resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 1654
    fenerbahçe'nin küme düşürülmesi mevzusuna aynı paralelden bakıyoruz kendisiyle. galatasaray hiç suçu olmadığı halde avrupa'dan men edilirse, bize ne fenerbahçe küme mi düşmüş, puanı mı silinmiş. önceliği galatasaray'dır, galatasaray'ın geleceğidir. her ne kadar güveniyorum dese de federasyon'a zerre güvenmediği ve uefa'nın tavsiyeleri dışında bir karar almasından endişe duyduğu net bir şekilde ortada.
  • 1661
    her sağlıklı vatandaş gibi söylediği çoğu şeye katılıyorum ayrıldığım konu şu;

    "fenerbahçe küme düşmesin milleti kamu vicdanını memnun edecek bir karar çıksın" anlamında şeyler laf etti. keşke demeseydi keşke "şike yaptığı belli olan takım düşsün" deseydi, fenerbahçe ahlaksızlık yaptıysa -45 , -145 puan alsa yine galatasaray ile maç yapacak yani yine aynı seviyede olacağız, atlı karınca gibi düşün aynı o hesap, ayrıca fener mesela 2. ligde düşse maç başına 1 lira alıcak, süper ligde olsa 100 lira alacak, yani o aradaki 99 tl fenerbahçe zorla kaldığı için cebinde olacak, ayrıca fenerbahçe için -20 verse play off'a kalamasa bu şikenin cezası bu mu olacak bu kadar ucuz değil bu işler, kaba hesapla 10 maç var şikeli, -30 verseler her şikeli maç için 3 puan silinmiş olacak, allahını severseniz böyle iş olur mu?

    uefa başkanımıza yazılı kağıt verse de vermese de şike yapan takım düş-me-li-dir.

    özet; galatasaray avrupa bileti için şerefsizlerin sus payı numaradan cezasına ortak olmamalıdır. en çok da ünal aysal da istemiyor diye herkes feneri affedecek basın bunu yazmazsa sözlüğü bırakırım amına koyayım böyle işin, çok sinirliyim sözlük.
  • 1662
    başkanımıza, şimdiye kadar hiç bir başkana duymadığım yakınlığı hissediyorum ama liderlik bu kadar nezaketi kaldırmaz diye düşünüyorum. tamam, başkaları gibi ağzından köpükler saçarak sağa sola tehdit savurmasını beklemiyoruz ama gerekli mesajları verdiği halde aşırı 'naif' davranıyor. ve bu tutumu yüzünden ileride çok pişman olacağız diye düşünüyorum.

    örneğin; "ben galatasaray'ın haklarını sonuna kadar savunmak için buradayım" dedikten sonra, "tff'nin aldığı karardan sonra uefa sizi de avrupadan men ederse ne yaparsınız?" sorusuna şöyle cevap veriyor: "ben galatasaray'ı avrupada ileriye taşıma amacıyla geldim, yerel ligde oynamak zorunda kalırsak çekilirim." sizin çekilmeniz galatasaray'ın haklarını nasıl savunacak başkanım?

    çok mu şey istiyorum, bilmiyorum? "tff, talimatları uygulamak zorundadır. tff başkanı, yönetim kurulu; hisleriyle değil, talimatların emrettiği şekilde karar almak zorundadır. bu yöndeki bir karar sonunda uefa'nın bizi avrupadan men etmesi gibi bir durum da söz konusu olamaz." demek çok mu zor? siz galatasaray başkanlığından çekilirim dediğinizde haklarımızı nasıl savunduğunuzu düşünüyorsunuz, keşke ben de anlayabilsem.

    çok mu şey istiyorum bilmiyorum? nezaketi elden bırakmayacaksınız diye, "tff başkanı bu süreci çok sakin, ağır ağır adımlarla çok güzel yürütüyor" demek nedir? "tff talimatları uygulamak yerine, -belki iyi niyetle- futbol ekonomisini, marka değerini korumak adına, çizgilerini aşıp rotasından saptı" dese, galatasaralılık terbiyesine çok mu aykırı olurdu?

    "uefa bizi avrupadan men etmeyeceğine dair yazılı belge versin, vermiyorsa da tff bu riski almadan önce iyice düşünüp, bu sanıklara güvendiğinden emin olsun" diyor başkan. böyle mi savunuyorsunuz bizi başkanım? fenerbahçe'nin, galatasaray'ın gerisine düşmesi en büyük kabusu olan bir adamın insafına mı teslim ediyorsunuz bizi? koskoca bir camianın boynunu giyotine uzatıp, "bu riski alırken iyi düşünün" diyerek mi koruyorsunuz hakkımızı?

    olmadı başkanım.. söylediklerinizin %100'ünün başımın üstünde yeri var ama ne yazık ki sadece %90'ına katılabiliyorum.

    sosyal paylaşım sitelerinde, başkan ha bire gol attı diye sevinç çığlıkları yükseliyor ama sizin 'fazla yumuşak' defansınız yüzünden, yemememiz gereken bir düzine gol yedik başkanım. yarın öbürgün bu eksi averaj yüzünden annemizin liginde kalırsak, siz galatasaray başkanlığını bırakırsınız, güzel. peki ben galatasaray taraftarlığını nasıl bırakayım?
  • 1664
    türkiye futbol federasyonu'nun değil, galatasaray spor kulübü'nün başkanıdır. kimin küme düşüreleceği, hangi talimatın ne şekilde değiştirileceği onun elinde değildir yani. ancak, şike soruşturması sürecinin başından beri, ''hakeden hakettiği şekilde cezasını çeksin'' mesajını en net şekilde, hiç kıvırmadan vermiştir, vermeye de devam etmektedir. onun elinden gelen, gereken mücadeleyi vermektir. ama mücadele eden bir bu adam var. ve diyor ki, ''genel kanaatin küme düşürme olmaması yönünde olduğunu hissediyorum, ama bu tavrın sonucunda benim tek gayem olan avrupa kupalarında olma hakkım elimden giderse, o zaman tekrar görüşürüz.'' daha bunun üzerine nasıl bir mesaj verilebilir? topu tüfeği alıp federasyon binasına mı dayansın?

    kendisine, ''siz fenerbahçe'yi düşürür müsünüz?'' diye sorulduğunda, ''ebelerine bile korum!'' diyecek hali yoktur. elbette ki, ''bizim ezeli rakibimiz, düşmelerini istemem.'' diyecektir. ancak arkasından gerekli ayarı politik şekilde vermektedir: ''maç oynanırken kural değştirilmez.''

    kendisine, ''mehmet ali aydınlar nasıl bir başkan?'' diye sorulduğunda, ''dansöz gibi kıvırtıyor haspam, başı gözü ayrı ayrı oynuyor.'' diyecek hali de yoktur. elbette ki, ''aman çok iyi niyetli, çok da zor durumda, anlıyoruz.'' diyecektir. ancak yeri ve zamanı geldiğinde kimi ne şekilde uyaracağını da gayet iyi bilmektedir.

    bazıları istiyor ki, kulüplerini metris'ten yöneten başkanlar gibi esip gürlesin. her yere tehditler savursun, sürekli muhtıra versin. vermeyecek kardeşim. şiir gibi yönetiyor kulübü zaten, sahte delikanlılığa ihtiyacı yok ki bu adamın. zaten ağzından her çıkan kelime elf müziği gibi büyülüyor insanı. kaptırın, dinleyin, anlayın azıcık be, çok da şifreli konuşmuyor.
  • 1667
    nezaketinin ardında art niyet aranmaması gereken dürüst başkan. kimsenin şahsına hakaret etmeyerek, küçük düşürmeyerek galatasaraylı duruşunu koruyor, bulunduğu mevkinin ağırlığının farkında ve ona göre davranıyor ama hala "mehmet ali aydınlar'a methiyeler düzüyor" gibi saçma sebeplerle eleştiriliyor.

    beyefendi ve kibar, sadece galatasaray'ın menfaatlerini düşünüyor, helal olsun başkan!
  • 1670
    telegol programında söylediği her söz ayrı bir ders niteliğindeydi, hangi birini söylesem bilmiyorum ama programın tekrarını izleyip söylediklerini doğru şekilde algılarsa, kendisi hakkında yorum yapmaya dahi utanır insan. bilgi, tecrübe, vizyon vb. bir çok konuda donanım olarak türkiye standartlarının çok üstünde bir kişi, dolayısıyla en büyük dezavantajı da bu bana göre, acı ama öyle ne yazık ki. zamanla futbol camiasını (mhk'sinden federasyonuna, medyasından diğer kulüp yöneticilerine vs.) yakından tanıdıkça, bırakın başkanlığı bir daha ülkede kalmak isteyeceğini bile sanmam kendisinin. böyle bir korkum var maalesef. bu ülke, hele ki futbol camiası böyle yüksek kapasiteli insanları bünyesinde barındırmaz, çünkü kendisinin söylediklerini ve düşüncelerini istese de algılayacak vizyona sahip olmadığından, teknolojik olarak açıklamaya çalışırsak onun frekansına çıkma imkanları olmadığından, bir şekilde ortak bir müşterekte birleşmeleri de mümkün olmaz. dolayısıyla bu yolda sadece kendi camiası ile yürüyebilir ya da dediğim gibi bırakın galatasaray'ı, ülkeden bile arkasına bakmadan koşarak kaçıp, uzaklaşabilir. ha, özel uçağına da atlar gider orasını bilemeyiz. kendi tercihidir ki bize sadece her zaman olduğu gibi saygı duymak düşer.

    neyse, lafı fazla uzattık. zaten asıl anlatmak istediğim de bu değildi ama bi'türlü giremedim mevzuya. başta da demiştim, 16 ocak 2011 tarihli telegol programında söyledikleri onca doğru, yılların deneyimine sahip bir kişinin akıl ve mantık süzgecinden geçmiş bir çok söz arasında tarihe not düşülmesi gereken bir cümle de bana göre "galatasaray'ın 3 temmuz'dan beri duruşu hiç değişmedi hep aynı. yani biz fazla üretici olmadık duruş değiştirmekte." sözü idi. sanmıyorum ki bunun üzerine kalkıp kimsenin bir şey söylemesi hatta bunu düşünmesi bile mümkün olsun. http://www.youtube.com/watch?v=_s01rF616GI (videonun 46. saniyesinden itibaren izleyebilirsiniz)

    kıssadan hisse bu sözden kendimize ve sözlüğe de pay çıkarırsak;
    hani diyoruz ya hep sözlükte küfür, hakaret vs. yasak diye. şimdi ben bu sözün muhataplarına bildiğim bütün küfürlerle yetinmeyip daha da fazlasını öğrenip etsem ki bunu ne internet üzerinde ne de herhangi bir radyo veya tv kanalında filan asla ve asla yapmam mümkün değil. ama velev ki yaptım diyelim, sanmıyorum ki "biz fazla üretici olmadık duruş değiştirmekte." sözü kadar etkili olmaz. çıkıp televizyonda ki kendisi bu işlere de yabancı doğal olarak, ancak buna rağmen canlı yayında söylediği tek bu söz bile klasını net bir şekilde gösterdi.

    keşke faruk süren'den sonra başa geçmiş olsaydı, ne o aradaki 10-12 senelik dönemi, ne mecidiyeköy'ü ve ali sami yen'i, ne de arada kaybettiğimiz bir çok şeyi kaybetmiş olmazdık şimdi.
  • 1672
    16 ocak 2012 kanalturk telegol programina katılan galatasaray kulubü başkanı.
    başkanın telegol de söyledikleri ciddi olarak bende soru işaretleri yarattı.

    önce başkanın söylediklerine dair notlar;

    a. küme düşme konusu. uefa sorun yaratmazsa küme düşürülmemesi sorun olmaz.
    b. gönderilen ihtar konusu. ihtar değil bilgi verme ve durum tespiti, federasyona yardımcı olmak istedik, 26 ocak 2012 genel kurulda ne teklifler yapılacağını bilmiyoruz, açıklanmadı, bilseydik, mektubu göndermeyebilirdik. bu kaosun sonunda çavuş çıkmak istemiyoruz.
    c. fatih hocanın istemediklerini almam, istediklerine de bakarım imkanlar varsa alırım. ronaldinho konusunda sordum hoca dengeleri bozar dedi. bu çalışma şeklidir. danışmadan görüş almadan karar vermem. hesap soracağım kişi alma diyorsa zaten almam.
    d. ali sami yen için alttan ısıtmayı seneye planlıyoruz.
    e. fatih hoca çok başarılı ancak biraz alıngan. adnan öztürk futbolla alakası yok hoca ile ilgisi yok kendisinden memnunum. aralarında bir şey olduğunu sanmıyorum varsa da yanlış.
    f. riva da temel attık süre sorunlarını aştık. satmak daha iyi olabilir biz yaparsak bizim kulüp muhafazakar dedikodu çıkabilir. ancak uzun vadede kulübe sürekli gelir yaratan model bana daha uygun.
    g. kulüpler birliğinin geldiğimden beri ne işe yaradığını anlayabilmiş değilim. müşterekleri ve amaçları nedir anlamış değilim.
    h. şampiyonlar ligine ben gitmedikten sonra fener trabzon gitmiş beni ilgilendirmemekte.
    ı. transferler. 26 ocak önemli ancak bu tarih limit. bu gün pahalı transfer yaparsak ne olurun hesabını yapmaktayız. annemizin liginde oynayacaksak annemizin evlatları ile oynarız. uefa yazı vermez ise tff risk alır. tff yönetimine güveniyorum ve güvenmekte istiyorum. xherdan shaqiri için ıvır zıvırla 10 verdik kulüp 15 istemekte.
    i. arda turan gençtir. evladımızdır sürçi lisan etmiştir. bize düşen olgun olmaktır. abdülrahim hezeyan ile arda'ya gelmesin demiş olabilir onu da anlayışla karşılamak lazım.
    j. bülent tulun benim danışmanım fatih hoca ile sorun yaşadı diye kulüpten uzaklaştırmam. fatih hoca istediği kişi ile çalışma ve çalışmama hakkına sahip ancak bende istediğim danışmanla çalışabilirim.

    başkan yukarıdakileri kelimesi kelimesine söylemedi ancak söylediklerinden çıkan anlamlar yukarıdaki gibi.

    ünal başkan gerçekten enterasan beyanlarda bulundu.

    yorumlarım şu şekilde;

    1. galatasaray yönetimi halen birlik ve beraberlik içinde değil bu konu maalesef bu camianın 1 numaralı kanayan yarasıdır.
    2. camiamız tutucu ve özellikle duayen üyeler başkana ayar vermeye meraklı. başkanın küme düşme konusunda uefa filan demesi de bu duayen üyelerin akıl vermelerinden başka bir şey değil.
    3. ana hedef şampiyonlar ligi ancak bu işler tff ye ihtar göndermekle olmaz. uefa takımların tamamına ceza verecektir. (gbkz: başkan tff nin tüzükteki amaçlarını okuyup gereğini ilk günkü gibi yapmalı duayen üyeleri dinleyerek yapmamalı. )
    4. camiamızın yönetim şekli başkanlık sistemi. başkan bunu satır aralarında politik ve direk açıklamayı sevmekte. ancak başkan nedense duayen üyelere karşı bu başkanlık sistemininin gereğini yerine getirememekte. bunun sebebi çok ciddi bir baskı, kontrol ve denetim var üzerinde. yani model kulüp içindeki dinamiklerle uyuşmamakta. tff'ye güvenmediği her halinden belli ancak duayenler stadın çevresinde 100.000.000 usd lik yapılması gereken yol vs iş var kulüp borcu ise şu kadar demekte ve başkan tff'ye güveniyoruz ve güvenmek istiyoruz diyerek politik laflar etmekte. halbuki (gbkz: başkan tff'ye güvenmiyoruz iskender ile sivasın kalecisi nasıl şike sebebiyle pfdk'dan tedbirli oynamama cezası almakta ancak kulüpler için bu işler yapılmamakta, pfdk ve tff şu anda suç işlemekte dese) o yollar çok daha kolay yapılacak. veya zaten yapılmayacaksa da yapılmayacak. (gbkz: ben başkanın ilk günkü bu ateş üfleyerek sönmez açıklamasından sonra kulüp içindeki ayarcılar sebebiyle oldukça mulayim ve politik tavrını bir taraftar olarak içime sindiremiyorum. )
    5. fatih hoca'nın alınganlık göstermesi ifadesini ise kesinlikle garipsedim. hoca sabahlara kadar çalışmakta desteğe ihtiyacı var bir baba şefkati ile söylemeye çalışsa da ligin en toplama, monte edilen ve başarılı 2 genç oyuncusu ile 4 yıllık ölü toprağı örtülmüş bir takım ile efsane bir gelişim içinde olan hocayı her mecra ve ortamda yönetimin desteklemesi gerekir. başkan; (gbkz: "tüm yönetim tek vücut fatih hocanın yanındayız, üzmeyiz, üzen varsa da telafi ederiz") demek yerine yönetici arkadaşlarının yanında olmayı tercih etti. şirket, yönetim kurulu ve ona hesap verenler mantığı doğrudur ancak fatih hoca hesap vermez hesap sorar. bu tabiki bir vecize. fatih hoca tabi ki gelir yönetime hesap verir. ancak telegol gibi bir tv programındaki bu ifade bir taraftar olarak bende soru işaretleri yarattı.

    başkanın taraftar vizyonundaki galatasaray spor kulübü ideal başkanı olması için ilk günkü cesur söylemine politika katmadan devam etmesi gereklidir. başkan tff'yi derhal istifaya davet etmelidir.
  • 1673
    ünal başkanın 16 ocak 2012 akşamı telegolde yaptığı açıklamalar sonrası rahat yatamayacağımı hissettim;

    fatih terim cidden bu konuşmaya alınır da yarın bir kriz patlak verirse şaşırmam, felaketimiz olur cidden, evet fatih hoca alıngandır ve benim bildiğim fatih hoca, bu akşam ünal aysal'ın yaptığı açıklamanın ardından ortalığı çok fena birbirine katabilir;

    allahım nolur yarın uyanalım, fatih terim bu olaya gülüp geçmiş olsun, hiçbişey bozulmasın...
  • 1674
    uefa'dan garanti alınırsa küme düşürülmemeye karşı çıkmam tarzında ve fatih hoca için söyledikleri biraz rahatsız etti beni. hadi küme düşmeyi geçtim de fatih hocanın takım ve taraftar için önemini daha iyi kavraması gerek. (gbkz: hiç kimse vazgeçilmez değildir, sözünün bi istisnası varsa futbolda, o da şu an galatasaray için fatih terim'dir.)

    bunlar dışında ortamdakileri * susturup, tüm ülkeye ders vermesi muazzamdı.
  • 1675
    yani arkadaşlar anlayan varsa bana da anlatsın.

    başkanımız hem 58. maddenin değişmemesinden yanayız diyor.
    58. madde "şike ile teşviğin teşebbüsü bile suçtur ve de cezası küme düşmedir"

    hemde uefa ile yapılacak son toplantıda anlaşsınlar bizi avrupa'dan men etmesinlerde
    federasyon ne ceza verirse versin gibi duruş sergiliyor.

    yani hukuk bu kadar yoruma açık değil yahu, açıklamaları ben de izledim.
    ama kulüpler şike ve teşvik yaptıysa yasa gereği küme düşer. öyle anlaşmayla,
    puan silmeyle bu işler olmaz. başkan duruşumuz aynı dedi ama bende biraz
    tereddüt oluştu. sahne arkasında neler dönüyor bilemeyiz ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın