resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:Lazio
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 6552
    kendisinin galatasaray hikayesi ve dtf'nin flamengo macerası çok benzerlik gösteriyor.

    hoca new york sonrasında aşırı baskının olduğu flamengo'ya gitmiş.

    flamengo onceki sezonun brezilya şampiyonu + copa libertadores şampiyonu. gayet baskının olduğu bir ortama girmiş. burası güzel. ote yandan 100 gün içerisinde işinden olmuş.

    bıraktığında flamengo liderin 1 puan arkasında 3. sırada, lig kupası ve copa'da yoluna devam ediyormuş.
    peki neden kovulmuş? üst üste 4-0 ve 4-1'lik skorlarla maç kaybettiği için.

    https://www.espn.com/...he-era-of-no-coaches
  • 6554
    kovulduğunda ikinciydik ancak en yakın rakibe 8 puan fark yaptıktan sonra, çok kısa bir sürede liderliği vermiştik. beşiktaş'a karşı tarihi bir hezimet yaşayabilirdik.

    maçın istatistikleri aşağıdaki gibiydi:

    https://gss.gs/UPs.jpg

    üstüne üstlük başakşehir'den 5 yemiş, üst üste 4 deplasman kaybetmiş, futbolcularla tudor'un arası epey açılmıştı. o sezon çok büyük maliyetle kurulan kadro değişmeyeceği için, tudor kovulmuştu.
    o sezon tudor'la devam etseydi, mümkün değil şampiyon olamazdık.
  • 6555
    döneminde maaşlar dahil 100 milyon euro'ya yakın para harcandı, ffp cezası yedik, avrupadan elendik. fatih terim 4 yıldızının 2'sini almış, 56 kupanın 22'sini almış bu kulübün yaşayan efsanesi. tudor dönemi lig durumu ile şuan ki lig durumunun sürekli düzenli olarak kıyaslanması bu sebepten ötürü büyük bir saçmalıktır. tabi ki benzer kredileri olmayacak. terim'in kredisinin normal olarak çok daha fazla olmasının avrupa etkisi de büyüktü zaten.
  • 6556
    kendisinin kovulması doğru bir karardı yerine fatih hocanın gelmesi de başka doğru bir karardı. prandellinin kovulması doğru bir karardı yerine hamza hamzaoğlunun gelmesi de başka doğru bir karardı. bu iki olay bize o sezonlarda iki şampiyonluk kazandırdı. tudorla sezona iyi başlasakta önde baskı yapan takımlar bize sıkıntı çıkarıyor ve orta alana geçmekte zorlanıyorduk. zor anadolu deplasmanlarında ve derbilerde bu çok bariz belli oluyor, galatasaray’a iyi çalışan takımlar bizi kitliyordu. başakşehir’den 5 yedik, beşiktaş’a karşı tarihi fark yaşayacaktık, yeni malatyaspor maçı sonrası dursun özbek nadir yaptığı doğrulardan birini yaparak yolları ayırdı. tudor anadolu takımları için çok iyi bir taktisyen, rakibi kitleme anlamında gerek karabükspor’da gerek udinese’de gerekse hellas verona’da büyük takımlara zorluk çıkardı, çıkarmaya devam ediyor. fakat bizim gibi büyük takımlarda ana hücum planınız bozulduğunda b, c planlarınızın olması ve kusursuz işlemesi gerekir. tudor, galatasaray’da tam da bu noktada sıkıntı çekti. galatasaray’ın biliç’i olduğunu düşünüyorum. derbilerde varlık gösteremeyen beşiktaş vardı o dönemde, evinde süper oynuyordu fakat rakipler kitlediğinde çözüm üretemiyorlardı. bu yönden çok benziyorlar, zaten biliç’te west ham’a gittiğinde top 5 takımlara karşı deplasmanda, evinde fark etmeksizin galibiyet alıp büyük sükse yapmıştı. tudor’da bu sene benzer bir başarı elde etti. galatasaray için veya juventus için henüz yolun başında, hücum futbolunu çeşitlendirmesi ve planlarını geliştirmesi gerekiyor.
  • 6557
    kendisini yüksek kondüsyonlu takım kurması ve bütün büyük maçlarda dünyanın en ezik takımı gibi oynatmasıyla hatırlarım.
    karabük'ün hocasıyken büyüklere kök söktürdü, o ayrı. roller değişince o iş öyle olmuyor aga. o başka şey ister. bu yüzden kendisi kondisyonerdir ve tekrar büyük takım çalıştırması için çok ekmek yemesi lazımdır.
  • 6558
    ilgili dönemin şartlarında gönderilmesi doğru olan teknik direktör, çünkü takım da camia da yakaladığı havayı kaybetmeye başlamış ve taraftarla olan bağı da kopma noktasına gelmişti. yerine fatih terim'in gelmesi de doğru karardı, camia olarak o dönemde bizi kısa vadede başarıya ulaştırabilecek yegane isim terim'di. bunda bir sorun yok.

    ama fatih hoca'nın 4. dönemi'ni de gördükten sonra, acaba sezon başlamadan tudor kovulsaydı da sezona terim'le başlasaydık ne olurdu sorusuna da ben yine şampiyon olamazdık diyorum fatih hoca'nın ilk devre performanslarını gördükten sonra. son yıllardaki ilk devredeki puan kayıpları ve tablo gözönüne alınırsa tudor'un ilk 16 haftada aldığı 32 puanın şampiyonluktaki rolü asla küçümsenemez.
  • 6559
    kendisinin ve sevenlerinin yatıp kalkıp fatih terim'e dua etmesi gereken eski teknik direktörümüz.

    öncelikle şunu söyleyeyim, gitme sebebi fatih terim'in boşta olması değildi. taraftar fatih terim ile alakalı tezahürat yapıyordu fakat basında ya da yönetimde böyle bir görüşme yoktu. fakat maicon olmak üzere bütün futbolcularla bağı kopmuş ve takım için oynamaktan imtina ediyordu. yani öncelikle şu konuda anlaşmamız lazım, fatih terim boşta olsa da olmasa da tudor'un galatasaray kariyeri bitmişti. belki tudor geç öğrenmişti fakat kariyerinin bittiği ortadaydı.

    peki niye fatih terim'e dua etmesi gerekiyor? eğer o sene fatih terim takımı şampiyon yapamasa ki, hiç bir derbi kazanamamış, kazanmayı geçtim fark yemediği derbi maç olmamış bir takımın en önemli orta sahası satıldıktan sonra şampiyon olması gerçekten kolay değildi, şuan o takımın yarattığı tahribattan tudor sorumlu olacaktı.

    peki şuan ne oldu? kurduğu takım şampiyon olduğu için tudor iyi takım kurmuş, kurduğu takım ligde başarılı olunca takımı bıraktığı halin önemi olmamış oldu. yani aslında başarısızlığı üstü örtülmüş oldu. mesela niye kimse riekerink hoca için aynısı demiyor. çünkü bıraktığı takımda bir ilerleme olmadı.

    yani demem o ki, kendisin övenler istemeden fatih terim'i övdükleri fark edip ona göre yazmaları gerekmektedir.
  • 6561
    galatasaray'a günün birinde guardiola bile gelse ilk mağlubiyette veya hoca değişikliğinde yine solda başlığını göreceğiz heralde.

    bize gelişi erkendir, gereksizdir. iyi yaptığı gibi kötü, yanlış yaptığı şeyleri de oldu. sadece koşarak maç kazanılmaz. liderin bir puan gerisinde olup görevi bıraktırdılar falan geçiniz bunları. son haftalarda bazı oyuncular karakter göstermese durum oyun olarak çok kötüye gidebilirdi. rezalet beşiktaş, başakşehir maçları... son haftalarda kimin nerede nasıl oynadığı anlaşılmayan maçlar. oynattığı futbol yeni sezon yeni takım olduğu için zevk vermiştir ama etkisi de yavaş yavaş bitmişti. alışkanlıktan değil, sistem çökmüştü.

    futbolcularla arası pek iyi değildi diye hatırlıyorum. e biten maç sonrası tekrar idman yaptırmak boşuna şovdur gösteriştir. futbolcu çıkmış maçını oynamış bitmiş, daha bunun üzerine birşey yapılmaz. hiçbir futbolcunun hadi çoğunluğun o maç sonu antrenmanları isteyerek yaptığını düşünmüyorum.

    kendisinin en büyük şansı östersunds' a elenmektir. çünkü elenmeseydi kendisine asla öyle bir kadro verilmeyecekti.

    tudor'un başlığına da yazdığıma göre sözlüğün farzlarından birini yerine getirmiş oldum herhalde.
  • 6563
    noolmuş yine birileri birilerine "tudorcu" diyerek laf mı etmiş... alıştık sorun değil.
    igor tudor'a ne kadar b.k atarsa fatih terim'i o kadar çok savunduğunu düşünen kitleye anlatacak bir şeyim yok.
    sözüm makul ve mantıklı yazarlara.

    italya gibi teknik ve taktik bilginiz olmazsa malzemeci bile olamayacağınız ülkede öyle ya da böyle üstelik 43 yaşında teknik direktör olarak bir piyasası olan adama b.k atmayı marifet sananların türkiye gibi futbolun kör dövüşü şeklinde oynandığı ve herşeyin kişiselleştirilip gerçeklikle bağın koptuğu bir coğrafyada olması şaşırtıcı değil.

    neymiş kondisyonermiş :) altını dolduran tek allah kulu yok. bjk ve ibb'den fark yiyormuşuz... yormayın beni bu başlığa yazdığım diğer entry'ler de detayları ile anlattık ayrıca kriter buysa 3 senedir neredeyse derbi kazanamıyor ve ligin yarısı gelmeden lider ile aramızda 10+ puan farkları normal karşılıyoruz... falcao, seri, lemina, nzonzi olan kadroyla ya da yapılanıyoruz dediğimiz kadro ile olması fark etmiyor.

    hani çok konuşulan şu bjk maçı var ya hani "gassaraylılığımdan utandım" diye ajitasyon yapılan bak türkiye liginde yaşanan rezilliklere hiç gelmeyeceğim ama şahsi görüşüm o maçın en az 20 katı büyük rezillik 11 aralık 2019 psg galatasaray maçında yaşındı ve adı psg diye es geçildi üstelik o bjk maçı gibi 3-0 değil 6-0 bitti. mevzu 6 gol yememiz değildi hatırlayanlar olacaktır allah lemina'dan razı olsun maçın koptuğu anlarda üst üste psg'li futbolculara çift daldı ve resmen "daha fazla atarsanız birinizi burada indiririm" mesajı verdi de adamlar top çevirmeye başladı. şu maç 10 olurdu 10 neymiş bjk maçıymış. galatasaray futbol takımı tarihinin en rezil anlarından biridir psg'li futbolcuların saha içerisinde toplanıp konuşması ve ardına top çevirmeye başlaması ve ona rağmen dünya kadar açık vermiş zorla gol yemeye çalışmıştık.

    peki bu olay bir teknik direktörün tüm kariyeri için değerlendirme kriteri olabilir mi ? olamaz tabii neyi tartışıyoruz ?
    kişisel ilişkileri kötüydü, yıldız oyuncularla anlaşamıyordu özetle insani yanı zayıftı bu adamın ama futbol ve futbolcudan anlıyordu zaten bu nedenle italya gibi taktik dizilişin her şeyden önemli oldugu bir lig içerisinde barınabiliyor.

    nasıl genç oyuncuların sistem takımlarında daha kolay şans bulması ve parlama ihtimali yüksekse bu durum genç teknik adamlar için de geçerli. bu adamın başında başkan olarak dursun özbek vardı yahu : ) sanırsın tepesinde michael zorc ya da monchi olan bir sportif direktör olan ve futbol aklıyla yönetilen bir kulübüz, yanından bile geçmiyoruz.
    özetle bizle olan macerası çok kötü bir zamanda gerçekleşti ve ne yapmak istediğini bile anlamadan gönderildi.
    (işte aynı nedenle okan buruk için doğru zaman değil diyorum)

    neyse daha çok yazarız buralara ama bu adam 10 sene sonra çıkıp juventus'a teknik direktör olsa yine birileri çıkıp "bjk maçı" diyecek adım gibi eminim.
  • 6564
    takimimiza 2011-12'den beri goze en hos gelen futbolu oynatan teknik direktordur. ancak bu genelde ic saha maclarina denk gelmistir, o heyecanli, baskili futbol deplasmanlara pek yansiyamamistir.

    ancak bana gore kovulmasinin nedeni bu zayif deplasman karnesi degildir. basaksehir'den 5, besiktas'tan da 8 olacak macta 3 yedikten sonra bu maglubiyetleri normal bir deplasman maglubyeti olarak gormesidir.

    aslinda bazi yabanci hocalarda bu tip rasyonellik var, yani malatya deplasmaninda 1-0 yenilsek de fenerbahce'den 5 yesek de sonucta sifir puanla gecilen bir hafta olarak hesapliyorlar. kendi anlayislarinda hakli olabilirler ama galatasaray oyle hic varlik gosteremeden alinan farkli yenilgileri, ozellikle de ezeli rakiplerinden alinan bu tarz skorlari kaldirabilecek bir camia degil. futbolun dogal akisi icinde yine bu tip maglubiyetlere denk gelebilirsin ama camiaya bunlari normal diye anlattigin anda kapiya konursun.

    bence tudor da olan budur. yoksa o takim terim gelmeseydi de buyuk ihtimal sampiyon olacakti. ama ara ara sansasyonel maglubiyetlerle adam sampiyonluga giderken bile sorgulanacak, sampiyonluga ragmen ice sinmeyen, buruk bir tad birakacakti.

    bu arada simdi geliyor dense hic itiraz etmeyecegim bir hocadir.
  • 6566
    ümitli olduğum bir hocaydı. kendisinin oynatmaya çalıştığı oyun 2017 yazından beri dikkatimi çekmişti. hatta henüz lig başlamadan sözlükte bu konudaki muhtemelen ilk entrylerden birini girmiştim:

    (bkz: 4-1-4-1/@kocum kosecki)

    kendisinin ligin ilk 8 haftasındaki iç saha oyununun, 4. terim dönemindeki en güçlü oyunlardan bile daha fazla keyif verdiği gerçek. ancak 9. hafta sonrası işlerin değiştiği de gerçek. özellikle o dönem sonrası ligde art arda 4 deplasman maçının kötü oyunla kaybedilmesi gidişatı epey değiştirmişti. takım zorlu bir viraja girmişti. özellikle başakşehir ve beşiktaş maçlarında oyun olarak rakip tarafından domine edilmenin oyuncuların özgüvenini zedeleleyebileceği konuşuluyordu. içerideki akhisar maçında 10 kişi kalan rakibe karşı 2-0 yenik duruma düşmek bu işin dip noktası olabilecekken müthiş bir geri dönüş gerçekleşmişti. takım özgüvenini geri kazandı mı diye düşünürken bu kez yeni malatya deplasmanından çok güçsüz bir oyun ve mağlubiyetle dönüldü. ligde puan olarak işler kötü olmasa da çok yükseklerde başlayan grafik dramatik şekilde aşağı doğru ilerliyordu. viraj iyice keskinleşmişti, araç yoldan çıkmak üzereydi.

    peki tudor bu durumdan dönüp şampiyon olabilir miydi? içeride göztepe'yi yenip, kayseri deplasmanından zaferle dönüp, yakalanan özgüvenle bir anda işleri değiştirip ipi göğüsleyebilir miydi? olabilirdi, bunu bilemiyoruz. peki neyi biliyoruz?

    fatih terim 1996 yılında galatasaray'ın başına geçtiğinde, iyi sayılabilecek bir kariyeri ve kulüpte oyuncu olarak efsane statüsü olmasına rağmen birçokları için soru işareti olduğunu biliyoruz. gençti, deneyimi görece azdı. ilk iki maçını kazansa da harika bir başlangıç yapmadı. üçüncü hafta berabere kaldı. dördüncü hafta ise kulüp tarihinin en ağır yenilgilerinden birini aldı. iç sahada fenerbahçe'ye 4-0 mağlup oldu. faruk süren o maç sonrası fatih terim'i kovmayıp arkasında durduğu için 25 yıl geçmiş hala övülüyor. peki süren bu olağanüstü cesur hareketi yapmamış olsa ne yapacaktı? milli takımla tarihi başarı yakalamış, kulüp efsanesi yeni hocasını ilk mağlubiyette, daha ligin dördüncü haftasında kovmuş olacaktı. içeride 4-0 ağır bir mağlubiyet olsa da, ilk mağlubiyette hoca kovmak skandal bir karardır. faruk süren'i bu skandala imza atmadığı için don kişot mertebesinde görmeye bence gerek yok. terim ileriki haftalarda 1-2 mağlubiyet daha alsa faruk süren arkasında durmaya devam eder miydi? bunu bilemiyoruz. peki neyi biliyoruz?

    4-0'lık fenerbahçe mağlubiyeti sonrası fatih terim'in performansını biliyoruz. galatasaray bu ağır yenilgi sonrası iki ön eleme maçını gol yemeden geçiyor, ligde sonraki 5 maçı da gol yemeden kazanıyor, rakip filelere toplam 11 gol, puan hanesine +15 yazdırıyor. 5 maçın sonunda avrupa'da karşısına gelen psg'ye de içeride 4 tane sallıyor. lige dönüyor. sırasıyla aldığı sonuçlar şöyle: 6-1, 1-8, 6-1. üç maçta +9 puan, atılan tam 20 gol. yani ligin başında 4-0 yenildiği için kovmadığın adam akabinde 8 maçlık efsane bir seri yapıyor, aldığı liderliği de sezon sonuna dek bırakmayıp şampiyon oluyor. 4. hafta ile 5. hafta arasındaki zor geçen dönem harici yönetim için lokum gibi tablo. başlardaki keskin viraj sonrası çabuk düzelen ve son hız ilerleyen bir araç var ellerinde.

    terim bu virajları sonraki dönemlerde de çok gördü. 97-98 sezonunda devre sonuna doğru 9 puan gerideyken, sezonu şampiyon tamamladı. 99 yılı sonunda 4 maç sonunda 1 puanda olduğu grupta son iki maçını kazanıp dönüşünde uefa kupasını aldı. 2013'te ilk 3 maç sonucunda 1 puana sahip olduğu grupta sonraki 3 maçı da kazanıp şampiyonlar ligi'nde çeyrek finale yürüdü. 2019'da bitime 10 hafta kala 8 puan geride olan takımı şampiyon yaptı. az sayıdaki başarısız sezonun yanında, neredeyse tüm zorlu virajlardan bir şekilde ayağımız yerde, başımız dik çıkmamızı sağladı. 2021-2022 sezonunda ise daha önce hiç girmediği kadar dar bir virajda, araç hiç olmadığı kadar tökezliyordu. yaşı da ilerledi. eskiden yaptığı gibi tekrar kontrolü sağlar mıydı, yoksa bu kez tamamen kontrolü kaybetmenin zamanı gelmiş miydi? bunu bilemiyoruz. peki neyi biliyoruz?

    bir yanda kariyer boyunca onlarca virajı başarıyla almış deneyimli bir sürücü, bir yanda da ne kadar yetenekli olsa da ehliyetini yenice almış bir sürücü varsa, tehlike anında deneyimli olana güvenmek çok daha normaldir. aklın, mantığın, izanın söylediği budur. gerisi spekülasyondur. kariyeri boyunca onlarca güçlüğü lehine çevirmiş fatih terim'e zorluk anında gösterilen güven ile, bize gelene kadar yalnızca hajduk, paok, karabük gibi takımlarda umut verici performansları olan ıgor tudor'a gösterilen güvenin bir olmasını beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. eğer 1996'daki fatih terim gibi yeni bir hocaysan, önceki başarıların ne olursa olsun, o güveni senin kazanman gerekir. art arda 8-10 maç kazanır herkesi susturursun. kimse seni tekrar övmek için 5 yıl sonra italya'da ortalama bir takımla göze çarpan işler yapmanı beklemez.
  • 6571
    gönderilmeseydi dördüncü fatih terim dönemindeki iki şampiyonluktan da olacaktık. ite kaka, fatih terim ve galatasaray winnerlığının birleşmesiyle, zar zor kazandık o kupaları. hem de derbilerle. kendisinin son derece başarısız olduğu derbilerle. mükemmel bir kadro falan da kurmadı ayrıca. iki yıl sonra, soso ve belhanda'nın tartışmalı performansları dibe vurunca kaldık ortada. gören de diyecek ki, en yakın rakibine 10 puan fark atmışken kovduk adamı. bırakın artık bu boş işleri.
  • 6572
    başakşehir'den 5 yedi, beşiktaş'tan 3 yedi 10 yiyebilirdi, trabzon'dan 3 yedi. kovulduğu sezon şampiyon olacağını düşünen adamın fikirlerini hayatın herhangi bir alanında çok ciddiye almamak lazım. gitti ve ardından imparator fatih terim gelenden gidenden 5 yiyen bütün dengi takımlara karşı ezilen psikolojisi çökmüş takımı aldı ve 2 şampiyonluk aldı. olayın başka bir izahı yok.
  • 6573
    2021-2022 sezonunda hellas verona'da başarılı işler yapan, çok da güzel futbol oynatan teknik direktör. o dünde kalmamış, bugününe bakmaktadır. galatasaray taraftarının da artık önüne bakması daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.

    çünkü, 2017-2018 sezonunda liderin 1 puan gerisinde olmasına rağmen, taraftar ve oyuncuları arasında bağ kopmuş gibiydi ve şampiyonluk konusunda çok da ümit vermiyordu. fatih hoca geldi ve 2 sezon* üst üste şampiyon yaptı, başarısız da olsak direkt şampiyonlar ligine katılarak ciddi bir gelir kazandırmıştır.
  • 6574
    kendisinden sonraki şampiyonluk sayımızla, yaptığı kadro mühendisliğinin ekmeğini yememiz arasında doğru orantı var.

    zira 3 yıldır her fırsatta dağıtmaya çalıştığımız, sonunda da baştan sonra dağıtabildiğimiz tudor kadrosunu şu yaşlarına rağmen hiç bir eklenti yapmadan geri toplayıp başına da hüsnü çoban'ı koysan, ilk 2 ye oynatırdı.

    rodri-gomis-fegho
    ndiaye-fernando-belhanda
  • 6575
    mükemmel kadro filan kurulmamıştı bence. brezilya'da çok parlak olmayan kağnı gibi maicon'a 7 milyon, deli gibi koşmaktan başka bisey yapmayan ndiaye'ye 8 milyon(allah'tan stoke city aldı da zarar etmedik) et mi balık mi anlamadığımız belhanda'ya 10 milyon, feghouli'ye 5 milyon vermek ne derece iyi bir kadro olur bilemiyorum. kaldı ki bunların çoğuna 4-5 yıllık kontratlar verildi uçuk maaşlarını kontratları bitene kadar ödemek zorunda kaldık/kalıyoruz. ama hakkını yemeyelim bir işi çok iyi yapıyorsa o da kondisyondu. takım o zaman 60 dakika yapılan presi her maç 15 dakika yapabilsin en az 1 gol atmazsak birsey bilmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın