• 18253
    2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçında 1-0 dan sonra neden tuzla buz olduğunu anlayamadığım takım. özellikle 55-70. dakikalar arası resmen evlyalar korudu kalemizi. bildiğin 5-0, 6-0'a gidiyordu maç.

    oysa ilk yarı gayet iyiydi her şey. 2 net pozisyon bulmuşuz, rakibin biri karambolden bulduğu 2 pozisyonu var. kıyıdan kıyıdan gidiyordu ne güzel. 1-0'dan sonra ne oldu da disiplin falan kalmadı gerçekten anlayamadım. sadece belhanda-ndiaye ikilisi değil fernando ve mariano'da resmen abondone oldular. topla 2 pas yapamaz olduk. ha hoca geç müdahale etti falan da yani yine de o kadar aptallaştı ki takım 60. dakikada maç bir an önce bitsin dedik.
  • 18254
    1- serdar

    2- selçuk

    3- yasin

    .

    menajer kontenjanıyla oynayan bu üçünden birinin, sahada olduğu hiçbir büyük maçı kazanamayız. bu kazmalardan medet ummamayı öğrenmemiz lazım.

    2 aralık 2017'de negredo, maicon ve serdar'ın arasından dans ederek geçti gol atarken. maicon savunmanın lideri değil, pope, song, ujfa'nın partneri olur en fazla. serdar'ı saymıyorum bile.

    maicon'un yanında denayer veya serdar varken ne oyun kurarız, ne büyük maç alırız. temel sorun bunlar.

    çözüm belli aslında: türk futbolu bu kadar kötüyken kalitesiz türk futbolcu oynatmamak.
  • 18256
    2017-2018 ara transfer döneminde ndiaye ya da belhanda'yı satarak yerlerine pas oyununu bilen, takımın beyni olacak, temponun nerede yükseltilmesi gerektiğini nerede düşürülmesi gerektiğini ayırt edecek kaliteli bir oyuncu bulmamız gerekiyor. 2017-2018 sezonunun ilk yarısında gördüğümüz gibi aynı kalibrede olduğumuz takımlarla oynarken orta sahanın üstünlüğünü elimize bir türlü alamadık. bunun başlıca sebebi belhanda ve ndiaye'nin pasör oyuncular olmaması. kendimizden alt seviyedeki takımlarla oynarken presle rahat bir şekilde orta sahalarını delebiliyoruz ancak aynı seviyedeki takımlarla oynarken bu performansımızın yanından bile geçemiyoruz. dolayısıyla takımı pas oyununa daha yatkın bir hale getirmemiz lazım. bunu yapmanın tek yolu orta sahanın merkezine tempolu, pas isabet oranı yüksek, dikine gidebilen zeki bir futbolcu koyabilmek. yoksa derbi sorunumuz devam eder.

    (bkz: 2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 18258
    kuyt'ın 85'de attıp maçı kaybeden takıma maç sonu inanıyordum. mekanda üzülenleri bu takım bu sene şampiyon olacak diye teselli ediyordum. görüyordum cünkü bir şeyler vardı.

    şimdiye bakıyorum da 2017-2018 sezonunda şampiyon oluruz ama biz olamayız. yani bizi şampiyon yapacak şey kendimiz değil, başakşehir ve beşiktaş olur. acı durum.
  • 18259
    hiç inanmak istemediğim, aykut gibi sinsi götverenlerin algı yaratmaya çalıştığını düşündüğüm, şerefsiz türk basınının özellikle kötüymüş gibi lanse ettiğini sandığım ama aslında maalesef bizim gözümüzde abarttığımızı bugün*itibariyle net olarak anladığım takım.

    -muslera; idare bile edemiyor. duran toplar ve yan toplar hep sıkıntı hep sıkıntı. en olmaması gereken yerlerde büyük hatalar. kalede sıkıntı var.

    -mariano; ufak maçlarda uçuyor kaçıyor yalnız o maçlarda dahi düzgün orta yaptığına şahit olamadım. bugün boş yakaladığı 2 pozisyonda bir ortayı rakibine çarptırdı, diğeri herkesi geçip arka tarafa yuvarlandı. yine söylüyorum, bundan önceki maçlarda da orta yapma pozisyonlarında kötüydü. bugün 2.golde hata denmez ama kötü bir sakarlık yaptı. dani alves seviyesinde falan görüyorduk fakat müsait bir yerde inebiliriz artık. sandığımız kadar mükemmel değil.

    -maicon; takımın tek kelimeyle en iyisi. istikrarı hiç bozmadı. takım sürünürken ayakta kalan bir tek kendisi oldu.

    -serdar; kafasına göre bir adam. bir maç zirve yapıyor 6 gün sonra çimleri söküyor. kanatları az çok kapattığımız maçta, ortayı kaç kez delip geçtiklerini sayamadım. sonunda da negredo orayı geçip golü de attı. haftaya akhisar forvetlerine geçit vermez ama.

    -denayer-linnes; sol bek pozisyonunda ellerinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. kötü takımda bir yere kadar idare edebiliyorlar.

    -fernando; yeteneği ve zekası malum ama tudor sağolsun adamı neredeyse sweeper yapacak. o da doğal olarak düşüşler yaşıyor. köreltiyoruz adamı.

    -badou ndiaye; yorum yapmaya gerek duymuyorum.

    -younes belhanda; göte giren koca bir kazık. uzunca yorumlamaya gerek yok bunu da.

    -feghouli; elimizde böyle kıymetli bir parça var ancak kullanmayı bir türlü beceremiyoruz. yazık oluyor.

    -rodrigues; rotasyonda ve bazı maçlarda ilk 11'de bence yeri olmalı ancak karar anlarında doğruları yapma oranının düşüklüğü büyük handikap. rakibinin babel'i bunu yapıyor ve üzerinden silindir gibi geçiyor işte.

    -gomis; geneli kötü olan takımda elinden geleni ve fazlasını yapan bir başka oyuncumuz. artık bu adam da bir yere kadar. topu alıp 5 kişiyi çalımlayıp gol atmasını da bekleyemeyiz.

    yedeklere girmiyorum. rotasyonda "istikrarlı" katkı verecek en fazla 3 kişi vardır. bu da kadro derinliğimizi ve kalitemizi fazlasıyla tartışılır hale getiriyor.

    sözün özü; ilk 8-10 haftalık periyotta inanılmaz bir seviyede olduğunu sandığımız takımın gerçek yüzü ortaya çıkmış oldu. " fark suni, daha zor maç oynamadılar." diyenleri haklı çıkardınız ya en çok ona yanıyorum.
  • 18260
    bu sezon şampiyon olacağımızı düşünüyorum. ama iki sezondur eşik maçlarda, derbi maçlarda bu kadar pısırık olmamızın bir izahı olması lazım. kadro kötü dahi olsa tesadüfen de olsa arada bir iki maç sıkıştırmamız gerekiyordu.

    takıma güven kazandıracak neler eksik açıkçası ben tespit etmekte zorlanıyorum. misal melo gibi, sneijder gibi takıma büyük takım hüviyeti kazandıran oyuncular mı eksik? abdürrahim albayrak gibi yöneticiler mi eksik? emin değilim.

    bu sezon yapılan kadro planlaması, oyuncuların aranılan özellikleri konusunda doğruydu ama bana göre seçilen oyuncuların bir kısmında yanlışlık vardı. ndiaye, belhanda aklıma gelen ilk isimler. galatasaray'ın orta sahasında ndiaye gibi dinamik bir oyuncuya ihtiyacı vardı ama bu oyuncunun tecrübeli, büyük takım kimliği taşıyan, futbol zekası gelişmiş bir oyuncu olması gerekiyordu. aynı şekilde belhanda'nın pozisyonu için de geçerli bu durum. belki orta sahaya çok dönmeyen ama maçı açan, maça ağırlığını koyan, rakiplerin önlem alma mecburiyeti hissettiği, yine büyük takımlarda oynamış bir oyuncu bu pozisyon için transfer edilebilirdi. açıkçası ndiaye ve belhanda'nın galatasaray'ın geleceğinde önemli roller oynayacağını düşünmüyorum.

    galatasaray gibi bir kulübün ya futbolcusunda ya hocasında ya da yöneticisinde bir ağırlık olmalı. rakipler için anadolu kulüplerinden bile daha kolay lokma olacak bir duruma düşmemeliydik bunu hazmetmekte zorlanıyorum. iki, üç sezondur sadece adımız var ama oynadığımız futbol bu isme yakışmıyor.
  • 18263
    mental problemli futbolcularla dolu bir takım. belhanda, n'diaye, rodrigues, serdar, denayer hatta ve hatta kızacaksınız belki ama maicon ve muslera da dahil bunlara. ilk saydığım 5'liyi açıklamama gerek yok sanırım. kesinlikle akıllarıyla oynamıyorlar ve gerçekten ekran başında izlerken etimden et kopuyor.

    nando ve maicon'a gelince. nando canımız ciğerimiz ancak bu sene bir gariplik var. böyle lakayıt mı desem ne desem bilemiyorum. hala çok iyi kaleci fakat bazı iç saha maçlarında gereksiz çalım denemeleri olsun, korkunç derecede tehlike yaratan kısa düşen degajları olsun, yan top sorunu olsun bir yerde patlyacağı belliydi ve en olmayacak yerde çok büyük bir hata yaparak patladı. ha canı sağ olsun bugüne kadar çok maç kazandırdı bu yüzden kızacak değiliz. ama şu belli ki onun da kafası uçmuş vaziyette. maicon bjk maçının en iyisi kağıt üstünde. fakat o da zaman zaman akıl almaz akıl tutulmaları yaşıyor. mesela 2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçının ilk kısımlarını hatırlayın. bir pozisyonda kendi ceza sahamızla topla buluştu ve sanki adamın beyni durdu bir an ve topla ceza sahamızda öylece durdu. arkadan atiba geldi topa dokundu neredeyse alıyordu ama top dışarı çıktı şansa. iyi futbolcu ama bu tarz şeyleri çok yaşıyor o da. küçük maçlarda göze batmıyor sadece.

    bu sıkıntı nasıl çözülür bilemiyorum fakat şöyle bir düşüncem var. takım afrika ve güney amerikalı futbolculardan oluşuyor ve bu coğrafyanın futbolcuları genelde teknik ya da fizik özellikleriyle ön plana çıkıyor. bu takımın oyun zekasıyla ön plana çıkacak birkaç avrupalı oyuncuya ihtiyacı var. mesela sneijder gibi. aa pardon o bizdeydi ama yollayıp onun yerine belhanda'yı aldık. *
  • 18264
    rakip kaleye yakın bölgede lider ortasahası olmayan takımdır. gomis'in ayağına bakıyor tüm takım. gomis'i kitle bitti. sağ beki sol beki arkaya kaçır, o içe kessin gomis vursun. anca bunu biliyoruz. topu o bölgeye getiremeyince de mal gibi bakıyoruz. ceza alanı önüne gelip bam diye vuran ortasahan yok. yoksa senin sağını solunu kitlerler, merkeze de pres yaparlar far tutulmuş tavşan gibi bakarsın.
  • 18265
    süper lig 2017-2018 sezonunu şampiyon bitirebilecek güçteki takım. eksiklerinin farkındayız ama mevcut gücü şampiyonluk için yeterli. herkes bu gerçeğin farkında ve direkt rakiplerine kaybettiği halde hala lider.

    artık lamı cimi yok bu işin. hiçbir bahane yok. bu sezon şampiyon olamazlarsa, bazıları içlerindeki futbolcular olmak üzere, çok sayıda kişinin galatasaray'la ömürlerinin sonuna kadar ilişkisi kalmayacak.
  • 18267
    istatistikler ne der bilmiyorum ancak topu kaptırdıktan sonra geri kazanma süresi derbi maçlarında çok yükselen takım. nispeten daha zayıf rakiplere karşı gegenpressingi daha fazla ve daha iyi uygularken büyük maçlarda bu konuda daha çekingen kalıyoruz. tempoyu rakibin ayarlamasına izin veriyoruz. biz yüksek tempo takımı iken beşiktaş ise sete yerleşmeyi seven bir takım. mutlaka beşiktaş'ın ön alan baskısından çıkacak oyuncuları var ancak bu kadar pasif kalmamak lazım.

    rodrigues, ndiaye gibi oyuncularla topun arkasına geçip, savunma işi pek iyi bir fikir değil gibi. ha keza stoperde serdar aziz ve sol bekte denayer oynadığı için defanstan topu oyuna sokmada da çok başarılı olamadık. ndiaye de bu meziyetlere sahip bir 8 numara değil henüz. tempoyu düşürüp beşiktaş'ın istediği oyunu oynayınca ndiaye'nin de verimi düşüyor, hatta çok anlaşılmasa da belhanda'nın da. çünkü bu iki oyuncu da oyunun hızı yükseldiğinde verimli olabilen oyuncular. igor tudor'un eleştirilebilecek bir şeyi varsa en önce budur bana göre büyük maçlarda.
  • 18268
    mehmet demirkol'un 2 aralık tarihli programında çok güzel tespitler yapıldı takım hakkında.

    takımda oyun zekası yüksek özellikle orta sahada pas yapabilecek oyuncu yok. n'diaye galatasaray gibi bir takımda ancak yedek olur. biz galatasaray'ız kontra atak oynayan anadolu takımı değil !

    bizde topa hükmeden, pas yapan, gerektiğinde kalitesiyle bir hareketiyle oyunu açan adamlar oynayabilir. n'diaye büyük takım oyuncusu değil. belhanda sneijder'in yeteneksiz ve daha çok koşan hali. e orta sahan böyle adamlardan kurulu olursa tabii ki büyük takımlara oyununu kabullendiremezsin.

    o yüzden devre arasında orta sahada pas yapabilen, topun bizde kalmasını sağlayabilecek orta saha oyuncuları almamız gerekiyor.

    ben cidden bıktım artık takımımda futbol ve pas zekası kısıtlı adamların bulunmasından. basit pas hatası yapan futbolculardan.

    bir beşiktaş'a bakın bir de bize. adamların ayağına top nerdeyse yapışıyor. neden çünkü kaliteli ve pas yapabilen oyunculardan oluşuyor hepsi.

    bizde n'diaye ve belhanda gibi iki metreye pas hataları yapan küçük takım oyuncuları var !

    nasıl yeneceksin ki o zaman büyük takımları. galatasaray'da büyük oyuncular oynar. anadolu topçuları değil.

    başakşehir, fenerbahçe bile pas oyununu bizden iyi oynuyor. beşiktaş'ı saymıyorum bile çünkü onlar bu konuda malesef başka seviyedeler.
  • 18269
    dünyanın en duygusal takımıdır. dış etkenlerden cok çabuk etkileniyor. yıllardır izlerim, bizim takim kadar kolay çözülen başka takim görmedim, gol yedikten sonra takımın icinde bir bosluk oluyor ve peşpeşe goller yiyoruz.

    6 kasımlar, başakşehir maçları, 6-1 real madrid maçları, kısmen 2016 ve 2017 beşiktaş maçları, lazio maçı vs.

    bunun bilimsel olarak bir açıklaması olmalı. neden abi neden...
  • 18270
    tudorun başında olduğu dönemde ligdeki büyük takımlara karşı oynadığı 8 maçın 7 tanesini kaybedip 1 tanesinde berabere kalmıştır. ama bunlar hep musleranın suçu dimi?

    27.02.2017 / galatasaray - beşiktaş: 0-1
    18.03.2017 / trabzonspor - galatasaray: 2-0
    10.04.2017 / medipol başakşehir - galatasaray: 4-0
    23.04.2017 / galatasaray - fenerbahçe: 0-1
    22.10.2017 / galatasaray - fenerbahçe: 0-0
    29.10.2017 / trabzonspor - galatasaray: 2-1
    18.11.2017 / başakşehir - galatasaray: 5-1
    02.12.3017 / beşiktaş - galatasaray 3-0
  • 18271
    sorunu takımımızda kendisini ispat etmiş bir kalecide, zamanında porto'da potansiyeli yüksek görüldüğü için oynatılmış bir stoperde, sevilla'dan gelmiş sağ bekte, manchester city'de oynamış defansif orta sahada, premier lig'de, ligue 1'de, la liga'da oynamış kanat oyuncusunda, geçen sezon büyük başarı göstermiş nice'den gelen on numarada, daha geçen sezon ligue 1'de 20 gol atıp ülkemizde de 14 maçta 13 gol atan forvette mi aramalıyız?

    yoksa rezil yönetimde, protestodan aciz sucukseverlerde mi, rezil işler yapan teknik direktörde mi aramalıyız?
    futbol takımımızın eksikleri var. ama ligde kabul görecek eksikler değil. linnes bu takımın sol bekini idare eder. garry-feghouli bu takımın kanatlarını taşır. yasin yardım eder. belhanda sol kanada geçebilen adam, boşalttığı on numaraya ndiaye geçer, olmadı üçlü orta saha çıkarsın yahut çift forvet çıkar sinan'ı gezdirmeyi denersin.

    lig için çözüm üretilebilecek bir kadromuz var.
    ama bu kadroyu yönetecek hoca yok.
    daha acısı, hocayı gönderse dahi daha iyisini getirecek başkan yok.
  • 18275
    saha içerisinde herhangi bir futbol aklına sahip olmayan takımdır.

    kolay rakiplere karşı delice hücum edip sonuç alabilir, ama zor maçlarda gereken satranç hamlelerini yapacak akıldan yoksundur.

    bu zihniyetle, velev ki rakiplerimiz bize bu sene bir şampiyonluk hediye etsinler, o zamanda gelecek sene avrupada her maç kamyon çarpmışa döneriz maazallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın