• 401
    hiç ağlayıp sızlamanın anlamı yok. almayın arkadaşlar. binlerce insan bu kartları aldı. alan razı olunca gömende acımıyor. bu kartlara talep olmasaydı, gs-fb-bjk den kart alan sayısı mesela 300-500 kişi gibi bir çok çok düşük bir sayıda sınırlı kalsaydı 3. hafta passolig felan kalmazdı. kimse 3-4 hafta maça gitmezse ölmez! tvden izlersiniz olur biter. birlik olunamadı ve şimdi eline fırsat geçenler acımadan yerleştiriyorlar.
  • 5
    --- alıntı ---

    gelecek haftaya uygulamaya geçecek e-bilet uygulaması ile birkaç bilgi vereyim size. bir kere ismi bok gibi passolig koymuşlar adını.

    tabii ki çalık grubunun aktif bank'ı üzerinden gerçekleştiriliyor bu uygulama. isterseniz kredi kartı olarak da kullaniliyor.

    e-bilet nedir? zararlari nelerdir?

    e-bilet şudur, her taraftar bu kartı almak zorunda. yoksa maça gidemiyor. yani biletix'ten bilet alayim maca gideyim devri bitti. mesela ben bu sezon hic futbol macina gitmedim. sali aksami niyetlendim carsamba gunu ksk macina gideyim diye. yooooooook oyle kafana gore maca gitmek. once passolig alman lazim. alayim abi hemen. yooooook. yapistir bakalim once 15 tl'yi calik abine sana kart gondersin. bitti mi? yoooook. karşı odemeli 5,5 tl de kargo parasını uçlan bakalım. ölsün mu bu kargocular açlıktan. nasıl dönecek bu çark?

    karti alirken mutlaka takim secmek zorundasin. mesela 20 yasinda bir insansin. kiz arkadasin takim tutmuyor. birlikte maca gitmek icin kiza passolig cikariyoruz. haliyle maca gittigimiz takimin taraftari oldugunu yaziyoruz ki maca girebilsin. sahane mesela kiz arkadasin bundan boyle galatasarayli. ama futbolla falan da hic ilgisi yok. mesela kizdan ayrildin, tamam olabilir. kismet degilmis. kiz fenerbahceli birisiyle cikmaya basladi. erkek arkadasiyla fenerbahce macina gitmek istiyor; ama passolig'i galatasarayli. bok gider! cunku fenerbahce isterse galatasaray passolig'e sahip hickimseyi maca almama hakkina sahip.

    deplasman tribunune giris yasak, ben de fb tarafina gideyim en azindan maci canli izleyeyim dersen de yassssaaah hemserim giremezsin. ne isi var futbolseverin macta! ac televizyonu seyret.

    sezon bitti. bir sonraki sezon basliyor. neyse allah'tan bizim passolig'ler hazir. yooooook. passolig sezonluk. bayil bakalim calik abine 15+5,5 daha. o da insafliysa. `50 lira yapsa seneye kim ne diyecek?`

    tekrar yazarim bu konuda. daha bak fişleme işine falan hiç girmedim. zaten herkes takım tutmak zorunda olması gerçeğine girmiyorum hiç. `yurtdışından gelen adamlar için nasıl olacak bu işler bilen var mı?`

    hay sizin allah belanizi versin be, bir maça gideceğiz burnumuzdan getirdiniz!

    --- alıntı ---
  • 443
    ben bu merete bu yıl bulaştım. senelik kart ücreti olan galatasaray, fener ve beşiktaş yerine tff passolig seçtim ve tek seferde 16 tl ödeyip kurtuldum. istediğim her statta her tribüne girerim. yarın öte gün beşiktaş - trabzon maçı olsa sırf keyiften bjk tribününde de trabzon tribününde de seyredebilirim. ama galatasaray passoligim olsa ilk kontrolden geri çevrilirim.

    işte bu yüzden ve aylık aidat ödememek için tff passoligi seçtim.

    biz gs sözlük grubu ile maçları samiyen kapalı ve eski açıkta toplamda 80-90 kişiye varan sayılarla izledik. düşünün bu sözlükten o kadar kişi her iç saha maçında önce sokakta oradan tribüne toplanıp giderdik. passolig çıktığından beri çevremdeki çoğu insan hatta 12 yaşından 32 yaşına sadece birkaç iç saha kaçırmış geri kalanına gitmiş arkadaşlarım hiç gitmediler.

    ancak bu kadar hızlı tepki alınabilirdi. yani ne yapsam da şu stada seyirci girmese deseniz anca bunu yapabilirdiniz. dışardan çekirdek sokmak yasak içerde satılıyor, dışardan su sokamazsın içerde damacana al istersen. statlar da böyle boktan yerler oldu. saraçoğlu'nda bile internet doğru düzgün çekmiyor. ben hakkıyla internetin çektiği bir mersin stadını gördüm açıkçası. bu kadar kötü imkanlarda maç izlerken üstüne bir de bilet fiyatları, onun da üstüne passolig.

    yemin ederim 50 yaş altı erkekler stada giremez deseniz bu sonucu alamazdınız. nasıl başardılar helal olsun.

    ayrıca mesele kart almakla da bitmiyor. istediğin yerden bilet almak için 1 milyon tane prosedür var.

    rant yine elde edilebilirdi, bu karttan gelecek para kadar vergi bindirirdin kulübe giderdi, direkt seyirciye yapınca 3-4 yer birden kaybediyor.

    şu iktidarın bu ülkeye verdiği zararları telafi etmek yemin ediyorum 10 yıldan fazla alır. daha passoligi kaldırcan, özelleştirilen kurumları önce denetleyip sonra devletleştireceksin falan.

    yurtdışına gidin abi. 26 yaşından küçük gençlere tavsiyem, hemen yurtdışına gidin. bedavaya bile gidebilirsiniz. şansınızı zorlayın bu sirkte maymunlaşmaktansa...
  • 726
    neden elektronik bilet sistemine geçildiği ile ilgili sitesindeki yükümlülükleri şu şekilde;

    6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun ile uygulamaya alınan elektronik bilet sistemi ile sporda şiddet olaylarının azaltılması, insanların küfür ve şiddetin olmadığı tribünlerde karşılaşmaları seyredebilmesi, biletsiz seyircilerin giriş yapmasının önlenmesi, çocuk ve kadınların daha çok stadyumlara gelmesinin sağlanması, şiddete ve olumsuz tezahüratlara sebep olan bireylerin tespit edilerek müsabakalardan men edilmesi ve karaborsa bilet satışını engellemek amaçlanmaktadır.

    biletsiz seyircilerin giriş yapması önlendi mi?

    stada binlerce polis kıyafetli, simit sarayı çalışanı, bilmem nerenin adamı diye girenleri gözlerimle görüyorum.

    çocuk ve kadınların daha fazla tribünlere gelmesini sağladı mı?

    6 yaşından büyük çocukları, koca koca memurları kapılardan geçirirken almıyorlar. eskiden bu olay daha esnekti. çocuk gibi görünen herkes stada gelebiliyordu. oysa ki bırakın çocukların çoğalmasını, neredeyse dar gelirli hiç bir ailenin çocuğu stada giremiyor, bilet alamadığı için.

    geldik en önemli konuya. şiddete ve olumsuz tezahüratlara sebep olan bireylerin tespit edilerek müsabakalardan men edilmesi, seyircisiz maç olayı ortadan kalktı mı?

    yaklaşık 10 yıldır kombine sahibi birisi olarak, son 3 sezondur gittiğim her maçın ertesi tribün cezası yedim. birçoğunuz da eminim yemiştir. bununla ilgili sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmelerini beklemek bizim sorumluluğumuz mu, yoksa bizi müşteri gibi gören kulübümüzün buna bir önlem alması gerekiyor mu, bilmiyorum. ancak birey olarak yapabileceklerimizin kısıtlı olduğu malumunuz. kulübümüzün acilen bir çözüm üretmesi gerekiyor.

    karaborsa bilet satışını engellemek diğer taahhütleri.

    sadece karaborsayı legalleştirdiler. eskisinden daha fazla ve aleni yapılıyor artık. üstelik bir kolaylık daha var. eskiden karaborsa yalnızca yüz yüze yapılırdı. şu anda oturduğumuz yerden karaborsa işlem yaptırabiliriz.

    sitelerinde üye sayısı şu anda 4.605.175 kişi olarak görünüyor. kişi başı 50 lira aldıklarını varsayarak ortalama 230 milyon tl'lik bir havuzdan bahsediyoruz. üstelik sattıkları kredi kartları ve açılan hesaplar cabası. verdikleri hizmet ve taahhütler dalga geçer gibi. kulüpler önlem almazsa kişisel olarak hak arama ve doğru örgütlenmeyi amaçlamak önemli sözlük.
  • 767
    bilet kesecek firmanın adı değişir, sistem aynı kalır. yeni uygulamaya da yine tc kimlik no ya da pasaportla kayıt olmak, kimliğinize işletmek gerekiyor. yani eskisi gibi kağıt bilet vs. geri dönmüyor maalesef.

    6222 kalkmadı. kanun halen daha aynı şekilde devrede. yine bıometrik veriler dahil tüm kimlik bilgilerinizi vererek bilet alabileceksiniz. sadece hangi firmadan hizmet alacaklarına kulüpler kendi karar verecek.

    passoligde iyi kötü bir düzen oturmuştu şimdi her takımın maçı ayrı şirket, ayrı prosedür, ayrı altyapı. tam bir kaos ortamı olacak. hem de passolig sayesinde ak ile kara belli oluyordu. lafta 50 milyon taraftarımız var diyen kuru gürültüleri stad doluluk orani ya da hangi takımın kaç passolig kartı var istatistiği tak diye kesiyordu.

    hele ki bizim kulüp ahbap çavuş ilişkisiyle birilerine verirse ayvayı yeriz. şimdiden sodexo kartı işleten eşref hamamcıoğlu ellerini ovuşturmuştur. bunu kulübün kendi bünyesinde bir şirketle yaparız ne gerek var ticketmaster'a veya mevcut passo altyapısına diye lobilere baslamistir bile. *

    gelecek sezon iç sahamizdaki ilk maça gidecek olan tüm taraftarlara allah şimdiden kolaylık versin. büyük eziyet yaşanacak ilk birkaç hafta. cünkü bizim kulüp bu tarz konularda profesyonelligi beceremez, kervan yolda dizilir mantigiyla hareket eder. gsstore üzerinden zaten yeterince olumsuz tecrübemiz var umarim taraftar yaka silkmez ve küsmez stada.
  • 655
    çıktığından beri stada bir kez yolum düştü o da 16 mart 2018 taraftara açık antreman içindi. hatta giriş için bilet keserken tc no'mu istediler ayrıca bilette de passo yazısını görünce dedim bakın beni pasolige üye yapmıyorsunuz dimi? :(

    o derece karşıyım. nereye kadar gideck diye soran arkadaşlarım oldu dedim prensibim benim kırmızı çizgimdir almam.
  • 768
    "aaa şurada maç var galiba gireyim de izleyeyim" keyfimizin içine eden sistemdir.

    kulüpler birliği açıklamasına göre 2024-2025 sezonundan itibaren her kulüp kendi anlaştığı şirketle iş yapacakmış.

    mesela diyelim biz a firmasıyla anlaştık ama diğer takımlar ayrı ayrı bağımsız diğer firmalarla anlaştı. şimdi bu durumda diğer maçlara girip izlemek için herbirinden üyelik, kart falan mı çıkarmamız gerekecek? ve hatta banka hesabı?

    bence firmalar bizi etkilememeli. biz biletimizi alıp girebilelim. sözüm ona çipli kimlik kartımız var ona o maç için yükleme yapılsın ya da kayıtları kimlik kartımıza göre yapılsın.

    passolig geldiğinden beri maça gitmedim. mesela turistler için bu süreç nasıl işledi hiçbir bilgim yok. diyelim yurt dışından arkadaşım geldi onunla herhangi bir maça gitmek istedim ben girerken arkadaşım için bir sürü şey mi yapmamız gerekiyor mevcut sistemde. benim gireceğimin de garantisi yok ya*

    neyse hayırlısı olsun. umarım passolig'i arayacağımız günler bizi beklemiyordur.
  • 488
    kaldırılmasıyla ilgili dava 2 marta ertelenmiştir. 2 martta çok acayip bir sonuç çıkmazsa da mevcut parti iktidarı süresince devam edecek gibi gözüküyor.

    almadım, almayacağım. passolig, manasızdır. passolig denen uygulama açık açık gasptır, hiçbir derde derman olmamasına rağmen yıllık ücret alırlar. aldığınız bilet üzerinden para keserler. karaborsayı bitireceği söylense de karaborsa işi passolig sayesinde daha rahat yapılır hale gelmiştir.
    eskiden stat çevresinde polis gelir karaborsacıları toplardı, adam şimdi internetten tek tıkla biletini ordan oraya aktarıp karaborsasını rahat rahat yapıyor. peki tribünde küfürü önledi mi? açın en son beşiktaş-galatasaray maçını izleyin önlemiş mi bakın, şiddet olaylarını engelledi mi? hayır. ee?

    kimin cebi para doldu bu kartlarla, çıkın adam gibi söyleyin. kelime oyunu yapmayın artık. şiddeti, küfürü, karaborsayı engellemiş, statlar medeni bir hale gelmiş. hadi ordan.

    cumhuriyet gazetesinin passolig sistemiyle ilgili sorduğu sorular vardı, bu soruların yarısına doğru dürüst cevap versinler söz ben de alacağım passolig. ama doğru düzgün cevap verecek kadar temiz değiller, bunu da biliyorum. passolig sisteminde, passoligin ilişkili olduğu kişilerde o kadar pis bir hissiyat var ki, 50 km öteden fark ediliyor o pislik.

    --- alıntı ---

    - ticari bir sözleşme neden yasaya tabi tutularak zorunlu kılındı?

    - mevduat bankası olmayan aktifbank neden tercih edildi?

    - e-bilet karışıklık olacağı bilindiği halde neden bu sezon bitmeden uygulamaya konuldu?

    - gelirler neden sezon sonunda ödenecek? aktifbank gibi küçük ölçekli bir banka 500 milyon doları bulması beklenen bir gelirin garantisini nasıl verecek? iflas ettim derse, kulüplerin zararını kim karşılayacak?

    - tamamiyle kulüpleri ilgilendiren bir konuda, kulüpler sözleşmenin herhangi bir yerine neden hiç dahil edilmedi?

    - 5 yıllık olması planlanan sözleşme neden 10 yıla çıkarıldı?

    - hiçbir güvenlik gücü olmamasına rağmen elektronik sistemlerin zarar görmesi halinde neden kulüpler sorumlu tutulup zararı ödeyecek?

    --- alıntı ---
  • 208
    maçlara hiçbir zaman nefret kusmaya değil, galatasaray'ı desteklemeye gittim. yeri geldi çok sakin gittiğim maçta galatasaray aleyhine gelişen durumlardan dolayı sinir küpü oldum, yeri geldi en gergin günlerde, daha maç başlamadan, tribündeki arkadaşlarımı görünce dünyanın en naif insanı oldum.

    küfür ettim ama asla sağımdaki, solumdaki adama ya da kendi topçuma değil, galatasaray'a zarar verdiklerini düşündüklerime ettim. tribünde hiçbir zaman kavga çıkarmadım. aksine çıkan tartışmalarda, kavgalarda ayırmaya çalıştım. allah'a şükür yaşadığım kötü bir şeyi unutma yeri olarak tribünü görecek derecede "ilginç" şeyler yaşamadım da. meşale yakmaya gelince, elbette yaktım. hani envai çeşit spor programının jeneriklerinde gösterilen, kulübün daha dün taaraftarı tribüne çağırmak için kullandığı görselde karşımıza çıktığı şekilde yaktım tribün olarak böyle bir aksiyon olduğu zamanlarda. sahaya atmak gibi bir eylemde bulunmaksa aklımdan dahi geçmedi.

    allah'a şükür kendimden büyükleri geçtim, yaşça küçük kardeşlerime karşı dahi darp, sövme, yerme gibi hakaret içeren davranışlarda bulunmadım. "bağırın lan!" dahi demedim. çünkü biliyorum ki, yanımdaki adama bağır demekle değil, onu kendi bağırmanla tezahürata katarsın.

    her neyse, sanırım beni fişletecek herhangi bir harekette pek bulunmamışım bugüne kadar. yıllardır iç sahada, dış sahada ortasında bulunduğum insanların bir çoğunda da görmedim bunları. kendileri ultraslan beyinli diye nitelendirilen zekaya sahip allah'a şükür. yani mesela dünyanın konuştuğu koreografileri ve galatasaray'ın yararına birtakım eylemleri gerçekleştirebilecek kadar donanımlı insanlar.

    şimdi bu ultraslan beyinli diye tanımlanan arkadaşlar ve ben passolig almıyoruz. kombinemizi yenilememize rağmen passolig sistemine tanımlatmıyoruz. alanı da aşağılamıyor, hakaret etmiyorum. zira birtakım yazar arkadaşlar gibi birisinin galatasaray sevgisini ölçeçek donanımım ve yetkim yok. alan insan da sevdasından ayrı kalmamak için almıştır, kendi tercihidir, pekala benden fersah fersah daha iyi bir galatasaraylı olabilir.

    farz edelim ki hakaretamiz cümlelerden etkilendim ve "ulan ben neden passolig almıyorum, baksana adam benden elli kat daha galatasaraylı. hemen passo.com.tr'ye girip kombinemi tanımlatayım." deyip sisteme kaydoldum. benim gibi düşünen on binler de sistemi kilitlercesine saldırıp t.c. kimlik numaraları, adresleri ve bir miktar ekstra ücret ödeyerek passolig edindiler diyelim. işte o vakitten sonra sen 90 dakika aleyhlerinde bağırsan, her çeşit organizasyonla protesto da etsen bu sistemin sahiplerinin umurlarında olur mu sanıyorsun? adam kasasını doldurduktan sonra, affınıza sığınarak söylüyorum, erkeklik organlarıyla dahi ilgilenmezler senin o şahane protestonla.

    düşünsenize paralı seks için eve çağırdığınız kadınla işinizi görürken bir yandan da ona fuhşun ne kadar kötü bir şey olduğunu, kadın bedeninin meta gibi kullanılmasının iğrençliğini ve bu işi yapanları asla tasvip etmediğini söylüyorsunuz. komik değil mi?

    velhasılıkelam şayet söylediklerinizde samimiyseniz, yapılanları onaylamıyor ve bu passolig illetini saçma buluyorsanız protesto eden insanları karaborsacı, çirkef, küfürbaz, galatasaraylı değil diye yaftalayıp onlara hakaret etmeyi bırakın. doğru bildiğiniz protestoyu siz yapın, mani olan yok. kendi doğru bildiği şekilde protesto eden insanlara da dil uzatmayın. çünkü şayet samimiysen sen o adamla aynı cephedesin. yanındaki adama kurşun sıkarsan karşındaki adam tüm mevcudiyetini yerle yeksan eder.
  • 73
    kimse kusura bakmasın, passolig'i galatasaray sevgisi konusunda bir ölçü olarak değerlendiremem. tribünü ve futbolu çok seviyorum, her şeyden öte galatasaray'ı çok seviyorum, şu şikeli, ırkçılık dolu, basiretsiz tff yönetimi önderliğindeki futbola hala katlanabiliyorsam bu sadece galatasaray sayesindedir amma ve lakin galatasaray kulübü benim hakkımı gözetmiyorsa, ben de bana zorla sunulan bir dayatmaya boyun eğmem.

    önümüzdeki sezon en fazla 20-25 bin kombine satılır bence, sezon genelinde de hem biz hem de anadolu kulüpleri maç günü gelirlerinin çok ciddi anlamda düştüğünü gördükten sonra passolig'e karşı yaygın bir tepki verilir. ne zaman passolig kalkar, ben de o zaman sami yen'e dönerim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın