranla daha farklı oluyor. biraz da olsa kötü olasılığı düşünüp, tedbirli davranabiliyor.
  • 159
    herkes şöyle yamacıma bir doluşsun bakim bu maçta neler olduğu ile ilgili 1. ağızdan duyduğum şeyleri paylaşıyorum sizinle.

    biliyorsunuz ben denizlide yaşıyorum. bir kaç gün önce denizlinin en önemli kurumlarından birinin başkanı ile bir toplantıdaydık. adam koyu fenerli. konu konuyu açtı derken futbola geldi. ne olacak bu denizlisporun hali derken fenerle yapılan maçı sordum o da anlatmaya başladı.

    maçta protokol tribününde aziz yıldırım ve ali ipeğin iki arka koltuğunda oturuyormuş. olay şu şekilde gerçekleşiyor:

    biliyorsunuz son hafta malatya gaziantepe gidiyor. malatya yenilirse denizli kesin olarak ligde kalıyor o durumda da fenere yenilmesinde bir sorun kalmıyor. aziz gaziantepi ayarlamış malatyayı yenmesi için. o maçı bağlayınca denizlinin yenilmesinde bir sorun kalmıyor tabi. adam diyor ki asıl sahne burası ama azizin satın aldığı ilk maç gaziantep malatya maçı.

    neyse maç başlıyor. denizli gayet rahat, fener maçı bağlamış. al gülüm ver gülüm ilk yarı bitiyor. ikinci yarının başında öteki maç erken bitsin skoru öğrenelim ki maçı rahat rahat satalım diye ali ipek ve aziz yıldırım konfeti yağmuru olayını ayarlıyor.

    artık her şey hazır. fener şampiyon olacak. mı? uzatma dakikaları yaklaşıyor, meşhur 16 dakikalık uzatma ama bir şeyler ters. öteki tarafta malatya yenilmiş, denizli kesin kümede kalmış maçı satması lazım. aziz başlamış ali ipeği fırçalamaya ne oluyor ali diye. abi demiş dur bakıp geliyorum. inmiş sahanın kenarına, çağırmış teknik ekibi onları sorgulamış. çıkmış koşa koşa yukarı. abi demiş aziz yıldırıma, oyuncular beni dinlemiyor, maçı satmıyorlar. aziz çıldırmış tabi. derken gelen gol falan karışmış oralar.

    bu maçtan baya bir zaman sonra ersen martin levent kartopla beraber gelmişler yanına. orda olayı anlatmış ersen martin. bizimkiler yusuf şimşekle anlaşmışlar. o da oyuncuları bağlamış maçı kazanmak için. hatta ali ipek demiş ki azize sen beni bağladın, onlar topçuları bağlamış.

    velhasılı kelam aziz o sene şampiyon olabilmek için sadece son hafta iki maçta şike yapmış ama hem allah'ın adaleti hem de bizimkilerin müdahalesiyle yaptığı planlar elinde patlamış ve şampiyonluğu bizim aslanlar kapmıştır.
  • 222
    bir grup gerizekalı fenerbaheli bu maçta şike var diyor.
    nasıl vardın bu kanıya diyorsun ? "16 dk uzattı" diyorlar, lan iyi de senin galip gelmen gerekiyor maçın uzaması kimin lehine diyoruz ? "ama sahaya konfeti attılar" diyorlar.

    ulan beyinsiz futbolcuların kaleci ile karşı karşıya kaçırdığı dünya kadar pozisyon var diyoruz.
    "ama 16 dakika uzatıldı" diyorlar.

    o maçı izlerken aha şimdi attılar, şimdi atıyorlar diye öldük öldük dirildik ama ister ilahi adalet deyin ister loser bir camia olmalarının psikolojik etkisi deyin olmadı.

    o kadar gerizekalı bir topluluk ki bunlar bu maç bittiğinde taraftarları, yalakaları, spor medyasındaki borozanları "appiah o golü nasıl atamadı nasıl ya nasıll" diye kendi oyuncularına ve takımlarına saldırdı. çünkü o maçı gözüyle izleyen bir insan o kadar golün kaçtığı ve pozisyona girilen bir maç için şike falan demez, yıllar geçti bu gerizekalılara birileri "şike ağbi yaa" dedi bu koyun sürüsü kılıklılar hep bir ağızdan "şike ağbi yaa" demeye başladı.

    özetle karşımızda düşük zekalı ve ahlaki problemleri olan bir grup var beyler, bunların yetiştirdikleri de maalesef böyle oluyor.
  • 244
    https://x.com/...OfLvXQobHuTVK-G60tgQ

    240p kalitede de olsa 7 dakikalık trt kayıtlı özeti sonunda internet ortamına düşmüş olan meşhur müsabaka. selahattin kınalı’nın kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyonlar, çılgın atan yusuf şimşek, mustafa keçeli’nin nefis golü ve skor 1-1 olduktan sonra kaçan fenerbahçe pozisyonları.

    sonucunu bildiğim, gördüğüm ve genç yaşta maçın oynandığı stadyumun dibindeki evimizde maç çıkışı hezeyanlara birinci elden şahit olduğum halde tedirginlik ve gerginlik duygularının ardından gelen inanılmaz bir ferahlık hissini dibine kadar yaşatan bir maç.

    galatasaray’ın şerefli tarihindeki belki de en unutulmaz ve özel şampiyonluğun taçlandığı güne ilişkin 18 sene sonra ancak böylesi düşük kalitede görüntülere ulaşabilmek de masa başı oyunlarını çok iyi bilen camianın tarihindeki en kara günlerden birini nasıl ortadan yok ettiğinin ispatı niteliğinde. tahminim o ki bu maçın tam haline ilişkin kayıtlar digitürk’ün arşivlerinden dahi kaldırıldı.

    kişisel bir parantez olarak da hem galatasaray’ımın hem de memleketimin takımı denizlispor’un birlikte güldüğü hadiselerden biri olmasıyla görüntüler ayrı bir nostalji yaşatmıştır. denizlispor, atılan her türlü çamur ve iftiraya rağmen o gün maça küme düşme tehlikesi ile başlamış ve aynı anda başlayıp aynı anda tamamlanan müsabakalar sonucunda buradan aldığı 1 puanın da yardımıyla ligde kalmayı başarmıştı. denizli’de yaşayan galatasaraylılar için yakın tarihli ve muhtemelen son çifte bayram ise 19 mayıs 2019 gününde her iki takımın da şampiyonluğunun birlikte kutlanması ile yaşanmıştır.

    16 dakikanın sonunda gelen 16. şampiyonluk, galatasaray’ın yokluklar içerisinde dahi tüm imkanlara sahip olan ezeli rakibini mağlup etmesi ile sonsuza kadar hatırlanacak. bu görüntüler de yok edilse, maça dair tüm yazılı - görsel - işitsel deliller ortadan kaldırılsa da o gün unutulmayacak. ali sami yen’in ayrı, denizli atatürk stadı’nın ayrı bayram yeri olduğu ve dünyadaki tüm galatasaraylıların en mutlu günü yaşadığı o şampiyonluğa ve emeği geçenlere sonsuz şükranlarımızı bir kez daha yollayalım.
  • 163
    20 yıldır futbol izlerim; bu maçın son 16 dakikası kadar uzun süren maç görmedim, duymadım. resmen yıllar geçti. o kısa sürede, evin tüm odalarını onlarca kez tavaf ettim. balkona çıktım, içeri girdim, heyecandan elimi ayağımı koyacak yer bulamadım. boncuk boncuk terledim. bir türlü geçmedi, bitmedi. artık ümidimi kestim, "birazdan atarlar" dedim. en sonunda bitti.

    14 mayıs 2006 sabahı; şampiyonluk kutlamak için fenerbahçe formasıyla caddeleri turlayan rakip taraftarlar ağlıyordu maçın sonunda. hiç pes etmemiş, "ulan acaba" diye hayal kuran galatasaraylılar ise bayram yapıyordu.

    şu ana kadar yaşadığım en güzel, en keyifli şampiyonluk gelmişti bu maçın 1-1 sonuçlanmasıyla. inşallah daha da keyifli nice şampiyonluklar görürüz.

    (bkz: tarihte bugün)
  • 102
    bu maçın gecesinde antu'dan saatlerce çıkamamıştım. ulan ne zevk almıştım be. şımarık ve kör fanatik antucuların yaşadığı ilk travma belirtilerini izlemeye doyamamıştım.

    bu arada bizi iki kere şampiyonluğa götüren takım olan denizlispor'u ve bu delikanlı takımın bize şampiyonluk getiren iki golünü atan küçük erol'a (erol tolga) ve mustafa keçeli'ye saygılarımı sunuyorum

    mustafa keçeli'nin yaptığını anlatmaya gerek yok çünkü herkes biliyor.

    denizlisporlu küçük erol'un lehimize olan beşiktaş darbesini nasıl yaşadığımı anlatmak isterim.

    yıl 1987 idi ve şampiyonluksuz geçen yılların 14.'sü idi.

    ben o zaman 17 yaşındaydım. zaten hiç şampiyonluk yaşamamıştım. ama büyürken anlatılan galatasaray ruhunu o zaman bile kapmıştım yani içimde hep “galatasaray kazanır” duygusu oluşmuştu.

    1 yıl öncesi yani şampiyon olamayışımızın 13. yılında ligi namağlup olarak averajla ikinci olarak bitirmek de çok acı koymuştu.

    buna rağmen 1986-1987 yılının son 3 haftasına girildiğinde beşiktaş'ın 3 puan gerisinde olmamıza rağmen - ki o zamanlar galibiyet 2 puan idi- ilginçtir, içimde şampiyon olacağımız duygusu vardı. yani son üç haftada şampiyon olabilmemiz için beşiktaş'ın bir yenilgi ve bir de beraberlik alması gerekiyordu.

    o zamanlar zor kaybeden beşiktaş sondan üçüncü hafta malatyaspor'a 1-0 yenilmişti ama kalan iki haftada çok az kişi beşiktaş'ın puan kaybedeceğine inanıyordu.

    derken sondan ikinci hafta geldi çattı. evinde oynayacağı maçta beşiktaş'ın rakibi denizlispor'du. o gün bizim maçı radyodan dinlerken, beşiktaş'ın maçını sesi kısık olarak televizyondan takip ediyordum. maçların son 5 dakikasına girilmişti biz 3-1 öndeydik ama beşiktaş da 1-0 öndeydi.

    ve beşiktaş-denizlispor maçının 85. dakikasında denizlispor bir frikik kazandı. o anda ben acaba mı lan diye düşünürken ah nerede o talih diye de düşünüyordum.

    denizlisporlu oyuncu(mesut bakkal) frikikte hafif dokunarak topu küçük erol'un önüne yuvarlamıştı. küçük erol sol ayağıyla füze gibi bir şut çıkarmıştı top bir anda beşiktaş kalesine doksandan takılınca ben tabii kendimi kaybetmiştim. ve o maç 1-1 bitince son haftaya 1 puan önde girmiştik.

    son maçı da kazanınca 14 senelik bu çile bitti artık bu sene şarkısı tüm taraftarımızın diline pelesenk olmuştu.

    işte böyle, denizlispor’un ve bu delikanlı takımın iki futbolcusu olan küçük erol ile mustafa keçeli’nin galatasaray için böyle bir değeri vardır.

    (bkz: 31 mayıs 1987 beşiktaş denizlispor maçı)

    (bkz: erol tolga)
  • 130
    fenerbahce bu maci kazansaydi 4-5 sene ust uste cok rahat sampiyon olurdu. biz de iyice dibe vururduk. bir daha ne zaman toparlanirdik ya da toparlanabilir miydik allah bilir.

    fenerbahce bu macta sampiyonlugu fakir ama gururlu galatasaray’a kaybetti ve bitti. evet gayri resmi olarak fenerbahce’yi bitiren mactir.

    dunya uzerinde o sartlarda, galatasaray’dan baska hicbir takım yıldızlarla dolu lüks fenerbahce kadrosundan sampiyonlugu alamazdı. bu da sarı kırmızı parcalı formanın ve taraftarının büyüklügü iste.

    magrur olma fenerbahce, senden büyük cimbom var!
  • 245
    hayatımda galatasaray'ın maçının olduğu gün, yerine izlemeyi tercih etmek zorunda olduğum tek maç. çünkü o gün yaşadığım semtte hiçbir kahvehane veya cafe galatasaray maçını vermiyordu. maç uzadıkça gerilen fenerli arkadaşları, golden sonra buz kesilen ortamı, 1-1 olunca yaşadığım gerginliği ve fenerbahçeli yakın bir arkadaşımın "valla size bütün sene güldük ama(o sene oynadığımız 4 fb derbisinin 3'ünü kaybetmemizi kastediyor) son gülen iyi güler olucak galiba" diye umutsuzca fısıldamasını unutmayacağım.
  • 168
    16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı öncesinde bu şanlı günü hatırlatmadan geçmek olmaz.

    16 yaşındayım o zaman, hatırlayanlar bilir. fenerbahçe' nin sürekli sükseli transferler ile kadrosunun bir belki iki tık önde olduğu zamanlar.

    galatasaraylılar' ın bolca travma yaşadığı, kendisini kötü hissettiği ve hakikaten kötü yönetildiği dönemler. o dönemlerden sonra fenerbahçe' ye vurduğumuz ilk tokat bu oldu. onlarda öyle bir yara bıraktı ki bu durum denizli maçından sonra doğru düzgün bir final kazanamadılar.
  • 173
    106 dakikasını gözümü kırpmadan izlediğim, gel gelelim golden sonraki 20 saniyesini hiçbir zaman hatırlayamadığım yürek söken maç.

    selahattin kınalı aşağı yukarı liverpool'un beşiktaş'a attığı kadar net golü kaçırıp maçı bir sebepten takip eden milyonların canıyla oynamıştır. hani şimdilerde kulübün gayrıresmi fotoğrafçısı olan arkadaşımızın * öldürün lan beni repliği var ya meşhur....

    işte o sezonu yaşayıp finalde de bu maçı izleyip selahattin kazmasının kaçırdığı her golde kalp sektisi geçirmiş insanlara bomboş ve abartı gelir o laf. yaşamayan bilmez derler ya gerçekten öyleydi o maç...

    zaten güzel insan mustafa keçeli o mübarek sol ayağıyla o golü atmasa, veya appiah o son topu atsaydı muhtemelen aldığı ahlar yüzünden selahattin de çok yaşamazdı...
  • 119
    “denizli maçı 16 dakika uzatıldı. 20 defa en azından maç durdu. şampiyonluğu kaçırdık. o maç bugün* şikayet edilen konulara benziyor mu?

    2006'daki denizlispor maçının durdurulması ve lehimize karar verilmesi gerekmez miydi?”

    aziz yıldırım bu sözleriyle maçta appiah’ın kaçırdığı golün de kumpas olduğunu vurguluyor. appiah her an fetö’den göz altına alınabilir.
  • 203
    bu maçla ilgili asıl önemli nokta denizli'nin iddialı olarak çıkmasıydı. fener şampiyonluk için çıkarken denizli düşmemek için çıkıyordu. yine küme düşme tehlikesi yaşayan iki takım, antep ile malatya da antep'te karşı karşıya geliyordu. malatya 16. sırada olduğu için malatya kaybettiği an düşecekti, bu kadar.

    ve malatya kaybetti, antep kazanıp kendini kurtardı. denizli ise bu haberi almasına maçı bırakmadı, asıl önemli nokta budur. dik durdular, helal olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın