2098
gündem yaratmak konusunda son derece yetersizdir. galatasaray aleyhine manipüle edilebilecek en ufak bir olaydan günlerce konuşulacak malzeme yaratan, sineğin bile yağını çıkaran rakiplerinin karşısında başarısızdır.
taraftarın görevi nedir? maç günü stada gidip "sen var ya sen" söylemekten ibaret midir? hayır.
lisanslı ürün satın alarak takımın ekonomisine katkıda bulunmak mıdır? bu yeterli değildir.
bir camianın önde gelenlerinin beyan etmesi durumunda hoş karşılanmayacak, buz gibi gerçekler bile olsa seviye ithamlarıyla karambole getirilecek, "bir yöneticinin beyan etmesi yakışık almadı" diyerek saptırılacak konuları, amiyane tabirle, "pis işleri" konuşarak gündeme getirmek. konuşulamayanı, demokrasi ve ifade özgürlüğü kapsamı sayesinde dile getirmek.
sen bunu yaparsan, ben bunu yaparsam, biz bunları yaparsak, o zaman yetki sahibi yöneticin de diplomatik hınzırlıkları kullanarak konuyu yeterli miktarda rahatsızlık verecek şekilde kullanmasını bilir, merak etme. iki yönetici kendi arasında konuşuyor, "bu falancanın yaptığı da ayıp, bir açıklama mı yapsak" diyor, ama galatasaray taraftarı bu işin alt yapısını organize etmediği için, kamuoyu yaratmadığı için, ön ayak olmadığı için yapacağı açıklamanın farklı yönlere çekileceğini biliyor ve susmak zorunda kalıyor. sen yak bakalım bir kıvılcım, sonra roma mı yanar neresi yanar ben bilmem.
ercan saatçi tepkimizi çekti, hürriyet alma, okuma, link verme denildi. ne oldu, şu an bile baksan malum gazetenin internet linkleri fink atıyor. kulüp bir yaptırım yapabiliyor mu? hayır. neden, çünkü yalnız, muhteşem taraftarı uyumakla, fm oynamakla meşgul.
no ntvspor dendi, ne oldu, en ileri giden patlamamız buydu da ne oldu? nereden ses getirdi. bakıyorsun buraya, hala daha "kaliteli kanal, bik bik bik" diye ötenler var. kulüp bir yaptırım yapabiliyor mu? hayır. neden, çünkü yalnız, muhteşem taraftarı uyumakla, fm oynamakla meşgul.
ülker ürünü almayın dendi, ne oldu? bakarsan başlığa 11.entry bile bugün girilmiş, albeni çok güzel ama diyenler var hala daha orda...kulüp bir yaptırım yapabiliyor mu? hayır. neden, çünkü yalnız, muhteşem taraftarı uyumakla, fm oynamakla meşgul.
abdullah avcı-galatasaray ilişkisi yaratıp, canımızı sıktılar, belediyesporlu oyuncuları fazladan motive ettiler, ligin başındaki mağlubiyeti belki de buna borçluyuz. bunun 10 katı mehmet özdilek'in antalyaspor'u ve beşiktaş arasında mevcut dedik, ki daha önce de demiştik. aldığım tepki ne, 2 mesaj, entry altına 2 entry. neden, çünkü muhteşem taraftarı uyumakla, fm oynamakla meşgul.
takım şampiyonluk kavgası verirken, psikolojik mücadele alanında sürekli yeniliyor. sonra gelip burada ötersin, vay efendim aykut konuştu, hediyesini aldı... alır tabi. bu adamlar sağını solunu kontrol etmeden, camiasındaki nabzı yoklamadan demeç mi veriyor sanıyorsunuz? o zaman epeyce şaşkınsınız, kusura bakmayın.
taşın altına elini koyacaksın arkadaş! birileri de geri hizmette işini yapmalı, önündekilere fırsat vermeli, motive etmeli... elalem bu işi layıkıyla yapıyorken sen git sabri reyiz diye dolan dur ortalarda... bloguna, twitter'ına link veriyosun da o blog bir işe yaramadıktan sonra ben ne yapayım lan senin blogunu, kim ne yapsın?
kalkıp da sağa sola iftira atalım, çamur atalım demiyoruz. rahatsız olduğumuz konular yok mu? gündeme getirilirse bizden birileri tarafından da savunulacağı kesin konular. bu sayede birileri meydanın boş olmadığını anlayıp en azından azgınlıklarını dindirecek. dikkatli davranacak, belki de yola gelecek... ne yaptınız arkadaş bugüne kadar? bu takıma karşı yürütülen psikolojik savaşta takımına hiç omuz verdiniz mi?
he yavrum he canım sen git fm oyunlarında 8 gol atan adamı, "transfer edilebilir" diye al buraya yaz. taraftar gücü, taraftar etkisi, kamuoyu desteği diye bir unsuru yok galatasaray'ın. kimse kusura bakmasın. bu takım çakalların arasında yapayalnız. zira asalet ile uyuşukluğu birbirine karıştıran taraftarı fm oynamakla meşgul.
başımıza ne gelirse müstehak...
az bile...