• 3601
    18 aralık 2013 galatasaray balıkesirspor maçına gelenleri çok büyük sevap işlemiş ve gerçek desteği vermiş olan taraftardır. yalan olmasın maçta ultraslan'ı çok gördüm, bilmiyorum olimpiyat stadı tribünlerindeki 4000-5000 kişiden kaçı münferit, kaçı organize idi fakat ultraslan flamaları gözüme bol bol takıldı.

    yarın bir gün bu takım türkiye kupası finali oynarsa stadyuma ful çektirmesini bilirsiniz ama uyduruk eleme maçı diye şunlara gelmezsiniz ya, ah olsun sizlere ey iyi gün taraftarı. maçın kolayını zorunu önemlisini önemsizini ayırt etmeksizin tribünde yerini alıp desteğin en asil, en özel ve en kıymetlisini veren galatasaray taraftarına helal olsun, hepsini gözlerinden öpüyorum.
  • 3607
    son iki senenin şampiyonu olarak özgüveninde gayet haklı olan taraftardır. gözü fanatiklikten körleşmemiş her insan şu ligin en kaliteli takımının galatasaray olduğunu görür. ligin 25-30. haftasında da olmadığımıza göre şampiyonluktan emin olabilirsiniz. yoksa karşı yaka bu kadar emin konuşurken yok aman temkinli olalım ama şöyle ama böyle şeklinde konuşursanız 34. hafta sonunda şampiyon taraf biz olmayınca bişey söylemeye hakkınız olmaz.
  • 3610
    puan farkı 3 - puan farkı 5 v.s. gibi çocukça tavırlara girmemesi gereken taraftardır. oynanmamış maçın sonucu olmadığı için puan farkı 8'dir. zamanında puan farkı şu, puan farkı bu diyenadnan polat'ın g.tünde patlamıştı bu olay. adamlar bizim sahaya şampiyon gelip bi de bizi yenip gitmişlerdi. geçen yılda gökhan gönül çıktı puan farkı şu, puan farkı bu diye aklınca bize gözdağı verdi. sonuç noldu? g.tlerinde patladı. sahalarına şampiyonluğu garantilemiş olarak gittik. hazır takımımız arkasına güzel bir rüzgar almışken sezon sonuna kadar böyle gidelim işte. şampiyon olursak amenna ama olamazsak da canları sağolsun der geçeriz.
  • 3613
    2014 yılının ilk günlerinde son derece uyanık olup kamuoyu baskısı yaratacak girişimlerde bulunmak yerine, maalesef ki kendi arasında sığ konular üzerinde kısır tartışmalar yapan gönlü saf topluluk.
    niye mi böyle dedim şimdi??? açıklayayım...
    yerel bazda en büyük rakibin iki buçuk seneden bu yana şike davaları ve artçılarıyla uğraşıyor. üstelik spor hukuku anlamında adaletin yerini bulmadığı, hak edilen cezaların verilmediği, her şeyin bir nevi yargıtay kararı sonrasına bırakıldığı bir ortamda son 1 ayda yaşanan gelişmeler kafalarda soru işareti bırakıyor.

    önce ne mi oldu? yargıtay başkanı kasım ayı içerisinde yaptığı açıklama ile şike davasında kararın yılbaşından önce çıkacağını umduğunu söyledi.
    http://skorer.milliyet.com.tr/.../1794976/default.htm

    hukuki örf ve adet ile önceki uygulamalara bakarak bir yargıtay başkanının bu konuda açıklama yapması çok rastlanan bir şey olmadığından beyanına itibar edilmesi gerektiğini düşünmüştüm. ama yanılmışım ya da yanıltılmışım. kim bilir adli yüksek yargının en tepesindeki başkanın kendisi de..

    bu açıklamanın ardından çok kısa bir süre sonra ülke gündemini kasıp kavuran 17 aralık operasyonu baş gösterdi. yapılanın bir darbe girişimi olduğu, milli iradeyi hedef aldığı, ülke gündeminde yer alan davalarda delil yaratıldığı iddiaları gündeme geldi ve bu davalara ilişkin yeniden yargılama sesleri yükselmeye başladı.

    http://www.ahaber.com.tr/...-yargilama-icin-adim

    fenerbahçe tabi ki geri kalmadı; hemen başvuruyu yaptı.
    http://www.haberegeli.com/...ia-haberi-12893.html

    derken "şeytanın" işi gücü yoktu; yine topa girdi; tribünlerden yapılan protestoya istinaden "sayın başbakan bunları hak etmiyor, 3 temmuz sürecinde herkesten fazla fenerbahçelilik göstermiştir" dedi.
    http://skorer.milliyet.com.tr/...fault.htm?VID=261435

    bunu söyledikten 72 saat bile geçmeden yanında fenerbahçe yöneticisi mahmut uslu ile birlikte 2 saatlik bir görüşme için başbakana gidildi.
    http://www.radikal.com.tr/...enle_gorustu-1168903

    diyeceğim odur ki; kafalarda bırakın soru işaretlerini; puzzlelar yaratan bu gelişmelere rağmen galatasaray taraftarı ve yönetiminin birkaç cılız ses dışında neredeyse hiç sesi çıkmadı. hala daha "burak ofsaytta çok kalıyor, riera yerine sol bek alalım" tartışmaları arasında 3 maymunu oynadı.
    bu nedenle ey sevgili galatasaray taraftarı; olup bitene şimdi tepkini göstermeyip susarsan ileride seni doğrudan etkileyecek kararlara çanak tutmuş olacaksın. sesini yükselt; bu pisliğin örtülmesine izin verme, gücünü kullan.
    muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur...
  • 3617
    gerçek bir galatasaray taraftarı model olarak kendisine kesinlikle metin oktay'ı almalı. onun kadar beyefendi, mütevazı, tarafsız olmalı. adaletsizliği kendi takımı yaptığında da renklerini kirletenlerin karşısında durmalı. çağımızın koşulları düşünüldüğünde seksist, homofobik, ırkçı söylemlerden kesinlikle kacinmalidir. çevremde bu soylediklerimin tersini "yaşayan" galatasaraylılar görünce soguyorum.
  • 3619
    aziz nesin'in bir sözü var bildiniz di mi? en meşhuru hani. öyle işte.

    başkan takımın çehresini değiştirir dünya kulübü yapma yolunda sırayla adımları atar, bizim %60 da tutturmuş 3m euro verilir mi yedek olacak adama* da falan da filan da. 3m euro la, 3m euro. sorsan ooow galatasaray dünya markası der bu tipler, sonra gelecek vaadeden bir adama 3m euro vermeyi sorun ederler.

    tanım mı; pek zeki(!) taraftarlara sahip takım.
  • 3620
    bir kısmına göre 6+0+4 ya da potansiyel 5+0+3 yabancı sınırlaması varken ve halihazırda elimizde ilk on birde banko oynayacak kaliteli yabancı oyuncular bulunmaktayken yabancı oyuncu transferi yapmak mantıksızdır.

    hatta yabancı oyuncu transferi yapmak bir yönetim başarısızlığıdır, yönetime sallama nedenidir.

    ************

    güzel kardeşim, sevgili sözlük yazarı iyi insan. farkında olmayabilirsin ama galatasaray büyük bir kulüp. elinde dört ya da üç yabancıyı tribünde oturtma hakkı varken bunu kullanabilecek mali olanaklara sahip. ayrıca yabancı sınırlamasını en son isteyen kulübün galatasaray olduğu aşikar.

    senin mantığına göre ilk on sekize altı yabancıdan fazlasını koyamıyorsak altı yabancıdan fazlasını kadroda barındırmak da anlamsız oluyor. bu nasıl bir mantıktır? size göre tribünde yabancı oturtmak mantıksızsa altı yabancıdan fazlasını kovalım be birader o zaman. bu mantık şuna benziyor. maç listelerine on sekiz oyuncudan fazlasını yazamıyorsak geniş kadroda da on sekiz oyuncudan fazlasını barındırmak mantıksız!?!?!

    bir de yetenekli, gelecek vaadeden genç yabancıların alınmasına neden bu kadar mesafelisiniz? burada da mantık şu. bu çömezler kendisini kanıtlamış yabancıları mevcut yabancı sınırlamasında nasıl geçecekler? sen al önce bi' adamı, koy kadroya, çalışsın geçsin. futbol stabil değil. oyuncular sürekli gelişiyor. drogba 22 yaşındayken bugün yüzüne bakmayacağın le mans'da oynuyordu. şimdi bu adam geçmişe dönüp 22 yaşında olsa, le mans'da oynasa ve transfer etmeye kalksak vallahi billahi istemezsiniz, ''nereden çıktı bu drogba? bu adam nasıl kadroya girecek?'' diyerek.

    bir de şu tribünde çürüme mevzusu var. mapushane sanki koduğumun triübünü.

    ************

    takımımız başında rotasyonu seven, gerektiğinde drogba, sneijder ya da muslera'yı bile dinlendirebilecek bir teknik adam var. bu biiirr...

    galatasaray büyük bir spor kulübüdür, elindeki olanakları maksimum düzeyde kullanabilir ve rekabet edebilmek için her olanağını kullanmak zorundadır da. elinde üç ya da dört yabancıyı tribünde oturtma hakkı varsa eğer verir parasını oturtur adamı. kimseyi silah zoruyla tutmuyoruz burada. işine gelmeyen gider. bu ikiiii...

    bu hastalıklı yabancı sınırı sistemini getirip onaylayanlar, destekleyenler ve onların kader ortakları kabak gibi ortadadır ve aralarında galatasaray camiasından kimse bulunmamaktadır. bu vesileyle yönetime sallamak abesle iştigaldir. bu üüüççç...

    galatasaray futbol takımı yerli ya da yabancı genç futbolcuları, gittikçe yaşlanan kadrosuna monte etmelidir; etmeye de başlamıştır. yerli ya da yabancı sınırlaması buna engel olmamalıdır. bu gelişime açık gençler tribünde de oturabilir, antrenmanlarda göz doldurup maçlarda vasat performans da gösterebilir, eşiyle instagram ya da twitter qeyfi de yapabilir; ama bugün var dediklerimiz yarın olmayacak ve yerlerini bu gençler alacak. bu dööörttt...

    hiç şans bulamıyor dediğiniz 19 yaşındaki bruma, yarım sezonda galatasaray formasını 14 resmi maçta giydi, 1 gol attı 6 da asist yaptı. bruma bize gelene kadar eski kulübüyle a takımı tecrübesini fazla yaşayamamıştı. izet hajrovic'in bu konuda sıkıntısı yok ve en az ''hiç şans bulamıyor'' denilen bruma kadar forma şansı bulacaktır. bu beeeşşş...

    galatasaray'da transfer bitmez. bu da altıııı...

    *
  • 3621
    arasıda bi kitle varki akıl almıyor artık. fatih terim'e karşı yazılan herşeyi saldırı kabul ediyor ve garip bir savunmaya girişiyor. adam oraya galatasaray'ın çıkarlarını doğrudan etkileyen bir konu hakkında serzenişte bulunuyor, bu kitleye mensup zat "fatih terim'e saldırılıyor, zaten kovuldu adamcağız 7 yıllık kontrat imzalattılar zorla adamcağıza bir de bunlar yükleniyor" diye savunmaya geçiyor. bununla da kalmayıp kendisini eleştirenlere de taraftar değil, hatta abartıp haddi aşıp adam değil diyebiliyor.

    bu güruha mensup arkadaşlar sezon sonu 4. yıldızı takar iken "mancini mancini" yaşasın ünal başkan diye en önden koşacaklar, yaşayacağız hep bunları. kendi adıma rahat konuşabilirim ki fatih terim'de, mancini'de, ünal aysal'da gerektiğinde eleştirileri alıyor. galatasaray aleyhine yapılan her hareketi eleştiriyorum. kimseyi putlaştırmadım, ünal aysal giderse yenisi gelir, fatih terim giderse mancini gelir, biri gider diğeri gelir. bizim için en azından benim için aslolan galatasaray'dır.

    ve bu güruh içinde ünal aysal mağdur olsun diye, mancini mağdur olsun diye, bu sene galatasaray şampiyon olmasın diyen, bunu isteyen insanlar var. bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
  • 3622
    bir kesimi var ki gerçekten hayretler içerisinde bırakıyor.

    şimdi de lig arasında vuracak bir şey kalmayınca transferlere laf atılmaya başlanmış.

    hele bazıları var ki her konuda ama her konuda takımın bir açığını yakalama derdinde. her şeyi ama her şeyi eleştiriyorlar. sanki gerçekten de yapılan hiçbir şeyin altında bir mantık yok ve bunu görebilen tek kişiler onlarmış gibi hem de.. bu kişilere* söyleyebileceğim tek şey, kız arkadaşları varsa rahat bıraksınlar, karartmasınlar kızın geleceğini.

    neyse konumuza dönecek olursak, izet hajrovic ve alex telles için henüz oyuncuları bile tanımadan, görmeden eleştirinin dozunu ayarlayamayanlara şunu sormak istiyorum. muhtemelen senin gibi ben de izet'i ve alex'i tanımıyorum. ama teknik ve scout ekibinin bu oyuncuları belli bir süredir takip etme ihtimalini hiç düşünemiyor musun? gerçekten de sadece youtube videosuna bakılarak mı alındığını düşünüyorsun? yani her şey bu kadar basit mi?

    transfer edilen ya da edilmesi düşünülen futbolcular için "potansiyelli" lafını kullananlara da bok atıyor bu grup. neden yapıyorsun bunu? mancini'nin akli dengesi yerinde değil mi sence? onu ikinci yarıda nasıl bir sorumluluğun beklediğini sen ondan daha mı iyi biliyorsun? gerçekten de potansiyelli olmasa takıma kazandırılması için uğraşılır mıydı?

    bunlara sorsak basel'de oynayan salah izet'ten çok daha iyi futbolcu. neden? çünlü salah şampiyonlar liginde oynadı ve tanınıyor. ama izet'e gelince tü kaka. halbuki takıma katkılarına bakınca izet'in daha verimli olduğunu görüyoruz. ama diğeri kesinlikle daha iyi. çünkü büyük takımlar peşinden koşuyor güya.

    zaten bu tarz taraftarlar olmasa internetin bu kadar yaygın olduğu bir zamanda hala fotomaç, fanatik gibi gazeteler nasıl satardı?

    birazcık güvenin arkadaşlar.. takımın başında takım yönetimi konusunda bizden her şeyiyle daha donanımlı, bilgili ve tecrübeli birisi var.

    güven, bekle ve gör, destekle. taraftar bunu yapmalı öncelikle.
  • 3623
    kap'a maaşı bildirilen ve hazırlık maçları oynayan hajrovic'e yabancı sınırından dolayı henüz lisans çıkarılamamışken; telles'in sosyal medya hesaplarını takip eden ve vidic'e haftalık 90bin pound civarı (yaklaşık yılda 8.5 milyon dolar) ücret önerildiğini iddia eden haberlere 'vaay' tepkisi veren, fakat maalesef şu an 'vaah' tepkisine maruz kalması gereken masum kişidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın