resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Türkiye U18
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 4878
    ilk kez sağ bekte oynadığı maç, 2006 - 07 sezonunda anfield roadda çıktığımız liverpool - galatasaray maçı. orda da ikinci yarıda sağ beke geçip hasan şaşla beraber önlü arkalı oynamış, bir frikiği direkten dönmüş ve ingilizlerin sol kanadını hasan şaşla beraber çökertmişti. (maçı 3 - 2 kaybetmiştik ama tüm golleri ilk yarı yedik.)

    2006 - 2013 arasında geçen 7 sezon boyunca çalıştığı teknik adamlar şöyle:

    galatasarayda;

    eric gerets
    karl heinz feldkamp
    cevat güler
    michael skibbe
    bülent korkmaz
    frank rijkaard
    gheorghe hagi
    fatih terim
    roberto mancini

    milli takımda;

    fatih terim
    guus hiddink
    abdullah avcı

    görüldüğü gibi altyapı eğitimini tamamen orta sahada oynamak üzerine almış bir oyuncuyu galatasaray, 22/23 yaşından sonra sağ bek kullanmaya başlamış. hem de hiçbir ön hazırlık olmadan, tamamen eric gerets spontaneliğiyle. kaldı ki sabri, kadro dışı kaldığı kalli dönemi hariç -ki onda da affedilinceyine kadronun vazgeçilmezi oldu- bütün teknik adamların öyle ya da böyle forma verdiği bir oyuncuydu, hatta frank rijkaard döneminde abduş keita ile arkalı önlü muazzam bir performans sergilemişti.

    halihazırda bir kere, sabri sarıoğlu orta sahadan, vasat bir sağ beke dönüşmüşse bile çalışma azmini takdir edeceksin. orda bir anlaşalım. bu adam azimli bir adam ve kendisine verilen görevleri hiçbir zaman savsaklamadı. yoksa biz 2011 - 12 sezonunda terimin ilk 5 6 hafta farklı bölgelerde denediği ebouénin "neden geldim istanbula" türküsü eşliğinde nasıl götü yaydığını da gördük.

    ikinci olarak, bu kadar kariyerli ve başarılı teknik adam sabriyi sağ bek için yeterli görmüşse -ilk 11 ya da yedek- kusura bakmayın kardeşlerim ama bunu öyle bok atarak açıklayamazsınız. demek ki bu adam takımda kalması gereken bir adam. yerli yabancı bütün teknik adamlar sabriyi her zaman kullanmışlar. galatasarayda sağ bek oynadığı süreçte 6 yılda 3 şampiyonluk görmüş bir oyuncu demek ki rotasyonda yeterli bir adam. buna karar veren de ben değilim, galatasaray futbol takımını yönetmiş olan teknik adamların tamamı. ortada bir "konsorsiyum" var yani.

    demek ki sevgili suserlar, teknik adamlar için "orta yapamıyor, şut çekemiyor" gibi argümanlardan daha önemli şeyler var bir sağ bek seçiminde. hele yerli oluşuna hiç girmiyorum, çünkü ben bu sözlükte orhan şam, hasan ali kaldırım, ersan gülüm, ismail köybaşı vb adamların nasıl anlamsızca övüldüğünü de gördüm çok eski olmayan zamanlarda. bu adamlar büyük takıma gelince nasıl patladılar, o da ortada.

    sabri yerlidir, yedektir ve iş ahlakına sonsuz sahip bir adamdır. bu "ahlak" kavramını onunla çalışan bütün hocalar herkesten iyi biliyor kimse merak etmesin. sabri kaptan olur veya olmaz, onu ben bilemem, o da galatasarayın iç dinamikleriyle ilgilidir ama şu şartlar altında sabri galatasaray için vazgeçilmezdir. isterse sezon boyu hiç oynamasın ama o yedekte dursun.
  • 4879
    2014'e geldik hâlâ sabri'yi savunan var.

    adam hırslıymış, yüreğini ortaya koyuyormuş, altyapıda ortasaha eğitimi almış ama defansta oynuyormuş.

    beyler uyanalım artık allah aşkına azıcık düşünelim. azıcık lan. ya arkadaş biz şampiyonlar ligi takımı değil miyiz? her sene real madrid'le maç yapmıyor muyuz?*(u: yalan mı olm?) daha geçen gün juventus'u yenip şampiyonlar liginde tur atlamadık mı?

    ya arkadaş böyle bi' takımın kaptanı sabri olur mu hiç aklınız mantığınız alıyo mu sizin? böyle bi takımın sağ beki sabri olur mu beyler? real madrid'de yıllardır gördünüz mü böyle bi' şey? barcelona'da? juventus'ta? man city'de?

    vasat dediğin adam mehmet güven'dir, aydın yılmaz'dır, emre çolak'tır, ferhat öztorun'dur. bu adam şaka lan. valla şaka.

    hangi maçtı hatırlamıyorum son dakikalarda gol atmamız gerekiyodu stoperler dahil bütün takım rakip ceza sahasındaydı ve biz duran top kullanıyorduk. topun başında sabri vardı. herkese eliyle ileri gidin diye işaret yapıp topu taa bizim kaleciye atmıştı. hatırlıyo musunuz? ben orda anladım işte siz hâlâ savunuyosunuz*

    hepsini geçtim en basitinden örnek vereyim. bugüne kadar hiç yüreğini ortaya koyarak oynadığını görmediğim, hırslı olduğunu görmediğim, sadece altyapıda değil profesyonel futbol yaşamında bile sol açıkken bizde sol bek oynayan riera kendisinden 2 gömlek 3 ceket 1 palto 8 mont üstündür.

    tamam biz de kendisinden nefret etmiyoruz. yine bizim reyizimiz olsun, yine üçlü çektirsin. ama bunu sağ bek olarak yapmasın. amigomuz olsun ona kapımız her zaman açık.
  • 4880
    galatasaray'da 11 yıl gönderilmemesinin yegane sebebi, bulunduğu dönem içinde(yani 2002-2013 yılları arası) kulüp olarak çektiğimiz maddi sıkıntılar sebebiyledir. son 1-2 sezonu saymazsak, yerli futbolcuların çoğunu fenerbahçe ve beşiktaş'a kaptırdık. böyle bir durumda forma şansı bulması pek mucizevi bir olay değil. zira aydın yılmaz da aynı şekilde yıllardır şans buluyor bu kulüpte. keza aykut erçetin'den bahsetmiyorum bile. bu takımda barış özbek, mustafa sarp gibi iki kalası da rijkaard, kalli vs. oynatmak zorunda kalıyordu. şimdi bunlarda mı iyi futbolcu olarak değerlendirilecek? bu nasıl bir mantık amk? "şu, şu, şu sabri'yi oynattı o zaman iyi futbolcu bu adam" demek nasıl bir mantık abi? açıklasın biri bana bunu ya.

    bir de en çok bayıldığım argüman; yüreğiyle oynuyor(!) yüreğiyle oynamasına kasıt auta çıkacağı garanti olan topa koşarak, şov amaçlı kendini reklam panolarına yapıştırması. ya da çok sıkışırsa fenerbahçeli 1-2 futbolcu ile boğaz boğaza gelir, tamam bu hareketi yaptı ya o seneyi artık kurtardı baba. adamın hayatı şov arkadaş bu takımda. artist artist 3'lü çektirmeler, sözde amigoluk gösterileri. o zaman alın tribünden birkaç holigan düzenli olarak idmana çıkartın, basın lisansını sürün sahaya.

    her sene avrupa'ya giden, kafasına avrupa kupasını alıcam vizyonuna sahip bir takımın oyuncusu böyle mi olmalı? hala burada bu adamı savunan ya futboldan zerre anlamıyordur, ya da galatasaray'lı değildir arkadaş. ben bunu bilir bunu söylerim.

    bunun ne b.k olduğunu zamanında kalli çözmüştü ve kadro dışı bırakmıştı. araya futbolcular girdi de affetti o zaman. keşke hiç bulaşmasalardı da, defolup gitseydi.
  • 4885
    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçında ilk yarının en iyi üç topçusundan biri. hem savunmada pozisyon hatası yapmıyor, hem pas alış verişlerinde sorunu yok, hem hücumda bruma ve drogbayla son derece iyi anlaşıyor. erciyes sabri ve brumanın olduğu kanattan neredeyse hiç gelemedi.

    bir asist ya da bir golle süslerse bu oyununu daha şahane olur.
  • 4887
    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçında, 64. dakikada sağdan rakip ceza sahasına girerken ne de olsa bir şey yapamaz hesabıyla rakip defans tarafından dokunulmayan böylece kalenin dibine kadar girip fırsat yakalayan futbolcumuz.

    edit: bazı arkadaşlarımız espri yapmaya çalıştığımı düşünmüş. aç izle kardeşim pozisyonu. adam dümdüz gidiyor kimse durdurmuyor. 3 defans oyuncusu da drogba'ya hareketleniyor. gerçek mi espri mi gör bakalım. dk. 3.10 civarı.

    http://www.ligtv.com.tr/...alatasaray-mac-ozeti
  • 4889
    fikrim hala değişmedi. kendisi hakkında girdiğim entry en ofsayt entryim oldu ama hala fikrim değişmedi. ön yargılarınızdan kurtulun.

    (bkz: #1371077)

    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçında ataklarımızda hep vardı. sezer bircan'ın gözünden de kaçmamış bu pas to asistler.

    ayrıca oyun zekası olarak hiç kötü olduğunu düşünmüyorum. oynadığımız oyun sisteminde üzerine düşen yük defansif ve ofansif anlamda fazla. bu da gözlerden kaçmasın lütfen

    edit: oyun zekasının hücum tarafında ortalama üstü. defansif kötü. kabul ediyorum.
  • 4890
    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçında bile eleştirilen kaptanımız. ne kininiz varmış arkadaş. bir de kalkmış espriyi yapmaya çalışmış, neymiş rakip defans dokunmamışmış, orta yapamamışmış. daha da vahimi çek git diyen olmuş. vallahi pes. yemin ederim biz taraftar olarak bir boktan anlamıyoruz.

    (bkz: arap sen eleştirme, bokunu çıkarıyorsun)
  • 4891
    hala"bruma ile iyi gibiler", "bugün iyiydi eleştiren taş olur" diye tuhaf cümleler ile savunulan futbolcu(!) ya arkadaş biz başka maç mı izledik? 28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçı'nda rakibin bütün atakları bu adamın olduğu taraftan geldi. erciyes'in golünde verdiği açığı bruma'nın kapatmaya çalışmasını geçtim, golü atan yasin öztekin'i takip etmemesi ve adamı izlemesi tek kelimeyle faciadır.

    ve bu facia şu an galatasaray formasını giymekte, dahası kaptanlık bandını takmakta daha dahası bazı kişiler tarafından da hala destek çıkmakta.

    adamda hücum desen yok, savunma desen yok ne işe yarar bu adam? kaptanlığı bile beceremiyor. bugün sarı kart gören melo'nun tartışmayı büyütmemesi için selçuk koşup olaya müdahale ediyor. bu armut ise uzaktan izliyor olan biteni. hani melo'ya kasımpaşa maçında pazubandını gösteriyordu. pazubandı takılmakla mı kaptanlık yapılıyormuş bu takıma?

    lütfen defol git artık şu takımdan. hiç değilse erman kılıç kadar şerefin olsun. o bile oynayamayacağını anlayıp takımı sömürmemek için gitmek istedi. lütfen defol git artık.

    ek:

    resimleri de ekleyeyim hemen buyrun atağın başlangıcı;

    http://u1312.hizliresim.com/1j/w/vzc3r.png

    ve atağın sonu;

    http://u1312.hizliresim.com/1j/w/vzc65.png

    bu adamı "galatasaray kaptanı :(" diye savunanlar bi zahmet gidip bayan voleybol falan izlesinler. çok heyecanlı maçlar oluyor orada da. futbolla ilgilenmeyin arkadaşlar siz boşuna.
  • 4893
    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçının ikinci yarısında, ilk 15 - 20 dakikada acaip bir konsantrasyon eksikliği ve gevşeme yaşamış olan galatasaray futbol takımının kaptanı. yediğimiz goldeki hatası önemsiz, ondan daha büyük hatalar yaptı ikinci yarıda ama, kayseri erciyesin bunları değerlendirecek ayakları yoktu.

    yine de genel olarak iyi oynadı. 3 golde de gol öncesi pas kendisine ait olmuş, bu da hoş bir durum oldu. ikinci devre daha diri ve toparlanmış bir şekilde hizmetine devam edecektir. formayı da ebouéden daha çok hak etmektedir.

    edit: gol öncesi değil, asist öncesi pas olacak o tabii.
  • 4894
    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçı'nda 3.gol öncesi gol pasının kendisine ait olduğu söylenen zat. ağır bir ironi mi yapılmış, başka maç mı izlenilmiş ben anlamadım. zira 3.golde, golün pasını muslera vermiştir;

    http://youtu.be/MDBfB9hgcVM?t=56s

    muslera'ya geri falan mı döndü golden önce, acaba bunu mu nimetten sayıyorsunuz merak ediyorum? adam öyle bir duruma getirilmiş ki bir kısım taraftar arasında, golden 20 dakika önce topa dokundu diye savunulacak utanmasa.

    eboue'nin en kötü halini bile kendisine tercih ederim arkadaş.
  • 4897
    son iki maçtır drogbanın tirübüne gönderdiği topları yazmaya cesareti olmayan hayatında halı saha maçında bile orta açmamış, sözlük yazarlarının futboldan anlamanın yolunun sabriyi eleştirmekten geçtiğini düşünmeleri aslında ne kadar düşünemediklerinin bir kanıtıdır. içten içe mancini nin bile sabriye forma vermesiyle adeta çılgına dönen sözde galatasaylılar tıpkı ezik fb taraftarı gibi sabriye çullanmaya devam ederler. o zaman şunu kabul edin canınızı yiyim sizin hemde kedi canınızı 2003 ten itibaren gerek milli takımın gereksede galatasarayın başına geçen mancini dahil hiçbir teknik direktörün futboldan anladığı yok hepsi gidip voleybol maçı izlesinler..

    * ofsayt manyağı yapmazsanız hepiniz sabri gibi olun inşallah.. (tabi olabilirseniz) ki sanmıyorum
  • 4898
    kötü oynamadığı maçta bile eleştiriliyor. buna taraftarın sabri paradoksu neden oldu.

    başta kötü şutları yüzünden dalga geçilmeye başlandı, geçilen dalga çoğu kişinin hoşuna gitti ve sabri "taşağı" devam etti. taşak devam ettikçe yaptığı her hata izleyene batar oldu. normal topçu yapsa "aahh hasiktir" denip geçilecek, hangi topçunun yaptığı o an bile hatırlanmayacak hataları sabri yaptığı zaman yemediği küfür, "sabri işte nolcak" gibisinden geçilmeyen dalga kalmadı. hatalar normal olarak devam etti, haliyle taşak da arttı ve bu paradoksla bugünlere geldik.

    28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçında ataklar hep onun kanadından gelmiş. peki bunun nedeni ne biliyor musun? sensin. sen itibarsızlaştırdın kendi topçunu. sabri üzerinde en çok taşak geçen kesim kendi taraftarı. yıllardır ne kazmalığı kaldı ne bişey. rakip antrenör de görüyor ki sabri oyunda, haa bu nasılsa kazma biz buradan yüklenelim diyor. sorsunlar tüm teknik direktörlere, galatasaray savunmasının sağında sabri varsa diğer kanat yerine hep orayı tercih ediyorlardır bu yüzden. sabri çok iyi futbolcu değil evet, ama ona da o kadar ekstra yüklenirsen 1-2 pozisyon verim alırsın illa. 28 aralık 2013 kayseri erciyesspor galatasaray maçında hakan balta çok iyi oynadı deniyor. hayır efendim katılmıyorum iyi oynamadı. ama kötü de oynamadı, çünkü ölçemiyoruz. adamın kanadından nerdeyse hiç gelmediler ki.

    genel olarak bizim maçlarla ilgili taktik, diziliş vs. yorumların hepsini okumaya çalışırım. bazen okuduklarım bana futboldan gram anlamadığımı hissettiriyor. ve üzülüyorum amk onca zamanımı döktüğüm, hakkında sürekli okuduğum sporu bilmediğimi hissetmek üzüyor. maçlarda mevkilerin karşıladığı oyuncular var ama adam adama markaj oynadığımızı sanmıyorum, oynadığımız toptan da bu anlaşılıyor zaten. sabri'nin kanadındaki eleman golde ortadan ilerleyip içeri giriyor, uzaklaştırmak istediğimiz topu ceza sahasının ortasından gol yapıyor, ve biz de sabri neden onu kovalamadı diye kızıyoruz. ben burasını anlamıyorum işte. benim bildiğim o adamı stoperin karşılaması gerekiyor, artık o adam onun işi. hayır istendiği gibi olsa ve sabri adamı takip etse ve penaltıya sebep olsa, bu sefer ya senin orada ne işin var denecek. biliyorum çünkü sabri o.

    bu adam paslarını, ortalarını son yıllarda geliştirdi, sen bunu görmek yerine 'sabri reyiz'le taşak geçmeyi sürdürdün. elin spikeri real maçında onun için "he's make the difference" derken sen bozuk saat günde iki kere bikbik geyiği yaptın. hala orta açamıyor dediğin adam daha geçen hafta trabzon karşısında galibiyeti getiren golün ortasını açtı. bozuk saat di mi evet.

    olm nefret etmek kolay, azıcık sevin ne bileyim en azından bırakın artık yine mi sabri gibisinden söylemleri. çabalamayan, gamsız bi topçu olsa daha mı iyi. gökhan gönül ve sabri'den başka bana daha iyi yerli sağ bek sayın. sayamazsınız yok çünkü. ayrıca sıçan bi gökhan gönül sabri'den daha beter saç baş yoldurur o da var. diğer futbolcular yapsa sallamayacağınız hatalarda sabri'ye sallamayı bıraksanız siz de lan aslında o kadar kötü değil diyeceksiniz inanın bana.
App Store'dan indirin Google Play'den alın