https://www.youtube.com/watch?v=fqCRZzNJyyg bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
aynalar yüzümü tanımaz olur.
bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
tenimde acısız yatan bir bıçak.
bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
dayandıkça çisil çisil yağacak
bu yağmur soğumuş yarada kezzap,
sabrın memesine yapışmış sülük.
ne başı ne sonu olmayan azap,
yandıkça gelişen sihirli kütük.
bu yağmur tufanı belki de nuh’un
ve gölgede yüzen odam gemisi.
akrebi, çıyanı, böceği ruhun
ne varsa meydanda hepsi."
bu yağmur, delilik vehminden üstün,
karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
cinlerin beynimde yaptığı düğün,
sulardan, seslerden ve gecelerden...