3613
2014 yılının ilk günlerinde son derece uyanık olup kamuoyu baskısı yaratacak girişimlerde bulunmak yerine, maalesef ki kendi arasında sığ konular üzerinde kısır tartışmalar yapan gönlü saf topluluk.
niye mi böyle dedim şimdi??? açıklayayım...
yerel bazda en büyük rakibin iki buçuk seneden bu yana şike davaları ve artçılarıyla uğraşıyor. üstelik spor hukuku anlamında adaletin yerini bulmadığı, hak edilen cezaların verilmediği, her şeyin bir nevi yargıtay kararı sonrasına bırakıldığı bir ortamda son 1 ayda yaşanan gelişmeler kafalarda soru işareti bırakıyor.
önce ne mi oldu? yargıtay başkanı kasım ayı içerisinde yaptığı açıklama ile şike davasında kararın yılbaşından önce çıkacağını umduğunu söyledi.
http://skorer.milliyet.com.tr/.../1794976/default.htm
hukuki örf ve adet ile önceki uygulamalara bakarak bir yargıtay başkanının bu konuda açıklama yapması çok rastlanan bir şey olmadığından beyanına itibar edilmesi gerektiğini düşünmüştüm. ama yanılmışım ya da yanıltılmışım. kim bilir adli yüksek yargının en tepesindeki başkanın kendisi de..
bu açıklamanın ardından çok kısa bir süre sonra ülke gündemini kasıp kavuran 17 aralık operasyonu baş gösterdi. yapılanın bir darbe girişimi olduğu, milli iradeyi hedef aldığı, ülke gündeminde yer alan davalarda delil yaratıldığı iddiaları gündeme geldi ve bu davalara ilişkin yeniden yargılama sesleri yükselmeye başladı.
http://www.ahaber.com.tr/...-yargilama-icin-adim
fenerbahçe tabi ki geri kalmadı; hemen başvuruyu yaptı.
http://www.haberegeli.com/...ia-haberi-12893.html
derken "şeytanın" işi gücü yoktu; yine topa girdi; tribünlerden yapılan protestoya istinaden "sayın başbakan bunları hak etmiyor, 3 temmuz sürecinde herkesten fazla fenerbahçelilik göstermiştir" dedi.
http://skorer.milliyet.com.tr/...fault.htm?VID=261435
bunu söyledikten 72 saat bile geçmeden yanında fenerbahçe yöneticisi mahmut uslu ile birlikte 2 saatlik bir görüşme için başbakana gidildi.
http://www.radikal.com.tr/...enle_gorustu-1168903
diyeceğim odur ki; kafalarda bırakın soru işaretlerini; puzzlelar yaratan bu gelişmelere rağmen galatasaray taraftarı ve yönetiminin birkaç cılız ses dışında neredeyse hiç sesi çıkmadı. hala daha "burak ofsaytta çok kalıyor, riera yerine sol bek alalım" tartışmaları arasında 3 maymunu oynadı.
bu nedenle ey sevgili galatasaray taraftarı; olup bitene şimdi tepkini göstermeyip susarsan ileride seni doğrudan etkileyecek kararlara çanak tutmuş olacaksın. sesini yükselt; bu pisliğin örtülmesine izin verme, gücünü kullan.
muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur...
niye mi böyle dedim şimdi??? açıklayayım...
yerel bazda en büyük rakibin iki buçuk seneden bu yana şike davaları ve artçılarıyla uğraşıyor. üstelik spor hukuku anlamında adaletin yerini bulmadığı, hak edilen cezaların verilmediği, her şeyin bir nevi yargıtay kararı sonrasına bırakıldığı bir ortamda son 1 ayda yaşanan gelişmeler kafalarda soru işareti bırakıyor.
önce ne mi oldu? yargıtay başkanı kasım ayı içerisinde yaptığı açıklama ile şike davasında kararın yılbaşından önce çıkacağını umduğunu söyledi.
http://skorer.milliyet.com.tr/.../1794976/default.htm
hukuki örf ve adet ile önceki uygulamalara bakarak bir yargıtay başkanının bu konuda açıklama yapması çok rastlanan bir şey olmadığından beyanına itibar edilmesi gerektiğini düşünmüştüm. ama yanılmışım ya da yanıltılmışım. kim bilir adli yüksek yargının en tepesindeki başkanın kendisi de..
bu açıklamanın ardından çok kısa bir süre sonra ülke gündemini kasıp kavuran 17 aralık operasyonu baş gösterdi. yapılanın bir darbe girişimi olduğu, milli iradeyi hedef aldığı, ülke gündeminde yer alan davalarda delil yaratıldığı iddiaları gündeme geldi ve bu davalara ilişkin yeniden yargılama sesleri yükselmeye başladı.
http://www.ahaber.com.tr/...-yargilama-icin-adim
fenerbahçe tabi ki geri kalmadı; hemen başvuruyu yaptı.
http://www.haberegeli.com/...ia-haberi-12893.html
derken "şeytanın" işi gücü yoktu; yine topa girdi; tribünlerden yapılan protestoya istinaden "sayın başbakan bunları hak etmiyor, 3 temmuz sürecinde herkesten fazla fenerbahçelilik göstermiştir" dedi.
http://skorer.milliyet.com.tr/...fault.htm?VID=261435
bunu söyledikten 72 saat bile geçmeden yanında fenerbahçe yöneticisi mahmut uslu ile birlikte 2 saatlik bir görüşme için başbakana gidildi.
http://www.radikal.com.tr/...enle_gorustu-1168903
diyeceğim odur ki; kafalarda bırakın soru işaretlerini; puzzlelar yaratan bu gelişmelere rağmen galatasaray taraftarı ve yönetiminin birkaç cılız ses dışında neredeyse hiç sesi çıkmadı. hala daha "burak ofsaytta çok kalıyor, riera yerine sol bek alalım" tartışmaları arasında 3 maymunu oynadı.
bu nedenle ey sevgili galatasaray taraftarı; olup bitene şimdi tepkini göstermeyip susarsan ileride seni doğrudan etkileyecek kararlara çanak tutmuş olacaksın. sesini yükselt; bu pisliğin örtülmesine izin verme, gücünü kullan.
muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur...