resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Türkiye U18
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 4914
    hâlâ altyapımızda yetiştiği için "galatasaray'ın çocuğu" mottosuyla savunulan futbolcu.

    sabri: "ben galatasaray'ın çocuğuyum!"

    bülent korkmaz: "biz orospu çocuğu muyuz??!?"

    evet böyle bir diyalog yaşanmadı çok şükür* ama evet ben söylüyorum bülent korkmaz artvin hopaspor'un çocuğu mu? o da altyapıda yetişti, bütün futbolculuk kariyerini galatasaray stoper mevkiinde geçirdi. uefa, süper kupa'da o vardı. 4 sene üst üste şampiyonlukta da vardı. avrupa'da oynama hayali galatasaray'da oynama hayalinin yanından bile geçmedi hiç.

    sonra ne oldu?

    bülent korkmaz kadro dışı bırakıldı.

    kim tarafından?

    en büyük başarılarını beraber yaşadığı hocası fatih terim tarafından.

    peki bu adama jübile yapıldı mı?

    hayır.

    peki hakan şükür? o galatasaray'ın altyapısında bile yetişmedi. ama belki de bir neslin galatasaraylı olmasını sağladı. galatasaray'ı hayatına sığdıramadı hakan şükür. çünkü o kadar galatasaray aşığıydı ki cimbom hayatından taştı. yaşadığı büyük başarıların yanında yeri geldi parasını alamayan kardeşlerine kendi cebinden para verdi. takımının en başarılı, en mutlu günlerinde olduğu gibi en başarısız, en sıkıntılı günlerinde de yanındaydı. kendisi iki kez avrupa'ya gitti ama ikisinde de döndüğü yer yine yuvasıydı.

    ama o bile yeri geldi kadro dışı bırakıldı ve ne yazık ki ona bile bir jübile maçı fazla görüldü.

    şimdi de bir başka "galatasaray'ın çocuğu"na bakalım. galatasaray altyapısında yetişip henüz 17 yaşındayken ligde ve avrupa maçında forma verilmiş, hagi gibi bir efsane'den futbolla ilgili başka kimseden öğrenemeyeceği dersler almış, bülent abisi gibi uefa ve süper kupa sevinci yaşamış bir isim. çubuklu tosun.

    o ne yaptı?

    daha bismillah 20 yaşında bedavaya avrupa'ya kaçtı.

    sonra türkiye'ye döndü mü?

    evet.

    kime döndü?

    altyapısından çıktığı takımın ezeli rakibine.

    tam net sayı veremem ama amatör kulüpler de dahil tahminen 5 bin futbol kulübünden en son gitmesi gereken takıma gitti. hatta bu da yetmezmiş gibi her galatasaray maçında çirkeflik yapıp futbolcularla tartıştı hatta kavga etti. ve belki de bu kardeşimiz altyapısında yetiştiği takımın ezeli rakibinin forması altında bülent abisinin bile yaşayamadığı jübile sevincini yaşayacak.

    yani asıl mevzuya gelirsek; altyapıdan çıkmakla galatasaray'ın çocuğu olunmaz. galatasaray'ın çocuğu olmak istiyorsan kendini bu formaya adayacaksın.

    şimdi gelelim sabri kardeşimize. bu arkadaşın altyapımızdan çıkması dışında bana bir tane olumlu hareketini söyleyebilecek olan var mı? ha pardon bi' de maçtan sonra üçlü çektirmesi dışında.

    onu da anlamış değilim. hadi 26 şubat 2009 galatasaray bordeaux maçında son dakika golü atarak turu geçmemizi sağladın eyvallah. ondan sonra üçlü çektirmek sonuna kadar hakkındı. peki ama kayseri erciyesspor maçından sonra üçlü çektirmek niye? neyi kutluyorsun sabri kardeş?

    sahanın en çok koşan ismi sabri'ymiş alakası bile yok. ben size sahanın en çok koşan ismini söyleyeyim: maçın hakemi!

    sabri'yi ben nedense sadece topu kaptırdıktan sonra koşarken görüyorum. normalde rakip bize göre sağ kanattan atağa kalktığında sabri ya ilerde oluyor ya da olması gereken pozisyonun çok alakasız bir yerinde.

    son olarak,

    30 yaşında bir futbolcu düşünün ve bu adamın tek savunulduğu özelliği çok koşması olsun.

    teşekkürler sarbi bize yaşattıkların için gerçekten teşekkürler "galatasaray'ın çocuğu".
App Store'dan indirin Google Play'den alın