292
ah ulan rıza
öğlen kahvede söylediler, rıza öldü, dediler
ne kolay söylediler!
sanki dev bir taş ocağını
kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!
ah dostum... o kocaman gövdene
`o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?`
o zalim tabutun tahtalarını
`senin üstüne nasıl böyle çivilediler?`
yani sen şimdi gittin, yani yoksun,
`yani bir daha olmayacak mısın?`
yani bir daha borç vermeyecek,
`bir daha bira ısmarlamayacak mısın?`
peki, beni kim kızdıracak,
`kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?`
peki, beni bu köhne dünyada
`senin anladığın kadar kim anlayacak?`
ah ulan rıza... ben şimdi,
`bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?`
senden ayrılacağımı sanma,
bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim!..
yusuf hayaloğlu
öğlen kahvede söylediler, rıza öldü, dediler
ne kolay söylediler!
sanki dev bir taş ocağını
kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!
ah dostum... o kocaman gövdene
`o beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?`
o zalim tabutun tahtalarını
`senin üstüne nasıl böyle çivilediler?`
yani sen şimdi gittin, yani yoksun,
`yani bir daha olmayacak mısın?`
yani bir daha borç vermeyecek,
`bir daha bira ısmarlamayacak mısın?`
peki, beni kim kızdıracak,
`kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?`
peki, beni bu köhne dünyada
`senin anladığın kadar kim anlayacak?`
ah ulan rıza... ben şimdi,
`bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?`
senden ayrılacağımı sanma,
bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim!..
yusuf hayaloğlu