resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 6649
    bana göre 21. yüzyılda takıma en iyi futbolu oynatmış (her ne kadar 8 hafta sürse de) galatasaray teknik direktörüdür. genlerimize uygun bir baskı ve coşku oyunuydu ortaya koymak istediği ve o sezonun ilk 8 haftasında gösterdiği. hem taktik hem kondisyon hem de karakter olarak resmen nakavt ediyorduk rakipleri.

    ancak şöyle bir durum oluştu o dönem: "kadro çok iyi tudorluk bi'şey yok" söylemleri yayılmaya başladı. futbolcular kendi özel kitlelerini oluşturup ülkeye ısındı. ortaya çıkan muazzam tablonun kimin eseri olduğu konusunda yayılan algılardan futbolcular da etkilenmeye başladı ve hocayla aralarında başarının paylaşılması meselesi başladı. medya "oyun güzel ama işlememeye başlarsa tudor'un b planı yok" algısı yayıyordu bi yandan. medya, tudor ve taraftar bütünleşmesinin önüne geçmek için elinden geleni yapıyordu. üstelik bunu yapanlar sadece suyun karşı medyası değildi, kime yakın oldukları bilinen gs'li gazeteciler bile bu yönde algı işliyordu. başarıyı yönetmenin zor olduğu zamanlar gelmişti.

    bu arada tudor bu oyunun yüksek efor gerektirdiği için hem içeride hem dışarıda uzun süre oynanamayacağının farkındaydı ve deplasmanları daha sakin ve garantici geçirmek için b planını uygulamaya başladı. deplasmanlara 3-4-2-1 çıkıp, rakibi önde değil 2. bölgede baskılayıp boşluk kovalayarak atalım, geride daha sıkı defans yapacağız nasılsa kolay gol yemeyiz düşüncesindeydi. ancak sonuç öyle olmadı. kadro, bu b planına ikna olmadı. çok merak edenler açıp maçları izleyerek, bazı futbolcuların tuhaf hareketlerini fark edeceklerdir. malatya maçını izlerken şu cümleyi kurmuştum: "futbolcular tudor'u göndermeyi kafaya koymuşlar." sonrası malum.

    igor tudor, daha 40 yaşında bile değildi. özellikle büyük takım teknik direktörlüğü konusunda hatalar yapması hiç tuhaf değildi. rakiplerin, medyanın gazıyla zaten sneijder vs. gibi mevzular yüzünden arasının nispeten açık olduğu taraftarla bütünleşmesinin engellendiği yetmezmiş gibi son olarak futbolcuları da kaybedince ayrılık kaçınılmaz oldu. süreci yönetmek için kendi camiasından bile hiçbir destek görmediği gibi köstek olundu.

    allah aşkına şu basın toplantısını izleyin. takım kazanmış ve lider ama arkasında ne bir taraftar desteği, ne bir yönetim yardımı kalmış, yalnız bırakılmış gencecik teknik direktörün psikolojisini anlamaya çalışın.

    https://www.youtube.com/watch?v=y9Q40Ffq1vI

    kendisi takımdan ayrıldıktan sonra sadece iki futbolcu veda mesajı yayınlamıştı: gomis ve ndiaye. bu bile bazı şeyleri açıklamak için yeterli. kendisinin tecrübesizlik ve iletişim gibi sorunları vardı ama galatasaray taraftarı, camiası ve medyası tarafından da sahiplenilmediğini ve malum sebepler yüzünden bir an evvel gönderilmesi için özellikle çaba harcandığını asla unutmuyorum.

    artık biraz daha tecrübeli ve olgun olduğunu düşünüyorum. karakter, cesaret, hırs, azim, enerji, teknik, taktik, kondisyon zaten hep vardı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın