işin fanatizm boyutunun dışındaki düşündüklerimden bahsetmek istiyorum ve bunların sportif başarıyı tamamen dışında bırakıyorum en başta belirteyim bunu.
kendimi bildim bileli her zaman para büyük sıkıntı olmuştur.her gelen bir kaç kelam edip şöyle halledeceğiz böyle halledeceğiz deyip,daha fazla borca sokup kaçma veya gönderilmek suretiyle yönetimler değişti.
senelerdir riva ve ada için bir çok proje söylenir dillendirilir ama ortada yine bir şey yok.
arada bir futbolcu alacakları sorun olur ve işte o zaman yerli ağabeylerimiz çıkar takımın içinden ve kendi cebinden parasını verir,yirmi sene de bunu konuşur.sanki zorla ver diyen olmuş gibi.herkes senin kadar sevmeyebilir,herkes senin kadar vefakar olmayabilir,ki bu doğaldır.
kendimi bildim biledi yerli-yabancı ayrımı olmuştur.düşünün hasan şaş hagi için diyor ki:"hagi 100 şut çeker bir şey yok,biz bir şut çekeriz auuu!" e iyi de kardeşim sen kendine sormaz mısın hagi kaç defa oradan taktı sen kaç defa atabilirsin bir sor kendine?ama yok. niye birisi hagi'ye bir şey desin ki?
lincoln banyolarda su kireçli diye duş almaz özel su şişeleri getirirdi vs.
yerliler açısından sürekli olarak kullanılan argümanlar:
-biz bu camia'da gözümü açtık.
-biz galatasaray'ın evladıyız.
-en çok fedakarlık yapan bizleriz.
-en çok vefakar olan bizleriz.
-paramızı alamadığımızda dert etmeyiz gerekirse cebimizden veririz.
-sahada varını yoğunu veren bizleriz.
-sahada en çok koşan biziz.
-türk teknik direktör dilimizden anlıyor kesinlikle türk olsun.
-biz zam istemeyiz,istemişsse menajer istemiştir biz istemeyiz.
-avrupadan envai çeşit teklif vardı gitmedik galatasaray'da kalmayı tercih ettik.
liste uzar.tabiki de haklı oldukları da yönler vardır.ama benim takıldığım bunun sürekli dillenmesi.sinir bozucu.gereksiz bir faşistlik var.
gelelim rakiplerimize,kısa bir kıyaslama:
-fenerbahçe yıllardır en kötü ikinci olan bir takım.şike falan ayrı konudur.anlatacağım bunlar da dışındadır.
-harcaması çok,futbolculara belki bizden bile fazla para veriyordur.ancak hiçbir zaman maddi sıkıntılarla bizim kadar uğraşmaz,uğraşsa da medya lobisi sayende sessiz sedasız işlerini yüzdürürler.
-çok ama çok çok nadir yerli-yabancı ayrımı olur.
-biz sportif başarı da her zaman daha iyi olduk bu bir gerçek ama diğer konularda fenerbahçe bizden çok daha kurumsal.
-aziz yıldırım'dan nefret eden biri olarak söylüyorum.kendisi türk futbolunun katili olmasına rağmen fenerbahçenin kahramanıdır.sportif olarak eksileri tamamen ona aitse,diğer konulardaki başarı da ona aittir.(bkz:
itin hakkı ite) tabiki de bunu kendi kulübü gibi işletmesinin nedeni en büyük etkendir.
-gelelim beşiktaş'a.hem sportif hemde maddi olarak daima bizden çok geride kalan bir kulüptür.
-fikret orman'ı çok eziklemişliğimiz olmuştur.ancak son 1.5 yıldır transferlerde inanılmaz az para ve kısmen iyi oyuncu olarak geçiriyor.yavaş yavaş topluyorlar.tabi stad'ın ekmeğini şimdiden yememişlerse,o konu hakkında fikrim yok.
-yönetim olarak iyi veya kötü istikrar vardı beşiktaşta.
-yerli-yabancı ayrımı bizdeki kadar olmadığını biliyorum.
şimdi özete gelirsek.kulübün yukarıda bahsettiğim bir çok özelliği göz önünde bulundurursak futbolcular ve yönetimle alakalıdır.ve yönetim yapısı takımın kültürünü oluşturuyor.yani işin özü yönetimde bitiyor.bu da kesinlikle kulüplerin derneklerden çıkıp şahıslara verilmesiyle olunur.(bkz:
ingiltere)
siz kendi şirketinizi hiç bir zaman zarar görmesini istemezsiniz.yoksa bizde istediği kadar yönetim değişsin.fakirleşen her zaman galatasaray,zenginleşen kişiler çok fazla olacaktır.artık kulüplerin şahıslara ait olması ciddi anlamda tartışılması gereken bir konudur.