• 1
    taraftarın oyuna etkisi anlamında haklı bir serzeniş ve talep ancak hiç bir zaman gerçek olamayacaktır. yasaklarla bir şeyleri başarmaya çalışmak yerine anın tadını çıkarmanın daha kıymetli olduğunu anlatmak lazım taraftarımıza. her şeyin sosyal medyada sanal takdirlerden ibaret olmadığını öğretmek lazım. maç sonu, maç önü istediğin kadar paylaşım yap. mesela ben 111 nolu alandayım ve oyuncular ısınırken genelde yanımdaki merdivene yığılma olur fotoğraf çekmek için. çok da doğal karşılarım bunu. ama maç içinde korner atılırken sırf golü kaydetmek için video çekmeyi anlayamam. maç sonu çekilen üçlüyü kaydetmeni anlarım ama maç içinde tribünleri çekmeni anlayamam. maçı kaçırıyorsun orada, dönmüş tribünü çekiyor. saçma, kusura bakmayın. sen o an rakibin ya da hakemin senin zararına yaptığı bir hareketi görmüyorsun ve tepki vermiyorsun. tribünde bir zombi oluyorsun resmen. senin orada olma nedenin sahada olanı biteni izlerken stattaki havayı yaşamak olmalı. sosyal medyada beğeni kasacaksan bir zahmet başka yere git. tabi kimin ne yapacağına karar vermek haddim değil, en fazla tavsiye verebilirim. ama taraftarları bu konuda yönlendirmek lazım. kulüp bu konuda bir çalışma yapsa ve tribünlerde bir kaç bin kişiyi doğru şekilde yönlendirse hiç yoktan iyidir. yoksa gidişat pek iyi değil.
  • 3
    olmayacak duadır.

    oldu olacak, "cüzdanlar kontrol edilip, parası olanın stada girişinin yasaklanması" yapalım. destekleyecek taraftar, "bağıracak" taraftar için telefonmuş, kameralıymış, kamerasızmış farketmez. bende de var kameralı telefon, başlığı açan arkadaşımızda da olduğunu düşünüyorum. ben de tam gaz destek veriyorum, eminim ki başlığı açan arkadaşımın da desteği tam gazdır. burada önemli olan insanların kafasını değiştirmektir. kamerasız telefonu yasaklarsın, herif 3310 ile gelir başlar konuşmaya kız arkadaşıyla. engelleyemezsin. olay tamamen zihinlerde yer edinmelidir. her maçta staddaysak eğer, bir maç müthiş taraftar desteğiyle oynadığımız maçı, bir maçta taraftarın çekirdek çitlediği maçı izlemek kâfidir.
  • 4
    (bkz: yasaklar ülkesi)

    bu yasak sebebiyle oluşacak toplumsal zarar, yasaktan elde edilecek faydadan katbekat fazladır.

    yasaklar hukuk devletinde istisna olup toplum yararı nedeniyle getirilebilir. terazide faydası bariz şekilde ağır basmıyorsa o kural yasak değil, diktatöryal zorbalıktır.

    her sorunu yasakla çözmek faşizmin araç menüsündeki kısa yollardan biridir.
  • 6
    gördüğüm kadarıyla mümkün değildir.

    birincisi, ülkemizdeki hangi kulüp %90-95 oranında stadyum doluluğu yakalayabiliyor? stadyumumuz 50 bin küsür kişi kapasiteli, 30.000 kişi gelince çok şükür diyoruz. onlarca yıllık kombine sırası olan kulüpler gibi değil ülkemizdeki kulüpler. dolayısıyla kulübün veya federasyonun kameralı telefonunu kullanacak adama yasaklama getirmesini beklemek pek realist bir bakış değil. sen "yahu onlar zaten takımı desteklemiyor, ne eksilir ki?" diyebilirsin. ne eksilecek, kulübün kasasına girecek üç beş kuruş eksiliyor. hiçbir kulüp de bunu istemez, dolayısıyla bu mesele yasaklanmayacak.

    ikincisi, açın mesela pink floyd - comfortably numb pulse canlı performansını. ya da eminem'in 2000'lerdeki bir konserini. o da olmadı camel, radiohead falan. 2005 öncesi olsun ama. ya da 2000. yorumlara bakarsanız ne görürsünüz söyleyeyim: ne güzel seyirci/dinleyici, telefonlar henüz ortaya çıkmamış herkes anı yaşıyor tadında yorumlar. bu gözler tiyatroda flaş patlatarak fotoğraf çeken gördü. artık telefon, instagram'a bir şeyler atmak, yer bildirimi yapmak büyük çoğunluğun yaptığı şeyler. bunları ben yapmıyor olabilirim, ancak ezici çoğunluk yapıyor.

    şimdi ne bekliyoruz biz?
    kulübün veya federasyonun zaten gelen az sayıda taraftarın bir kısmına sen gelme demesini mi? imkanı yok, geçelim onu.
    yasak getirmesini mi? yasak gelirse bu insanların yine önemli bir kısmı maça gelmez. adam maça gidip çekmek yerine pahalı mekana oturur, orada yine çekeceğini çeker maçı izlerken.
    beklentilerden hiçbiri gerçekleşecek gibi değil özetle.

    bugün konserlerde de herkesin elinde telefon, tiyatrolarda da, sinemada da, maçta da. en azından ülkemizdeki maçlarda, buna bir çözüm üretmek de imkansız. yasağın gelmeyeceği bariz ortada. geriye insanları ultraslan stili dövmek/dövdürmek falan kalıyor. ya da herkesle tek tek tartışacaksınız, %99'u sanane diyecek, yine kavga edeceksiniz.
  • 7
    zor o i$. periscope ilk çiktiginda, yani meerkat henüz kendini piyasadan çekmeden önce, 2015 usopen'da güvenlik görevlileri telif haklari nedeni ile cep telefonlarindan meerkat veya periscope üzerinden yayin yapan herkesi di$ari çikarmaya çali$mi$lardir. ancak bu münferit bir hadise olarak tarihin tozlu sayfalarina kari$ip, unutulup gitmi$tir.

    benim periscope ile tan$mam 2016, hatta tam tarih vereyim 15 temmuz 2016'ya tekabul ediyor. o gece kayinpederlerde oturup çay içiyoduk, birden bir hareketlilik olunca darbe oluyor dedi kayinpeder, tv'lerden yayin alamayinca twitter'a yönelmi$, periscope linkini görünce bu ne la dememle birlikte birden kendimi köprüde canli yayinda bulmu$tum. bir kaç ay sonra, dur lan bakiyim bunlar maç yayini da yapar kesin deyip, birden kendimi burda bulmu$tum (bkz: periscope/@loewenherz).

    velhasili kelam yazildigi gibi o ülkede bir diktatör yoksa zor o i$ anacigim. bence beinsports, skysports gibi $irketler $imdiden farkli arayi$lara yönelsinler. bu i$ onlari a$ar.

    ha, genel olarak umuma açik yerlerde cep telefonu kullaniminin azaltilmasi taraftariyim. yemek gelir, $ak fotografini çeker, falancayla falan yerde bunu yiyoruz. x yere tatile gider, $ak foto, $ak posting. hatta postingler tatil yerine gitmeden daha evden çikarken ba$lar.

    inanin nefret ediyorum sürekli yedigi her haltin fotografini çekip sosyal medyada payla$an insanlardan.

    $ahsen sosyal medyayi sadece haber almak için kullaniyorum (whatsapp'i ileti$im için). bu konuda söyleyeceklerim bu kadar hakim bey.
  • 9
    bir insan haklari ihlalidir. maça giderken, maç esnasinda veya cikisinda hiç mi telefona ihtiyacimiz olamaz? çolugumuzu, çocugumuzu gonderiyoruz maça, basina bir sey geldiginde beni aramak yerine tezahurat mi yapacaklar yolun ortasinda? telefon yasaksa gondermem cocugumu cehennem gibi 50 bin adamin oldugu yere diyecek binlerce aile var bu ulkede ve haklilar. ayrica size ne ulan? her boka yasak, her boka yasak! yettiniz artik. hayatimda maca gidip fotograf cekmedim ama ceken de ceksin. cok sevdigi bir futbolcuyu, stadi, çimi, parkeyi olumsuzlestirmesinden size ne?

    kamerasiz telefon mu kaldi ayrica? panasonic g600 satiliyor sanki ortamlarda.
  • 10
    ana fikrine katıldığım önerme. ancak şöyle bir sorun var. bu devirde telefon çok büyük bir ihtiyaç ve insanlara maça giderken yanına alma demek çağın gerekleriyle tamamen uyuşmayan bir hareket olur. yasaklarla da bu tarz şeylerin çözülemeyeceğine inanıyorum. bunun tek ama tek çözümü, insanlara önemli olanın üzümü yemek olduğunu, bağcıyı dövmek olmadığını anlatmak.
  • 12
    saçma önermedir arkadaşım.
    birincisi insan hakları ihlalidir.
    ikincisi bu devirde kamerasız telefonu olmayan kaç kişi kaldı? maça gitmek için kamerasız telefon mu alalım? ben maça gittiysem o maçtan keyif almaya, tezahürat yapmaya gidiyorum ama maça gittim diye de geri kalan bütün hayatımı çöpe atamam. acil bir durum olabilir ve o durumda bana ulaşabilecekleri tek yer o telefon.
    ayrıca maça gittiğimde resim çekmek istememin kime ne gibi zararı olabilir ki?
    tezahürat zamanı tezahürat ederiz zaten.
  • 13
    pek tasvip etmediğim bi yasaklama önerisidir. ama kullanılmamasını rica etme olabilir. mesela resmî galatasaray twitter hesabından ve ultraslan "sevgili taraftarlar çok oynuyonuz bu siktiğimin ile, lütfen maçta story atmayın, daha iyi bi galatasaray için çok telefonla uğraşanları nazikçe uyarın." diye tivit atabilir. %100 etkili olmasa bile %40-50 azaltır diye düşünüyorum.
  • 15
    tek bir açıdan bakınca hoş bir öneri gibi duruyor fakat telefon sadece resim-video çekmeye yarayan bir cihaz değil, telefon maç öncesi sonrası her an ihtiyaç duyulacak bir cihaz... ayrıca mevzuyu telefona odaklarsak, çözümü yanlış yerlerde aramış oluruz.

    tezahürat yapmayan, maça odağı kaybolan taraftarın, ilgisini maça çekmek maçta tutmak için sosyal medyada ve stadyumda ilgi çekici duyurular vs vs olabilir. bu şekilde dikkat çekilirse herkes için en güzeli olur en mantıklısı olur. yasaklamak çözüm olmaz aksine yeni sorunlar yaratır.
  • 16
    yasaklanmasın. yasaklamak çözüm değil. bizim lisede de kameralı telefon yasaktı ki o zamanlar kameralı telefonlar yeni yeni piyasaya çıkıyordu. samsung e250'nin 300-400 lira olduğu zamanlar. en pahalı telefon öğretmen maaşının çeyreğini geçmiyordu falan yani. ne oldu sonra, babama bir benzin şirketinin kampanya olarak verdiği nokia 1200 ile lise hayatımı geçirdim. https://urun.n11.com/...-telefonu-P116765946

    olay yasaklamakta değil. devir iletişim çağı, insanları bir de kamerasız, akılsız telefon masrafına sokmanın anlamı yok. telefonu evde bırak gel de diyemezsin. insanlara "kardeşim bir organizasyonu iki saat kayda alıp evde izleyeceğine o anın tadını çıkar" düşüncesini yerleştirmek lazım.

    görüyorum ekrandan. gol oluyor adam elinde telefon oyuncuların sevincini çekiyor. babacım bunun yerine tanımadığın insanlarla kucaklaşıp birilerinin üstüne atlayın ya. valla öyle daha güzel. duyuyoruz sağda solda, ne dostluklar doğuyor. gol sevinçlerinde kendinizden geçmek yerine kayda alıp, evde tekrar izleyip kanepede kendinizden geçmeye çalışıyorsunuz. yapmayın, etmeyin.
  • 17
    geçelim bütün spor organizasyonlarını, konserlerini falan da kendi stadımızda bu işi nasıl önleriz ona bakalım. bu işin bence tek olur tarafı şudur; yönetimle bağlantıya geçilir, futbolcuların maça "telefonu bırak maçı izle" tarzı bir pankartla çıkmaları sağlanır, aynı ya da benzer bir kaç pankartın stadın muhtelif yerlerine asılması sağlanır. bu, 2-3 iç maçta tekrarlanır. gerekirse koltuklara tanıtıcı broşürler bırakılır ve tabi ki sosyal medyadan da desteklenir bu çalışmalar. başlığı açan arkadaşın duygularını çok iyi anlayıp ona katılsam da maalesef bu iş yasaklamayla falan olmaz.
  • 19
    bilinçli bir birey popüler kültüre karşı dik durur. yani telefonu kullanıp kullanmama insanın özbenliğiyle ilgili bir durumdur. teknolojiye karşı koyabilme, beşeri kalabilme durumudur. paris louvre müzesine gittiğimde meşhur mona lisa tablosunun önünde yüzlerce turist elinde fotoğraf makinasıyla fotoğrafını çekiyordu ben durdum tabloya baktım fotoğraf çekmeye gerek duymadım. kimine göre anı ölümsüzleştirmedim ama hissiyatı ölümsüzleştirdim.
  • 22
    bu tarz bir yasak yanlıştır. olumsuzluklarla sonuçlanır.

    amaç maçın içinde olmak, rakibi ve hakemi baskılamak, coşkulu bir ortam oluşturmak ise kimseyi üzmeden yapılacak etkili hamleler var.

    1- #telefonubırakanıyaşa gibi sloganlarla insanlara derdimizi anlatmak, bilinçlendirmek bir yöntem. bunların işe yaramayacağını düşünmek hem insanları küçümsemek hem de baştan pes etmektir. sosyal medyayı ülkemizde bizim gibi kullanan başka takım taraftarı var mı? bu şekilde başta 100 kişi kazanırsın, sonra 1000, sonra 10.000...

    2- borussia dortmund'un gelbe wand tribünü gibi bir ya da iki kale arkasında koltulkarı söküp etkili tezahürat yapan ateşli taraftarları bir araya getirmek ve bu sayede ayrıca kapasiteyi artırmak da bir diğer hamledir. (dortmund'da avrupa maçlarında uefa kriterleri gereği koltukları takıyor, sonra geri söküyorlar)
    ben kombinemi stadımızda her sene başka yerden alıyorum. sezon içinde de kombinemden bağımsız farklı tribünlerden bilet alıp gözlem yaptığım oluyor. üçlü çekildiğinde "çök çök" diyen müşteri ile "tek başına zıplarken yalnız kaldığını hisseden" taraftar aynı tribünde olabiliyor. bu hamle ile bunların önüne geçeriz, herkes rahat eder. legia warszawa'nın stadında tüm tribünler mi bağırıyor? hayır. kale arkasındaki kemik tayfa sesiyle ortalığı kasıp kavuruyor ve şovunu tüm dünyaya yapıyor. gelbe wand da böyle. bursaspor'un teksas'ı da böyle. koreografiler de genelde buralarda yapılıyor. tüm tribünlerin katıldığı koreografiler azdır. 50.000 kişiden aynı şeyi bekleyemezsiniz ama 8-9.000 kişiyle öyle bir şov yaparsınız ki rakibin aklı gider.

    3- sürekli yarışan, her sene avrupa'da ilerleyen bir takım yapıldığında zaten ilgi kaybolmayacak, kültür oluşacak. tribün bir kültürdür, zamanla olulşur. bu kültür kısmen yok muydu bizde? vardı. işte son sözüm de o kültürün yozlaşmasına yol veren abilerime:

    sami yen kapalısındaki abilerim, eski açıktaki kardeşlerim;

    passolig çıktı, tff şöyle yaptı, şike cezalandırılmadı, siyaset spora karışıyor vb. gerekçelerle siz gidince yerinize müşteriler geldi. tribünler yozlaştı. bilirsiniz hayat böyledir. sistem, boşluğu hemen doldurur. biz passolig'e bayılıyor muyuz, siyasete hayran mıyız? şikeye ceza verilmemesinden mutlu muyuz? siz tepkinizi tribünden uzaklaşarak verince ne kazandınız? galatasaray kaybetti. biz tepkisini stadda verenler yalnızlaştık. hepimizin ortak sevdası galatasaray değil mi? bırakın allah aşkına şu boykotu artık da olması gereken yerde, tribünde hep birlikte tepki verelim neye tepki vermemiz gerekiyorsa. şikeye de, spora karışan siyasete de, tff'ye de, passolig'e de... sizin boykotunuz başkalarına yaradı, galatasaray'a değil! tribünler yozlaştı, akıllı telefon taraftarı arttıysa, sebebi sizin tribünden uzaklaşarak bu duruma yol vermeniz. ulan top rakipteyken ıslığa başlıyorum, yanımdaki ters ters bakıyor. durmam imkansız en sonunda pes edip başka yerden izliyor. kendi bilir, isterse evinde izlesin ben o ıslığı çalarım. tribünlerin halinden memnunsanız siz bilirsiniz, değilseniz evde oturup dırdırlanmak yerine gelin birlikte olalım. galatasaray iyiyse de kötüyse de her olan bitene yerinde tanıklık edelim.

    lütfen eve dönün artık!
  • 23
    kişisel özgürlükler başkalarının hayatını etkilemediği sürece kısıtlanamayacağı için mantıksız öneridir. bugün bunu diyen kişi için bende farklı öneriler sunabilirim. mesela maç anında ibadethane kapatılsın sonra tuvaletler kapansın sonra koridora çıkmak yasaklansın ki herkes sadece maça odaklanasın. hatta jammer koyalım arama vs yapılmasın.

    sonuç olarak herkesin tercihine karışamazsınız. ama bu sizin özgürlüğünüzü kısıtlıyorsa ayrı bir nokta. mesela sigara yasağı gibi. farklı insanları rahatsız ediyor sağlık açısından.
  • 24
    yaşadığı her anı fotoğraf çekerek sosyal medya hesaplarında (facebook, twitter, insagram ıvır zıvır) paylaşan insanlara ben de hafiften kıl oluyorum ama bunu bir sorun olarak görmek ve yasaklanmasını talep etmek sağlıklı bir bakış açısı değildir diye düşünüyorum. "bana uymuyorsa, ters geliyorsa kimse yapmasın." bakış açısı demode bir yaklaşımdır. burada okullarda sigara içilmesi, 21 yaşından küçüklere içki satışı gibi birşeyden bahsetmiyoruz.

    barış manço'nun konuk olduğu meşhur siyaset meydanı programında dediği gibi; "yasaklamak yasaktır."
App Store'dan indirin Google Play'den alın