resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 3989
    14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçında gomis, attığı golden sonra kendisine koşuyor.

    maçtan sonra gomis'in, konuyla ilgili sorulan soruya verdiği cevap beni tudor'a bir kez daha hayran bırakıyor;

    "hoca bana o kadar yardımcı oldu ki, ilk andan itibaren ona koşmayı düşündüm".

    https://www.aspor.com.tr/...s-neden-tudora-kostu

    bu saatten sonra seni sevmeyelim de taşa mı dönelim ?
  • 835
    bana göre 27 şubat 2017 galatasaray beşiktaş maçı'nın ilk yarısındaki 3'lü defans tercihi yerindeydi. takımın boyu bayağı kısaydı, alan ve adam paylaşımı hemen hemen kusursuzdu. muhtemelen şenol güneş bütün hafta boyunca hücum çalışmalarını 4'lü defans üzerine kurgulamıştı. nitekim 3'lü defans hattına karşı çok bir çözüm üretemediler.

    ikinci yarıya gelince; tutmuş bir planı bozup 4'lü savunmaya döndü. bu değişikliği niye yaptığını anlamadım. belki de maçın başlangıcında şaşırttığı gibi ikinci yarıda da şaşırtmak istedi beşiktaş'ı. fakat yediğimiz o garip gol bütün konsantrasyonu bitirdi. sezonun ağırlığı üzerimize çöktü ve ne tribün olarak ne de sahadaki oyucular bazında refleks verebildik. çöken ağırlıktan kendisi de nasibini aldı. bağırıp çağırarak maçı yaşayan adam kulübede luis aragones gibi maçı izledi. değişiklikleri zamanında yapamadı ve sezonu bu şekilde kapatmış olduk.

    ama bu maç özelinde lütfen şunu aklınızda tutun, ilk yarıda penaltımız verilse belki de "deha" diye alkış tutuyorduk kendisine.
  • 6649
    bana göre 21. yüzyılda takıma en iyi futbolu oynatmış (her ne kadar 8 hafta sürse de) galatasaray teknik direktörüdür. genlerimize uygun bir baskı ve coşku oyunuydu ortaya koymak istediği ve o sezonun ilk 8 haftasında gösterdiği. hem taktik hem kondisyon hem de karakter olarak resmen nakavt ediyorduk rakipleri.

    ancak şöyle bir durum oluştu o dönem: "kadro çok iyi tudorluk bi'şey yok" söylemleri yayılmaya başladı. futbolcular kendi özel kitlelerini oluşturup ülkeye ısındı. ortaya çıkan muazzam tablonun kimin eseri olduğu konusunda yayılan algılardan futbolcular da etkilenmeye başladı ve hocayla aralarında başarının paylaşılması meselesi başladı. medya "oyun güzel ama işlememeye başlarsa tudor'un b planı yok" algısı yayıyordu bi yandan. medya, tudor ve taraftar bütünleşmesinin önüne geçmek için elinden geleni yapıyordu. üstelik bunu yapanlar sadece suyun karşı medyası değildi, kime yakın oldukları bilinen gs'li gazeteciler bile bu yönde algı işliyordu. başarıyı yönetmenin zor olduğu zamanlar gelmişti.

    bu arada tudor bu oyunun yüksek efor gerektirdiği için hem içeride hem dışarıda uzun süre oynanamayacağının farkındaydı ve deplasmanları daha sakin ve garantici geçirmek için b planını uygulamaya başladı. deplasmanlara 3-4-2-1 çıkıp, rakibi önde değil 2. bölgede baskılayıp boşluk kovalayarak atalım, geride daha sıkı defans yapacağız nasılsa kolay gol yemeyiz düşüncesindeydi. ancak sonuç öyle olmadı. kadro, bu b planına ikna olmadı. çok merak edenler açıp maçları izleyerek, bazı futbolcuların tuhaf hareketlerini fark edeceklerdir. malatya maçını izlerken şu cümleyi kurmuştum: "futbolcular tudor'u göndermeyi kafaya koymuşlar." sonrası malum.

    igor tudor, daha 40 yaşında bile değildi. özellikle büyük takım teknik direktörlüğü konusunda hatalar yapması hiç tuhaf değildi. rakiplerin, medyanın gazıyla zaten sneijder vs. gibi mevzular yüzünden arasının nispeten açık olduğu taraftarla bütünleşmesinin engellendiği yetmezmiş gibi son olarak futbolcuları da kaybedince ayrılık kaçınılmaz oldu. süreci yönetmek için kendi camiasından bile hiçbir destek görmediği gibi köstek olundu.

    allah aşkına şu basın toplantısını izleyin. takım kazanmış ve lider ama arkasında ne bir taraftar desteği, ne bir yönetim yardımı kalmış, yalnız bırakılmış gencecik teknik direktörün psikolojisini anlamaya çalışın.

    https://www.youtube.com/watch?v=y9Q40Ffq1vI

    kendisi takımdan ayrıldıktan sonra sadece iki futbolcu veda mesajı yayınlamıştı: gomis ve ndiaye. bu bile bazı şeyleri açıklamak için yeterli. kendisinin tecrübesizlik ve iletişim gibi sorunları vardı ama galatasaray taraftarı, camiası ve medyası tarafından da sahiplenilmediğini ve malum sebepler yüzünden bir an evvel gönderilmesi için özellikle çaba harcandığını asla unutmuyorum.

    artık biraz daha tecrübeli ve olgun olduğunu düşünüyorum. karakter, cesaret, hırs, azim, enerji, teknik, taktik, kondisyon zaten hep vardı.
  • 4118
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçına 3'lü çıkardı diye tefe konuyor ama serdar çıkana kadar oldukça baskılıydık. takım maça bence oldukça iyi hazırlanmış hatta hoca da iyi hazırlanmış. evet 14 maç sonra fener'e gol atamayan ilk takımız ama 9 maçta 6 gol yiyen takım da biziz. kaldı ki uzatma dahil 20 dakika bir derbiyi 10 kişi oynamak kolay değil. biz o süreçte pozisyon vermedik.

    gomis 80'de çıktı eren girdi diye eleştiriliyor. o dakikadan sonra maçı kaybetmemek kritikti. gomis 80 dk boyunca rakip stoperlerle boğuştu. belki de olası bir zorlama ve sakatlığa mani olundu, oyundan alınarak. eren ise gomis gibi ileride top tutup, pres yapmaya çalıştı. ben zaten belhanda atıldıktan sonra 1 puana razıydım. hoca da öyle düşündü ki oldukça mantıklı.

    penaltımız verilse zaten belhanda atılmayacaktı, o zaman da bugün imparatudor diye tapılacaktı. bu kadar uçlarda olmayın ve tv.lerdeki yorumculara takılmayın. 3 hafta önce bursa'da yaptığı çılgınlık bugün bu puan farkını getirdi. oyunu okuması ve cesareti bence günden güne galatasaray seviyesine çıkıyor. kariyerinin en önemli sezonunu yaşıyor. şampiyon olursa efsane bir kariyere başlar. olamazsa 5 sene geriye gider.

    östersunds ve sneijder konularının olduğu gün yüzde yüz gitmesi gerektiği görüşündeydim. bugün ise mutlaka devam etmeli ve kendisine güvenildiğini bilmeli.

    9 hafta 7 g 2 b, 23 puan 2,55 puan ortalaması daha ne olsun.

    adama sahip çıkın ve işini yapmasına izin verin. şu anda ne bir şey kazandık ne de kaybettik ama iyi yoldayız. 10 kişi kalan rakibine gol atamayan 8 puan farkı koruyanlar bugün mutlular.

    her geçen gün üstüne koyan 3 aylık takımı herkese korku salıyor. kendisini rahat hissetmesini sağlamalıyız ki rahat çalışsın.

    çok eksiği var ama öğrenmeye açık. 10 yeni transferle bunları yapmak kolay değil, bence biraz daha kuvvetli bir desteği hak ediyor.
  • 3728
    kararlı, güçlü ve planlı bir hoca olduğunu düşünüyorum. birileri gibi işine gelmeyinde basın toplantılarından topuklamıyor. birileri gibi 'açıklayacağım bombastik şeyler var, konuşursam yer yerinden oynar ' muhabbetleriyle taraftarı aptal yerine koyup günü kurtarma çabasına da girmiyor. en önemlisi asla sinsi olduğunu düşünmüyorum. ve hem bizim için hem kendisi için bizimle birlikte mücadele verdiğini burada başarılı olmayı bizim kadar önemsediğini düşünüyorum.

    kendisi yerine teknik direktörümüz olması muhtemel hocalar ve muadillerine baktığımda hepsinin benim öncelik verdiğim bu konularda eksikleri ve yanlışları olduğunu görüyorum.

    fatih terim olsa önce, sanki bizi hiç yarı yolda bırakmamışcasına galatasaraylılık ve yuva kavramıyla ilgili replikler dizecek işler iyi gitse egosunu da alıp yol alacak, kötü gitse 'bildiklerimi açıklarsam var yaa oo' triplerine girip asla hatasını kabul etmeyecek hep başka etkenleri öne sürerek gerçeği hasır altı edecekti.

    hamzaoğlu, kocaman ve benzeri bir yerli hoca gelse yeterli karizmaya, vizyona, güce ve özgüvene sahip olmadıkları için futbolcuların kuklası olacak, basın toplantılarından kaçacak küçüldükçe küçüleceklerdi.

    advocat, lucescu, denizli tarzı 'yaşlı kurt' statüsünde bir hoca gelse hem duruş olarak bizi tatmin etmeyecek, hem futbolcularla aralarındaki kuşak farkından dolayı anlaşmazlıklar yaşanacak hem de işler zora girdiğinde 'boşver zaten yakında ölücem' deyip topuklayacaktı.

    tudor, yönetim desteğiyle ya da değil sonuçta sabri'ye yol verdi, selçuk'u kesti takıma herkesin hoşuna giden bir oyun tarzı kazandırdı.

    evet, hatalı oyuncu değişiklileri yapıyor. oyun okumasının çok eksik olduğunun da farkındayım ama ben bu adama inanıyorum ve güveniyorum.
  • 6180
    fatih terim ile igor tudor dönemi arasında tek bir fark var: taraftar-camia desteği.

    tudor maç kaybedince istifa diye bağırılıyordu. terim kaybedince “hocam arkandayız” deyip, takım havalimanında karşılanıyor. takıma moral-destek veriliyor.

    tudor niye gitti? derbi kazanamıyor. deplasman karnesi kötü. kazanamadığı derbiler, fb maçı hariç hepsi deplasmandı.

    terim geldikten sonda kaç derbi deplasman galibiyeti var? sıfır.

    terim geldikten sonra fenerbahçe’yi içeride kaç kez yendik? sıfır.

    formül çok basit. rakiplere kıyasla eli yüzü düzgün kadro ve full camia desteği ile gsaray şampiyon olur. hamza’sı cevat’ı fark etmez. terim’i öne çıkaran da budur. her şartta camia desteğini alabilmek. hem de dünyanın hiçbir yerinde olmayan kredi ile.
  • 6827
    keşke teknik direktörleri de bonservisleriyle alıp gelişebilecekleri kulüplere kiralık verebilsek dedirten hoca.

    bu iletişim yetenği ve duygusal zekasıyla zirvede tutunması çok zor. ama bunların üstüne gidip sivri köşelerini yumuşatırsa ilignç şeyler başarmaması için hiçbir sebep yok. premier lige yakışacağını düşünüyorum. zamanında iyi bir iskelet ve sistem kurup şampiyonluklarımıza katkıda bulunduğu için kendisine teşekkür ederim. bugün onun transfer ettiği gomis'in eline bakıyoruz hala 2022 yılında.
  • 1687
    tudor, klopp, tuchel, mourinho veya simione...

    2017/18 sezonunda teknik direktörümüz kim olursa olsun selçuk inan, sabri sarıoğlu, semih kaya, hakan balta gibi florya'da düzenin kendisi haline isimlerle, galatasaray formasını giyecek yeteneğe sahip diğer isimler bu takımı oluşturduğu sürece başarı imkanı yoktur.

    her teknik adam uygun kadro ve sinerji ile başarılı olabilir. ranieri örneği... adam premier lig'i kazandı amk leichester city ile. veya daha komiğini söyleyelim. hamza hamzaoğlu. bitmiş, dağılmış galatasaray ile şampiyon oldu.

    tudor aşığı değilim. ben teknik adamlara en az 2-3 sezon şans verilmesi taraftarıyım. tudor gider bir başkası gelir... sorun değil. ama sorun takıma bakarsak futbolcu grubunda. bu futbolcu grubu başarılı olamaz. yetenek değil öncelikle karakter engel başarılı olmalarına. ama kafamızı biraz daha kaldırırsak esas sorunu, yani dursun aydın özbek'i ve yönetimini görüyoruz. başarılı olacak bir kadro ellerine verilse dahi yönetim tarzları ile başarısızlığı getireceklerdir. en azından yanlı federasyon ve medya karşısında basiretsizlikleriyle galatasaray'ın haklarının yenmesine göz yumacaklardır. kaldı ki her eylemleri komisyon ve ahlaksızlık kokmaktadır. yani başarılı olacak kadroyu oluşturacak etiğe de sahip değiller.

    kafamızı iyice kaldırırsak daha büyük bir sorun görüyoruz. dejenere olmuş üyelerden oluşan galatasaray genel kurulu.tam da at sahibine göre kişnerin bir örneği. tercihleriyle galatasaray'ın batağa sürüklenmesindeki en önemli etkenlerden bir tanesi. ilkelerini kaybetmiş, çıkarlarının peşinde bir topluluğun düzgün yönetilmesini bekleyemeyiz...

    kafayı küçük türkiye'den kendimizi de görecek kadar kaldırırsak esas soruna geliyoruz. türkiye. eğitimsiz, ilkesiz ve benliğini kaybetmiş kültürüyle hasta memleketim. hangi taşın altına baksak ihanet, pislik, yobazlık, çıkar, sahtekarlık, kin çıkıyor. galatasaray taraftarından tut da, yönetenlere, yönetenlere muhalefet edenlere kadar. düzgün ilerleyen tek bir işimiz dahi yok.

    neyse... tudor giderse belki işler düzelir?
  • 4250
    kendi kurduğu sistemi itinayla bozan teknik direktör.

    tek bir sorum var;
    sezon başında birkaç hafta uyguladığımız ve deli gibi katkı aldığımız gegenpressing'i neden bıraktın? diziliştir, 3'lüdür 4'lüdür cidden bunun derdinde değilim ama en önemli farkımız bu yaptığımız pres ve top kazanmaydı.

    her varyasyonunu da deniyorduk, bazen pas opsiyonlarını ve yollarını kapatıyorduk, bazen topun olduğu yere yoğunlaşıp sıkıştırıyorduk bazen de gomis ile başlayan arkasında tam destekle devam eden pres uyguluyorduk.

    son maçlarda gomis neden ilerde yalnız kalıyor arkadan destek gelmiyor düşünmüyor musun? eğer korkaklıktan bunu yapıyorsan yanlış yoldasın. çalıştırdığın takım galatasaray, galatasaray'ın genlerinde hücum olduğunu defansif olmaya çalışan kimsenin bu kulüpte başarılı olamadığını göremedin mi?

    rakibe göre taktik oluşturuyor desen o da yok. acilen eski haline dönmen gerekiyor yoksa kalamayacaksın bu kulüpte.

    şunu da ekleyeyim;

    29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı'nda yaptığı gomis-eren değişikliği en az mancini'nin yaptığı drogba-ceyhun değişikliği kadar saçmaydı.

    hava topu indirsin diye eren'i alıyorsan gomis eminim eren'den çok daha iyi kafacıdır. neyin kafasını yaşıyorsun bilmiyorum. aynı şeyi antalya maçında 60. dakikada n'diaye-selçuk olarak yaptın o maçta da puan kaybettik.
  • 6542
    kendisinin galatasaray hikayesi ve dtf'nin flamengo macerası çok benzerlik gösteriyor.

    hoca new york sonrasında aşırı baskının olduğu flamengo'ya gitmiş.

    flamengo onceki sezonun brezilya şampiyonu + copa libertadores şampiyonu. gayet baskının olduğu bir ortama girmiş. burası güzel. ote yandan 100 gün içerisinde işinden olmuş.

    bıraktığında flamengo liderin 1 puan arkasında 3. sırada, lig kupası ve copa'da yoluna devam ediyormuş.
    peki neden kovulmuş? üst üste 4-0 ve 4-1'lik skorlarla maç kaybettiği için.

    https://www.espn.com/...he-era-of-no-coaches
  • 6729
    chedjou kendisi hakkında ''otorite kurmak farklı, çalıştığın insanlara saygı duymak farklı bir şey, tudor futbolcularına saygısızlık yapıyordu'' şeklinde şeyler söylemişti. maicon, sneijder ve diğer bazı futbolcularla da çok sert kavgalar yaşadığını biliyoruz. arıza bir adam çok belli. marsilya'dan da kovulmuş. iyi kurtulduk bu arkadaştan.
  • 3717
    teknik direktörler arada böyle saçmalayabilirler. *
    önemli olan bunu sürekli hale getirmemek.
    sene başındaki o rezil topla avrupa liginden elendiğimizde elimizde artı olarak geçecek şeyler kalması lazım veya bu tip maçlardan çıkarılacak dersler sezonu kurtarabilir.
    ama iyi futbol oynandığında oyuncular sağ olsun, kötü oynandığında tudor yüzünden derseniz gerçekten haksızlık olur. 60.dakikaya kadar aynı takım vardı sonuçta.
    10. haftaya kadar eleştirelim ama gömmeyelim. kuşlar bunu bekliyor çünkü tırstılar. bunu biz yapmayalım. kayıplar sonra da olacaktır kesinlikle. biraz daha sağ duyulu olalım tudor ve oyuncular hakkında. (selçuk yasin hariç, onlar s*ktirsin gitsin)
App Store'dan indirin Google Play'den alın